Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 OCAK 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Nergisli aymercek:
Yılbaşı
Sakarya Caddesi'nden çocuklanyla
geçen adam, algının kepenklerini kapat-
tı biran. Uğultudan, gürültüden, üstüne
üstüne yürüyen kalabalıktan ırak, yalın
ve yalnız bir an... O çakırkeyif uçu: Ner-
gis kokusu... Değerbilirlikle "Ohh" dedi,
"Ohh!"
Nergis...
Döne dolana, incir ve zeytin ağaçları-
na, hele hele öksüz makilere selam ve-
re ala; kıyın kıyın Ege'nin derinliğine, ço-
cukluğa el sallayan kestane gözlü kızı-
nın içli, yanık, coşkulu türküleri eşliğin-
de tastamam denizin tçine yollanırken Ka-
raburun'datanışmıştı, dağlan incecik bir
eğimle kumsala indiren vadiyle: Nergis
Vadisi...
Nergis... Adına kondurulan kendini be-
ğenmişliğe isyan eden çiçek... Her ara-
lıkta kar soğuğuna aldırmadan Anka-
ra'ya uğrayan Anadolulu güzelleme...
Ankara'ya yılbaşı nergisle gelir. Ohh ki,
ne ohh... Yılbaşı; geleceğe tutulan içbü-
keyi, dışbükeyi ile aymercek...
Ana ırmağa kanşan akarsudurgeleğen.
Yılbaşı, çiçeklerimizin, çocuklarımızın,
yurdumuzun ve insanlanmızın geleğeni
olsun mu, olsun... "Ohh" deyin "Ohh!"
Yalın ve yalnız bir ancık. Nergisçe...
ISIK KANSU
kansu©cumhuriyetcom.tr
Özerklik bunun neresinde?SSK'yi yeniden yapılandırma
adına çıkanlan kanun hükmünde
kararnamenin iptal edilmesine
karşın içerdiği hükümler kuruma
yerteştirilmeye, yasadışı uygula-
malaryapılmayaçalışılryor. Birtek
örnek; SSKGenel Müdüriüğü adı-
nı taşıyan tabelalann "SSK Baş-
kanlığı" olarak değiştirilmesi bile
hukukun nasıl tepelendiğlnl kanıt-
lıyor.
Asıl amacı SSK'yi piyasaya aç-
ma, hizmetlerini özelleştiıme olan
karamame sözüm ona "özerkleş-
tirmeyi" içeriyordu.
Prof. Dr. Gürtıan Fişek, Fişek
Enstitüsü'nün yayın organı "Ça-
lışma Ortamrnda, SSK'deyapıl-
mak istenenlerin perde arkasını
yazmış.
Yeni yapılanma ile SSK'nin yö-
netim makinesinin genel kurul,
yönetim kurulu ve sağlık işletme-
si yönetim kurulu olarak üçe ay-
rıldığının altını çiziyor Gürhan Fi-
şek. Genel kurulda, kuruma prim
veren kesim -işçi ve işveren- üç-
te iki çoğunluğa ulaşıyor. SSK Yö-
netim Kurulu'nda ise işler kanşı-
yor; Hazine temsilcisi, Çalışma
Bakanlığı temsilcisi ve hükümet
tarafından atamaları yapılanlann
sayısı artıyor. Sağlık işletmesi yö-
netim kurulunda ise vali ve kay-
makam temsilcisi, belediye baş-
kanı temsilcisi giriyor devreye.
Gürhan Fişek şöyle diyor:
"Genel kurulda, prim verenlerin
üçte iki çoğunluğuna karşın, yö-
netim kurulu ve sağlıkişletmesi yö-
netim kurulunda prim vermeyip
de hükümeti temsilen gelenlerin
üçte ikilik çoğunluğu bulunmak-
tadır."
Genel kurulun işlevi ne? "Gö-
rüş ve öneri bildirmek". Ya SSK
Yönetim Kurulu ve sağlık işlet-
mesi yönetim kurulunun işlevi ne?
Yönetim, karar, yetki ve sorumlu-
luğu üstlenmek.
Gürhan Fişek, "özerklik bunun
neresinde" sorusunu yöneltiyor
haklı olarak:
"Tüm bu yönetim bileşenlerine
bakbğımızzaman, özerklikten eser
bile olmadığını; demokratik SSK
ülküsüne hizmet etmek gibi bir
kaygı ile hareket edilmediğini gör-
mekteyiz."
Ardından da sftem geliyoreJbet-
te: "Bunoktadayineyadırgatıcıbir
durvmla karşılaşmaktayız. O da,
prim verenleri temsil eden işçi ve
işveren sendikalan konfederas-
yonlannın tepkisizliği ile tabanla-
nnın kayıtsızlığıdır."
Ne güzel sözdür, "Kannca karann-
ca çalışmak"...
Kararlılık, çalışmanın emekle kar-
deşliğlni, kannca gibi sessiz, ama
dayanışmacı üretkenliği vurgular...
Ocak ayı sonunda, yurdun yerüs-
tü ve yeraltı kaynaklannın korunma-
sı ve geliştirilmesi için yaşamı bo-
yunca kannca karannca çalışan sev-
gili öğretmenimiz Prof. Dr. Muam-
mer Aksoy'u, aramızdan alınışının
10. yılında anacağız. Aksoy'un ardıl-
ları yok mu? Elbette var, onlarda ka-
nnca gibi. Sözgelimi Kırsal Çevre ve
Ormancılık Sorunları Araştırma Der-
neği Başkanı Yücel Çağlar. Sakagö-
Kannca kararınca
lü'ndeki kurbagalardan tutun da Sü-
mer tanrısı Enlil'in sedir ağacı or-
manlannın bekçisi Humbaba'ya, hol-
dinglerin orman yağması ile elde et-
tikleri üniversite alanlanndan tutun,
ağacı yalnızca "yakacak" olarak gö-
ren odunca düşünüşe değin birçok
konu onun doğal ilgi alanıdır. Duyar-
galan doğa ve yurt sevgisine dönük
kanncadır Yücel Çağlar.
Gazetemizde son günlerde sık sık
haberler çıkıyor. Haberlerin ortak te-
ması şu: Ulkeyi yönetmek görevi ve-
rilmiş insanlar, onlann yakınları or-
man yağmasının tam göbeğinde...
Yücel Çağlar "Meşeler Artık Gö-
vermeli" adlı kitabında öneriyor:
"Doğanın öğelerinden birisi olan
ormanlarkamusal, başka birsöyleyiş-
le de ortak vahıklarolarak algılanma-
lı; tüm canlılann yararlanmasını en
çoklayacakbiçimde korunmalı veyö-
netilmelidir.
Ormanlar, ekonomik gelişmenin bir
kaynağı ve ormancılık uğraşısı da kal-
kınma politikalannın bir aracı olarak
algılanmamalı; bu bağlamda da ne
özel ne de devlet kesimlerinde ser-
maye birikimini en çoklama amacty-
la yönetilmemelidir."
Çağlar hemen ekliyor: "Çoğu oku-
rumun bu ilkeleri, son derece düşsel
bulacağını, deyiş yerindeyse 'adım
gibi' biliyorum. Varsın, bulsunlar...
Benim için mesleksel ülkülerbu ilke-
ler. Ben böylesi bir ormancılık anla-
yışını özlüyorum. Bu özlemimin ger-
çekleşmesi için de elimden geleni
yapacağım."
özlemlerimiz bitmedi. llık top-
rağımızda suskun gibi gözüken yüz-
lerce, binlerce kannca yuvası var...
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ Ş1PAL
2001 Yılına Girerken
Bu yazımızda, ış ve sosyal güvenhk konulannda 31 Aralık
1999 ile 31 Aralık 2000 arasındaki bir yıllık gelişmeleri sayılar-
la aktarmaya çahşacağız. Sayılar, 1) Kıdem tazminatı tavanı, 2)
Asgan ücret, 3) Işsızlik sıgortası, 4) SSK prim ve aylıklan, 5)
Bağ-Kur prim ve aylıklan ile ilgilidir.
1) Kıdem tazminatının yıllık tavan tutan Iş Yasası'nın 14. mad-
desine göre 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası kapsamındaki en
yüksek devlet memuru olan başbakanhk müsteşanna "bir hiz-
met yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemez".
Buna göre kıdem tazminatı tavanı:
KIDEM TAZMİNATI
Kıdem Hzmınatı Tavari
31 Aralık 1999
345.200.000
31 Aralık 2000
S58.440.Q00
Arbşfll]
213,240.000
Art»ş(%)
%61.77
2) Asgari ücret, îş Yasası'nın 33. maddesi uyannca, "her tür-
lü işçi ile gemi adamı ve gazetecilerin ekonomik ve sosyaj du-
rumlannın düzenlenmesi için" saptanmaktadır. Asgari Ücret
Yönetmeliği'nin 1. maddesindeki tanıma göre asgari ücret, her
türlü işçi, gemi adamı ve gazetecilerin, "gıda, konut, giyim, sağ-
lık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlannı günün fîyatlan üze-
rinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücrettır". Zorunlu ge-
reksinimlere yetecek asgari ücretin brüt tutarlan:
ASGARİ ÜCRET
Işçı-Gem! adamı-Gazetecı
Tanm ve Orman İşçılen
31 Aralık 1999
93.600.000
93.600.000
31 Aralık 2000
118.800.000
118.800000
ArbşfTl)
25200.000
25.200000
Artş(%)
%26.92
%26.92
3) 4447 sayılı lşsizlik Sıgortası Yasası uygulamasına 1 Hazi-
ran 2OOO'de prim alınarak geçildi. lşsizlik sigortası primleri,
SSK primlerine esas ücretlere göre ahnmaktadır. Primler, %2 (iki)
sigortah, %3 (üç) işveren ve %2 (iki) devlet payı olmak üzere
toplam %7 (yedi) oranındadır. Buna göre işsızlık sıgortasına
esas en az ve en çok ücretler ve primleri:
İŞSİZÜK SIGORTASI
Pnme Esas Tavan Ucret
Pnme Esas Taban Ucret
En Çok Sıgorta Pnmı
En Az Sıgorta Pnmı
31 Aralık 1999
0
0
0
0
31 Aralık 2000
600.000.000
150.000.000
42.000.000
10.500.000
ArbşfTU
600.000.000
150.000.000
42.000.000
10.500.000
Arbş(%)
% 100.000
% 100.000
% 100.000
% 100.000
4) 2000 yılında SSK primlerinde bir patlama yaşandı. Prime esas
ücret tavanı 2000 yılında %230 orarunda arttı. Buna bağh olarak
da en tehlikeli, en ağır ve en yıpratıcı işler için %41 üzerinden alı-
nan prim tavanı da Aralık 1999'a göre, 2000 yılında %230 oranın-
da ve 171 milyon lira artarak ayda 246 milyon liraya ulaştı. Sosyal
Güvenlik Destek Primi ta^-aru da %230 arttı. Aralık 1999'da 54 mil-
yon lıra olan prim tutan Aralık 2OOO'de %230 orarunda ve ayda
125 milyon lira artışla 180 milyon liraya ulaştı.
SSK
Pnme Esas Tavan ücret
Pnme Esas Taban Ucret
EnAz Sıgorta Pnmı
En Çok Sıgorta Pnmı
EnÇokS.G.Des Pnmı
EnAzS.G. Des. Pnmı
En Az Yaşlılık Ayltğı
EnÇokYaşlılıkAylığı
31 Aralık 1999
182.100.000
113.700.000
36.089.500
74.661.000
54.630.000
34.110.000
84.280.000
159.475.000
31 Arabk 2000
600000.000
150.000.000
50.250.000
246.000.000
180.000.000
45.000.000
119.051.005
227.096.937
ArtşfJL)
417.900.000
36.300.000
12.160.500
171.339.000
125.370.000
10.890.000
34.771.005
67.621.937
Arbş(%)
% 229.49
% 31.93
% 31.93
%229.49
%229.49
%31.93
%41.26
%42.40
5) Sosyal güvenlik yasalan çelişkilerle doludur. Bugün en
yüksek SSK yaşlılık aylığı 227 milyon 96 bin liradır. Bu aylığı
alan bir SSK emeklısi aylığını kestinneden çalışu-sa, %30 ora-
mnda (%7.5 sigortah + %22.5 işverenpayı= %30) sosyal güven-
lik destek primi ödemek zorundadır. Bu sigortah brüt 600 mil-
yon lira ve üstünde ücret alarak çalıştığında, ödeyeceği sosyal
güvenlik destek primi ışveren primiyle birlikte ayda 180 milyon
liradır. Bu da gerçek anlamda, bu sigortahya ödenen yaşlılık ay-
lığımn 227 milyon değil, 47 milyon lira olduğudur.
Buna karşılık Bağ-Kur sigortahsının aldığı en yüksek yaşlıhk
aylığı 339 milyon 263 bin liradır. Bu sigortah aylığını kestirme-
den yine Bağ-Kur kapsamında çahşırsa, ödediği sosyal güven-
lik destek primi, %10 üzerinden 33 milyon 926 bin liradır. Bu
sigortahya Bağ-Kur'un ödediği yaşlılık aylığı, 305 milyon 337
bin liraya inmektedir.
BAĞ-KUR
Pnme Esas Taban gelır
Pnme Esas Tavan gelır
En Çok Sıgorta Pnmı
En Az Sıgorta Pnmı
EnAzYaşlılıkAytığı
EnÇokYaşlılıkAylığı
EnAzS.G. Destek Pnmı
En Çok S.G. Des. Pnmı
31 Aralık 1999
56.100.000
258.720.000
90.552.000
23.631.000
45.120.000
237.348.000
4.512.000
23.734.800
31 Aralık 2000
80.702.188
372.179.500
130.262.825
33.994.179
62.276.142
339.263.832
6.227.614
33.926.383
ArbşfTL)
24.602.188
39.710.825
10.363.179
17.156.142
101.915.832
1.715.614
10.191.583
Arbş[%)
% 43.85
% 43.85
%43.85
%43.85
9638.02
%42.94
%27.55
%30.04
Denetim
elemanlarının dileği
Devlet Denetim Elemanları Derne-
ği'nin (DENETDE) saptamalanna gö-
re, tüm kamu kuruluşlarında yakla-
şık 120 denetim birimi bulunuyor
ve neredeyse her denetim birimin-
de görev yapan denetim elemanla-
n arasında ücret farklıiıklan uçurum-
lar yaratıyor. Dahası, kamuda bazı
işlemler 4-5 kez denetimden geçer-
ken, kimi işlemlerin üzerinde bile
durulmuyor:
"BirKIT'te aynı işlem, KlTmüfet-
tişleri, bakanlık müfettişleri, Başba-
kanlık müfettişleri, Başbakanhk Yük-
sek Denetleme Kurulu denetçileri
tarafından denetlenmektedir. Ancak
KİT'lerde yolsuzluk da önleneme-
mektedir. Denetim elemanı, kendi
görev sahasına girmeyen konularda
yolsuzluk emarelerine rastlasa bile
bu tespitlerin üzerine gidememek-
tedir."
Yakınma bir değil, iki değil: "De-
netim elemanlan bağımsız olmadı-
ğı için etkin bir denetim yapılama-
maktadır. Bakanın veya genel mü-
dürün emrindeki müfettişin her tür-
lü yolsuzluğun üzerine gidebilece-
ğini öne sürmek mümkün değildir."
DENETDE Başkanı Fazlı Köksal
ile Genel Sekreteri Atlay Ergüven,
önemli sorumluluklar yüklenen de-
netim elemanlarının özellikle
1981'den bu yana gerçekleştirilen
düzenlemelerile "ücretyönünden ka-
mu yönetiminde sıradan memuriar
haline getirildiğini" savunuyorlar. Di-
lekleri belli:
"Bayram öncesi çıkanlan yetkiya-
sasının gerekçesinde belirtilen 'eşit
işe eşit ücret ödenmesi' ve 'aynı gö-
revi yapanlar arasındaki ücret fark-
lılığının giderilmesi' prensiplerine
uyulacağına inanmak istiyoruz..."
HAYVANLAR ISMAIL GÜLGEÇ igulgeciiiyahoo.com
KtM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak(a turk.net
TARtHTE BUGÜN MLMTAZARIKAN lOcak
ÇAĞDAS OLİMPIYATLARINBABAS1
1863'TE BU&ÜN, FMNSI2 BA8ONU *>/££££ DE
COUBERTIN OO&DU. ÇASOAÇOÜUPİyAToruN
LARINI BAŞlArMAYI BAŞAÇAC4K K/ŞİYDİ
CDUBEKTIN.. İLK K£2 M^Ö. 776 'OA YUNANİS-
TMl'OA YAPILAN OLİMPİYArOYUNLARi'4-YIL
ARA IL£ ruzlEBCE Y/L SuROORÛLMÜÇ,A1.S.
39i YIUAJOA ÜOMA İUPAgATOBU TUEODOZİ-
US TARA&NPAN >*SAKLAHMIŞT1.COUB&İVN,
163* YIUNM TVPLAyACAĞI UUJSLAM/ZASI
SPOR. tCONSÜESIN&e, U2UN Ü6£A$LAR SO-
NUNPA Şt& MRA£ ALP/eACAICTIB: İUC ÇA&-
DAÇ OUMPfYAr OYUNLARt 1896'MATINA'OA
•KAPILACAKTJH. couseer/N, "SPOBUN, IHSAN-
LARI VE UUiSlARj BİKBİZİNE YAJOAÇTIfİAhl
GÛÇ. OiDüSU •&KJÜNPE HAKU Ç4KACAKnS,.
ANTALYA ASLİYE 1. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Sayı: 99/1388 . • <
Davacı Abuzer Saman vekilı tarafından davalı Emın Yalçın vs. aleyehıne açılan menfi tespit davasında; ' ~* * '**
Karar gereğınce; Mimar Sınan Cad. No. 120 Soğanlı Bahçelıevler Istanbul adresınde oturduğu bildirilen davalı Emin Yalçın'a
tebhgat yapılamadığından, başkaca adresı tespit edılemedığınden HUMK'nın 213 ve 377 md. gereğınce duruşma günü olan
20.2.2001 günü saat 08.45'te mahkeme salonumuzda hazır bulunması veya kendını bir vekille temsil ettirmesi, hazır bulunma-
dığı veya kendisıni bir vekille temsil ettirmedığı takdırde dava dılekçesı teblığ edihnış sayüarak yargılamaya yokluğunda devam
olunacağı ve sonuçlandınlacağı ilanen teblığ olunur. 14.12. 2000 Basın: 77735
SAMSUN 2. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dosya No- 2000/427
Ibrahim Tuncer tarafından Samsun Atakum Çobanlı mevkıi P95. 108. D ada: 11, parsel: 2'de kayıtlı taşınmazın paydaşlaruun kendi
aralannda anlaşamadıkJanndan paylaştınlması ya da satılarak ortaklığının giderilmesi için mahkememize dava açılmış olup yapılan
araştırmalarda Ekrem Yığit Kaya'nın adresı bulunup kendisioe tebligat yapılamadığından davanın adı geçen davalıya ilanen tebliğine
karar verilmiştir.
Davalı Hüseyin o|lu Ekrem Yifit Kaya'nın 14.2.2001 tarihinde saat 09.00'da yapılacak duruşmaya hazır bulunması ya da kendisini
bir vekil vasıtası ile temsil ettirmesi, duruşmaya gelmediği, kendisini de vekıl ile temsil ettirmediği takdirde duruşmamn gıyabında de-
vam ederek karara bağlanacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nıuı 29 ve müteakıp mad. gereğınce davetiye yerine kaim olmak üzere ila-
nen tebliğ olunur. 15.12.2000 Basın: 77736
SİNCAN ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2000/467
Sincan Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 14.11.2000 tarih ve 2000/467 esas, 2000/854 karar sayılı ilamı ile Sivas ili, Gürün ilçe-
si, Bağhçay Mahallesi, Cilt: 0064, Sayfa:.. Kütük: 0010'da nüfusa kayıth Kalender ve Meryem'den olma 18.4.1980 dogumlu Şıh
Hamit Doğan'm ismı Hamit Doğan olarak düzeltilmiştır. llan olunur. 12.12.2000
Basın: 76341
YAKLAŞIM
HIFZI TOPUZ
GtotafcşmeveUluslarapası
Öpgütlü Suçlap
Beyaz Saray'da geçen ay yayımlanan bir rapo-
ra göre globalleşme dünyada uluslararası örgüt-
lü suçlann artması tehlikesini yaratıyormuş. Bu-
nu Beyaz Saray'ın uzmanlan açıklıyor, globalleş-
meye düşman olanlar değil. Bu, üzerinde durul-
ması gereken çok önemli bir konu.
Geçen aralık ayının ortalannda Sicilya'nın mer-
kezi Palermo'da, Birieşmiş Milletler'in yönetimin-
de 148 ülke temsilcisinin katıldığı devletler arası
bir konferans toplandı. BM'nin 189 üyesinden
148'i bu konferansa katıldı. Böyle bir katılım çok
önemli sayılır. Konferansa katılmayan ülkelerge-
nelde delege gönderme olanakları olmayan, bir-
kaç milyon nüfuslu ufak ülkelerdir. Bütün toplan-
tılarda hep böyle olur.
Beyaz Saray'ın raporuna göre uluslararası ör-
gütlü suç işleyenlerin her yıl akladıkları kara pa-
ranın tutan 1 trilyon dolan geçlyormuş. Bunun yak-
laşık yansı uyuşturucu ticaretinden sağlanıyormuş.
300 milyon dolar da Amerika'daki endüstri casus-
luğundan, yani yeni brövelerin kaçırılıp satılma-
sından. Uluslararası suç örgütleri bilişim tekno-
lojisindeki gelişmeleri çokyakındın izliyorve bun-
lardan başanlı bir biçimde yararianıyoriarmış. Gö-
rüyor musunuz teknolojik gelişmelerden yararla-
nanlan? Çokuluslu ortaklıklar da bu kaçakçılığın
gelişmesini önleyemiyor, bazen de onlann işleri-
ni kolaylaştırıyoriarmış.
Palermo Konferansı'nın sonunda 128 ülkenin
imzaladığı bir konvansiyonda üzerinde durulan en
önemli konu uluslararası örgütlü suçlara karşı
devietler arası işbirliğinin sağlanması için bütün
ülkelerin yasalannda değişikliklerin yapılması. Ya-
ni uyuşturucu ve kaçak silah ticaretinden elde edi-
len kara paralann bir ülkeden başka ülkelere ka-
çırılmasının önlenmesi, mafyanın yönetiminde
yapılan para transferierinin üzerine gidilmesi, ban-
kalann içlerinin boşaltılmasına karşı önlem alın-
ması.
Demek ki 124 ülke bu tür suçlann gelişmeskı-
den sızlanıyor, yolsuzluklara karşı uluslararası
düzeyde önlem alınmasını istiyor. Bu türyolsuz-
lukların tüm ülkelerde çok yaygın duruma gelmiş
olduğu anlaşılıyor. Ama bunların boyutlan çok
değişik. Bazı ülkelerde mafyanın ezici biregemen-
liği var. Uluslararası mafya örgütleri de bunlan
destekliyorlar. Bunlarla savaşmak kolay değil.
Hele bizdeki gibi kaçakçılık ve yolsuzluk şebe-
kelerinin ve bunlarla işbirliği yapan siyasal güç-
lerin ve çetelerin egemen olduğu ülkelerde.
Bu alanda savaşı yalnız devletlerin yürütmesi
beklenemez. Medyaya ve sivil toplum örgütleri-
ne bu savaşta büyük sorumluluk düşüyor. Ama
yolsuzluk örgütlerinin medyada büyük etkileri
varsa bu suçları önlemek hiç kolay degil.
Palermo'daki konvansiyona ek olarak iki pro-
tokol daha kabul edildi. Bunlar kaçak işçilerin ve
çocukların çalıştırılmasıyla ilgili. Bugün dünyada
kaçak olarak, köle gibi çalıştınlan insanlann sa-
yısı 200 milyon. Bu insanlar her türlü sosyal gür
venceden yoksun olarak çalıştınlıyoriar. Aralann-
da milyonlarca çocuk var. Kendilerine hiçbiregrtim
olanağı tanınmadan, hiçbir haktan yararianmadan
köle gibi sömürülüyorlar. Bunlan destekleyen iş-
verenler de çok güçlü. Yöneticiler, ekonomik ve
sosyal güçler bu tür sömürüye göz yumuyoriar.
Bizde de bu tür yolsuzluklar önlenebiliyor mu?
Bacak kadar çocukiann işyerierinde hiçbir güven-
ce altında olmadan çalıştırılmalarına kim karşı
çıkıyor? Bu çeşit suçlaren çok Hindistan, Pakis-
tan, Bangladeş, Sri Lanka, Tayland gibi ülkeler-
de işleniyor. Ama biz de bu grupta yer alıyoruz.
Sorunlarımız o kadar muazzam ki bir de bunlar-
la mı uğraşacağız?
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7SOLDANSAĞA:
1/ Isa Peygam-
ber'in çarmıha
genldıği tepe- 2
nin adı. II Ta- 3
vır, davranış...
Avustralya'da
yaşayanveke- 5
seli ayı da de- g
nılen hayvan.
3/Herhangibir
konuda verilen 8
bilgi. 4/EIekt- 9
nk ampulünün
takıldığı yivli yer...
Katışıksız, saf. 5/ Zi- 1
hın ve bedence ortaya 2
konan çaba... Bir et-
kinliğin geçici olarak
durdurulduğu süre. 6/ 5
En iyi. II Yüz metre-
kare tutannda yüzey
ölçüsü birimi... Kimi '
çiçeklerin içinde bulu-
nan, anlann bal yap-
mak için emdikleri tatlı sıvı. 8/ Geçinmek için ge-
rekli olan şeylerin tümü... Bir nota. 9/ Bir Asya ül-
kesinin başkenti... Aylık.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Eugene lonesco'nun tanınmış bir oyunu. 2/ Ser-
best meslek adamlannı içinde toplayan resmi bir-
lik... Toplanan süprüntüleri alıp atmak için kulla-
nılan, kûrek biçimınde saplı kap. 3/ Dört tekerlek-
ii bir at arabası... Bir nota. 4/ Güney Amerika'da bir
ülke. 5/ 106 taşla oynanan bir oyun... tçine başka
bir sıvı karıştınlmamış içki. 6/ Yemekli eğlence...
Osmanlı ordusunda yüksek rütbelı subaylann ça-
dırlannı kurup kaldıran görevli. 7/ Ev işlerinde çok
becerikli ve çalışkan kadm. 8/ Akdeniz Bölgesi 'nde
bir akarsu... Her yanı suyla çevrih kara parçası. 9/
Yaşanmış olaylann anlatıldığı yazı türü... Kadınla-
nn takındıklan süs iğnesi.
TÜRKKALPVAKFI
"Çocuk Kardiyolojisi"
Türk Kalp Vakfı
kalitesi ve titizliğiyle
hizmetinizde
79 Mayıs Cö. No: 8 Şışlı/İSTANBUL
7e/: (0212) 212 07 07 <pbxj Faks: (0 212) 212 68 35