17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 OCAK 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cumhurbaşkam AhmetNecdetSezer, Üniversitelerarası Kurul'asalıgününe randevu verdi RektörlerKöşk'eçıkıyor• Olağanüstü toplantı yapan rektörler, Konya Üniversitesi Rektörü Kutlu, Erciyes Üniversitesi Rektörü Yılmaz ve Gazi Üniversitesi Rektörü Ayhan'ı Üniversitelerarası Kurul'u temsil etmekle görevlendirdi. ANKARA (ComhurivetBürosu) -Ounhurbaşkanı AhmetNecdetSe- zer'in, bugüne kadar Ümversıtele- rarası Kurul adaylannı seçmemesı üzerine harekete geçen rektörler Köşk'e çıkma karan aldı. Ünıversı- telerarası Kurul'u temsılen Konya Üniversitesi Rektörû Prof. Dr. Ab- durrahman Kutiu, Erciyes Üniver- sitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ze- ItiYrimazve Gazi Ünrversıtesı Rek- törü Prof. Dr. RızaAyhan'ı belırle- yenrektörler, Cumhurbaşkanı'ndan randevu istedı. Talebi kabul edilen üç rektör, salı günü saat 14.00'te Köşk'e çıkarak Üniversitelerarası Kurul adaylannın kabul edilip edil- meyeceğıni soracak. Cumb.urbas.kani Sezer'm, kendı kontenjanından Prof. Dr. Aysd Çe- Kkdve Prof. Dr. RamazanArsfcın ıle Bakanlar Kurulu kontenjanından Selçuk Öztek'ı atamasına karşın Ünrversıtelerarası Kurul'un adayla- nnı 5 Aralık'tan bu yana atamama- sı, rektörleri dün olağanüstü toplan- üya yöneltti. Cumhurbaşkanı Se- zer'in atamaya ilişkın gerekçeli ıa- de karannı bildirmemesi nedenıyle de Üniversitelerarası Kurul adayla- nnın atanıp atanmadığından emın olamayan rektörler, bu belırsızlıği önlemekıçın Köşk'e çıkmayı karar- laştırdı. Yükseköğretım Kurulu Başkanı Prof. Dr Kemal Gürûz ıle Cumhurbaşkanı Sezer arasındakı soğuksavaştan da büyükrahatsızlık duyan rektörler, eskı Üniversitelera- rası Kurul Başkanı Prof Dr Abdur- rahman Kutlu, şu ankı Üniversitele- rarası Kurul Başkanı Ahmet Zekı Yılmaz ve bır sonrakı Ünrversıtele- rarası Kurul Başkanı Prof. Dr. Rıza Ayhan'ı Köşk'e çıkacak isımler ola- rakbehrledı Adaylann atanıp atan- mayacağı konusunda Sezer'den ke- sin bılgı ısteyen bu üç rektör, dün Köşk'ten randevu talep ettı. Bu ta- lebı dün kabul eden Koşk. salı günü saat 14.00'e randevu verdı Rektör- lerKöşk'te Ünıversıtelerarası Kurul seçımıne ilişkın bılgı venrken atama sürecıne ilişkın de bılgı alacaklar. 10 rektör Başbakanhk'ta Ankara, Erciyes, Gazi, Hacette- pe, Istanbul Teknık, Ortadoğu Tek- nık, Yıldız Teknık. Atatürk, Çuku- rova ve Anadolu Üniversitesi rek- törlen. dün 73 üruversiteyitemsılen Başbakan Bülent Ecevit ıle görüşe- rek öğretım üyelerinin maaşlanmn düzeltılmesım ıstediler Hazırladık- lan raporu Başbakan'a sunan rek- törler, "40 >illık eğitim hizmet süre- si olan birprofesörün gününıüzdeki ayhğı Deviet İstatistik Enstitüsü ve- rilerinegöre4 kişilikbir aileninyok- suBuksmınndakigeçimdüzeyimaıı- cak karşüar duruma gelmişnr" de- dıler. Ecevit, rektorlenn umversıte- lenn sorunlannıntartışılacağı geruş katılımlı yenı bır toplantı ıstemleri- nı kabul ederek gerekh hazırhklann başlaülmasını istedi. ANADOLU VE OSMANCAZI UNIVERSITELERI întihar olaylarına bilimsel araştırma CANHAaOĞLU ESKİŞEHİR- Eskişehir'de giderek ar- tan intihar olaylannın nedenlerinin araş- tınlması için Anadolu ve Osmangazi üni- versiteleri çalışma başlatacak. Valı Sami Sönmez, Eskişehir'in, Türkiye'de ıntihar olaylannın en çok yaşandığı üçüncü kent konumunda olduğunu, bunun nedenleri- nin ortaya çıkanlacağını söyledı. Vali Sami Sönmez, 2000 yılı ıçinde Es- kişehir'de meydana ge- len ıntihar olaylannda 43 kişirun yaşammı yi- tirdiğine dikkat çekti. ölenlerin 15'inin ka- dın, 28'inin erkek oldu- ğunu belirten Sönmez, "Kadınlar daha çok in- tihara teşebbüs ediyor. Ama erkekler daha çok ölüyor. Eskişehir'de, 2000yümda polis bölge- sinde 205, jandarma bölgeandeise 35intihar 4*şebbüsü olmuşüır. Tûrkhegeneündeil nü- fuslan da göz önüne ahnrhgınria intihar olavlannın vüksektiği göriüûr" dedı. Yaşanabflir kent! Eskişehir'in Bırleşmiş Milletler rapor- lannagöre "Türldye'de yaşanabüirlik dü- zeyinin en yüksek olduğu kenöerin başın- da" geldığını belirten Sönmez, buna kar- şm intiharvakalanndaki artışın dikkat çe- kici olduğunu söyledı. Sönmez, "BM ra- porlarma göre en yaşanabilir kentkrimiz sıralaması Ankara, lstanbul ve Eskişe- hir'dir. Bizim araştırmalannuza göreinti- hariann temel sebebi hastalık ve aile ge- çimsizliğidir. Ekonomik çıkmazlar daha • Eskişehir Valisi Sami Sönmez, 2000 yılı içinde kentte meydana gelen intihar olaylannda 43 kişinin yaşamını yitirdiğini belirterek bu oranın yüksek olduğuna dikkat çekti. Sönmez, "Kadınlar daha çok intihara teşebbüs ediyor. Ama erkekler daha çok ölüyor" dedi. sonra gelmektedir. Bizce, kentJeşmeflede intihaıiaruı bir bağlantısı vardır. Aynca Eskişehir'in kürtûr ve tahsil düzeyi çok yüksektir'" diye konuştu. Anadolu ve Osmangazi Üniversite- si'nden intiharlann nedenlerinin araştınl- masını ıstedığım anlatan Sönmez, araştır- ma sonuçlanna göre önlemler almacağı- nı ifade etti. Sönmez, valılık olarak innharlarla ilgi- li hazu-ladıklan dosyalan Anadolu Üni- versitesi Iletişim Bilim- leri Fakültesı Dekam Prof. Dr. Sezen Ünlü, Os- mangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana- bılim Dalı Başkam Prof. Dr. Cem Kaptanoğhı ve Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğre- tim Üyesi Yardımcısı Doç. Dr. SibdTûrkûm'e teslim ettiklerini bildirdi. Sosyal yardım şart Osmangazı Üniversi- 1 "T ' tesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Kaptanoğlu, ba- tıya doğru gidildikçe intihar olaylannın arttığını belirterek şunlan söyledi: "Türkiye'de intihar olaylannın bu ka- darçokgörüldüğü bir başkailyoktur. Bat- man da ilk ondadır. Nüfusa göre oranlan- dığında intiharlarda Eskişehir'in gerisin- dedir. Batjya doğru gittikçe intihar olayia- nnda ardş görülmektedir. İntihar olayiarmın azahnası veya orta- dan kalkması için sosyal yardım kurum- lannın çahşünhnası gerekir. Depresyon içindeki insanlann her şeyden önce tedavi olanağı bulmalan gerekir. Medyaya da in- tihariann azahnasmda büyûk görev düs- mektedir." PSIKIYATRIK TEDAVİ UYARISI întiharda en çokateşli silahlar kullanılıyor lstanbul Haber Servisi - Yaşamın anlamsızlaşması, umutsuzluk ve kararsızlık insanlan intihara sûrüklüyor. Yapılan araştırmalarda Amerika'da her 100 bin kişiden 12'si intihar ederken Deviet İstatistik Enstitüsü rakamlanna göre Türkiye'de bu rakamın 2-3 olduğu saptanmış. Intihar yöntemi olarak en çok kullanılan yöntemlerin ise ateşli silahlar, aşı, yüksekten atlama ve psikoaktif madde kullanımı olduğu tespit edilmiş. Uzmanlar, Türkiye'de istatistiksel rakamlara göre intihar oranı düşük görünse de bu oranın daha yüksek olduğunu düşünüyor. Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıklan Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nevroz Bölümü uzmanlanndan psikıyatnst Dr. AbdülkadirTabo, "intihar ashnda bir yanhm arayışıdır'' diyerek ruhsal rahatsızlığı olan insanlann çoğu zaman çevrelerine ya da doktorlanna intiharlan ile Ugili ipucu verdiklerini söyledi. Yardım için ikna yöntemi Dr. Abdülkadir Tabo, suçluluk duygulanndan çok sık bahseden, ölümü çare olarak gören kişilerin intihar riski taşıyabileceklerini söyleyerek bu kişüerin psikiyatrik yardım almalan konusunda ikna edilmeleri gerektiğirü behrttı. Dr. Tabo, erkeklerin, kadınlara oranla • Dr. Abdülkadir Tabo, intiharlann yüzde 95'inde bir ruhsal bozukluk olduğunu ve bunların başında depresyonun geldiğini, hastalann yüzde 11- 17'sinin günün birinde intihar ettiklerini söyledi. Tabo, "întihar ashnda bir yardım arayışıdır" dedi. intihar gırişimlerinin daha çok ölümle sonuçlandığına dikkat çekerek yaşlı erkeklerde, geçmişte intihar girişimi olanlarda, yalmz yaşayanlarda, yakınlannı kaybedenlerde, ağır fiziksel hastalık yaşayanlarda (kanser), alkol-madde kullanımının birlikte olduğu durumlarda ve işsizlerde intihar nskımn yüksek olduğunu vurguladı. Depresyon Dr. Tabo, intiharlann yüzde 95'inde bir ruhsal bozukluk olduğunu ve bunlann başında depresyonun geldiğini, hastalann yüzde 11-17'sinin günün birinde intihar ettiklerini söyledi. İntiharlann bazen bireysel, bazen de toplumsal olarak ortaya çıktıklannı belirten Tabo, "Toplumlarda yaşanan ağır sosyo- ekonomik krizlerde ve yaşanan hızh değişünler sonucunda intiharlar artar" dedi Tabo, Türkiye'dekı sosyoekonomik dengesizlikler sonucunda intiharlarda artış görüldüğünü de sözlerine ekledi. Abdülkadir Tabo, intiharlarda ateşli silah kullanımının artmasını silah alma yöntemlerinin kolay olmasına bağlayarak silah alnrunın zorlaşnnhnası ve silah taşıyan meslek gruplarınm belli aralıklarla psikiyatrik muayeneden geçmeleri gerektiğini de vurguladı. YusufBozkurt Ozaltoprağa verikü Tedavi gördüğü Başkent Hastanesi'nde yaşamını yitiren eski Deviet Bakanı \e 8. Cumhurbaşkam Turgut Ozal'ın kardeşi Yusuf Bozkurt Özal'ın cenazesi, Sûleymaniye Camisi'nde ögJeyin kıhnan cenaze namazmuı ardından a> m caminin bahçesinde, annesi Hafize Özal'ın >arunda toprağa verildi. Cenaze>e Yusuf Bozkurt Özal'ın eşi ve çocuklan, ağabeji Korkut OzaL Semra Özal ve oğlu Ahmet OzaL, akrabası eski Deviet Bakanı Hüsnü Doğan, FP lideri Recai Kutan, lstanbul \alisi Erol Çakır, lstanbul Beledive Başkanı An' Müfrt Gûrtuna, eski tstanbul Büyükşehir Beledhe Başkam Recep Tayyip Erdoğan, eski TBMM Başkanı \ ıldınm Akbulut esH Adalet Bakanı Ottan Sungurtu, sanatçı Adnan Şenses, yazar Ahmet Kabakh De Nakşibendi tarikatına bağb çok savıda kişi kaüldL Yusuf Özal'ın Bakanlar Kurulu karan> la toprağa verildiği Sûleymaniye Camisi'nin bahçesinde Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan'ın türbeierinin yanı sıra Nakşibendi Şeyhi Zah Kotku'nun da mezan bulunuyor. (Fotoğraf: KADER TUĞLA) ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Yaşasın Değişim!.. Sayın Çetin Artan'a değgın olarak geçenlerde yazdığım bir yazı, beklediğimin çok üzerinde ilgi çekti. Teknolojiközüriü' biri olarak, elektronik ile- tişimden yoksunum, ama çok sayıda telefon ve faks aldım. Anlaşılan, Sayın Altan'ın epeyce seve- ni (!) varmış. Iktisat Fakültesi'nden sınıf arkadaşım Sevgili Mustafa Mavioğlu, Uşak'tan aradı. "Acaba Çe- tin Altan'ı hapisten kurtaran ve özel affa neden olan 'göz rahatsızlığı' ne dunjmda?" diye sordu. "Yüzlerce genç ona inandığı için inanılmaz bedel- ler öderken, özel affı nasıl içine sindirebilmişti? Yüreği hiç sızlamamış mıydı?" diye sürdürdü. Sevgili Mavioğlu, 'onlar' ve 'biz' arasındaki far- kı elbette bilir. Ama, 'lafolsun' diye sordu hectıal- de... ••• Son yıllarda Atatürk hakkında, pek 'hayıriı' şey- ter dile getirmeyen ve kaleme almayan Sayın Çe- tin Altan'ın, 6O'lı yıllarda yayımlanan ve daha son- raları değişik zamanlarda yeniden yayırr.lanan, 'Atatürk'ün Sosyal Görüşleri' başlıklı kitabından (Dönem Yayınlan) bazı bölümlen, hıçbiryoruma gi- rişmeksizin sizlerle paylaşmak ıstiyorum. Sadece şu kadannı söyleyeyim ki, 'değişim' diye diye in- sanlann nerelerden nerelere gelebileceğini gör- mek, derin bir utanç ve biraz da acıma duygusu uyandınyor. ••• "...Kuvayı Milliye'nin nıhu işte buydu ve doğnı- dan doğnıya halkçılığa, çalışanlann hak ve huku- kuna, emperya/ızm ve kapitalızm düşmaniığına dayanıyordu. O devrin Hâkimiyeti Milliye gazete- si ve bütün Anadolu gazeteleh bu ükiheri halk kût- lelerine yayıyohardı. Zamanla bu nıh söndürüldü ve halkın ferdi menfaatler uğruna sömürûlmesi nihayet Tün\iye'yi bugünkü duruma getirdi. Atatürkprensıplerine ihanetedıldiğı ölçüde Tür- kiye çıkmazlara gırdi..." (s.13) "...İşte Atatürk budur. Atatürk'ün dünya görü- şü budur. Biz bugün bağımsızlıklan için savaşan milletler aleyhinde oy kullanmakla şöhret sahibi olduk. Bu sapıtma neden oldu? Bunun cevabı Ata- türk'ün tarihi maddeciliğinde var. Biz Atatürk'ü anlamak istemiyoruz. Onu anlat- mak bazı kimselehn işine gelmıyor. Ve Atatün\'ü anlamamakta inatettiğimiz müddetçe degeri ge- ri gidiyoruz..." (s.30) • • • "Atatürk, inandığıprensiplerve fıkiherbakımın- dan tam manasıyla bir ilericiydi. Bugünkü Türki- ye'de yaratılmak istenen havanın kabul edeme- yeceği kadar ilericiydi. Bugün Atatürkçülük, kökünden kopartılan ağaç gibi gerçek beslenme kaynaklanndan uzaklaştınl- mıştır. Geniş birzümre fiiliyatta Atatürkçülüğü tüm ola- rak inkâretmektedir. Birzümre de, Atatürk'ün sa- dece medeni ve kültürel (moral) alandaki ilericili- ğini kabul etmekte ve iktisadi -(maddi} alandaki ilericiliğini gönmezden gelmektedir. Gerçek Ata- türkçüler için ise, bu iki zümre arasında bır fark yoktur. ÇünküAtatürkçülük, bölünme kabul etmez bir bütündür..." (s.31) » • • • "...Atatürk'ün konuşmalanna bakın. Cumhun- yeti kurmadan pek az önce ve cumhuriyeti kur- duktan hemen sonra memleketi baştan aşağı ge- zerek halkla yaptığı konuşmalar gerek fikir, gerek samimiyet, gerekprensip bakımından siyasiede- biyatın en güzel ömekleridir. Ne yapmak istediği- ni bilen ve gerçekten halkı seven bir insanın az- mi, enerjisi ve bilgisipanldar bu konuşmalarda... Uyanmamış kitlelenn karşısına dimdik çıkışı, bü- yük bir heves, büyük bir inançla onlan müspet yönlere sevketmeye çalışması, bücür demokra- simizin amiyane nutuklan içinde katiyen rastlan- mayan bir heybettedir. Ata'nın yalmz bu konuşmalanna bakmak, bu memleketi nasıl bir elin kurtardığını anlamaya ve bu memleketin nasıl ellere muhtaç olduğunu id- rake yeter. Sadece bir gayretin hacmıni göster- mek ve günümüzdeki siyasilerin davranışıyla bir kıyaslama imkânı yaratmak için birkaç ömek (ye- ter)..." (s.47/48) • • • "...Atatürk'ü ve Atatürkçülüğü içten içe inkâra yeltenenler ergeç mutlaka çarpıldılar. Bundan sonrakıler için de akıbet daha başka türtü ola- maz... "(s.82) "...Atatürk'ü bugün... çok daha fazla anlıyoruz. Kendisinden bir hayli uzaklaşmış olmamıza rağ- men... Şayet o vakitleranlasaydık bu kadar uzak- laşmazdık..." (s.95) • • • Bu yazıyı neden yazdım? Sayın Çetin Altan'la alıp veremediğim bir şeyler mi var? Hiçbir alıp veremediğim yok. Hatta ilke olarak, herkese gösterdiğim saygıyı, Çetin Altan pek çok bakımdan fazlasıyla hak etmiştir. Fakat derslerim- de karşımda oturan ve kendi alanlannda Türkiye ortaöğretiminin en pariakçocuklannın Atatürk ko- nusundaki kuşkulan beni isyan ettiriyor. Ben o sı- ralarda otururken, Atatürk konusunda bana kay- nak olan kişilerden birinin, daha sonra kaleme al- dıklannı içime sindiremiyorum. Bir zamanlar Atatürk'ü böyle anlayan ve anla- tan biryazann, daha sonralan Turgut Özal'a. "Ne o/urg/frne..."gibisinden'ya/canş/ar'kaleme alma- sı, içimin kanayan bir yarasıdır... Bir de bu var. Dr. zafer Doğan'dan sikâyet Rüşvete suç duyurusu TURHANNARLER ÇANAKKALE - Ça- nakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Zafer Do- ğan, kendısine zarfla 'rûşvet' gönderen özel sağlık kuruluşu hakkın- da suç duyurusunda bu- lundu. Dr Doğan'ın şi- kâyeti üzerine olaya Ça- nakkale Valisi Süleyman Kamçı el koyarken ıl sağlık müdürlüğünce de soruşturma başlatıldı. Çanakkale'de faaliyet gösteren ısmi açıklan- mayan özel bir sağlık kuruluşunun yetkılıleri, sekreterle içinde 21 mil- yon lira bulunan zarfi TabipOdasıBaşkanı Za- fer Doğan'a gönderdi. Dr. Zafer Doğan, zarfi kabul etmeyerek sekre- terle ılgılı kuruluşa geri gönderdi Dr. Doğan, Türk Ta- bipler Birliği Merkez Konseyi'ne de başvura- rak bu sağlık kuruluşu hakkında savcıhğa suç duyurusunda bulunul- masını istedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle