Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 OCAK 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
AİHMrtipan
kabul etti
• STRASBOURG
(AA) - Avrupa Insan
Haklan Mahkemesi
Başkanı (AİHM)
Luzius NVildhaber, dün
düzenlediği basın
toplantısında AİHM
1 'nci dairesinin,
Abdullah Öcalan'ın
başvurusunun 17
yargıçtan oluşan büyük
daireye gönderilmesi
ile ilgili verdiği karara
yönelik Türkiye'nin
yaptığı itirazın kabul
edildiğini söyledi.
AlHM bekleyen
şikâyet başvurulannda
ise Türkiye'nin ilk
sırada yer aldığı
bildirildi.
Kılıç'ın eşinden
Savaş'a yanıt
• ANKARA
(Cumhuriyet Bûrosu) -
Anayasa Mahkemesi
Başkanvekili Haşün
Kılıç'ın eşi Gönül
Kılıç, eski Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı
Vural Savaş'ın
kendisine yönelik
sözlerine yazılı bir
açıklamayla yanıt
verdi. Kılıç, evine
konuk olduğunda
ı Savaş'ı görmesi
, üzerine kendisini
!
yerlere atarak saçını
kapamaya çahştığı
i yönündekı
, açıklamalann
; "gerçekle uzaktan
yakından ilgisi"
olmadığını söyledi.
AKPM'den
destek
• STRASBOURG
(AA) - Avrupa
Konseyi
Parlamenterler Meclisi
(AKPM) genel kurul
toplantılan
Strasbourg'da başladı.
AKPM Başkanı
lngiliz parlamenter
Lord TBLusşel Johnson,
düzenlediği basın
toplantısında,
Türkiye'deki cezaevi
reformuna destek
verdi. Johnson,
cezaevinde çıkan
isyanlann bir
nedeninin de mafya
türü ve bazı gruplann
etkilerini ve
baskılannı sürdürmek
olduğunu ifade etti.
Baybaşin
yargılanıyor
• AMSTERDAM
(AA) - Uluslararası
düzeyde geniş çaplı
uyuşturucu kaçakçılığı
yapmak ve bu amaçla
şebeke oluşturmak
suçlamalanyla
Hollanda'da tutuklu
bulunan Hüseyin
Baybaşin'in
yargılanmasma,
Rotterdam kentinde,
sıkı güvenlik
önlemleri altında dün
başlandı. Baybaşin,
ABD'de işlenen bir
cinayetin de
azmettiricisi olmakla
suçlanıyor.
TÜPk-lş yüzde
25 isteyecek
• ANKARA
(Cumhuriyet Bûrosu) -
Yaklaşık 500 bin işçiyi
kapsayan toplu iş
sözleşmesi (TİS)
görüşmelerinde işçi
kesiminin izleyeceği
tavırnetleşri. Türk-Iş,
2001 yılının ilk 6 ayı
için yüzde 25'lik artış
isteyecek. Ikinci altı ay
için ise yüzde 16
oranında artış
isteminde bulunacak.
Hükümet ise işçi
ücretlerinın yüzde 6
oranında arttınlmasını
isteyecek.
Kürtçe türküye
90gun
• BATMAN
(Cumhuriyet) - Kürtçe
eğitim tartışmalan
sürerken Batman'da
yayın yapan Batman
FM radyosuna Kürtçe
türkü çaldığı
gerekçesiyle RTÜK
tarafından 90 gün
kapatma cezası verildi.
Anayasapaketi askıya akıdıANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
Hükümet ortaklan, partilerin kapatıl-
masıyla ilgili 69. maddenin de içinde
yer aldığı üçhl anayasa değişikliği pa-
ketini askıya aldı.
Cumhurbaşkanımn "5 arü 5" for-
mülüne göre secümesini öngören 101.
madde değişikliğine karşı, FP'ye 69.
madde ödününü veren hükümet, Ana-
yasa Mahkemesi Başkanı Mustafa
Bumin'in itirazlan Cumhurbaşkanı
AhmetNecdetSezer'in paketi referan-
duma götürebüecegine ilişkin değer-
lendirmeleri üzerine bir kez daha ge-
ri adım atmak zorunda kaldı. Hükü-
met ortaklan, anayasa paketini, Baş-
bakan BülentEcevtt'in önerisi doğrul-
tusunda, askıya almak zorunda kaldı.
Hükümerin paketi askıya almasına
ilişkin süreç, geçen hafta cuma günü
Bumin'in Ecevit'i ziyaretiyle başla-
dı. Bumin'in, hükümeiin 69. madde
değişikliğinde yeralan "siyasipartile-
ri Anayasa Mahkemesi'nin üçteikiço-
ğunluğun oyuyla kapatabüeeeğT hük-
münün sakıncalanna dikkat çektiği
öğrenildi. Görüşlerini Sezer'e de ile-
ten ve destek alan Bumin. bu düzen-
lemenin aynca anayasarun Anayasa
Mahkemesi'nin "görev veyetkaerim"
düzenleyen 149. maddesine de aykın
olduğunu ifade etti. Bumin'in ziyare-
tinden sonra Ecevit'in hükümet ortak-
lanyla görüştüğü ve düzenlemenin
yanlışhğıru ifade ettiği öğrenildi. Ay-
nca Sezer'in, degişiklik 367 oyla ya-
pılsa bile "referanduma götüreceğj"
duyumu üzerine hükümet ortaklan
paketin askıya alınmasını kararlaştır-
dı. Grup yöneticileri de Daruşma Ku-
rulu toplantısı öncesinde yaptıklan kı-
sa toplanuda, paketin yann görüşül-
memesini ve yerine içtüzük değişikli-
ğinin konulmasını kararlaştırdılar.
Yargıdaıı sert ııyarı• Baştarafi 1. Sayfada
Mahkememize anayasa ve Kuruluş Ya-
sası ile verilen Türkiye Cumhuriyeti
Anayasası'nı koruma görevi, anayasa-
nın siyasi partilerle ilgili 69. maddesin-
de yapılması öngörülen değişikliğin,
mahkemede görülmekte olan siyasi
parti kapatma davalanna özgü olmak-
sızın anayasal sistemimiz ve Türk de-
mokrasisinin bugünü ve geleceği yö-
nünden değerlendirilmesini zorunlu
kümaktadır.
Rejime karşı faaliyet özgürlüğü ota-
maz: Düşünceyi açıklama özgürlüğünü
örgütlenmiş biçimde kullanan siyasi
partileri demokratik siyasi yaşamın te-
meli kabul eden özgürlükçü, çoğulcu,
katılımcı çağdaş demokrasüerde siyasi
partilerin faaliyetlerini serbestçe sür-
dürmeleri gerektiği kuşkusuzdur. An-
cak, bu durum siyasi partilere devletin
ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlü-
ğüne ve demokratik temel düzeninin or-
tadan kaldınlmasına veya önemli ölçü-
de tehlikeye düşürülmesine yönelik fa-
aliyetlerde bulunma özgürlüğü vermez.
Cumhuriyet korumasız bıraküıyor:
Demokrasinin tüm kurum ve kuralla-
nyla yaşatılması, insan haklannın ege-
men olduğu bir ortamda herkesin ken-
disini hukukun üstün kurallan ve yasa-
larla bağlı saymasıyla olanaklıdır. De-
mokratik rejimin kimi tutum ve davra-
nışlarla tehlikeye düşürülmesi duru-
munda herhangi bir yaptırım uygulan-
mamasının onu yok edebileceği gerçe-
ği gözden uzak tutulmamalıdır. Bu bağ-
lamda, parti kapatıbnasının olanaksız
hale getiribnesinin demokratik cumhu-
riyeti korumasız bırakacağı tarhşma-
sızdır.
4 oy 7 oya egemen kümıyon Anayaa-
sanın 69. maddesinde yapılması öngö-
rülen değışiklikle, siyasi partilerin ka-
patılabilmesi için Anayasa Mahkeme-
si'nin onbir olan üye tamsayısının üçte
ikisinin, başka bir anlatımla, en az se-
kiz oy aranmasının, Anayasa Mahke-
mesi'nin parti yasaklan ile düşünce ve
siyasi örgütlenme özgürlüğü arasında-
ki hassas dengeyi kurmasına elverişli
ohnadığı açıktır.
Görülen davaya müdahale edfliyor:
Söz konusu değişikliğin konuyla ilgili
görülmekte olan bır davanın devamı sü-
recinde ve olası sonuçlannı etküemeye
yönelik olması, anayasa ile güvence al-
tına alınan kuvvetler aynlığı ilkesini de
zedelemektedir.
Degişiklik tehuke yaratacak: Bu ne-
denle, siyasi parti kapatma davalannda,
Anayasa Mahkemesi'ne anayasa ile ve-
rilen demokratik temel düzeni koruma
görevi engellenerek yetkilerinin sınır-
landınhnasına yol açacak olan söz ko-
nusu değişikliğin yaratacağı tehlikenin
kamuoyunun dikkatine sunubnasında
yarar görühnüştür.
Partililer kaygılı
FP'de
anayasa
paniği
ANKARA (Cumhuri-
yet Bûrosu) - Siyasi parti-
lerin kapatılmasını zor-
laştıran 69. madde deği-
şikliginin yer aldığı ana-
,yfisa paketinin yeniden
askıya auaması. FP'de-
kaygıy^İftiten oldu.
Anayasa Mahkeme-
si'nden 69. madde deği-
şikliğine karşı yapılan ya-
zılı açıklama FP'nin kay-
gılannı arttırdı.
Başbakan Yardımcısı
HûsamertinOzkan'ın. te-
lefonla görüştüğü FP Ge-
nel Başkanı Recai Ku-
tan'a kararla ilgili net bir
açıklama yapmadığı, an-
cak yüz yüze görüşme
önerisinde bulunduğu
öğrenildi.
Fazilet Partisi'nin 69.
maddeyle ilgili öneri
metninde itirazlar doğ-
rultusunda yeni bir dü-
zenlemeye sıcak baktığı
belirtildi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
m.kart@superonline.com.tr
Yargıtay'ın yeni başsavcısı laiklik mesajı vererek göreve başladı
Kanadoğhı: Rehberimiz Âtatürk
Sabih Kanadoglu
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sa-
bih Kanadoğhı, görevıne "Atatürk-
çülük ve laiklik" mesajlan vererek
başladı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
Sabih Kanadoglu, göreve başladığı
ilk gün Anıtkabir'i ziyaret etti ve Ata-
tûrk'ün manevi huzurunda saygı du-
ruşunda bulundu. Kanadoğlu'nun
Anıtkabir'i ziyaretinde Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcı Vekili ELrol Ö-
caL Yargıtay Genel Sekreteri Uğurlb-
rahimhakkıoğhı ve Yargıtay cumhu-
riyet savcılan da hazır bulundular.
Anıtkabir Özel Defteri'ni de imzala-
yan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
Kanadoglu şunlan yazdı:
" YûceAtatürk, kurduğua,ülkesi ve
miDeti ile bölünmezbir bütün olan la-
ik, demokratik Türkiye Cumhuriye-
ti'ni, her tûriû saklım-a karşı savunup
koruyacağuna huzurunda ant içerek
görevime başlıwrum. \argrta> Cum-
huriyetBaşsavcuığu kurumsal görevi-
ni ifade, anav'asamn ve yasalann ken-
disineverdiği\«kileriduraksamadan
sonuna kadar kııllanmak azim ve ka-
rarmdadır. Rehberimiz, senin devrim
ve ilkelerin ile insan haklanna sa> gıh,
çağdaş hukukdevieti kurallan olacak-
ür. Yüreğimizden taşan minnet şük-
ran ve tazün duygulanmızla."
Bahceli:
FP'nin
kapatılacağı
sinyali aldık
ANKARA (Cumhuri-
yet Bûrosu) - Başbakan
Yardımcısı ve MHP Ge-
nel Başkanı Devlet Bah-
çeli, dün liderler zirvesi-
nin ardından topladığı
başkanlık divanı üyeleri-
ne. "Hükümet ortaklan
olarak FP'nin kapatıla-
cağı siıryauerini aldık"
dedi. MHP Başkanlık
Divanı, dün akşam 2 sa-
at süren bir toplanh yap-
tı. toplantıda Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı
Cumhur Ersümer ile il-
gili olarak TBMM Genel
Kurulu'nda bugün ele
alınacak gensoru önerge-
sinin değerlendirildiği
belirtildi. Toplantıda, Er-
sümer ile ilgili savcılann
herhangi bir fezleke gön-
dermediği belirtilerek
gensorunun zamansız ol-
duğu görüşü dile getiril-
di. Bazı Başkanlık Diva-
nı üyelerinin, "MHPyoJ-
suziuklaria möcadele e-
den bir partkür. Yolsuz-
luklan kapatmahyız.
Herhangi bir fezleke gel-
mediği için de gensoru
önergesini desteklemek
koalisyon adabıyla bağ-
daşmaz" dediğı öğrenil-
di. Bahçeli bu görüşler
üzerine, "Gensoru öner-
gesine ret oyuvermeyi ka-
muoyuna rahathklaanla-
tabihnz. Geçmişte Yıl-
maz ve Çiller'in Yüce Di-
van'a ghmesi yönündeoy
kufiandık. Gensoru oyla-
ması, FP'nin kapanhnası
karanndan sonra ikinci
plana düşecek. O zaman
Türkiye'nin gündemi de
değjşecek" dedi.
IRMIKI AYDIN ENGÎN aengin(S doruk.net.tr
Arkadaşlanm anlattı; sabah-
lara kadar ekran başında kal-
mışlar; Yargıtay Başsavcılı-
ğı'ndan mütekait\Ajral Savaş'ın
"ceviz kabuğunu doldurmaya-
cak" sözlerini dinlemışler.
Değil ekran başında sabahla-
mak, o kanala geçmedim bile.
"Muzzik" adh kanalda nefis bir
modern bale gösterisi vardı; iz-
ledim, tadını çıkardım, mutlu ol-
dum. Sonra da Betiçet Neca-
tigil'in ilk dönem şiirlerini topla-
yan, YKY'nin çıkardığı bir kitabı
alıp kanepeye uzandım.
Pek iyi ettim.
Kuşkusuz konuşan Yargıtay
Başsavcısı olaydı, söyledikleri
ceviz kabuğunu doldursa da
dokJurmasa da ekran başında
kalır, program uzadıysa sabah-
lar, canım şiir okumak istese bi-
le erteler, mesleğimin gereğini
yerine getirirdim. Yargıtay, Türki-
ye Cumhuriyeti Devleti'nin
önemli bir kurumudur. Onun
başsavcısının ağzından çıkan
her sözcük haber değeri taşır.
Mütekait Savcının4
Hain'leri...
Yargıtay Başsavcılığı'ndan
mütekait Vural Savaş'ın kişisel
görüşleri ise benim için en azın-
dan uykusuz kalmaya değecek,
şiir okuma keyfimi erteletecek
bir önem ve değer taşımıyor.
Zaten ekran başına kakılıp
kalmaya gerek yokmuş; ertesi
gün ve daha ertesi gün çıkan ga-
zeteler, Vural Savaş'ın sözterini
çarşaf çarşaf yayımladılar.
Bazı bölümlerine göz atmak-
layeöndim. Hani, Anayasa Mah-
kemesi Başkanvekili Hasim K»-
Uç'ın eşinin Vural Savaş'a başı
açık görünmemek için kendini
yerlere atp -Vural Savaş'ın söz-
leri ile- "tepinip" halılann altma fi-
lan girdiğinin anlatıldığı bölümle-
rin göz atmaktan öte bir değer
taşıyabileceğini sanmıyorum.
Göz atmakla yetinmeyip satr
satır okuğudum kimi bÖlümler
ise beni dehşete düşürdü. Yar-
gıtay Başsavcılığı yapmış; ülke-
nin en yüksek yargı kurumlann-
dan birinin en kilit koltuğunu yıl-
larca "işgal" etmiş bir hukukçu-
nun değer ölçütleri, suçlarken
akıl yürütme yöntemleri, kasa-
balardaki dava vekillerinin bile
hukuk için aykın, hukukçu için
yakışıksız olacağını kolayca kav-
rayacağı kjdialan karşısında
dehşete düşmemek mümkün
mü?
Yine de Vural Savaş'ın tele-
vizyon ekranından söyledikleri
üstüne bir Tırmık yazmak ge-
rekmezdi. Eğer o uzun konuş-
mada iki bölüm olmasaydı...
•••
Biri Demire) üstüne. Eğer
programı izleyenlerdenseniz,
duyduklannızı bir de okumak is-
ter misiniz? Buyrun:
- ...Başsavcılığım döneminde
beni en iyi anlayan Demirel idi.
Rejime karşı tehlikeleri çok iyi
anladı, tehlikelerie mücadele e-
den insanlan destekledi. Bunal-
dığımda beni rahatlatan sözler
söyledi..."
"Tehlikelerie mücadele eden
insanlar"\n Türkçede ne anlama
geldiğini anlamış değilim. Ama
önemli olan zaten bu değil.
önemli olan, "Beni en iyi anla-
yan Demirel idi" sözleri.
Eğer "beni en iyi anlayan"
Demirel olsa idi, os'saat yapıp
ettiklerimi gözden geçirir, "Ben
acaba nenede, neyanlışyaptım"
diye kendimi sorgulardım. "A-
cep yanılıp aile fotoğrafına gir-
meme yol açacak bir halt mı et-
tim" kuşkusu ile yapıp ettikleri-
mi, yazıp söylediklenmi didikler-
dim.
Bu biiiiir.
•••
Bu da ikiii:
Vural Savaş'ın kendisi gibi dü-
şünmeyenleri, kendi benimse-
diği "doğrulan"^) savunmayan-
lan hain ilan etmekte duraksa-
madığının epey örneği var.
Bu kez de ülkede 200 bin ha-
in olduğunu beyan buyurmuş.
Ben pek çok (ama pek pek
çok) konuda Vural Savaş'la ta-
ban tabana zıt görüşler besliyo-
rum. Demokrasiyi, cumhuriyeti,
özgüriüğü, devlet-yurttaş ilişki-
sini tanımlamakta aramızda aşıl-
mazdağlar, derin uçurumlarvar.
Sabahleyin bir arkadaşım te-
lefon etti. Yüzündeki hınzır gü-
lümsemeyi telefon kablolan ara-
cılığıyla bile görmek mümkün-
dü. Sordu:
- Vural Savaş'ın 200 bin haini
arasında sen de var mısın?
Soruyu soruyla yanıtiadım:
- Sence varmıyım?
Aynı hınzırgülücükleyanıt ya-
nıtladı:
- Benim tanıdığım Vural Sa-
vaş, eğer değişmediyse, kesin-
likle varsın...
Rahatladım.
Ya "Yokcanım senikastetme-
miştir" deseydi...
POLflİKA GÜNLUGU
HİK31ET ÇETtNKAYA
Gol Atan Galip...
Günümüz Türkiyesi'nde sporun, özellikle futbo-
lun bir yaşam biçimi olduğu bir gerçek...
Yediden yetmişe herkes, Fatih Terim'in çalıştır-
dığı Fiorentina'nın Atalanta'yla sıfır srfır berabere
kalması karşısında tüm üzüntülerini unutuyor; In-
ter'de oynayan Hakan Şükür yedek kalınca hü-
zünleniyor, ilk on bire girip gol atınca da sevinçten
uçuyor...
Mahmut Sert, Cumhuriyet'in spor yazan...
Istanbul Spor Akademisi mezunu Sert, MimarSi-
nan Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde yüksek li-
sans eğitimi gördü. On yıl profesyonel olarak futbol
oynadı. Şimdilerde istanbul Teknik Universitesi'nde
öğretim görevlisi...
Mahmut Sert, 'Gol Atan Galip' (Bağlam Yayın-
lan) kitabtnda, futbolu sosyolojik olarak ıncelıyor...
Kitabın sunuş yazısında Prof. Dr. Ali Akay, futbo-
lun siyasal ve ekonomik yüzüne değinirken şöyle di-
yor:
"Poplaşan toplumlann en etkili aygrtı olarak gö-
rünen medyanın siyasi ve ekonomik iktidannın baş
yardımcısı olan futbol iktidart; futbolculanyia, pop
ve sinema yıldızlanyla, modalann oluşturduğu
âlemlerdeki mankenlerin fızikgüzelliğiyle, sportiffi-
zik birteştihldığinde, karşımıza beden üzerine ku-
rulan bir sosyal makinenin nasıl oluştuğunun hi-
kâyesi çıkmakta. Bu anlatı Mahmut Sert'in çalışma-
sında; beden üzerine oluşan sosyolojik tezlerden,
dünyada ve Türkiye'deki spor kulüplerinin ve fut-
bol aktönerinin idmanlanna ve fıziki ve sosyal güç-
lerine kadar biryelpazede ele alınıyor."
• • *
Mahmut Sert, ilginç bir soru soruyor
"Siyasi iktidariar spordan yararlanır mı?"
Işte yanrtı:
"Siyasi iktidariar sporu hem 'içerde' hem de 'dı-
şarda' kullanıp yararlanırlar. Uluslararası karşılaş-
malarda, ülkelerin göreceli güç gösterileri ço-
ğunlukla siyasetyüklüdür. Ömeğin Amerika ve tran
arasındaki -çözümlenmesi güç gözüken- düşman-
lığın yumuşatlıp perde arkasındaki ilişkilere meş-
ruluk sağlanması, 1998 Dünya Kupası'ndaki karşı-
laşmaya bağlanmıştır. Bourdieu'ün, sporun siya-
settekiyerini ve ilişkilerini -bu kavramın en geniş an-
lamıyla ekonomik, politik, toplumsal bağlamda- ele
alışı, farklı değeriendirmeleri ortaya çıkartıyor:
"Halk sınıflannda -çocuklardahil- gençlerin spo-
ra karşı duyduğu ilgide ya da spor yapmanın, özel-
likle de futbol gibi kolektif sporiar yapmanın öne-
minin oluşmasında, popüler denen sportann, bisik-
let, futbol, rugby'nin seyiıiik olma işlevlerinin pa-
yı büyüktür. Bu işlev; gerçek birpratığe hayalı katı-
lımı olanaklı kılar. Popüler spoıiarın' popülerltği', /c/f-
te için üretilen otomobiller, mobilyalar, şarkılargibi
aynı anlamı taşımaktadır. Bu noktada 'halk tarafın-
dan üretilmiş' oyunlardan doğmuş olan spor, 'halk
için üretilmiş' seyirler biçiminde halka geri döner.
Eğer spora verilen kolektif değer, -özellikle spor
karşılaşmalan uluslann görece güçlerinin ölçütlerin-
den biri olarak siyasal nedefhaline geldiğinde- pra-
tik ile tüketim arasındakiaynmı ve aynızamanda ba-
sit pasif tüketımin işlevlerini maskelemeye katkıda
bulunmuyorsa, seyiriikspor, çok açık olarak kitleye
yönelik bir meta, sportif seyirierin düzenlenmeside
'show business'/n kollanndan biri olarak ortaya çı-
kar."
•••
Mahmut Sert kitabında, arabesk eğlencenin fut-
bol içinde yoğun bir biçimde kullanıldığına değini-
yor...
ömek olarak da 'üç büyükleri' veriyor. Ünlü ara-
besk sanatçılannın 'üç büyüklerin' sezon açılış tö-
renlerine katılıp konser verdiklenni gosteriyor...
Mahmut Sert'in, bu konudaki saptaması ise şöy-
le:
"Bu bölümün başında 'futbal iktidan'nın yer aldı-
ğı toplumsal uzamın nasıl birzeminde oluştuğunu
incelerken, Türkiye'nin çağdaşlaşma yolunda, sa-
nayilesme hedefine yöneldiğini ama bunu tam
gerçekleştiremediği için sanayileşmeye dayalı mo-
dem kentleşme yerine, çarpık bir kentleşme süre-
cinin yaşandığını ve çarpık kentleşme sonucunda
kentlerin gecekondu-kentlerine dönüşüp arabesk
bir küKürü ortaya çıkardığına dikkatı çekmiştik.
Kent nüfusunun yüzde 70'e yakınının gecekondu-
larda oturması ve kent nüfusunda belirieyicı bırağır-
lığa sahip olması, arabesk küttürlerle kent kültü-
rünün etkileşimiyle sonuçlanmış ve ortaya 'göç-
men-ürben' kültûrü denilebilecebbır sentez çık-
mıştır."
Futbolun yaratbğı olağanüstü atmosferde kent
kültürü var mıdır?
NeyazıkkiyokturL
Şiddete dayanan taraftar desteği, küfürtü slogan-
lar, kimlik arayışı içindeki kesimlerin fotoğrafını
yansıtır...
Mahmut Sert, 'GolAtan Galip' adh kitabındaTür-
kiye'de futbolun gelişme sürecini Osmanlı'dan gü-
nümüze dek ele alıyon toplumsal değişimler ve dö-
nüşümleri irdeliyor, futbolun dünyadaki 'milliyetçi
kimliği' üzerinde duruyor...
'Göçmen-ürben kültürü' katlanma modeli için-
deki takım taraftarlığından spor yazanna, siya-
setçisinden ışadamına dek herkes kendisini bu ki-
tapta bulabilir...
hikmetcetinkaya(a cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Düz, Özkan'ı suçladı
Ecevit'e uyarı: Sağ
kohma dikkat et
ANKARA (Cumhu-
riyet Bûrosu) - Hak-
kında disiplin soruş-
turması başlatılması-
nm ardından DSP'den
aynlan tstanbul Mil-
letvekili Mustafa Düz,
Halkbank, Emlakbank
ve TEAŞ'a ilişkin yol-
suzluk dosyalan nede-
niyle Başbakan Yar-
dımcısı Hüsamettin
Ozkan'ı suçladı.
DSPmilletvekili ola-
rak içine sindiremediği
pek çok ilke ihlaliyle
karşılaştığmı belirten
Düz, Halkbank'ta geri
dönmeyen kredilerin
31Ekim20O0tarihiiti-
bany la 310 trilyon lira-
ya yükseldiğine dikkat
çekti. Düz, Ecevit'in
yaklaşımı konusunda
ise, "Saym Ecevit dü-
rüsttür. Ama yanında
dürüst olmayan ve
usulsüzlük yapanlara
göz yummaktadır ya
da çevresüıde olup bi-
tenlerin farkmda değil-
dir. Sa>ın Ecevit'in sağ
koluna dikkat etraesi-
nin filke ve parti yara-
nna olacağına inanıyo-
rum" dedi.