Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 OCAK 2001 PAZARTESİ
12 U i J v U i ^ l UİTİJ. / ekonomi(g cumhuriyet.com.tr
İnşaat Mühendisleri Odası îstanbul Şubesi Başkanı Cemal Gökçe, sektörün sıkıntılannı değerlendirdi
4
Işler clıırma
2001'deRd
Ekonomiye
Lskul, hastane,yol, köprûgibipek
çok müteahhitlik hizmetinin yüzde
99 'ayahnında ödenek temin
edilemediğini belirten Cemal Gökçe,
Bû I(IS (1411 ödeneksizlik nedeniyle işlerin
' 1 W w durduğunuve çalışanlann da ciddi
^S33ESSS§ZaMmM sıhntılar çektiğini söyledi.
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) ls- şanan depremlerden sonra özellikle
tanbul Şubesi Başkanı Cemal Gökçe,
inşaat sektöründe ciddi gerilemenin ya-
şandığına dıkkat çekerek 2001 yılının
en azından ilk altı ayının da "iç açtcT
geçmeyecegini vurguladı.
Yüksek faizle bankada tutulan mev-
duat ve repo gibi yatınm araçlannın in-
şaat sektörüne yönelmeyi engellediğini
ıfade eden Gökçe, deprem sonrası yurt-
taşlann güvensizliğinin ve geleceğe
olan korkunun da inşaat sektöründe ge-
nlemeye neden olduğunu belirtti.
Sektörün çok sıkıntıh bir noktada ol-
dugunu söyleyen Gökçe, "Böyle gider-
se 2010 ydında 7 milyon 200 bin konut
açığı oluşacak" dedı.
'Talep daralması var'
Yatınmlann azaldığına işaret eden
Gökçe, şunlara dıkkat çekti: "KapasHe
kullanım oranı düşüyor. Saüşlar azâhyor.
Stoklar arüyor. Talep daralması nedeniy-
le üretimini durduran birçok inşaat maW
zemesi üreten tesis olduğunu büiyonım.
İnsanlar ellerindeki stoku eritemedikleri
için üretimlerini durduruyoriar."
17 Ağustos ve 12 Kasun 1999'da ya-
metropollerde yeni inşaatlann yapımıy-
la ilgiü ruhsatlann durdurulduğuna işa-
ret eden IMO tstanbul Şubesi Başkanı
Cemal Gökçe, "Yapt denetim kararna-
mesinin çıkanlmasıyla 10 Nisan-10
Temmuz 2000 tarihleri arasmda 27 ikle
ruhsat verilmedi tncekme, uygulama
vedenetim noktasıodagetirikn yeni dü-
zenlemekrin hanftılhgı da sektörü dddi
şeküde etküedL Inşaaüann durdurul-
masıyla sektörde 2000 yıhnda küçülme
yaşandL 2001 yıhnda da küçülme bekti-
yorum" dıye konuştu.
Okul, hastane, yol, köprü gibi pek
çok müteahhitlik hizmetinin yüzde
99'a yakınında ödenek temin edileme-
diğini belirten Cemal Gökçe, "Öde-
neksizfiknedeni\1ebuişlerdurdu.Hem
de bu işleri yapan müteahhMer, devlet-
ten alacakiannı ai«n«Hıfaşr Istihdam
ediknlerde dddibir şekıldesıkuıb çek-
oTer" dedi.
Çözüm önerilerl
Gökçe, ülkede istıkrann sağlanmama-
sı ve sadece
tt
sda para pontikalan" ile
ekonomının yurütulmesı nedenlenv le in-
şaat sektöründe sıkıntılann süreceğini,
ancak sektörün düze çıkması ıçin yapıl-
ması gerekenleri şöyle sıraladı:
/ Hızla bütünlüklü veçağdaş imar ya-
sasının Mecüs'ten çıkanlarak güncelleş-
mesi gereki>or. Buna uygun olarak ülke
topraklanıun planlanması. kent nâzun
planlarunn güncelleştirUmesi laam.
/ Devlet yapılaşmayı denetim altında
tutayım derken kaçak yapılaşmaya ze-
mın hazırlıyor. Kentsel planlı arsa üretil-
mek zorunda.
/ İnşaat yattrunlannın toplam yaO-
nnılar içindeki payı arttınlmak duru-
munda. Vaünmlar, günlük karariar vere-
rekdeğil, üretim ve istihdam politikalany-
la birlikte ele ahnmau.
/ Türkiye'deki altyapı yatırım-
lan tamamlanmah. Örneğin hâ-
lâ Ankara-lstanbul hızlı tren
demiryolu projesi bitmedi.
kamlarla inşaat sektörü
• İnşaat sektörü 1998 ve 1999
yıhnı iyi geçirmedL 1994 yıhndan
bu yana geçen 6 yıhn 4 yıİmı
küçülerek tamamladL 2001'de de
küçülme bekleniyor.
0 1999 yıhnda ulusal gelir
toplam yüzde 6.4 gerilerken
inşaat sektörü
yüzde 12.7 oranında küçüldü.
# İnşaat sektörünün gayri safi
miüihasıla
(GSMH)
içindeki payı,
yapı
malzemderi
hariç yüzde 6.5 düzeyinde oMu.
Yapı malzemesi lasmınm da
GSMH'deki payı yüzde 10.
Dolayısıyla inşaat sektörünün
hem hizmet hem de malzeme
üretimi anlanunda GSMH'de
önemli bir payı var.
# Yurtdışı müteahhitlik
hizmetleri açısmdan 10
yıllık bir süreyi
düşünecek olursak
bugüne kadar yaklaşık
40 milyar dolar
düzeyinde bir hizmet
söz konusu. 2000 yıhna
kadar bunun yaklaşık 30
milyar dolarlık bölümü
tamamlandı. 10 milyar dolar
düzeyindeki bölüm de halen
devam ediyor.
# DİE'ye göre 1999 sonu
itibanyla toplam istihdam 22
miiyoB düzeyinde. Bunun
yüzde 5.5'i inşaat sektörimde
cahsıyor.
# Konut açısmdan yapı
kullanma izinleri 1994'te 96 bin
468 iken 1999'da bu rakam 79
bine indi.
Batıkbankalara giden 10 milyar dolariapek çokyattnm yapılabilirdi
KaynaMar yokuduk ekonomisi'neİnşaat Mühendisleri Odası
Îstanbul Şubesi Başkanı Cemal
Gökçe'nin yaptığı saptamalara
göre, Türkiye'de kaynak
sorunundan çok, kaynaklann
doğru kullanılmaması sorunu
bulunuyor. Gökçe, bankalann
içinin boşaltılması sonucu
yolsuduk ekonomisi"ne kurban
giden 10 milyar dolaria
Türkiye'de pek çok altyapı
yatınmının
gerçekleştirilebileceğine
işaret etti. '
Özellikle 1999 yılmda
Türkiye'de yaşanan depremlerle
birlikte altyapı yatınmlarına
ihtiyaç daha da gözler önüne
serilirken bankalann içinin
boşaltılmasından kaynaklanan
aTökçe nin hesaplamalanna
göre, batıkbankalam giden
paımla yaklaşık 140 km. metro,
4 bin metrekare alanlı 14 bin
hastane, 100 metrekarelik 560
bin konut, 1 milyon 120 bin adet
derslik, 56mihvn metrekare
yeni inşaat, 200 milyon
metrekarelikyapının depreme
karşı güçlendmlmesi çaljşması
yapılabilirdi. ,,-\^r
,,
10 milyar ABD Dolan'yla pek
çok yapının güçlendırilebileceği
belirtiliyor. Gökçe'nın
hesaplamalanna göre, batık
bankalara giden parayla yaklaşık
140 km. metro, 4 bin metrekare
alanlı 14 bin hastane, 100
metrekarelik 560 bin konut, 1
milyon 120 bin adet derslik, 56
milyon metrekare yeni inşaat,
200 milyon metrekarelik yapının
depreme karşı güçlendirilmesi
çalışması yapılabilirdi.
Yaftnmlann azalması
Gökçe, son yıllarda bütçe
kalemlerinde giderek azalan
yatınmlann payınm sektörü durma
noktasma getirdiğinı belirterek
"Kaınu arazflerini onnan
alanlaruu, su havzalannı işgal
eden. k bundan sağlanan rantla
siyasi güç kazananlarla banka
boşaharak siyasi güç kazananlann
ülkeyi getirdiği yer iyi görülmetidir"
uyansında bulundu.
Enerjiplanlamacısı TanaySıtkı Uyar, Türkiye'de sektördekiyeniliklerin gerisinde kalındığına dıkkatçekti
'Rüzgâr enerjisi ekonomiktir'• Dr. Tanay Sıtkı Uyar,
Türkiye'deki rüzgâr enerjisi •
teknik potansiyelinin, tüketilen
toplam elektrik enerjisinin iki
mislinden fazlasını
üretebilecek düzeyde
olduğuna dikkat çekti.
Türkıye'nin enerji darboğazımn
2001 yıhnda da devam edeceği
kamuoyuna açıklanırken Kocaeli
Üniversitesi Oğretim Üyesi ve Yeni
ve Yenilenebilir Enerji Kaynak ve
Teknolojüen Araştırma Bırimi
Başkanı Dr. Tanay Srtia Uyar,
Türkıye'de enerji sıstemının
geleceğının, yeni teknolojiler
yerine, geçmişin teknolojileriyle
planlandığına dikkat çekti.
Enerji planlamacısı Uyar, geçmişin
teknolojilerinin (fosil ve nükleer
santrallar) tüm dünyada yerini
enerii verimliliği ve doğal çevrede
enerii üretimi teknolojilerine
(rüzgâr. güneş pilleri, jeotermal ve
biyokütle enerji santrallan) terk
ettiğine işaret ederek Türkiye'deki
rüzgâr enerjisi teknik
potansiyelinin, tüketilen toplam
elektnk enerjisinin iki mislinden
fazlasını üretebilecek düzeyde
olduğuna dikkat çekti.
Pek çok ülkeden daha fazla
Türkıye'nin başta rüzgâr enerjisi
olmak üzere doğal çevrede enerji
üretim tesıslerini besleyecek doğal
kaynaklara tüm dünya ülkelerinden
daha fazla sahip olduğuna işaret eden
Uyar, şöyle konuştu: "Rüzgâr enerjisi
ekonomiktir. Rüzgâr güç sistemleri acilen yeni
kapasite kurmaya gerek duyan geüşmekte
olan ülkelerin gereksinimleri için birebir.
Temel elektrik altyapısı ve gücün taşmması
için şebeke yatinmlan gerektiren büyük güç
santrallanflekarşılaştinkhğında, göreceli
olarak daha ucuz ve hızlı bir şeküde devreye
sokulabilirler."
Enerji Maliyetleri
Rüzgâr ve dığer yakıtlann //
karşılaştırması //
Yakıt
Kömür
Gaz
Hidro
Biyokütle
Nükleer
Rüzgâr
Maliyet ^ S ^ ?
(sent/kwsaat)
h
^
s
4.8 - 5.5
3.9 - 4.4
5.1 -11.3
İ\
\5.8-11.6 !)
11.1-14.5 | J
n
4.0 - 6.0 füi
Neden rüzgâr enerjisi?
RÜZgâr enerjİSİ bOİdur Toplam elekt-
rik enerjisi tüketımının Türkiye'de en az iki
mıslinın riizgârdan sağlanabıleceğını bılim
adamlan öngörüyor.
RÜZgâr yerlidir Petrol ve doğalgazdan
farklı olarak rüzgâr enerjısının ithal edılmesi
gerekmemekte ve dış ülkelere olan bağımlılı-
ğın azaltılmasına yardımcı olmakta.
RÜZgâr tÜkenmezdir Fosil yakıtlardan
veya uranyumdan farklı olarak. rüzgâr enerji-
si yenilenebilir olup gelecek nesıllenn doğum
haklannı azaltmadan kullanılabihyor.
RÜZgâr temizdir Sera gazı emisyonlan-
nı önlemenın ötesınde rüzgâr enerjisınden ya-
rarlanmak cıva. kükürtdioksit ve azot oksitler
gibi diğer zararlı fosil yakıt kirleticilen önle-
yip havayı ve suyu daha temız yapıyor.
söküleceğine iUşkin bir ptana da
sahip olmaular" açıklamasında
bulundu.
Uyar, Türkiye'deki karar vericilerin
ulusal çıkarlara öncelik vererek
enerji sistemıni planlamalan
gerektığıni belirterek "Bu dunım
söz konusu olmadığında yaünmlar
ve ticaret önerileri > abancı karar
vericUer tarafindan yönlendirüir.
Bugün Türkiye için önerikn
nükleer güç santrallan kurulması,
akar\ akıt ile doğalgaza bağunuhk
seçenekleridir** dedı.
Enerji sektörünün her ülke
ekonomisinin temel sürücü gücü
olduğunu belirten Uyar, "Üretim ve
kullanım teknolojilerine ilişldn
almacak yaünm kararlan ileriye
dönük değiştirilemez etkfler
yaranr'' dedi.
Küresel yükümlülükler
Uyar, artık sanayicileri, geçmişin çöp
teknolojileri yerine geleceğin teknolojilerine
yatınm yapmalanna teşvik etmek
gerektiğini belirterek "Ulaşım, sanayi, tanm
ve konuüarda bannma gibi tüm insan
etkmlOderini 4 Ua 10 misli daha az enerji
tüketerek gerçekleştiren teknolojuer getişmiş
ülkelerde kullanıhyor" dedi. Türkiye'de
enerji teknolojisi seçiminde toplumsal
maliyetlere önem verihnediğine dikkat
çeken Uyar, "Her enerji projesi için toplam
mahyetler beşikten mezara tüm maliyetieri
kapsamalıdır. Örneğin,
ABD'de son zamanlarda kapahlan Maine
Yankee Nükleer Güç Santrairnın
sökülmesinin maliyeti 2 milyar dolar.
Aym santrahn 1972 yıhndaki yannm maliyeti
231 milyon dolar.
Karar vericUer Türkiye'de kurmayı
kararlaştıracaklan nükleer santrallann nasıl
Türkiye'nin uzun vadeli doğalgaz ve
petrol anlaşmalan yaptığmı
hatırlatan Uyar, fosil yakıt
kullanımına getirilen küresel kısıtlara
şöyle dıkkat çekti:
"Rio, Kyoto ve Buenos Aires'te
yapüan Buieşmiş MiOetier
Toplanülan'nda küresel iküm
değişikliğine yol açan kömür,
doğalgaz ve petrol dahil tüm fosil
yakıtlann kullanımına küresel kısrtlar
getirilmekte ve kullananlann
vergilendirUmesi için, karbon
vergüeri benzeri önlemler
geliştirilmekte. Küresel
yükümlülükleri gereği karbondioksit
emisyonlannı azalrmak zorunda olan zengin
ülkeler, emisyon ticareti yoluyla bu
yükümlülüklerini diğer ülke topraklannda
daha az maliyetle gerçekleştirmeji planhyor.
Fosil yakıt kullanımına getirilen bu küresel
kısıtiann farkında olma\an Türkiye de diğer
ülkelerle uzun %adeli doğalgaz ve petrol
anlaşmalan yapıyor. Enerji sektöründe alınan
kararlann Tüıîdye'ye getireceği maliyetier
tarDsıhnrvor."
GOZUCUYIA
TURKEL MİNİBAŞ
2001 inGeHşi2000den
BeHlydi
1999, Türkiye üzerine ekonomik ve siyasi pazar-
lıklann yapıldığı biryıldı. 2000 ise pazarliklann da-
ha da hızlandığı, bazılannın da yaşama geçirildiği
yıl oldu.
Bir yanda IMF ile istikrar programının perfor-
mans pazarlığı yapılırken... Diğer yanda AB ile ma-
li olanaklardan yararlanabilmek için gerçekleştiril-
mesi istenen siyasi düzenlemelerin pazarlığı var-
dı.
Yine de Türkiye, 2000'i "umutyıir olarak değer-
lendirdi. Uzmanlara göre enflasyonu düşürüp
AB'ye girersek Türkiye yeni yüzyılın lider ülkesiy-
di.
Helsinki Zrvesi'nde aday ülke statüsü verilme-
si... Dünya Bankası'na bağlı IFC'nin (Uluslararası
Finans Kurumu) Türkiye'yi Avrupa bölgesine kat-
ması... Dünya Bankası'nın Türkiye'yi bölgedeki ül-
kelere ömek göstermesi... Tahvil satışlan yoluyla
gerçekleştirilen borçlanmalar, lider üike olmanın
somut kanrtlanydı.
Iş ki Ecevit-Bahçeli hükümeti arasındaki uyum
devam etsin. İstikrar programından sapıp IMF'yi,
AB'yi kızdırmasınlar. Aksi takdirde 2000 yitik bir yıl
olacaktı.
Bildiginiz gibi, sistemin özünden ve dönüşüm
aşamalanndan soyutlanarak yapılan bu tür analız-
ler özrünü de içinde taşır. Dolayısıyla istikrar prog-
ramından sapmalan ya da AB üyeliğindeki gen dö-
nüşleri Ecevit-Bahçeli hükümetinin basiretsizliği-
ne, Cumhurbaşkanlığı ile olan iktidar çatışmalan-
na bağlayanlara şaşırmamak gerekir.
Ne var ki... 2000, niyet mektubunda tek tek be-
lirlenen kamu kuruluşlan satılmadığı, "reform" ola-
rak tanımlanan tanm, sosyal güvenlik gibi sektör-
ler piyasa ekonomisine açılmadığı için yitirilmedi.
2000 yılı istikrar programının temelini oluşturan
yaptnmlar üretici ve tüketici konumundaki halka;
piyasalan yöneten ve yönlendirenlere doğru ve an-
laşılır dille anlatılmadığı için ve... Ekonomidekitüm
aksaklıklann düzeleceği umudunun pompalanma-
sından yitirildi.
• Dezenflasyon programının enflasyona karşı
savaş programı olmadığı, dolayısıyla fiyatlann düş-
meyeceği, fiyat artış hızının kontrol altına alınaca-
ğı anlatılsaydı!..
• Farklı gelir gruplannın bu süreçte yaşam stan-
dartlannı koruyabilmeleri için gerekli araçlar su-
nulsaydı!..
• Yapısal reformlann devletin denetim ve/veya
desteğindeki sektörlerin rehabilitasyonu olmadığı;
bu sektörierin piyasa ekonomisi koşullanna göre
biçimleneceği ve koşullan dile getirilseydi!..
• 20 yıldır anlatılan kamu kuruşlart zarar ettiğ için
özelleştirileceği masalı yerine özelleştirilmenin ger-
çek yani ideolojik nedenleri geniş kitlelere atcarı-
labilseydi!..
• Imalat sanayiindeki alt sektörierin cesarretin
üstünde büyüdüğü; küçük ve orta ölçeklilerinbir-
leşmelere grtmedikleri takdirde iflaslann hızlanaca-
ğı ve kurtanlmayacaklan uyansı yapılsaydı!..
• IMF ile imzalanan stand-by antaşmasırrdî; öz
ve ek niyet mektuprannda yer alan yaptınmlanr ka-
pitaüzmln globalizasyon sürecıne eklemlenmek
adına olduğu itiraf edilseydi!..
2000 yitik bir yıl olmazdı.
Eğer uzmanlar, ekonomiyi analiz ederken Tirki-
ye'ye eski veya yeni görev masalanndan değl de
Mars'tan bakabilmeyi becerebilselerdi..! 20C0'le
başlayan 3 yıllık süreç, tüm sorun ve zorluklan<ar-
şısında önlemlennin de alındığı bir yıl olurdu.
Eğer uzmanlar, Ecevit-Bahçeli hükümetinit bu
süreci gerçekleştirmek için pompalanarak ikidar
edildiğini hatırlasalardı!.. Hükümet içinde istilrar-
sızlık gibi görünen çatşmalann da niyet mektubun-
daki yaptınmlann gerçekleştirilmesini kolaylajtır-
dığını anlaıiardı.
Eğer uzmanlar, ortaya çıkan tabloya ekononik,
sosyal ya da psikolojik çıkar ilişkilerinden uz«la-
şarak tarafsız bakabilselerdi!.. Eminim 2000'* yi-
tik değil "yalan yıl" derlerdi.
2001 mi? Tatilin rehavetinden ve umut masılla-
nnın büyüsünden kurtulamadığımız, plansc ve
programsızlığı dinamizm zannettiğimiz sürectön-
görülenin de üstünde sıkıntılı geçecek.
Çünkü Türkiye'nin hükümeti, 2000'de beore-
mediklerini 2001 'in ilk 3 ayına sıkıştırmak zoun-
da! Dolayısıyla 2001 'deki ekonomik tablo süpriz
değil! Çünkü 20 yıl öncesindekinin benzeri. Tek
farkı, havada bahar kokusu var!
Umudunuzu yit'rmeyeceğiniz bir yıl diteğiyfe!..
[email protected]
EY salıijJeri için
vergi ayı gekli
ANKARA (AA) - Ev
ve işyeri sahipleri, bu-
günden itibaren 2000
yılında elde ettikleri ki-
ra gelirleri için beyan-
name verip vergisinın
üçte birlik bölümünü
ödeyecek.
Beyana tabi geliri sa-
dece gayrimenkul ser-
maye iradından oluşan
ev ve işyeri sahipleri
için vergi ayına girildi.
Gelirler Genel Mü-
dürlüğü de, vergi beyan-
namelerinin yanı sıra
Sadece Kira Geliri Elde
Edenler İçin Yıllık Ge-
lir Vergisi Beyanname
Düzenleme Rehberi de
hazırlayarak defterdar-
lıklara gönderdi. Söz
konusu rehber, genel
müdürlüğün u
www.ge-
Krler.gov.tr'' sayfasına
da yüklendi.
Buna göre 2000 yılı
içinde elde ettiği konut
kira geliri, istisna tutan
olan 630 milyon lirayı
aşanlar, işyeri kira gelir-
leri üzerinden vergi ke-
sintisi yapılanlardai-
ra gelirlerinin brüt *
n beyanname verm»;
nin olan 4 milyarT
'
milyon lirayı geçe^V
işyerinı vergi kesı15
'
yapma zorunluluği^"
mayanlara (örnegiı'
1
"
sit usule tabi nükf"'
ler) kiralayanlar il*^"
ğer mal ve hakJarda^-
ra geliri elde edenl« ^'
Ocak mesai saatı bi
m
'
ne kadar beyarida b'u
'
nacaklar.
Kaçakianp cez^L
Konutlardan ;\
len kira gelirlen
edümez ya da ^
yanda bulunultrsa ^n
"
celikle 630 mil/or>[ira
-
hk istisna ortalan ^al-
kacak. Beyan : d i l
n e s i
gereken kira jeli™"1
bildinlmemesi h 3 m
mükellef adına 2 t £
l t b l
"
rinci derece us-ıls-^ „
cezası kesilecel \r^-mu
'
kellefin geliri
necek.