Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 OCAK 2001 CUMA
10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr
Kabilamn ölümü
resmileşti
• KtNŞASA (AA) -
Kong» Demokratik
Cumhuriyeti Devlet
Başkanı Laurent
Kabila'nın öldüğü
hükümet tarafından
resmen doğrulandı.
Kongo devlet
televizyonunun haberine
göre, hükümet sözcüsü
ve tletişim Bakanı
Dominique Sakombi,
Kabila'nın öldüğünü
resmi plarak açıkladı.
Kabila'nın öldürüldüğü
ya da yaralandığı
konusunda 2 gündür
çelişkıli haberler
geliyordu
YettstnHı müdürü
gozattına alındı
• MOSKOVA(AA)-
Rusya'nın eski Devlet
Başkanı Boris Yeltsin
döneminde Kremlin
Sarayı'nın
malvarlıklanndan
sorumlu müdürü olan ve
şu anda Rusya-Belarus
birliği sekreterliğini
yürüten Pavel Borodin,
ABD'de gözaltına alındı.
Itar-Tass'ın haberine
göre Borodin, önceki
gece New York'un
Kennedy Havaalanı'nda,
tsviçre başsavcılığının
hakkmda verdiği
tutuklama karan
doğrultusunda gözaltına
alındı. Borodin, dün New
York'un Manhattan
mahkemesine çıkanldı.
Isviçre savcılığı,
Borodin'in, kara para
aklama suçlamasıyla
ilgili olarak çıkanlan
tutuklama emri
çerçevesinde teslim
edilmesini isteyecek.
Borodin'in George
Bush'un yemin törenine
davetli olarak ABD'de
bulunduğu behrttilıyor.
Jackson skandah
ABD'yi sarstı
• NVASHLNGTON
(Cumhuriyet) - ABD'de
ünlü siyah haklan
savunucusu Demokrat
polıtıkacı ve rahip Jesse
Jackson'ın, gayri meşru
bir ilışkiden iki yaşmda
bır kız çocuğu olduğu
ortaya çıktı. Habenn
magazın basınınca
duyurulması üzerine
açiklama yapan Jackson,
çocuğunun olduğunu
doğrulayarak "Tann beni
affetsin" dedi ve bütün
görevlerine bir süre ara
vereceğini bildirdi.
Monica Lewinsky
skandah sırasında ve
sonrasında Başkan Bill
Clinton'ın danışmanı
olarak görev yapan
Jackson, son yıllarda
dünyanın çeşitli çatışma
bölgelerine banş elçisi
olarak gönderilmişti.
Parlamento oturumuna 577 parlamenterin 5O'si katıldı, tasarı oybirliğiyle kabul edildi
Fransa bMiğim okuduPARİS (Cumhuriyet) - Fransa Par-
lamentosu, Ermeni soykınmına iliş-
kin yasa tasansım kabul etti. Hemen
hemen tüm milletvekilleri, tasannın
kabul edilmesinden duyduklan mem-
nuniyeti ayağa kalkarak alkışlarla gös-
terdiler. Tasannın kabul edilmesi, din-
leyici localannda bulunan çok sayı-
daki Ermeni tarafindan da alkışlarla
karşılandı.
Tasanda, "Fransa, 1915te Erme-
nilerinmaruzkaldağısoykınmıtanır''
ifadesi yer alıyor.
Mecliste sabah saatlerinde başla-
yan, yaklaşık 3 saat süren ve 577 mil-
letvekilindenyahıızca50'sinin katıl-
dığı oturumdaki tartışmalarda söz
• Fransız parlamenterlerin ilgi göstermediği dünkü
oturumda oybirliğiyle kabul edilen tasanda, "Fransa,
1915'te Ermenilerin maruz kaldığı soykınmı tanır"
ifadesi yer alıyor.
alan parlamenterlerden hiçbirinin ta-
sarı aleyhinde konuşmaması dikkati
çekti. Söz alan milletvekillerinin ta-
mamı tasan lehinde konuştu. Ancak
oturuma, Fransız parlamenterlerin il-
gi göstermediği gözlendi. Fransa Ulu-
sal Meclisi Genel Kurulu'nda ad oku-
narak oylama talebi gelmedi. Bunun
üzerine, vekâlet usulüyle oy kullanıl-
ması mümkün olduğu için, tasan, otu-
rumda hazır bulunan yaklaşık 50 mil-
letvekilinin el kaldırmasıyla oybirli-
ğiyle kabul edildi. Tasannın yasalaş-
masından sonra, "24 Nisan Ermeni
Soykınmını Anma Konutesi" Başka-
nı Ara Krikorian, mecliste düzenle-
diği basın toplantısında, tasannın ka-
bul edilmesinden dolayı milletvekil-
lerine teşekkür etti.
Soykınm tasannın görüşüldüğü sı-
radabir grupErmeni'nintasanyades-
tek için mechs önünde toplandığı göz-
lemlendi.
Yasaya 15 gün içinde 60 milletve-
YAPTIRIM GUCU TARTIŞIUYOR
' Soykınm olmadı'
demek artık suç
ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu)-Fransa Parlamen-
tosu'nun sözde Ermeni
soykınmını tanıyan yasa-
yı kabul etmesi ile, 1915
yılında yaşananlann soy-
kınmı degil tehcir olayı ol-
duğunu savunanlann suç-
lu duruma düşüp düşjne-
yecekleri tartışma konusu
oldu.
Cumhuriyet'e bilgi ve-
ren Fransız diplomatlar,
Fransa Meclisi'nin "tavs-
yekaran" ahna gibi bır yet-
kisınin bulunmadığına, alı-
nan tüm kararlann "yasa*
hükmünde olduğuna işaret
ederken "Bu yasa ik 1915
yıhnda Ermenikre yönetik
yapüanlar resmen soykın-
mı olarak tanınmaktadır.
Dotayısryia bu olaym soyta-
ntnı nlmfldigını saviınanlar
yasaya karş» bir tavır için-
de oLacaklardır. Eğer bu Id-
şüerc karşı bir dava açıhr-
sa, ahnacak kararda mah-
kemenin yorumu beKrteyi-
d olacakür. Mahkeme ka-
bul edilen yasayı referans
alarak davahyı suçlu bula-
bfflar7
' değerlendirmesini
yaptılar.
Amerikah PTofesör Ber-
nard Levvfe'in yasa henüz
kabul edümeden, 1995 yı-
lında Le Monde gazete-
sinde yayımlanan bir rö-
portajında Ermeni soykı-
nmı iddialannı reddetme-
si nedeniyle dava edilmiş
ve 1 franklık manevi taz-
minata mahkûm ohnuştu.
Fransız kaynaklann ver-
diği bilgiye göre, yasanın
iptal istemiyle Anayasa
Mahkemesi'ne gönderile-
bümesi için üç yol bulunu-
yor. Cumhurbaşkanı, Baş-
bakan ya da 60 parlamen-
ter bu istemle Anayasa
Mahkemesi'ne başvurabi-
liyor. Fransa'daki Ermenüer meciis öaünde "zaferierini" kutladılar. (AP)
kilinin karşı çıkması halinde Anaya-
sa Mahkemesi'ne gidilebilecek. An-
cak Fransa'daki siyasi gözlemciler,
mart ayındaki yerel seçunlerden ön-
ce Ermeni oylannı kaybetmekten kork-
tuklan için yasa tasansı aleyhinde 60
milletveküi bulunmasının imkânsız ol-
duğuna dikkat çekiyor.
Cumhurbaşkanı JacquesChirac'ın,
yasayı Anayasa Mahkemesi'ne gö-
türme hakkına sahip olmasına rağ-
men, böyle bir yola başvurma ihtima-
linin bulunmadığı belirtiliyor.
Ermenice konuştu
Ermeni tasansının tartışılması sıra-
sında söz alan Fransız raportör, Tür-
kiye'nin, tasannın yasalaşması halin-
de Fransa'ya ekonomık
yaptınm uygulama uyan-
larını üstü kapalı bir bi-
çimde eleştirdi. Fransız
raportör, konuşmasını,
"Evet, şimdi Ermeni soy-
kuTmmaadalet" şeklinde
Ermenice konuşarak ta-
mamladı. Meclisteki tar-
tışmada, hükümet adına
söz alan meclis ve senatoy-
la ilişkilerden sorumlu ba-
kan Jean Jacques Quey-
ranne. daha zıyade taraf-
sız bir rutum izledi.
Tasan 1998 yılında
mecliste kabul edilmiş,
yasalaşması için senato-
ya gönderilmişti. Senato-
da hükümetin ve başkan-
lık divanının gündeme al-
mayı reddetmesi üzerine,
tasan iki yıl bekletilmiş-
ti. Ermeni yanhsı senatör-
lerin bireysel girişimler
mekanizmasını çalıştıra-
rak yeniden gündeme ge-
tirdüderi tasan, aynı ifa-
delerle kasım ayuıda sena-
toda kabul edihnişti.
Fransız Anayasası'na
göre, tasan senatoda hü-
kümet ve başkanlık diva-
nının girişimiyle günde-
me alınmadığı için mec-
liste yeniden görüşülmek
zorunda kaldı.
Türklye, 1923 Devrlml'yle asıl "sorumluların" niyetlerlne engel olmu$tur
Emperyalizmin oyununu 'cumhuriyet' bozdu
OKTAYEKÎNCİ
Bundan "86 yü" önce Doğu Anado-
lu'nun Kaflcasya ile buluştuğu coğraf-
yada çok sayıda Ermeni'nin ve Tûrk'ün
'^irbirktiniâktürmekrine'' yol açan ta-
rihsel gerçek" neydi?.. Şimdi bu drama-
tik olayı "'Ermeni soykjnmT şeklinde
uluslararası gündeme getirmek ve
ABD'den sonra Fransa parlamentosu
eliyle de dünya siyasetinin başlıklan
arasına sokmaya çahşmak "neye hiz-
met ecfiyor*?Bu sorulannyanıtını "doğ-
ru" verebilmek ve soykınm spekülas-
yonuna karşı da "Tûrldye'nin duruşu-
nu" yine doğru ve "kişüüdi'' kılabil-
mek için 86 yıl öncesinin "siyasalntte-
Bkkrine" bakmak gerekiyor... 1915 'te
bugünkü Rusya da, SovyetleT Birliği
de yoktu, "Çarhk rejimi" vardı.
Türkiye Cumhunyetı de yoktu, "Os-
manhDevkti" vardı... Osmanlı Devle-
ti topraklannın Batılı emperyalistlerce
"paylaşıbnası" ya da onlara bağımlı
"yeni devktier* kurularak uluslararası
"sömürü haritasuım" güvenceye bağ-
lanması, I. Dünya Savaşı'nı da başla-
tan "niyeOer" arasındaydı... Bu niyet-
lere kavuşabilmek için Çarlık Rusyası,
îngiltere ve Fransa arasındaki ilk "stra-
tepk" anlaşmalardan biri, Karadeniz'de
Batum-Artvin (hatta Rize) bölgesini,
Akdeniz'de de Hatay' ı kontrol edebile-
cek, böylece emperyalist ağın "Kara-
deniz-Akdeniz bağlanüsına" hızmet
edecekbir "Ermoıistandevlea'" kurmak
şeklinde geliştirildi. Bunun için de Çar-
hk adeta "görevti* kılınarak Ermenis-
tan'daki "böylesibirdavaya" (!) hizmet
edebilecek"şo-
venist siyasal
güçkrin" sılah-
landınlması
(Ermeni "Taş-
nak" güçleri-
nin) ve aynı
coğrafyadaki Türkler (ve hatta Kürt-
ler) üzenne saldırmalannın sağlanarak
Karadeniz-Akdeniz vizyonlu Ermenis-
tan devletine toprak kazanılması, "1915
boğaztaşmasmm" da temel nedenini
oluşturdu... Tarihe ırkçı ya da milliyet-
çi siyasetlere "referans" bubnak için de-
ğil, "toptamsaltarihingerçeklerini'' ya-
kalamak için bakıldığında açıkça görü-
lebilen bu sürecin, "günûmûzdeki ulu-
/Lurtııluş Savaşımız zaferle
sonuçlanmasaydı, ilci halkı birbirine
kırdıranlann yarattığı kan kimbilir
kaç yıl daha sürecekti.
sal poiitikalanı
n
yön vermesı gereken
temel özellıği şudur: 1915'lerde, iki
halkın birbirlerine girmelerine "dur" di-
yen ne ABD, ne Fransa, ne de AB'de
soykınm spekülasyonu için "sıralannı
beklej'en" diğer ülkelerdir. Bu ülkeler,
1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı devleti-
ni parçalamak ve Anadolu'yu paylaş-
mak aduıa Doğu Anadolu'daki insan-
lan "birbirlerine kırdırmak" için tüm
olanaklannı seferberederlerken, "oyu-
_ — — — • ^ — — ~ i nun bozulma-
sındaki
n
ilk
önemli geliş-
me "Sovyet
Devrimi"oldu.
1917 Ekim
Devrimi'yle
Çarlık rejimi tarihe gömülürken, Çar-
lığın emperyalistler adına kurmaya ça-
lıştığı Ermenistan Devleti projesi de
suya düştü. Çünkü Sovyet iktidan, Taş-
naîdara yardımı kesti ve Anadolu hal-
kının Mustafa Kemal önderliğindeki
bağımsızhk mücadelesine verdiği des-
teğin bir parçası olarak, emperyalistle-
rin Ermenistan hedeflerine engel ol-
du...2. ve daha önemli gelişme Türki-
ye'deki 1919-1923 UIusalKurtuluşSa-
vaşı ve emperyalizme karşı kazanılan
bu zaferin "Cumhuriyetdevrimi'' ile so-
nuçlanmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti,
bir bakıma "kendinden önceki dönem-
lerde" gerçekleşen ve "kendisorumlu-
luğunda olmayan" insanlık dışı olayla-
n da tarihe gömerek emperyalistlerin bu
olaylan yaratan politıkalanna son ver-
miştir... 1915'lerden Türkiye sorumlu
değildir. Türkiye, 1915 'lere "engeloJa-
mayan" Osmanlı siyasetıne de son ver-
diği 1923 Devrimi'yle, asıl "sorumhı-
larm" niyetlerine engel olmuştur.
Soykuim spekülasyonlanna karşı hü-
kümetlerden beklediğimiz de 1915'in
"savunmasma" geçmek yerine, bu ta-
rihsel gerçeğe sahip çıkmaktır. Yani,
Kurtuluş Savaşı'na, Cumhuriyet devri-
mine ve 1923'le birlikte artık iki hal-
kın tarihsel dostluklannın da "yurtta ba-
nş, dünyada banş" ilkesinin güvence-
sine bağlanmış olduğu gerçeğine...
Işte o zaman, 86 yılı öncesinin siya-
sal gerçeğini unutmuş görünen batılı
parlamentolar ne karar ahrlarsa alsın-
lar, "kişilikli duruşun" örneğını de
sergilemiş olmaz mıyız?
BIÇAK SIRTI
EROL MANİSALI
Ulusal Olmayan Ulusal
Program Hazırlanırken
Kısar
Kısa...
• Sorun, Türktye'nin AB'ye katılıp katılmaması de-
ğildir.
• Sonjn, Türkiye'nin, "AB'ye katılıyoruz kandır-
macası" ile AB'ye tek yanlı bağlanmasıdır.
• Bugün kamuoyunda "AB'ye katılmak isteyen-
ler, istemeyenler" diye yanlış bir "sınıflama" yapı-
lıyor.
• Gerçek ise şudur: "Sınıflamayı, AB'ye tek fa-
naflı bağlanmakisteyenlerveistemeyenler' diye yap-
mak gerekir.
• AB Türkiye'yi yann da içine almayacaktır. AB
açısından, Türkiye'nin AB'ye alınması demek,
"AB'nin ekonomik, sosya/, politik ve kültürel ola-
rak kaybetmesi" demektir. AB, kendi kaybedece-
ği bir işi neden yapsın?
• AB'nin amacı, Türkiye'yi içine almadan, kendi
denetimı ve güdümü altına sokmaktır. 1995'te baş-
latılan tek yanlı süreç, 1999 ve 2000'de yeni tek yan-
lı belgelerie sürdürülmüştür.
• AB bu arada, Türkiye'den çok önemli ödünler
koparmak istemektedir. AB'nin Türkiye üzerinde
"hesaplan vardır."
• AB'nin Türkiye'yi, "içine almadan, sadece gü-
dümüne almak istemesi", Türkiye içinde bazı çev-
relerce destek görmektedir.
•Türkiye'de AB'nin bu amacını destekleyen çev-
relerin kendilerine göre "çok farklı gerekçeleri bu-
lunmaktadır."
- Büyük sermaye çevrelerinin bir bölümü, "Tür-
kiye'nin siyasi ve ekonomik yönetimini AB ile pay-
laşarak" yürütmek istemektedirler. Bu konuda ilk
önemli adımı, 6 Mart 1995'te atmışlardır.
- Etnik aynlıkçılar, "AB güdümü altına girmiş Tür-
kiye'de, amaçlanna, AB 'nin de yardımı ile daha ra-
hat ulaşabileceklehni" düşünmektedirier.
- Aşırı dinci çevreler, AB güdümündeki Türki-
ye'de, hareketlerinin "daha serbest" olacağını gör-
mekte, nihai amaçlan bakımından, onlar da "AB'yi
atiama tahtası olarak kullanmak" istemektedirler.
- Aşın liberai ve sol düşünceye sahip bazı aydın-
lar "böyle bir oluşumda görüşlennın daha lyı geli-
şeceğine" inanmaktadıriar. Bunlar içinde küresel-
ciler ve numaralı cumhuriyetçiler de bulunuyor.
- Demokrasinin gelişmesine "içtenlikle inanan"
bazı çevreler ve s'rvil toplum örgütleri, "AB bastası
ile", bu alanda gelişme olabileceği görüşündedir-
len
Çelişkiler... Çelişkiler...
• Türkiye'nin AB'ye tek yanlı bağlanması, "eko-
nomik olarak Türkiye 'nin aleyhinedir..." 1995-2000
dönemindeki sonuçlarbile bu durumu açık olarak
ortaya koydu.
• Siyasi açıdan bakıldığında ise "AB güdümüne
girmiş bir Türkiye 'de ulusal çıkahara göre bir siya-
set, fop/umsa/ demokras/ye göre bir siyaset değil;
a) bireysel, b) etnik, c) dinsel alanlarda demok-
rasi, ancak biçimsel olarak gelişebılir. Kesınlikle
toplumsal bir demokrasiye dönüşemez.
• Güvenlik (askeri) bakımından da Türkiye yavaş
yavaş AB güdümü altına girer.
• Kültürel olarak ise AB'nin egemen olduğu bir
yapı oluşur. Bütün bunlann sonucu ise "silahsız is-
tiladan başka bir şey olmaz."
Soğuk savaş - soğuk savaş sonrası
• Türkiye soğuk savaş döneminde, Sovyetler
tehdidi ile Batı'nın güdümü altında tutuldu; gerçek
anlamda, "Batı'nın içinde" yeralmadı. Hem alama-
dı, hem de izin verilmedi.
• Soğuk savaş sonrasında ise;
- Bır taraftan, yine Batı'nın (AB'nin) içine alınmaz-
ken,
- AB'ye tek yanlı bağımlı hale getirilmeye çalışı-
lıyor.
Türkiye soğuk savaş sonrası dönemde bu çeliş-
kiler içinde bulunuyor. Tek kutupluluktan çok ku-
tupluluğa geçme savaşı içindeki dünyada Türkiye'nin
önünde ıkı seçenek bulunmaktadır:
- Ya AB'ye tek yanlı bağlanarak AB'nin güdümü-
ne girecektir.
- Ya da çok kutuplu dengeler içinde, ulusal po-
litikalar geliştirerek yerini alacaktır.
Birinci seçenek, Türkiye'nin yeniden cumhuriyet
öncesi yıllara dönmesine yol açacak kapılan ara-
layacaktr. Bu kapılar halen zortanmaktadır. Ikinci
seçenek ise cumhuriyetin kuruluş amaçlan doğrul-
tusunda mücadeleyi gerektirecektir.
Bugün aynen, Sıvas Kongresi'nde, "mandacı
görüş ile ulusalcı görüş arasındaki mücadeleye
benzer" bir gelişme yaşanmaktadır.
Insanımızın bu gerçeğ iyı görerek mücadelede-
ki yerini alması gerekmektedir. Işçi sendikalann-
dan işverenlere, çiftçilerden memurlara, sryasiler-
den bürokratlara kadar her kesimin yerini belirte-
mesi gerekir.
Kafalan biraz kanşık bile olsa...
Çarşı'da tüm reyonlarda %50'ye varan indirimler devam ediyor. Ayrıca Çarşı, bu fırsatı değerlendirenlere DigiTurk'le tanışma olanagı sunuyor.
Giysiden ayakkabıya, kozmetikten ev eşyasına çeşit çeşit ürün indirimli fiyatlarıyla Çarşı'da sizleri bekliyoT.
İndirimli alışverişlerinizi anahtarla* yapın, DigiTurk'le tanışma fırsatını yakalayın. Anahtarınız yoksa hemen Çarşı'ya gelin, anında bir anahtar
sahibi olun, kampanyaya katılın.
*Anahtar, Çarşı Mağazatarı'nda kullanılan, ücretsiz olarak anında temin edebileceğinız ve yıl boyunca yararlanabileceginiz bir promosyon aracıdır.
ÇARŞI MAĞAZALARI / İSTANBUL: Çarşı Capitoi, Çarşı Maslak, Çarşı Carrefour, Çarşı Şaşkınbakkal, Çarşı Beylikdüzü, Çarşı Bakırköy ANKARA: Çarşı Ankara Migros, Çarşı Çankaya, Çarşı Kızılay
İZMİR: Çarşı izmir Kipa Alışveriş Merkezi BURSA: Çarşı Bursa ADANA: Çarşı Adana