Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 OCAK 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ben Ami: ArafaTı
iknaedln
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Bülent
Ecevit tarafından dün
kabul edilen lsrail Dışişleri
Bakanı Şolomo Ben Ami,
Ortadoğu banş sürecinde
kritik bİT aşamaya
gelindığini belirterek
Filistin lideri Yaser
Arafat'ın anlaşma için ikna
edilmesini istedi. Dışişleri
Bakanı tsmail Cem de,
taraflann gelecek 15 gün
içinde uzlaşamamalan
durumunda bölge ve
Türkiye için çok kötü
sonuçlar doğabileceğine
işaret ederek "Bunu
istemiyonız, taraflarla
temas halindeyiz" dedi.
Cem, gelecek günlerde
Filistin'e ziyaret
gerçekleştirebileceğini
söyledi. Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer de,
Ben Ami'yi kabulünde
Israıl Cumhurbaşkanı
Moşe Katsav'ı Türkıye'ye
davet etti.
IMahsuplaşmaya
şeph koydum'
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
DSP Istanbul Milletvekıli,
56. hükümetin Eneıji ve
Tabiı Kaynaklar Bakanı
Zıya Aktaş. görevde
bulunduğu sırada imza
attığı mahsuplaşmaya şerh
koyduğunu bildirdi. Aktaş
yaptığı açıklamada,
koyduğu şerhle TEAŞ'ın
zarannın önlendiğinı
savundu. Mahsuplaşmaya
verdiği olurda, "Yapılmış
bulunan bu mahsuplaşma
üzerinden denetim
binmlerince
getırilebilecek öneri veya
farklı yorumlar olması
halinde ve bunun sonucu
doğabilecek TEAŞ
hakJannın saklı kalması
kaydı ile iş bu
mahsuplaşmanın geçici
olarak yapıldığı"
ifadesinin bulunduğunu
belırten Aktaş, kurum
haklannın bu nedenle
saklı kaldığını dile getirdi.
YMnm'a
tstanbul Haber Servisi
- lstanbul Ticaret Odası
(ITO) Başkanı Mehmet
Yıldınm hakkında Milli
Güvenlik Kurulu'nun
(MGK) manevi
şahsiyetine hakaret etmek
suçundan 3 ay ile 1.5 yıl
arasında hapis cezası
istemiyle dava açıldı.
lTO'nun2001 iş
programı ve bütçe
görüşmelerinin yapıldığı
toplantıdaki
konuşmasının basına
yansımasının ardından
tstanbul DGM
Cumhuriyet Başsavcılığı
Mehmet Yıldınm
hakkında sonışturma
başlatmıştı. Soruşturma,
20 Aralık 2000 tarihinde
"görevsizlik karan" ile
lstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı'na
gönderilmişti. lstanbul
Cumhuriyet Savcısı Cevat
Özer de sonışturmayı
tamamlayarak davayı açtı.
Komünisr
gazetesi çıktı
• lstanbul Haber Servisi
- Sosyalist Iktıdar
Partisi'nin (SÎP)
yayımladığı 'Komünist'
adlı haftalık siyasi
gazetenin ilk sayısı
bayilerde. StP Genel
Başkanı Aydemir
Güler'in başyazıyı
yazdığı \e 'Solcuyuz'
başlıklı kapak konusuyla
yayımlanan ilk sayıda,
özelleştirme, TSK'nin
Kuzey Irak operasyonlan
gibi konular ele alındı.
Gazetenin fiyatı 200 bin
lira.
DSP ve MHP'de 69. madde, ANAP'ta ise 101. madde rahatsızlık yarattı
Hükümette anayasa çatlağıANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Anayasanın parti-
lerin kapatılmasıyla ılgili 69.
madde değişikliğiyle birlik-
te, Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'in süresinin 5
yıla indirilmesini öngören
anayasa değişikliği paketi ik-
tidar partilerini bölerken
FP'de daha öncekinden fark-
h bir tablo ortaya çıktı ve fi-
reler azaldı. Anayasa değişik-
liği paketinin 24 Ocak günü
• ANAP'lı bazı milletvekilleri Sezer'in görev süresini 5 yıla indiren 101. madde
değişikliğine destek vermeyecek. FP'de daha önce tartışma konusu olan 5+5
önerisine bu kez muhalefet azaldı.
yapılması beklenen ilk görüş- zı milletvekillerinin destek da bir rüşvet maddesi olarak
melerinde iktidar partileri
zorlanacak. DSP ve MHP'den
bazı milletvekilleri 69. mad-
de değişikliğine destek ver-
meyeceklerini vurgularken
"5+5" formülünü getiren ve
Sezer'in görev süresini 5 yı-
la indirecek olan 101. madde
değişikliğine de ANAP'lı ba-
vermeyeceği kaydedildi. Ka-
rar aşamasına gelen kapatma
davası nedeniyle FP'de
5+5'le ilgili fireler azalırken
öneriye karşı çıkan Adıya-
man Milletvekili DengirMir
Fırat, "69. maddenin değişti-
rihnesi gerekir, ancak bunun
pakette 101. madde karşınğın-
getirilmesine karşryım" dedi.
Cumhurbaşkanı Sezer'in
gör&v süresini kısaltmayı
amaçlayan "5+5" formülü,
ANAP içinde rahatsızlık ya-
rattı. llk olarak 9. Cumhur-
başkanı SûkymanDemirel'in
görev süresini bir dönem da-
ha uzatmak amacıyla günde-
Kürtce
Bireysel
eğitime de
izin yok
EBRUTOKTAR
ANKARA - Milli
Eğitim Bakanı Metin
Bostancıoğlu, Türki-
ye'nin Avrupa Birli-
ği'ne (AB) sunacağı
Ulusal Program'da "bi-
reysel olarakKürtçeegi-
timeveözelkurslaraizin
verileceği'' yönündeki
iddiayı yalanladı. "Dev-
letin kesin tavn beUrlen-
tnedikçe Kûrtçe eğitime
niyetii değUim" diyen
Bostancıoğlu, kurs açıl-
masımn söz konusu ol-
madığını belirtti.
Bakm, "Bakanhğı-
nun gündeminde böyie
bir konu yok" dedi.
Bostancıoğlu, hükü-
metin Kürtçe eğitim
konusunda önemli öl-
çüde anlaştığı yolunda-
ki iddialann doğru ol-
madığını söyledi. Baş-
bakanlığa görüşünü bil-
dirdiğini vurgulayan
Bostancıoğlu, "Şuanda
Kûrtçekurs açıbnası söz
konusu değiT dedi.
CİZMEDEN YUKARI MUSAKART
m.kart@superonline.com.tr
me getirilen düzenlemenin o
dönemdeki oylamalannda da
en fazla fireyi veren
ANAP'ta, bu konudaki en be-
lirgin tepki, ANAP'lı Anaya-
sa Komisyonu Üyesi Işm Çe-
lebi'den geldi. Çelebi, komis-
yondaki görüşmeler sırasın-
da "cumhurbaşkanının poB-
tize olacağı" gerekçesiyle,
karşı çıkarak komisyon üye-
liğinden istifa noktasına gel-
di. ANAP içinde de oylama-
lar sırasında benzer ge-
rekçeyle fırenin yüksek
olacağına dikkat çekildi.
YeniHkçi kanat
tavır degiştirdi
69. madde değişikliği-
nin bir an önce gerçek-
leşmesıni isteyen FP'de
daha önce tartışma konu-
su olan 5+5 önerisine bu
kez muhalefet azaldı.
Cumhurbaşkanlığı seçi-
mi öncesinde gündeme
gelen 5+5 önerisine ke-
sin olarak karşı çıkan
FP'nin yenilikçi kana-
dmdaki tavır değişikliği
dikkat çekti. Partinin "o-
dak" savıyla kapaülma-
sı durumunda aralannda
Abdullah Gül, Bülent
Armç, Abdüllatif Şe-
ner'in de yer aldığı yeni-
likçilerin önde gelen
isimlerinin siyasi yasak-
la karşı karşıya kalacak
ohnası tabloyu değiştir-
di. Daha önce 5+5 öneri-
sine karşı çıkan yenilik-
çilerden Kayseri Millet-
vekıli SaKh Kapusuz,
"Paketin topyekûn des-
teklenmesigerekir'' dedi.
5+5 önerisine karşı çı-
kan Adıyaman Milletve-
kili Dengir Mir Fırat, hü-
kümetin anayasa deği-
şikliğini "Sezer'i ceza-
landmnakiçin gûndeme
getirdiğini'" savundu.
Prof. Teziç ve Prof. Aldıkaçtı, Cumhurbaşkanı'nın 7 yıl görev yapacağını söyledi
'Değişifclik Sezer'i etkflemez'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Prof. Dr. Mümtaz Soysal, parti kapatma
karannı Anayasa Mahkemesi'nin üçte
iki çoğunlukla almasını öngören düzen-
lemenin, mahkemenin daha önce aldı-
ğı kararlan sakatladığını vurguladı.
Prof. Dr. Orhan Aldıkaçtı ve
Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Cum-
hurbaşkanı'nın görev süresinin 5
yıla ındınlmesınin, Cumhurbaş-
kanı Necdet Sezer'in durumunu
etkilemeyeceğini bildirdiler.
TBMM'de, siyasi partilerin
kapatılmasuıa ılişkin anayasa-
nın 69. maddesi ile cumhurbaş-
kanının görev süresinin değişti-
rilmesi çabalan, hukukçulann
tepkisine hedef oldu. Prof. Dr.
Aldıkaçtı, Sezer'in 7 yıllığına
seçildiğini ve 7 yıl görçv yapma-
sı gerektiğini söyledi. Aldıkaç-
tı, anayasa değişikliği önerisin-
de, siyasi partilenn kapatılması
için üçte iki çoğunluğun aran-
masının da doğru olmadığım
belirtti.
Galatasaray Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Teziç de Sezer'in durumunda
bir değişiklik olmayacağını söyleyerek
-Eğerde0şikhkteknTınea>rıcabirhü-
küm konıdrnazsa,yapdan değişiklik fle-
riye dönûk olarak uygulanır. Yani Se-
zer'in görev süresinin bitiminden sonra
seçikcek olan, 5 yıl görev \apar" dedi.
Prof. Dr. Soysal değişiklik paketınde
yer alan. Anayasa Mahkemesi'nin par-
ti kapatma karannı üçte iki çoğunlukla
Sezer'in atadığı Arslan ve çelikel, üyeliği reddetti
YÖK YürütmeKurulu'na üye arantyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yükse-
köğretim Kurulu (YÖK) Genel Kurulu dün
toplanarak Yürütme Kurulu üyelerini seçti.
Cumhurbaşkanı Sezer'in kontenjanından
YÖK'e girenProf. Dr. AysdÇeükdveProf. Dr.
Ramazan Arslan, işlerinin yoğunluğu nede-
niyle YÖK Yürütme Kurulu üyeliğini reddet-
tiler. Bu nedenle toplantıda yürütme kuruluna
Cumhurbaşkanlığı kontenjanından seçilmesi
gereken 2 üyelik boş kaldı. Genelkurmay kon-
tenjanından atanan Emekli HavaÖrgeneral Er-
doğan Oznal yeniden Yürütme Kurulu üyeli-
ğine seçUirken yürütme kurulunun yeni ismi
ODTC öğretim üyesi Prof. Dr. luğmaç Sayraç,
oybirlıği ile başkanvekilliğine seçildi.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz. ken-
di kontenjanından atayacağı başkanvekili se-
çimini erteledi. YÖK Yasası'na göre yürütme
kurulu, başkan ile birlıkte 9 kışiden oluşuyor.
Kurul üyeliklerinde meydana gelen boşalma-
lar ve yerlerine yapılan seçimler sonucunda,
kurul üyelerinin sayısı 6 oldu. Yasa uyannca,
YÖK Yürütme Kurulu'nun toplanabilmesi
için de en az 6 üyenin hazır bulunması gere-
kıyor. YÖK Genel Kurulutoplantısında 25 fa-
külteye dekan atandı.
ahnasını öngören düzenlemenin sakın-
calı olduğunu belirterek şu görüşleri di-
le getirdi: "Bundan önce Anayasa Mah-
kemesi'nin başka çoğunlukûrta aldığı
kararlan sakatnyor. Bunda Özalcı yak-
laşunm 'Birazcık ihlal edilirse ne olur?'
düşüncesinin kesintisini görüyo-
rum. DemekIdanayasayaaykin-
lığt amya beş oyla ispatianmış bir
avkuihk,birazakavkn-ıhksayüa-
cak ve önemsenmeyecek. tlk de
üçte iki çoğunluk aranacak."
Cumhurbaşkanının "5+5" for-
mülüne göre seçılmesinı öngö-
ren 101. madde değişikliğiyle il-
gili olarak Soysal, Sezer'in dav-
ranışlanna karşı bir tutum olarak
gözüktüğünü söyledi.
Prof. Dr. Oya Arasb da birbir-
leriyle sistematik ilışkisi olma-
yan maddelerle ilgili değişiklik-
lerin gündeme getirildiğini be-
lirterek yalnızca yargı önünde-
ki FP olayını zorlaştırmak için
değişiklik yapılmasını eleştirdi.
IRMIKIAYDEV ENGİN aengin(« doruk.nettr
Çok insan görüp çok kişryle
konuşma olanaklannı kerKİin-
den yaratan yoğun bir haftay-
dı. Gazetecisinden siyasetçisi-
ne, diplomatından sanatçısına,
öğrencisinden öğretmenine,
akademisyenine, yeni tahliye
olmuş mahkûmundan oğlu, kı-
zı ölüme yatmış ana babalara
kadar "epey genış bir kesım-
den kişilerfe" görüştüm, ko-
nuştum, sohbet ettim.
Izlediğim konuşmalan, yar-
gılan, bir "tanıklık" olarak ve yo-
rum yapmaksızın; bana yönel-
tilen ya da ortaya atılan sorula-
n hiç budamaksızın ve yanıtla-
maksızın Tırmık okurianna ile-
tiyorum. Sanınm herkesin ken-
disine pay çıkarabileceği birta-
nıklık, yanrt verebileceği birso-
ru olacak.
Buyrun:
- Olüm onıçlannın ilk dö-
nemlehnde dayanışma göster-
mek, F tiplerine karşı çıkmak
kolaydı ve tehlikesizdi. Ne za-
man devlet, cezaevlerinde
"Hayata Dönüş" adını taktığı
beklenmedik yoğunlukta bir
şiddet sergiledi, ürküntü top-
lumun bûtün kesimlerini sardı.
Düne kadar alanlarda, salon-
larda F tipine karşı çıkan, ölüm
orvçlannın ölümsüz sona er-
Tanıklıklar: Yorumsuz - Sorular: Yanıtsız
mesini dileyenler pıstılar ve
sustular. Suskunluk duvannı
devlet örrnedi; zor karşısında
yı/an küçük burjuva eğilimler
ağırbastı...
- ölüm oruçlannın banşçıl
sona erdirilmesini isteyenler bir
süre için yükselttikleri sesi ye-
terii buldular. Üstlerine düşeni
yapttklanna kendilerini inandır-
dılan vıcdanlan yatıştı ve artık
susabileceklerini düşünüyor-
lar...
- Adalet Bakanı'nın, F tipi
hapishape uygulamasını erte-
ledikleri, F tiplerinin iyileştiril-
mesi için tartışma açacaklan
sözünü vererek geri adım at-
masına rağmen örgütlerde
yönetsel sorumluluk taşıyan-
lann uzlaşmaz tutumu, aydtn
desteğınin sona ermesine y-
ol açtı. Örgütlerin öiümsüz
çözümü önemsemedikleh,
hatta istemedikleri yargısı
egemen oldu. Suskunluğun
esas nedeni bu...
- ölüm oruçlannın 90. günü-
ne ulaşılmasına rağmen bir
ölüm gerçekleşmedi. Cezaevi
operasyonlan sonrasında TV
ekranlarına yansıyan bebek
maması ve vitamin deposu
görüntüleri, ölüm oruçlannın
gerçekten yapıldığına ilişkin
inancı sarstı.
- Hayır, ölüm oruçlan bütün
şiddetiyle sürüyor. Ancak
devlet baskısı ile sorun med-
ya gündeminden düşürüldü.
Medya susunca, toplumsal
tedirginlik ve vicdani sorum-
luluk yaratan basınç eridi. F
tipi hücrelerde ölüm orucu
yapanlann sesi duyulmaz ol-
du. Ancak çlümler başlarsa
toplumsal ilgiyeniden kabanr.
- Yanılgı, ölüm oruçlannın
günlemesinden kaynaklanı-
yor. Aslında kasım ayı başın-
da ölüm oruçlanna değij. aç-
lık grevlerine başlandı. Ölüm
oruçlanna aralık ayı başında,
hatta ortasında geçildi. Yani
90. gününü doldurmuş bir
ölüm orucu söz konusu degil.
Kimse 90 günlük bir ölüm oru-
cunun sonunda sağ kalamaz.
- Adalet Bakanlığı sözünde
durmadı; devlet kalleşlikyap-
tı. Ölüm oruçlan ve ardından
cezaevleri operasyonu sıra-
sındaki direnışlerte F tipinin
meyrulaştırılması sağlandı.
Aslında Sağmalcılar'a yedi
saatte 'giren' devlet, ıstese
Ümraniye ve Çanakkale 'ye de
hemen girebilirdi. Kasıtlı ola-
rak, bir psikolojik savaş takti-
ği olarak operasyon dört gû-
neyayıldı. Böylece ölüm oru-
cuna yatanlara yönelen top-
lumsal destek kınldı.
•••
Buraya kadan söylenenler-
den, sorulardan deriediklerim-
di. Farklı değerlendirmeler,
farklı yargılar sizin de gözü-
nüzden kaçmamıştır. Ama or-
tak noktalan da gözden kaç-
mamıştır:
Bir suskunluk duvan örüldü!
Kimin ördüğü -bence- hiç
önemli degil. Ama kapkara bir
suskunluk duvannın yükseldi-
ği de bir gerçek.
Düşüncelerini, yargılarını,
sorularını deriediklerimin hiç-
birinin adını açıklamadım.
önemli de değil.
Bir de ana babalar var. Eş-
ler, yavuklular, kız kardeşler,
ağabeyler, yeğenler...
Onlar günbegün eriyen ço-
cuklan için çaresiz gözyaşlan
dökmekteler. Onlara hapisha-
ne kapılannda, hastane kori-
dorlannda, TBMM önünde,
bakanlık girişinde rastlayabi-
lirsiniz.
Ağlıyorlar.
•••
Meraklısı için bilgi notu:
Köşk gazetecisi oldum ama,
bende henüz bir şey degiş-
medi, diye yazdım. Değişen
bir şey olursa size haber veri-
rim, diye de ekledim.
Bugün de kendimi tepeden
tımağa gözden geçirdim. l-ıh!
Yok, hiçbir değişiklikyok. Hat-
ta eskisinden beterim. De-
mokrasiyi ınatla savunuyor,
şiddeti kesinlikle reddediyo-
rum ve hukukun üstünlüğü-
nün ateşli bir yandaşıyım.
Toplumlan ve toplumsal olay-
lan Manc'tan daha iyi çözüm-
leyen birini henüz tanımadığı-
mı bugün de vurguluyorum.
Devlet dahil hiçbir kurum ya
da kavrama tapmıyorum.
Mesleğimi ve gazetemi sevi-
yorum. Mesleğin ak adına ka-
ra çalanlardan tiksiniyorum.
Yani taaa Çankaya tepeleri-
ne çıktım, "Köşk gazetecisi"
oldum; hâlâ bir değişiklik yok.
Oysa bana "Bir iki günde et-
kisini gösterir" demişlerdi.
Bekleyelim bakalım. Belki ya-
rın bir değişiklik olur. Olursa
haberiniz olâcak. Söz!
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HtKMET ÇETİNKAYA
Emperyalizm...
Dün kaldığımız yerden devam edelim...
Yüzyıllardır, aynı coğrafyada kardeşçe ve daya-
nışma içinde aynı kültürle iç içe yaşayan iki hatk
nicin birbirini boğazlamıştır?..
İki halkın birbirine düşmesi ve birbirini öldürme-
sinin temel nedeni emperyalizmin kışkırtmasıdır...
Öiümünün ikinci yıldönümünde saygıyla andığt-
mız Sevgili Ergun Balcı, 5 Ocak 1989'da 'Ermeni
Sorunu'nu işlerken şöyle der:
"Türk tarihinde Ermeni sorunu emperyalizmden
soyutlanamaz. Ermeni sorunu, emperyalizmin tez-
gâhladığı, yüzyıllardır bir arada yaşayan iki top-
lumu birbirine düşürme planından kaynaklanır. Ba-
şoyuncular 19. yüzyılda Ingiliz, 20. yüzyılda da Çar-
lık Rusyası emperyalizmi, yardımcı aktör de, or-
tama göre bu ikisinden bazen birini bazen de öte-
kini destekleyen Fransız emperyalizmidir."
On dokuzuncu yüzyılda milliyetçilik akımlan iv-
me kazanmaktadır...
örneğin, Osmanlı Imparatoriuğu'nun Balkan-
lar'daki topraklannda başlayan katı milliyetçilik, da-
ha sonraki yıllarda Anadolu'da yaşayan Ermeni-
lere de ulaşacaktır...
Kim vardır bu milliyetçilik akımlannın arkasında?..
ingirtere, Rusya ve Fransa...
Bugün gelinen noktaya bakıldığında aynı oyun
oynanmaktadır...
Peki ABD'nin rolü nedir?
llişkiler yumağını satt on dokuzuncu yüzyılın baş-
lannda değil, 1975-1978 arasında da görebiliriz...
ABD Kongresi, 1975-1978 yıllan arasında Türki-
ye'ye silah ambargosu uygulamadı mı?
Ikili anlaşmalarla Soğuk Savaş yıllannda Anado-
lu topraklan Sovyetler Birliği'ne karşı 'ilerikarakot'
haline dönüştürüldü...
Türkiye, ABD ilişkilerinden hep zarariı çıkmış,
düşmanlık ve kötü niyet görmüştür. Aynı durum
Fransa ve İngirtere için de geçeıiidir...
ABD ve diğer ülkeler Türkiye'yi köşeye sıkışür-
mak için Ermeni ve Kürt sorununu ısıtıp ısrtıp önü-
ne sürmüştür...
Ne yazık ki, Türkiye'nin bu konudaki tutarsızlıgı
emperyalist güçlerin işine gelmiş, ortaya Ermeni
soykınmı çıkmıştır...
• * •
Başa dönelim...
Önceden hazırianan plan kapsamında Errneni kıs-
kırtma kampanyası başlatılmıştır. Dün değindiğimız
gibi 1887'de Cenevre'de kurulan 'Hınçak', 1892'de
Tiflis'te kurulan 'Taşnakzutyun' örgütleri kışkırtma
kampanyasında başrolü oynamışlardır...
Oyunun bundan sonraki bölümleri, 'Hınçak' ör-
gütünün 1894 yılında Londra'ya yerleşmesinden
sonra başlamıştır...
1893 yılında Ermeni çeteleri Merzifon, Amasya
ve Kayseri'de Türk köylerine saldınlar düzenlemiş-
tir. Bu saldınlarda çok sayıda Türk öldürüimûştur.
Aynı saldınlar 1894'te Yozgat ve Bitlis'te gerçekleş-
miştir.
1895 yılında Istanbul'da yaşayan Ermeni yurttaş-
lan kışkırtılır; çıkan olaylar sırasında Osmanlı Ban-
kası bombalanır...
Bunun üzerine Istanbul'da yaşayan Türkter karşı
saldınyageçerler...
1895'te Batı basınında çıkan haberier "Istan-
bul'da Türk vahşeti" üzerinedir...
Büyük devletlerin ise parolası şudur
"Ermeniler Türk zulmünden kurtanlacaktır..."
Ortam yavaş yavaş hazırtanır!..
Peki kurulacak Ermeni devleti hangi ülkenin et-
kinliğinde olacaktır?
Ingiltere, Fransa ve Rusya bu konuda anlaşa-
maz!..
Bu kez Osmanlı Imparatorluğu'nun çöküşü hız-
lanmıştır. Büyük devletlerin gözü Osmanlı Impara-
torluğu'nun paylaşımına dek ertelenir.
Böylece Türklerle Ermeniler arasındaki olayta-
radanoktakonulur...
• • •
Peki oyunun ikinci perdesi ne zaman açılmıştı?
Yırminci yüzyılın başlannda!..
Perdeyi açan hangi ülkeydi?
Çariık Rusyası!..
Almanya, Bağdat demiryolu projesini üstlenince
Rusya kaygıya düştü. Hemen harekete geçip ken-
disine bağlı Ermeni devleti kurmak istedi...
Rusya'nın tek amacı etkinlik alanındaki bölge-
yi güvence altına almaktı...
Rus Dışişleri Bakanı Sazonof kollan srvar ve Er-
menileri Türklere karşı kışkırtmak için yeni planlar
hazıriar...
Böylece Ermeni çetelerinin saldınlan yeniden baş-
lar...
Ufukta bir Türk-Rus savaşı görünmüstür ar-
tk...
1914 yılının başlannda Sazonof, Kafkasya'daki
Rus elçisine buyruk verir
"Ermeniler arasında ayaklanmayı kışkırt!"
Van ayaklanmasının ardından ittihatçı hükümet
Ermenilerin Suriye'ye sürülmesine karar verdi...
Sürgün sırasında Türkler ve Ermeniler öldü; Erme-
ni çeteleri Türk koylerinde katliam yaptı...
Emperyalizm iki halkı kan gölünde boğmak is-
tedi!..
Bugün yaşadıklanmız ise Türkiye'nin kendisini
anlatamamasından kaynaklanıyor; bu konuda da
Türkiye hiç çaba harcamıyor!..
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
Cumhuriyet
k ı t a p 1 a r ı
Hikmet Çetinkaya
BİR GÜNEYDOĞU
GERÇEĞİ:NECLA
Onun öyküsüyle hiç kimse fazla ılgilenmedi; on dört yaşmda
yaşamın kırlı sulannda yok olup gitü...
Sısli ve sogıüc bir Dıyarbakır akşamıydı. Karanhgın gn gölgesi
evlerin, caddelenn, sokaklann üzenne düşüyordu...
~ y Cumhurtyel Çağ Pazartama A.Ş Tûrkocağı Cad. No:39/41
^ kitap kulûbu (34334)Cağaloğiu-lstanbul Tel. (212)514 01 96