Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19OCAK2001CUMA CUMHURİYET SAYFA
17
Rehberlik
Danıştay'ın yürütmeyi
durdurma karan
verdiği rehberierie
ilgili yönetmeliği
yeniden yûrürlüğe
koymak için Turizm
Bakanlığı'nın
yönetmeliğe ek
yönetmelik
çıkartbğını
yazmıştk...
Meğer yargıya
karşı hile yoluna
başvuran böylesi bir
yönetmeliğe ek
yönetmeliğe Rehberlik
Daire Başkanı
Yurdakul Erel de karşı
çıkmış... Sonuç; Erel
görevinden alınmış...
Turizm Bakanı Erkan
Mumcu'yu kutlar,
başanlannın devamını
dileriz!
Hastane
ANAP Afyon
Milletvekili Ibrahim
Özsoy, Sağlık
Bakanı
, olduğunda
memleketi
Bolvadin'de
100yataklı
doğum ve çocuk
hastanesinin temeli
atılmıştı. 1998 başında
230 milyar liraya ihale
edilen inşaata 300
milyar liraya yakın
para harcandı...
Ortaya çıka çıka
kolonlannın beJ
verdiği ve simetrisinin
bozuk olduğu iddia
edilen bir bina çıkt...
Hastahklı doğmuş bir
hastane!
Bektronikp nhuriyetı n.tr TW: 0.212.512 05 0S Faks: 0.212.512 44 97
- Ecevit, darbenin sözlükten
çıkanlmasını istetniş...
"Sözlüğe bakıp darbe mi
vaDilıyordu!"
A
nkara'daki Atılım Üniversitesi'nden Ulusla-
rarası llişkiler Bölümü Başkanı Doç. Dr. Hü-
ner Tuncer'in, Ümit Yayıncılık'tan bu ay
çıkan "19. Yüzyılda Osmanlı-Avrupa llişki-
leri" kitabından birkaç alıntı:
"On dokuzuncu yüzyıl, Avrupa'nın dünya politika-
sına egemen olduğu bir yüzyıldı ve dünyanın hiçbir
köşesi Avrupa'nın ilgi odağı olmaktan uzak kalma-
mıştı. Stratejik konumu ve Avrupa'ya yakınlığı açı-
lanndan, Osmanlı Imparatorluğu da Avrupa'nın mü-
dahalelerinden kendini uzak tutamamıştı. Aynca,
her Büyük Güç'ün Osmanlı Imparatorluğu'na yöne-
lik yaşamsal çıkarian bulunmaktaydı. Osmanlı Im-
paratoriuğu'nun variığını sürdürüp sürdüremeyece-
ği sorunu, on dokuzuncu yüzyıl diplomasisini meş-
gul eden konuların en başında gelmekteydi. Os-
manlı Devleti'nin kaderiyle ilgilenen Avusturya, In-
giltere, Fransa ve Rusya'ya 1871'den sonra Itatya
ve Almanya da katılmıştı."
Büyük Güçler"Büyük Güçler'in Osmanlı Imparatorluğu'na yö-
nelik politikalannı belirlemede temel aldıklan ilke
güç dengesiydi. Hiçbir devlet, diğerlerinden daha
çok toprak ya da daha fazla bölge üzerinde etki sa-
hibi olmayacaktı... Osmanlı Imparatoriuğu'nunTürk
olmayan halkian arasında kısa bir sürede yayılan ulus-
çuluk hareketi, Avrupa devletleri koruyuculuğu al-
tında olmaksızın, bu denli başanlı olamaz ve impa-
ratoriuğun parçalanma sürecini bu denli hızlandıra-
mazdı. llk kez 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması'yla
Rusya, Osmanlı Devleti'ndeki Ortodoks halklann
koruyucusu olarak kabul edilmişti. Daha sonralan
Fransa Katolikler'in, Ingiltere ve Amerika Birleşik
Devletteri de Protestanlann koruyucusu dmuş ve böy-
lece Musevilerin dışındaki tüm Müslüman olmayan
halklann Büyük Güçler'den birer koruyucusu ol-
muştu... Avrupalı devletler, Osmanlı Devleti'nin var-
iığını sürdürmesini istemekteydi; ancak, bu devlet,
kendilerinin denetimi altında yaşamalıydı."
Kitabın dışına çıkıp tarih sahnesindeki filmi hızla
çevirelim: Yirminci yüzyıla girilirken Osmanlı'nın
"hasta" olduğuna karar verildi ve bu kez Türkler dı-
şındaki Müslüman halklann da koruyuculuğuna so-
yunularak Ortadoğu'da Osmanh'dan bağımsız dev-
letler kuruldu... "Hasta"nın ölümüyle sıra mirasın
paylaşımına geldiğinde hiç hesapta olmayan bir ge-
lişme yaşandı, Türkiye Cumhuriyeti kuruldu.
Osmanh'dan bağımsızlığını kazanan öteki devlet-
lerden Türkiye Cumhuriyeti'nin tek farkıı Büyük Güç-
ler'den bir hamisinin olmamasıydı.
Türkiye'yi kuranlar Osmanlı'nın siyasi mirasını tü-
müyle reddetmişti... Bugün ise Türkiye'yi yöneten-
ler Osmanh'yla avunuyor...
Büyük Güçler'e de eski defterleri açmak kalıyor!
SESStZSEDASIZ (!) NVRÎKURTCEBE
Yüksek Yerilim Hattı
erdir>cutku(a yahoo.com
Hükümet-Vatandaş ilişkilerinin sponsorluğunu
IMF'nin aldığı doğru mu?
Kamuda sağlık hizmeti: Bağışlayın!
Izmir'de bir kamu kuruluşunda me-
mur olarak çalışıyor...
Devletin hastanesine gidiyorve dok-
tor bazı tahlillerin yapılmasını istiyor...
Tahliller için Ege Üniversitesi Tıp
Fakültesi Hastanesi'nin Endokrino-
loji Laboratuan'na sevki yapılıyor...
Fakülte laboratuvanna gittiğinde
tahlil için 10 milyon lira isteniyor.
Devlet memuru olduğunu söylüyor;
sevkini gösteriyor...
Fayda etmiyor...
10 mityon liranın tahlil ücreti değil
bağış olduğu söyleniyor...
Bağışın ancak kişinin nzası ile
yaP'kbileceğini anlatıyor ve
bir kamu çalışanı olarak bir
kamu hastanesinden sevk
edildiği kamuya ait bir labora-
tuvarda bağış yapmak istemediğini,
kamudan hakkı olan sağlık hizmetini
ücretsiz almak istediğini söylüyor...
Devletin katkısının yetersiz olduğu
ve tahlillerin bağışla yapıldığı söyle-
niyor...
Istenen bağışı yapsa aldığı mak-
buzla çalıştığı kurumdan parayı tah-
sil edeceğini bildiği halde "hayır" di-
yor ve bağış yapmıyor...
Iki kamu kurumu arasında danışık-
lı dövüşe alet olmak istemiyor...
Devletin fiilen yûrürlüğe koyduğu
"Bağış yoksa sağlık hizmeti de yok"
uygulamasını reddediyor...
Ama en çok, para üzerine kurul-
muş ve yasa dışına çtkılmış böylesi bir
olayı, doktor yetiştiren bir kurumda ya-
şadığına üzülüyor...
'İnsan Hakları' ve
Kosova'daki NATO Bombaları
CÜNEYT AKALIN
Bütün dünya NATO'nun Ko-
sova'da kullandığı "tüketilmiş
uranyum "lu silahlan (DU) tar-
tışıyor. Avrupa ayağa kalktı.
Komisyon üzerine komisyon
kuruluyor; saptanan kanser
vakalarıyla, "tüketilmiş uran-
yumiu silahlar arasındaki iliş-
ki araştınlıyor.
Olay Türkiye'yi birkaç ne-
denden dolayı özellikle ilgi-
lendiriyor. Bir kez, orada as-
kerlerimiz var hem de uran-
yumlu silahlann yanı başında.
Ikincisi çok sayıda yurttaşı-
mız, soydaşımız yaşıyor o top-
raklarda. Uçüncüsü ise Ko-
sova burnumuzun dibi. Altta-
rafı bin km. bile yok aramızda.
Genelkurmay'ın Kosova'dan
getirttiği çok sayıda toprak ve
su ömeğini Türkiye Atom Ener-
jisi Kurumu'na incelettiğini ga-
zetelerden öğreniyoruz. (Cum-
huriyet, 12.1.2001)
Avrupa'daki pek çok kuru-
luşun sesini yukseltmesınden
sonra, bir süre susmayı tercih
eden, hatta bir ara suçu Mi-
loşeviç'e yıkmaya kalkışan
NATO yetkilileri, baskılar kar-
şısında daha fazla dayanama-
dılar. NATO'nun "uranyumlu
silahlan" kullandığını bizzat
Genel Sekreter Robertson iti-
raf etti.
Insanın tüyleri diken diken
oluyor. NATO adını taşıyan
güç, "Banş, Banş" diye diye
"Banş"\ tepeliyor. "Banş" di-
ye diye cinayet işliyor. Işin iyi-
ce vahşi olan yanı şu: Olüme
mahkûm edilenler sadece
"düşman " adı verilen masum
silahlı-silahsız insanlar değil.
NATO güçleri kendi çocukla-
nnı da gizli gizli ölüme yolla-
maktan çekinmiyor.
Bir şey dikkatinizi çekiyor
mu? O anlı şanlı "insan hak-
lan" örgütlerinden ses çıkmı-
yor. Ne garip, değil mi? Tür-
kiye içindeki kimi olaylarda
çok faai, çok "duyarlı" bu ör-
gütler, "tüketilmiş uranyum"\u
silahlann ne anlama geldiğini
mi bilmiyorlar, yoksa bunlann
ne gibi sonuçlara yol açtığın-
dan haberieri mi yok?
Öylesi de, böylesi de yan-
lış. Yanlış sö2cuğü zayıf kalı-
yor. Ürkütücü demek daha
doğru. "İnsan haklan" en baş-
ta "yaşam hakkı'nı ve banşı
içermez mi? Kosova'da variı-
ğı bile tartışmalı NATO'nun,
bu tür silahlar kullanmış (de-
nemiş?) olması başlı başına
bir suçtur, ama bu suçun or-
taya çıkması, bunu öncelikle
dile getirme açık yürekliliğine
sahip kuruluşlann var olması-
nı gerektirir.
Kimi yerlerde özellikle çok
konuşmakla, olur olmadık mü-
dahaleleri yapmakla ünlenen
bu örgütlerin, bu tür yerlerde
ve sorunlar karşısında (özel-
likle ABD, NATO, AB gibi ko-
nularda) suskunluklannı koru-
maları, onlann "dış ilişkileri"
konusunda kuşkulan arttırmı-
yor mu?
Bağdatlı çocuklann kitle ha-
linde ölümleri, bizim "insan
haklan örgütleri"n\r\ dikkatini
çekmemişti. Şimdi buna bir
de Kosova'daki NATO bom-
balan eklendi.
"İnsan ha/c/an"na duyarlı ke-
simlerin dikkatini çekmek için
illa Albright'ın ya da Alman
Dışişleri Bakanı Rscner'in bi-
rilerine ödül vermesi mi ge-
rekli?
Albright'ın ya da Fischer'in
suçlannı açıklamak kime dü-
şecek?
HAYVANLAR ÎSMAİL GÜLGEÇ igulgec@yahoo.com
KtM KİME DÜM DUMA BEHIÇAK •btttlctk@turk.nmt
BULUT BEBEK NVRAYçtFTçl bulutbebek@hotmaH.com
GAZİANTEP 5. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
ÖDEME EMRİNtN TEBLİĞt İLANI
Dosya No: 2000/426
Alacakh: T. Vakıflar Bankası TAO Vek. Av. E. Çiğ dem Yanıçog-
iu, Adana
Borçlu: Mehmet Yılmaz ELMA-Allaben Mah. Şaiıbaki Sokak. No:
5/9, Gaziantep
Borç Miktan: 5.642.000.000.- TL faiz ve masrafi hariç. Yukanda
dosya numarası ve taraflan yazüı dosyamızın borçlusuna gönderilen
ödeme emri bila tebliğ iade dönmüş olup yapılan emniyet araştınna-
sında da borçlunun adresi tespit edilemediğınden borçluya ödeme em-
rinin ılanen tebliğ edilmesine karar verilmiş olup işbu ödeme emrine
karşı bir itirazınız var ise işbu ilanın neşrinden ıtibaren 15 gûne 7 gûn
içinde itiraz etmeniz aksi takdirde hakkınızda yapılan takibin kesinle-
şeceği, yine bu süre içensinde ödemeniz, ödemediğiniz takdirde hak-
kınızda cebri icra yoluna başvurulacağı üanen tebliğ olunur.
11.01.2001 Basın:2035
TARİHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 19Ocak
İSTANBUL ASLtYE 5. TtCARET
MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI'NDAN
Dosya No: 20O0'545
Davacı Ekin-Istanbul Turizm AŞ tarafmdan davalılar Feridun Ebrem ve
Hüseyin Çalık aleyhıne 03.02.2000 gûnü meydana gelen trafık kazasında da-
vacıya ait 34 TF 2197 plaka sayüı aracın ağır hasar görmesi nedeniyle zarar
ve ziyanı olan 3.316.567.5OO.-TL'nin davalılardan tahsiline ihşkin dava ika-
me edilmış olmakla, Davalılar Feridun Ebrem ve Hüseyin Çalık'a Hacı Ka-
dın Cad. No:21 Özel Seda Kliniği Tıp Merkezi Kocamustafapaşa/tstanbul
adresine çıkarblan dava dilekçesi ve dunışma günü tebliği hususundakı dave-
tiyeler bila tebliğ iade edilmiş olup, yapnnlan zabıta tahkikatında da adresi
tespit edilemediğinden, dava dilekçesi ve dunışma gününün ılanen tebliğine
karar verilmiştir. Duruşmanın 27.02.2001 günü saat 11.00'de yapılmasına
(belli gün ve saatte duruşmaya gelmediğunz takdirde dunışmaya gıyabınız-
da devam edilecektir) tebliğ yerine kaim olmak üzere dava düekçesi ve duruş-
ma günü ilan olunur. 08.01.2001 Basın: 1838
LAMA Ç/FTl/GL.
1926'P* BU6ÜN /N6tLT£KE'P£ L4M4 SATtÇI-
NA BAÇLANOI! BEP^ORPSHIRE'M 8/* LA-
MA YBTİÇTİKME ÇİmJSi KURKVÇ CHAAJ
HAKOU> WIN6FieiX>, HAn*WOt» ÇD&H. ~
TARAK 7O-80 A&6TB UlAÇnKMlÇTT. BU
AKAOA BAZILARMI DA BİfJEK. UAYVANI
OLAKAK BĞİTMİÇri.L/HAA SA77ÇI 8ÖYLE-
C£ HAYVA/JAr BAHCSieei OlÇlNOA ÖZEU
AUCILAÜt O4 lC6tt£NCH£*4rÇTr.
CAMA, GÜNBY AA*C&KA'YA Oz6Ü gİK
UAYVAM OLüP'AtoBRİKAH DeVESi'tfİYG
AJ>LANt>tG/LA*AA7?VXG. AgTTK TAMAMI
EVCİL PUÜlMıtDA BULUUAN LAU4LAÜ, YÛK
YUANt OLMZAK KULlMWLMAH7*N BAÇ-
KA. ETİ Ug 7ÜYCEGİ IÇİN OC B£UEUkm*7B)İIL
lamoiar kızdırtUtlc-
lan zantali HHcür.
mmlarnjl*. ütUûdür.
KONYA EREĞLt 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1998/59
Karar No: 2000/375
Davacı Yeter Özkümüş vekili tarafından mahkememize açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, davalılar Murat Erdo-
ğan ve Salih Göçmen yönünden davanın reddine, Zafer Alpaslan ve Hakan Sürme yönünden kısmen kabulü ile 292.635.000.- TL tazmı-
natın kaza tarihinden ıtibaren yasal faizi ile büiikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazla talebin reddine,
harç, mahkeme masrafi ve vekâlet ücretinden bu davalılann sorumlu tutulmalanna karar verilmiş, karar davalı Zafer Alpaslan vekili ta-
rafından temyiz edilmiş olmakla, mahkeme karan ve temyiz dilekçesinin davalı Hakan Sünne'ye ilanen tebliğ edilmesine karar verilmek-
le işbu karar ve temyiz dilekçesi üanen tebliğ olunur. 20.12.2000 Basın: 1538
ANKARA...ANKA
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Kara Mizah Tiirü
Kaç haftadır evdeyim; sinema yok, tiyatro yok,
konser yok, sergi ya da başka etkinlikler yok,
ama kitaplar var. Telefonla seslenen dostlar, eve
gelenler var. Konuşurken çiçekler açıyor yüre-
ğimde. Belki de kuşağımın özelliği. Dostluk, önem-
li bir olay yaşamımda, kimi çok önceden atılan
bir tohum toprağa, eskimez yenilenir, güzel boy
verir, yeşerir, renklenir, güç verir, soluk verir. Ev-
de geçen uzun günlerde ben de güzel soluklan-
dım doğrusu. Güzel yaslandım kimi dostlanma,
yaslanmanın gücünü duydum tepeden tırnağa.
Yoksa yaşam kolay değil, her gün, her saat ye-
ni bir olay, yeni bir soygun, yeni bir yolsuzluk, ope-
rasyonlar, trilyonlar, katrilyonlar, büyük vurgunlar,
açlar, işsizlerle sergilenen tablolar karşısında ruh
sağlığını korumak giderek güçleşiyor. Önceki ak-
şam CNN'de Yavuz Baydar'ın programında stres
ile ilgili sorulan yanıtladı Dr. Tanju Sürmeli. Bel-
li öğütler de veriyor. Gerginliği aşmak için pozitif
enerji üreteceğiz, güzel şeylerdüşleyeceğiz, sev-
diğimiz bir yere hayal yolculuğu yaparak acı ger-
çekleri unutacağız.
llginç bir rastlantı, ben de bu yöntemi uygula-
nm uykum kaçtığı zaman. Körfez'e giderim, zey-
tin ağaçlannın gri yeşiline, Assos'a doğru yüze-
rim, Ida'yatırmanınm, bilge dostumla konuşurum
ya da Kozak Yaylası'nda çam kokusuyla oksijen
bayramını kutlayarak uykuya dalarım.
Ama havada siyanür kokusu var.
Mahkeme kararına karşın altın arayanları des-
tekliyor, yasağı kaldırıyor ülkeyi yönetenter. Hu-
kukun üstünlüğü havada kalıyor, yabancı şirket-
lere ödün veriliyor. Hayli acı faturalar bekliyor ül-
kemizi. Ege ve Edremit Körfezi turizme kapanı-
yor! Böylesine kapsamlı bir ödün nasıl verilebilir,
akıl almıyor. Bu da IMF dayatması bir olay mı
acaba diye kuşku da duyuyor insan.
Isveç'te yayımlanan Svenska Dagbladet gaze-
tesinde Birsel Lemke iie ilgili uzun bir yazı var.
Başlığı çok hoş; "Ben Dünyayı Değiştinnek İçin
Doğdum". Alternatif Nobel Ödülü'nü de bu ne-
denle kazanıyor bence. Siyanürie altına hayır di-
yenlerle verdiği, başardığı savaş nedeniyle.
Kara mizah türü bir olay değil mi?
Biryanda ödül törenleri, kürsülerde çarpıcı ko-
nuşmalar, yabancı basında övgü yazılan, öte yan-
da mahkeme kararına karşın siyanürle altın ara-
maya izin veren yöneticiler.
Bu öykü burada noktalanabilir mi? Bence ha-
yır!
Olumsuz koşullara karşın umudumu yitirmiyo-
rum. Altına saldıran güçler Bergamalıların solu-
ğunu kesemeyecek.
• • •
Mimar-ozan Cengiz Bektaş geldi önceki gün.
Başucumdaki kitaplarayenileri eklendi. Biri; Sel-
çuk Kervansaraytan, Koruma ve Kullanımlan Üze-
rine Bir öneri.
Yetkili çevrelerin duyarsızlığına karşın kitaplar
yayımlanıyor, öneriler oluşuyor ülkemizde. Umu-
du yitirmeden sorunlara çözüm üretenler de az
değil. Yozteşmaya karşın yeniden yapılanmayı
öngörüyor, var güçleriyle çalışıyor. Söyleşimiz gü-
zel boyutlandı, FikirTepesi'nden Gölbaşı'na, An-
talya'ya, Güre'ye de uzandık. Sankız'ın basketçi
kardeşlerini kutlayarak Kamil Saka'ya da bir se-
lam çaktık. Başkanlık görevini üçüncü kez üst-
lendi Sankız'ın ilçesinde. CHP yöneticilerine de
bir uyan bence.
• * •
Başucumda başka kitaplar da var. Onlar için ay-
n bir yazı gerekiyor. Büyük emekle, sevgiyle, bil-
giyle, birikimle oluşan çok değerli yapıtlar.
Bir de "Pako'ya Mektuplar".
Sevgili Bekir Coşkun'un seslenişi güzel tınılar
yapıyor yüreğimde.
Gördüğüm her kuş, tanıdığım her yaratık, pe-
şinden baktığım her tavşan, sırtüstü uzanıp sey-
rettiğim herşahin beni büyüledi, yüreğimde ina-
nılmaz fırtınalar koptu, artık âşıktım Pako.
Dağlara, ormanlara, ağaçlara, derelere, taşla-
ra, kayalara, dikenlere âşıktım.
Sevginin ölçüsünü anlatıyorum sana.
Pako'yla birlikte dinliyorum bu öyküyü. Işıktan
sıcak damlalar düşüyor kalbime. Güzel bir çar-
pıntıyla buzulluğu geride bırakıyor, ısınıyorum. O
sevinçle gülümsüyorum Pako'ya.
Yaşama sevincim yeniden yeşeriyor.
Pako'lara selam...
B U L M A C A SEDAT YAŞAYA1V
1 2SOLDANSAĞA:
1/ Pencerelerin
altında, yağ-
mur suyunun
sızmasını ön- 3
leyeneğikbö- A
lüm. 2/ Eski *
Mısır inanışın- 5
da ana tanrı- 6
ça... Maksat. 3/ 7
Argoda karnı
aç ya da para- 8
sızkimse...îş- 9
siz, aylak. 4/
Bir akademik unvanın
kısa yazılışı... Gele- 1
cek... Peygamberi 2
Hud'udinlemedikle- 3
ri için Tanrı tarafın- 4
dan yok edilen kavim. 5
5/Eski Yunan kentle- g
rindepazaryeri... Ba-
yağı, sıradan. 6/ Is-
kambillerle oynanan ğ
bir tür oyun... Yana-
ğın ait kısmı. 7/ Egzama da denilen deri hastalığı.
8/Maharet... Vilayet. 9/Ipliklerin boyanmak isten-
meyen bölümlerinin sanlarak boyaya batınlması
yoluyla uygulanan bir tür boyama tekniği.
lan salata gibi yenen kokulu bir bitki.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Osmanlı devletinde kale komutanına verilen ad...
Bizmut elementinin simgesi. II Korumak, himaye
etmek. 3/ Afrika'da bir ırmak... Iri kemik. 4/ Du-
man lekesi... Eğreti, ödünç. 5/ Soyundan gelinen kim-
se... Yüz metre kare tutannda yüzey ölçüsü birimi.
6/ Bir resmi sulandmlmış renklerle boyama ya da
gölgeleme biçimi... futsak. II Üstü kapalı olarak
anlatma... Yaşanmış olaylann anlatıldığı yazı türü.
8/ Çekim alanına giren hiçbir şeyi, hatta ışığı bile
bırakmayan varsayımsal gökcismi. 9/ Eskiden mest
üzerine giyilen san pabuç... Bir nota.