17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAVfA CUMHURİYET 13OCAK2001 CUMARTESİ HABERLER Nuri Ergin'e sopuşturma • İstanbul Haber Servisi - Istanbul Cumhuriyet Savcısı Cevat Özer, kamuoyunda Karagümrük çetesi olarak bilinen organize suç öıgütü elebaşısı Nun Ergin hakkında, istanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde önceki gün yapılan duruşma sırasında Adalet Bakanı Hikmet Sami Türic ile Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun'a yönelik tehditlerde bulunduğuna dair haberleri ihbar kabul ederek soruşturma başlattı. FetMye Tapu Sicfl Müdürü tutuklandı • FETHİYE(AA)- Fethiye Tapu Sicil Müdûrü Naci Göksu, rüşvet aldığı gerekçesıyk Emniyet Müdürlüğü Mali Şube polislennce gözaltına alındı. Fethiye Cumhunyet Başsavcıhğı'nın sorgusunun ardından nöbetçi mahkemeye çıkanlan Nacı Göksu, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Çocuklar aftan Itabersiz • İstanbul Haber Servisi - îstanbul Adalet Sarayı'nda, çocuk suçlulann müdafıliğini üstlenen bır grup avukat adına basın açıklaması yapan avukat Ferda Küçük, haklannda yakalarha emri ve gıyabi tutuklama karan bulunaıi çok sayıda çocuğun, farkmda olmadıklan için 4616 sayılı "Şartla Salıverilme ve Cezalann Ertelenmesine Daır Kanun"dan faydalanamadığını bildırdi. Kartal'üa sokak çocuklamna yuva • İstanbul Haber Servisi - Sokakta yaşayan ve çalışan çocuklann sonınlannın çözümü amacıyla "Bızım Sokaklanmız-Bizım Insanlanmız" sloganıyla yürütülen ve İstanbul'un 5 bölgesınde uygulanacak proje kapsamında Kartal ilçesinde oluşturulacak rehabilitasyon merkezinin temeli törenle auldı. Şiştt'de bombaH paket • İstanbul Haber Servisi - Kurtuluş'taki Garanti Bankası'nın otomatik para çekme makinesinin (ATM) önüne sabah saatlerinde kımliği belirsiz kişi ya da kişilerce bırakılan paketten parça etkıli, zaman ayarlı bir bomba çıktı. Uzman ekıplerce bomba, düzenek ve patlayıcı bölümü aynlarak etkısiz hale getirildi. Erbakan'ın kardeşi • İSTANBUL (AA)- Kapatılan Refah Partisi'nın (RP) son genel başkanı Necmettin Erbakan'ın kardeşi Kemalettın Erbakan'ın, Fatih Halıcılar Caddesi üzerindeki evinin önünde park halinde duran 34 YGG 48 plakah otomobılmin motor bölümünde, saat 10.00 sıralannda bir patlama meydana geldı. îhbar üzerine polis binmleri alarma geçınlirken olay yerine bomba uzmanı ekipler de davet edildi. tlk ınceleme sonucunda patlamanın "aküden kaynaklandığı" belirtildi. Olayın ardından küçük çaph hasar oluşan otomobil sokaktan alınarak çekilirken soruşturmanın sürdürüldüğü bildırildi. 12 Eylülyasakmm bııgünküpolitikacılaryürürlükte tuttular ve yamtiandılar' Sivil 'askerirejim'OKTAYEKİNCİ Elektrik üretimi ve pazarla- masındaki "haksız ve yasadışı kazanca yönelik kayırmalann" üzerine giden "Beyaz Enerji" operasyonu, bu kayırmalann "si- yasikoruma ahında vapüdığını" ortaya çıkannca, ülkeyi yöneten poliukacılarhızla "srviDeşmeye'' (!)başladılar... Cumhuriyet'in, 11 Ocak 2001 tarihlı manşetıyle de altını çizdi- ği gibi, örneğın Aktaş ve Kayse- ri elektrik işletmelennde devle- ti "100üüyon Kra" zarara sokan "yolsuzhıktanbetgeieyenBaşba- kanbkTeftiş Kurulu'nun 24 Ma- yıs 2000 tarıhlı raporu "6 ay bo- yonca" işleme sokulmazken, bu gibi "ihmaDerin" de açığa çık- masına neden olan operasyon • Beyaz Enerji operasyonunda 'askeri rejim' tartışması açan politikacılar, 12 Eylül askeri darbesi döneminde yürürlüğe sokulan yasalarm hemen hiçbirisini değiştirmedikleri gibi, siyasi tutum ve uygulamalannda da bu yasalardan sonuna kadar yararlandılar, hâlâ da yararlanıyorlar... "jandarmanınyetkfleriyle" ger- çekleşince politikacılar da "as- keri rejimin kötülüğünü" anım- saroldular... Genelkurmay Başkanhğı'nın da siyasüerin bu tutumuna, "kar- şı açıklamayla" yanıt vermesi sonucunda da, aslmda her hu- kuk devletinde olması gereken ve anlaşüan "ciddi bir gecikmeyle'' de başlatılan enerji yolsuzluğu sorgulaması "gerçekiçeriği''bir kenara bırakılarak "demokrasi polemikleriyle" tartışıhyor. Politikacılann, "kendiihmal- krini* saklamaya çalışarak be- yaz operasyon sürecine umut bağlayanlan "askeri rejim 6z- lemcileri" olarak göstermeleri de tarihın sayfalanna belki de "3.bin yıhn ilkbüyüktakiyyesF olarak geçiyor. Ortak sorumluhık Çünkü, yıllardır enerji ve di- ğer alanlardakı yolsuzluklara kar- şı çıkanlarla, örneğin "12 Eylül döneminin yasalanna" eleştın yöneltenler, en büyük tepkiyi yi- ne hep bu, şimdi "sivflleşen'' po- litikacılardan alıyorlar... Yine aynı pohtikacılaı, yakla- şık 20 yıldır 12 Eylül rejiminin yolsuzluklara da olanak sağla- yan "demokrasi karşm" yasala- rını ortadan kaldırmak yerine, "ısrarla yürürlükte tutmanın" da ortak sorumluluğunu taşıyor- lar... Böylece biryandan, yakm geç- mışteki "askeri bir rejim etiyle" ülkeye egemen kılınan ve yağ- maya, talana, heT türlükayırma- ya, hak ve özgürlükleri kısıtla- maya hukuksal güvence sağlayan çok sayıdaki yasal düzenlemeyi yine her türlü hukuk dışı ve an- tı-demokratik uygulamalannda Cumhutiyetçi işadamlan toplandı Cumhuriyetçi Sanayici ve İşadamlan Derne- ği (CUSİAD), 2001 yıhnın ük toplanüsuu Tak- sim'deki Savoy Otel'de yapü. Toplanöda ko- nuşan CUSİAD Başkanı Ali Akbudak, piyasalarda kaybolan güven ortamının. erozyona uğratdnuş etik kurallann iş dünyasıru ve toplu- mun diğer kesimlerini olumsuz yönde etkilediğini betirtti. Kamuovunun istekkrini ve tepküerini basit terör olavlan şekunde algüamamak gerektiğini ifade eden Akbudak. "Yılbaşı gecesi Taksim'de otel taşlanması, cezaevleri olayian ortaya koyuyor ki bu tavırlar ülkemizde yıl- lardır sûregekn yanlış ve eksik uygulamalann yansımasıdır" dedi. Toplanüya, başkan yanhmcılan Teoman Göral, Rıza Erman; yönetim kurulu üyekri Yücel Sivri, Ali Sicim ve muhasip üye Hasan Hüseyin Erkan da kaökh. (Fotoğraf: ÖZLEM GUVEMLİ) (ialerı • Sergı • Atolve • Sanutevı 10212ı 2 l >3 X 1 ) 7S avniarbaş fethiarda cihat burak turan erol eren eyûboğlu bedri rahmi eyûboğlu nedim günsur nuri iyem ihsan cemal karaburçak fikret mualla orhan peker eşrefüren 11 Ocak-15Şubat2001 ADTİSANŞAKAYK SK N:54/l NIŞANTASI TEL-247 90B1 IİOBİ sanat çalerisi N NÜZHET KUTLUĞ Resim Sergisi 5 Ocak-26 Ocak 2001 Valikonağı Cd. Pasaj 73 Niçıntışı Tel: (212) 225 23 37 muhsin bilyap (akademik - dışı) rcsim atelyesi daimi »ergiei s»rr»f ali sok. no:27 moda • tel: 330 61 10 YENİ YIL KARMA SERGİSİ 11 Ocak-10Şubat2001 Zeki ARSLAN Zahit BÜYÜKİŞLEYEN DevrimERBİL MehmetGÜLER Şükrü KARAKUŞ ÖmerULUÇ galeri BİNYIL Zeytınoğlu Caddtsı No 8 Akatlar K M 80630 Atattar - İSTANBUL Trt 0212 3519713-15-16-18 Fax 0212 3519717 www.galerlblnyll.com.tr Pazar hanç 11.00-19 00 arast açıktır METIN AKARSLAH (FIRÇASIZ RESSAM) ATELYE SERGİSİ Bahanye Cad Moda Sıneması Pasaji No 35 Kadıköy - İST TeH |O2I6) 346 56 70 KARSU TEKSTİL GALERİSİ RASIM KONYAR 5 OCAK - 2 ŞUBAT 2001 Gazstecil« Sitesı Yaîartar Sk No 26 8O30O Esentepe / İSTANBUL Tei (212)288 33 89 , Faks (0212)267 24 44 ILAHI KOMEDYA EÜF ÇELEBİ ESRA ERSEN NERİMAN POLAT SEZAPAKER VAHtTUINA MÜRÜVVETTÜRKY1LMAZ Küratör ALİAKAY 12 Ocak-2ZŞubat 2001 Abdı Ipekçı Cd. 18/2 Nışantaşı Tel: (0212) 241 21 83 Fax:(0212)248 03 26 12-31 OCAK 2001 FERİDE BİNİCİOĞLU AY5EGÛUZER DRAHŞAN AHMETÖZE MEHMETUYGUN AkyvKk- 12/2 «0200 TsşvMyt T0212240444âTr02122474«7S S\N \r<i\l P.KH.I-.KI YKK dem - art Sanat Galerisi HİKMET KARABULUT RESİMLERİ dem-art'ta satışa sunulmaktadır. Sahll Yolu, Engin Apt. No:8/2; Arnavutköy-İST. T«l: (0212) 267 76 67-257 66 19 Fax: (0212) 267 24 19 GALERİ vegSERGİ , İlanlannız İçin | (0212)293 89 78 | perarekİam^perareklom com tr I perarekl<3m@superon!ıne com ' ı www perarekkım com.tr www sınefnofılm com SANAT GALERISI SALİH ACAR 'Resım Sergisr 03 Şubat' a Kadar Paar» R I B hanç herair 1200-1830aas x * k A d r n . Iskale Cd Selın Sk N1T21İ T»l: (0216) 360 99 6<-Cad<tet>oslaı%! İCLÂL EREKTÛRK GÜÇSAV "Er İçi SöyUşiler" Resım Sergısı 12 - 26 Ocak 2001 GALERİ KERAMOS Or.Esa! IsiK Cd No 33 Wofla (0P.16i 336 7SEE- 449 18 26 wvtvr.ateiyeKeramos.com TESVİKİYE SANAT, GALERİSİ 1985 CELALETTIN TANDOGDU • o . rr ' & r g ı s s 8 / 3 I O c a k 2 0 0 I ABDI IPEKÇI CAD 48/3 80200 TEŞVIKIYE - İSTANBUL T E L '°2 1 2 '2 4 1 M 5 8 " 2 4 1 6 5 3 S • 2 4 7 7 ^ 7 5 F A X ' 0 2 1 2 ' 2 4 6 6 7 6 8 e - m a 11 t sanat @ s u peron I ıne com - tsanat@turk net GALERİ ve SERGİ İlanlannız İçin (0212)293 89 78 [email protected] [email protected] www.perareklam.com.tr www.sinemafilm com sonunakadarkullanırlarken, öbür yandan da tüm bu yasalara rağ- men "artkyeter''dennerekyol- suzluklaraı üzerine gitme kara- nnı verenler arasuıdaki "ûnifor- malı görevtileri" bahane ederek demokrasi ve sivıl toplum yan- hsıkesiliyorlar... Ömekler tşte, böylesine "hûna*" bir si- yasal takiyyenin somut uygula- malanndan bazı örnekler: ORMAN YAĞMASI: 1982 Anayasası, "orman vas&nı yiti- ren arazT gibi bilım dışı bu- yak- laşımı "yapüaşmaolanonnarun orman dışına çıkarnlması" gibi spekülasyona açık bır onenyle de birleştirince, ancakbiraskeri re- jimde getirilebilecekböylesi bir hukuk dışı ilkeyle Türkiye, tari- hininen büyük orman yağ- masını son 20 yılda yaşadı. Bugün ülkeyi yönetenler ve "muhalefette" (!) olan- lar da dahıl olmak üzere, hiçbir politikacı bu büyük anayasal yanlışlığı düzelt- me çabasına gırmediği gi- bi, tam tersine, yeni yasa- lan da aynı ilkelerin en yağ- macı şekilde uygulanması yönünde hazırlayıp yürür- lüğe soktular... Konıma ilkeleri TURİZMMERKEZLE- Rİ-. Dahaönceki yıl ANAP lideri Mesut Yümaz'uı da Meclis soruşturmasına uğ- radığı "turizm merkezleri" uygulaması, bir "12 Eylül yasasnm" ürünü. MGK'nin önayıyla 12 Mart 1982'de yürürİüğe gjren ve bugün de "uygulanan" Turizmi Teş- vik Yasası'yla sayısız SlT alanuıı, kıyı arazisini, or- manı, kentsel yeşil alanla- n.. "imar ve koruma ilke- leriniçiğneyerek" unara aç- ülar. Tuıe bu yasayla bir yan- dan geri kazarulamayacak bir kentsel, kültürel ve do- ğal çevre tahribaö yaranr- larken, öbür yandan, aynı ayncalıkh imar mnleriyle sayısız kişi ve gruba "hâk- sız ve spekülatif kazanç" sağladılar. Kamu persopeli TEKNİKKAMUPER- SONELİ: Yine 12 Eylül yöneticilerinin "KHK'ler- İe" yürürlüğe soktuklan u kamu görevüsi mimar ve mfihendislerm meslek oda- lannaüyetikkoşulubulun- manusı'' kuralı da askeri rejimin birmirası olarak 20 yıldır siyasilerce "koruma'' altmda. Üstelik, şimdiki politi- kacılar da aynı kuralı artık ortadan kaldırmak yerine, "depremi bahane ederek" çıkardıklan KHK'lerde bu- nu "sürdürüyorlar". Böy- lece, meslek odalannın ül- ke, toplum ve bilim yaran- na olan mesleki ilkelennin kamu yönetiminde de tek- nik hızmete yansımasının "engeUenmesT yönündeki 12 Eylül siyasetini 21. yüz- yılataşıyorlar... 'GEÇİCİ 15. MADDE' BAĞEMLIUĞI: Cumhur- başkammız AhmetNecdet Seâer'in gündeme getirme- siyle "ük kez" bır devlet yöneticisinin sözünü etmiş olduğu Anayasa'nın "geçi- d"(!) 15. md.'sinin de 20 yıldır "kabatahribatiarla" yürürlükte tutulması bu po- litikacılar yüzünden değıl midir?.. Sadece 12 Eylül askeri darbesini yapanlan yargılamayı değil, bu dar- becilerin yürürlüğe soktuk- lan sayısız yasanın ve ka- ramamerun de anayasa hu- kuku açısından sorgulan- masını "geçici'' olarak en- gelleyen bu 15. madde var- lığını sürdürdükçe, buna neden olan hiçbiı politika- cının şimdı Beyaz Operas- yon karşısında "askeri re- jim karpö" (!) kesilmesine de hakkı olmasa gerek... Heleki"svasalerkfcri- ni" de yine 12 Eylül rejimi- nin ürünü olan ve ydlardır değiştirmeye yeltenmedik- leri "Kdere endeksli siyasal partfler yasasma" ve bu tür "emir-komuta düzeni" için- deki mılletvekıllerinden oluşan bir parlamento dü- zenine borçluysalar... CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU 'Tel Örgülerin Dışında' "Ikinci Bahar"\n son bölümünün kimi yerlerinde sanınm pek çok izleyici gibi ben de gözyaşlanmı tutamadım. Kahramanlann öykülerinin hep iyilik- le, mutlulukla sonlanması yaşamın gerçekleriyle pek bağdaşmasa da insanlara bu neredeyse unutul- muş duygulan, dostluğu, sadakati, arkadaşlık ve akrabalık bağlannın degerini anımsattıklan için fil- min senaristi, arkadaşım Sulhi Dölek'e, yönet- menterine, baştayine arkadaşlanmŞenerŞen, Tör- kan Şoray, Tank Pabuççuoğlu olmak üzere tüm oyunculanna, tüm emekçilerine teşekkür borçlu- yuz. "Ikinci Bahar" küllenmeye yüz tutmuş duy- gulan uyandırdı içimizde; ama kederimi azaltma- dı, can sıkıntımı gidermedi. Belki daha da arttırdı onlan; yaşamın nasıl daha iyi, daha insanca ola- bilecegini gösterdiği ve bu ülkede bunlar neden- se bir türlü gerçekleşemediği, şiddet durmaksızın tırmandıntdıği, insanca, hukuk içinde kalarak çö- zümlenebttecek sorunlar kan davasına dönüştü- rüldüğü için... • • • Elimin attında bir kitap van Tel örgülerin Dışın- da". Geçenyılın sonlannda "Cey/an Yayınlan'nca yayımlanmış. Yayıncısı ve önsözün yazan, Hazal GÖI. Kitap, tel örgülerin dışında değil arkasında ve şu anda da (hayatta kalanlan) F tipi hücre odalar- da bulunan "siyasi" tutuklu ve hükümlülerin yakın- lannın, bir başka deyişle de "tel örgülerin dışın- da"kiterin tanıklıklanndan oluşuyor. Sayfalan çe- virdikçe, kendinize, nasıl bir ülkedeyaşadıgınıa de- falarca soruyorsunuz. Sıradan halk annelerinin, babalann, kardeşlerin, eşlerin, sevgililerin acıla- nyla sarsılryor, tıpkı vücudun içinde durmaksızın ka- nayan bir yara gibi, görünentn attında, kimi kez gö- rürgibi olsak da hızla unuttuğumuz bir başka Tür- kiye'nin variığını duyumsuyorsunuz. 43 yaşında bir işçi annenin tanıklığından kimi satırlan biriikte okuyalım: "Şu anda biri Gebze, diğeri Niğde Ha- pishanesi'nde yatan iki kız/rn var. Küçük kızım 2 Temmuz 1995 tarihinde Sıvas şehitlerinianmak için gittiği mezariığa henüz girmeden gözaltına alın- mış... Birkaç gün sonrasında büyük kızım da oku- duğu üniversitede düzenlenen bir etkinlikte gözal- tına alınmış... Bu gözaltılann sonunda her ikisi de tutuklanarak Ulucanlar Hapishanesi'ne gönderil- diler... Görüşlerine gittiğim zaman iskence gördûk- lerini anlattılar. Avukatlann bu konuda girişimleri, yaptıklan suç duyurulan sonuçsuz kaldı. İki kızım da üniversite öğreıfcisiydi. Büyük kızım yirmi iki, küçük kızım yirmi yaşındaydı. Çok gençtiler ve hapiste olmalanna dayanamıyordum. Ben birana- yım, canım çocuklanm duvariann arasına kapatıl- mışt... Herikikızım da ceza kanununun 168/2. mad- desinden yargılandılar. Hukuksal anlamlannı faz- la bilmiyorum. Dava on sekiz ay sürdü. 4 Şubat 1997'de onlarca üniversite öğrencisi çocuğa ce- zalaryağdı. Benim kızlanm da on beşeryüeldılçr. Mahkeme salonunda hâkim, karan, yani çocuk- • fanmtza reva görülen ceza/an okun\en bayılmı- şım. Gencecik çocuklara bu kadar büyük ceza vermelerine dayanamadım. Çocuklar slogan at- maya başlayınca jandarmalar gözümüzün önün- de çocuklanmıza saldırdı. O anda biz ailelerde ba- ğınyorduk. Neyapsakboştu. Çocuklanmızı döve- rek götürmüşlerdi. O gün hep ağladım." • • • 1995'te tutuklandıklanna göre beş yıldır içerde olan bu iki krz kardeş, "Terörie Mücadele Vasas/"na ve "Ceza Yasası "na göre "gizli örgüt" üyesi, bel- ki de sadece sempatizanı olduklan için "terörist" sayılan bu iki genç insan, önce "Ulucanlar" katli- amında, daha sonra da tarihe "Hayata Dönüş" operasyonu gibi kara-mizah konusu bile olama- yacak bir adla geçecek olan vahşet olaylannda kim bilir neleryaşadılar, yasamlanndan kopanhp altnan bu beşer yılda kim bilir neleryaşayıp, nelerdüşün- duler ve şu anda kim bilir hangi hücre odalarda ne durumdalar? Bana Çanakkale Hapishanesi'nden o incelik ve zekâyla örülmüş mektuplan yazan Leyla Alp, on beş yaşında girdiği Bayrampaşa Cezaevi'nde_yirminci yaşına bastıgı yıl ölüm oru- cuna yatan Ozkan GüzeJ, Çankın Cezaevi'nden yazan Doğan Ünal, Uşak Hapishanesi'nden yaz- dığı mektupta ıstediğı bir oyun metnini bulup gön- deremediğim Berrin Bıçkılar, yine Uşak'tan gön- derdiği mektubu bu köşede yayımladığım Hürya Gürlek, Ümraniye'den sıcacık mektuplar gönde- ren -ve o Ümraniye cehennemini yaşayan- Sema Türkdoğan, bir dosya dolusu nice mektupta iç- lerini döken ama tek bir satırlannda bile karamsar- lık izi görülmeyen, çoğu çocuğum yaşında ve da- ha da küçük yaşta bu genç insanlar bilmiyorum hangi hücre odalardalar ve ne durumdalar? Ce- zaevi operasyonlanndan birkaç gün önceyazılmış ama elime daha sonra geçen mektubunun bir ye- rinde, Hülya Gürlek'in annesi Akgül Gürlek, kızı- na şöyle sesleniyor "Güzel kızım, sen o soğuk, ka- ra, suratsız parmaklıklann ardına gireli neredeyse 6 yıl oldu. On altı yaşındaydın. Hâlâ bana görs on altı yaşında bedenin. Çünkü o havase, güneşsiz yerde hiç büyüyemedin. Boyun hiç uzamadı. Saç- lann hiç gürleşmedi. Ayak numaran 16yaşındaki ayak numaranla aynı. Ama beynin büyüdü, yüne- ğin, sevgin büyüdü. Sen ve arkadaşlann orada hüc- re hücre ölürken benim burada yediğim her lok- ma boğazıma dizilir, düğümlenir. Nefes bile almak istemem..." • • • İnsanca duyguların anımsanmasını sağlayan "Ikinci Bahar" gibi birfilmibu başansından ötiirti alkışlamak gerekir. Bu, sanatın başarsıdır. Fakat insancıl birfilm önünde duygulanan miryonlann ger- çek insan acılan önünae duygusuz, ilgısiz, duyar- sız kalması düşündürücü birçelişkkjir. Duygulanmc gerçekle örtüşmüyorsa "telörgülerin dışında"ol- duğumuz kuşkuludur. Yaşam, kalbin iki vuruşu arasındaki zamandır Kolbinidkoruyun TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cd. No: 8 Şişli/İSTANBUL Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx) 1C Hat Faks:(0212)212 6835
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle