Katalog

23 OCAK 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Arıtma devre dısı Yatağan yine / tesUm ÖZCANÖZGÜR MUĞLA - Yatağan'ın 18 yıl zehir soluduktan sonrakavuştuğu desülfü- ıizasyon (baca gazı ant- ma) tesisi, bilya anzası nedeniyle bir günde çök- tü. Yatağan Termik Sant- rah Işletme Müdürü Mehmet Hoşoğlu, "An- zalanan parça Türtd- ye'de bulunamadı. Al- manya'da bulunursa sis- tem 4-5 gün içinde çahş- onlabitir" dedi. Sessiz sedasız, tören- siz 18 Ocak'ta "deneme üretimi" adı altmda ça- lıştınlan desülfürizasyon tesisinin birinci ünitesi bir gün çahşabildi. Böy- lece, sistem devreye gir- medenaçıklamada bulu- nan DSP Muğla Millet- vekilı Tünay Dikmen'in, "Desülfürizasyon 18 O- cak'ta devreye girse bik çalışacağını sanmryo- rum" sözleri haklı çıktı. Sistemin devre dışı kalması ile ilgili görüş- tûğümüz Yatağan Termik Santralı tşletme Müdürü Hoşoğlu, "Kınlan parça Türkiye'de bulunamadı. Alman Bishof fırmasının parçayı göndermesi bek- leniyor. Parça getince Gû- riş tarafindan taküacak" diye konuştu. Yetkililer, Alman Bis- hof ve Türk Güriş firma- sı arasında yaşanan soru- nun çözümlenmediğini; bu sorunun Güriş'in Al- man standartlannda ça- iı^n;awMSixıdan kaynak-, landığım vurguluyorlar. TBMM incelemesi Bu arada, Yatağan, Ye- niköy ve Gökova Termik santrallan ile bölgede ya- rattıklan kirliliği yerinde incelemek üzere TBMM İnsan Haklan înceleme Komîsyonu tarafından "alt komisyon" oluştu- ruldu. Komisyon önü- müzdeki günlerde Muğ- la'ya gelerek çahşmaya başlayacak. Rant tartısması Denetimde işlev bozukluğu CELALYILMAZ İZMİR-Deprem fela- ketleri sonrasında 10 Ni- san 2000 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 595 sa- yılı "YapıDenetimiHak- kında Kamın Hükmfin- de Kararname T 'nin uy- gulanmasındaki olum- suzluklann endişe verici olduğu belirtıldı ve bu doğrultuda kurularak fa- aliyet gösteren yapı de- netim şirketlerinin ışlev- lerini yerine getirmedik- leri savunuldu. Adana, Ankara, Istan- bul ve îzmir başta olmak üzere 28 büyük ilde pilot olarak uygulanan KHK'nin yerini alacak "tmarve Şehirieşme Ka- nunu Tasan TaslağVnm da soruna çözüm getiri- ci nitelikte olmadığı be- lirtilerek üniversite, mes- lek odalan, barolar ve yerel yönetimlerin gö- rüşlerinin alınmadığı be- lirtildi. Eski Tapu ve Kadastro Genel Müdür Yardımcısı Orfaan Özkaya, tamamen kamuya ait, yerel yöne- timlerin sorumluluğunda olması gereken yapı de- netimi alanının "ticari rant" haline getirildiğini vurgulayarak binalan ya- panlann da, denetleyen- lerin de aynı kişi veya şir- ketlerden oluşabileceği- ne dikkat çekti. Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara görme engelli çocuklara konferans verdi Deprem dedenm torunLarı• Işıkara'yıdokunaraktarifeden Ünal Açıkgöz adlı görme engelli öğrenci, 'Çocuklan çok seven ve sıcak bir insan. Onunla bir daha karşılaşsak mutlaka tanrnm' dedi. Istanbul Haber Servisi - Görme engelli çocuklar, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Ensti- tüsü Müdürü Prof. Dr. AhmetMeteIşıka- ra'yla birlikte deprem sırasında çaresiz olmadıklannı öğrendiler. Işıkara, karan- lıkta hareket edebilme özellikleri nede- niyle görme engellilerin başkalanna reh- ber olabileceklerini söylerken lşıkara'yı dokunarak tarif eden 14 yaşındaki Ünal Açıkgöz, "Onu nerdeolsatanınm.Çocuk- lan seven, sıcacık bir insan" dedi. Baston ve düdük uyansı Kilyos, dün görme engelli çocuklarla "deprem uzmanı" Prof. Ahmet Mete Işı- kara'mn buluşma noktası oldu. Türki- ye'nin dört bir yanında konferanslar ve- ren Işıkara, Veysel Vardal Görme Engel- liler llköğretim Okulu öğrencilerine ilk kez "depremde ne yapmalanve nasd dav- ranmalan gerektiğr konusunda bilgiler verdi. Öğrencılere, "Deprem sırasında 'Yapabileceğimiz hiçbir şey yok' deme- yin" diye seslenen Işıkara, görme engel- lilerin ev, okul ve işyerinde, çıkış yolunu önceden belirlemeleri gerektiğine dikkat çekti. Deprem sonrasında etraftaki eşya- lann dağılabileceği uyansında bulunan Işıkara,"Yanımzda mutlaka bir baston w düdük bulundurun" diye konuştu. Işıkara, yatakta bulunulması halinde, sırtın yatağa gelecek şekilde bir "cenin" gibi yere yatıhnası gerektiğini söyledi. Birçok görme engellinin köpek sahibi ol- duğunu anımsatan Işıkara, depremde kö- peklerin huysuzlanabileceğini ve kişiyi yanlış yere götürebileceğini vurguladı. Işıkara, depremdeuyulması gereken ku- rallan şöyle sıraladı: tt Denizdeyseniz he- men sudan çdap uzaktaşın. Aractaysanız, ebeveynlerinizi araa durdurması için uya- np araçtan çıkmayın. Balkon da binanın en tehliketi yerierinden biridir." 'Bir daha unutmam' Konferans sonrası 4. sınıf öğrencisi Ü- nal Açıkgöz (14) adlı öğrenci, elleri ile dokunduğu lşıkara'yı, "ceketii, uzun saç- h, bıyıkb, hafif sakalh, kısa boytu, 45 yaş üzerTolarak tarif etti. Ünal, Işıkara'yla ilk kezkarşılaştığıru söyleyerek "Onadokun- duğumda çok heyecanlandım. Çocuklan çok sevdiğLni ve sıcak bir insan oktuğunu düşünüyorum. Kokusu ve tarif edemedi- ğim nedenlerle Ahmet Amca'yla bir daha karşılaşsak onu hemen tanınm" dedi. Görme engelli çocuklar Prof. lşıkara'yı elteriyle dokunaraktarumaya çalışü. Konferans sırasında çocuklardan çok büyük ilgi gören Işıka- ra'nm duygulandığı ve gözlerinin dolduğu görüldü. Kalıcı konutlar içinyapılan kura çekiminde herkesin üst katta oturmak istediği ortaya çıktı Depremzedenin 'zemin' korkusu AHMET KUKT İZMTT- Kocaeli'deki kalıcı konutlann kura çekimleri sıra- sında, komşu seciminden ko- nutlann bulunduğu alana ka- dar birçok unsura dikkat eden depremzedeler, 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinin kor- kusunu üzerlerinden atamıyor. Depremzedeler kendilerine zeminya da bodrum kat tahsis edilmesinden endişeleniyor. lzmit'in Bahçecik beldesin- deki kura çekiminde hak sahi- bi depremzedeler, olası bir haksızlığa karşı aşın duyarlı- lık gösteTdiler. Anonslan anla- mayanlann bile kura çekimi yapan heyetle konuşması, usulsüzlük olabileceğinden şüphelenen diğer depremze- deler tarafuıdan engellendi. Daire numaralan belirlenen depremzedeler daha sonra krokileri incelediler. 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinde özellikle ze- min katta oturanlann yaşam- lannı yitirmesi nedeniyle dep- remzedelerin çoğunun üst kat- larda oturmak istediği gözlen- di. Evlerinin yıkılmasıyla 8.5 saat kızıyla birlikte enkaz al- tmda kalan 55 yaşındaki Feri- ser tpar, daha önce birinci kat- ta oturduğunu söyledi. Kalıcı konut kurasında kendisine ze- min kat çikan Ipar, yaşamı bo- yunca zemin veya birinci kat- ta oturmak istemediğini anla- tarak isteyen biriyle evini de- ğiştirebileceğini açıkladı. Komşular aynlryor Bazı hak sahipleri ise daha önce aynı blokta yıllarca otur- duklan komşulan veya akra- basıyla aynı yerde oturmak is- tedi. Kura çekiminde kendı evleri belirlenen hak sahiple- ri, komşulan veya akrabasının da kurasım yakından takip et- mek için saatlerce salonda bekledi. Bu arada, konutlannı baş- kalanyla değiştirmek isteyen bazı depremzedeler de kura çekiminin ardından salonun girişine küçük ilanlar astı. Izmit Atatürk Spor Salo- nu'nda geçen hafta yapılan kura çekimlerinde de deprem- zedelerin bir bölümü uzak bel- delerde konut çıkmasından yakınmışlardı. Gölcük'e bağ- lı Halıdere beldesinde oturan depremzedelerden bazılan ise kura çekimlerinde Hisa- reyn'deki konutlann çıkma- sından üzüntü duyduklannı ifade etmişlerdi. Halıdere 'den Hisareyn'e yerleştirilecekle- rin sayısının 50'den önce 72'ye, sonra da 96'ya çıkar- tıhnasına tepki gösteren hak sahipleri, "17 aydır kaba ko- nuüan bekliyoruz, ancak Hi- sareyn'e nasıl gideriz. İşüniz, her şeyimiz Halıdere'de" de- mişlerdi. Hereke'de yapılacak olan 288 konuttan birine yerleşti- rilmeye hak kazanan 2 çocuk annesi Gülhan Orhan ise göz- yaşlannı tutamayarak "Eşi- min mezan burada. Onu nasd terk edip Hereke'ye yerleşi- rim" diye konuşmuştu. 70 yaşındaki Remzrye Azi- moğtu ise eşi ve çocuklannın mezarlan ile uzun süre otur- duğunu, anılannın da bulun- duğu ilçe merkezini terk et- mek istemediğini anlatmıştı. BM, hükümetlere ve özel sektöre temiz enerji teknolojilerine yönelmeleri çağnsı yaptı Küresel ısııuıuuıııı etkileri arbyor ŞANGHAY (Ajanslar) - Birleşmiş Milletler'in Hükümetlerarası tklim Değişikliği Paneli (IPPC) raporuna göre, küresel ısınmanın olumsuz etki- leri, başlangıçta düşünülenden çok daha fazla. Raporda, hava değişiklik- lerinin bütün dünyada deniz seviyesi- nin yüksehnesine ve sıcakhğın artma- suıa neden olduğu kaydedildi. Rapora göre bilim adamlan, dünya yüzey ısısının gelecek yüzyılda 1.4 i- la 5.8 derece artacağını, deniz seviye- sinin 9-88 santimetre arasuıda yükse- leceğini öngörüyor. Raporda, ısı konusunda daha önce- ki artış tahminlerinin 3.5 derece oldu- ğuna dikkat çekiliyor. Bin sayfadan fazla olan ve 500'ün üzerinde uzmanın katkısıyla hazırla- nan raporda, 1950'lerden bu yana her 10 yılda bir yüzey ısısımn 1 derece nnrmçn P a S İ f l k Okyanusu'nda, Ekvador'dan ÇUgilbl 600maaçıkta,Daı^'mevıimteorisi- ne kaynakbk eden Galapagos Adalaru Jessica Şikbi'nden sızan dizel yakıt nedeniyle çevre felakeayle karşı karşrya. ABD Sahil Güvenlik yctkilileri ile Galapagos Uhısal Parkı'nda görevti Ekvadorhı vetldHler. Galapagos açüdannda alö gün önce karaya oturan Jessica'nm daha büyük bir felakete neden ohnaması için ortak bir çahşma başlattı. YetkilDer, Jessica*dan sızm- tmm bir an önce durduruhnası için uluslararası yardnn istedL (Fotoğraf: REUTERS) arttığı ve 1990'lann en ılık yıllar ol- duğu, hatta 1998'in 1861'den bu ya- na geçen en sıcak yıl olduğu da vur- gulanıyor. Yine raporda, 20. yüzyıldaki El Ni- no kasırgası gibi iklim aşınlıklannuı 21. yüzyılda pek çok bölgede daha sık yaşanacağının öngörüldüğü belirtili- yor. Birleşmiş Milletler Çevre Prog- ramı Sorumlusu Klaus Topfer, hükü- metleri ve özel sektörü "radikalbir bi- çimde temiz enerji teknolojilerine yö- nehneye" ve "denizseviyesininyüks^ mesi, yağış düzenlerinde değişjklik ve küresel ısınmanın diğeretkileri* konu- sunda hazırlıklı olmaya çağırdı. tkümler değişti Şanghay'daki konferansta konuşan IPPC Başkanı Robert \Vatson ise ik- limlerin değiştiğıne kuşku olmadığını vurgulayarak 199O'lı yıllann son yüz- yılın en sıcak dönemi olduğuna, Kuzey Yanküre'nin bu yüzyılda, son bin yıl- dan daha sıcak olduğuna dikkat çekti. îklim değişikliğinde insanlann fa- aliyetlerinin etkisi olduğuna inandık- lannı ifade eden Robert Watson, ge- lecek 100 yılda iklim değişikliğinin bir önceki yüzyıla göre daha önemli olacağını kaydetti. Watson, sıcaklığm artmasınm ardmdaki en büyük etke- nin ise kükürtdioksit sahnımımn azal- ması olduğunu belirtti. Karbondiok- sit benzeri, sera etkisine yol açan gaz- lar atmosferin ısınmasına yol açarken kükürtdioksit atmosferi soğutuyor. Küresel ısınmanın insan sağhğını da etkilediğini belirten Robert Wat- son, aşın sıcaklann stres, sıtma ve deng humması gibi hastalıklann art- masına yol açtığım söyledi. DUZYAZI ORHAN BtRGtT AA'da Sansür Özlemi? Atatürk'ün, Anadolu Ajansı'nı niçin biranonim şir- ket statüsünde kurdurduğunu merak edenler, sanı- nm Deviet Bakanı Rüştü Kâzım Yüceten'in, ajansın genel müdürü için Başbakanlık'tan sorgucu isteme- si ile aradıklan sorunun yanrtını bulmuşlardır. Yeni devleti kurmak için Ankara'ya gelir gelmez, yaptığı ilk ışlerden birisi, "Türkiye'nin sesini bütûn dünyaya duyuracak" bir haber ajansı kurmak olan Mustafa Kemal, o haber ajansına Milli Misak'ın çer- çevelediği ülke toprağınm, yani Anadolu'nun adını vermekle kalmamış. Ajansı, gelecek yıllarda kendisi- ne yönelebilecek olan devlet güdümlülüğünden de olabildiğince korumanın yollannı bulmuş. Ajans, devletin resmi ajansı. Ama özel bir statü ile örülmüş. Öncelikle, çalışan- lar memur değil, 212 sayılı yasa ile fikir işçisi konu- mundalar. Fakat, kullandıklan tüm'cihazlar, taşınır ve taşınmaz mallar kamuya aitmiş gibi, herhangi birza- rara uğrarlarsa, o zaran verenler, bu eylemi devtet ma- lına karşı yapmışçasına sorumlu tutuluyoriar. Anonim şirketın ortaklan arasında Hazine de var; fakat Atatürk'ün özenle dağıttırdığı anlaşılan pay se- netlerinde genel kurulda oy kullanırken asıl çoğun- luk, bir türlü bir araya gelmeleri olanaksız olan özel paydaşlann elinde. Devlet, Anadolu Ajansı'na, her yıl bütçeden belirli bir ödenek ayınyor ve bu para ile ajansın giderlerini karşılamış oluyor. Çünkü AA'nın abone olan gazete ve televızyonlardan alabildiği para ile ayakta kalma- sını düşünmek mumkün değil. Özellikle yurtdışına yönelik yayinlann giderleri, böyle bir payandayı zo- runlu kılıyor. Hükümet ve özellikle Anadolu Ajansı'ndan da so- rumlu olan bakan bütün bu incelikleri elbette biliyor. öyleyse, bugüne kadar olmamış bir yöntemle, şu son Beyaz Enerji operasyonuyla ilgili birfezlekeyi, da- ha doğrusu DGM yedek hâkimliğinde verilen ifade- leri yayımladığı ıçın AA'nın üzerine bir Başbakanlık sorgucusu göndermenin anlamı nedir? Sorunun yanıtı, Anadolu Ajansı'ndan sorumlu Dev- let Bakanı Yücelen'in uyesı bulunduğu iktidar ortağı partinin doruğunda sınirierin adamakıllı bozuk olma- sında aranabilir. Anavatan Partisı, öteden beri ajan- sı kendi özel ilgi alanı içinde görüyor ve değerlendi- riyordu. Bugün soruşturmaya uğratılmak istenen a- jans genel müdürü Mehmet Güler de bu göreve Mesut Yılmaz'ın başbakanlığı sırasında getirildi. Be- yaz Enerji operasyonunda kendilerini hedef tahtası haline getınlmış gören Anavatan yönetiminin, med- yanın her gün yaptığı haberlerden ne ölçüde bunal- mış olduğunu anlamak için partinin grup başkanve- kili Beyhan Aslan'ın on gün kadar önce, Basın Ya- sası'nda değişiklikten söz eden bir demecini anım- samak yeterli olacaktır. 2001 yılının ilk haftasında, bu sözlerin beklenilen desteği bulmadığını ğörmüş olmalılar. ki Anavatan yetkilileri talihsız gınşimlerini tekrarlamaktan vazgeç- tiler. Ama, DGM yedek hâkimliğındeki bir ifadeler dos- yasının AA aracılığı ile ülke gündemine düşmesini de bu ajansa pahalıya mal etmek için fırsat saydılar. Ve Devlet Bakanı Yücelen'i, ajansla ilgili soruştur- ma için harekete geçırdiler. Soruşturma, bana göre yasal değildir. Sayın Yüce- len, kendi Devlet Bakanlığı'nda ajans genel müdürü hakkında soruşturma yapacak yüksek düzeyde bir görevli bulunmadığını ileri sürerek Başbakanlık'tan yardım istiyor. Ajans genel müdürünün, Beyaz Enerji operasyo- nu sanıklannın ifadelerinin bültene alınmış olmasın- dan cezai bir sorumluluğu varsa, yanı olay gerçek- ten terör amaçlı suç örgütleri kanununa ve Basın Ka- nunu'na göre suç ise bu konudaki soruşturma iste- ği, cumhunyet savcılanndan gelır. Ondan ötesine, ne devlet bakanı ne de başka bir resmi kurum yetkilisi kanşmaz. Kanşmamalıdır da. Çünkü o tür kanşmanın adı, sansür için müdaha- le etmeye kalkışmaktır. Hani aramızda AB'ye girmeyi en fazla kendilerinin istediğini söyleyen Anavatan Partisi yetkilileri değil miydi? Hanı demokratikleşmeyi hızlahdırmaktan, yer- leştirmekten söz eden, bunun için demeçler veren- ler onlar değil mıydıler? Şimdi kimı sanıklann bir mahkeme tutanaklannâ geçirilmiş sözleri, tıpkı başka bazı operasyonlarda ol- duğu gibi, basına sızdınlmış ise o sızan haben işleri- ne gelmediği için sorun yapmaya kalkışmak niye? Hele, haber doğru ise, yanı öyle bir ifade dosyası varsa, bu dosyada yazılanlar için kelle avcılığına kal- kışmak kime ne kazandınr? Yazık... Görüntüsü ile halim selim bir taşra beye- fendisi imajı veren Sayın Rüştü Kâzıni Yücelen'in öz- geçmişine "Anadolu Ajansı'nın sesini kısmak için gözdağı vermeye kalkışan bakan" türünden bir not düşürten her kim ise Tann bu kişinin dostluğundan öteki arkadaşlannı korusun. Faks:0212-6770762 E-mail:obirgit^ e-kolay net Türlder paralarmı yurtdışında unutuyor CHICAGO (AA) - Internette faaliyet gös- teren bir sitede yer alan bilgiler çerçevesinde. yüzlerce Türk vatanda- şı, Türk şirketi ve Türk devlet kuruluşlannın. ABD, Kanada ve Isviç- re bankalan ile kuruluş- lannda para unuttukla- n ortaya çıktı. 'Smvdbundamoney. com" adlı internet site- si, ilgili kişi ve kuruluş- lara 20 dolar karşıhğın- da bir şifre vererek. pa- ralannı nasıl alabile- cekleri ile ilgili bilgi- lendiriyor. Sitede yapı- lan araştırmada, birçok ünlü kişinin adına rast- lanıldı. Bu isimler ara- sında Ahmet OzaL, El- van Özal ve Efe Özal'ın da adlan geçiyor. Ahmet Özal'ın unut- muş olduğu paranın mikten 7 bin 942 dolar, Efe Özal'ın ise 829 do- lar £özükürken, Ahmet T. Ozal ve Elvan Özal adına, miktan belirtil- meyen iki hesabm daha bulunduğu ifade edili yor. Paralannı unutan Türk vatandaşlan ara- sında sanatçı Zeki Mü- ren'in yanı sıra Sakm Sabana (150 dolar) ile eşi Türkan Sabancı (120 dolar) ve ressam Rahmi Pehlivanlı da bulunuyor. Türk şirketleri, Türk demekleri ve devlet ku- ruluşlannın ise alacak- lan miktarlar şöyle: Turkish American Oil Co. (5 bin 505 dolar) - Turkish American As- sociation of Tenn Inc. (788 dolar) - Türkiye Büyükelçiliği (548 do- lar) - Merkez Bankası (541 dolar) - Turkish Sheldon (291 dolar) - Turkish Students Orga- nization (186 dolar) - Türk-Kanada Dostluk Deraeği (178 dolar) - Turkish American En- terprises (158 dolar).