Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 OCAK 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Orhan Asena'ya
plaket
• DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bûrosu) -
Diyarbakırlı tiyatro yazan
Orhan Asena'ya önceki
gece Diyarbakır Devlet
Tiyatrosu sahnesinde galası
gerçekleştirilen 'Ana ve
Oc' adlı oyunu nedeniyle
plaket verildi. Yazar
Asena'nın rahatsızlığı
nedeniyle katılmadığı
törende, plaketi onun yerine
yeğeni Dilavis Işık aldı.
Soğuk hava
geliyor
• ANKARA (AA)-
Nonnalin üzerinde
seyreden hava sıcaklığı
yanndan itibaren kuzey
bölgelerimizden başlayarak
zamanla tüm yurtta 8-10
derece azalacak. Bugün
Karadeniz'de yağmur
şeklinde başlayacak
yağışlar da yanndan
itibaren sıcaklığın
azalmasıyla birlikte kuzey
ve iç bölgelerde karla
kanşık yağmur ve kar
şekline dönüşecek.
FFden iptal
davası
• ANKARA (AA) - Fazilet
Partisi, Memurlar ve Diğer
Kamu Görevlileri
Hakkındaki Bazı Yasalarda
Değişiklik Yapılmasına
Dair Yetki Yasası'nın iptali
için Anayasa
Mahkemesi'ne iptal davası
açrı. FP TBMM Grup
Başkanvekili Yasin
Hatipoğlu, "Bu yetki
yasasının kıyım aracı
olarak kullanılacağı
yolunda kuşkulanmız var"
dedi.
Kıraç tahliye
edttdi
• ERZURUM (AA) - PKK
tarafından 12 yaşmdayken
Iğdır'ın merkeze bağlı
Özdemir Köyü'nden
kaçınldığını söyleyen
Yakup Kıraç, 5 ay önce
Pişmanlık Yasası'ndan
yararlanmak için teslim
olmasının ardından dün
Erzurum DGM'de görülen
durusmasında tahliye
edildi. Kjraç, güvenlik
güçleriyle çatışmaya girdiği
yönündeki ıddialann asılsız
olduğunu kaydetti.
eylemci uyansı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Emniyet
istihbaratuun, polıs
kılıgındakı teröristlerce
eylem yapılabıleceği
bilgisini alması üzerine
güvenlik güçleri uyanldı.
Emniyet Genel
Müdürlüğü'nden yurt
çapında tüm emniyet
birimlerine gönderilen
uyanda, emniyet binalanna
gıren, polıse ait araçlar da
dahil tüm araçlann ve
kişilerin aramadan
geçirihnesi istenildi.
Terönstlerin, özellikle polis
kılığında eylem
yapabileceği belirtildi.
BOTAŞ'tan
açddama
• ANKARA (AA)-
BOTAŞ Genel Müdürü
Gökhan Yardım, Beyaz
Enerji operasyonunun,
Mavi Akım Projesi ve
BOTAŞ ile
ilişkilendırilmeye
çalışılmasının, BOTAŞ'ı
yıpratmaya yönelik
girişimler olarak
değerlendırdiklerini
belirtti. Yardım, dün
yaptığı yazılı açıklamada,
Mavi Akım projesinin
iddialann yeni yörüngesi
haline getirilmeye
çalışıldığını savunarak
proje kapsamındaki
Samsun-Ankara boru
hattının yapımınm,
uluslararası bir anlaşma
oldugunu ve projenin
TBMM tarafindan da
onayladığını bildırdi.
DGM Savcısı Şalk, soruşturmanın gizlilik içinde yürütüldüğünü söyledi
'Askernsivil ayrunı yok'ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - "Beyaz Enerji" operas-
yonunu yüriiten DGM Cumhu-
riyet Savcısı Talak Şalk, operas-
yonda asker-sivil aynmı yapıl-
madığını ve yapılmasmın yan-
uş olduğunu söyledi. ''Operas-
yonda jandarma, asker havası-
na girmiş değü" diye konuşan
Şalk, Içışleri Bakanlığı'nm bu
operasyonla ilgili olarak çok du-
yarlı davrandığını, bu nedenle
fazla konuşamadığını vurgula-
dı. Şalk, Mavi Akım Projesi'nin
de incelendiğini bildirdi.
Talak Şalk, soruşturma ile il-
gili olarak verdiği bilgide, ope-
rasyon öncesinde jandarmaya
bir ihbar yapıldığını bildirdi.
Jandarmanın operasyonu Içiş-
leri Bakanı Sadettin Tantan a
bildirdiğini, daha sonra kendile-
rine haber geldiğini ve kişiler
hakkında gözaltı talimatı verdi-
ğini anlatan Şalk, "Operasyon-
dan benim bik Sayın Bakan
Tantan'dan sonra haberim ol-
du" dedi. Idari yönden Içişleri
Bakanhğı'na bağlı olan jandar-
manın, operasyonda asker ha-
vasma girmediğini vurgulayan
Talat Şalk, soruşturmaya Emni-
yet Genel Müdürlüğü Kaçakçı-
lık ve Organize Suçlarla Müca-
dele Daire Başkanlığı'ndan po-
lislerin de katıldığını söyledi.
Hükümet ve îçişleri Bakanlı-
ğı'nın bu soruşturma konusun-
da çok hassas davrandığını, bu
yüzden de soruşturmanın içeri-
ği konusunda ve gözaltmdakile-
rin ifadeleri ile ilgili fazla açık-
lama yapamadığını bildiren Ta-
lat Şalk, "Yapüğun zaman da
olumsuz bir sonuç doğurabfle-
ceğinden endişetiyim" dedi.
Şalk, TEDAŞ ve TEAŞ'a
bağlı 5 müfettişin, TEDAŞ 'ta
oluşturulan özel bir odada,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanlığı' nın bugüne kadar yaptı-
ğı, aralannda Mavi Akım Proje-
si'nin de bulunduğu projeler ve
ihaleleri incelemeye aldığmı,
soruşturma sonunda rapor dü-
zenleneceğini, bu doğrultuda
soruşturmayı sonuçlandıracak-
lannı kaydetti.
Çok sayıda proje ve ihale ol-
ması nedeniyle tüm bunlann in-
celenmesinin zaman alacağını
belirten Şalk, "Fakat inceleme
sonunda hazırlanacak rapor bi-
zim için son derece önemK'" di-
Bursa
'Kartal'da
4 zanlı
sorgulanıyor
BURSA (Cumburiyet) -
Bursa'da "KartaM" adı
verilen 40 trilyon liralık ha-
yali ihracat operasyonu
kapsamında aranan ve ön-
ceki akşam tstanbul'da ya-
kalanan 4 kişi Bursa'ya gö-
türülerek sorguya alındı.
Bursa Emniyet Müdürü
Aydm Getaç, operasyon
kapsamında Istanbul poli-
since yakalanan Akfl Baka
mali müşavir Büfcnt Cena-
mi Tuzcuoğlu, Şaidr Gü-
müş ve Mustafa Barut'un
dün sabaha karşı Bursa'ya
getirilerek Mali Şube ekip-
lerine teslim edildiğini
söyledi. Operasyonda ya-
kalanamayan ve "hayali ih-
racatolayınmbaşT olduğu
belirlenen Ayşe Bakı ile
Uludağ Tekstıl Giyım Sa-
nayi ve Dış Ticaret AŞ
(UTGS) Genel Müdürü
Ahmet Çevik ve Istan-
bul'da gözaltma alınan 4
kişinin uzun süredir aran-
dığmı anlatan Genç, Balcı
vf Çevik hakkında Interpol
tarafindan yakalama emri
bulunduğunû bildirdi.
Genç, Ayşe Balcı'nın eşi
olduğu öğrenilen Akil Bal-
cı'nın yakalanmasının,
operasyon açısından
önemli bir gelişme olduğu-
nu belirtti.
KartaJ-1 operasyonu
kapsamında UTGS üzerin-
den yaklaşık 40 trilyon lira
hayali ihracaat yaptıklan,
bunun karşılığında da 6
trilyona yakın haksız KDV
iadesi aldıklan belirlenen
15 kişi geçen ağustos ayın-
da gözaltma alınmıştı. Sa-
nıkJar hakkında "suç işle-
mek iddiasryla teşekkûl
ohısturmak" iddiasıyla ts-
tanbul DGM'de. "rüşvetaJ-
mak ve vermek" suçlama-
sıyla da Bursa Ağır Ceza
Mahkemesi'nde dava açıl-
mışn. Bursa Defterdar Yar-
dımcısı Sedat Bayrak ile
vergi dairesi müdürleri Ta-
hir DemirkoL Necat Coş-
kun. Selahattin Biçim de
haksız KDV iadesi olayın-
da etkili olduklan gereİcçe-
siyle tutuklanmışlardı.
Avukatlannın yaptıklan
itiraz üzerine tutuİdu sa-
nıklann tümü kefaletle ser-
best bırakılmışü.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
Ti [Ç-İM İ£>YİFA
ffHNiMOR
YOK VALLAl..
m.kart@superonline.com.tr
ye konuştu.
Birsel Sönmez'in ifadesinde
suçlamalan kabul edip etmedi-
ği konusunda ise Şalk, ifadeler
ile ilgili bir şey söyleyemeyece-
ğini, ancak ellerinde iddialan
destekler mahiyette yeterli delil
olduğunu bildirdi.
Jandarma Genel Komutanlığı
Kaçakçılık ve Organize Suçlar-
la Mücadele Daire Başkanlı-
ğı'nda sorgulan devam eden
Karadeniz Enerji Şirketi'nin sa-
hibi Doğan Karadeniz ve Ener-
ji Işleri Genel Müdürvekili Os-
man tlhan'm gözaltı süreleri,
Ankara DGM yedek hâ-
kimliğince 3 gün uzatıldı.
Eski Devlet Bakanı ve TE-
AŞ Yönetim Kurulu üyesi
Birsel Sönmez, görevden
alınan Enerji ve Tabii Kay-
naklar Bakanlığı Müsteşar
Yardımcısı Mustafa Men-
dflcioğhı, TEAŞ Genel
Müdürü Muzaffer Selvi,
Genel Müdür Yardımcısı
Ünal Pfeker ve TEAŞ Yük
Tevzii Başkam Mustafa
Arslan'ın yann Ankara
DGM'ye çıkanhnalan
bekleniyor.
Ersfimer yalanladı
Enerji ve Tabii Kaynak-
lar Bakanı Cumhur Ersü-
mer, Beyaz Enerji Operas-
yonu'na konu olan yolsuz-
luk iddialan ile ilgili teftış
kurulu raporunun bakan-
hkta değil, TEAŞ Genel
Müdürlüğü'nde bekletildi-
ğini üeri sürdü.
Ersümer, raponm ince-
lenerek bir ay içinde "da-
va açümasT istemiyle TE-
AŞ'a gönderildiğini ve
bundan sonra da 7 kez ge-
reğinin yapılması için yet-
kililerin uyanldığını, buna
karşın dava açılmadığını
savundu. Kendisi ile ilgili
"en küçük bir rahatsızlığı-
nın bulunmadığını kayde-
den Ersümer, olaylann ka-
sıtlı bir biçimde çarpıtıldı-
ğını iddia ederek. bundan
rahatsızlık duyduğunu
söyledi. Ersümer, ihban
yapanı bibnediğini ve me-
rak da etmediğini söyledi.
Istanbul DGM, hapis cezasının ertelenmesini reddeden karara itirazı kabul etti
Yağmıırdereli^ye özgürlük yolu açıldı
IHD: Kimsesirfer
mezarhğınagönriilen
ikitiitııklukim?
Istanbul Haber Servisi-bsan Haklan Der-
neği üyeleri Hayata DönüşOperasyonu'ndan
sonra cesetleri tanınmayacak şekilde yanmış
olan ve kimsesizler mezarlığına gömülen iki
kişinin kimliğinin ortaya çıkanlması istemiy-
le AdaletBakanlığı'namektupgönderdi.tffl)
Istanbul Şubesi Başkam Eren Keskm tarafin-
dan dün Beyoğlu Postanesi önünde yapûkla-
n açıklamada, bugüne kadar iki tutuklunun
kim olduğunun açıklığa kavusmadığı beürti-
lerck. "Oysa cezaevinde bulunan bu kişflerin
oormal koşuUarda devlet güvencesmde ohna-
9 gerekir" denıldı. Açıklamada. Adalet Baka-
nı Hikmet Sami Tûrk'ten, Ümraniye'de bu-
lunan ve tamamen kömür haline gelmiş tutuk-
lulann yakılarak öldürüldüğü öne sürülerek
kimliklennin açıklanması istendi.
Istanbul Haber Servisi -
Avukat Eşber \'ağmurde-
reK'nın tahliye olma umu-
du belırdı. tstanbul 3 No'lu
Devlet Güvenlik Mabke-
mesı. Yağmurdereli hak-
kında verilen 10 aylık ha-
pis cezasının ertelenmesi
istemmi reddeden Istanbul
2 No'lu DGM karanna ya-
pılan itirazı kabul etti.
Mahkeme heyeti, Yağmu-
dereli'nin bir açık hava
toplantısında yaptığı ko-
nuşma nedeniyle aldığı ce-
zanın ertelenmesıne karar
verdi.
Yağmurdereli, Samsun
2. Ağır Geza Mahkemesi
tarafindan 1985 yılında
ömürboyu hapse mahkûm
edilmış, 1991 yılında şart-
la salıverilmişti. Yağmur-
dereli'ninTMY'nin 8.
maddesinde yapılan deği-
şikliğe karşın cezasının er-
telenmemesi, şartla salıve-
rihnesini engellemişti.
Istanbul 3 No'lu DGM
kurulu karannda. basın ya-
yın yoluyla veya yapılan
konuşma ile açıklama öz-
gürlüğünü kullanan kişile-
nn dava ve cezalannın er-
telenmesini öngören 4454
sayüı yasa ile "şartla sab-
verme yssası" veya "af ya-
sası" olarak bilinen 4616
sayılı yasanın, nitelik ola-
rak farklı olduğuna dikkat
çekildi. Kararda, basın-ya-
yın yoluyla işlenen suçla-
nn cezalannın yerine geti-
rihnesinin ertelenmesini
öngören 4454 sayılı yasa-
nın maddelerine bir sınırla-
ma getirilmediği belirtile-
rek, "4616 sajih yasanın 1
ve 2. maddekrini birlikte
uygulamakya da 1.madde-
nin 2. maddev i de kapsadı-
ğmdan sözetmek. örtüşme-
yen, birinin diğerini redde-
den,düzensizlik yaratançe-
Bşki karşısında olanakh ve
uygulanabflir değildir. Ak-
sine bir kabul, > asanın dû-
zenleme olan kelime anla-
mma avkındır" denildi.
tstanbul 3 No'lu
DGM'nin erteleme karan,
Samsun 2. Ağır Geza Mah-
kemesi'negönderildi. Yağ-
murdereli'nin durumu bu
mahkemenin alacağı karar
sonucu belli olacak.
Bu arada, hakkmda veri-
len gıyabi tutuklama kara-
n nedeniyle önceki gün ad-
liyeye getirilen ve serbest
bırakılan yazar Yalçın Kü-
çûk, tekrar gözaltma alın-
dıktan sonra dün getirildi-
ği adliyede ikinci kez ser-
best bırakıldı.
IRMIKIAYDIN ENGİN aengin@doruk.net.tr
Dilerseniz yazının başlığını
"Var mı" diye tamamlayın.
Ama sakın sözcük oyunla-
nna başvurup, "Olmaz olur
mu? Boşuna mı koalisyon pa-
zariığında Enerji ve Tabii Kay-
naklar Bakanlığı'nm ANAP'a
verilmesi için ısrar ettiler" filan
demeyin.
Hayır, bugün koalisyonun
"yedek lastik" mertebesinde
de olsa ortağı olan, elinde
önemli bakanlıklar, önemli ka-
mu bankaları tutan, Avrupa
Birliği - Türkiye ilişkileri gibi
yakın geleceğimizi belirieye-
cek bir konunun sorumluluğu-
nu üstlenmiş, dahası son gün-
lerde askerierie alışılmadık bir
tartışmaya girmiş bir partinin
siyasal varlığının, eskilerin de-
yimi ile bir "sosyal vakıa " olup
olmadtğının sorgulanması ge-
rekir.
Biliniyor, ANAP 12 Eylül'ün
öz evladı. 12 Eylül koşullan dı-
şında asla "varolamayacak"
birparti. Türkiye'nin sosyal sı-
nıf ve tabakalarında somut
karşılığı olan, bu bağlamda
"organik" sayılması gereken
siyasi oluşumların yasaklan-
dığı, yerlerine yapay partiler
kuaılmasına çabalandığı gün-
ANAP'ı Besleyen Enerji...
lerde, seçim yanşının 12 Eylül
cuntasının "has" partisi MDP
ile "göstermelik" partisi
HP'nin arasında geçmesi ön-
görülmüştü. Böylece köksüz
bir "merkezsağ" partiiktida-
rı ile köksüz bir "merkez sol"
parti muhaleferinden oluşan
bir "tahterevalli demokrasisi"
oluşacak, "algülüm - vergü-
lüm" temelinde sivil kılıflı bir
rejim kurumsallaştınlacaktı.
Siyasetin dizginlerini ellerin-
de tutanlann bu hesabını,
ekonominin dizginlerini tü-
müyle ellerine bıraktıklan Tur-
gut Özal bozdu. Kendi deyı-
mi ile "dört eğilimi" birbirine
bitiştirip bir parti oluşturdu.
Irkçı-faşist siyasal çizgiden
merkez sağa, oradan merkez
sola kadar uzanan çizgileri
temsil ettiği söylenen ve aslın-
da bu çizgilerin ikinci, hatta
üçüncü takımlanndan devşi-
rilmiş "acemi kadrolarla se-
çime girip iktidarı aldı.
özal'ın bu seçim yanşında
ipi öndegöğüslemesini "sivil-
leşmenin zaferi" olarak nitele-
yenler oldu. Hem de epey çok
oldu.
ANAP, yapay bir parti, dört
eğilimden oluşmuş bir yama-
lı bohça olarak değil, bütün
dünyada esen "serbest piya-
sa ekonomisi" rüzgârlannda
"ekonomik liberalizmln bay-
rağınt taşıyan yepyeni bir par-
ti olarak selamlandı.
Oysa kapitalizmin başlangı-
cındaki "vahşi kapitalizm" dö-
nemini anımsatan bir ekono-
mik liberalizm anlayışının, bol
bol "alaturka" renklerebulan-
mış partisi ANAP, yeni bireko-
nomik ve siyasal ufuk filan
sunmadı. 12 Eylül'ün postal
zoruyla yürütülen siyasal ve
ekonomik programını olduğu
gibi devraldı. Liderleri zaten
bu programın uygulama gö-
revlisiydi. Kışlasına dönmüş
asker ve normalleşmiş rejim
görüntüsü altında 12 Eylül re-
jiminin sürmesine çabalandı.
Ta ki toplumsal ve siyasal
yasalar ışleyene ve siyasal ya-
saklar kaldınlıp, "dört çiz-
g/"nin doğal liderleri ile birin-
ci takımlannın siyasete dö-
nüşlerinin önü açılana kadar.
Döndüler ve ANAP iktidan
bitti.
Bohçanın yamalan hızla sö-
küldü ve o bildik çocuk teker-
lemesi başladı:
- Evli evine, köylü köyüne,
evi olmayan sıçan deliğine...
Bugünkü ANAP, sıçan deli-
ğine sığışan kadrolann parti-
sinden ibaret.
• • •
Buraya kadan yaşı uygun
olanların kolayca anımsadık-
lannın, daha gençlerin de aşa-
ğı yukan bildiklerinin yinelen-
mesinden ibaret.
Ama gene de ANAP'ı konu
alan bir Tırmık yazıldı.
Bu böyle yapıldı, çünkü
ANAP siyaset arenasında, üs-
telik kostaklanarak, "liberal
ekonominin tek temsilcisi"
olarak kendini vitrinlemek
sevdasında. Bir başka deyiş-
le, varoluş nedenleri ortadan
kalkmış, siyasal ömrünü ta-
mamlamış bir parti, hâlâ bir
"sosyal ve siyasal vakıa" imiş-
çesine ayağa dolanmakta.
Kendisini besleyen enerji
kaynakları kurumuş, kuruma-
yanlan da çoktan asli sahiple-
rinin eline geçmiş ANAP, siya-
setin hassas dönemeçlerinde,
örneğin askerle takışıp yapay
bir "ara rejim" tartışmasını
başlatmakta. örneğin elinde
tuttuğu bakanlık ve kamu ku-
ruluşlannda "özalist kirien-
menin" yöntemlerini pervasız-
ca işletmekte. Pislik paçalar-
dan sızmaya başlayınca, pis
kokuları örtmek için tartışma-
yı başka alanlara çekmeye
çabalamakta.
Bütün bunlan da ülkenin
"tek liberal partisi ve sivil si-
yaset öncüsü" şişinmesiyle
yutturma hesabında.
Oysa var olan partilerin hiç-
birinin serbest piyasa ekono-
misini uygulamak ya da uygu-
lamamak gibi bir seçenekleri
yok. Bu ekonomik liberal
programı uygulamak ANAP'ın
tekelinde filan değil.
Son günlerdeki "düğme
tartışması"nda ANAP'ı, sivil-
leşmeyi ve demokrasiyi sa-
vunan bir parti olarak alkışla-
maya soyunanların sayıları
artmaya, sesleri yükselmeye
başladığı için, bu Tırmık ya-
zıldı.
Benceiyideoldu...
POLTIİKA GÜINLLĞÜ
HİKV1ET ÇETtNKAYA
Recve'nin Öyküsü...
Recve Aslan'ın insana hüzün veren öyküsü yine
unutulup gidecek mi?
Cinayetler hep 'töre gereği' işleniyor!..
Öldürülenler on beş yaşında, on yedi yaşında on
dokuz yaşında genç kızlar, kadınlar...
Alacakaranlığın sesinde, kuru umutsuzüğun or-
tasında alınan 'aile meclisi karan' 2001 Türkiye-
si'rtin acı bir gerçeğidir...
Recve Aslan on dokuz yaşındaydı...
On bir yaşmdayken tecavüze uğramıştı..
Tam sekiz yıl ailesinden sakladı tecavüzolayını...
Genç kızlığının duru inceliğinde, kanatlan kesilmiş
can çekişen bir kuş gibi, çamurun, kann tükenen mh
nrtılan içinde yaşamını sürdürdü...
Recve'nin de umutlan ve düşleri vardı!..
O umutlannı ve düşlerini çoğaltmak istarken yıl-
larçabukgeçmişti...
On dokuz yaşına bastığından sekiz yıl önce ba-
şından geçenleh annesi Şekha Aslan'a aniatmaya
karar verdi...
Anne Şekha Hanım çok üzüldü. Olayı, kocası Ib-
rahim Aslan'a aktardı...
Artık olanlar olmuştu...
Aile meclisi hemen toplandı ve karan verdi:
"Recve öldürûlüp ailenin namusu temizlenecek-
tir."
Anne Şekha Aslan diretti:
"Yapmayın, kızıma kıymayın!.."
Baba Ibrahim Aslan ve ağabey Hüseyin Astan
karaıiıydı:
"Töre gereği namusumuz temizlenecek!"
Ağabey silahını aldı ve kardeşi Recve'yi vurdu...
Bir gün sonra gazetelerde şu haber yeraldı:
"Şanlıurfa'da töre cinayeti!.."
• • •
On dokuz yaşındaki Recve'nin fotoğrafına bak-
tım uzun uzun...
Çocuksu birbakış!..
Gözleri son gece fırtınasını andınyordu...
Sonra, 'töre cinayeti'ne kurban gitmiş genç kız-
lann fotoğraflannı çıkardım arşivden...
Gizemli bir hüzün kuşatmışt yüzlerini...
Şanlıurfa'dan Siverek'e uzandım; Van'dan Aş-
kale'ye...
öyküler hep birbirine benziyordu...
Sanki dört bir yanları buğulu aynalann, ölmüş
alevlerin kuşatması altındaydı...
On beş yaşındaki V.S Van'da, on altı yaşındaki
N.K Siverek'te, aile namusunun temizlenmesi için
öldürülmüşlerdi...
Onlann yaşamları acılarla, hüzünlerle örülmüştü...
Ne aşk şiiıieri bilirlerdi ne de aşk şarkılan!..
Simsiyah saçlanyla, iri siyah gözleriyle yalnızlığın
simgesiydiler!..
San saçlan ve mavi gözleriyle çocuktulaıi..
Ben onlan Söke Ovası'nda, Çukurova'da pamuk
tarlalannda tanıdım; Ordu'da fındık toplama mev-
simindetanıdım...
Kimi zaman Toroslar'da, Kazdağian'ndaorman
işçisiydiler...
Hiç konuşmazdı onlar!..
Güneydoğu'da o bildiğimiz çığlık, otuz yıl önce
de duyuluyordu, şimdi de...
Bir uyku ağacın dallannı nasıl sarar bilir misi-
niz?
Isterseniz yumun gözlerinizi ve Güneydoğu'ya
doğru biryolculuğa çıkın!..
Ağa, şeyh, şıh!..
Baskı, zulüm, işkence!..
Işsizlik, yoksulluk!..
Töre cinayetleri...
2001 yılında Türkiye'nin o bilinen yüzü, uyku ağa-
cının dallanndan umutsuzluk kuyusuna iniyor...
Şafağın ışını ağızlardan çıkan bir soluk değil
oralarda...
Oralarda genç kızlann bakışlan ürperen toprağın
ölüm soluğunda düğümleniyor...
• • •
Recve'yi ve annesi Şekha Hanım'ı düşünüyo-
rum...
Sevincin taşkınlığı, insanın başkaldınşı, doğanın
çiçeğe dönüşmesi, doğan çocuğun dünyaya ilk
bakışı, annenin geleceğe dönük umudu!..
Peki, 'bizim' dediğimiz oralarda yaşam nasıldır?
Çocuk yaştaki kızlann fotoğraflanna baktım
uzun uzun...
Bir yanı tutuşmuş ateş çemberinde ölüme yolcu-
luğa çıkmış gibiydiler...
Hüzündüler onlar, acı ırmağının akıntısında kay-
bolup gittiler!..
Kimse sormadı onlara 'nereye' diye, kimse tut-
madı ellerinden 'yaşamı çoğaltın' diye...
Hep yasaktı onlara yaşam!..
Maviler yasaktı; gökyüzü, bulutlar, açan çiçekler
yasaktı, okula gitmek, özgürce dolaşmak yasak!..
Aşk yasaktı; sevgiyi örmek, özgür olmak yasaktı,
kuşlar, oyuncak bebekler yasak!..
Kimi on dördündeydi, kimi on attısında, kimi on
dokuzundaydı!..
öldürdüler onlan, öldürülecekler...
hikmetcetinkaya « cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Tutuklama karan vicahiye çevrildi
İ.H. Çelik, Atatürk'e
hakaretten cezaevinde
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Kapatılan
RP'nin milletvekillerin-
den tbrabim Halil Çelik,
4 ayn mahkeme tarafin-
dan hakkında verilen gı-
yabi tutuklama kararlan
vicahiye çevrilerek dün
tutukJandı. Şartlı salıver-
me ile basın yoluyla işle-
nen suçlara ceza ertelen-
mesi getiren yasalardan
yararlanmak ısteyen Çe-
lik, avukatımn yaptığı iti-
razlara olumlu yanıt gel-
mesi durumunda serbest
bırakılacak.
iki gün Ankara Emni-
yet Müdürlüğü"nde gözal-
tında tutulan Çelik, dün
sabah Ankara Emniyet
Müdürlüğü Terörle Müca-
dele Şubesi ekiplerince
Ankara Adliyesi'ne getiri-
lerek adli tabiplikte sağlık
kontrolünden geçirildi.
Çelik daha sonra tnfaz
Savcısı Halil Yeniçıkan'ın
karşısına çıkanldı. Savcı
Yeniçıkan, Çelik'in, Siirt,
Van. Emet ve Kahraman-
maraş asliye ceza mahke-
melerinin, "Atatürk'üii
manevi hatırasuıa alenen
hakaret etmek", "Anaya-
sa. kanunlar ve Meclis'i
alenen tahkir ve tezjif et-
mek" suçlamalanndan
yargılandığı ve hakkında
gıyabi tutuklama kararla-
nnın bulunduğu davalar
ile ilgili evrakJannı hazır-
layarak Çelik'i, Nöbetçi
11. Sulh Ceza Mahkeme-
si'ne sevk etti. Hakkında-
ki gıyabi tutuklama karar-
lan vicahiye çcvrilen Çe-
lik tutuklandı.