23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 OCAK 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOM /ekonomi(a cumhuriyet.com.tr 13 Hükümetinyürüttüğüyanlış politikalar sonucu oluşan krizlerden zararlı çıkanyine işçiler oluyor IşsizLer ordusubüyüyorFATMAKOŞAR GÖZDE AKGÜNGÖR Dış ticaret açığı ile cari döviz açı- ğı giderek büyüyen, üretimi durma noktasına gelen Türkiye, IMF po- litikalanna "can sönidS" gibi sanl- mayı sürdûrürken kamu yaran ve ulusal çıkarlan gözardı eden, üste- lik üretimi arttıncı önlemler almak- tan uzak politikalann yarattığı kriz- lerin faturası çahşana çıkıyor. Stand-by düzenlemesi kapsamın- da niyet mektuplannda sunduğu; emek karşıtı, sosyal devlet ve ka- mu yaran ilkelerini hiçe sayan özelleştirmeler ile yasal düzenle- meler taahhüt eden hûkümet, emekçi ile üretici kesimin çığhkla- nna kulak tıkamayı sürdûrüyor. Türkiye genelinde kapanan iş- yerleri ve işsiz sayısını saptamaya çalışan Türkiye Işveren Sendikala- n Konfederasyonu'na (TİSK) gö- re sadece Istanbul, Ankara, lzmir, Malatya ve Tekirdağ'da toplam 1914 işyeri kapandı ve yaklaşık 50 bin kişi işsiz kaldı. Ekonomik kriz gerekçesiyle da- ha önceki yıllarda işten çıkanlan- lara yüz binlere varan sayıda kişi eklenirken 2000 yılında çeşitli sek- törlerden toplam 45 bin 883 kişi iş- siz kaldı. Hak-lş de son bir yılda 26 bin 170 işyeri kapandığını ve 260 bin kişinin işsiz kaldığını hesapla- dı. DlSK'e göre 2000 yılında istih- damda da yüzde 12-15 daralma ol- du, binlerce işyeri kapandı ve geri- ye 100 büıi aşkın insan işsiz kaldı. Ekonomik kriz, piyasanın daral- ması, finansman sıkıntısı gerekçe- siyle işverenin işten çıkarma, ücret- siz izin gibi keyfi uygulamalanyla karşı karşıya kalan emekçilerin el- de edilen toplam gelirden aldığı pay giderek düşüyor. 500 büyük firmada, 1999'da yüzde 35 olan toplam gelirde işçinin payı, 2000'de yüzde 29'a düştü. Küçük firmalarda ise bu oran yüzde 15 ci- vannda. Buna karşılık, ücretliler son 5 yıllık tahsılat ortalamasına göre Gelir Vergisi'nin yüzde 64'ünü öderken işveren kesim yüz- de 36'sını ödedi. Kayıt dışımn yaygm olduğu tekstil başta olmak üzere inşaat. bankacılık, otomotiv, gıda, turizm, beyaz eşya, enerji. medya sektörlerinden onbinlerce kişi işten atıldı. Tekstil Tekstilde sadece Tekstil Işçileri Sen- dikası üyelerinden 1500 çalışan işten çı- kanlırken kayıtsız iş- çilerle ilgili bir istatistik bulunma- masına karşın yetkililer işsiz sayı- sının on binleri bulduğunu ifade ediyorlar. Yüzde 60'a yakını kayıt dışı çalışan tekstil sektöründe ge- çen yıl Öz İplik- Iş'e üye işçilerden 150 civannda kişinin işine son ve- rilirken sadece son bir aylık zaman diliminde 500 kişi işten çıkanldı. Firmalann, iş güvencesi yasa tasa- nsına tepki olarak işçi çıkarmalara yöneldiğini belirten sendika yetki- lileri şubat ayınm ocak gibi geçme- si halinde yüzlerce, hatta binlerce işsiz doğuracak gelişmelerin ya- şanmasının kaçınılmaz olduğunu dile getırdiler. Zorunlu izinlerin de çok yaygın olduğunu ve kayıtlara geçmeyen kit- lesel işçi kıyımlannın yoğun yaşan- dığını vurgulayan yetkililer, sadece yüzde 40'ı kayıtlı çalışan, üstelik sendikalaşma oranının da düşük ol- duğu tekstil alanında binlerce işten çıkarma olduğunda birleşiyorlar. Cıda Gıda sektöründe is- tihdamda yüzde 5 oranında daralma ol- du. Gıda Sanayii Iş- verenleri Sendikası verilerine göre 35 bin kişilik istih- dam kaybmın yaşandığı sektörde bir yandan da 22 bin kişilik istih- dam alanı açıldı. Piyasalardaki durgunluk gerek- çesiyle 8 bin 500 kişi işten çıkanl- dı, pek çok işçi de sendikal müca- dele nedeniyle işinden edildi. Otomotiv Son bir yılda istihda- mı azaltma yoluna gitmezken, özellikle iç piyasada yaşanan daralmanın etkilerinden "çahşan- larını ücretsiz izinlere çıkararak ve IMF politikalan Üretimi durma noktasına gelen Türkiye, IMF politikalannı uygulamayı sürdûrürken kamu yaran ve ulusal çıkarlan gözardı eden politikalann faturası çahşana çıkıyor. Niyet mektuplannda emek karşıtı düzenlemeler taahhüt eden hükümet, üreticilerin çığlıklanna kulak tıkıyor. 46 bin yenl İŞSİZ Ekonomik kriz gerekçesiyle daha önceki yıllarda işten çıkanlanlara yüz binlere varan sayıda kişi eklenirken 2000 yılında çeşitli sektörlerden en az 45 bin 883 kişi işsiz kaldı. Son bir yılda TlSK'e göre yaklaşık 50 bin, Hak-Iş'e göre 260 bin, DÎSK'e göre ise 100 bini aşkın insan işsiz kaldı. DISK: DİSK Genel Başkanı ve Tekstil Işçileri Sendikası Başkanı Sükyman Çelebi, 2000 yılmda istihdamda yüzde 12-15 oranında daralma olduğunu belirterek "Hesaplamalara göre 2 bin işyeri kapandı, 100 bini aşkın insan işsiz kakta. Ulaşılamayan, bilinmeyen ve istatistikkre geçmeyenleri de hesaplarsak durumun daha da vahim olduğu ortaya çüayor" dedi. Yeni yatınmlann olmadığını ve istihdamı arttıracak önlemlerin alınmadığmı belirten Çelebi, hükümeti yabancı sermayeye her türlü teşvik imkânını sunma, ancak yerli sanayiciye de her türlü engeli çıkarmakla suçladı. Birçok firmanm çanları çahyor Doğu Avrupa'ya yatınm yapmaya yöneldiğini dile getireren Çelebi, "Türk fîrmalan açısından en kolay çüaş yohı bu. Ancak sermaye zor dönemde, sahip çıkmah" dedi. Gelir dağılımmdaki dengesizliğin giderek derinleştiğini ve işçilerin reel ücretlerinin de eridiğini ifade eden Çelebi'ye göre. Türkiye sosyal patlamalann eşiğinde. Firmalann kaçak işçiye yöneldiğini de anlatan Çelebi, 10 milyon kişinin kötü çalışma koşullannda, kayıtdışı çalıştığını da ifade etti. Çelebi, "Oıüemler arayan sosyal taraflaria bir diyalog geliştirilmeÛ. Hükümet seyirei kalmamalT dıye konuştu. Kamu yaran ve ulusal çıkarlan gözardı eden politikalann faturası emeğrvle geçinen kesime çıkanbyor. TİSK: Yaklaşık 50 bin kişi işsiz Türkiye genelinde kapanan işyeri sayısı ve işsiz kalanlar konusunda araştırmasını sürdüren Türkiye İşveren Sendikalan Konfederasyonu (TİSK), ilk belirlemelerinde Istanbul'da 861 işyerinin kapandığını ve 32 bin 763 kişinin işsiz kaldığını tespit etti. TİSK'in verilerine göre, Ankara'da 249 işyeri kapandı, 6 bin 838 işçi işinden oldu. Malatya'da 250 işyeri kapandı, 3 bin işçi işsiz kaldı. Tekirdağ'da 250 işyeri kapandı, 5 bin kişi işsizler kervanına katıldı. Il düzeyinde ilgili kuruluşlardan bilgi alarak çahşmasını sürdüren TlSK'e göre, Izmir'de 304 işyeri kapandı ve 2 bin 225 işçi işinden oldu. TİSK Genel Başkanı Refik Baydur, araştırmanın sürdüğünü dile getırerek gelir dağılımında gittikçe derinleşen dengesizliğin yanı sıra operasyonlarda yapılan "çaldın- çarpün kavgasııun" kamuoyunu etkıledığinı ifade etti. Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan ı iş güvencesi yasa tasansı nedeniyle eleştiren Baydur, "Bu durum işçi ve işveren ilişkilerini gerginleştirdi. Sendikalan daha da ağahğa yaklaşnran bir tasan yasalaşnnbnak istenirse işten çıkannalar yaşanır" dedi. Ucuz işgücü: Romen işçiler Sosyalist blokun dağılmasıyla Türkiye'ye göç eden Romen işçiler, ağır çalışma koşullan, uzun işgünü, kötü yemek ve düşük ücret gibi olumsuzluklara katlanırken aynı nedenlerm getırdiği avantajlardan dolayı işverenin vazgeçilmezi oldu. Sendikalar, ışsizlığin giderek yayıldığı Türkiye'ye para kazanma umuduyla gelen kaçak işçilerin hızla artmasından kaygı duyarken Romen işgücünün yoğunlaştığı inşaat, deri, tanm ve tekstil sektörlerinin temsilcileri, haksız rekabet yaratıldığı gerekçesiyle uygulamadan şikâyetçi. Sendikacılar lstanbul'un bazı fabnkalannda kitlesel çahştırmanın da söz konusu olduğunu vurgulayarak Romen işçilerin çalıştıklan çiftlik, fabrika, şantiye gibi yerlerde kaldıklannı belirtiyor. Tamamen kayıt dışı çahşnnlan Romen işçilerin razı olduğu ücret ve koşullarda Türk işçilerin çahşmasının aç kalmakla aynı anlama geldiği dile getiriliyor. Işçilik maliyetlerini yüzde 50 oranında azaltan Romenlerin günlük ücretleri yapüacak pazarlığa göre değişmekle beraber 3-4 milyon lira civannda. vardiyalan azaftarak" kurtulmaya çalıştı. Söz konusu alanda istihda- mın 52 bin kişi civannda olduğu belirtiliyor. Motorlu taşıt üreten çeşitli fir- malarda örgütlenen Birleşik Metal Sendikası'na üye 2 bin 648 kişi de geçen yıl işten çıkanldı. kapasiteyle çalıştığını söylüyor. Deri Sanayicileri Derneği Başkanı Turgut Koşar'a göre dünyada "iş- lerin çok iyi gittiği bu dönemde" Türkiye'deki işletmeler şap hasta- lığı nedeniyle ithal yapamıyor ve hammadde sıkıntısı yaşıyorlar. Turizm Deri W ^ Deride, işçi örgütleri, yoğun işten çıkanl- malann yaşanmadığı- nı dile getirirken, iş- Kayıt dışı kalması ve sezonluk işçi çalıştı- nlması nedeniyle ke- sin verilere ulaşıla- mayan turizm sektö- veren, fabrikalann hâlâ yüzde 30 ründe geçen yıl yaklaşık 10 bin iş- çi iş yitirdi. Resmi kaynaklara gö- re sektörde 200 bin kişinin istih- dam edildiği belirtilirken, TOLE- YİS gerçek ıstihdamın. verilen ra- kamın en az dört katı olduğunu vurguluyor. Ekonomik krize karşın turist sayısında artış görülen An- talya dışındaki bölgelerde sezon- luk işçilerin önemli bir kısmı işe çağınlmadı, çağınlanlar da çok kı- sa süre çalıştınlabildi. Bankacılık Türkiye genelinde fona devredilen ban- kalarda. özel ve kamu bankalan da- hil, ortalama 10 bin kişinin işten atıldığı belirtiliyor. BankSen üyesi 19 çahşanın işten çıkanldığı 2000 yılında fona devredilen Ege- bank'tan 2 bin dolayında, Es- bank'tan 300 civannda, Toprak- bank'tan 1500'ün üzerinde çahşa- nın işine son verildi. Ekonomik kriz gerekçesiyle Ga- ranti Bankası'ndan binin üzerinde çalışan işten çıkanldı. Fona devre- dilen bankalann birleştirilmesiyle binlerce kişinin daha işsiz kalaca- ğı tahmin ediliyor. Aynca kamu bankalannın özel- leştirme hazırlığı çerçevesinde de çok sayıda şubenin kapatılması ve binlerce işsiz bankacıya buradan çıkanlacak yeni işsizlerin katılma- sı bekleniyor. 2000'in sonunda 10 bine yaklaşan işini kaybeden ban- kacı sayısının bu yıl katlanarak bü- yüyeceği tahmin ediliyor. Enerji Enerji alanında özel- leştirme, işsizler or- dusu yarattı. Kamu yaran, ulusal çıkarlar gözardı edilerek yok pahasına özel sektöre devredilen enerji kuruluşlannda tam anlamıy- la işçi kıyımı yaşandı. lstanbul'un Anadolu yakasında elektrik dağı- tım işini üstlenen Aktaş'ın 199O'lı yıllarda yaklaşık 400-500 kişiyi ka- pıyı koymasmın ardından 2000'de Petrol Ofisi'nin ana ünitelerinden bin 200 kişi, taşıma bölümünden de bın çahşanın işine son verildi. Petrol- Iş'e göre çeşitli enerji ve kimya şirketlerinden de 3 bin dola- yında çalışan işten çıkanldı. İnşaat Yabancı kaçak işçi yanı sıra kayıt dışı çahştırmanın en yo- ğun alanlanndan bi- n olan inşaat sektö- ründe şantiyeler kapandı, yine bin- lerce kişi işsiz kaldı. Yetkililer, if- las etmeyen, ancak çahşmalanna ara vermek zorunda kalan onlarca inşaat firmasının su. kanalizasyon, metro, otoyol gibi alanlardaki pro- jelere ödenek aynlmamasından ve kooperatiflerin aidat toplayamama- sından etkilendiklerine dikkat çeki- yorlar. Kooperatif inşaatlannın ve çok sayıda projenin yanm kalma- suıa paralel olarak şantiyelerini ka- patan firmalann çalışanlannı işten çıkardığını belirten yetkililer, iş alabilecek büyük firmalann yurtdı- şına yöneldiklerini ifade ediyorlar. Beyaz eşya Hemen hemen bü- tün sektörler gibi iç piyasadaki daralma- dan etkilenen beyaz eşyada da ıstihdam daralması yaşandı. TÜSİAD'ın verilerine göre yakla- şık 9 bin kişinin istihdam edildiği sektörde 2000 yılının sonunda ça- lışan sayısı ortalama 7 bin 500'ün altına indi. Hesaplamalar, iç satış- lann yüzde 20 azalmasıyla sektör- de 1500 kişinin işinden olduğunu ortaya koydu. Klmya Kimya sektörü- nün de ekonomi- de yaşanan daral- madan etkilendiği gözlendi. Lastik- Iş Sendikası'nın verilerine göre 2000 yılmda bu sektörde çalışan 300 kişinin işine son verildi. Tanm Kamu kuruluşla- nndan işten çı- karmalann ya- şanmadığı tanm alanında, özel sektörde ise tam anlamıyla kayıt dışılık hâldm. Özellikle "sezon- luk çahşürmalann" sözkonusu olduğu ve Romenler başta olmak üzere kaçak işçi cenneti haline gelen tanmda uygulanan poli- tikalar sonucu üretimin sürekli düşmesine paralel olarak işsiz sa- yısı da her geçen gün artıyor. Gizli işsiz sayısının on binlere ulaştığı alanda, 2000'de ise en az 4 bin kişinin bu kervana katıldı- ğı tahmin ediliyor. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER İçimize Sinmesin Anayasa Komisyonu üyesi pariamenterlerden, parti sözcülerine kadar açıklama yapanlarda ağız birliği: "Siyasi partilerin kapatılmasının güçleşti- rilmesi gerekiyordu. Cumhurbaşkanının 5 artı 5 olarak iki kez seçilmesi hakkı Demire) için değil ilke olarak istenmişti. Elbette anayasanın değiş- mesi gereken daha pek çok maddesi var. İçimi- ze sinmiyor ama..." Yeter beyler, kamuoyunu iyice geri zekâlı belle- diniz. "İçimize sinmiyor" diye diye o kadar çok şe- yi içinize sindirdiniz ki.. biraz daha dürüst olsanız, bizi bu kadar çok aptal, geri zekâlı yerine koyma- ya kalkışmasanız, belki bu kadar da çok içimize oturmayacak. Aptal, kör değiliz. Siyasi partilerin kapatılması ile bir şeylerin değişmediğini yaşayarak gördük. Kaldı ki demokrasiye inananlar siyasi partilerin kolaylıkla kapatılmasının yanında olamazlar. Ama siyasi partilerin kapatılmasına hep karşı olmuş olanlar olarak, hükümetin sadece ve sadece ikti- dannın devam edebilmesi, erken seçime gidil- mek zorunda kalınmaması için, FP davası karar aşamasına gelmişken, bu davayı içine alacak bi- çimde, apar topar siyasi parti kapatılmasını güç- leştiren anayasa değişikliğinde, FP ile uzlaşma- sını içimize sindıremiyoruz. Değerlı hukukçu Halit Çelenk'in gazetemizde- ki "Hukuk Devleti Aldatmacası" makalesınde vur- guladığı üzere Anayasa Mahkemesi'nde sürmek- te olan bir davaya doğrudan müdahale, hukukun çiğnenmesi niteliğindeki ucuz bir çıkar uzlaşma- sını demokratik adım olarak yutturamazsınız. Anayasa Mahkemesi karanna yetiştirmek üzere apar topar çıkanlacak anayasa değişikliğinin sa- dece ve sadece Ecevit hükümetinin devamı he- define yönelik olduğunu, buluttan nem kapan bor- samız bile anladı, içine bir güzel sindirerek de bir- kaç puan yükseldi. Yapmayın beyler.. ayıp oluyor. Sizden çok biz- lere benzediği için içinize sindiremediğiniz Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i hedef aldığı- nızı ilk metin taslağını gundeme getiriri<en basına siz sızdımnıştınız. Sezer'in görev süresini 7'den 5'e düşürerek, koyduğunuzu söylediğiniz bir sonra- ki 5 yıl daha seçilme şansını elinize almış olarak, Sayın Cumhurbaşkanı'nı kendinize benzetmeyi, hizaya getirmeyi, olmazsa en azından cezalandır- mayı amaçlamadınız mı? 12 Eylül Anayasası'nın o kadar çok insan hak- lan, demokrasi ile çatışan, değişmesi zorunlu, ol- mazsa olmaz hükmü dururken, tarafsız cumhur- başkanlığının güvencesi maddeleri ortadan kal- dırmak neyin nesi? 12 Eylül'ün yasaklı anayasasının yamalı bohça- ya döndüğünü sizler bile itıraf etmek zorunda ka- lıyorsunuz. En yakın bir zaman dilimi içinde bütü- nün ele alınacağını söyleyerek aklınızca bizleri uyutuyorsunuz. Tabii iktidannızın düşmemesi için FP'nin kapatılmasının durudurulması konusunda çok fazla aceleniz var. Bir de Cumhurbaşkanı, kimliği ile sizı çok rahatsız ediyor. Ama bizleri da- ha kolay kandırmak, sindiremememiz gerekenle- ri sindirmemizi kolaylaştırmak uzere, kolay uzlaş- ma sağlanabilecek anlamlı birkaç demokratikleş- me niteliğindeki değişikliği araya sıkıştıramaz mıy- dınız? Isterseniz birkaçı için ben size kopya vereyim: Yıllar önce Çalışma örgütü ILO'dan zorlandığınız için yasalaştırdığınız işçi, emek haklanna ilişkin ILO sözleşmeleri vardı. Sendikal haklara ilişkin anayasa yasakları ortada durduğu için, gereken yasal düzenlemeler de yapılmadı. Aradan onlar- la yıl geçti. Sendikal yasakları kaldıran anayasa değişikliklerini araya sokuşturmak için ne engel var? Uzlaşma, zaman gerekmiyor. Uzlaşma, zaman gerektirmeyen, iyi niyet olsa, gerçekten istense bir çırpıda gerçekleştirilebile- cek insan hakları, demokratıkleşme yolunda o kadar çok madde var ki... Amerika yeniden keş- fedilmeyecek. 1982 Anayasası daha taslak aşa- masında iken, insan haklan, demokrasiye aykın hükümleri için öylesine ciddi, anlamlı hukuk ça- lışmalan yapılmıştı ki.. herhalde dünyada yürür- lüğe girerken değişmesi, tartışması gündeme gel- miş benzer bir anayasa örneği yoktur. Hukukçu olmadığım halde benim bile bildiğim, elimde örnekleri olan onlaria adam gibi uzman hu- kukçular elınden çıkmış metin var. İlk örneklerin- den biri emek cephesinden 1984 başlannda Türk- Iş tarafından hazırlanmışı dönemin hükümetine teslim edilmişti. Sonunculardan biri ise TÜSİAD'ın çalışmasrydı. Ne güzel değil mi.. ilk kez bir konu- da hazır, anlamlı bir işçi-işveren birklikteliği, kon- sensüsü var. Evet beyler.. bizi aptal yerine koymayın. İçinize sindiremiyorsanız, Meclis komisyonlarında bile görüşülmüş sayısız demokratikleşme metinlerin- den anlamlı bir sentezi yasalaştırın. Ya da çıkar- lannız adına herşeyi içinize sindirebildiğinizi itiraf edin. sukransoner(S yahoo.com Cottarelli uyardı 'Program yüzde yüz uygulanmalı' ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Ulusla- rarası Para Fonu (IMF) Türkiye Masası Şefi Carlo Cottarelli, eko- nomideki bir aylık ge- lişmeleri olumlu de- ğerlendirirken "tedbir- K davramhnası ve hü- kümetin progranuyüz- de yüz u\ gulaması" ge- rektiğini söyledi. Cot- tarelli, 22 Kasım buna- lunıyla ilgili olarak IMF'yi "Hiç kimse ge- leceği göremez" diye savunurken üstü kapa- h olarak hükümeti suç- ladı. Mali bunalımın ar- dından denetimleri sı- kılaştıran IMF'nin 5. gözden geçirmesine ilişkin olarak dün ba- sın toplantısı yapıldı. Hazine Müsteşan Sel- çuk Demiralp, enerji KİT'lerinin açıklanna ilişkin fiyatlandırma önlemi ahndığını söy- ledi. IMF Türkiye Ma- sası Şefi Cottarelli, programın sıkı uygu- İanması sonucunda ekonomide iyi gelişme olduğunu belirtirken "Ama ekonomik geliş- meleri değerlendirir- ken biraz daha tedbhü davranmakgeretdyor" dedi. Carlo Cottarelli, bütçe, özelleştirme ve bankacılığı önemli gördüklerini bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle