Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 OCAK 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
H ı J v U l ı t_f 1VJJ. / ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
ŞİRKETLERDEN Süt ürünlerinin fiyatlan astronomik artarken çiğ sütün fiyatı düşürülmek isteniyor
Sütü sanayıcıye
• MOTHERCARE,
anne adaylan için
ürettiği destekleyici
sutyenleri ve emzirme
sutyenlerini piyasaya
sundu. Aynca
hamileliğın son
aylannda gerekli olan
hamilelik çoraplan da
anne adaylannın
beğenısine sunuldu.
• EFESDARK,
düzenkdiği kampanyada
önûmüzdeki Kurban
Bayramı için 3 ayrı tatil
alternatifı sumıyor.
Nepal'e, Amazon'a,
Küba'ya
gerçekleştirilecek
seyahatin nereye
olduğunu, kampanyaya
kaülanlar benrieyecek.
• ALFA ROMEO
sahipleri, Türkiye'de
seyahat halinde
başlanna gelebilecek
aksaklıklara karşı Alfa
Yol Yardtmı ile güvence
altına alıııdı. Yardım,
gerekli olduğu zaman
0 800 21141 22'den
istenebilecek.
• VAILLANT, Türkiye
çapında. en fazla cinoyu
yapan 15 bayisini Bayi
Ödûl Gezisi
;
ile
ödüücndirdi.
Gezi4Ocak-20Ocak
tarihleri arasında
gerçekkştirildi.
• ADIDAS'ın,
sonbahar- kış sezonu
için tekstil ürünlerinde
yaptığı yüzde 25 indirim
ocak ayı sonuna kadar
devam edecek.
• BOE1NC, 25
Kasım'da meydana
gelen deprem sonrasında
büyük zarar gören
Azerbaycan'a 5 ton
ağuiığında malzeme
yardımı yapü.
FATMAKOŞAR
Ürününü neredeyse maliye-
tine satmak zorunda kalan süt
üreticısinın örgütsüzlüğünden
yararlanan sanayiciler çiğ süt
ile süt ürünleri fiyatlan arasın-
dakı uçuruma karşm alım fiya-
tını daha da düşürmeye çahşı-
yorlar.
Yemın kilogramını 140 bin
Hradan alan üretıci diğer girdi-
lerle birlikte malıyeti en az 170
bin lira olan ürününü 160 bin
liraya satmak zorunda kalıyor.
Türkiye'de işlenmış sütün fi-
yatı 650 bin lira. kalitelı beyaz
peynirin kilogram fiyatı 5 mil-
yon 500 bin lira civannda.
Sanayiciler, astronomik ar-
tışlar kaydeden süt ürünleri fi-
yatlannda herhangi bir indiri-
me gitmeyi düşünmezkenböl-
geye göre değişmekle beraber
170-175 bin lira olan alım fi-
yatuıın son olarak 150-160 bin
liraya düşürülmek ıstenmesi
üreticide soğuk duş etkisi ya-
rattı.
1980'li yıllardasattığıbirlit-
re süt karşılığmda bır kilogram
800 gram yem alabilıyorken
bugün sadece bır kilogram 100
gram alabilen üretıcı. sanayici-
lerin aralannda anlaşarak süt
fiyatını aşağı çekmeleri ve
Üretkfler, bogûnkû sorunlannm kaynağı olan SEK'in özelleştirUmesine böyle karşı çıkmışlanh.
Köy-Koop Başkanı
'Süttozuna
muhtaç oluruz'
Köy-Koop Geriel Başka-
nı Erdoğan Kontûrer de,
sanayicinin ocak ayı içinde
toptan süt satış fiyatlanna
yüzde 5-10 arasında zam
yaptığını belirterek "Çiğ
sütün fiyatmın aşağı çekü-
mesâ ûretidyi enflasyon ai-
tmdadahadaezecektir.Ge-
çinemeycn üretirinin bu işi
bırakmasıiscsanaykinindı-
şardan alacağı sûttozu ve
koasantreûrûnlerkûretinı
^apmaa antamına geliyon
Ulkece kaybederiz" dedi.
uzun süredir ödemeleri aksat-
malan üzerine Tanm Bakanı
Hüsnü Yusuf Gökalp'e geçen
günlerde sorunlannı aktardı.
Ulusal Süt Konseyi'ni topla-
yan Gökalp ise taraflan ayn
ayn kabul etmek zorunda kal-
dı.
Üreticiyi muhatap almak is-
temeyen sanayicilerin bu rutu-
mu eleştirilirken TMMOB Zi-
raat Mühendisleri Odası Baş-
kanı Prof. Dr. Gûrol Ergin,
"Sanayki ûreticiden kaçıyor.
Dünyanın hiçbir yerinde taraf-
lann ayn ayn görüşmeler yap-
üğı bir konsey olamaz. Konsey
bu biçimde oktşmaz" dedi.
'Kabul edikmez'
Enflasyonun yükseldiği, süt
ürünlerinin fıyatmın da astro-
nomik artışlar kaydettiği bır
ortamda çiğ süt fıyatlannın dü-
şürülmesinin hiçbir inandıncı
gerekçesi olmadığını belirten
Ergin, "Bu kabul edilemez. Sa-
nayici pazar sorunu varsa çöz-
meye çalışsın, maliyet sorunu
varsa da. Sanayici ûretim ma-
Byetlmnisadeceçiğsût fiyatla-
nna yüklenerek çözemez" de-
di. Üretıcının sanayileşmedi-
ğini anımsatan Ergin "Sütünü
bekfctmesi de söz konusu ola-
maz, Bunu bilen sanayici üreti-
ciyi daha da köşeye kısürmaya
çakşıyor" değerlendırmesini
yaptı.
Süt Konseyi'nden çözüm
alamayan üreticilerin sorunla-
nna duyarlı olduğu belirtilen
Tanm Bakanı Gökalp'in süt fi-
yatlannı belli bir düzeyde tuta-
bilmek için bir komisyon kur-
durduğu ifade edıldi.
Süt Konseyi'nden bir sonuç
alamayan üreticüer ise çeşitli
eylemler gerçekleştirmeye ha-
zırlanıyorlar. Üreticilertüketi-
cilere de duyarlı olmalan yö-
nünde çağn yapıyor.
Kablolu TV aboneleri, kullanmadıkları hizmet için para ödemeye tepki gösteriyor
Once para, archndan hizmet
GOZDEAKGUTNGOR
Özelleştirme sürecindeki Türk Tele-
kom'un. aday şirketlere cazip gösteril-
mesi için "sorunsuz ve kârh bir ku-
rum" ımajına uygun çalışmalar yapı-
lıyor. Kablolu TV abonelerinden bu-
güne kadar hizmet bedelıni aylık ola-
rak tahsıl eden Türk Telekom, yeni uy-
gulama çerçevesinde 3 aylık ücreti pe-
şinalacâjc.
Aboneler aylık 2 milyon 500 bin li-
ralık ücret yerine 7 milyon 5Ö0 bin li-
ra olan 3 aylık hizmet bedelini önceden
ödemek durumunda kalacaklar.
Abonelerin tepkisini toplayan uygu-
lama. sendıkalar tarafından da eleştirj-
lırken KESK'e bağlı Haber-Sen Genel-
Başkanı Kemal Keleş. uygulamanın
"kevfT olduğunu belırtti. Keleş, "Türk
Telekom'u satın alacaklara kolaylık
sağlanıyor. Yapüan. dikensiz bir bahçe
görünümü sunmaktır" dedi. Hizmet
karşılığı ödenmesi gereken ücretin, he-
nüz hizmeti almadan verilmesini an-
lamsız bulduğunu ifade eden Keleş,
" Yurttaşm, karşüığını almadığı hizmet
için para ödemesi haksızukûr. Bu hak-
sız uygulamayı kaJdırmak için yargıyo-
tu yurttaşa açık olmah" diye konuştu.
Posta masrafının üçte bir azalarak ta-
sarruf sağlanacağı tezine karşı, Haber-
Sen Başkanı Keleş, "tstenen,gerçekten
posta masrannı azaltarak kuruma kat-
kı sağlanması ise telefon faturalan da üç
ay bekledikten sonra ahnsın" dedi.
Kablolu TV abonesi Şahin Tuncay.
"Mart ayı sonunda ödemem gereken
parayı, bu ay sonunda ödemem gerek-
tiğiniöğrendim. Elektrik, su,telefon da-
hfl hiçbir harcamada böyle bir şey ya-
pdmıyor" diye konuştu. Âbonelik sıra-
sında verilen ücretin de artık iade edil-
mediğini anunsatan Tuncay, haksız uy-
gulamanın devam etmesi halinde yar-
gıya başvuracağmı söyledi.
Sanayicinin aklına sendikaşimdi geldi
Ekooomi Servisi - İstanbul Sanayı
Odası (İSO) Başkanı Hüsamettin Ka-
vi, ûretimin rekabet gücünü kaybet-
mesinin faturasmın sadece sanayiciye
çıkmadığını söyleyerek "tşçileriıniz iş-
lerini kaybediyor'' dedi.
Konfederasyon ve sendikalara çağ-
n yapan Kavi, "Bizim akıntımızonla-
rm sıkmüsı değü mi?" diye konuştu.
2000 yılında kur enflasyon makasının
yüzde 20'ye çıktığını hatırlatan Kavi,
bunun sanayinin rekabet gücünûn
yüzde 20 düşmesi anlamma geldiğini
söyledi. Hükümetin ekonomik prog-
ramını eleştiren Kavi,
u
Bakanda2000
yümm sonunda Hazine'den kaynak is-
temediğini söyiüyor. Aym bir şey var.
Çahşan üzerindeki SSK yükünü yüz-
de 30'a,vergüerie birlikte toplam yü-
kü de yüzde 45'e çıkart Sonra da sis-
temdetasarruf etmişgibisosyal güven-
liğin açtğı kabnadı de" diye konuştu.
Sabancı Holding Yönetim Kurulu
Başkanı Sakıp Sabancı da bütçenm
inandıncı olmadığını söyleyerek ISO
toplantısma konuşmacı olarak katüan
Prof. Oktay Genal'ın söylediği 3 bin
100 KÎT'in bütçe dışında tutulması ve
kamu bankalannın görev zararlannın
bütçeye dahil edilmemış olmasuu cid-
diyetsizlik olarak nitelendirdi. Saban-
cı, şöyle konuştu:
"1MF, yapıa kajbı ekonominin mali
yanıytai^leniyor.Clkeiçinfmansalden-
gelerönendi,amaülkedeyaşayanlariçin
daha da önemteâişveaşur.tsdkrarprog-
ramlanhazırtarkensadece finansaldeD-
gekri deği, üretim dengekrine ve yaü-
runlarabakmakzorundayız."
A.Ş.
İSTANBUL
Sayın Hıssedar,
Bankamız Olağan Genel Kurul'u 26 Şubat 2001 Pazartesı gunu Saat. 10 OO'da aşağıda yazılı
gundem maddelerını görüşmek ve karara bağlamak uzere İstanbul, Valıkonağı Cad
No 7 Nışantaşı - İstanbul adresınde, toplantıya çağrılmasına Yönetim Kurulumuzca karar
venlmıştır Bu nedenle yukarıda yazılı gün ve saatte sizın veya vekıl tayın edeceğınız kişının
toplantıya katılmasını rıca edenz.
Not 2000 yılı faahyetı ile ılgılı tnlanço, kâr'zarar tablolan şırket
merkezmde oriakiarm letkıkme sunulmuştur
TURKISH BANK A.Ş.
YÖNETİM KURULU BAŞKANI
TURKISH BANK ANONİM ŞİRKETİ'NİN 26 ŞUBAT 2001 TARİHLİ
OLAĞAN GENEL KURULU'NUN TOPLANTI GÜNDEMİ
(Yönetim Kurulu'nun 17 01.2001 tarıhlı 2001 -Vl'l karar ekıdır)
1. Açıhş ve Başkanlık Dıvanı'nın teşekkulu
2 Oluşan Başkanlık Dıvanı'na, Genel Kurul tutanağının ımzalanması ıçın Başkanlık Drvanı'na
yetkı verılmesı
3 2000 yılı faalıyet ve hesapları hakkında Yönetim Kurulu, Bağımsız Denetım ve Denetçı
Raporlarının okunması ve muzakeresı
4 Bılanço ve Kâr Zarar Hesaplarının okunması, muzakeresı ve tasdiki ile kâr dağrtımı ile ikjili
teklrfin görüşülerek değerlendırılmesı
5 Yönetim Kurulu Uyelerınm ve Denetçılenn 2000 yılı çalışmalarından dolayı ıbra edilmeleri.
6 2000 yılı kârının, fevkalade yedeklere ayrılan kısmından sonra kalanının (yasal yedek
ayırımından sonra) sermayeye ılave kararının alınması, "2000 yılı kâr dağıtımı"
7 Bağımsız Denetım Kuruluşu'nun tespıtıne yonehk Yönetim Kurulu Karan'nın onaylanması.
8 Yönetim Kurulu Clyelerı ve Denetçılerın seçımı
9 Yönetim Kurulu Clyelerı ve Denetçilerın-ödeneklerının tespıtı
10 Yönetim Kurulu Üyelerının TTK nın 334 ve 335 maddelerı kapsamına gıren hususlarda
mezun kılınmaları hakkında Yonetım Kurulu'na yetki verılmesı
TURKISH BANK A.Ş.
YÖNETİM KURULU BAŞKAM
VEKÂLETNAME
Hıssedan bulunduğum Turkısh Bank Anonım Şırkeünın 26 Şubat 2001 (Pazartesı) gunü Valıkonağı
Caddesı No 7 Nışanujı / İSTANBUL adresınde Saat: 10 OO'da yapılacak Olağan Genel Kurul
Toptantısında benı/bızı temsıl etmeye ve gundemdekı maddelenn karara bağlanması ıçın oy kullanmaya
'y
1 v e
'
0
' ^y"
1
ettım.
VEKÂLETİ VEREN
Isim
Imza
Tanh
VEKÂLET VERENİN
Sermaye Mıktan :
Hısse Adedı :
Oy Mıktan
Adresı
Noc VekMetnamenin nocer tasdiksız ohnası haiınd« vekâleti veren4n not«r taMÜUİ ı m u sHriıleri vddüctnameyc ddenecekdr
İş dışında hiçbir şeye zaman ayrılmaması ruhu köreltiyor
'Çalışmak, hayatımızı tüketiyor'
• Eski ABD Çahşma Bakanı Reich,
kıyasıya rekabetin yaşandığı yeni
ekonominin topluma etkilerini irdeleyerek
bunu, "daha çılgın hayatlar, daha az
güvence, aile, dostluk ve kendin için daha
az zaman ve enerji" diye açıklıyor.
VVASHINGTON (AA) - ABD'de
görevi yeni başkan George VV.
Bush'a devreden eski başkan Bfll
Cünton'ın kabinesinde Çahşma
Bakanı olan Robert Reich, "Çahş-
manm hayadanmran bü\ük kısnu-
tu tükettiği bir noktaya ulaşük" di-
yerek bundan duyduğu rahatsızlığı
bir kitap yazarak dile getirdi.
Reich, "Başannın Geleceği'' ad-
h, bu ay yayımlanan kitabında, kı-
yasıya rekabetin yaşandığı yeni
ekonomi ile topluma etkilerini irde-
liyor ve bu yeni çalışma düzenini,
"daha çılgın hayatlar, daha az gü-
vence, aile, dostiuk, cemaat ve ken-
din için daha az zaman ve daha az
enerji" diye açıklıyor.
Çahşma Bakanlığı görevi sırasın-
daki işkolikliği ile kendisinin de ai-
lesine pek vakit ayuamadığmı itiraf
eden Reich, bazı şirketlerin perso-
neline ailelerine vakit ayırmalanna
yönelik olanaklar sağlasa da pek az
profesyonelin bundan yararlanabil-
diğine dikkat çekti.
Reich, profesyonellerin, işlerini
başkalanyla paylaşu-, devreder ya
da ailelerine vakit ayınrlarsa, hızlı
bir şekilde işlerini kaybedecekle-
rinden korktuklannı vurguladı.
Çahşma hayarındaki bu baskıla-
nn hem düşük hem de yüksek ge-
hr grubunda bulunduğımu \oırgula-
yan Reich, "Düşük gelirtiyseniz,ge-
çinebihnek için daha çok çahşmak
zorundasuuz, yüksek geürüyseniz
de fazla çahşmama konusunda sü-
rekii fedakârca kararlar ahyorsu-
nuz" dedi.
Ancak çalışma hayatı ile aile ha-
yatı, özel hayat arasında denge kur-
mannı mümkün olduğu görüşûnü
savunan Reich'a göre, insanlar ça-
hşmanın dışındaki alanlara da ye-
terli zaman ve enerji ayırmak zo-
runda, çünkü bu durum, ruhu körel-
tiyor. Çocuklu ortalama bir çiftin
10 yıl öncesine göre yılda 8 hafta
daha fazla çalıştığını belirten Re-
ich, "ABD'Iifer Japonlardan bile
daha çok çanşıyor ve çahşma saat-
leri süratle artıyor, çünkü işten
sonra evde bilgisayarda, seyahat-
lerde, işe gidiş-geüşlerde, cep tek-
fonlanyla iş devam ediyor ve çahş-
ma hayaü-iş, hayatın tümüne nü-
fuz ediyor" diyor.
ŞÜKRAN SONER
Suyun Yolunu Kesmek
Uğur Mumcu'nun toplurnsal bir tepkiye dönüşen
öldürülüşü etkinliklerinde, kaçınılmaz olarak öldürül-
müş olmak kutsanıyor. öldürülmek ne zaman, niçin
kutsanır? Eceli ile ölmek, yaşama hakkı en kutsal, en
temel insan hakkı değil mi?
İnsanlar doğa yasalannı çiğnediklerinde, hakstzlık-
lar yaşanıp insan haklan gasp edildiğinde, insan hak-
lan için, bizim için kendi canlannı ortaya atanlar, ölü-
müne savaşım verenler kutsanır. Bizim için ölenler
kahramandırlar, şehıt olurlar. Bizim için ölenleri kut-
sama, saygıdan öte, bir tür özsavunma değil mi?
Uğur Mumcu'nun öldürülmesi olayında gelişen bü-
yük toplumsal tepkide, korku ve kaygı da egemen
duygular. Bir adam, sadece düşünceleri, kalemi ile;
bizim adımıza, tepki duyacağımız ne kadar olumsuz-
lukvarsa her şeye, korkmadan, yılmadan, bıkmadan,
öldürüleceğini bile bile karşı çıktığı için hem de aşa-
ğı yukan tahmin edebildiği gibi biryöntemle, bomba
ile parçalanarak katlediliyor.
Faili meçhule kurban giden, bizim adımıza, hep
birlikte karşı durmamız gereken olumsuzluklara kar-
şı durduklan, insan haklannı, değerleri, doğrulan sa-
vunduklan için sadece öldürülen yüzlerce, binlerce
değerli insan arasında Uğur Mumcu'nun öne çıkma-
sı, bir yanı ile, savunduklanyla çok fazla insanla bu-
luşabilmesi, bugün yaşanan bütün kıriilikler, olumsuz-
luklara yıllar önce neredeyse tek başına Don Kişot-
ça karşı durabilmesi ise diğer yanı da öldürülmesi-
nin bu kadar bilinir, bu kadar beklenir ve bu kadar da
açık, gözler önünde olması değil mi?
Aynı nedenlerie Uğur Mumcu cinayetinin faili meç-
hul olmaktan çıkanlması daha da önem ve anlam ka-
zanryor. Dahası, ortadayakalandığı veyargılandığı bi-
linen sanıkiar bıtevar. Amatoplumda, hiçbirimizde fa-
ili meçhulün neden ve sonuçlan bilinen cinayete dö-
nüşebildıği duygusunu vermiyor. Sorgulamanın, yar-
gılamanın her aşamasındaki gelişmeler güven duy-
gumuzu geliştireceğine kaygılanmızı arttınyor.
Sorun sadece Hizbullah operasyonlan kapsamın-
da, kimi sanıklann rastlantısal yakalanmak zorunda
kalınması ile sınırlı değil. Hatta süpürge ile başlayan
kanıt yok edilmesinden harcırah olmadığı gerekçe-
siyle sanıklann duruşmaya getirilmelerinin ertelen-
mesi, polisteki ifadelerin yargılama aşamasında red-
dedilmesine olanak tanıyan kanıt toplanmaması, şa-
ibeli bilirkişi raportan ile desteklenmesiyie de açıkla-
nabilir değil.
Günümüzde boyutlan çok daha iyi aniaşılan, Uğur
Mumcu'nun topluma anlatmak için çırpınıp durduğu
toplumu, ülkeyi tehdit eden vurgun, soygun, mafya
düzeni, şeriat, ırkçı tehditlerin boyutlan. Uğur Mum-
cu'nun sayunduğu değerlenn bu ülkede geçerli ol-
maması için kurulmuş kirli ittifaklar, çıkar ağının güç-
lü boyutlan.
En son "Beyaz Enerji" operasyonunda olduğu üze-
re kimi kirli işler saklanamaz, örtülemez boyutlar al-
sa da gerçek bir temizlik için ülke, toplum olarak yo-
la çıkamamış olmamız. Hâlâ kirli çıkar ittifaklannın si-
yasete, kamu kurumlanna, en çok köşe dönme kül-
türü olarak sermayeye bulaşmış, bir yaşam biçimine
dönüşmüş, kökleşmiş olmasının belirleyiciliği.
Ortaya çıkan kirli işlerin, buzdağının görünen yüzü
ile sınırlı kalması: örneğin, Hizbullah örgütünün on-
ca cinayeti, kirli çamaşın ortaya çıktı. En son gaze-
temizdeki yazı dizisinde de açıkça görüldüğü üzere,
toplum olarak, devlet olarak Hizbullah örgütü ile bi-
le gerçek bir hesaplaşma noktasına gelebilmiş deği-
liz. Çok daha önemli ve ürkütücü boyutu, Hizbullah
örgütünü yaratan koşullarda değişen hiçbir şey yok.
Aynı adla ya da bir başka adla benzer örgütleri yaşa-
tacak ortam duruyor.
Apo'nun yakalanmış otmasının, PKK ve benzeri
tehditJeri ortadan kaldırmadığı gibi... Yoksulluk, işsiz-
lik, kımlik sorununa çözüm üretememe, iç-dış odak-
lı Türkiye üzerinde oynanan oyunlarla çakıştğında adı
her ne olursa olsun benzer tehditler sil baştan oluşu-
yor. Terörden daha önemli ya da en az terör kadar
önemli olan düzenin kirlenmişliği hangi operasyonla
temizlenebildi ki? Her operasyonda elbette birileri
' yakalanıyor, kimi kirtenmelenn boyutunu aydınlata-
bilecek işler ortaya çıkıyor. Kirlenmenin ağlan öylesi-
ne güçlü örülmüş, o kadar çok merkeze bağlanmış
ki operasyonlar ana kaynaklara, gerçek sonuçlara
ulaşamadan havada kalıyor.
Bu ülkede insanca yaşama düzeni, gerçek demok-
rasi yerleşmedikçe, anlamlı bir temizlik ile toplumsal
seferberlik gerçekleştirilemedikçe, kimi sorunlarda
kimi sonuçlara ulaşjlabilse, kimi cinayetlerin failleri ya-
kalanabitee de değişen çok fazla bir şey olmuyor. Kir-
li çıkar ittifaklanna çomak sokacak insanlara, ölümü-
ne savaşım vereceklere, Uğur Mumcu kimliğinde
kendilerini ortaya atmaya hazır insanlara gereksinim
duyuluyor.
En temel insan hakkı, eceliyle ölebilme hakkı de-
ğil de ölümüne özveri kutsanıyor. Kim demiş ki Uğur
Mumcu kansıyla, çocuklanyla, dostlanyla sağlığının
elverdiği günlere kadar yaşamak istemezdi diye. Ye-
ni Uğur Mumcu'lann yaşama hakkını savunmak, bi-
zim adımıza fedai, kahraman aramak değil, hep bir-
likte bedel ödemeyi becermek, seyirci olmaktan çı-
kıp sorumluluklan paylaşmayı öğrenmek anlamma
geliyor.
sukransoner@yahoo.com
'^OtfD CON L 0 5
ıtiiıÇPtANTES.
Göçmen yasasına karşı açlık grevi
Ekonomi Senisi - Ispanya hükümetinin göçmenlerle ilgili
hazırladığı yasa, ülkelerindeki yaşama ve çalışma
koşullannm yetersizliğı nedeniyle gelişmiş ülkelere göç
eden azgelişmış ülke yurttaşlannı korkuttu. lspanya'da
hazırlanan yasa nedeniyle ülkede kalma izni bulunmayan
35 bin göçmenin sınır dışı edilmeleri gündemde.
500 kadar gösterici Barcelona'daki Santa Maria del Pi
Kilisesi önünde toplanarak yasayı protesto ederken 265
kişinin de açlık grevine başladığı belirtildi. lspanya'da
özellikle Doğu Asya ve Latin Amerika'dan, ülkelerinde
yeterli koşullan bulamayarak Avrupa'ya gelen 200 bin
dolayında kacak göçmenin bulunduğu kaydediliyor.