Katalog

15 ŞUBAT 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA H J J v U i ı f J İ T İ J . / ekonomitgcumhuriyetcom.tr 13 ttalyan modası para basıyor • MtLANO(AA)- Uluslararası moda dûnyasına girişinin 50'nci yılını kutlayan Italyan moda sanayiinin yıllık cirosu 90 trilyon lirete (43.07 milyar dolar) ulaşmış bulunuyor. Italyan moda ûrünleriniri tamamının ihraç edilmesi halinde bu ülkenin petrol ithalatı faturasmın tamamı ödenebiliyor. Italyanlann mobilyacılık sektörü de moda sektörünün yıllık cirosu da 46 trilyon lirete ulaşırken, bunun 20 trilyon liretlik kısmı ihraç ediliyor. Canbhayvan borsası • EDtRNE(AA)- Edirne Ticaret Borsası ve Edırne lli Damızhk Hayvan Yetiştirme Birliği arasında yapılan protokol sonucunda oluşturulan Edirne Canlı Hayvan Borsası'nda ilk hayvan satışı dün yapıldı. Türkiye'nin ilk damızhk canlı hayvan borsası konumundaki borsada gerçekleştirilen ve köylerden gelen birçok üreticinm katıldığı seansta yapılan açık arttırmada Büyûk Ismailçe Köyü'nderf "*•* Nigâr Akgün'e ait 2.5 yaşındaki damızhk düve, 500 milyon liraya alıcı buldu. Altmkriz (fnlemiyor • İSTANBUL (ANKA) - World Gold Council Londra Merkez Ofisi (WGC), dünyanın en çok altın tüketen beş ülkesi arasında yer alan Türkiye'nin 2000 yılında yüzde 49'luk artış ile 207 tonluk rekor bir talebe ulaştığını bildirdi. Tûrkiye'de altın talebi, yılın son çeyreğinde yüzde 90 oranında artarak 38 tona ulaştı. DASK, ilk ötfemeleri yaptı • Ekonomi Servisi - Doğal Afet Sigortalan Kurumu (DASK), 15 Arahk 2000 tarihinde Afyon ve civannda meydana gelen ve bazı konutlarda hasara yol açan depremin ardından ilk tazminat ödemelerini gerçekleştirdi. Hasarlı konutlardan çok azının Zorunlu Deprem Sigortası poliçesine sahip olduğu ortaya çıkarken sigortalı konutlardan dört tanesinin sahiplerine 22.5 milyar lira tazminat ödendiği bildirildi. Sahte maliyeciler • İSTANBUL (AA) - Maliye Bakanhğı'nm vergi taksitlendirme uygulaması, sahte maliyeciler türetti. Uyanık bazı kişiler, taksitlendirme yapacaklannı belirterek mükelleflerden dilekçe ve ilk taksit parasmı alarak ortadan kayboldu. Istanbul Defterdan KadirBoy, vergi borçlannın takside bağlanmasından sonra, sahte maliyecilerin türediğini belirtti. SPK, İhlas Finans'ın kredilerinin yüzde 90'ının grubun bayilerince kullanıldığını belirledi Faizsiz hortıuıı modelîFATMAKOŞAR EnverÖren'in sahibi olduğu Ihlas Holding'in bankası konumundaki İhlas Finans'ın kaynaklannın "banka boşaltmalara benzer yöntemlerle'' hortumlandığı ortaya çıktı. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ilk incelemelerinde, Ihlas Finans Kurumu'nun verdiği nakit kredilerin yüzde 90'mnı, yok denecek kadar az miktarda rehin ve ipotek • Ihlas Finans'ın kaynaklannın Enver Ören ve oğlunun da içinde bulunduğu yönetim tarafından belli çevrelere aktanldığını açıkça ortaya koyan SPK'nin ön tespit raporunda, bayilerden Cihan Yayıncılık ve Meltem Yayıncılık'a kullandırılan fonlara ilişkin olarak inceleme yapıldı. karşılığmda, holdingin •kontrolünde olduğu ileri sürülen bayiler tarafından kullanıldığını tespit etti. Bayiler tarafindan neredeyse hiç teminat ahnmadan kullamlan kredilerin 724 trilyon hrayı bulduğunu saptayan SPK, bayilerle yapılan mal alım- satımlannda da İhlas Finans'ın zarar ettirildiğini belirledi. Hortmnlama saptandı "tslami bankacıhk" sloganıyla ve yatınma dönüştürme vaadiyle para toplayan İhlas Finans'ın kaynaklannın Enver Ören ve oğlu Mücahit Oren'in de içinde bulunduğu yönetim tarafından belli çevrelere aktanldığını açıkça ortaya koyan SPK'nin ön tespit raporunda, bayilerden Cihan Yayıncılık ve Meltem İSTANBUL DEFTERDARLIĞI Cip ve daireler için inceleme tSTANBUL(AA) - Istanbul Defterdarhğı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından faaliyet izni kaldınlan thlas Finans Kurumu'nun sahibi Enver Oren'in, TGRT'den bazı sanatçüara yüksek paralar ödediği, cip ve daire aldığı iddialanyla ilgilı inceleme başlattı. Istanbul Defterdan Kadir Boy, yaptığı açıklamada, basında yer alan haberleri, ihbar kabul ederek, konuyu mercek altına aldıklannı söyledi. Kadir Boy, haberde adı geçen sanatçılann, söz konusu paralan, cip ve daireleri beyan edip, mali kayıtlana geçirip İhlas Finans nasıl boşaltıldı? O Kredilerm 724 tntyon liraya denk gelen yuzde 90'lık t»lumû, yok denecek kadar az temınatla holdingin kontrolünde olduğu ılen surulen bayılere venktı 9 Ihlas Finans'ın peşin otarak sabn âldığı ürünler Meltem Yayıncılık ve Cftan Yayıncılık adlı bayilere vadelı olarak satıldı. 9 Cihan ve Meltem Yayıncılık şirketleri vadelı olarak akjıkian urunlen Ihlas Finans'ın satın aldığı şırkele aynı gûn içinde tekrar sattılar. Bayiler kazanırken Ihlas Finans zarar etti. 9 Ihlas Finans bayilerle yaptığı mal alım-satımlanndan zarar ettığı halde, kar payı dağıtmak zorunda olduğundan, yatınlan yenı paralar daha eskı mevduat sahıplenne dağıtıldı. O Gen dönrneyen kredıler ve zarar getıren alışvenşler sonucunda Ihlas Finans mevduat sahıplennın paralannı yatınma donuşturemez hale geldı. geçirmediklerinin araştınlacağuıı belirtti. Boy, bu mallann beyan edihnemesi halinde, derinlemesine vergi incelemesi başlatılacağını bildirirken, incelemenin seyrine göre, paralan veren kişiye de, ne zaman, ne karşıhğı ödeme yapıldığının sorulabileceğini kayderti. İnceleme sonrası, ödemelerin beyan edihnedığinin belirlenmesi halinde, vergi inceleme raporunun düzenleneceğini, vergi ve ceza ihbamamesi ile vergisinin ödenmesinin isteneceğini belirten Boy, verilen süre içinde ödenmeyen vergi ve cezalannın cebri takibat yohıyla tahsiline gidileceğine dikkat çekti. Kredüer vülalarda batınldı SPK'nin raporunda, Ihlas'ın AH Balka- ner'le yaptığı konut projelerinde kredi batır- dığı saptaması yer aldı. Yalova'da 172 adet villanın finansmanına katılan Ihlas'ın, daha sonra Balkaner'e ait Tepe lnşaat adına sade- ce 107 adet villa bulunduğunu tespit ettiği anlatıldı. İhlas Finans'm verdıği kredilerin 11.68 tril- yon ürasına denk gelen yüzde 1.44'lük bölümünün İhlas Motor tarafından kul- ' lanıldıgınm betirlendiği raporda, 1998'de İhlas Finans'ın Balkaner'in kontrolündeki Tepe lnşaat'la toplam 20 milyon dolar tutannda iki adet kâr ve zarara karjlma yatı- nm sözleşmesi yaptığı tespit edildi. Villa projelerinin İh- las Finans'm özkay- naklanyla fmanse edildiğinin anlatıldı- ğı raporda, ancak deprem nedeniyle bitim tarihi 2002'ye kaydın- lan bu projeler çerçevesinde Tepe lnşaat adı- na sadece 107 villanın kayıth olduğunun be- lirlendiği ifade edildi. Raporda özetle şöyle denildi: "Tepe İnşa- at Be yapılan sözkşme 2000 Eylül'ünde thlas Motor'a devredflerek kredi kapatmalan ye- ni bir ödeme planraa bağlandı. Buna göre İhlas Motor, thlas Fmans'a 18 Eldm 2000 flc 18 Ağustos 2001 taribJeri arasında her ay 13 trilyon lira obnak üzere topbm 14.4 trilyon iirayı ödemeyi taahhût etti. Tepe İnşaat'ın yaptığı konuüardan 172 adedinm fmansma- oma kablınmış ohnasına rağmen ekspertiz raporunda, Tepe tn- şaat'a kayitiı 5.4 milyon dolar değer biçOen 107 konut bu- lunduğu tespit edikü Tepe İnşaat'a verilen, sonra da İhlas Motor tara- findan devrah- nan kredinin 1 teminaü kre- drvi karşüa- mıyor." Yayıncılık'a kullandınlan fonlara ilişkin olarak inceleme yapıldı. Cihan ve Meltem Yayıncılık şirketlerine İhlas Finans'ın peşin olarak satın aldığı ürünlen vadeli olarak sattığı, bu iki şirketin ise aldığı ürünlerin tamamını aynı gün içinde yine İhlas Finans'm mallan satın aldığı şirkete geri sattığı saptandı. Konuyla ilgili incelemesi süren SPK'nin ön tespit raporuna göre, İhlas Finans geri dönmeyen krediler ve mal alım-satımlannda zarar ettiği halde yeni para yatıran mevduat sahiplerinden gelen kaynağı önceki hesap sahiplerine dağıttı. SPK'nin bu saptaması, faaliyetlerinin temeli "kâr-zarar paylaşımı" eksenine oturan Ihlas Finans'ın zarar ettiği halde "kâr payı dağrtarak" yeni yatınmcılan "kandmhğı" anlamına geliyor. Bayilere virman yapıldı SPK'nin ön belirlemelerinde, İhlas Grubu bayilerine verilen kredilerin geri ödemelerinin ise "İhlas Finans'a mallan satan şirketler tarafindan thlas Grubu bayilerinin hesabma virman yapıhnak suretiyle gerçekleştirikbgi*' ifade edildi. Ön tespit raporunda, Ihlas Finans'a 224 bayinin 400 milyon dolarhk borcunun İhlas Matbaacılık ve Gazetecilik Yayıncılık tarafından ödendiği dile getirildi. Raporda, İhlas Holding'in 30 Eylül 2000 tarihli mali tablolanna göre 42 şirkete iştirak ettiği, bu şirketlerin kendisi de dahıl 5*inin hisse senetlermhT borsada işlem gördüğü belirtildi. Enver Oren'in 30 Eylül 2000 tarihi itibariyle İhlas Holding'in yüzde 45'ine sahip olduğunun anımsatıldığı raporda, oren'in Ihlas Finans'ta yüzde 51.60, Ihlas Ev Aletleri'nde 66.08, Kristal Kolatfa 45, İhlas Gayrimenkul Yatınm Ortaklığı'nda da yüzde 40.54'lük paya sahip olduğu dile getirildi. DASK'tan Bildirilmiştir (Doğal Afet Sigortalan Kurumu) Yine DEPREM, yine YIKILAN BİNALAR! Tek tesellimiz büyük can kaybı olmaması. Bilindiği gibi ülkemizin çok büyük kısmı birinci derece deprem kuşağında bulunmakta ve hemen her gün irili ufaklı depremler yaşanmaktadır. Türkiye'deki deprem gerçeğinin bir sonucu olarak 15 Aralık 2000 tarihinde Afyon ve civarında 5.8 büyüklüğünde bir deprem daha meydana gelmiş ve bazı konutlarda hasara yol açmıştır. Depremi izleyen günlerde hasarlı konutlardan maalesef çok azının ZORUNLU DEPREM SİGORTASI POÜÇESİ ne sahip olduğu görülmüştür. Sigortalı binalardan dördünde hasar tespitleri yapılmış ve Kurumumuzca 22.492.000.000.-TL TAZMİNAT HEMEN ÖDENMİŞTİR. ' Bu vesile ile, Sayın yurttaşlarımıza, 27 Mart 2001 tarihinden sonra geçerli bir Zorunlu Deprem Sigortası bulunmayanların, bu sigorta kapsamındaki zararlar için doğal afetlerle ilgili mevzuat çerçevesinde hiçbir hak talep edemeyeceklerini ve bu nedenle mağdur olmamaları için bir an önce ZORUNLU DEPREM SİGORTASI yaptırmalarını ve böylece olası bir deprem felaketinde sadece KENDİ YAPTIRACAKLARI ZORUNLU DEPREM SİGORTASI'na güvenmelerini kendi yararları için bir kez daha hatırlatmakta yarar görürüz. AFET SIGORTALARI KURUMU KİCEM Başkanı Mümtaz Soysal 'Devletin yerine IMF'yi koyduk' Mümtaz Soysal BURSA (Cumhuriyet) - Kamu Işletmeciliğini Geliştirme Merkezi (KİGEM) Başkanı ve eski Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Mümtaz Soysal, dış güçlenn de baskısıyla globalleşme adı altında devleti benimseme duygusunun zayıflatıldığını bildirerek "Devleti kaldırdık! Yerine Cottarelli"\i koyduk. Şimdi bu Cottarelli bize kendi devtetimizden daha mı yakm otacak?" dedi. Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği Makine Mühendisleri Bursa Şubesi'nın çağnsı üzerine "Cumhuriyet ve Ekonomi'' konulu konferans veren Mümtaz Soysal, Türkiye Cumhuriyeti'nin çok büyük fedakârlıklarla kunıldugunu, ancak yıllardır yönünü bulamadığını, sonuçta da gelir dağılımında dünyanın en kötü ülkeleri arasına girdiğini, bunun sonucu olarak da laiklik, aydmlanma ve etnik sorunlannı çözememiş bir ülke durumuna getirildiğini bildirdi. Soysal, "Arsa çok güzeL Herkesin gözü var. Dünyanın üzerimize çullanması bitmiş değfl" diye konuştu. Dış güçlerin ülkedeki ekonomik ve sosyal sorunlan suiistimal ederek ulus devleti zayıflatmak ıstediklerini, cumhuriyetin başansız ohnası için her türlü ortamı yaratanlann, bu olumsuzluklann faturasını şimdi cumhuriyete yüklediklerini de bildiren Soysal, güç odaklanrun "Devletten kimsebirşey bekleroesin. Devlet zaten kötü, iyice batsuı" mantığı ile olaylara yaklaştığını, bu durumun tam aksine toplumun kendi dınamizmi üzerinde durarak kendi .geleceğini planlamasının en doğal davranış olması gerektiğini vurguladı. İŞÇMN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER 'Garibamn Ölümü' Nezih Demirkent'in cenaze tbreninde kalp ki- rizi geçirerek ölen gazeteci arkadaşımız Kemal Diyarbekir, ölüm yeri, biçemi ile medyanın ilgi odağıbldu. Bir gün sonra aynı yerierde yapılan ce- naze töreninde onunla yıllarca birlikte çalışmış yö- netici, yıldız(!) gazetecilerden kimseler yoktu. Ikitelli'den çoğu görevli olarak gönderilmiş ka- meraman ve haberci genç arkadaşlarımız bir yan- dan görüntü çekiyor, not alıyor, bir yandan da ağ- lıyorlardı. Kemal Diyarbekir'i tanımayanlar kaderi ile özdeşleşmişlerdi. Sanki biraz da kendilerine ağ- lıyorlardı. Yanımda daha eskilerden, ancak gerçek haber- cilerden bir arkadaş burnunu çeke çeke, "Gariba- mn ölümü, garibanın ölümü.." diye söyleniyordu... "Bûtün hayatını bilirim. Yıllann belediye muhabi- rinin evi yoktu. Kirada oturvyordu. Kaç kez ben- den bile 50 milyon gibi küçük paralarta borç al- mak zorunda kalmıştır. Emekliliğini almıştı. Ame- liyatlıydı, bir kûçük şehre yeıieşip ömrünü uzata- bilir, rahat nefes alabilirdi. Çocuklannın eğitimle- rini tamamlayabilmeleri için para yetiştirmeye ça- lışıyordu..." Bu söylenmenin meslek dışı okurlâra daha an- laşılır kılınması için kimi açıklamalara gereksinim var elbette. Bu ülkede pek çok namuslu, eğitimli aydın, sürekli çalışmış olsa da 30 yıllık çalışmanın ardından ev sahibi olamayabilir. Ancak medyamız- da çalışan belediye habercisi arkadaşlanmızın ön- celikle belediye başkanlan ile iyi ilişikiler içinde ev sahibi olamamalan olanaksız gibi bir şeydir. Pek çok ünlü, kamuoyuna başanlı sunulmuş, medyatik belediye başkanlanmız, onlann pazarian- masında aracılık ustlenmiş belediye habercilerine babalık(!) yapıp ev sahibi olmalannda yardımcı ol- muşlardır. En hakça, yasal yöntem belediye haber- cilerine kurdurulan kooperatifler aracılığı ile çok ucuza arsa tahsisi, kooperatif inşaatlannda gös- terilen kolaylıklardır. Ünlü, en partak belediye başkanlanmız, medya patronlannın holding çıkarlanna belediye olanak- larmı sunarlarken, emekçi habercileri de gözetmiş- lerdir. Bu sayede birkaç yıllık belediye haberciliğin- de birkaç ev sahibi olabilmiş meslektaşımız çok- tur. Kemal Diyarbekir, kelimenin tam anlamı ile birdi- nozordu. Kirlenmeden gazetecilik yapmakta di- retmişti. Belediye yolsuzluklan, yağmalamalannın üzerine cesaretle gitmişti. Tabii hiçbir dönem yıl- dız gazeteciliğe yükselememiş, birçok gazetede- ki işinden olmuş, düşük ücretlerie çalıştınlıp, e,"nek- li olduktan sonra da düşük ücretliler arasında te- lifle çalıştınlmıştı. Fazla bir tanışıklığım yoktu. Ancak Babıâli'de çalıştığı yıllarda yüruyerek yokuşu inip çiKanlardan olduğu için hep yollarda karşılaşırdık. Insana say- gılı, sevecen, özverili bakışlan, gülümsemesi, se- lam verişı gözlerimin önünde. Ağlayarak not alan genç emekçi gazetecilerin, aralannda anlaşmış gibi aynı sözcuklerle anmala- n boşuna mı? "Arkadaşımızı değil, gazeteciliği gö- müyoruz", "Gazeteciliğin çilesini çekenler, değer- terini savunanlar, bu düzende yaşayamıyor, sav- ruluyohar. "... Bir gün önce Nezih Demirkent'in arkasından yü- rüyenler, onunla "gazetecipatron" kimliğinin tari- he kanştığının altını çiziyorlardı. Meslek değerleri- ni koruyarak, savunarak bir sürü işsiz gazeteciye ekmek kapısı açmış, son bannak olmuş Demir- kent'in ardından halimiz ne olacaktı? Medya tekel- leri ne zamandır bir aykın, bağımsız sesi sustur- mak, satın almak, yutmak için uğraşıp duruyortar- dı. Demirkent'in usta safranççı oyununa benzeyen, her an işinin başında, dengeleri kollayan yönetimi- nin ardından Dünya Gazetesi ve dergilerini hiç ba- ğımsız bırakırlar mıydı? Nezih Demirkent'in gazetecilik onurunu ayakta tutmak için çırpınan kimliğine saygı değil miydi, Ke- mal Diyarbekir'i kalp haâtası iken tabutunu taşıma- ya kalkıştıran. Çok soğuk bir havada, tıbben sa- kıncalı iken saatlerce ayakta tutan ve bir anlamda ölümüne yol açan?.. Mesleğın dinozorianndan, insan simgesi Islam Çupi galiba ayağını surterek ölüme gitti. Gazete- cilik, insanlık değerlerinin bir abidesi sayılabilecek bir insanı kaybetmenin üzüntüsünü içimize sindi- remeden, Vural Saygılı ile Yılmaz Gümüşbaş sı- raya girdiler. Ikisi de çok uzun yıllann paylaşılmış yakın dostluğunun anılan, güzellikleri ile değil sa- dece, gazeteciliğin tükenen değerlerinin simgesi kimlikleri ile, sağlık sorunları nedeniyle ikisinin de ölümleri beklenir olduğu halde içimizi yaktılar. Genç gazeteci arkadaşlar duygusal olsalar da galiba çok haklılar. Bugunlerde gazeteci dostlan- mızı değil sadece, gazeteciliği toprağa gömüyo- ruz... Dün gece medyamızdan bir çırpıda atılıveren çok sayıda işsiz gazetecinin düzenledıği toplantı vardı. Evet medya, çok savunduğu, bayraktariığı- nı yaptığı IMF, Dünya Bankası acı reçetelerinden payına düşeni almıştı. Holdingier küçülüyor, gaze- te - dergi sayfalan ya azalıyor ya da birçoğu kapa- nıyordu. Patronlar sineye çekmeyeceğine göre çok sayıda gazetecinin işten atılması Allah'ın emri gi- bi bir duaımdu. Çarpık olanı, atılanlann büyük çoğunluğunun in- san ve gazetecilik değerlerinde en iyilerden seçilme- si idi. Holding çıkarlanna, patrona, yöneticiye hizme- ti gazetecilik mesleğinin ilkelerine yeğlemiş, aslında maliyet hesabı içinde en pahalıya mal olan yıldız ga- zetecilerden nedense hiç atılan olmamıştı... sukransonero yahoo.com Tekstilde toplusözJeşme görüşmeleri sonuçlandı Istanbul Haber Servi- si- Grev ve lokavt karar- lannın alındığı tekstil sektöründekı grup top- lusözleşme görüşmeleri anlaşmayla sonuçlandı. Üç sendikaya üye 50 iş- çiyi kapsayan sözleşme ile ücretlere ilk ay için yüzde 15 zam yapıldı. DİSK ve Tekstil Işçi- leri Sendikası Genel Başkanı Süleyman Çe- lebi, ücret artış oranının yetersiz olduğunu ancak sektörün yaşadığı olum- suz koşullan göz önüne aldıklannı sövledi. Toplu iş sözleşmesi, 135 işyerinde 50 bin iş- çiyı kapsıyor. Ücret zamlarında 1 Eylül 2000 tarihinden başlan- mak üzere 1 Şubat 2001 tarihine kadar olan süre için yüzde 15 zam ya- pılması, 1 Şubat 2001 ile 1 Eylül 2001 tanhle- ri arasında ise her ay enflasyon kadar aylık zam yapılması kararlaş- tınldı. Sözleşmenin ıkinci yılında. her 6 ay için öncekı 6 ayın ger- çekleşen enflasyon ora- nı kadar zam yapılacak.