23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 OCAK 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ustayazarın can dostu, hayat arkadaşı ve dış dünya ile köprüsü Thilda 78yaşında yaşatna veda etti 'Yaşar Kemal perisini yitirdiKültür Servisi- Yazar Yaşar Ke- mal'in eşi Thilda Kemal Göğceli, bugün öğleyın Teşvıkıye Camıi'nde kıhnacak cenaze namazının ardın- dan Zıncirlikuyu Mezarlığı 'nda top- rağa verilecek. Yaşar Kemal'in ki- taplannı tngihzceye çevıren Thilda Kemal, önceki gün akciğer rahatsız- hğı nedeniyle tedavi gördüğü Istan- bul Tıp Fakültesı'nde yaşamını yi- tirmişti. Başbakan Bülent Ecevit Thilda Kemal"ın vefatı nedeniyle eşi Yaşar Kemal'e başsağlığı mesa- jı gönderdı. Yakın dostlan Thilda Kemal'i anlatıyor. VEDAT GÜNYOL: Yaşar Ke- mal'i Yaşar Kemal yapan, dûnyaya açan yetenekli bir msandı. TARIK AKAN: Thilda yenge, Ya- şar ağabeyin sağ koluydu. Onun her şeyıyle ılgıle- nırdi. Çoktitiz, di- sıphnli, bilgili, kültürlü bir insandı. Yaşar Kemal'i çok iyi tanıdığı ve bildiği için çe- virdiği bütün kıtaplan da o kadar mükemmeldi. FERİT EDGÜ: Sevgili Thilda, bu ülkenın has insanlanndan binydi. Onu dostluğunun dışında, yalnız eşi Yaşar Kemal°in çevırmenı olarak de- ğil, Türk edebıyatının, beylık deyişle, dünyaya açılan penceresı olarak de- ğerlendırıyorum. Bu nedenle de, ölü- mü hepimız ıçin bır kayıptır. diyorum ORHAN PAMUK: Yaşar Kemal'in evı, dost- luğu. yakınlığı be- nim aklımda hep Thilda ile birleşir- dı. Son derece dost, yarduncı, şefkatlı, çok ıyı bır insan- dı. Hep bu yanını gördüm. Çok kültürlü. okumaktan hoşla- nan, çahşkan bın olarak gördüm. Yaşar Kemal ne kadar çocuksu ve yaratıcıysa Thilda da o kadartrfgun ve makul gelmiştir bana. Bizim ku- şak yazarlarla hep ilgilenır, yeni ya- zarlara, yeni kıtaplara hep açık ol- muştur. Şımdı özellıkle Yaşar Ke- mal'in evını onsuz düşünmek bana çok acı venyor. Thilda'nın yumu- şak, şefkatli sesı benı Yaşar Ke- mal'in yanında kapıldığım gergin- likten hep kurtanrdı. JÜLİDE ARAL: Tanıdığım za- man 21 yaşındaydım, şımdi 51 ya- şmdayım. Hayatıma, onun yamnda ve yakınında olanlara çok şey kat- tı. En önemlisi, sevmenın, dostlu- ğun ne demek olduğunu gösterdi. Bir dostluk ılışkısınde ınsanı nasıl ileriye götürmesı gerektığini, ilışkı- lerde özenlı olmak gerektığini öğ- retti. Çok bılgilı. özümsenmış kül- türünü yanındakilerle paylaştı. Ve benim dostum iken, 23 yaşındaki kızırrun da dostu oldu. Farkh bir ku- şaktı. Hatta görmeksizin, tamşma- dan dostluklarla köprü kurmayı bi- ze yaşattı, ö'ğretti. Yaptığı işi ciddi- ye alırdı, Yaşar Kemal'in 17 kitabı- nı çevirdi. GÜNEŞ KARABUDA: Thilda hem benim hem de eşimin 40 yılhk dostuydu. Önce Tilda'yı ta- nıdık sonra Ya- şar'ı. Rezerve bir insandı. Ama tanıdıklanna çok sa- mirruydi. Isveç'te, Fransa'da bera- ber olduk. Her şeye açık bir kafası vardı. Dünya kültüründe her an ne oluyor haberdardı. Çevirilerine herkes hayret ederdi. Fransızcası, Ispanyolcası, Ingılızcesi mükem- meldi. Zaten ailesi de çok büyük bir aile. Tam bir Istanbul hanıme- fendisıydi. Kibarhğmrn yanında politik konularda çok sert, tavırla- n kesindı. Yaşar'ın başansmda Thilda'nm payı büyüktür. Hep ar- kasında oldu. Yaşar'ın filmierini çekerken birçok ammız oldu. Her zaman fikırlerinden yararlamrdık. ÜLKER LİVANEÜ: Hep sevdi- ğim, saydığım bir insandı. Her za- man çok yakındı. En yakın dostu- mu kaybettim. Hep doğru bildiğı- ni yapardı. Çok ayduı bir insandı. Evınde kendi dostlanyla birliktey- di her zaman. O yüzden kimse ta- nımazdı Thilda'yı. Ama çok ayduı ve kültürlü bir insandı, dil konu- sunda çok büyük yeteneği vardı. Çezaevi arkada- şıydım Thil- da'nın. Üç kedisi vardı: Ateş, Şefi- ka, Arzu... MlT'e soruşturma oldu bu kediler. Yaşar Kemal'e mektup- ta, Ateş, Şefıka ve Arzu'nun ba- ğırsaklanmn bozulduğunu yazın- ca, mektuplar okunduğu için bu in- sanlar(!) arandı cezaevinde. Hepi- mizin göbek adlan alındı. Yaşar Kemal bütün kadınlar koğuşuna sepetler dolusu yıyecek getirirdi, sayesinde hamsıli pilavlar bile ye- dik cezaevinde. Thilda'ya Isviçre çikolatalan, Fransız sigaralan... Azra Erhat, Magdakna Rufer ile 'Mavi Yokru- luk' arkadaşlan olarak mavi yas- tıklar ve çarşaflar kullanırlardı. Dü- zenli bir insandı. Akşamüstü dak- tilosunun başına oturur çeviriler yapar, Tamek meyvesulan, özellik- le domates suyunu içmeyi ihmal etmezdı. Enteresan bir kadındı. Thilda ile yaşamak güzeldi, anılar sayfalara sığmaz... Miicadeleinsıuuydı TURGAYFİŞEKÇt Thflda Keraal'i ancak birkaç kez gördüm. Ama Yaşar Kemal'in dilinden düşmeyen bir ınsan olarak onu çok iyi tarudığımı düşünüyorum. Thilda, her şeyden önce yaşama disipliniyle, bizim geniş zamanlara. ağırhğa alışkın Doğulu yanımıza temelden bır karşı çıkıştır. Kişiliği, insan sevgisiyle çahşma disiplininin buluşmasıydı. Yüreğindeki insan sevgisi daha gençlik yıllannda onu Afiika'ya sürüklemişti. Oralann insanlannın yanında olmak, onlara yardım etmek istiyordu. Yurda döndüğünde bir arkadaş toplantısmda tanışırlar Yaşar Kemal'le. Hep bir ağızdaıı söylenen bir Karacaoğlan türküsüne katılması etkiler Yaşar Kemal'i. "Nereden biüyorsun bu türkükri" diyerek ilgılenir onunla. "Pertev Naili Boratav'dan öğrendinT der Thilda. Sonrası kırk yıh aşkın bir birlikte çalışma ve üretme sürecıdır. Hiç kuşku yok, Yaşar Kemal'in bunca üretken blabilmesinde başta gelen etkendir Thilda, bütün bu yıllar içinde. Bir çalışma ve mücadele insanıydı. Her dönemde elinden ne gelebildiyse onu yaptı. Ant Yayınlan'na emek verdi, 12 Mart sonrasmda hapiste yatarken de köşesinde çalışıyordu. Yaşar Kemal'in yazar olarak değerirü en iyi anlayan insanlardan biriydi. Bu yüzden ona her zaman çalışabileceği bir ortam sunmak için çaba gösterdi. Yazarlık dışı uğraşlardan onu korumaya, bütün gücünü yazmaya vermesine çalıştı. Bu nedenle bütün yazışmalarmı, görüşmelerini düzenledi. Yaşar Kemal'in on yedi romanını Ingilizce'ye çevirmiş olması büyük bir emektir. Iki çahşma odası vardı evlerinde: Birinde Yaşar Kemal romanlannı yazıyor, ötekinde Thilda çeviriler yapıyordu. Çok dil bilmesi, bu dillerde dünya edebiyatını da izlemesini sağlıyordu. Dilimize cevrilmiş birçok yapıt onun önermesiyle yayıncılann ilgisini çekmişti. Odasında sessiz sarrnan kedisi Blondi, yan odada yeryüzünün en büyük yazarlanndan biri, ernekle güzelleşecek bir dünya için çahşmak onu mutlu etmeye yetti. Thilda, cin toniği senin için hazırladım HALEKIYICI: IŞIL ÖZGENTÜRK Thilda öldü. Çabuk geç ocak. Başka bir sevdiğimi benden almadan. Annemı aldın, Onat'ı aldın, Cumah'yı aldın.. şimdi de ThikJa'yı karanlık ve puslu bir sabahta alıp götürüyorsun. Thilda, sen cenaze törenlenni, ağdalı yazılan sev- mezsın bihyorum. Bana tıfil bır yazar- ken söyledığıngıbı, "SaldnoJ" diyecek- sin gene. "sakin oL keümelerie aynayıp etkfli otmaya çahşma, bırak içmdeîd du>- gular su gibi aksın ve en çok kendin gibi oL Kendin gibi yaz. Kimselere özenme." Pekı Thilda. ama ıçım yanıyor. ölü- mün soğuk eh senın gözlerını kapattı- ğından ben, hıç durmadan o güzel ba- han, Istinye'de geçırdiğımız günleri dü- şünüyorum. Ve ıçımden hep sana bır cın tonık hazırlamak geçiyor. Sevdiğin gibi. Limonu unutmayacağım.. söz. Istinye-Yenıköy arasında kaç kez ge- lip gittik. Yaşar Abi'nın o koskoca ro- manlan bu yollarda gıde gele yazdığı- nı düşünerek. Ikımız de yürümeyı çok sevmezdik.. ama laf lafi açardı ve ergu- van kokulu yolda sen bana hayat ders- leri, yazı defsleri venrdın. "Uzûlme" derdin. "her zaman haksızhk söz konu- su otacakbr. Bu ülkenin rengini, koku- sunu yansrtmaya çabaladıkca işin daha da zorlaşacak. Ama işin püf noktası bu. Sen kendine güveneceksm, yaptiğına gü- veneceksin ve hiç durmadan kendi çiz- diğin yolda yürüyeceksin." Sonra eve gehrdık ve sen yoğun bir çalışma gününün sonunda en sevdiğin zamana kavuşurdun. Sen o saatlerde, yeryüzünün başka bir dile çevrilmesi en zor yazarlanndan Yaşar Kemal'in dev romanlanndan birinın en az beş sayfasını çevirmiş olurdun. öylesine bir yürüyüşten gehnış ve en az yirmı say- fayı kafasında yazıp bıtırmiş ünlü Ya- şar Kemal çalardı. -1 hikla lxn gekhm!- Ve sen bu kımı zaman kahkahalarla gülen, kimi zaman günlerce konuşma- yan, ama her yaptığını, her yazdığını özellikle ılk kez seninle paylaşan bu dev adama hoşgeldin derdin. Ve hemen ha- zırladığın perhiz yemeklerini sofraya dizmeye başlardm. Haşlanmış kabak * stinye-Yeniköy arasında kaç kez gelip gittik. Yaşar Abi'nin o koskoca romanlan bu yollarda gide gele yazdığını düşünerek, tkimiz deyürümeyi çok sevmezdik.. ış dısiplının vardı kı, beş sayfa bıtme- den hiçbir telefonu açmazdın, hıçbır şey yemezidin.. sadece o beş muhteşem say- fayı, özüne en sadık biçımde Ingıliz- ce'ye çevırmeye çahşırdın. Sonunda beş sayfa bıterdi. Ve senin ıçin günün en güzel saatleri başlardı. Işte o zaman, îstinye'dekı evde gemi- lerin sessiz yolculuğunu seyretmek için balkona çıkardın ve mutlaka en sevdi- ğin içki cın tonik yanında olurdu. O sa- atlerde dalıp giderdin ve kapı az sonra çalınırdı. Kim olacak.. kapıyı, uzun bır üstüne dere otlu yoğurt, haşlanmış hıç tuzsuz tavuk eti Yaşar abı hiç durma- dan itıraz eder, ama senı bu perhiz sof- rasmdan vazgeçirmeyi asla başaramaz- dı. Biz Yaşar Kemal'in perhiz yemek- lerine pek iribar etmez. kendimize en güzel sofralan kurardık. Ne gaddarlık. Sonra sen Isveç 'te yaşanan bır olayı an- latmaya başlardın. Yaşar Abi'nın şekeri yükselmiş. Dok- tora gitmişsinız. adam her şeyi yasak- lamış. Tek bir meyvayı serbest bırak- mış. Şeftalı. Ikı hafta sonra Yaşar Abı gene şeker komasında. Doktor sormuş, "Ne yedin?", Yaşar abı yanıt vermış, "Perhia tam uyguladım. sadece şeftali yedim, ama bir oturuşta en az Ud kDa" Hep birlikte kahkahalarla gülerdık. Thilda, sen 12 Mart sırasında yaşadık- lanndan çok söz etmezdin. En sevdiğin dostlannla birlikte tutuklanmanızdan da. Sanki bu Türkıye'de gündelik bir olaydı ve senin de başuıa gelmışti. Hiç- -bırşeyiabartmazdın. Abarttığın tek şey Yaşar Kemal 'in perhiz yemekleriydi. O- nun çok uzun yaşamasını ısterdın. Yaz- dığı her satınn paha bıçilmez bır değe- n olduğunu düşünürdün ve bunlan ya- bancı bır dıle çevmrken verdığin emek inanılır gıbı değıldı. Yabancılar senin çevırilennden okuduklan Yaşar Ke- marien asla unutamazlardı. Yaşar Kemal' ın şıınnı, onun mor dağ- lannı, börtü böceğıni öylesine ve kılı kırk yararak anlatırdın kı, onlar başka bır dılde Türkiye olurdu. Thilda, kızım Ümmühan Dünya bü- yüdü, hayat geçıp gıttı ve sen bir ocak sabahı bızı terkettın. Sımdi senın için bır cın tonik hazırlıyorum. Limonu bol. Ve denıze bakarak, sakm, sessiz senı düşü- nüyorum. Evın önünden Karadenız'e açılan bır gemı geçiyor şımdı. Ve sen gülümsüyorsun u Hoşcakal hayat". KUITUK'SAN«T www.perareklam.cam.tr - www.sinemcrfilm.com • (O 212) 293 89 78 TURKULER TAKSIM'DE Birlikte Söylüyor ^rcu"13 V E R TÜRKÜ EVİ'ndc SADIK GÜRBÜZ le Her Gece CANLI HALK MUZIGI R^zervasyon (O 212) 25 ( ••• ' , : * •• K A R Ş I < S A N A T . ,( . v ' ÇALIŞMALARI -' • • GRAVÜR Attan Arî&'i Gfner Akslâr Nevzat Akorai "Mustala Asher Muammer Bektr AHye Berger Sabri Berkei Çetın SHgin Serna Boyancı Cshaî BiKok Ihsan Çakıct D*>vrim Erbıî Hayri Esmer Şak'r Gokcebag Gtngör 'fahkcı Murstde Içmelf Ismac lihan trgtn Enan Astm Sş*er Ayş«gjf İzer Ozer Kabaş Ermn Koç Ahme* Aydın F-s&sn ^eîht Kflrakaş F-ev2i Karakoç Fethı Kayaalp Ercûrrert Kaımik Mchmet Koyunogiu Leopoid-Levy Mclek Ma2ict Hayaîf Mısman Hasan Pekmezct Hastp Pektaş Musfafa Pttetfnetl ftlarsa Screr Tcoman Sûdor GüJseren Sudor Myharrımet Şengan Sulcyman Saım Tekcan Fevzj TuİeKç! Ait Ismafi Turemen Bsigehan Uzuner Turgut Zs'm Aüsn Âüait Güler Akstan HBVZBÎ Akoraİ ı BAŞLANGICINDAN BUGÜNE TÜRKİYE'DE GRAVÜR SERGİSİ 19 Ocak-19 Şubat 2001 iö*îai Cadcfca ESıamra Pasajı No: Z5&203 Beyoğiu-İSTANBUL (212) 245 15 08 - 245 37 00 W«Şkatsi,com www karei.com Lezzet. Mazik ve Dans... Her Çarşamba TANGO-LATİN DANSLARI Sevenlerını Beklıyor... 23 OCAK u BEYOĞLU YEMEKLER1 BaşUyor OTOPARK ücretinizi ö d ü y o r u z ? (0212) 251 00 00 ZuhaİOlcay HalukB Sevgili çocuklar, Karagöz, bu ay tefevizyonda kameramanlıga başlıyor1 Siz de gelin, Karagöz'den kameramanhgın püf noktalarını öğrenın! Yöneten ve Oynatan Taceddin Diker Ucntsa davcüydennaı çevn Akbank fubdtnndcn ahbütnına- Sakıp Sabancı Anadolu LJaesi Tıyatra Salonu Yıldız - Istanbul 4-7, I î-14,20-21, 27-28 Ocak, Cumarted^azar, oac 11.00 www.akbank.com tr/sanat AKBANK Ç o c u k l ı r ı n d a S c v d i t i B ı n k ı Mü7ik Sılim ilmkr 18 Ocaktan başlayarak AFİFE JALE SAHNESİ (Ortaköy) Perşembe, Cuma, Cumartesi: 20.30, Pazar: 15.00 GişeTel:(0-212)260 0216 23, 24 Ocak 20.30 YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ (Ataköy) GişeTel:(0-212)66138 95 ^ Vakkorama Taksim ve Akmerkez I www.oyunatolyesi.com > KAŞ GALERI Selahattin KARA Resim Sergisi 19 Ocak - 28 Şubat 2001 Bılgı ıçmTel (0212)247 11 85/(0532)213 86 66 tiyotrooyunevi |AdD5 tıa rti0212 2516060 www.tiyatrooyunevi.com JGflN GGN HlzfnetçlLerRııı: Kahır Gûnjırjy oı^maturgı: Çetın Sankartal Sıhnı T.nrımı: Claude Leon, Selım Btrscl Alper Oevelıoğlu, GuvBn Inct, Mahır Gunsıray 26 Ocak Cuma 20.30 ı 27 Ocak Cumartesi 21.00 ADUAUI ADIU yeury v?t\rm nı.ntıı l l IIMIIIiK BERNARD-MABJE KOLTES orfcuuuı AlperDereliofln,GttTenlnce. imMTAsuuMiOaBdeLein Ayç» Damgacı, Ece Eroglu, nrzıı Turpy Erdencr Evren Yancı.EUf Onnn, Ah Oımcn 19 Ocak Cuma 20.30 ' 20 Ocak Cumartesi 18.30 Biletler, Adam Kitabevi (Beyoftu), lletişim Kitabevi (Kadıköy) ve gişede. Rezervasyon: 0212 234 96 96 İSM 2. KAT Tartaban Bulvan No: 120-122, i «•W>^aiHUI«l.I.<ılt|l>*-.*fl.Mrl.ftI..IH.tn.rlrl.«a'H3İB SAUNESİ l ö Nâzım Hikmet BİR ÇlFT SÖZÜMÜZ Nâam Hkmet'in şniennden öyatroya uyartryan BANU H. Yüneten MAHMUT GOKGOZ MOakNURETTiNÖZŞUCA IsıkYÜKSaAYMAZ Oynayan MÜMTAZSEVİNÇ 19 OCAKTAN BAŞLAYARAK 2S0KAGABAKAN sPENCEREFRANZ KAFKA NIN OYKULERINDEN OYUNLASTIRIP YONETEN SELMA KÖKSAL DEKOR ASLI TÜLÜOİLU KOREOGRAFI İPEK DEÖER MU?!K İLKER OÖROÜLÜ ISIK JON STIGNER OYNAYANLAR GÜLSÜM SOYDAN, EMRAH KOLUKISA, CEM SAFRAN. SELMA KÖKSAL HER CUMA VE CUMARTESİ SAAT 20 30 DA NAZIM HİKMET VAKFI KÜLTÜR MERKEZİ SİRASELVILER CAD N 0 48 KAT.1 TAKSIM ISTANBLJL TEL 0212 245 13 U BİLETLER 0YUNDAN 1 SMT ONCE NA2IM HIKHET VAKFI KULTUR MERKEZİ 0E
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle