Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 OCAK 2001 PERŞEMBE
DIYARBAKIR'DA SUIKAST
HizbııllalrnıboyhedefiydiMAHMUT ORAL/ ÎBRAHÎM KARAASLAN
DtYARRAKIR-HizbuUah'a yönelik gerçekleş-
< tirilen operasyonlar nedeniyle şeriatçı örgütün he-
, defıhalmegelenDıyarbakırEnıniyet Müdürü Ali
Gaffar Okkan. dün akşam makam aracına yöne-
ı lik silahlı ve bombah saldında şoforü ve 4 koru-
ma polisiyle birlikte şehit edildi. Saldınnın uzun
namlulu silah kullanan 4 kişi tarafindan yapıldığı
öne sürülürken görgü tanıklan, polislerin araçla-
, nna çevredeki bazı binalardan da ateş edildiğini
söylediler. Saldınnın ardından Diyarbakır'da giriş
ve çıkışlar tutulurken örgütün yuvalandığı Bağlar
ve çevresindeki bazı hücre evlerine yönelik seri ope-
rasyonlar yapıldı. Pohs, olay yerinde bulunan bir
Kalaşnikorta parmak izi incelemesi başlatnken sal-
dırganlardan ikisjnin robot resmi çizildi. Içişleri
Bakanı Sadeöin Tantan ve Emniyet Genel Müdü-
rü Turan Genç, dün akşam Diyarbakır'a giderek
operasyonlan yakından takip ettiler. Güvenlik bi-
rimleri, PKK'nin Başkanlık Konseyi üyelerinden
Murat Karayılan'ın, geçen hafta örgütün yayın
organlanna yaptığı "Feda eylemlerine girişeeeğiz''
şeklindeki açıklamasına dikkat çekti.
10 yıl boyunca Hizbullah terörürün odağı olan
Diyarbakır, dün akşam saatlerinde şeriatçı örgü-
tün gerçekleştirdiği kanlı bir saldınyla sarsüdı. Dün
akşam saat 17.45 sıralannda 10 polis memuru-
nun bulunduğu iki aracmgözetiminde Şehitliksem-
rinde bulunan Emniyet Müdürlüğü'nden ayrılan
ve kent merkezine doğru yola çıkan Ali Gaffar
Okkan'ın aracı, silahlı saldınya uğradı.
Emniyete 800 metre uzakhkta
Okkan'ın aracı, Et ve Balık Kurumu Kombi-
nası'nın önünde çapraz ateşe tutuldu. Bu sırada
araca patlayıcı da atıldığı öne sürüldü. Okkan'ın
saldınya uğradığını gören diğer araçtaki koruma
görevlileri, olaya müdahale edemeden saldınya
uğradılar. Görgü tanıklanna göre çevredeki bazı
binalardan da araçlara ateş açüdı. Emniyet Mü-
dürü Ali Gaffar Okkan, özel kalem müdürü Meh-
met Kamah, korumalar Mefamet Sepetçi, Musta-
fa Dinçer, Atilla Durmuş ve Selahartin Baysoy
olay yerinde şehit oldu. Teröristlerle çatışmaya gi-
ren korumalar Hüsevin Er, Davut Yıküz, YusufAk-
soy, Fatih Gökçek, V'eü Öztepe ve Sabri Gün ya-
ralandı. Şehit polislerden Atilla Durmuş'un, Sağ-
bk Bakanı OsmanDurmuş'un yeğeni olduğu be-
ürtildi. Bu çatışma sırasında teröristlerden biri-
nin yaralandığı, ancak diğer arkadaşlannın yar-
dımıyla karanlıktan yararlanarak kaçtığı iddia
edildi. Polis, olay yerinde bir Kalaşnikof buldu.
Saldınnın ardından kentin giriş ve çıkışlan tutu-
lurken yoğun operasyonlar başlatıldı. Emniyet
yetkilileri, saldından hemen sonra olay bölgesin-
den hızla uzaklaşan ve içinde üç kişinin bulun-
duğu, plakası saptanan bir aracın arandığını be-
lirttiler. Bazı görgü tanıklan saldın sırasında iki
kişinin araca doğru bomba attığını, ardından da
aracın iki yandan saldınya uğradığuıı belirtirken
bölgedeki yüksek binalardan da ateş açıldığını ile-
ri sürdüler. Ancak yetkililer, saldında bomba kul-
lanıldığı bilgisini doğrulamadılar.
'Uzun namlulu silahlar kuOanıkfa'
Saldınnınardındanincelemelerde bulunmak ve
yetkililerden bilgi almak üzere Diyarbakır Vali-
si Cemil Serhadh olay yerine geldi. Burada kısa
bir açıklama yapan Serhadh, saldında uzun nam-
lulu silahlann kullanıldığını belirterek kayıplar-
dan dolayı tüm teşkilata başsağhğı diledi.
Bu arada saldın sırasında açılan ateş ve girilen
çatışma sonucu yaralanan polisler, Devlet ve Dic-
le Üniversitesı Hastanesi'ndeki acil servislerde te-
davı altına alındılar.
Tetikçi Özdemir hedefi açıklamışü
Diyarbakır'da ortaya çıkanlan hücre evine ya-
pılan baskında yakalanan örgütün tetikçilerinden
Sabir Özdemir, verdiği ifadede başta Ö Emniyet
Müdürü Gaffar Okkan olmak üzere terörle mü-
cadele şubesi çalışanlan ile bazı gazetecilerin he-
def olduğunu söylemişti. Bunun üzerine Okkan'ın
çevresindeki güvenlik önlemleri arttınlmıştı. Ok-
kan, kendisine yönelik suikast haberlerine yöne-
lik olarak gazetemize yaptığı açıklamada, eyle-
mi gerçekleştirecek olan timin deşifre edildiğini
ancakplanlayıcüan ile uygulayıcılannın henüz ya-
kalanmadığını söylemişti.
Örgiite darbe vurmuştu
Olüm
listesinde
olduğunu
biliyordu
RUŞENÇAMR
Hizbullah'm ölüm listesinin ön sı-
ralannda olduğunu, bizzat kendisinin
yönettiği bir operasyonda ele geçen
istihbarat bilgilerinden öğrenmişti
Gaffar Okkan. Kuşkusuz hiç de şa-
şırmamıştı. Çünkü 20 yılı aşkın bir
geleneğe sahip ve cumhuriyet tarihi-
nin en önemlı yasadışı örgütü olan
Hizbullah'a öldürücü bir darbe vur-
muştu. Kendisiyle yaklaşık 15 gün ön-
ce yaptıgımız sohbette, 17 Ocak 2000
tarihinde Istanbul Beykoz'da Hüse-
yin Velioğlu'nun öldürüldüğu operas-
yonun, Diyarbakır polisınin elde et-
tiği bilgiler ışığında gerçekleştirildi-
ğini söylüyordu. Ashnda bu konuda
oldukça buruktu. "Beykoz'dakivilla-
ya taksiyle gfttim. Sonra da basın gör-
mesin diye arka kapıdan smştun" di-
yordu.
Korkuyor muydu? Kesinlikle ha-
yır. "26 silahh militanlan var. Hepsi-
ni biliyoruz. Onlan da teker teker ala-
cağız" diyordu güvenli bir şekilde.
Peki örgüt sansasyonel bir eylem ya-
pabilir miydi? Buna da cevabı, "Çok
isteyeceklerdir, ama beDerini iyice kır-
dık" oldu. Okkan, devletın Hızbullah'ı
büyük ölçüde kontrol altında tuttuğu-
nu ileri sürüyordu.
Çay tutkunuydu
Kendisiyle hemşeri de çıktığımız
Gaffar Okkan'la sabaha kadar sohbet
ettik. Bu arada oğlu, Diyarbakırs-
por'un amigolan, emniyetin değişik
dairelerinin başkanlan girip çıktı. Tam
bir çay tutkunuydu. Görevli, çaylan
sürekli tazeliyordu. Bir de kaşarh tost-
lar geliyordu.
Medyayla arası çok iyiydi, hatta bu
yüzden bakanlık tarafindan uyanldı-
ğı bile söyleniyordu. Buna karşılık
ona göre, biz gazeteciler oturduğumuz
yerden ahkam kesiyorduk. Bölgenin
gerçegini ve Hizbullah'ı anlamıyor-
duk. Orneğin ben Hizbullah'tan ör-
güt diye bahsettiğımde hemen atıh-
yordu: "Örgüt deme, bu siyasi bir ha-
reketdeğO. Bunlann hepsicasus." Ok-
kan, casusluk derken hiç de ilk akla
geleceği gibi Iran'ı kastetmiyordu.
Iran bağlantısını kabul etmekle birlik-
te Hizbullah' ın arkasında aslında bir-
takım Batılı ülkeler olduğunu düşü-
nüyordu hatta bundan emindi. Ok-
kan, Diyarbakır'a geldikten sonra,
Hizbullah tarafindan oğlu kaçınlan bir
babamn şikâyeti üzerine örgütün üs-
tüne gitmeye başlamış. îlk günler teş-
kilatın, olayın ciddiyetini anlamadı-
ğmı söyleyen Okkan, bütün persone-
lini toplayıp onlara Hizbullah'm üze-
rine gitme kararlılığını aktarrmş.
Okkan'a göre devletin Hizbullah'a
darbe mdirmesinin başı, 1999 Mart
ayında AbdülazizTunç'un teslim olup
Mardin'dekı örgüt arşivini vermesi
ohnuştu. Okkan, burada elde edilen
bilgiler ışığında yapüklan operasyon-
da trafik polislerini bile seferber et-
miş.
Okkan, gönlünde îstanbul emniyet
\ müdürlüğü yattığmı gizlemiyordu.
"İzmir ya da Adana olmaz mıydı?"
diye sorduğumda "Diyarbakır var-
ken oralara gidilir mi?" cevabım ver-
mişti. îki büyük hedefi vardı: Diyar-
bakırspor'u 1. Futbol Ligi'ne çıkart-
mak ve şehirde 'HADEP'in oyunu
yüzde 10'a düşürmek'.
CumhuHyet
Metenet SudmTa htriıkıe vaka'anaıı 5 tmlıtan lja^iğ. Mardiîi ve BuıgoTe JIOSKİCHIIE ^
Y\nY*\Wî\\\\n şura üyeâ sorguya ahndı
Itiorafçı: Sudan Urfa'yt ûs seçrnişti Cumhuriyet daha önceki sayılarında Hizbullah'ın sansasyonel saldınlar
düzenleyeceğini yazmıştı. Okkan'a düzenlenen ve 6 kişinin öidüğü suikas-
tın ardından emniyetteki polisler hastaneye akın etti. (Fotoğraf: AA)
HaberMerkezi- Diyarbakır Em-
niyet Müdürü GafEarOkkan'ın açık-
lamasına göre, Diyarbakır Emniyet
Müdürlüğü'nün beurlediği ve yaka-
lamak için operasyonlanru hızlan-
dırdığı
K
Hizbulbhadınatetikçifikya-
pan 26 Wşi''run isimlen şöyle:
Nuruliah Gübever: Mehmet Fa-
dıl oğlu, 1972 Diyarbakır-Bismil
dogumlu.
Abdulvahap Ekinci: Abdurrah-
man oğlu, 1971 Mardin doğumlu.
Mefamet Guffi Kmay: tsmail oğ-
lu, 1976-Diyarbakır doğumlu.
AhmetYeşfl: Mehmet oğlu, 1974
Silvan doğumlu.
Ahmet Bozkm Abdullah oğlu,
1975 Diyarbakır doğumlu.
Adem Ceytan: Sabri oğlu, 1973
Diyarbalar Kulp doğumlu.
Hasan Sanağaç: Abdülkadir oğ-
lu, 1966 Diyarbakır doğumlu.
Mehmet Sah Fidana: Mehmet
oğlu. 1969 Silvan doğumlu.
MuratAktaş: Veysı oğlu, 1976 Di-
yarbalar doğumlu.
Şahin Çeribaşı: Muhittin oğlu,
1974 Diyarbakır doğumlu.
HizbuDah Girişen: Abdullah oğ-
lu, 1979 Diyarbalar doğumlu.
KanalKEar Memduhoglu, 1979
Batman doğumlu.
Kemafcttin Şanh: Mehmet Tevfik
oğlu, 1963 Diyarbakır Ergani do-
ğumlu.
Necmettin Şanh: Mehmet Tevfik
oğlu. 1969 Diyarbakır doğumlu.
Mehmet Çiçek: tbrahım oğlu,
1971 Diyarbakır doğumlu.
HaydarSoimaz:Zülküfoğlu, 1966
Elazığ doğumlu.
Ferit Kudat Abdulhalim oğlu,
1970 Diyarbakır - Bismil doğum-
lu.
Edip Bahk: lsmet oğlu, 1973 Di-
yarbaku--Bismil doğumlu.
Mehmet Fldana: H. Izzettin oğ-
lu, 1972 Silvan doğumlu.
Kazun Azarkan: Cevdet oğlu,
1968 Silvan doğumlu.
Nizamettin Gökçe: Hüseyin oğ-
lu, 1974 Elazığ doğumlu.
M Yasin Aydın: Hacı Ahmet oğ-
lu, 1970 Diyarbakır doğumlu.
Ramazan Ebnas: Hacı oğlu, 1972
Diyarbakır Çınar doğumlu.
Muzaffer Abdukaya: Kemal oğ-
lu, 1966 Diyarbalar doğumlu.
Haşhn Alabahk: Abdullah oğlu,
1975 Diyarbakır doğumlu.
Hüseyin Sanağaç: Abdülkadir oğ-
lu, 1968 Çınar doğumlu.
ORTRE / A. GAFFAR OKKAN
Diyarbahrsporyöneticîliği deyaptı
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Sakar-
ya'nınHendekilçesinde 1952yümdadoğan AMGaf-
&rOkkan, uzun süre siyasi polis olarak görev yap-
tı. Meslek yaşamı boyimca cesareti ve görevine
bağlılığı ile tanınan Okkan, bir dönem Îs-
tanbul Emniyet Müdürlüğü'nde de görev
aldı. 1993 yılında Eskişehir emniyet mü-
dür yardımcısıyken Eskişehir Polisgücü
HentbolTakımı'nınbaşkanlığınageçti. Es-
kişehir Polisgücü'nü Avrupa Kupalan'na
da taşırken hentbol camiasmın en sevilen
isimleri arasma girdi. Okkan, Mehmet
Ağar'ın Emniyet Genel Müdürlüğü döne-
minde Kars Emniyet Müdürü oldu. 1998
du. Diyarbakır'da yıllardır çözümsüzlük üreten ve
çete düzeni kuran bu polislen "Siz burada çokkal-
dnuz" diyerek görevden aldı. Okkan'ın göreve gel-
mesiyle kentin özellikle sosyal yaşantısında gözle
görülürdeğişiklikleroldu. Bir dönem Di-
yarbakırspor yöneticiliği de yapan Okkan,
bir konuşmasında "DharbaJarspor'un l.i-
ge çıkmasnla kentin 7-8 yılhk kayıbı pde-
rüebüir" dedı. Basınla arası iyi olan Okkan,
Diyarbakır Stadı'nın ışıklandmhnasının
ardından kentin ışıl ışıl görüntüsünü basın
mensuplanna göstermeye söz vermişti.
^ ^ Sakarya' nın Hendek ilçesinde oturan 80
îrrTT'Tl yaşındaki babası Fikri Okkan ile annesi
yılından bu yana Diyarbakır II Emniyet
î
*
o r a d l l
5
k u ı l d l 1
İmran Okkan'ın, oğullannm ölüm habe-
Müdürü olarak görev yapan Okkan, Kars'ta görev
yapüğı dönemde znhlı arabaya gerek duymadan köy-
leri dolaşması ile ünlenmişti. EvH ve 2 çocuk ba-
bası olan Okkan, Diyarbakır'a göreve geldiğinde
ilk icraaü özellikle Terörle Mücadele Şubesi'nde
görevli olan toplam bin 800 polisi ihraç etmek ol-
rini aldıktan sonra şoka girdikleri öğrenildi. Ok-
kan'ın kalp hastası olan babası ile şeker hastası olan
annesinin fenalaşmalan üzerine eve doktor çağı-
nldığı belutıldı. Okkan'ın ailesınin Başpınar Ma-
hallesi 'ndeki evlerinin çevresinde de yoğun güven-
lik önlemleri alındı.
Dügmeye basan adam: Gaffar Okkan
MEHMET FARAÇ
Hizbullah'm üst düzey yöneticilerinden Ab-
dulaziz Tunç, Dıyarbakır Postanesi'nden emni-
yet müdürlüğünü aradığında kimse ona inanma-
mıştı. "Gefin beni ahn" demişti. Diyarbakır po-
lisi örgütün böylesine önemli bir yöneticisinin
kendı ayağıyla gelip teslim olabileceğini düşü-
nememişri. Yine de bir ekip gitmişti. Abdüla-
ziz Tunç, Diyarbakrr Postanesi'nden emniyete
getirildiğinde, Güneydoğu'da 20 yıldır örgütle-
nen ve son 10 yıldır da kanlı eylemler yapan bir
örgütün bitişi de başlamıştı.
Gaffar Okkan'm tam istedıği adamdı Tunç.
Örgüt içinden haber alamıyor, kuryeleri sapta-
yamıyor, tetikçilere de bu nedenle ulaşamıyor-
du. Hizbullah için kesin bir gerçekti:
"Örgüt çözülemez™"
Gerçekten öyleydi. Gözaltına alınan bazı ca-
mi sorumlulan günlerce sorguda kalmalanna
karşrn konuşmuyor, sürekli dua okuyorlardı.
Tunç tüm bu bağlan çözecek tek kişiydi.
Tunç, her şeyi kendiliğinden anlatmıştı. Polis
bu anlatrmlardan yola çıkarak hemen harekete
geçmedi. Once operasyonplanlan yapıldı. Tunç'a
göre örgütün beyni Mardin'dekı bilgisayar mer-
keziydi. Burası Hüseyin Vefio^u'nun da karar-
gâhıydı. Burası çökertilirse örgüt de büyük bir
darbe alabilirdi.
Diyarbalar polisi bu karargâhı bastığında Ve-
lioğlu çoktan batıya kaçmıştı. Ancak orada öy-
lesine önemli belgeler bulundu ki, 10 yıldır ör-
gütü izleyen polisler bile şaşu-dı. llgi bilgilerin
boyutu korkunçtu:
"Hizbullah'uı 20 bin militanı var_. Örgüt da-
ğa çıkmaya hazır.Sflabianma îleriderecetamam-
iannuş^."
Polis bu belgelerle bilgisayar disketlerine ulaş-
tığında Hizbullah'm ne denli tehlikeli boyutla-
ra ulaştığını da saptadı. Ve düğmeye işte o za-
man basıldı.
Diyarbalar, Batman, Silvan, Urfa, Gaziantep,
Siirt ve çevresinde eşzamanlı yoğun operasyon-
lar yapıldı. Diyarbakır'da 96, Batman'da 52 ca-
mi örgüt denetiminden çıkanldı. Örgütün önem-
li adamlanndan bir bölümü ele geçirildi. Karar-
gâh ve hücreleri saptandı, kuryeleri belirlendi,
dahası tetikçilerin fotoğraflanna ilk kez ulaşıl-
dı. Tüm bu operasyonlann yürütühnesi için Di-
yarbakır Emniyeti'nde "Hizbullah Bflgi Banka-
a" ve "Hizbullah haritası''hazırlandı. Bölgede-
ki operasyonlardan elde edilen bilgiler burada-
ki bilgisayarlara yüklendi ve Hizbullah'm çatı-
sı ortaya çıkanldı. Geriye Velioğlu'nun sürekh
dile gerirdiği bir stratejiyi uygulamak kaldı:
"Baş giderse gövde dağıhn..''
Polis, Karacadağ (örgütün toparlanma bölge-
si), Urfa (llen Karakolu), Gaziantep (Vasat ka-
nadı) üzerinden Akdeniz'e uzanan bir operas-
yon başlattı. Örgütün buradakı yapılanması da
saptandı. Orgüte önemli darbe. işte bu operas-
yonun noktalandığı Îstanbul'da vuruldu. îstan-
bul merkezli bir yapılanma için çaba gösteren
Hüseyin Velioğlu, 17 Ocak 2000'de Beykoz'da-
ki evde öldürüldüğünde, örgütün yapılanması-
nın boyutlan daha iyi ortaya çıktı. 150 bin say-
fahk belgeler, disketler ele geçirildi.
Bir itirafçının anlatımlanndan yola çıkarak
Hızbullah'ı yok etmek için Diyarbakır'dan düğ-
meye basan Gaffar Okkan önemli ölçüde ama-
cına ulaşmıştı. Örgütün lıderi öldürülmüş, Ce-
mal Tutar ve Edip Gümüş gibi yönetıcıler ya-
kalanmıştı.
Okkan da örgütün tek hedefi konumuna gel-
mişti. Diyarbakır'da "Hizbullah'm kurtanhmş
bölgesi'' olarak nitelenen Bağlar beldesinde 4 ay
önce kendisine yönelik suikast hazırlığındaki bir
tim ortaya çıkanlmıştı. Güvenlik önlemleri ile
korumalan arttırmış, emniyete gidip geldiği gü-
zergâhı değiştirmiş, suikastta kullanılabilecek
26 tetikçinin adlannı saptamış ve operasyonlan
da yoğunlaştırmıştı. Ancak "pusudaki'' Hizbul-
lah "toprak amndaki sflahlanm çıkarmışn»"
Gaffar Okkan ve 5 arkadaşına yönelik eylem,
örgütün bittiğini öne süren çevrelere önernli bir
gözdağı mteliğinde. Orgüt artık "varhksavaşm-
da."
Suikastla ilgili sorular
Makam otosu
neden zırhlı
değil?.. \
HİKMET ÇETİNKAYA
Diyarbakrr Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, şo-
förü ve dört koruması, dün akşam saatlerinde kim-
liği belirlenemeyen kişilerce 'çapraz ateşe' tutularak
şehit edildi...
Bu alçakça cinayetin, Uğur Mumcu'nun katledil-
diği 24 Ocak'a rastlaması düşündürücü değil mi?
Peki, Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'a
pusu kurup öldürenler kim?
Büyük olasılıkla Hizbullah adlı yasadışı dinci ör-
güt!..
Çünkü Gaffar Okkan adı, Hizbullah'm ölüm lis-
tesinde birinci sıradaydı...
Işin bir başka ilginç noktası, dünkü gazetelerde yer
alan bir uyan haberinin çıktığı gün, Diyarbakır'da,
Türkiye'yi sarsacak bir suikastm gerçekleşmesidir...
Neydi polisin yaptığı uyan:
"Türkiye've Irak üzerinden bir suikast timi girmek
üzere™"
Hizbullah adlı yasadışı. diaci örgütün, bir komşu
ülkeden,hern.ekonomik hem de siyasi destek aldığı
yillafdır biîihiyor...
Türkiye'de Hizbullah devletle çatışmaya 1 yıl ön-
ce girdi. Urfa ve Diyarbakır'da örgüt evleri basılın-
ca silahh çatışma çıktı.
Emniyet birimleri, 17 Ocak 2000'de Hizbullah
operasyonunu bir noktaya dek getirdi. Sonra durdu.
Diğer yasadışı örgütlerle uğraşu-ken Hizbullah topar-
lanmaya başladı..
Hizbullah'm yıllardır Güneydoğu'da silahlı eğıtim
yaptığı bilinmiyor mu?
TBMM Siyasi Cinayetleri Araştırma Komisyonu
Raporu'nda bunlar çok açık biçimde yazılıdrr...
Zaten polis, yasadışı örgütlerin 'devteteyoneük' ses
getirecek eylemler yapacağrnı biliyor; kamu kurum
ve kuruluşlanndan, korunan kişilerden, dikkatli dav-
ramhnasrnı istiyor...
Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'm su-
ikastçılarca yakmdan izlendiği, hangı saatte nereden
geçeceği önceden saptanmış ki silahlı saldın gerçek-
leştirilıyor...
O zaman şöyle bir soru akla gelmez mi:
"Devletin istihbarat birimleri ne yapryor? Hizbul-
lah ya da bir başka örgütle ilgili bilgiler toplanmryor
mu? Eğer toplanryorsa niçin önlemi ahnamryor?"
Ikincı önernli bir soru da, Dıyarbakır EmnıyetMü-
dürii Gaffar Okkan'ın makam otomobili neden zrrh-
h değil?..
Asıl bu sorulara yanıt vermek gerekir!..
TBMM toplandı
Sezer ve Ecevit'ten
saldınya fanama
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Diyarbakır
Emniyet Müdürü Gaffer
Okkan'ın ve 5 polis me-
murunun şehit edilmesi
Ankara gündemine bom-
ba gibi düştü. Başbakan
BülentEcoitolay sonra-
sında Olağanüstü Hal
Bölge Valisi Gökhan Ay-
dmer ile telefonla görü-
şürken Içişleri Bakanı Sa-
dettin Tantan, Başbakan
Yardımcısı Hüsamettin
Özkan ile Başbakanlık'ta
bir araya geldi. TBMM'de
gün boyu toplanamayan
genel kurulda saldrnnm
ardmdan karar yetersayı-
sı bulundu. Curnhurbaş-
kam Ahmet Necdet Sezer
ve siyasiler yayımladıkla-
n mesajlarla saldınyı nef-
retle kınadılar. Genelkur-
may Başkanı Orgeneral
Hüseyin Krvnkoğlu, Sa-
dettin Tantan'a başsağh-
ğı dileyerek onayı lonadı.
Diyarbakır'daki saldın
Ankara'da hareketli saat-
ler yaşanmasına neden ol-
du. Başbakan Bülent Ece-
vit, Başbakanlık'tan ayn-
lrrken gazetecilerin soru-
lan üzerine olay nedeniy-
le son derece üzgün oldu-
ğunu söyledi.
Gumhurbaşkam Sezer
yayımladığı mesajında,
"Okkan ile 5 polis memu-
runun bugün (dün) ak-
şam saatlerinde Diyarba-
kır'da düzenlenen hain
bir sakhn sonucuşehit ol-
duklannı derin bir üzün-
tüyle öğrendim. Bu salcb-
nyı nefretie kınryorum"
dedi.
Eski Içişleri Bakanı
MehmetAğar, TBMM'de
yapüğı konuşroada, "Po-
lisin silah kullanma yet-
kisinde kısıtiamaya gldil-
mesinin, bu ola> lar gözö-
nündebulundurukhığuD-
da teşldlatta nasıl sıkmfj-
lar yaratacağmı gözden
ırak tutmayaam" dedi.