15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 OCAK 2001 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI 19 TURKİYE Istanbul 8 Sinop Edime PB Kocaelı 8 Çanakkale PB 6 Izmir PB 13 Manisa PB 10 Aydın PB 14 Denizli PB 10 Zonguldak Y 7 Antatya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Y Y Y K K PB K 8 9 9 4 5 4 5 7 Adana B 17 8 Mersin B 17 Diyarbakır B 10 Şanlıurfa B 11 Mardin B 9 Siirt B 10 Hakkâri K Van B 15 Kars K -3 Marmara'nın doğusu, Karadenız, Iç Anado- lu'non kuzeyı, Doğu Anadolu'nun kuzey ve doğusuileAfyofi.Kûtalv yaçevreten yağışlı, dığer yener parçaJı buiutiu ge- çecek. Ya^şlar Marnıa- ra'mn doğusu He Kara- denız kıyıtennda yağmur, dığer yerlerde karia kan- şık yağmur ve kar şek- lınde olacak. Hava sı- caklûındaönemtıbırde- ğışıkflk olmayacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB PB PB PB PB K B -7 -2 0 5 2 3 5 4 Beriin B Budapeste B 3 Madrid Y 10 Viyana B Belgrad Sofya Roma Y 13 Atina Y 13 Münih 2 Zürih Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Sam B B B K K K K Y Y -5 7 -10 4 4 1 4 18 16 S)Sİı h Çok bulutlu • • G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada tu demeyelim- "ikna eden" Başbakan; başka bir olguya başrol verdi. Tam bu sırada Başbakan'daki rejimsel gerekçe- ler uçtu gltti. Yerini 69. madde üzerinde Fazilet Par- tisi ile pazariık aldı. Bugün sıntan gerçek nedir? TBMM'de son hafta gözlenenler 69. maddenin rejimsel açıdan ele alınmadığını kanrtJıyor. Demokratik rejimi geliştirme türküleri baştan so- na paiavra! Başbakan, emrinde olan komisyon üyeleri ara- cıfığıyla Fazilet'le bal gibi "pazariığa girişti". Haa, iktidar sözlüğünde bunun adı "demokrasi- yi geliştirmeye yönelmek'se, Başbakan'a maşal- lah, soaın yok! Ama görunen köy kılavuz istemiyor. Başbakan ve ortaklan rejimsel tutkulann tutsağı olmadıkJannı, 69. maddeye FP'nin dayarbğı btçimselliği ve içeri- ği vererek betgelediler. Adatet Bakanlığı'na hazıriatılan değişiklik met- ninde yer alan kimi önemsenecek öğeleri bir süre savunan iktidar kanadı, birden rota değıştirdi. FP'nin direndiği öğeleri 69. maddeye alarak ya da kimilerini çıkararak bu parti ile pazariığı nokta- ladı. Başbakan'la ortaklannın FP isteklerine boyun eğdiğini kanrtlayan somut örnekler ortada: Hükümetin getirdiği 69. madde metninde, Ana- yasa Mahkemesi'nin "parti kapatma karariannı salt çoğunlukla alan kuralda" bir değişiklik yoktu. Ama günlerce süren pazarlıklardan sonra iktidar, Meclis'te tam işler sarpa sardı denildiği sırada -ta- bii Başbakan'dan akJığı hızla- 69. maddeye "parti kapatırken Anayasa Mahkemesi'nin üçte iki ço- ğunlukla kararalma kuralını" getirdi. FP'nin pazarlıkta öne sürdüğü dayatmaya uy- mak için değil elbette. Kuşkusuz, -yersen rafta dolma var- demokrasi- yi geliştirmek için! Sonra, sonra... İktidar, "Anayasa Mahkemesi'nin, sorumlu bul- duğu bir partinin yerel ve genel seçimlere bir kez- liğine katılmasını engelleyerek" cezalandırmasın- dan yanaydı. Ama Başbakan'la ortaklan FP'yi kıracaklanna 69. maddedeki öngörülerin belini kırmayı yeğlediler. Bu ceza kuralını da 69. maddeden çıkardılar! Neden böyle davrandılar? Başbakan'la ortakla- n, o denli rejimin giderek gelişmesine yanlılar ki; kuşku yok, demokrasiye yeni bir ivme kazandırmak için bu yolu seçtiler (mi) diyeceğiz! Haytr, hayır! Böyle davranmalan FP kapatılırsa yüreklerine korku salan seçim olasılığından ötürü. Halktan aldıklan güçle icraat yaptıklannı söyle- yegelenler, bir kez olsun halkın görüşünü aJmaktan kaçtılar, kaçıyorlar. Sadece bu konuda değil. ömeğin; "Ulusal" di- yoruz, ama Türkiye'yi ve Türk halkını yıllarca bağ- layacak içerikteki bir programı halkın onayından geçirmeyi düşünmüyorlar bile. Bu, çooook demokrat, halk deyince mangalda kül bırakmayan iktidar, -tam zamanıdır diyerek- anayasaya "ulusal bûyûksorunlarda halka başvur- ma" kuralı koymayı, anayasa değişikliğine gidildi- ği şu sırada aklının ucundan geçiımiyor. Ne yapacaklar? Üç lider bir araya gelecek; Ulusal Program'ı gc- rüşecek. Sonra Bakanlar Kurulu'ndan geçecek. Üç lider 65 milyon demekse ya da 65 milyon adı- na daha düzgün düşündüklerine inanıyoriarsa.. Avrupa ile müthiş bir sözteşme: Oldu da bitti maşallah! Yağmurtu Emlakbank'ı 4 deniz tuttu'BÜLENTSARIOĞLU ANKARA-Emiakbank'ın de- nizcilik sektörünü desteklemek gerekçesiyle 1998-2000 yıllan arasında uyguladığı karann fa- turası ağır oldu. Yurtdışmdan kullandınlan krediler karşılığın- da 117 trilyon lirası batık olmak üzere 217 trilyon liralık riske gi- ren banka, fırmalann yurtdışın- daki bankaya gösterdikleri ipo- tekieri de "hukuki dayanağı oi- madığr gerekçesiyle devrala- madı. Genel müdürlüğü döneminde denizcilik firmalanna yüksek krediler kullandıran Erdin An'nuı, kurumdan aynldıktan sonra Deniz Ticaret Ödası'nda başkanlık danışmanlığına geti- nlmesini Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu incelemeye aldı. Hesaplan aklanmayan Emlak- bank'taki yeni yönetimin, YDK raporlanndaki saptamalar için TBMM KlT Komisyonu'na ver- diği yanıtlar kuşkulu kredi ilişki- lerinin 2000 yılına sarkan fatura- lannı ortaya koydu. 1998 yılın- dan itibaren konut sektörûnde hiçbir ihale yapmayan ve banka- cılık çalışmalannı da durdurma- yı değerlendiren Emlakbank'ın denizcilik sektörüne kullandır- dığı krediler ve AtakÖy sahil ar- salanyla ilgili gelişmeler YDK raporu ve bankanın yanıtlanna göre şöyle: LANDESBANK: Yüksek Planlama Kurulu'nun 3 Nisan 1998 tarihinde aldığı karar uya- nnca Hamburgisch Landes- barik'a 200 milyon dolarlık gü- vence verildi. Kullandınlan kre- dinin teminatı olarak firmalara ait gemiler üzerine Landesbank lehine ipotek konuldu. Ipotekle- rin, kredinin Emlakbank tarafin- dan geri ödenmesi halinde ban- kaya devri ve temlikine yönelik çahşmalar "hukuki dayanağın nhnamag" nedeniyle sonuçsuz kaldı. Kredi taksitlerinin bankaya ödenmesinde aksamalar oldu. 31 Aralık 2000 tarihi itibanyla va- desi gelen 72 milyon dolardan 40 milyon dolan (yaklaşık 26 trilyon lira) Emlakbank'tan ödendi. Yükümlülüklerini yeri- ne getiremeyen 97 firmanın borçlan ödeme planına bağlan- dı. YPK'nin karan 3 Mart 2000 tarihinde iptal edilene dek uygu- larna sürdü. "Tasfiye olunacak alacaklar" hesabında ızlenen 166 milyon dolar (117 trilyon li- ra) ile birlikte bankanın denizci- lik sektöründeki toplam riski 323 milyon dolara (217 trilyon lira) ulaşrı. Bu kredi ilişkilerinin ardından Erdin An'nın Deniz Ticaret Odası'nageçişi TBMM KlT Ko- misyonu'nca izlemeye alındı. Yasa uyannca kamudan ayrılan bürokratın 2 yıl boyunca özel sektörde görev almaması gere- kiyor. Komisyon, An'-nın 2 yıl- lık koşula uyup uymadığının araştınlmasını kararlaştırdı. ATAKÖY ARSALARI: Ban- kanın en önemli taşınmazlan arasında yer alan 82 bin 351 metrekarelik Ataköy sahil arsa- lannın 2 yıl önce 40 milyon do- lara Deniz Turizm ve Otelcilik Limited Şirketi'ne satışı, yargı- daki dosyalar nedeniyle yılan hi- kâyesine döndü. 2 yıl ödemesiz 3 yıl vadeli olarak 40 milyon do- lara (26 trilyon lira) satılan arsa- mn 61 bin metrekaresi için bile ekspertizler 165 milyon dolar (111 trilyon lira) değer biçti. Bankanın ekspertiz raporlannda ise çeşitli dönemlerde 14 milyon dolardan 176.5 milyon dolara kadar farklı değer tespitleri ya- pıldı. Yönetim değişiklikleri nede- niyle 2 yıl boyunca dosyalar yar- gıda gidip geldi. Bankanın fir- ma aleyhine açrığı "akde aykın- hk" nedeniyle tahliye davası ve kira alacağımn belirlenmesine ilişkin davalar devam ediyor. Emlakbank'ın 1997 yılı hesapla- nnı aklamayan Meclis, Yahya Murat Demirel'in şirketleri ile diğer batık bankalara kullandın- lan kredileri de kapsayan 16 yol- suzluk dosyasının banka teftiş kurulu. Başbakanlık Teftiş Kuru- lu, Bankalar Yeminlı Murakıp- lar Kurulu, savcılık ve mahke- melerdeki sonuçlannı bek- leyecek. Eşber Yağmurdereli tahliye karannı 'sürpriz' bulmadı 'Dışarıda yapacak çok şey var' SAMSUN / AN- KARA (Cumhuri- yet) - Şartla Salıver- me ve Cezalann Er- telenmesine ilişkin Yasa'dan yararlan- mak istemiyle Sam- sun 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne baş- vuran avukat Eşber Yağmurdereli, dün Çankın Ceza- evi'nden tahliye edildi. Tahliyesinin ardından Ankara'ya gelen Yağmurdereli, "Içeride ölümkr sü- rüyorsa dışanda da yapacak şeyter var- <far"dedi. Avukat Eşber Yağmurde- reli'nin tahliye karannın ar- dından sevenleri ve dostlan Çağdaş Gazeteciler Derneği Lokali'nde Yağmurdere- li'nin özgürlüğünü kutlamak için bir yemek düzenlediler. Yağmurdereli, burada Cum- huriyet'in sorulannı yanıt- Yağmarderdi, cezaevi olayian nedeniyte özgürtûğûne sevinemedi koşuDarda oMu. Bunun etki- smiyaşrvorum" dedi. lçeride ölüm orucu eylemi yapan tu- tuklulara ilişkin düşüncele- rini de aktaran Eşber Yağ- murdereli, mücadele etmek- larken tahliye karannın ken- disi için sürpriz olmadığım anlatarak "TahBye karannı bektiyordıun" dedi. Karara ilişkin düşüncelenni de açık- layan Yağmurdereli, 17 yıl- dan bu yana cezaevlerinde ölduğunu söyleyerek "Bu tahliye, benim için ilk değB. Ancâk bu tahüyenı çok özel ten vazgeçmeyeceğıni vur- gulayarak "tçeride ölürrder varsa dışanda da yapacak bir şeyier vannr" dedi. Spordon sorumlu DevletBakmı Ünlü, şartnomenin eksik ölduğunu söyledi 'Yaym ilıalesi kamunun zararma 9 • Devlet Bakanı Ünlü, 4 madde halinde belirlediği sakıncalan Futbol Federasyonu'na bfldirdi. Spor Servisi - Devlet Bakanı Fıkret Ünlü, Futbol Federasyonu'nun hazırla- dığı, Türkiye 1. Profesyo- nel Futbol Ligi maçlannın yayın haklannm devrine ilişkin ihaleye ait şartna- meyi, uygulamada hukuki ihtilaflara ve kamu zaran- na neden olabilecek du- rumda buldu. Fikret Ünlü, bunu 4 madde halinde be- lirleyerek, Futbol Federas- yonu'na dün bir yazıyla bildirdi. llan edilen şartname ve taslak sözleşmesinin dün bakanhğa ulaştığını hatır- latan Unlü, yazısmda, özetle şu görüşlere yer ver- di: "Görüntüsaöşılçüvgö- rfintü saûşı ve tesfim koşul- Unaçıkşekikktesbrtedil- memiştir. En önenüisi de uygulanabilir müeyyidesi oian kurallar şekunde dü- zenknmenuştir. Görûntû- lerin kullannmyla Ugüi kı- snnda, taslak hükümler, beürsiztikierin ortadan kal- 3.5 yıllık naklen yayın ihalesi bugün thaledeya düğiin, ya düğüm DENİZ DERİNSU Futbolun hangi ekranlardayer alaca- ğı bugün yapılacak ihale ile belli olu- yor. Futbol Federasyonu'nun yayıncı kuruluş Teleon'la olan sözleşmesini feshinden sonra Türkiye 1. Futbol Li- gi maçlannm 3.5 yüiık naklen yayın ihalesi federasyonun Levent'teki bina- sında gerçekleşecek. Çok sayıda TV kanalı tarafindan naklen yayınlanacak ihalenin başlama saati 15.15. Açtlış fıyatı 465 milyon dolar olan ihale önce kapalı zarf usülü başlayacak. Eğer katılan yaymcı kuruluş sayısı 3 'den fazla olursa, en az rakamı öneren ihale dışına çıkanlacak ve açık ihaleye geçilecek. îhaleye girmek isteyenler ihalenin başlama saatınden 20 dakika önce başvurabilecekler. îşte ihaleye girmesi bekJenen bazı kuruluşlann son durumlan: Star: Star Digital olarak girmesi bekleniyor. Teleon'la son yayın hakkı- nı elinde bulunduran bu grubun, bir de Idari Mahkeme'den alacağı yürütmeyi durdurma karan ile ihale durdurma ih- timali söyleniyor. Dlgittirk: Bu kuruluş da ihalenin en güçlü adaylanndan. Kuruluş aşama- sından bu yana futbol maçlannın nak- len yayrarnı hedefleyen Digitürk, fesih olan sözleşmeden sonra biraz zaman- sız da yakalansa ihalenin güçlü aday- lanndan. Digitürk' ün dün gece geç sa- atlere kadar Star grubuyla görüştüğü öğrenildi. GİIW 5: Ekonomik kriz içerisinde olduğu ifade edilen Cine 5 uzun süre- dir kendine ortak anyor. Cine 5'in NTV'yi de içeren Doğuş grubuyla te- ması var. DOğan CrubU: Bugrubu ihalede ekonomik güç olarak yanına almak için çok sayıda kuruluş çaba sarfetti. Gru- bun tavn ise bir türlü açıklık kazanma- dı. Son günlerde ise Sabah grubuyla görüşürek eski adı Bimaş olan birleşi- mi yeniden canJandırma çabalan var- dmhnasnıdan ziyade befir- sizülderi artina ve yayıncı- lar arasında izieyicilcrin mağdur otmasına yol aça- cak şeküde uyuşnûzulda- nn ortaya çıkmasını kolay- laşüncı bir nitelik taşımak- tadır. Bununla birlikte, söz- leşmenin ödeme başhkta maddesinde, yüzde 5'ini sözkşmenin imza anmda, geri kalan ktsmın 33 yılhk bölümeyayüarak, vaynna- nm para kazanıp bilahare ödeme yapmasuıa imkan sağlamakta. Mevcut şart- name ve taslak sözteşme De ihaleyapdması hafinde, ka- mu yarannm gerçekleşme- yeceği ve kamu vicdanmm rahatsız olacağı kanaat ve sonucuna ulaşıldığı husu- sunu bilgi ve gereği için önemle rica ederim." Sendikalar baraj tehdidiistemiyor ANKARA / tSTANBUL (Cumhu- riyet) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın istatistiklerine göre toplam 51 sendika, işkollannda ara- nan yüzde 10 barajını aşarak toplu- sözleşme yapma hakkını elde etti. Bakanhk tarafindan 17 Temmuz 2000 tarihinde işkolu istatistikleri- nin açıklanması ile Türk-lş ile DlSK arasında yaşanan baraj tartışması yeniden gündeme geliyor. DlSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, sendikal hareketin önündeki en önemli engelin sendikal baraj ve no- ter şartı ölduğunu anlatarak Türk- lş 'in turumu nedeni ile bu sorunla- nn aşılamadığını söyledi. Çelebi, Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan'uı işkolu baraj lanmn kaldınlması için çalışma başlatmak istediğini, ancak Türk-lş'in itirazı nedeni ile bu çalış- malann rafa kaldınldığını söyledi. Açıklamasında, sendikal baraj la- nn gerçek anlamda uygulanması durumunda hiçbir sendikanın yüz- de 10 baraj ını geçemeyeceğine dik- kat çeken Çelebi, "DlSK, 12 Eylül dönemindediğer sendikalar gibi no- ter şarü aranmadan çu\ allar dolu- su belgevi bakanhga götürmemiştir'' dedi. -•* • Telekom'un satışının iptalini önleme çabası ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Devlet Bakanı Yüksel Yakrva, yetkisiz ohnasuıa karşm özelleş- tirme Yüksek Kurulu (ÖYK) ka- ranyla yabancı ağrrlıklı stratejik ortağa yönetim hakkının devredil- mesi nedeniyle olası iptali önle- mek üzere harekete geçti. Yalo- va'nm hazırladığı tek maddelik yasa taslağında, "Gerçek veyatû- zelkişilere devredilecek hisselerie birlikte tanmacak haklann kapsa- mnu, usul ve esaslaruu, ihale ko- misyonunun teküfi üzerine ÖYK beKırler'' denildi. EMO ve KİGEM, Telekom'un özelleştirilmesi karannın iptah için dava açmıştı. Dava dilekçelerinde, stratejik ortağa yönetim hakkının devredilmesinin ÖYK'nin yetki- sinde olmadığına işaret ediliyor. Alınan bilgıye göre Bakanlar Ku- rulu'nda Devlet Bakanı Yalova, bu davalann ıptalle sonuçlanabilece- ği kaygısını dile getirdi. Yalova, Türk Telekom'un özelleştirilmesi- ne ilişkin ÖYK karannın dava ko- nusu yapıldığma dikkati çekti. Böyle bir durumun ulusal ve ulus- lararası yannmcılann Türkiye'ye duyduğu güveni sarsacağmı ifade eden Yalova, konuya ilişkin 406 sayılı Telgraf ve Telefon Yasası'na bir madde eklenmesine ilişkin ha- zırladığı taslağı Bakanlar Kuru- lu'na sundu. Hükümette IMF telaşı ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Hükümet, IMF'ye 2001 yılı- nın ilk aylannda çıkarma sözü ver- digi tasanlan yetiştirmekte zorla- nıyor. Elektrik piyasası yasa tasa- nsı dün iki komisyonda birden gö- rüşülürken KlT'lerin bölünmesini kolaylaştıracak yasa tasansı da ge- lecek hafta gündeme getirilecek. Elektrik sektörünü, üretim, ile- tim, dağıtım, perakende satış, top- tan satış ve otoprodüktör lisansla- nyla özel sektöre devreden elekt- rik piyasası yasa tasansı, TB- MM'de tartışmalı görüşmelerle ilerliyor. Tasan dün Sanayi, Ticaret, Ener- ji ve Tabii Kaynaklar Komisyo- nu'nda görüşülürken Plan-Bütçe Komisyonu'nda da ait komisyon oluşturuldu. Görüşmelerde, mes- lek kuruluşlannın temsil edihnesi konusunda tartışma yaşandı. FP milletvekili AKCoşkun, komisyon toplantılannda özel sektör temsil- cileri dinlenirken Elektrik Mühen- disleri Odası'nın yer almamasını eleştirerek "IMFye söz verildi di- ye böyle çarpık bir yasa çıkanla- maz" dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Baka- nı CumhurErsümer, TEAŞ Genel Müdürlüğü için tasan yasalaşıp kurum üçe bölündükten sonra ata- ma yapacağını bildirirken KlT Ya- sası'nda da değişiklik yapılınca birbirine koşut iki durumun ger- çekleşeceğini söyledi. OSulukar , Gok gürûltütt G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada içinde yasanın anayasaya aykınlığını gerekçe gös- tererek yüksek mahkemeye gitmemesi halinde Fransa, Ermeni iddialannı "karar"dan öte "yasa" düzeyinde kabul etmiş olacak. Konunun güncel yanına girmeden önce Ermeni- lerin üç aşamalı hedeflerini bir kez daha anımsata- lım: 1 - Başta söz sahibi ülkeler olmak üzere her coğ- rafyada, 1915'te Ermenilere soykınm uygulandığı- nın kabul ettirilmesi. 2- Uluslararası siyasi baskılann ardından soykın- mı Türkiye'nin de kabul etmesinin sağlanması. Bu- nun hemen beraberinde Türkiye'den tazminat is- tenmesi. 3- Tazminatın ardından Türkiye'den toprak iste- minde bulunulması. Bugüne dek sadece Ermenistan dışındaki, yani diasporadaki Ermeniler bu iddialann sahibiydi. Son iki yıldır, bir başka deyimle diasporadan Ermenis- tan'a gelen Koçaryan'ın devlet başkanlığına seçil- mesiyle birlikte, Ermenistan da devlet olarak iddi- alann peşinde... Bu durum, Türkiye'nin etrafındaki her değişimle çok yakından ilgilenmesinin zorunluluğunu bir kez daha gösterdi! Fransa'ya gelelim... Yasanın kabul edileceği baş- tan belliydi. Âncak ciddi bir tartışma vardı. Yasanın, bir yaptınm içeımemesi nedeniyle anayasaya aykı- n olduğu görüşü hâkimdi. Konunun bu bölümü şim- dilik ciddi görünse de büyük bir önem taşımıyor. Hatta Fransa yönetirTii bu durumu öne çıkararak Türkiye'ye seslenebilir "Yasa çıktı, ama bunun bir yaptınmı yok. Yani, soykınm yoktvr demek suç olmayacak. Neden so- nın ediyorsunuz ki?" Bu değerlendinme gerçekçi değil. Yasa bugün böyle çıkar, ama yann başvuru üzerine bir mahke- me "Ne demek" der, "bizimyasayla kabul ettiğimiz bir soykınm tartışılamaz. Demal gereği yapıla..." Avrupa'da bir ülke, hemangi bir ulus için soykın- mı yasa düzeyinde kabul etmişse, bu aşamadan sonra "soykınm yoktur" demek, suç oluyor! Tarihte olup bitenler konusunda kendisine yöne- lik suçlamalan "bu işi tarihçilere bırakalım" deyip işin içinden çıkan Fransa, Ermenilerin iddialannı oy- biriiğiyle yasalaştınyor. Izleyici değil yönlendirici olmak Ikinci bölümü Türkiye cephesine ayıralım. Böylesi durumlarda genellikle "tepki politikası" uyguluyoruz. Fransız mallanna ambargo uygulan- masından Paris gezilerinin iptaline, büyük ihaleler- de Fransız şirketlerinin dikkate alınmamasından bu ülke temsilciliklerine siyah çelenk konmasına kadar bir dizi tepki gündeme gelecek... Çıkmış yasanın davası olmaz, deyip susmak el- bette kabul edilemez. Ne var ki, adım adım geliyc- rum diyen bu yasaya karşı çıkışın çok daha önce başlamış olması gerekiyordu. Fransa Parlamentosu'nun karannın nasıl bir dö- neme rastladığını da anımsatmakta yarar var - Türkiye, AB'ye tam üyelik yolunda Ulusal Plan'ını hazırlamakta. - AB, başını Fransa'nın çektiği birgirişimle NATO dışında, Türkiye'nin içinde otmadığı 60 bin kişilik Av- rupa Ordusu kurmanın hazırlıklannı tamamlamak- ta. - Ermenistan'ın MATO üyeliği için adımlar atıl- makta. Bu aşamadan sonra "tarihte olanlan tarihçilere bırakalım" yaklaşımının da ciddi biryarannın olma- yacağı görülüyor. Türkiye'nin, "izleyici" olmaktan çı- kıp yönlendirici" olması gerekiyor. Çevremiz başta olmak üzere uluslararası alanda gelişmeler olduğunda şu noktanın altını çiziyoruz: 20. yüzyılın son 10 yıllık diliminden itibaren dün- ya yeniden kurulmaya başlandı. Bu kuruluşta kul- lanılacak silahlan, ele geçen fırsatlan, elden gide- cekleri önceden görmek, ona göre önlem almak gerekiyor. Dün öğleden sonra Bakanlar Kurulu'nda Paris Büyükelçimiz Sönmez Köksal'ın Ankara'ya çağ- nlması kararlaştınldı. Ancak pek çoğunda olduğu gi- bi bu toplantıda da Dışişleri Bakanı Ismail Cem yoktu. Belki de işe Bakanlar Kurulu ile Cem'i buluştur- makla başlamak gerekiyor! ankcumöttrtetnettr Yazanmız UğurMumcu etkinliklerieandocak ANKARA (Cumho- riyet Bûrosu) - Gazete- miz yazan Uğur M um- cu, bombalı saldın so- nucu yaşamım yitirişi- nin 8. yıldönümünde düzenlenecek etkinlik- lerie anılacak. Uğur Mumcu Araş- trrmacı Gazetecilik Vakfi 'nın öncülüğünde 8 yıldır geleneksel ola- rak düzenlenen 'Adalet ve Demokrasi Haftası', bu yıl da Mumcu'nun öldürüldüğü tarih olan 24 Ocak'ta başlayacak. Prof. Dr. Muammer Aksoy'un yaşarrunı yi- tirdiği 31 Ocak'ta da sona erecek olan etkin- liğe bu yıl Ankara'da 50'ye yalon kitle örgü- tü ve yerel yönetim des- tek veriyor. Mumcu, 24 Ocak çarşamba günü ilk olarak evinin bulun- duğu Mumcu'nun So- kağı'nda saat 13.00'te düzenlenecek törenle anılacak. Mumcu'nun gömütü başındaki tören saat 15.30'da başlaya- cak. AP'den Türkiye y yeçağn STRASBOURG (AA) - Avrupa Parlamentosu (AP), Türkiye'deki F tipi cezaevlerinin AP'den bir heyet tarafindan ziyaret edilmesi istemini içeren tavsiye niteliğindeki karan kabul etti. Kararda, ölüm oruçlannın sona erdirilmesine yönelik o- larak düzenlenen 'Hayata Dönüş Operasyonu'na atıfta bulunuldu. Türk yetkihlerin 'trajik olaylan önlemekiçin şiddet içermeyen önlemler alması' is- tenilen kararda, cezaevleriyle ilgili reformlann in- san haklanna saygı, sosyal ve siyasi uzlaşı içinde yapılması çağnsına yer verildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle