17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 OCAK 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bor madenlerinin özelleştirilmesine karşı miting • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Petrol-Iş Sendikası'nın öncülügünde bor madenlerinin özelleştirilmesine karşı bugün saat 13.30'da Bandırma Cumhuriyet Meydanı'nda miting düzenleniyor. 'Türkiye'nin petrolü bor madenlerimize sahip çıkalım' sloganıyla bir araya gelen demokratik kitle örgütleri ve sendikalar yılda 300 tnilyon dolar gelir getiren bor madenlerinin özelleştirümesini önlemek amacıyla kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışacak. 'Çalışma Hayatını Dıizenjeyen Yasa Değişiklikleri' • IZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -Iş Güvencesi Yasa Tasansı, Türk-lş'e bağh Tek Gıda-Iş Sendikası tarafmdan Izmir'de dün düzenlenen, 'Çahşma Hayatını Düzenleyen Yasa Değişiklikleri' konulu panelde ele alındı. Panelde, Prof. Dr. Savaş Taşkent, Prof. Dr. Devrim Ulucan ve Prof. Dr. Öner Eyrenci uluslararası sözleşmelere dayanarak konu hakkındaki görüşlerini belirttiler. Panelin ilk bölümüne Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral, Tek Gıda-lş Genel Başkanı ve Türk-lş Genel Sekreteri Hüseyin Karakoç ve çok sayıda sendika üvesi katıldı. yeniden mversiyon • YATAĞAN ' (Cumhuriyet) -Yalagan'da dün yeniden ınversiyon yaşandı. Havadaki kükürtdioksit oranı saat 11.45 itibanyla 1300 migrograma ulaşınca santral tamamen devre dışı bırakıldı. Köylerde havadaki kükürtdioksit oramnın 3 binlere ulaştığı belirtihrken Yatağan Kaymakamı Mehmet Okur, "Havadaki kükürt oranı düşünceye kadar santrah çahştırmayacağız" dedi. TÜBA'dan genç bilimcilere ödül • tstanbul Haber Servisi - Türkiye Bılimler Akademisi (TÜBA), 2001 Şubatayından hibaren, çalışma yaptıklan bilim dallannda üstün başan gösteren genç bilim insanlannı ödüllendireceğini bildirdi. Doktora ve sağlık bilimlerinde uzmanlık derecesine sahip, Türkiye'de çalışan ya da Türkiye'de çalışma karan vermiş, 37 yaşını geçmemiş genç bilim insanlanru kapsayan programa başvurularl-28 Şubat tarihleri arasında kabul edilecek. Konuyla ilgili aynntılı bilgi TUBA Başkanlığı ve www.tuba.gov.tr adresinden elde edilebilecek. Eroin operasyonu • DOGUBEY\ZIT (AA) - Ağn'nın Doğubeyazıt ilçesinde 3 kilogram saf eroin ele geçirildi, olayla ilgili olarak 3 kişi yakalandı. Ağn Emniyet Müdürlüğü Kaçakçüık Şubesi ekipleri, Iran uyruklu bir kişinin piyasaya saf eroin sürmek istediği haberini aldı. Operasyon başlatan polis, alıcı gibi davranarak tran uyruklu Ali Behoftadeh Makuli ile bağlantı kurdu ve 3 kilogram eroin almak için anlaştı. Makuli, polise eroini teslim ederken suçüstü yakalandı. Olayla ilgili olarak tran uyruklu Ali Behoftadeh Makuli, Saleh Sakanıvddasstgı ile Türk Hasan Angi gözaltına alındı. Diyarbakır'da ailelerden vekâletname alan avukatlar 28 tutukluyla görüşecek Çoeııklara dayak iddiası• 28 çocuğun,'PKK lehine slogan attıklan' gerekçesiyle tutuklanmasına tepkiler sürüyor. İHD, çocuklara 'dayak ve gayri insani rmıamele' yapıldığı gerekçesiyle girişim başlatırken avukatlar tutuklamaya itiraz etmeye hazırlanryor. DIYARBAKIR(Cumhuriyet N.V. (17). S.V. (16), S.B., LE, Bürosu) - Şanlıurfa'nın Viran- şehir ilçesinde 28 çocuğun, "P- KK lehine slogan araklan" ge- rekçesiyle tutuklanması tepki- lere yol açtı. Çocukların avu- katlan tutuklamaya itiraz için hazırhk yaparken tHD ise ''da- yak ve gayri insani muamele'' ile ilgili olarak girişim başlattı. 9 yaşındakı YJC ile M.Y (16), ED.(14), OJ).(15),T.G.(13), SJL (14), ŞJC (12), AJ). (13). BJ).(15). HJt(13), ŞJC(16), BX(16), H.Y.(11), HJ)(16), LS.(15), H.V. (17), N.V. (16), MJLT., MJ). ve F.V.'nin de ara- lannda bulunduğu 28 çocuk Vi- ranşehir Cezaevi'ne konuldu. İHD Diyarbakır Şubesi'ne başvuran ailelerden vekâletna- me alan avukatlar Reyhan Yal- çmdağ ve Selahattin Demirtaş Viranşehir'e giderek yetkililer ve tutuklu çocuklarla görüşe- cekler. Avukatlar aynca dosya- nın Diyarbakır DGM'ye ulaş- masının ardından tutuklamaya itiraz edecekler. İHD Hukuk Komisyonu'nun hazırlayacağı raporun ardından bu kez işkence ve dayak iddi- alannı araştırmak üzere İşkence Izleme Komisyonu harekete ge- çecek. Komisyon, hazırlayacağı ikinci bir raporun ardından ço- cuklara işkence yaptıklan iddia edilen görevliler hakkında suç duyurusunda bulunacak. 6 yaşında gözalü Viranşehir Cezaevi'ne gide- rek çocuklarla görüşen ailele- rin avukatlanndan Mahmut Vefa ise yalnızca biri 18 yaşın- dan büyük olan çocukların gö- zaltında korkutulduğunu, sin- dirildiğini, kaba dayaktan geçi- rildiğini, aynca küfiir ve haka- rete maruz bırakıldıklannı söy- ledi. Vefa, çocuklardan beşinin 10 yaşında olduğunu, birçoğu- nun ilkokul öğrencisi olduğu- nu anlattı. Çocukların "örgût üyeüği'' suçlamasıyla tutuklan- dığını anlatan Mahmut Vefa, şunlan söyledi: "Çocuklann slogan atüğı id- dia ediliyor. Ancak çocukların birçoğu evlerinden pijama ve terlikleriyle ahnnuşlar. Burada yaptığunıztemaslarda 6yaşında birkaç çocuğun bile gözaltına alınıpbıraküdığuıı öğrendik. Bu rutuklamalann ve gözaltüann hiçbir hukuksal dayanağı yok. Biz baro olarak gerek hukuksal gerekse ulusal ve uluslararası platformlarda bu çocuklar için enmizden geleni yapacağız." Yazılı bir açıklanıa yapan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Avukat Osman Baydemir ise çocuklann tutuklanmalannı protesto ettiklerini bildirdi. Uluslararası Insan Haklan Bil- dirgesi, Cenevre Çocuk Hak- lan Bildirgesi, Birleşmiş Mil- letler Anlaşması, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklan Söz- leşmesi, Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasal Haklar Söz- leşmesi gibi sözleşmelere aykı- n olan bu durumun kabul edi- lemeyeceğini belirten Bayde- mir, şöyle konuştu: "Çocuklanngeceyansı sflah- lı koUuk güçleri taranndan gö- /^Itıng alınmag, sorgulanmas^ kolluk birimlerinde tutulması, ellerinin kelepçelenmesi başü başına gayri insani muameleve işkencedir. Bir an önce işkence ve gayri insani muamele iddi- alaruun soruşturuhnasını ve çocuklann derhal sahverilmesj- ni istiyoruz." İHD Genel Başkanı Öndül 'IHD, büyük baskı altında' İstanbul Haber Servi- si -tnsan Haklan Derne- ği(lHD) Genel Başkanı Hüsnü Öndül, ÎHD'ye yönelik baskılarm son zamanlarda arttığını be- lirterek "İHD, 15 yühk yaşanundakendisineyö- neliken ağırbasküan ya- şıyor" dedi. İHD İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Kiraz Biciçi ile birlikte gazetemizi ziyaret ede- rek yönetici ve yazarla- nmızla görüşen Öndül, son 1 ay içinde derne- ğin Van, Malatya, Gazi- antep, Konya, Izmir ve Bursa şubelerinin kapa- tıldığını söyledi. Daha önce İHD'ye yönelik baskılann, teh- ditlerin medya aracılı- ğıyla yapıldığını, yoğun tehditlerin ardından es- ki Genel Başkan Akın Birdal'm silahlı saldın- ya uğradığını anımsatan Öndül şöyle konuştu: "Şimdi doğrudan şu- belerimizi kapatarak, basın açıklaması yap- mamıza izin vermeye- rek bizi susrurmaya ça- hşıyorlar. Ankara'daki tnsan Haklan Anıtı önünde zaman zaman basın açıklaması yapı- yorduk. Şimdi o yol da kapandı, biz dahil hiç kimseye açıklama izni vermiyorlar. İstanbul ve Ankara'daki merkezle- rimiz basıkh, bilgisayar kayıtiarma ve evraklara el konuldu. Bugüne dek basın açüdamasmda ön- Diyarbakır ce poüsler geh'p açıkla- ma metnini isterlerdi, şimdi toplannlara kan- up izlemek istryorlar." Olûm orucu uyansı Kendi saptamalanna göre 35 tutuklu ve hü- kümlünün ölüm oru- cunda 83. günü doldur- duğunu anlatan Öndül, serumla zorla beslenen eylemcilerde kaçınıl- maz olarak kalıcı sakat- lıklar gelişeceğine dik- kat çekti. Öndül, tutuklu ve hü- kümlülerin, eylemi so- na erdirmelerini isteyen yakınlanna, arkadaşla- nyla görüşmeden bu- nun mümkün olmadığı- nı söylediklerini belir- terek "Tutukhı ve hü- kûnüüler eyleme ortak iradeteriyle karar verdi- ler, eylemi de ancak or- tak bir iradeyle sona er- direbilirier. Adalet Ba- kanhğı bu olanağı sağ- lamalıdır" dedi. F tipi cezaevlerinin bu şekliy- le 'tecrit' olduğunun Adalet BakanlığYnca da kabul edildiğini ifa- de eden Öndül, bakanlı- ğın hemen tecrite son verrnesini istedi. Öndül, bu cezaevle- rinde sadece 3 gün ka- lan bir tutukluda, anla- tımlanndan yola çıka- rak sürekli tecritte kalan kişilerle ilgili Ameri- ka'da yapılan araşnrma- da elde edilen bulgulan taşıdığını belirledikleri- ni kaydetti. tnsan haklannda düzelmeyok DtYARBAKIR(Cum- huriyet Bürosu) - Olağa- nüstü Hal (OHAL) Böl- gesi'nde 2000 yıluıda te- rör olaylannda yaşamını yitirenlerin sayısında ge- çen yıllara oranla azalma olmasına karşın, insan haklan ihlallerinin gide- rilmesi konusunda geliş- me yaşanmadığı belirtil- di. Bölgede çatışmalarda 97, faili meçhul ve yargı- sız infazlarda 55 kişinin yaşamını yitirdiği, 7 kişi- nin de gözaltında kaybol- duğu açıklandı. tHD Diyarbakır Şube Başkanı Avukat Osman Baydemir, yaptığı basın toplantısıyla Diyarba- hr'da ve OHAL Bölge- si'nde 2000 yılı içinde insan haklan alanında yaşanan gelişmeleri de- ğerlendirdi. Türkiye'de 2000 yılı içinde Avrupa Birliği'ne üyelik yolun- da insan haklanmn iyi- leştirilmesi için oluştunı- lan kurumlann sorunla- nn çözümünde etkisiz kaldığmı savunan Bay- demir, "olgunlaşan tüm olanaklara karşın şidde- tin ortadan kalkmadığt- nı" belirtti. Bayâemir, 2000 yılı içinde bölgede yaşanan insan haklan ihlalleriyle ilgili şu bilgileri verdi: "Çaaşmalarda 97, faiB meçhul ve yargısız infaz- larda 55 kişi yaşamını \> tirdi, 12 kişide yaralandL 1 köyyakıldı. 2 bin 909 ld- şi gözaltına alındı, 611 ki- şjtutuklandı, llOklşiyeiş- kence ve kötü muamele yapüdı. Shillere yönelik sakhrdarda 12kişiökiüw 81 kişi yaralandL Çatiş- malarda 1 sKil yaşamını yitirdL El bombası, uçak- savar mermisL havan to- pu,havanmermisive ma- ym patiamalannda 20 ki- şi öldü, 37 kişi yaralandL 20 kişinin ölümle tehdh edildiği geçen yü içinde 7 kişinin gözaltında kayıp olduğu iddia edildi Çalış- ma yaşammda 78 kişisür- gün edüirken 21 kişi gö- revden ahndL 7 radyo ka- paokü, 14 sKil toplum ör- gütünün faanyetieri dur- duruldu, 15gazeteveder- gmin OHAL Bölgesi'ne girişi yasaklandı.*' ırmakta olumleyolculuk Samsun'un Ayvacık ilçesinde, Yesflırmak k ^ ^ S_ Golu nun karşı yakasmda bulunan veyakuı- şık 10 bin kişinin yaşadığı EğneL, Sahil Koçyurdu, Ortaköy ve Örencikköylerinden ilçeye ulaşabihnek için, teh- likeye rağmen sal üzerinde yolculuk yapan yöre halkı kimi zaman ölümle burun buruna geüyor. Dün de Uçe merkezine salla gelen vatandaşlardan bir bölümü, Mustafa Sanoğlu'na ait 55 RC 048 plakah traktörün rö- morkunda yolculuk yaparken kryıdan 150 metre uzakhkta römorkla birtikte suya düştü. Suya düşen 18 kişi, saldaki yuıitaşlar ve bahkçüar taranndan golden çıkanku. Belediye yetküileri 1993 yıhnda baraj gölü üzerine köprü yapdması için çahşmalar başlaüldığmL ancak bunun gerçekleşmediğini kaydederek u Baraj gölüne 320 metre uzunluğunda köprü yapdması için proje hazıriandı. Parası dahi aktanlmışö. Çocuklanmızı okullanna salla göndermek zorunda kabyoruz. Bir an önce köprümüzün yapdmasını istiyoruz"" dediler. (Fotograf:AA) CEM VAKFI BAŞKANI PROF. DR. İZZETTÎN DOĞAN^DAN AÇIKLAMA 4 Alevflere terörist iıııajı yakıştırıhyor 9 tstanbul Haber Servisi - Cem Vakfi Başkanı Prof. Dr. tzzettin Doğan, son günlerde Alevilerin birta- krm oyunlarla töhmet al- tında bırakılmak istendiği- ni belirterek "Cezaevi olaylansırasında, 'bu terö- ristler Alevidir' imajı ve- rilmeye çabşıhyor. Alevile- rin \e Akvi gençlerin terö- rist olduklan yaklaşunıy- la, devletin Atevflerie olan scak ihşkflerine gölge dü- şürülmek isteniyor" dedi. Vakfın Genel Merke- zi'nde bazı Alevi deroek ve vakıf temsilcileriyle birlikte birtoplantı düzen- leyen Prof. Doğan, "Ha- yata Dönüş" operasyonu sonucu cezaevlerinde ya- şamını yitiren 8 kişinin ce- nazesinin Gazi Mahallesi Cemevi'ne götürüldüğü- nü, bunlardan sadece biri- nin sahibinin olduğunu belirterek "Cemevleri, anarşi ve terörün yuvası imajı verilmek için sahip- sizcenazeterburayagetiri- Kyor" diye konuştu. Cemevlerinde, "Sünni, Musevi, Huistiyan" her- kese cenaze hizmeti vere- bileceklerini, bundan onur duyacaklannı ifade eden Doğan, "Sorun, sahipsiz cenazeler büe Gazi Ceme- vi'ne getiriliyor, özellikle burası seçüiyor. Gazi Ma- hallesi, terorizmin odak noktası olarak gösterU- mek isteniyor'' dedi. Ale- vilenn üzerine kimlerin oyun oynadığını bileme- diğini savunan Doğan, bu sorunun yanıtını ülkeyi yönetenlerin verebileceği- ni ileri sürdü. Son günlerdeki olaylara sadece Türkiye'den değil Avrupa 'nın her yanından tepkı geldiğini öne süren Doğan, birkaç kişinin yanlışının 25 milyon kişi- ye mal edilmemesi gerek- tiğini, suç işleyenin "Ale- visinin-Sünnisinin'" olma- yacağını \oirguladi. Bazı insanlann başlanna "kır- mızı bant" takarak Alevi olduklan izlenimi vermek istediklerini ifade eden Doğan, Aleviliğin bir bantla özdeşleştirilmesi- nin bir anlamı olamayaca- ğmı belirtti. Türkiye dev- letinin laik değil, Sünni ol- duğunu öne süren Doğan, "Atatürk'ün Cumhuriye- ti arük yoktur" dedi. Ale- vilerin devletin bürokrat kadrolannda, "vali, emni- yetmüdürü,müsteşar" gi- bi kadrolara gelemedikle- rini öne süren Doğan, "Oysa hepimiz biliyoruz kiAleviyıırttaşlar laikeği- tüni seçenlerdir. Diyanet tşleri Başkanhğı'nın son 40 yılda kadrolaruun abartdarak, devlet içinde devlet haline geündiğinin görülmesi gerekir'* dedi, Doğan, demokratik bir cumhuriyette hiçbir idari kurumun "fetva vereme- j'eceğmi'' ancak Diyanet İşleri Başkanlığı'nuı fetva verdiğini belirtti ve hiçbir siyasal partinin Diyanet tşleri Başkamığı'mn ak- sine bir çıkış yapamadığı- nı vurguladı. Doğan, Di- yanet'in bütçesinin 400 trilyon, kadrosunun da 100 binkişiolduğuna dik- kat çekti. Bursa Devlet Tiyatrosu'nda yolsuzluk soruşturması '1. Perde'de 12 gözaltı BURSA (Cumhuriyet) - Bursa Dev- let Tiyatrosu'nun onanm işinde yol- suzluk yapıldığı, naylon faruralarla haksız kazanç elde edildiğine ilişkin Bursa Cumhuriyet Başsavcıhğı'na ya- pılan başvuru sonrasmda başlayan "1. Perde" operasyonunda aralannda Mü- dür Emin Gümüşkaya'nın da bulundu- ğu 12 kişi bilgilerine başvuruhnak üze- re gözaltına alındı. Bursa Ahmet Vefıkpaşa Devlet Ti- yatrosu'nun onanm işinin bir bölü- münü yapan Hasan ülu, kendi firması- nın adını kullanarak kesmediğı fatura- lann yerine sahte fatura kullandığını öne sürerek Bursa EmniyetMüdürlügü, Defterdarlık ve Bursa Cumhuriyet Sav- cılığı'nabaşvurdu. Başvurular üzerine harekete geçen Mali Şube Müdürlügü ekipleri önceki gece BDT tdare Mü- dürvekıli Hasan Uçar'ı gözaltına aldı- lar. Ük sorgulamanın ardından Devlet Tiyatrosu Genel Müdür Yardımcısı Sabri Ozmerer inceleme yapmak üze- re Bursa'ya gönderildi. Mali polis çok sayıda kışiyı gözaltına aldı. Bursa Em- niyet Müdürü Ayduı Genç, operasyonu doğruladı ve konunun kendilerine yeni iletildiğini hemen gereğini yaptıklannı ve araştırmayı sürdürdüklerini bildirdi. Bursa Devlet Tiyatrosu'ndan gözal- tılann başlamasına kadar uzanan iddi- alann bir başka ayagı da Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu, Sayıştay, Kültür Bakanlığı Teftiş Kurulu'na ça- lışanlar adına gönderiîen ihbar mek- tuplan oluşturuyor. Bu mektuplarda, Bursa Milli Eğitim Müdürlüğu'nün kendi binasına taşınmasıyla boşalan bi- nanuı, BDT'ye tahsis edilen katındaki 16 odanın bakım ve onannu sırasında yolsuzluk yapıldığı öne sürülüyor. Kül- tür Bakanlığı, olayı soruşturmak için i- ki müfettişi Bursa'ya göndeTdi. Savcı- lıktan 12 kişinin sorgusu için 4 günlük ek süre alındı. GÖRÜŞ Prof. Dr. NECLA ARAT Türk Medeni Kanunu Değişiklik Tasansı TBMM Adalet Komisyonu, 6.4.2000 tarihindeki 29. birleşiminde Türk Medeni Kanunu fTürkYurttaş- lar Yasası) tasansının geneli üzerindeki görüşmele- rini tamamlamıştı. Tasan maddelerinin aynntılı bir bi- çimde incelenip değeriendirilmesi işi ise her siyasi parti grubundan bir üyenin katılımı ile oluşan 5 kişi- lik bir alt komisyona verilmişti.Öğrendiğimize göre, alt komisyon, art arda yaptığı on bir toplantıda de- ğişikliğe uğrattığı ve yeniden yazdığı maddeleri sap- tamış; DSP Bursa Milletvekili Ali Arabacı'nın baş- kanlığında MHP Kahramanmaraş Milletvekili Edip Özbaş, ANAP Kırklareli Milletvekili Cemal Özbilen, FP Adıyaman Milletvekili Dengir Fırat ve DYP Kay- seri Milletvekili Sevgi Esen'in imzalan ile Adalet Ko- misyonu Başkanlığı'nasunmuştur. Alt komisyon, ta- sannın yaklaşık yüz maddesinde dile ya da içeriğe ilişkin değişiklik yapmış, öteki maddeleri ise Bakan- lar Kurulu'ndan geldikleri gibi aynen kabul etmiştir. Kadın kuruluşlannın ve kadın kamuoyumuzjn son onyıldır değişen bütün iktidariar ile değiştirilmesi için ilişki kurup yoğun çabagösterdiği, aynca sayın Baş- bakan'ın da son konuşmalarında TBMM'de kısa sü- rede ele alınacak tasarılar arasında saydığı, Türk Medeni Kanunu degişikliği, kuşkusuz kabul yıldönü- mü olan bu 17 Şubat'ta da gerçekleştırilemeyecek. Ama, imzalamış bulunduğumuz uluslararası sözleş- meler uyannca eninde sonunda bu degişikliği yapa- cağımıza göre, 2001 yılının artık bu işi sonuçlandır- mayılı olmasını içtenlikle diliyoruz. Yasa tasansının Türkiye'de kadınlan öncelikle ve özellikle ilgilendiren ikinci kitabı, yani Aile Hukuku, Evlenme Yaşı (124. madde); Boşanan Kadının Kişi- sel Durumu (173. madde); Haklar ve Yükümlülükler (185. madde); Konutun Seçimi, Birliğin Yönetimi ve Gideriere Katılma (186. madde); Kadının Soyadı (187. madde); Birliğin Temsili (188. madde); Sorum- luluk (189. madde); Eşlerin Hukuki Işlemleri (193. madde); Aile Konutu (194. madde); Yasal Mal Reji- mi (202. madde); Sözleşmenin Şekli (205. madde) başlıklan altında kadın-erkek eşitliğine yer veren olumlu yönden ele alınabilecek maddeleri içermek- tedir. Ancak alt komisyon yürürlükteki yasanın Ana- yasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 159. mad- desini (yeni tasanda 192. madde) Bakanlar Kuru- lu'ndan gelen şekli ile (Eşlerden her biri, meslek ve- ya iş seçiminde diğerinin iznini almak zorunda de- ğildir) kabul etmemiş; maddeye "Eşlerden her biri, meslek veya iş seçiminde ve bunlann yürütülmesin- de diğer eşin ve ailenin onumnu göz önünde tutar" paragrafını eklemiştir. Bu ekin zaman zaman çalışan kadınlan engellemek için kullanılabileceği kaygısını taşryoruz. öte yandan Mal Rejimi Sözleşmesi'nin "Noterde düzenleme ve onaylama" şeklinde yapılmasını ört- gören 205. maddeye alt komisyonun "ya da evlen- dirme memuriuğuna eşlerin biriikte yazılı beyanı şek- linde yapılır" ifadesini eklemesi, işlemi kolaylaştıncı seçenek sunması bakımından olumludur. Meclis Adalet Komisyonu'na sunulan alt komis- yon rşporunu MHP Kahramanmaraş Milletvekili Edip Özbaş, kendi deyimi ile "kısmi muhalefet şer- hi koyarak" çekinceli kabul etmiştir. Sayın Özbaş, Türk Medeni Kanunu tasansına karşı oluş nedenle- rini üç ana başlıkta toplamıştır: 1) Dil sorunu: özbaş'a göre "Tasan metninde ne- siller arasında en güzel köprü olarak kabul ettiğimiz dil ile anlamsız bir biçimde oynanmıştır. Yaşa- yan Tûrkçede yer almayan türedi (yapay) bazı keli- melere ısraria yer verilmiştir." Sayın Özbaş, tasan- nın "bizden sonraki nesillerin de zorianmadan oku- yup anlayıp tatbik edebileceği bir dil ile yazılması" gerektiğini, oysa tasan metnine "manayı tam olarak ifade etmeyen cılız, türedi kelimeler konduğunu" savunuyor. Aynca, "Misal, tahsis, aciz vb." pek çok sözcüğü, "herkesin kolayca anlayabileceği" türden sözcüklere örnek olarak veriyor. Ne var ki, kaleme almış otduğu metni dikkatle okuduğumuzda kendi- sinin de "tûredi" diye nitelediği sözcükleri (ömeğin: amaç, yasa, tür, an, gerekçe, terim, anlam, uzman, toplum, sorumluluk, aynm, yapı, güven, korumak, uygulamak, sunmak vb.) bilerek ya da bilmeyerek kullandığını görüyoruz. Daha da önemlisi, "bizden sonraki nesillerin de okuyup anlayabileceği" bir dil- den yana olan Sayın özbaş, kendi metninde "tat- bik, abide, irtibat, unsur, intikal, muhteviyat, zaruri, tekabül, vukuu melhuz, müessif, teşkilat, menfaat, tasfıye, tasarruf, tevessül, mehaz, elzem, husus, ha- dise vb." bırakınız bizden sonraki kuşaklan, şimdiki kuşağın bile kullanmadığı ve çok zor anlayacağı söz- cüklere yer veriyor. 2) Sayın Özbaş, yürürlükteki yasanın 152. mad- desine karşılık olan tasandaki 186. maddeye (Eşler oturacaklan konutu birlikte seçerler. Birliği, eşler be- raberce yönetirler. Eşler, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıklan ile katılırlar.) "Türk ai- le yapısının temelinden sarsılacağı, çatırdayacağı, ailenin bir kaosa sürükleneceği" gerekçesi ile karşı çıkıyor. 3) Edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanma- sının asıl olarak kabul edilmesini de (Madde 202) ka- bul etmeyen Sayın Özbaş, bu maddenin "Kutsal ai- le yapımızı adeta bir ticaret şirketine dönüştürece- ğini... evlilik öncesindeki hazıriıklann evlilikten ziya- de bir şirketleşme veya şirket kurma; boşanmanın iseşirketin tasfiyesişekline dönüşeceğini... Eşlerin birbirinden mal kaçırma gibi gayri ahlaki tasarrufla- ra sebebiyet vereceğini" öne sürüyor. Sayın Ozbaş'ın tasannın 186. ve 202. maddeleri- ne ilişkin eleştiri ve çekincelerine yanrt, bir başka ya- zımızın konusu olacaktır. KARED Başkanı Bilal Coskun 4 Turizm yasası hemen çıkmalı' SELAHATTtNŞAHtN NEVŞEHİR-Türkiye Turist Rehberleri Birliği Yürütme Kurulu Başkan Yarduncısı ve Kapadok- ya RehberleT Demeği (KARED) Başkanı Bilal Coşkun, "Turizmde Ye- niden Yapılanma Yasa- a'nın TBMM'den çıka- nhnası halinde, turizm alanında yeni bir devrin başlayacağını söyledi. Coşkun, "Bu yasayla Türkturizmi, Avrupa tu- rizm devleriyle her dü- zeyde rekabet eder hale geİecektir" dedi. Coşkun, yaptığı açık- lamada, turizmde bugü- ne kadar ahnan kararlar nedeniyle hedeflenen atılımın gerçekleşmedi- ğini savundu.KARED Başkanı 21. yüzyılda tu- rizmin ülke ekonomisin- de vazgeçibnez unsurlar- dan biri haüne geldiğini belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle