Katalog

23 OCAK 2001 SALJ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaelı Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizü Y PB Y PB A A A A 7 5 6 7 11 9 13 9 Smop 7 Adana Samsun 8 Mersin Trabzon Giresun _Y 8 Dıyarbakır Y 7 Şanlıurfa 11 Ankara K 3 Mardin Eskişehir K 2 Siirt 13 Konya PB 4 Hakkâri PB Sıvas K 0 Van PB Zonguldak Y 6 Antalya Y 14 Kars f**% Paıçalı bulutlu Marmara'nın doğusu, Karadenız, IçveDoğu Anadolu'nun kuzeyı, Batı Akdenız kıyılan, Doğu Akdenız ıle Gü- neydoğu Anadolu ya- ğışlı, dığer yerief par- çalı bulutlu geçecek. Yağışlar yağmur ve sağanak yağışlı, Ka- radeniz'ın ıç kesımle- n, Iç ve Doğu Anado- lu'nun kuzeyınde kar şekiınde olacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn K PB PB Y PB PB Y K -5 -1 0 4 1 1 6 3 Münih ÇB 3 Zürih Berfin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina ÇB K Y K K PB PB ÇB 2 0 9 2 3 2 13 12 K 4 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire A A -4 5 ÇB-10 ÇB K ÇB K PB 2 2 2 3 18 PB 17 Bulutlu k Çok bulutlu , Yağmuriu Kariı Gok gürultulû- 9 • GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafi 1. Sayfada Avrupa Birliği'nin dayatmalanndan hemen sonra, sahneye Ermeni soykınmı savlan sürüldü. Italya, Fransa derken -Ankara'da bulunan bir Ingi- liz bakanın yalanlamasına karşın- soykınm suçlama- lan Ingittere'ye sıçradı. Milyonlarca Yahudiyi katleden Almanya'nın, Türki- ye'yi dışlama akımlannda öncülük eden Italya, Fran- sa'ya benzer bir yol, yöntem izlemesi de olası. Hatta henüz sesi çıkmayan Ispanya'nın da kerva- na katılacağından söz edenlere rastlanıyor. Avrupa, içimizi kanştran (ömeğin ülkenin bölünme- sine yol açabilecek) kimi dayatmalann yanı sıra soy- kınm savlannı genişleterek bizi dışımızdan da kuşa- tıyor. ABD'de Ermeni hamlesi yeniden canlanacağa ben- ziyor. Ermeni Ulusal Komftesi; Başkan Bush'a seslendi: "Seçim propagandası günlerinde söz verdiğin gibi Ermeni soykınmını tanı!" Başkan Bush'un, Clinton'ın görevi bırakmak üze- reyken Türkiye'yi koruyan çıkışına benzer bir tutum izleme olasılığı zayrf. Üstelik, kimi ABD eyaletlerinde Ermeni soykınmı savlannı destekleyen girişımler başladı bile. Dışişleri'ne ulaştığı söylenen bu bilgilere ek olarak Rusya'nın da aynı yolda yolculuğa çıkması olası. New York Tımes'ın geçende yazdığı gibi; Türki- ye'nin ekonomik yaşamı zaten IMF'nin yönetiminde. Şimdi merak edilen olası gelişme, hükümetin tutu- muyla ilgili. Dün toplanan MGK'de sadece Fransa'ya karşı alı- nacak önlemler mi görüşüldü? Yoksa, AB dayatmalanna koşırt, "genişletilen" Er- meni soykınmı savlanna "karşıpolitikalar" mı saptan- dı? Devlet kurumlan arasında ulusal kimi sorunlarda bugüne kadarçeşitli ömeklerini gördüğümüz "uzlaş- mazlık veya anlaşmazlık" Ermeni sorununda da ya- şanıyor mu acaba? Yoksa.. Bu kuşkuyu Ermeni politikasındaki zikzaklar akla getiriyor. ABD'deki girişımler başlar başlamaz; Ankara, Er- menistan'a kimi yaptınmlar uyguladı. Sınır kapılannı kapattı, uçaklann hava sahalanmızdan geçmesini en- gelledi. Yeni duyumlar, Ankara'nın sürdürdüğü bu politika- dan vazgeçtiğini, Ermenistan'la "diyalog arayan bir tutum" izleyecegini gösteriyor. Bu olasılık, hükümetin düne kadar Erivan'a karşı iz- lediği politikanın iflası anlamına gelmiyor mu? Kargaşa bir değil, beş değil. Hemen her gün dev- let yönetimindeki çöküntüye kanıt olacak yeni yeni olaylar. Ama bir tanesi var ki, 12 büyük soruşturma dosyası içinde derhal fark ediliyor. Siyasal dünyamız; her biri diğerinden daha önem- li içenkte olan soruşturma dosyalanna karşın, Beyaz Enerji operasyonundan başka bir şey düşünemıyor. Bir partiye, bir bakanla belkı de bir genel başkana korumacılık kokan bir siyaset söylentisi giderek ağır basıyor. Beyaz Enerji'nin gündemden çıkanlması gi- bi bir istek ön planda konuşuluyor. Soruşturma Enerji Bakanlığı'nda. Suçlananlar bu bakanlıkta veya doğrudan ilişkide olduğu TEAŞta. llk evvel görevden aynlması gerekli olan, hatta kimi ifa- delerde sorumlu olanlann başında adı geçen Enerji Bakanı Ersümer, "soruştuımanın selameti" adına istifa etmemekte direniyoıi Her şey gülluk gülıstanlık sankı. Hükümet, anayasa değışikliğini aniden askıya al- dı. Oysa askının değişik bir öyküsü var Dün öğle üzeri Başbakan Ecevit, askıya almayı "bazı sakıncalara" dayadı. Akşam üzeri ise Anayasa Mahkemesi bir açıklama yapt. Askıya alma sakıncalannı aynntilanyla kamu- oyuna duyurdu. Yüksek Mahkeme, parti kapatmala- n üçte iki oya bağlamaya karşı çıktığı gibi parti ka- patmalan guçleştirmenin cumhuriyet rejimını koruma- yı zoriaştıracağını da vurguladı. Başbakan ve hükümet, FP'yi kurtarmaktan, Cum- hurbaşkanı'nın görev süresini 5 yıla indirmekten vaz- geçmış değil. Işte dışansı öyle, işte içerisı böyle! Uğur Mumcu'yu arayoruz• Baştarafi 1. Sayfada lacak. Konuşmalann ardın- dan mum yaİalarak törküler söylenecek. Mumcu'nun Ce- beci Asri Mezarhğı'nda bu- lunan mezan başında yapıla- cak tören ise saat 15.30'da başlayacak. Gazetemiz yaza- n IştkKansu'nım Uğur Mum- cu'nun yazılanndan derledi- ği, Rüştü Asyah'mn yönettiğı "lûrkükrie Mum Yaktdc" adh oyun, saat 20.00'de Bü- yük Tiyatro'da izlenebilecek. Ankara'daki gösterimden sonra turneye çıkacak olan oyun, 25 Ocak'ta Polatü'da, 26 Ocak'ta Eskişehir'de, 28 Ocak'ta Salihli'de, 29 Ocak'ta Aliağa'da ve 30 Ocak'ta tz- mir-Karşıyaka'da izleykilerie buluşacak.CHP Genel Sekre- teri Önder Sav, partisinin il ve ilçe başkanlıklanna gönder- diği genelgede, Mumcu'nun evi önünde ve yurdun diğer yerlerinde düzenlenecek an- ma toplantılanna CHP'lilerin en yüksek ilgi ve katılımı sağ- lamalannı istedi. Uğur Mum- cu için Istanbul'da yann saat 13.00'te gazetemizin Cağa- loğlu'ndaki merkez binası bahçesinde tören düzenlene- cek. Izmir'de de "Adatet ve Demokrasi Haftaa" Cumhu- riyet Meydanı Atatürk Anıtı önünde, saat 12.30'da basın açıklaması ile başlayacak. Aliağa Belediye Başkanı Hakkı Ülkfi, Uğur Mum- cu'nun yazdıklan ve söyle- diklerinin bugün bir bir orta- ya çıktığmı belirtti. 6 Ahm Küreler safaîplerhn bukhıH Baştarafi 1. Sayfada ti. Lee 'eniyiyönetmen' seçilir- ken fılmi 'CrouchingTîger, Hid- den Dragon' en iyi film seçil- medi, yabancı film kategorisine dahil edilerek 'en iyi yabancı filın' ödülüne değer görüldü. Çok fazla sürpriz ismin olmadı- ğı törende, ödül verilen dallar ve ödül kazananlar şu şekilde belir- lendi: 'En iyi film' *Gladvatör', 'En iyi kadın oyuncu' Julia Ro- berts ('Tath Bela/Erin Broko- vich'), 'En iyi erkek oyuncu' TomHanksCCastAway'), 'Mü- zikal ya da komedi dalında en iyi kadın oyuncu' Renee Zelhveger ('Nurse Betty'), "Müzikal ya da komedi dalında en iyi erkek oyuncu George Clooney ('Ner- desin be Birader'), 'En iyi ya- bancı film' 'Crouching Tîger, Hidden Dragon', Cecil B. De- Mille yaşam boyu başan ödülü' Al Padno, 'En iyi yardımcı ka- dın oyuncu' Kate Hudson ('Al- mostFamous'), 'En iyi yardım- cı erkek oyuncu' BenicioDelTo- ro ('Traflic'), 'En iyi yönetmen' AngLee ('CrouchingTîger, Hid- den Dragon'), 'En iyi senaryo' StephenGaghan('Traffic'), En iyi orijinal müzik' Hans Zim- mer ve Lisa Gerrard ('Gladya- tör'), 'En iyi orijinal şarkı' 'Things Have Changed' (VVon- der Boys-Bob Dylan), Televiz- yon dizisi dalında en iyi kadın oyuncu' (komedi) Sarah Jessica ParkM-('SexandtheCity')5 Te- levizyon dizisi dalında en iyi er- kek oyuncu' (komedi) Keisey Grammer ('Frasier'), Televiz- yon için mini dizi veya sinema dalında en iyi aktör' Brian Den- nehy (Arthur MiDer'ın 'Death ofaSalesman'), 'Televizyon için mini dizi veya sinema dalında en iyi kadın oyuncu' JudiDench ('Last of the Blonde Bobms- hefls'), 'Televizyonda drama da- lında en iyi aktör' Martin She- en (The West Wng), 'Televiz- yonda drama dalında en iyi ka- dın oyuncu' Sela Ward ('Once and Again'). Teıııiz haber dayamşması AMCARA / İSTAN- BUL (Cumhuriyet)- Be- yaz Enerji operasyonu kapsamında gözaltına alman bürokratlann Enerji ve Tabii Kaynak- lar Bakanı Cumhur Er- sümer'i suçlayan ifade- lerini yayımladığı için hedef alınan Ankara'da Anadolu Ajansı'na des- tek amacıyla dün gazete- ciler eylem yaptı. Ajans önünde toplanan gazete- ciler, yapılan "siyasibas- kıyı'' alkışlarla protesto ederken açılan soruştur- mamn kaldmlmasım is- tediler. Gazeteciler adı- na açıklama yapan Ad- nan Keskin, daha önce Kasuga ve UMUT ope- rasyonlan sonrasında ifadelerin yayımlandığı- na dikkat çekerek, neden olay ANAP'la ilgili olunca yasanm akla gel- diğini sordu. Avrupa Gazeteciler Birliği Türkiye Temsil- ciliği, Çağdaş Gazeteci- ler Derneği, Diploması Muhabirleri Derneği, Ekonomi Muhabirleri Derneği, Parlamento Muhabirleri Derneği, Türkiye Gazeteciler Ce- miyeti Ankara Temsilci- AA haberinin içyüzü MtYASEİLKNUR Tutuklanan eski TEAŞ Genel Müdürü Muzaffer Sdvi'nin DGM hâkimliğinde verdiği ifadenin Ana- dolu Ajansı tarafından servise ko- nuİmasının yanküan sürüyor. Dev- let Bakanı Rüştü Kaznn Yüceiea, kendisine bağlı ajanstan bu ifade- nin gecmesi nedeniyle soruşturma başlatırken ANAP kanadında şüp- heler asker üzerinde yoğunlaştı. ANAP'hlann iddiasına göre sivil giyimli, rütbeli iki askerin AA Ge- nel Müdürlüğü'nü ziyaretinden sonra ifade tutanağı haberleştiril- miş. ANAP kaynaklan, genel mü- dürlüğe giden sivil askerlerin AA Genel Müdürü MehmetGükr' i ye- rinde bulamadığı için vekiliyle gö- rüştüğünü ve daha önce ifade tuta- nağı verilen muhabirin haberinin servise konulmasını istediklerinı öne sürüyor. . Eski TEAŞ Genel Müdürü Mu- zaffer Selvi'nin Enerji Bakanı Cumhur Ersümer' in yolsuzluklar- dan haberdar olduğu ve bürokrat- lara baskı yaptığı konusundaki söz- lerini ifade tutanağmdan aktaran AA, ifadeden Mesut Yıfanaz'la il- gili bir cümleyi çıkardı. liği ve Türkiye Gazeteci- ler Sendikası'nın ortak basın açıklamasmda da şöyle denildi: "Tûrldye'de daha ön- ce pek çokifadenin, üste- lik ash olmayan ekleme- lerle medyaya sızdınkhğı anımsandığında, asd ola- rak AA'da boy veren ha- bercüik refkksine yöne- Bk bir hamle gibi gözük- mektedir. Görevi kamu yaymcıhğı ohnası gere- ken AA'da haberaHkref- leksinin köreltihnesine yönetik baskılan kınryor, rnedyaortamınınrviceti- carileştiği günümüzde bu refleksin daha da ge- Bştirilmesini, meskğimi- zin gereği ve bir vatan- daşhk hakkı olarak talep ediyoruz." Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ziya Sonay da yaptığı yazılı açıklama- da şöyle dedi: "Ügfli Devlet Bakanb- ğı tarafından AA hak- kmda ön incekme başla- tdması istemiyle Başba- kanhk'a yazı yazılması, AA özerk yönetimi ve habercflik bağunsızhğı- na, olaya taraf olan si>a- si iktidann doğrudan müdahalesi ve açık bas- kısı niteüğindedir." Devlet Bakanı Rüştü Kazun Yücelen ise ba- kan olarak bir suç bulu- nup bulunmadığınm pe- şinde olduğunu söyledi. Uğur Mumcu davasmda da ifadelerin yayımlan- masına karşın AA hak- kmda herhangi bir işlem yapılmadığmm anımsa- tılması üzerine Yücelen şöyle konuştu: "Uğur Mumcu bir si- viL Mumcu için başsav- ahkkendisi bir soruştur- ma açabiHr. Başsavcı ka- nunu takip eder. Bu bir genel müdür. Bana ihbar etseydraiz aynı şeyi yine yapanhm. Ben miydim o zaman bakan bflmiyo- rum.'' Ankara Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Naz- mi Bu^in, Başbakan Bü- lent Ecevit'e başvurdu. Bilgin, "Yalnızca haber niteüği taşıyan bu olay sonrasıBaşbakanhkmü- fettişlerinin görevlendi- rilmek istenmesi, kuru- mun yasal nrtehğûûn ba- kanhkça da bifinmediği- nin üzöcü bir kamtıdır. Mesleğhnizden gden ve onurhı hizmetJeri yadsı- namaz şahsınızm Başba- kanuğı döneminde buna müsaade edüraeyeceği kanaatini taşıyoruz" de- di. Basın Konseyi de AA'nın özgür ve haber- ciliğin gereği olarak eli- ne ulaşan bilgileri kamu- oyuna aktardığım belirt- ti. VOİSUZİuk İSVani MGK'den Fransa'ya gözdağı •' •' H RnKtnrnfı 1 Savfnda ris vnnptimine hnskiHa hııiıınmavı n ANKARA(AA)-Maliye Ba- kanlığı Hesap Uzmanlan Ku- rulu Başkanı Abduuah Arslan. Türkiye'de sistemin "kamu- nun rant, teşvik, ihale ve kredi dağrtması" üzerine kurulu ol- masmın yolsuzluklan yarattı- ğrnı bildirdi. Arslan, "Sorunla- ra çözüm üretecek personel arama yerine, siyasilerin, so- runlannı kolay çözecek bürok- rat arayışı da bunda etken" di- ye konuştu. Son aylarda art arda patlayan operasyonlarda çok sayıda uz- manı görev yapan ve 36 yılrm bürokraside geçiren Arslan, yolsuzluk ekonomisinden ban- kacılık sistemine, kayıt dışılık- tan vergi kaçağına kadar bir- çok konu ile ilgili değerlendir- melerde bulundu. Türkiye'de sistemin hâlâ rant dağıtır du- rumda bulunduğunu anlatan Arslan, ülkede şeffaflığın da sağlanamadığrnı vurguladı. Diğer yandan iktidar ve ba- kan değişikliklerinde izlenen personel politikasuıın da yol- suzluk ekonomisinin unsuru haline geldiğini vurgulayan Arslan, "tktidarlarm değişiiği her dönemde 'kendi ekibimle çalışacağız mantığı' De kamu idaresinin nitetildi ve saygm personeh' kolayca harcamyor" dedi. Arslan şöyle konuştu: " Sorunlara çözüm üretecek personel arama yerine, siyasile- rin, sorunlannı kolay çözecek bürokrat arayışmın ağırhkta ol- duğunu görüyoruz." Arslan, siyasilerin yanı sıra bürokrasinin de bir nevi "do- kunulmaz" konumda oluşu- nun, sorgulamada, denetimde, yargılamada özel bir statüye bağlanmalarrnın, bunlarm nor- mal yargı erkine teslimindeki gecikmelerin de yolsuzluklan yaygınlaştırdığını belirtti. Son olaylan "Toplumda aklanma ve şeffafhğa doğru gktiş" olarak niteleyen Arslan, şöyle devam etti: "Bu olaylar önknir. Ama bunlara teftiş ve poüs devleti mantığı ile de bakmamak la- zım. Bütün boyııtlanrun huku- ki altyapısmı sağhkh oluştur- maklazım.'' Türkiye 'nin önemli sorunla- n bulunduğunu, bu sorunlar- dan birini de vergi kaçağımn oluşturduğunu belirten Arslan, bunun "büyük boyutlara ula- şan kayıt dışı ekonomi, toplum- da vergi bilincinin ve etiğmin yerleşmemesL, vergi idaresinin vevergi dairelerinin yetersiz ol- ması ile eildn bh*vergi denetimi için gerekli altyapının kurula- mamaanHan kaynfl bildirdi. Arslan, "Mah'idare ve kamu. ne zaman başı sılaşsa ça- reyi hemen vergi kanunlarmı değiştirmek, ek vergiler getir- mek, mevcut mükelleflerin ver- gi yükünü artnrmakta buluyor. Onun dışında çare üretemiyor'' dedi. Kurul Başkanı Arslan, Tür- kiye'nin gümrük idaresine de hâkim olmadığını, bunun da kayıt dışılığm bir başka unsu- ru olduğunu ifade etti. Vergi etiğini olumsuz etkileyen uy- gulamalann da toplumun gözü önünde cereyan ettiğini anla- tan Abdullah Arslan, "Bugün- kü vergi sistemi içinde yüz nul- yarlar kazandığı halde vergi vermeyen rant getiri sahipleri varkenvebunlardan vergi ahn- mazken asgari ücret üzerinden vergi ahnryor. Geçimmizor sağ- layan küçük esnaftan vergi isti- yoruz. Bu da vergi kanunlan- nm vevergisisteminin başka bir çarpıkhğı'' diye konuştu. Vergilerin önemli kısmının rantiyeye gittiği, sağlık, eğitim, sosyal güvenlik olarak dönen- lerin de çok cüzi olduğunun düşünüldüğünü anlatan Ars- lan, "Vergilerin hizmet olarak döndüğünün görühnesiyle çok daha etkin bir vergi bilinci olu- şacafeüri dedj. I Baştarafi 1. Sayfada yapnnmlann aşamalı olarak yaşama geçiril- mesini benimsedi. Bu kapsamda Fransa'nın, savunma konulan ağırlıklı olmak üzere dev- let alımlan ve ihalelerinden dışlanması bek- leniyor. MGK, ocak ayı olağan toplantısını Curnhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'ın baş- kanlığında Çankaya Köşkü'nde yaptı. Başba- kan Bülent Ecevit, Genelkurmay Başkanı Or- general Hüseyin Krvnkoğhı, kurul üyesı ba- kanlar, kuvvet komutanlan ile kurulun diğer üyelerinin katıldığı toplantının ardından yapı- lan açıklamanın metni şöyle: "Kurulun bu toplanüsında, geçen bir ayhk döneme ait güvenlikve istihbarat raporlan ışı- ğmda, ülke bütünlüğüne, anayasal rejirne, ulu- sal biıüğe, halkın huzur ve güvenbğine yöne- Kk yasadışı faahyetierle mücadelede elde edi- len sonuçlar değeriendirihniştir. Toplannda, dünya genetinde ve bölgemizde meydana ge- tenvçülkegüvenliğiniyakındarıilgilendirendış poütikgelişmelerle bu gelişmelerin Türtdye'ye etkileri gözden gecirUmiştir. Bu bağlamda, son olarak Fransa Milfct Mecüsi tarafından sözde Ermeni soykınmı konusunda kabul edilen ya- sa esefle karşılanmış, bu yasanm Türldye- Fransa iliskilerine ciddi zararlar vereceği, ay- nca bölgedeld istikrar ve güvenüği de olumsuz yönde etküeyeceği değeriendirihniştir.'' Top- lantı sırasında Dış-işleri Bakanı fsmail Cem'in, Ermeni soykınmı konusundaki geliş- melerle ilgili olarak kurul üylerine bilgi sun- duğu ve Fransa'ya uygulanacak yaptınmlar- la ilgili görüşlerini bildirdiği kaydedıldi. Fran- sa'ya uygulanacak yapnnmlar aşamalı ola- rak yaşama geçirilecek. Türkiye, hukuki açı- dan eksik olarak değerlendirilen bu yasanın Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesi için Pa- ris yönetimine baskıda bulunmayı öngörüyor. Devlet ahmlan ve ihaleleri: Dışişleri Baka- nı Cem, devlet alım ve ihalelerinden Fran- sa'nın dışlanabileceği mesajını verdi. Türki- ye ile Fransa arasındaki ticaret hacmi yakla- şık 5 milyar dolar. Türkiye birçok Fransız ürü- nünün ithalatında ciddi kısıtlamalara gidebi- lir. Savunma ihaleleri: Fransa Curnhurbaşkanı Jacques Chirac'ın, geçen yıl sonuçlanan he- likopter ıhalesinde Fransız Tiger helikopter- lerinin devre dışı kalması nedeniyle Türkiye ziyaretini ertelemesi, Paris yönetiminin bu konuya verdiği önemi ve duyariıhğı yakından gösteriyor. Casus uydu ihalesinin Fransız Al- catel'e verilmesınin kesinleştiğı, ancak bun- dan da geri adım atılabileceği kaydediliyor. Eğitim ve kültür alanlarmda işbirtiği: Gala- tasaray, Saint Joseph, Saint Benoit ve Tevfik Fikret gibi birçok Türk lisesinde Fransızca eğitim uygulanıyor. Bu okullann yapılannda bir değişiklik beklenmemekle birükte Fran- sa'nın eğitim ve kültür konulannda bundan sonraki istemlerine sıcak bablmayacağı kay- dediliyor. Türkive-Fransa 2000 Projesi: tki ülke ara- sındaki her türlü ışbırlığinin ivme kazanması, ortak bir anlayış ve politikanın belirlenmesi açısından önem taşıyan Türkiye-Fransa 2000 Projesi'nin de askıya alınması bekleniyor. Ecevit, Dışişleri Bakanlığı'nın Fransa'ya uygulanacak yaptınmlar konusunda "güzel bnr çahşma" hazırladığım belirterek bun- dan sonra tüm kurum ve kuruluşlann bu yönde haraket edeceklerini bildirdi. MGK toplantısrnm ardından toplanan li- derler zirvesinde Fransa'ya karşı uygula- nacak yaptınm politikası l l G U N D E M MUSTAFA BALBAY B Baştarafi 1. Sayfada Ağaç boylannın binalaria yanştığı cadde-sokak arası bir yerden geçerken yolun devamının trafiğe kapalı olduğunu fark ertik. Aracı kullanan arkadaş, "Sahi birkaç aydır kapalıydı yaa" deyip yan soka- ğa saptı. Soru olsun diye sordum: - Yolda tamirat mı var, yoksa bizdeki gibi mev- simlik kaldınm inalesini alan müteahhit iş mi yapı- yor? "öyle değil" deyip devam etti: "Bu sokakta biryazaroturuyor. Bölgeyle ilgili mi ne, bir kitap yazıyormuş. Kitabı rahatyazsın, araç gürûltûsü olmasın diye sokağı trafiğe kapattılar..." Şaşırdım... Bir an yazan çalışma masasının ba- şında düşündüm. Penceresinin hemen ötesinde ağaçlar... Rüzgânn dallardaki türküsünü dinleyip kitabını yayına hazıriıyor... Yazar, hayal sahnemin bir köşesinde çalışması- nı sürdürürken perdenin arkasından fırlayan koca- man bir soru gözümü acıttı: - Bizde yazarlann sokağı ne zaman trafiğe ka- panır? öldürüldüğü zaman... Sahne kanlandı... Uğur Mumcu'nun sokağı 24 Ocak 1993 Pazar günü öğle saatlerinde trafiğe kapanmıştı. Kariı So- kak'a yöneienler polisle karşılaşınca, sordular: - Yol neden kapalı? Soğuk bir sesle karşılık verdi polis: - Uğur Mumcu'nun aracına bomba kondu. "Oldü mü?" - Bu araçtan sağ çıkılır mı? Ahmet Taner Kışlalı'nın sokağı 21 Ekim 1999 Perşembe günü sabah saatlerinde trafiğe kapan- mıştı. Jandamna ve polis hemen önlem almış, so- kağı başından bantlamıştı. Kim bilir Anadolu'nun hangi köşesinden kopup gelmiş, elleri silahinda jandarma eri, Kışlalı'nın evine ulaşmak isteyen her- kese komutanından aldığı emri yineliyordu: - Yasak, buradan öte yasak... Olay var, yasak... Kimse giremez, emir böyle... Prof. Tütengil'den Ipekçi'ye, Prof. Aksoy'dan Dursun'a kadar onlarca aydınımız trafîği böyle et- kiledi... Eyy insanlar Üretimini rahat yapması için sokağı trafiğe ka- patılan yazann serntinden çoktan aynldık, ama ben hâlâ sokaktayım... Bir soru daha çivi gibi düştü beynime: - Aydınlanmızın sokağı sadece hunharca öldü- rülünce mi trafiğe kapatılır? Içimden hınzır bir ses yükseldi: - Yooo, birde gözaltına alınırken... Sıkı güvenlik önlemleri şarttır... Beynim dipsiz bir kuyu, taş atsan nerede bilin- mez suyu... Bir soru daha düştü içine: - Bizim toplum; aydınına, üretirken mi sahip çı- kar, öldürüldükten sonra mı? Gerçek yanıt, "e-hiçbiri" olabilir, bu yüzden ol- sa gerek, soru yeniden biçimlendi kafamda: - Bizim toplum, aydınına, üretirken mi daha çok sahip çıkar, öldürüldükten sonra mı? Sorulan sere sere Ren kıyısına gelmişiz... Yann Uğur Mumcu'nun sekizinci ölüm yıldönü- mü. 9O'lı yıllardan 20XX)'lere, ülkemizde yaşanan- lar gösteriyor ki, Uğur Mumcu, üzerine gittiği her konuda haklı çıktı. O artık ölümün ulaşamayacağı bir yerde... Ama yine de haykırmadan edemiyorum... Eyy insanlar, Katledilen aydınlanmıza yaşamında sahip çık- saydık, görüşüne katılalım katılmayalım ürettikle-' rine saygı duysaydık... Daha fazla üretmesi için çaba harcasaydık... Aydın deyince devlet çarkımı- zın gözü kararmasaydı... Bir aydın öldürüldüğün- de tepkimizi mezar başında bitirmeseydik... "Yü- rû aslanım arkandayız" yerine, "Yürû aslanım, biz deseninleyiz, bakyanı başındayız, ürettiklerini yut- tuk, başka yok mu" diyebilseydik... Kahrolası zamansız ölüm, onlara ulaşabilir miy- di? Acı acı gülme Uğur Abi, içim acıyor... ankcum@ttnetnettr Kâhta'da minibüs tarandı: 1 ölü ADIYAMAN (Cum- huriyet) - Adıyaman' ın Kâhta Uçesinde, bir köy minibüsünün otomatik silahlarla taranması so- nucu MHP îlçe Başka- nı Abdullah Seçümiş'in kardeşiAbdulsamet Se- cümiş öldü, MHP'li başkanin da aralannda bulunduğu 5 kişi yara- landı. Saldınnın eski bir husumetten kaynak- landığı belirlendi. Kâhta'da 29 Temmuz 2000 günü düzenlenen MHP ilçe kongresi sı- rasında meydana gelen kavgada başkan aday- lanndan Necmi Taş'ın kardeşi Abuzer Taş ta- bancayla öldürülmüş; Ahmet Çeük ve Abdul- mecit Taş yaralanmıştı. :Olayla ilgili olarak di- ğer başkan adayı Ab- dullah Seçilmiş'in kar- deşi Mehmet Abidin Seçümiş tutuklanmıştı. Bu olayın duruşması için ilçe merkezine gi- denleri taşıyan minibü- se dün öğle saatlerinde Çataltepe köyü yol ay- nmında, otomatik si- lahlarla ateş edildi. Sal- dmda, MHP İlçe Baş- kam Abdullah Seçil- miş'in kardeşi Abdul- samet Seçilmiş, (29) öl- dü. Yaralananlardan Ab- dullah Seçilmiş, Kâhta Devlet Hastanesi'nde ameliyata alındı, Ertan Seçümiş, MuhMn Tuğ, ZeynelTangün ve Meh- met Çoban, Adıyaman Devlet Hastanesi'ne gönderildi.