25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 OCAK 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER VuralSavaş artfcemeMi • ANKARA (AA)- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, bugün emekliye aynlacak. Başsavcı Savaş'ın emekliye aynlması dolayısıyla bugün başsavcılık çalışanlannın katıhmıyla saat 15.00'te Yargıtay'da uğurlama töreni düzenlenecek Başsavcı Savaş, 4 yıllık görev süresinin dolması pazar gününe denk geldiği için bugün itibanyla hem başsavcılık görevini bırakacak hem de emekliye aynlacak. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na seçilen Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Sabih Kanadoğlu da görevine 22 Ocak Pazartesi günü başlayacak. Nâznniçin öOObinimza • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Nâzım Hikmet'in yurttaşhğının ıadesıni isteyen 500 bin imza dün Başbakanlığa teslim edildi. Sosyalist tktidar Partisi (SÎP) ve Komünist Parti'nin düzenlediği kampanyada toplanan imzalar SlP Genel Başkanı Aydemir Güler'in de aralannda bulunduğu heyet tarafuıdan Başbakanlığa iletıldi. Emek Ptatformu hükümeti uyanfe • tstanbul Haber Servisi - Türkiye Kamu-Sen Istanbul Bölge Başkanı ve Emek Platformu Dönem Sözcüsü Hanefı Bostan, "1 Arahk2000lş Bırakma Eylemi" nedenıyle çalışanlar hakkında açılan soruşturmalann ve açığa alınanlann bır Başbakanlık Genelgesi ile durdurulmasını istedi. Bostan, "Hükümet, haklı ve meşru taleplerimizi görmezden gelerek dıyalog taleplerimizi geri çevirirse 2001 yılında daha etkili eylemler ortaya koyacağımızı bilmelidir" dedi. Durmuş'asuç duyurusu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlık Bakanlığı, şef ve şef yardımcılıklan sınavının hukuka aykın olmasına karşın gerçekleşririlmesine tepki gösteren Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi'ni (TTB), Ankara Tabip Odası'nı (ATO) ve hekimleri hedef aldı. Sağlık Bakanlığı Müsteşan Haluk Tokuçoğlu, bakanhğın hukuka aykın uygulamalanna direnen Haçettepe Üniversitesi (HÜ)TıpFakültesi Dekanı Prof. Dr. Iskender Sayek ile HÜ Çocuk Ruh Sağhğı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bahar Gökler hakkında suç duyurusunda bulunacaklannı açıkladı. TTB ve ATO da, yargı karannı çiğnemeleri nedeniyle Sağlık Balcanı Osman Durmuş, Müsteşar Tokuçoğlu ve Personel Genel Müdürü Saliha Çelik hakkında Ankara Cumhunyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Türtfe tepkfler • ADANA/İZMtR (Cumhuriyet) - Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün cezaevlerindeki eylemlen avukatlann yönlendirdiğini içeren açıklaması tepkiyle karşılandı. Türk'ün göreve geldiğinden bu yana evrensel hukuka. ınsan haklanna ve demokrasiye aykın bir portre çizdiğini belirten ÇHD Adana Şube Başkanı Avukat Şiar Rişvanoğlu, "Bakan son günlerde 12 Eylül dönemiyle kârşılaştınlabilecek bir şekılde savunma hakkına da saldırmaya başladı" dedi. Jandarma fezlekesinde, bir siyasi partiye pay aktanldığı belirtiliyor Hıale karşdığı rüşvetANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "Beyaz Enerji" operasyonu çerçeve- sinde Jandarma Genel Komutanlı- ğı'nın Ankara DGM Başsavcılığı'na gönderdiği soruşturma fezlekesi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlı- ğı'ndakı yolsuzluğun siyasi partilere ve bakanlara kadar uzandığını ortaya koydu. Fezlekede ihale takipçiliğiyle suçlananlar arasında, ünlü işadamla- n yer alıyor. TEAŞ Genel Müdür Yar- dımcısı UnalFeker ifadesinde, nükle- er santral ihalesine bir bakanın bizzat müdahale ettiğini, sn-alamayı kendisi- nin belirlediğini belirterek katılan konsorsiyumlardan birinde yer alan Kanada şirketinin, bu bakana 50 mil- yon dolar verdiğini söyledi. TEAŞ Genel Müdürü Muzaffer Sehi, enerji ihalelennde elde edilen paradan bir Anayasa paketi geçti partiye pay aktanldığını vurguladı. Star TV'nin ana haber bülteninde verilen haberde, bürokratlann ifade- lerine dayandınlan ve Ankara EK3M- 'ye gönderilen jandarma fezlekesi açıklandı. Fezlekenin ilk bölümünde suçun ni- teliği "çıkar amaçh suç örgütü kur- mak, ihale yokuzluğu, rüşvet ve göre- vi kötüye kuDanmak" olarak dile ge- tirildi. DGM'ye sevk edilen ve en son gö- zaltına alınanlann isimleriyle suçlan- nın sıralandığı fezlekede, firarda olan- lar ve hakkında henüz işlem yapılma- yanlann sayısının 30 olduğu belirtü- di. Rüşvet trafiğinin aynntılı bir bi- çimde anlatıldığı fezlekede, tutukla- nan ışadamı Doğan Karadeniz'in ilk ifadesinde, TEAŞ bürokratlanna bin- lerce dolar rüşvet verdiğini itiraf erti- ği kaydediliyor. Bakana 50 milyon dolar Ünal Peker, üç firmanın katıldığı nükleer santral üıalesinde konsorsi- yumlardan birinde yer alan Kanada şirketinin bir bakana 50 mih/on dolar rüşvet verdiğini dile getirdi. Peker, Kınkkale Gezer Santral iha- lesini alan Barmek Holding'in bazı bürokrat ve kişilere Ankara'daki An- gora Evleri'nden villa verdiğini açık- ladı. Peker, Çayırhan Santral ihalesi- ni kazanan Park Enerji Firması'nm ortağı Erhan Aygün'den 30 bin dolar aldığını itiraf etti. Peker, yüzer gezer santral ihalelennde Karadeniz Enerji Şirketi'nce bazı siyasetçilere 300 bin dolar verdiğini duyduğunu söyledi. Iş takipçisi olarak fezlekede adı ge- çen AK Şener ile Hasan Pblat'ın ken- disini bürolanna çağırarak nükleer santral ihalesındeki sıralamamn ken- dilerine bildirihnesini ve karşılığında da adına yurtdışmda hesap açabile- ceklerini teklif ettiklerini anlattı. Selvi, nükleeT santral ihalesinde, bir devlet bakanının bizzat girişimlerde bulunduğunu, sıralamayı kendisinin belirlediğini ve bu konuda da kendi- lerine baskı yapıldığmı anlattı. Selvi, ihalelerden elde edilen çıkann parti ve bazı çıkar çevrelerine aktanldığını ileri sürdü. Enerji Bakanı Cumhur Ersömer, dün akşam TBMM'de, fez- leke konusunda gazetecilerin sorula- nna, "BenimbüdiğimilktJihkikatgiz- li ofaır.Bunlarmböyfc dolaşmaaskan- dal" demekle yetindi. Sezer'in görev süresine tırpan ANKARA (Cumhu- riyetBürosu)- Anayasa Mahkemesi'nde devam eden kapatma davasın- da FP'yi rahatlatacak olan anayasanm 69. maddesi değişikliği ile Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in görev süresini 5 yıla indirecek olan '5+5' önerisi TB- MM Anayasa Komis- yonu'nda kabul edildi. TBMM Anayasa Ko- misyonu'nda üç mad- dede değışiklik yapan anayasa paketi kabul edildi. Milletvekilleri- ne kıyak emekliliği anayasal güvenceye alan 86. madde paket- ten çıkanldı. Anayasanın 69. mad- desinde yapılan değı- şiklik ile 'odak ouna' konusuna açıklık getı- rildi. Bir siyasi partinin suç sayılan fiillerin odağı haline gelmesi için suç sayılan fiillerin parti üyelennce yoğun bir şekılde işlenmesi ve partinin kongre, genel başkan, merkez karar ve yönetim organlan ile TBMM grubu ve grup yönetim kurulunca 'zunnen ve açıkça be- nimsenmesiyadabtıfi- iUerin doğrudan doğru- ya parti organlannca karkrhbk içinde işlen- mesi' gerekiyor. Ana- yasa Mahkemesi'nin siyasi partilenn kapatıl- masına üçte ıki çoğun- lukla karar vermesi hükmü getiriliyor. Ka- patma yerine siyasi par- tinin devlet yardımm- dan kısmen ya da tama- men yoksun bırakılma- sı hükmü de getirildi. Komisyonda uzun tartışmalara neden olan 101. maddeye göre cumhurbaşkanı 5 yıllık süre için seçilecek ve birkişi ikı kez cumhur- başkanı olabılecek. Geçici 15. maddeyle ilgili önerinin kabul edibnesiyle de, 12 Ey- lül döneminde çıkan- lan yasa ve kararname- ler hakkında anayasaya aykınlık iddiasında bu- lunabilecek. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART ZA- \ VBLİM! A&\ m.kart@superonline.com.tr DYP'ye sirkef ve yüzde 10' tepkisi ANAP: Çiller yavuz hırsız ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP lideri Tansu ÇiDer'm, merkez sağdaki rakıplennı hedef alan açıkla- malanna ANAP ve MHP'den sert tep- ki geldi. Çiller'in, "herkestenyüzde 10 komisyon alan anlayış" diye nitelen- dirdiği MHP'den "müfterilerin sesini ktsacaklarT yanıtı gelırken, ANAP, "Yavuz harHz" eleştirisini yöneltri. MHP Grup Başkanvekili Ismail Köse, Çiller'in sözlerini "şiddet ve nefretie" kınadığım belirterek "Ama bu üslup saym ÇiDer'e yalaşır'' diye konuştu. MHP'nin yolsuzluklan orta- ya çıkaran bir parti olduğunu kayde- den Köse, Türk milletinin yolsuzluk- larda hangi partilerin olduğunu gör- düğunü söyledi. Köse, 1980 yılından ıtibaren zamanaşımının kaldınlması konusunda anayasa değişikliği öneri- si hazırladıklannı bildirdi. ANAP Grup Başkanvekili Yaşar Dedetek ise Çiller'in "yavuz lursız" gibi davrandığmı ileri sürdü. Çil- ler'in, tt ANAPenkârtşirket"tanım- lamasmın "üslup sorunundan kay- naklandığmı" belirten Dedelek, "TürkmiDeti, Suna Pelister çiftfiğinl örtülü ödenek olaylanm, eşinm yapbğı birtakmı işleri unutmamıştır. Çiller, yavuz hırsız misali, ANAP'h Içişleri Bakanının ilk kez, 'kendi par- tisinden' bfle olsa bütün yobuzhılda- rm üzerine gitmesinden çekmmeyen ANAP'a ve genel başkanma saldm- yor" diye konuştu. FP'nin verdiği araştırma onergesi bekleniyor MHP, Ersümer'i izleyecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP'nin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer'e yönelik verdiği gensoru önergesine 'hayır' demeyi kararlaştıran MHP, FP'nin araştırma önergesini beklemeye aldı. MHP Grup Başkanvekili Ismafl K5- se, Ersümer'in vereceği bilgi ve bel- geye göre bir değerlendirme yapa- caklannı söyledi. MHP, DYP'nin 'BeyazEnerji' ope- rasyonuna ilişkin verdiği gensoru önergesini desteklememe karan alu"- ken FP'nin araştırma onergesi konu- sunda net bir karara varamadı. MHP Grup Başkanvekili Ismail Köse, "Gensoruya ret. ama araşürma oner- gesi bizim için şu anda soru işareti" diye konuştu. Araştırma önergeleri- nin gündemın en son sırasmda yeri- ni aldığını anımsatan Köse, öncelik- li olarak görüşülmesi ve komisyon kurulabılmesi için Danışma Kuru- lu'nun kararvermesi gerektiğine dik- katçekti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ersümer'den, gensorunun gündeme alınıp alınmamasına ilişkin görüş- melerde ciddi belge ve bilgi sunma- sını beklediklerini kaydeden Köse, "Saym Ersümer'm vereceği bilgi ve belgelere göre bir değerlendirme ya- pacağız. Yahuzcabürokratlarlasmır- h bir durum çıkması dunımunda ta- bii Id araştırma önergesmin kund- masma gerek kalmaz" diye konuştu. IRMIKIAYDIN ENGtN aengin@doruk.nettr Aslında övünmek, moda deyimle "hava atmak" isteme- seydim, bir de giden bir sürü meslektaş ballandıra ballan- dıra anlatmasaydı bu yazıyı yazmama, Çankaya Köş- kü'ndeki "yeniyıl resmikabu- /ü"ndeki izlenim ve gözlenim- leri sizinle bölüşmeme gerek yoktu. Çünkü hiçbir şey olmadı. Kocaman bir salonda omuz omuza, sırt sırta bekleşen, her biri bayramlıklannı giymiş bir kalabalık, zamanı gelince o salonun açıldığı daha koca- man bir salonayönelip arada- ki kapının önünde kuyruğa gir- di. Biz, MAG Dergisi Genel Ya- yın Yönetmeni Adnan Bos- tancıoğlu ile birlikte. hem acemiliğimiz anlaşılmasın hem de görgüsüz demesinler diye iyice ağırdan aldık. Kuy- ruk çok ağır ilertediği için de "ağırdan aldığımız" süre için- de oyalanmanın yollannı ara- dık. Adnan Bostancıoğlu sa- kallıdır. Acaba Çankaya Köş- kü'ndeki bu resmı kabulde Ben de Köşk Gazetecisi Oldum başka sakallı var mı sorusu- nun ardına düşüp ön salonda ya da kuyrukta bekleyenleri gözden geçirdik. Bu arada Adnan'ın sakalını "irtica saka- h" olarak yutturup "Çankaya Köşkü, kapılannı irticaya da açtı" gibisinden bir haber baş- lıgı yakıştınp hem atlatma bir "asparagas" çıkarabilir hem de "Çankaya Yarg/c/"ndan nefret eden ve gazeteci ise bunu satır aralannda belli e- den kimilerine malzeme sağ- layabilir miyiz diye bakındık. Maalesef salonda başka sa- kallılar da vardı. TEMA Vakfı Başkanı Hayrettin Karaca, tanıdığımız birsakalhydı. Ayn- ca dört-beş tane daha saydık ve "atlatma asparagas"ımız- dan mecburen vazgeçip biz de kuyruğa girdik. Bir süre sonra da "Çankaya Yargıcrnın tam önüne geldik. Bir izlenim ya da önemli bir not: Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer için çok yerde yazıldı, çizildi, söylendi, "içimizden bin" denildi. Bu doğru. Tanıklığıma güvenin. öyte ekranda, gazete fotoğ- rafında değil de iki adım önü- nüzde, capcanlı görünce niye "içimizden biri" olduğu daha somut kavranryor. Yalın, hatta biraz mahcup, kasılmayı istese de becere- meze benzeyen, Çankaya Köşkü'ne ilk çıktıgı günlerde, görenlere "lyihoş da karşısın- dakinin gözlerinin içine bak- mıyor" dedirten edasını çok- tan geride bırakmış, "devletin heybeti"ri\ değil, insanın sı- caklığını yansıtan bir adam ve yanında -bana lise matematik öğretmenimi anımsatan- eşi... Önlerinden akan insan se- linden uzanan elleri sıkıyorlar. önceki gece de aynı "işi" yap- mışlar. El sıkarken ayaklanna kara sular indiğini, artık sıkıl- dıklannı belli etmiyorlar. Ama "içimizden biri" olduklan doğ- ruysa kalıbımı basanm ki sıkıl- mışlardır. • • • El sıkma kuyruğundan çı- kanlar, kocaman kristal avize- lerin aydınlattığı çok kocaman bir salonda öbek öbek topla- nıp sohbet ediyorlar. Sohbet etmek için önceden tanışmtş olmak gerek. O yüzden olu- şan öbekler de eski tanışlan bir araya getirmekte. Nitekim, Istanbul'un koşuş- turmasında bir araya geleme- yen gazeteci tayfası, Çankaya Köşkü'nde bir araya gelip "hasret giderdi". Kimsenin aklına da "Yahu buluşup ko- nuşmak, sohbet edip kaynat- mak için taaa Ankara'ya mı gelmek gerekiyordu" diye sormak gelmedi. Bir meslektaş laf çarpttrdı: - Geçen gün bir Tırmık'fa Cumhurbaşkanı için fena hal- de aynşünyor, diyeyazdın. Ya- nılmışın. Bak aynştırmadı, ter- sine hepimizibiıieştirdi bu ak- şam. Tabii lafın altında kalmadım: - Sen buradakileri değil, çağnlıp da gelmeyenleri say bakalım hele bir... Sustu. • • • Yazının başında söyledim. Hava atıp övünmek isteme- seydim Çankaya Köşkü'nde- ki kabul resminden aktanla- cak önemli hiçbir şey yoktu. Epeydir birbirini görmeyen- ler buluştu, konuştu. Çankaya'ya kendisiyle bir- likte -Çankaya'nın ekrnek ka- dar, su kadar irrtiyaç duyduğu- "hukuk"u da taşryan Ahmet Necdet Sezer yakından görü- lüp eli sıkıldı. Başka?.. Haaa, tabii en önemli yanı: Bu durumda ben de artık bir Köşk gazetecisi oldum (gali- ba). Köşk gazetecisi olurtca ne olduğumu henüz anlamış de- ğilim. Bakalım önümüzdeki günlerne gösterecek... Bende önemli bir değişiklik olursa bir başka Tırmık'ta. size de ileti- rim... POLÎTtKA GÜINLÜĞÜ HtKMET ÇETÎNKAYA Iki Halk... Yakın tarihi bilmeden yaşamın aynntılannı. devlet- terarası iHşkiler zincirinin ulusal çıkarlara dayalı ol- duğunu bilebilir miyiz? Türkiye bir yandan yolsuzluk ağını ören çetelerle, onlara destek veren siyasilerte uğraşırken, dün Fransa Parlamentosu'nda oylanıp kabul edilen söz- de Enmeni soykınmı yasa tasansıyla yakın tarihin bi- linen öyküsûyte bir kez daha zor duruma düştü... Batı'da yıllardır Ermeni konusunda Türkiye aley- hinde yûrütülen kampanyaya karşı tavır almayan Türkiye şimdi ne yapacak? önce yakın tarihimizi iyi bilmeli sonra da gerçek- lerin altını çizmeliyiz... On dokuzuncu yüzyıl milliyetçilik akımlannın güç- lendiği bir dönemdir... Bu dönemde Osmanlı Imparatorluğu'nun Bal- kanlar'daki toprakJannda milliyetçi akımlar hızla iler- temektedir... Osmanlı Imparatorluğu'nun çöküş dönemi baş- lamıştır... Milliyetçilik ise Anadolu'daki Ermenilere dek uzan- mıştr... Yıl 1877-1878... Osmanlı-Rus savaşı... Rus ordulan doğuda Erzurum, batıda Yeşilköy'e dek gelmiş, Osmanlı askerterini ağır bir yenilgiye ugratmıştır... Savaş Yeşilköy Antlaşmasryla bitti... Acaba Ingiltere, Rus ordulannın Erzurum'a dek girmesi karşısında ne yaptı? Bir hayli tedirgin oldu. Hemen önlem alma gere- ği duydu... Çünkü Çarlık ordulan ikinci bir savaşta kolay- ca Basra Körfezi'ne inıp Hindistan yolunu tehdit edebilirdi... Ingiltere, bölgeyi güvence altına almak için hare- kete geçti, kendi denetiminde Ermeni devleti kur- ma yolunu seçti... Ingiltere o yıllar Trabzon Umam'ndan Ermeni tüccarlann yürüttüğü Karadeniz ticaretinı elinde tu- tuyordu. Ermeni devleti aracılığıyla da Karadeniz ti- caretini Çarlık Rusyası'na karşı koruyacaktı... Senaryonun bir başka içeriği de, Ermenileri kış- kırtma kampanyasıdır. Onun için de 1887'de Cenev- re'de 'Hıncak', 1892'de Tıflis'te 'Taşnakzutyn' ör- gütJeri kurulmuştur... ••• 8 Ocak 1918'de ABD Başkanı Woodrow WHson kongrede çok önemli bir açıklamada bulunmadı mı? On dört noktanın on ikinci maddesınde şöyle di- yordu Wilson: "Osmanlı Imparatorluğu'nun Türk olmayan mil- terterine bağımsa gelişme olanağı sağlanacak..." 10 Ağustos 1920'de imzalanan Sevr Antlaşması, VVılson'un on dört noktasından yararlanılarak hazır- lanmıştır. Sevr Antlaşması'nda Doğu Anadolu'da bağımsız Ermenistan kurulması, Güneydoğu Anadolu'da ise Kürtterin çogunlukta olduğu bolgelere özerklik ta- nınması isteniyordu... Sevr Antlaşrnası'ndan 81 yıl sonra Batı, hem Er- meni hem de Kürt sorunlannı ısıtıp ısıtıp Türkiye'nin önüne getiriyor... Ne ABD'Iİ ne de Fransız pariamenterler yakın ta- rihi bilmiyorlar... Türkler Anadolu'ya 1071 'de girditer. Savaştıklan tek güç Bizans Imparatorluğu'ydu. Ne Kürtlerle ne de Ermenilerle savaştılar. Çünkü Kürt ve Ermeni devleti yoktu... Sevr Antlaşması'nın amacı 400 yılı aşkın süredir birlikte yaşamış iki halkı birbirinden koparmak de- ğil miydi? Batı, SevrAntlaşması'ylayapamadığını seksen bir yıl sonra şimdi yapmak istiyor... ABD Senatosu Insan Haklan Komisyonu on iki yıl önce Kürt sorununu gündemine almış, Madam Mrt- terrand'ı ülkesine çağırmıştı... Madam Mitterrand'ın ABD Senatosu Insan Hak- lan Komisyonu'nda yaptığı konuşmayı da senatör- ler ayakta alkışlamıştı... Bugün sözde Ermeni soykınmı tasanstnı 'sıcak tu- tan' iki ülke vardır ABD ve Fransa... ••• Türkiye, Osmanlı arşivterini açıp, uluslararası bi- limsel toplantılara öncülük yapıp 'Ermeni soru- nu'nu tartışsaydı ne olurdu? On iki yıl önce Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, 'Osmanlı Arşivleri'r\\r\ tümünün açılacağını duyur- muştu... Sonra ne oldu? Efendim, arşivleri yırtıyorlarmış, falan, filan!.. Bakın, Osmanlı Imparatorluğu'nun Birinci Dön- ya Savaşı'na girmesinın ardından Van bölgesinde Ermeniler ayaklandı. Ruslann Doğu Anadolu'yu iş- galinde Ermeni komitacılan onlaria işbiriiği yaptı... 14 Mayıs 1915 tarihli 'Tehçir Kanunu'yla Doğu Anadolu'daki Ermenilerin Suriye'ye sürülmesi kara- n verildi... Bu sürgünde soğuk, açbk, hastahk ve denetim- den çıkan olaylarda çok sayıda insan ökjü... Aynı yıl Ermeni çetelerin saldınlan sürdü. Çok sayıda Türk köyü yakıldı, insanlar katledildi. Olay Er- meni soykınmı değil, iki halkın birbirierini boğazla- masıdır... Yüzyıllardır birlikte yaşayan iki halk nasıl olur da ortada hiçbir neden yokken ortalığı kan gölüne çe- virir, hiç düşündünüz mü? Isterseniz yann devam edelim!.. hikmetcetinkaya@cumhuriyetconi.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 AÇIKLAMA Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun, gazetemizde yayımlanan iki haber ve yazanmız Oral Çalışlar'ın iki yazısıy- la ügüi birer açıklama yaptı. Ertosun, gazetemizin 06.01.2001 tarihli sayısın- da yayınlanan 'tşkence Yapıyorlar' başlıklı yazı doğrultusunda, operasyon ile Elbistan E Tipi Ka- palı Cezaevi'ndeki eylemci tutuklu ve hükümlülere herhangi bir işkence yapılıp yapılmadığının tespi- ti için tahkikata başlandığını bildirdi. Ertosun, gazetemizin 08. 01. 2001 ve 09. 01. 2001 tarihli sayılannda yayınlanan Oral Çalışlar irnzalı "Üniversiteden Yükseten Ses" ve "Orhan Dağdeten'intkmd Gözü" başlıklı yazılarla ilgılı o- larak yaptığı açıklamada, Hayata Dönüş operasy- onu sırasında bir gözünü kaybeden ve diğer gözünü de kaybetme tehlikesi bulunan Orhan Dağdelen'e, tıbbi müdahalede bulunulduğunu kaydetti. Ertosun, gazetemizin 11.01.2001 tarihli sayısın- da yayımlanan "Ofkenin Arkasmdaki Rica" başlıklı haberde adı geçen tutuklu Nevzat Ak'ın, söz konusu yasanın 13'üncü maddesi uyannca açık görüş yapma hakkı bulunmadığını kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle