17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 OCAK 2001 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli MM PB Y PB PB PB PB PB 4 m7 5 7 6 11 10 13 10 TURKİYE Sinop 8 Adana Samsun PB 8 Mersin PB 16 Trabzon 9 Diyarbakır PB 10 Giresun Ankara _Y 8 Şanlıurfa PB 12 K 3 Mardin PB 10 Eskişehir K 3 Siirt PB 10 K 2 Hakkâri K Sıvas K 0 Van Zonguldak Y 7 Antalya PB 15 Kars Marmara'nın doğusu, Karadenız, Iç Anado- lu'nun kuzeyı ıle Doğu Anadolu'nun kuzey ve doğusu yağışlı, dığer yerter parçalı bulutlu ge- çecek. Yağışlar Marma- ra'nın doğusu ile Kara- denn kıyriannda yağmur, dığer yerierde karla kan- şık yağmur ve kar şek- lınde olacak Hava sı- caklığında önemlı bır de- ğışıklık olmayacak. DI^TJTİRKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih B B B B K K B B B 7 -2 0 5 3 3 6 5 3 Beriin B 4 Moskova B -8 Budapeşte B 2 Aşkabat B 7 0 Madrid B 11 Astana B -11 Viyana Belgrad B 4 Taşkent K 4 PB 5 Bakû K 5 Sofya Roma B 2 Bişkek K 0 Y 14 Tiflis K 5 Atina Zürih B 12 Kahire PB 18 K 3 Şam Y 16 0 Açık J ^ \ ParçaJı bukıtiu Bulutlu > Çok bulutlu > Yağmuriu °AAAA* Sulukar > Gok çjüfûltulû GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada ğını" söyledi. Fransa'yı dize getirecek önlemlerde bekleme sü- reci başladı. Dikkatimize takılan önlern; gazetelerde "okullara- rası (örneğin Galatasaray Üniversitesi) işbirliği da- hil, her tûr kültürel ortaklığın duracağını" içeriyor. Bir TV yayınında emekli bir büyükelçi, bu önlemi irdeleyen bir konuşma yaptı. "Fransa'nın Fransız kültürüne verdiği özene dikkat çekti ve kültürel iliş- kilerin kesilmesi ya da alt düzeylere indirilmesinin Paris 7 Ermeni tasansındaki tutumundan vazgeçir- meye yarayabileceğini" söyledi. Dışişlen Bakanı Ismail Cem de Ermeni yasasına karşı kültürel önleme "büyük önem" veriyor olmalı ki; gazetenin birinde "Cem'den Fransız elçiye so- ğuk duş" başlığıyla yayımlanan haberde şu satırlar yer aldı: "Fransızlann kendi dillerinde konuşma hassasiye- tini iyibilen Cem, 'anadili gibi' Fransızca konuşma- sına karşın bu kez Türkçe konuştu. Cem'in bu tav- n, daha önce Fransızca konuştuğu Büyükelçi Gar- cia'y/ şoke etti. Diplomatik kaynaklara göre Cem, 'Aynı dilleri konuşabilmemize rağmen sizinle anla- şamıyoruz' mesajını verdi." Bakan Cem'in dil uyansıyla şoke olan Fransız Bü- yükelçisi neler yaptı acaba? Örneğin, büyükelçiliğe döner dönmez; acil du- rumlarda kullandığı telefona ya da başka bir iletişim gerecine sanlarak Paris'i: "Ermeni yasasını ivedilikle Anayasa Mahkeme- si'ne götürerek iptal ettirelim. Yoksa Türkler artık Fransızca konuşmayacaklar. Fransız kültürüne bü- yük bir darbe vurmaya hazırianıyorlar" diye uyardı mı? Yoksa; Türkiye'de iş gören 200'den fazla Fransız şirketinin yararlanyla ilgili olasılıkJardan mı söz etti? Ya da, yakında ihale edilecek bin tank projesiyle 7 milyardolardolayındaki Fransız girişiminin suyadü- şeceğini mi anlattı Fransız devlet adamlanna? Paris'le, Büyükelçi'nin. dil kültüründen çok, Fran- sa'nın maddi ve siyasal çıkarlan üzerinde durmak- ta olduğundan kuşkunuz olmasın. Ya Ismail Cem? Dış ilişkilerde uzman ANAP Milletvekili Bülent Akarcalı'nın açıklamalanna kulak vermek gereki- yor. Bir gazetenin dün "Uyuduk, kaybettik" başlığı- nı açan, elbette bildiğimiz kimi gerçekleri bir kez da- ha yineledi. Bakanlık ismi vermedi, hükümet demedi ama; böyle bir yasanın çıkmasında Fransa'dan çok Tür- kiye'nin "ihmalkâr tutumunun" ana neden olduğu- nu irdeledi. BaRart ismail Cem'in Paris'teki gelişmelerden gü- nü gününe haberi olmaması olanaksız. Fransa'ya görüşmelere gideceği.. etkin isimlerden bir heyet kurarak Fransız Parlamentosu'yla görüşmeler yapıl- masına önayak olacağı.. hatta Ermenilere destek olan milletvekillerine karşı Türkiye yanlısı Fransız parlamenterier ayariayacağı yerde... ... Nerede, nerelerde Dışişleri Bakanımız? Galiba bugün übya'ya gidiyor. Fransa olayının kı- zıştığı son 10 gün içinde Pakistan, Sudan gibi ülke- lerde! Ermeniler sadece ABD'de, Italya'da ve şimdı Fransa'da mı başanlı? Cumhuriyet'in iç sayfalanndaki uzunca bir habe- re göre, dünden bugüne tam 11 ülkede aleyhimıze yasa veya karar çıkarmayı başardılar. Daha önceki tarihlerde olan biten bır yana. 1998'den ben süregelen Ismail Cem'in bakanlığı döneminde ömeğin şu ülkelerde aleyhimize karar- lar alındı, yasalar çıktı: Belçika, Arjantin, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi, Fransa, Lübnan, Avrupa Parlamentosu, Ital- ya, Kıbns Rum Parlamentosu! Başkan Clinton'ın müdahalesiyle durdurulan ABD'dekı gırişimden, Fransa'daki hareketi önlemek için ders çıkarmadığımız işin cabası. Türkiye'ye uğradığı zamanlar fotoğraf sergisi aç- mayı da ihmal etmeyen Sayın Bakanımız nedense önemli olaylarda başkentte bulunmuyor. Yoksa böylesi günlerde ortalıkta fazla görünme- meyi mi yeğliyor? Muhammet Ciğer DGM'ce tutuklandı İstanbul Haber Servisi - Sümerbank soruşturma- sı kapsamında gözaltına alınan Muhammet Ciğer, sevkedildiği Istanbul DGM'ce tutuklandı. 'Ka- ra para aklama' iddiası- na ilişkin ıfade vermek üzere Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'na götürü- len Ciğer, ifadesinin alın- masının ardmdan Kartal Cezaevi'ne konulacak. Ciğer ile birlikte gözaltı- na alınan 15 kişinin haya- li ihracatla ilgili sorgula- n ıse sürüyor. Yönetimi. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fo- nu'na (TMSF) devredi- len Sümerbank soruştur- ması kapsamında, hak- kında gıyabi tutuklama karan bulunan Muham- metCiğer'in, ortağı oldu- ğu öne sürülen Orhan Ashtûrk ile 91 paravan şirket aracıhğıyla yakla- şık 1 milyar 729 milyon dolarlık hayali ihracat olayma da kanştığı öne sûrûlüvor. Cankurtaran hn holding ve 29 şirketine inceleme Istanbul Haber Servisi- Paravan şirketler aracıh- ğıyla gerçekleştirilen 60 trilyonluk hayali ihracat olayıyla ilgili yûrütülen "Safari 1" operasyonu kapsamında, Istanbul DGM'nin isteği üzerine Cankurtaran Holding ile holdinge bağlı 29 şirkette Maliye Bakanhğı ve Gürarük Müsteşarhğı mü- fettişleri tarafından ince- leme başlatıldı. Işadamı Emin Cankur- taran ın damadı Mustafa Ühan Arslan'ın da arala- nnda bulunduğu 5 kişinin tutuklandığı Safari 1 ope- rasyonuyla ilgili tstanbul DGM'nin başlattığı so- ruşturma sürüyor. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Ah- met Ayvaz, Cankurta- ran'ın sahibi olduğu Can- kurtaran Holding ile buna bağlı çoğu tekstil ağırhk- h 29 şirkette araştırma ya- pılabilmesi için Maliye Bakanhğı ve Gümrük Müsteşarhğı'ndan müfet- tiş istedi. Maliye Bakanh- ğı7 ndan dün Istanbul DGM'ye gelen bir müfet- tiş çahşmalara başladı. SilalısıH Baştarafi 1. Sayfada yaptığı başvuruyu so- nuçlandırdı. Anayasa Mahkeme- si'nin yasanın bazı bölüm- lerinın iptaline ılışkin 6 O- cak 1999 tanhli karannın gerekçesı Resmi Gaze- te'nin dünkü sayısında ya- yımlandı. Anayasa Mah- kemesı. Terörle Mücadele Yasası'na eklenen örgüt- lere yönelik operasyonlar- da 'Heslim ol" çağnsına uymayarak silah kullan- maya teşebbüs edilmesi durumunda güvenlik güç- lerinin failleri etkisiz kılmak için duraksama- dan hedefe ateş etmeyi yetkih kılan düzenlemeyi anayasaya aykın bularak iptal etti. Anayasanın "Herkesyaşama,maddive manevi \ariığını koruma ve geliştirme hakkına sa- biptir" ilkesini düzenledi- ği anımsatılan kararda, Avrupa Insan haklan Söz- leşmesi 'nin de aynı yönde düzenleme getirdiği beür- tildi. Yaşama hakkını ko- rumak için devletin her türlü önlemi alma yüküm- lülüğu bulunduğu, yasa ile ancak zorunlu durumlarda silah kullanma yetkisinin verilebileceği vurgulanan kararda, "Silah kullanma- ya yetki verilebilmesi için yetİdlikrin silah kullanma dışında başka olanaklan- nmbuluıunamasıgerekir"* denildi. Dava konusu ku- raldaki "^esKm ol" emrine uyuhnaması ve silah kul- lanmaya teşebbüs edilme- sinin, görevhlerin her za- man doğruca ve duraksa- madan hedefe karşı ateşli silah kullanmalannı zo- runlu kılacak nitelikte bir durum ohnadığı •v'urgula- nan kararda şu görüşe yer verildi: "Kimi olaylarda faiUerin can güvenliğini daha az tehlikeye sokan yöntemlerle de etkisiz ha- le getirilmeleri olanaklı oiabilir. Olaylann özeüiği- ne görebu yöntemlere baş- vunümaksızm doğruca ve duraksamadan hedefe karşı ateşli silah kullanıl- ması yaşama hakkuun ze- detenmesisonucunu doğu- rur. Bu nedenle anayasa-' nm 17. maddesine a\kın- dır. İptaligerekiıf tl Idare- si Yasası'nda yapılan de- ğişiklikle ilde çıkabilecek ve çıkan olaylann mevcut kuvvetlerle önlenememe- si halinde "bu iş için tahsis edilen ku»ı etierden'' ya- rarlanılabileceğine iüşkin hükmü anayasaya aykın bulmayan Yüksek Mah- keme, bir ilde çıkan olay- lann nitelik ve büyüklü- ğüne göre kimden yardım ısteneceğinı belirleme yet- kisinin valilere verihîıe- sinde anayasaya aykınlık bulunmadığını kaydetti. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - "Beyaz Enerji" operasyonu çerçevesinde tutuklanan bürok- ratlar ifadelerinde, Enerji ve Ta- bii Ka>Tiaklar Bakanı Cumhur Ersümer ın, enerji ihalelerinin istediği konsorsiyumlara venl- mesi konusunda baskı yaptığını iddia ettıler. Anadolu Ajansı'nın haberine göre "Beyaz Enerji" operasyonu çerçevesinde tutuklanan bürok- ratlar yedek yargıçlıktaki ifadele- rinde, Enerji Bakanlığı'ndaki rüş- vet çetesinin faaliyetlerini ortaya koydular. Eski TEAŞ Genel Mü- dürü Muzaffer Selvi ifadesinde, eskı ANAP'lı Bakan Birsel Sön- mez'ın, mağdur olmaması için kendisine yardım niyetinde 195 bin dolar verdiğini öne sürdü. Seh i, "Çayırhan Enerji Sant- ralı'nın işletme hakkını doralan Park Holding ortaklanndan Er- han Aygün,yineyardım niyetinde 100 bin dolar, SUopi'deki Gczer Elektrik Santralı ihalesini alan Doğan Karadeniz,>ineyardım ni- yetinde 50 bin dolar verdi" dedi. Selvi, "üst makamlardan alta doğru birzincirhahnde rüşvet da- ğıtıldığı" söylentilerinin bulundu- ğunu, ancak bu konuda ortaya hıçbir olay ve belge konuhnadığı- nı anlattı. Muzaffer Selvi, 1997 yılmda nükleer enerji santralının yapımı için ihale açtıklannı ve konsorsi- yumlardan teklifler aldıklannı kaydederek "TekKfkrin değerlen- dirilmesi sonucunda Siemens fir- masının tekliflni 1. sîrada. Kana- da fırmasırun tcklifini 2. sırada ve Amerikan fırmasmın teklifini 3. sırada belirledik" dedi. Bu konu- da Ersümer'in, Bakanlar Kurulu ve koalisyonu oluşturan partile- rin liderlerine brifing verdiğini anlattı. Cumhur Ersümer'in daha son- ra kendisini arayarak "Sen sırala- madabirfirma\iyönlendirdin,ön plana çıkardın. Bundan sonra se- ninle görüşûrüz" dediğini öne sü- ren Muzaffer Selvi, "Nûkleer enerji santrahmn yapum ihalesi gûndeme gddiğinde Kanada fir- masuun 50miJyon dolarrüşvetda- ğrtüğı söylentileri çıkü" dedi. Selvi, Cumhur Ersümer'in, nükleer enerji santralının yapımı ihalesınin Kanada firmasına ve- riknesi yönünde baskısı olduğu- nu ileri sürerken, ama bu baskıyı niçin yaptığını bilemediğini ve açıkça Kanada sözünü de telaffuz etmediğini ileri sürdü. "Esenboğa Havanmanı yanın- da yapüacak Gezer Santral ihale- sini AKSA Şirketi kazandL Ancak Bakan Cumhur Ersümer ihale- nin üçüncü siradaki Park Hol- ding'e verflmesi konusunda bize baskı yapn" diyen Selvi, Güriş firmasının her yıl kendisinin be- ürlediği bürokrat, işadamı ve si- yasilen tan'l yörelerinde ağırladı- ğuıı söyledi. Selvi. U 1998yıhnda böyle bir programa ben de kaül- dnn. Orada BakanCumhurErsü- mer, Ünai Peker ve Birsel Sönmez de vardı" diye konuştu. Eski bakanın itiraflan Eski Devlet Bakanı Birsel Sön- mez. Yamula Barajı ihalesini De- mİT Enerji Şirketi'nin kazandığı- nı belirterek kendisinin de baraj bölgesinde şantıye kuruhnası ve makine parkının oluşturulması işini adı geçen şirketten aldığını kaydetti. Işi için şirketten bir miktar a- vans aldığını, fakat daha sonra şirketin sahibi olduğu Demir- bank'a el konulması üzerine avansın kendisinde kaldığını kay- deden Sönmez, bu avanstan Ünal Peker'e 60 bin dolar, Selvi 'ye de 40 bin dolar verdiğini anlattı. Sönmez, önceden de Selvi'ye 150 bin dolar verdiğini söyledi. Sönmez, ancak bu paralan kesin- likle TEAŞ'tan bir ihale ya da iş almak için vermediğini kaydetti. Ersümer'den 'ihak baskısı 5 Nükleer enerji ihalesine teklif veren firmalann tekliflerinin de- ğerlendirilmesi sonucunda Si- emens firmasının birinci olduğu sonucuna vanldığını anlatan Bir- sel Sönmez, "Ancak Enerji Ba- kam, özellikk Kanada konsorsi- >ıımunun birinci gösterilmesini istiyormuş. bu bize hissettirildi Ancak teknolojisi eskiolan Kana- da konsorsiyumu ihaleyi akaydı ülkenin 1-2 milyar dolar zararı söz konusuydu. Bence Selvi bu tavn ile ûlkeyi zarardan kurtar- nuşbr" görüşünü savundu. Sönmez, TEAŞ yönetim kuru- lu üyesi olduğu dönemde 5 ayn enerji santralı ihalesi yapıldığını, ancak bakanın genel müdüre, hangi ihaleyi hangi konsorsiyu- mun alacağı konusunda talimat verdiğini ve o şekilde anlaşmalar imzalandığını öne sürdü. TEAŞ Genel Müdür Yardun- cısı Ünal Peker, Sönmez'in, ço- cuklannın kurduğu Kandera İn- şaat Şirketi'ne "yardım olsun" diye karşılıksız 15 bin dolar ver- diğini kaydederek "Sönmez'in ekonomik durumu güçlüdur. Tahminen 10trflyona yakm serve- ti vanhr. Yanhm yapmayı da sev- mektedir. Bu nedenle bu parayı verdi" diye konuştu. Peker. Sönmez'in, Demir Enerji Şirketi"nden yaptığı iş için 30 bin dolar aldığını, bunun 15 bin dolannı kendisine verdi- ğini, 15 bin dolannı da Muzaf- fer Selvi'ye vereceğini söyledi- ğini bildirdi. Park Holding ortaklanndan Erfıan Aygün'ü tanıdığını, ancak kendileriyle bir işi ohnadığmı anlatan Peker, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aygün, konuşmalanmızdan, Enerji Bakanı'nın bizi iktim hat- lan nedeniyle mahkemeye verdi- ğini, bizden para talep ettiğini, ekonomik sıkınü içinde olduğu- muzu. bifiridşiler için bir miktar para harcadığumzı biliyordu. Bu nedenle, beni de sevip saydığm- dan bana 30 bin dolar verdL Bu parayı iş için değO, yardım olsun diye verdi. TEAŞ Genel Müdü- rü'ne gelip giderken tanışüğım Orhan Karadeniz'e, Enerji Ba- kanı'nın hakkunızda açüğı dava- daa, çocuklannun işsiz olduğun- dan, bir şirket kurma aşamasuı- da olduklaruıdan bahsettim, sı- kıntılanm olduğunu söyledim. Bunun üzerine Karadeniz, 'sana yardım edeyim' dedLÖnce 18bin dolar, bayramdan önce de 10 bin dolar verdL Parayı iade etmek is- tedim, aunadı, bende kakh. Görev yapüğnn süre içinde enerji sant- rah ihalesi veya başka ihale kaza- nan fırmalann rüşvet dağıtûğını görmedim. bilmivorum. Rüşvet dağıtma ola> ı olsa benim haberim olurdu. Çünkü bizim denedm bi- rimlerimiz ve teftiş kurulumuz vanhr."' Karadeniz:Rüşvetvennedim BakanErsümer'eMilaskaç ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)- Enerji Bakanlığı'ndan 4 iha- le aldığı belirlenen Karadeniz Enerji Yahnmlan Şirketi'nin sahi- bi Doğan Karadeniz, bakanlık bü- rokratlanna 'rüşvet' değil. 'yar- dunparası' verdiğini söyledi. Ka- raderuz. yardım amaçlı ödemele- rinin TEAŞ Genel Müdürü Mu- zafferSelvi'y e 50 bin. yardımcısı Ünal Peker'e de 28 bin dolar ol- duğunu bildirdi. 'Beyaz Enerji' soruşturması çerçevesinde tutuklanan Doğan Karadeniz, TEAŞ Genel Müdü- rü Selvi'nin bir konuşması sıra- sında kendisine 5 çocuklu dul bır kadına ev alacağını söylemesi üzerine, Selvi'ye yardım amacıy- la 50 bin dolar verdiğini söyledi. Karadeniz, Ünal Peker'e de, yıne yardım amaçlı 28 bin dolar verdi- ğini bildirdi. Karadeniz, TEAŞ Yük Tevzii Daire Başkaru Musta- fa Arslan'a da tatile gitmesi için 3 bin dolar para verdiğini savundu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Grup Baş- kanvekili Turhan Güven, salı günü hakkındaki gen- soru görüşüJecek olan Ener- ji ve Tabii Kaynaklar Baka- nı Cumhur Ersümer için aynı gün cumhunyet savcı- lığına suç duyurusunda da bulunacak. Turhan Güven, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlı- ğı'ndaki usulsüz ışlemlerle ilgili olarak Başbakanhk Teftiş Kurulu Başkanlı- ğı'nca hazırlanan ve Başba- kanlık'ta bekletilen rapor konusunda sah günü basın toplanüsı düzenleyecek. Güven, TBMM Genel Kurulu'nda gensoru önerge- sinin gündeme alınıp alın- mamasıyla ilgili görüşmeler yapıhrken bakan hakkında- ki suç duyurusunu da savcı- hğaverecek. ' Beyaz Einerji'de yeni gözaltı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Enerji ve Tabii Kaynak- lar Bakanlığı'ndaki ihale ve özelleştirmelerdeki yolsuzluk- lara ilişkin sonışturmalan yürü- ten Ankara DGM Başsavcısı CevdetVolkan. Jandarma Genel KomutanlıgVnca DGM'ye gön- derildiği belirtilen ve nükleer santral ihalesinde bir bakanın 50 milyon dolar rüşvet aldığı bilgi- sini içeren fezlekenin varlığını doğruladı. Völkan, soruşturma- nın gizliliğini ihlal edenler ve olurnsuzluklara yol açanlar hak- kında soruşturma başlatıldığmı bildirdi. Volkan, siyasi baskı ya- pılıp yapıhnadığına ilişkin soru üzerine, "Hiçbir baskı görme- miz söz konusu değil" dedi. Vol- kan, soru üzerine, kendisini te- lefonla arayan Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'e gelişme- lerle ilgili olarak bilgi verdiğini söyledi. Soruşturma çerçevesin- de savcının talimatıyla ENKA Holding Genel Müdür Yardım- cısı Mustafa Gecek dün gözal- tına almdı. Jandarma Genel Komutanlı- ğı'nca DGM'ye gönderildiği ve aralannda eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in kayınbi- Lobîler Hazîne'yî bunaltb ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)- Elektrik Piyasası Yasa Tasan- sı üzerinde şirketler lehine istenen değişiklikler Hazine yetkililerinin tepkisine neden oldu. Enerji ve Ta- bii Kaynaklar Bakanı Cumhur Er- sümer'in hükümet üyelerine ver- dirdiği önergeler, Hazine Müste- şarhğı Dış Ekonomik Ilişkiler Ge- nel Müdür Yarduncısı Arif Er- dem'iıi "Mahkeme zorunluluğu- na kadanınz" diyerek direnmesi üzerine geri çekildi. TBMM Sana- yi ve Enerii Komisyonu'nda 11 sa- at görüşülen yasa tasansının üze- rinde en yoğun tartışmalar, işletme hakkı devir (ÎHD) sözleşmeleri ve yap-işlet-devret (YÎD) projelerine ilişkin Hazine garantileri konusun- da yaşandı. Tasan, 11 termik sant- ral ve 15 dağıtım şebekesi olmak üzere Hazine'nin beklettiği 26 ÎHD sözleşmesinin 31 Mart 2001 tarihinden itibaren iptal edilmesi sonucunu doğuracak. Santral ve dağınm şebekeleri bu tarihten son- ra çoğunluğu yabancı yatınmcıla- ra olmak üzere tüm varlıklanyla birükte saüş yöntemiyle kamudan çıkanlacak. raderi Ali Şener ile ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Yılmaz'm kardeşi Turgut Ydmaz'ın da bu- lunduğu işadamlannın ihale ta- kipçiliğiyle suçlandığı, Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'in ihalelerde baskı yaptığı iddia edilen fezleke tartışmalara ne- den oldu. "Böyle bir fezleke vanhr veya yoktur demiyonım" diyen so- ruşturma savcısı Talat Şaîk. fezlekenin başh ba- şına bir kanıt olmadığını söyledi. Ünlü isimlerin fezlekede olması ya da olmamasının bir şey ifa- de etmediğini şavunan Şalk, "Kim hakkmda delil buhırsak aym işlem- lere onlan da tabi tuta- nz" dedi. Şalk, herkesüı suçlu olmayacağını be- lirterek savcılık sorgusu- nun ardmdan bırakılan- lar olduğunu anımsattı. G U N D E M MUSTAFA BALBAY B Baştarafi 1. Sayfada suç işleyip yeniden cezaevine girmesi. Suçlann boyutlan korkunç... Kendisini ihbaretmiş olanlan tek tek belirleyip öldürme... Mahkemede afeyhine tanıklık edenleri kurşunlama... Tecavüz... Türki- ye'de cezaevinden çıkanlann yeniden suç işleyip cezaevine girme oranı yüzde 20-25. Bu rakam ge- lişmiş ülkelerde yüzde 2-3 dolayında. Tablo, ceza- evlerinin ıslah edici özelliğinin olmadığını gösteri- yor. 3- Kamu vicdanında henüz kapanmamış yara- ların yurtdışına kaçmış kahramanlannın aftan ya- rarlanarak elini kolunu sallaya sallaya Türkiye'ye dönmesi. Son şıkka verilebilecek çok örnek var. önümüz- deki günlerde gerekirse tek tek işleriz, ancak ha- lim Selim Edes Bey'e selam vermeden geçme- mek gerekiyor. "Kızımın diploma töreni var, katılıp döneceğim" diyen Edes Bey, 5 yıl sonra af yasasından yarar- lanmak için döndü. lll«Jemeci şu oldu: "Vatanımı çok özledim..." Yandık... Demek ki, ihale sırası yine Selim Bey'e geldi! • • • Beyaz Enerji operasyonu bütün hızıyla sürüyor. Şimdilik her şey toz duman. Iddianamenin yazıl- ması aşamasında her şey ortaya çıkacak. Soruş- turma derinleştikçe kimi derin sözler duymaya başladık: "Soruşturmalar nedeniyle işler durdu... Hiçbir kamu görevlisi imza atmak istemiyor... Bu kadar da olmazki..." Hani bırakıversen, operasyonu yürütenler, "yol- suzluklann üzerine gitme suçu" işlemiş olacak- lar... • • • Anayasa değişiklikleri komisyon aşamasından geçti. önümüzdeki hafta Genel Kurul'a gelecek. FP ile büyük bir uzlaşma içinde olduğu gözlenen hükümet, "seçim olmasın da ne olursa olsun" mantığıyla hareket ediyor. Anayasanın parti kapatmalan düzenleyen 69. maddesi, FP'nin istemleri doğrultusunda yeniden düzenlendi. Buna göre, bir partinin kapatdması için, buna neden olan suçun tüm parti organlann- ca işlenmesi; bu da yetmiyor defalarca işlenmesi, bu da yetmiyor karartılıkla işlenmesi gerekiyor. Sözü uzatacaklarına, anayasaya şöyle bir mad- de ekleseler herkes rahatlayacak: "FP ve bu hareketin ardıllannın kurduğu parti ka- patılamaz, kapatılması teklif dahi edilemez!" ••• Istanbul'da ve ardmdan Osmaniye'de meydana gelen deprem bilim adamlannı yine sahneye çıkar- dı. Deprernlere yeni bakış açılan geliyor. "Bu artçıydı, geçmiş olsun. Başka olmaz..." - Hayır öncüydü. Yenilerini bekleyin... "Olmaz efendim, bu depremin kendisiydi. önü arkası var mı bakmak gerekir..." Durum kanşınca devreye ruh sağlığı uzmanlan girdi: "Bu kadan da fazla. Bilim adamlan toplumun ruh sağlığını bozuyor..." Bilimin başltca hammaddelerinden biri kuşku- dur. Kuşkulanacaksın ki, ötesinde ne var ortaya çı- karacaksın, bulacaksın. Ancak bilim adamlanmız kuşkuyu, bilime değil birbirlerine karşı kullanıyoriar! • • • Yazıyı bir başka operasyonla noktalayalım... Dün Ankara DGM'de Umut Operasyonu davasının 7. duruşması vardı. Sanıklardan 9'u duruşmadayok- tu. Nedeni, ödenek yokluğu. Sanıkları Eskişehir'den Ankara'ya getirecek araç-benzin olmadığı için dava eksik görüldü. İşin bu yanına söylenecek çok şey var, ama bir de dosyanın içine girelim. Dosyada bazı sanıkla- nn onlarca banka ve finans kurumunda döviz ve TL cinsinden hesabının olduğu ortaya çıktı. Dosyaya küçük bir ek; bazı sanıklar da duruş- maya kendi olanaklanyla geldiler. Dileriz operasyonun adı, suçlulara hitaben kon- mamıştır! ankcum@ttnetnettr Uloştırma Müsteşarı Kutluata açığa alındı ANKARA (AA) - U- laştırma Bakanhğı Müs- teşarı Münir Kutluata. 1995-2000 dönemine ilişkin mal beyanında bulunmadığı gerekçesiy- le açığa alındı. Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz, Kut- luata'yı açığa abnasıyla ilgili olarak "Devletin en üst kademesine isteyerek getirdim. Ancak gördfi- ğüm lüzum üzerine ken- disiyle de uzun istişareler yapüktan sonra açığa al- dım" dedi. Ulaştırma Bakanhğı yetkililerinden alman bilgiye göre Bakan Ök- süz, Teftiş Kurulu kana- lıyla Müsteşar Kutlu- ata'nuı yetkilerini kaldu"- dı. Kutluata'nm açığa ahnmasına 1995-2000 dönemine ilişkin mal be- yanında bulunmaması gerekçe gösterildi. Bu arada Müsteşar Kutlu- ata'nın görevinden aynl- ması konusunda daha önce Bakan Öksüz ile görüşmeler yaptığı, an- cak aynlmamakta ısrarlı davrandığı belirtildi. Ulaştmna Bakanı Ök- süz, Ortopedik Özürlüler Derneği yöneticilerini kabulünde gazetecilerin sorusu üzerine, Kutlu- ata'nın en yakın dostu ve arkadaşı olduğunu, dev- letin en üst kademesine isteyerek getirdiğini söy- ledi. "Ancak gördüğüm lü- zum üzerine, kendisryle de uzun istişareler yap- üktan sonra açığa aldım. Görev anlayışım. yapun ve mizacım, açığa alma formülünü uygulamakn, onu yapnm" diyen Ök- süz. Kutluata'nm her za- man arkadaşı olarak ka- lacağını dile ğetirdi. Ök- süz, "Görev başka şey, dostiuklar başka şevdir.. Ama önemli olan dost- luktur. Dostum ve karde- .şim olan bir arkadaşımla çauşma imkânımn zede- lenmiş olmasu hcrhangi bir şekilde konuşmayıge- rektirmez. Sadece görev yapdır. Hepsi bundan ibarettir" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle