Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 EYLÜL 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Yapışık ikizter
taburcu edildi
• İstanbul Haber
Servisi - İstanbul
Ünıversitesi Cerrahpaşa
Tıp Fakültesı'nde 14 ay
önce yapışık olarak doğan
Semanur ve Sedanur
kardeşler dün bır veda
kokteyli ıle taburcu edildi.
Özel bir hastanede önceki
gün dünyaya gelen beşiz
tüp bebeklerin de sağlık
durumlannın iyi olduğu
bıldirildı. Beşiz tüp
bebeklerin en az üç hafta
daha yoğun bakımda
kalacaklan açıklandı.
Nobel Barış
ÖdüKi'ne aday
bolluğu
• OSLO(Cumhuriyet)-
Bu yılın Nobel Banş
Odülü'ne rekor sayıda
aday gösterildi: 150 kişi!
Osl'o'daki Nobel Banş
komitesi'nın salı günü
yaptığı açıklamaya göre,
adaylardan 144'ü
dışandan, 6'sı da
komıtenin kendi üyeleri
tarafından aday gösterildi.
Bu yılın adaylan arasında
ABD Başkanı Bill Clinton
da var, ama şansının fazla
olmadığı sanılıyor. Güney
Kore Devlet Başkanı Kim
Dae-Jung listedeki yeni
adlar arasında. Geçen yıl
bu ödüle aday gösterilen
Yunan besteci ve şarkıcı
Mikis Theodorakis'in de
adaylar arasında olduğu
san4ş,\£ff.t T^obel Banş
Ödülü bjı yıl 13 EkınVde
Üslo'da açıklanacak.
KPOS'ye
başvurular
• ANKARA
(C umhuriyet Bürosu) -
Kamu Personeli Yabancı
Dıl Bilgısı Seviye Tespıt
Sınavı'na(KPDS)
başvurular, 11 -22 Eylül
tarıhleri arasında
yapılacak. Smavın
başvuru formlan,
\ahliklenn, il ve ilçe milli
eğıtim müdürlüklerinde
oluşrurduklan bürolardan
veya üniversite
rektörlüklerinden
alınabilecek. Adaylar,
sınav ücreti olarak 15
mılyon lira ödeyecekler.
Adaylar, başvuru
belgelerini 22 Eylül Cuma
günü mesai saati bitünine
kadar ıl ve ilçe milli
eğitim müdürlükleri veya
üniversite rektörlüklerine
teslim edecekler. Sınav, 5
Kasım'da yapılacak.
Kokainticareti
artıyor
• ACAPULCO(AA)-
Dünyada kokain
tıcaretinin giderek arttığı,
kokain ticaretinde dönen
paranm ise 500 milyar
dolar olduğu bildirildi.
Meksıka'nın Acapulco
kentinde yapılan Altıncı
Dünya Kokain Trafıği
Kongresi'ne katılan
yetkililer, kokain ticareti
yapan kişi ve gruplann
çok gelişmiş teknoloji ve
silahlar kullandıklannı
söylediler. Interpol
Müdürü Paul Higdon,
geçen yıl dünya genelinde
350 ton kokain ele
geçirildiğini, bunun da 5
yıl öncesinin 2 katı
olduğunu söyledi.
Adana'da deprem
• ADANA(AA)-
Adana'da dün sabah hafıf
şıddette deprem meydana
geldı. Boğaziçi
Ünıversitesi Kandilli
Rasathanesi Deprem
Araştırma Enstitüsü
Müdürlüğü yetkilileri, saat
08.34'te meydana gelen,
merkez üssü Adana kent
merkezi olan depremin
şıddetini 3.6 olarak
açıkladı. Deprem can ve
mal kaybına neden
olmadı.
Hukuksıızhığa hukuk freııi
Alman mahkemeleri, Avrupa Birliği'ne bağlı ülkelerde yaşayan Türk yurttaşlannın
haklarının Avrupa hukuk sistemi içinde değerlendirilmesi gerektiğini kabul etti
GÜRSELKÖKSAL
FRANKFURT - Almanya'da
Baden Württemberg ve Bavye-
ra'da mahkemelerin verdiği iki
yeni karar, Türkıye Cumhuriyeti
vatandaşlannın Avrupa'daki hak-
lanyla ilgili önemli bır aşamanın
başlangıcı olarak değerlendiril-
di. Söz konusu kararlar, başta Al-
manya olmak üzere çeşitlı AB ül-
kelenndekı Türklenn durumunu
yabancılarla ilgili genel ulusal
mevzuaûn içinde değerlendırme-
ye çalışan idari makamlann ina-
dının "haksızhğı'' ve "hukuksuz-
tağu"nu göstermesı açısından ör-
nek kararlar olarak görülüyor. Ba-
den Württemberg Eyalet Sosyal
Mahkemesi ve Bavyera Idare
Mahkemesi, peş peşe aldıkları
kararlarla vatandaşlanmız içın
Avrupa Hukuku'nun geçerli oldu-
ğunu kabul ederek, davacı Türk-
leri haklı buldu.
Boşluklar dohıyor
Yıllardır bu alandakı gelışme-
leri takip eden, konu üzerıne bi-
limsel çalışmalan ve vatandaşla-
nmıza verdiği danışma hizmetie-
riyle tanınanAvrupa Türkiye tlış-
kilen Enstıtüsü'nün (ATA Ensti-
tüsü - ITES) desteğiyle açılan da-
valann önemı, kararlann Alman
ulusal mahkemeleri tarafından ve
Avrupa Adalet Drvanı'nda (AAD)
daha önce Türk vatandaşlannın le-
hine sonuçlanan eskı da\ alara da-
yanarak alınmış olmalan.
Gelişmeyi "Haklanmıa arük
tektekveAAD'yeghmedenmah-
kemeler kanabyla ahyoruz" söz-
lenyle değerlendıren ATA Ensti-
tüsü Başkanı Dr Harun Güm-
rükçü, "Bu kararlar, AB ülkele-
rinde yaşayan vatandaşlanmızm
haklan açısından önemli boşhık-
lan dolduruyor" dedi.
AAD kararlanyla tamamlanan
Avrupa Hukuku'nun Almanya'da-
ki Yabancılar Yasası'nı ve diğer
AB ülkelenndeki yabancılarla il-
gili ulusal mevzuatı büyük ölçü-
Vîzezorunluluğu tarUşûıyorFRANKFURT(Cumhuriyet)-1 %3 ta-
rihli Ankara Anlaşması ve 1970 tarihli
Katma Protokol, AB - Türkiye Huku-
ku'nun temelini oluşturuyor. tkincil hukuk
olarak da AT - Türkiye Ortaklık Konseyi
kararlan ele almıyor.
OrtaklıkHukuku'ndanyetki alan Ortak-
lık Konseyı, şimdiye kadar 40'a yakın ka-
rar aldı. Bunlardan 1976 tarihli 2/76 No'lu
ve 1980 tarihli 1/80 No'lu ikısi konumuz-
la ilgili. Birinci karann 7'nci, ikinci kara-
nn da 13 'üncü maddeleri, aktif taraflar için
mevcut haklann geriye doğru kötüleştiri-
lemeyeceğinı kesın olarak içenyor. Söz ko-
nusu 13'üncü madde özetle şöyle: "Top-
luhığun üye ülkeleriveTürkiye, bu ülkeler-
de kanuni olarak oturan ve çahşan işçâer-
le aile fertlerinin işe gjnne şartlanna uygu-
tanacak yeni kısıtlamalar getiremeztaf
Buradakı "geriye doğru kötüleştireme-
me ilkea" Avrupa Adalet Divanı'nda çe-
şitli davalarda yorumlandı. Yüksek mah-
keme bu yorumlannda söz konusu mad-
delerin üye ülkeleri doğrudan bağladığı so-
nucuna vardı. Dr. Gfimrükçü. bu durumu
1993'te yayunlanan "Göçün 30. Yıhnda
Türkive - Ortak Pazar İlişküeri ve Umıtu-
lan Ahernatif: Serbest Dolaşım" başlıklı
kitabında şöyle yorumluyordu:
"AvTiıpaTophduğu AdaletDivanı,20 Ey-
lül 1990 tarihinde vermiş olduğu Sevince
Karan'yla OrtakhkKonseyi kararlannın
tüm Avıııpa Topluluğu ülkelerinde uygu-
lanmaagerektiği sonucunavanİLMahke-
me, bu karaıiara ters düşen ulusal yasa-
lann da uygulamadan kaldınlması gerek-
liliğini bu karannda özeiükle vurgulamış-
ür. Bu karann sonucu olarak da 1 Ocak
1991'de Federal Almanya'da yürürlüğe
girmiş olan yeni Yabancılar Yasası'nın
TürkiyeCumhuriyeti vatandaşlanakyhi-
ne olan hükfimlerinin bizedönük uygiıla-
namayacağı, araşnrmalanmızda ortaya
çıkn."
Aradan 7 yıl geçti. Arük ulusal mahke-
meler, hatta zaman zaman idari makam-
lar da Avrupa hulcukunun bağlayıcıhğını
görmeye başladılar.
Son gelişmeler ışığında tek tek Avrupa
ülkelerindeki yabancılarla ilgili mevzu-
atm Türkler açısından ciddi değişiklikler
içerecek biçimdedeğişmesi yolunda talep-
ler gündeme geldi. Özellikle büyük Türk
nüfusunun yaşadığı Almanya için bu ta-
lep çok daha gündemde. Üst hukuk Türk
işverenlerinin haklanrun 1973, Türk işçi-
lerinin haklannın da 1980'den geriye doğ-
ru kötüleştirilmesini kesin olarak yasak-
lıyor. Bu durumda 1980'li yıllarda uygu-
lanmasına başlanan ve bir "kötüleşme"
olduğu konusunda şüphe olmayan vize
zorunluluğunun hukuksuz olduğu tartış-
ması öne çıkıyor.
de geçersiz hale getirdiğine dik-
kat çeken Dr. Gümrükçü, şöyle ko-
nuştu: "1 lMayB 2000 tarihli Sa-
vaşKaran'ylaAB'ninen sonyar-
gı mercii olan AAD, inkâr edüen
tarihi haklanmızı teyit etmişti.
Mahkeme,bu karanakrkenşuge-
rekçeyedayamyonfaı: AETie Tür-
kiye arasında bir ortakhk kuran
12 Eylül 1963 tarihli Ankara An-
laşmasıve 1970 tarihli Katma Pro-
tokot'e göreAB ülkeleri, kendia-
nııian içinde yaşayan Türkiye
Cumhuriyetivatandaşlannınyer-
leşme, çahşma, iş kurma ve dola-
şun açısından durumlannı 1973
ve 1980 yıUanna göre kötükşon-
ci yeniidarive hukukiuygulama-
laryapamazlar. Ahnan yerel mah-
kemelerinin, üç ay gibi kısa bir
süre sonra bu karann daha res-
men yayımlannıasmı bektemeden
vatandaşlanmız lehine kararlar
alarak, yanhş ve hukuka ters dü-
şen idari uygulamalan görmele-
ri sevindirici bir gefişmedüf
Söz konusu davalarla ılgıh ge-
lişmeler şöyle:
• Baden VVürttemberg Eyalet
Sosyal Mahkemesi, Almanya'da-
ki nakliye firmalannda bu ülke-
den çahşma ıznı almamış olan
yabancı uyruklu sürücülerin ça-
lışmasını 1995'teyasaklayanyö-
netmeliğin Avrupa Hukuku'na
aykın olduğunu kabul etti. Türk
nakliye firması yöneticileri Na-
diŞahin, ATA Enstitüsü'nün des-
teğiyle açılan davalarda haklı bu-
lundu(L12AL 1437-98). Bır di-
ğernakliye firması sahibi Orhan
Sokul'un actığı dava da olumlu so-
nuçlandı. Mahkeme, Türk işvercn-
lerin hukuki statülennin
01.01.1973 tanhındekınden ge-
riye doğru kötüleştınlemeyece-
ğine karar verdi.
• Münih tdare Mahkemesi, üç
yıldan fazla hapis cezası alan ve
Yabancılar Yasası'nın 47'ncı mad-
desine göre Almanya'dan Türkı-
ye'ye sınır dışı edılmek istenen
Türk vatandaşının ıtirazıru haklı
buldu. Ankara Anlaşması ve Kat-
ma Protokol'ü dayanak alan mah-
keme, aynca 1990 tanhli Alman
Yabancılar Yasası'nın suur dışı
edılmelerde koyduğu kurallann
1%5 tarihli eski yasa ile karşılaş-
tınldığuıda daha ağır olduğuna
dikkat çekti ve yeni yasanın bu hü-
kümlerinin Türklerin hukuki sta-
tülerini geriye doğru kötüleştirdi-
ğı gerekçesiyle uygulanamaya-
cağı sonucuna vardı.
Sınır dışı ve vize
Son geüşmelenn başta Alman-
ya olmak üzere AB ülkelerinde-
ki Türk vatandaşlannın var olan
haklan konusunda ınatçı mücade-
le sürdürmenın gereklılığinı bır
kez daha gösterdiğini belirten Dr.
Harun Gümrükçü, sözlerini şöy-
le sürdürdü:
"AB'yiohışturan w Türkiyeile
UişkUerini befirieyen anlaşmalar-
ta, AAD'ninkararianA\TupaHB-
kukn'nn befirtiyor. Butektek tüm
Avrupa ülkekrüıin uymasw ken-
di hukuk sistemlerini buna a>ar-
laması gereken temel hukuktur.
Yani bu kararlartüm ülkeleri bağ-
lar. Ancakbu konu tam olarakbi-
linmhor. Türkiye de bu konuda
suskun kahyor. Yıllardır binlerce
insan hukuksuz olarak sınır dışı
edidL Bukonulansa\ urKİuğumuz
içinAhnan makamlarmca smır dı-
şı edümek istendik.
Türkiye'deki bürokradann ka-
ba ve yalaşıksız saklınlanna. ka-
ralamalanna hedef olduk Hem
Avrupa'da, hem de Türkiyv'de\a-
tandaşlanmızın haklannı inkâr
etme kolayhğuıa kaçıldı. Ancak
gelinen nokta, bu konudaki dire-
nişin önemliötçüde lankhğmı gös-
teriyor. En azuıdan Avnıpa üni-
versitelerinde yetişen genç avu-
katlannuzın bu konuva eğilmeye
başladığını görmek bizleri sevin-
diri\or. Şimdi herkese büyük gö-
revdüşüyor."
Türkiye'de
23 Ağustos'ta Bakn'dan yola çıkanlan bir bidon (159titre)sembo-
lu\hampetrol,Ce>1ıan'd^Tİ}RKPETROL\TtkihTerinetesBmedfl-
di. Bakû-Ceyhan petrol bonı harnnı gerçekleştirmesi planlanan
konsorsiyumu oluşturan şirkeüeri simgeleyen 12 motosiklet, Türk-
gözü smır kapısmdan Türkrye'ye girdL Petrol bonı hattunn geçece-
ği 1350 kilometrelikgüzergâhı takip eden kom oy için \umurtahk'ta
yapdan törene TURCAS Petrol AŞ Yönetim Kuruhı Başkanı Er-
dal Aksoy ve Genel Müdür Alistair Clark da kaöldı. Organizasyon
sorumhısu gazeteci ve motosUdetçi Thomas Goltz, 5 günlük yolca-
lukta Türkiye'yi tanrnıa şansı bulduklarmı ifade etti.
Human Rihts watch örgütü raporu
'Türkiye'ııin AB yolu
daha çok ıızun'
GURHANUÇKAN
STOCKHOLM - Türkiye'nin AB
üyeliği öncesi bir gerekli önlemler
raporu hazu-lamakta olan AB
Komisyonu'na çarşamba günü bir
Türkiye raporu veren Uluslararası
tnsan Haklan Örgütü (Human Rights
Watch), Türkiye'nin son bir yüı boşa
harcadığını belirtti. Örgütün Türkiye
masası şefı Jonathan Sugden, tsveç
gazetesı Dagens Nyheter'e bu konuda
şu açıklamada bulundu: "Türk
hükümeti, resmen AB adayı olarak
geçirdiği bir yıla yakm süreyi boşa
harcadL tşkenceye karşı, görüş behrtme
özgürmğündeid lasmamalan gidenne
yolunda ve annhklan korumak için bu
süre içinde çok az şey yapıkh.'' Sugden,
örgütünün AB'den, Türkiye'ye söz
verdiği reformlan yerine getirmesi
için baskı yapmastnı istediğini de
belirtti: "Türtdye zaman zaman kâğıt
üzerinde güzel gözüken jestier
yapnnştir. ama bunlar. ülkedeki insan
haklan savunuculannın beklediği
şeyler değüdir. Buna bir örnek, Akın
Bırdal olayıdır. BirdaL Hebinki zirvesi
öncesi serbest bırakıldı ve daha sonra
yeniden hapse ankh." Sugden, AB'nin
taleplerinin somut maddeler olarak
Türkiye'ye verilmesinin Türkiye için
de iyi olacağını belirtiyor.
Böylelikle Türkiye'nin, açık bir
şekilde, hangi koşullan yerine getirdiği
zaman AB ile üyelik görüşmelerine
başlayabileceğini göreceğini
vurguluyor. Sugden, Türk
Parlamentosu'ndaki İnsan Haklan
Komisyonu Başkanı Sema Pişkinsüfün
"cesur" çalışmalanndan dolayı övgüye
layık olduğunu da sözlerine ekledi
TAP-DER Sözcüsü Doktor Etem Ete
4
Almanya'da doğan 13
çocuktan biri Türk'
ANTALYA (AA) - Türk-Alman
Psikiyatri, Psikoterapi ve Psikososyal
Sağhk Derneği (TAP-DER) Sözcüsü
Psikiyatn Uzmanı Dr. Etem Ete,
Almanya'da doğan her 13 çocuktan
birinin Türk olduğunu söyledi.
Merkezi Almanya'nın Marburg
kentinde bulunan TAP-DER'in basın
sözcülüğünü yapan Ete, yaptıklan
araşnrmalara göre Almanya'da Türk
nüfusunun çok hızlı çoğaldığını
belirierek "Şu anda Almanya'da 2.2
mihonTurkyaşrvor. Türkiye'deki çok
çocukhı yaşam, Ahnanya'da da devam
ediyor. Ahnanya'da doğan her 13
bebekten biri Türk" dedi. Göç
sorununun uzun yıllardu- devam
ettiğini, 1900 ile 1975 yıllan arasında
75 milyon insanın ABD'ye göç ettiğini
kaydeden Ete. şunlan söyledi- "ABD,
1975 \ ıhndan sonra göce tahdit kovdu.
Mesleği olmayan ve İngüizce
konuşamayanlar ABD'ye kabul
edihniyor. Ancak Almama,göçteçok
acemi. Dümanm her yerinden çeşitli
nedenlerle Ahnama'ya göç oluyor.
Aynca Almama. 17 mOyonluk Doğu
Almanya'yı da bünyesine katü. Şu anda
bunun sıkıntısnu yaşryor. İşsizHkoram
da çok yüksek." Türkıye'den l%0'lı
yıllarda Almanya'ya işçilerin gittiğini
hatırlatan Etem Ete, "1980 yıhna kadar
Türldye'den AIman>a'ya işçi gidişi
oldu. Ancak 1980'den 1997 yıhna kadar
göç şeldl değiştirdL İhka ve evfiiikler
yoluyla göçler olmaya başladL ÖzeDikle
tttica yoluyla gidenkr. Türkiye'yi
kötülediler.Günde ortalama 63 Türk bu
dönemde Vlmama'va göç etti.
Ahnanya, 1997 yiundan sonra göç
yoluyla gelenkri sıkı denetime ahnaya
başlâdı" dedi.
DUZYAZI
ORHAN BtRGtT
Zorf
OyunuHepBozuyor..
GAZİMAĞUSA - Şayet Güney Kıbrıs Rum hü-
kümeti, Dünya Basın Konseyleri Biriiği'nin (VVAPC)
Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nde 7-9 Eylül ta-
rihleri arasında düzenlediği salt mesleksel amaç-
h bir seminer karşısında birtakım tertiplerin reji-
söriüğüne soyunmasaydı; dün öyle bir toplantı,
sadece birkaç yüz medya mensubu ile konuyla
ilgili bilim adamlarının çevrelediği bir alan içinde
kalacaktı.
Ama böyle olmadı. Olmadı, çünkü nisan ayın-
da Kahire'de toplanan VVAPC Yürütme Kuaı-
lu'nda, biryandan Kıbns Türk Basın Konseyi üye-
liğe kabul edilirken öte yandan da eylül ayı ba-
şında yeni üyenin ülkesinde bir seminer düzen-
lenmesi karara bağlanmıştı.
Ve aynı anda da Rum Dışişleri Bakanlığı, ina-
nılmaz bir hücum yöntemiyle, VVAPC üyesi ülke-
lerde KKTC için kötüleme savaşımı açtı. Rum Dı-
şişlen Bakanlığı'nın başhedefi; VVAPC'nin başkan-
lığını yapan Yüksek Yargıç Savvant Hındıstanlı ol-
duğu için Yeni Delhı Hükümeti oldu.
Buradaki Rum Büyükelçisi, dışişleri bakanlığı-
nı adeta ikinci bir ev gibi kullanarak, Savvant'ın
"yasal olmayan bir ülkeye giderek kendisinin ve
yüze yakın meslektaşının hayatını rıske atmama-
sını" öğütlüyordu. . •*
VVAPC'nin örgütlendiği öteki ülkelerde de ben-
zer girişimler, Kıbns Rum hükümetinin büyükel- ?
çilerince sürdürüldü, ama sonuçsuz kaldı. Çün- 2"
kü örgütün Malezyalı genel sekreteri Gunasing- -
ham, Kuala Lumpur'daki evine yağan Lefkoşa ÇK d
kışlı resmi tehdit mektuplannın doğruluğunu ye- A
rinde görmek için iki ay önce kalktı ve Kıbns Türk I
Basın Konseyi Başkanı Ismet Kotak'ın çağrılısı '
olarak KKTC'ye geldi.
Geldi ve gördüklerini, dün Gazımağusa'da Sa- 11
lamis Bay Conti Oteli Konferans Salonu'nda ça- u
lışmalarına başlayan VVAPC seminerinde kürsü-. if.
den bütün bir dünyanın bilgisıne sundu. y
"Bize Rumlar, 'Kuzey Kıbns'ta havaalanı yok,
yasal olmayan bir ulkeye gidıyorsunuz. Hayatı- i>
nız tehlikeye gırebilir' dediler" dıye söze başladı ^
ve "Ben geldim, ön incelememı yaptım. Hava- /
alanınıza indim. Ülkenızi dolaştım. Hepimiz bu- ^
gün buradayız. Yıne de bazı güçlüklenmız oldu. ,/
Iki-üç ülkeyi engelledıler" dıye konuşmasını sür-
dürdü. Genel Sekreter'ın "Biz uluslararastbırgö-
nüllülerkunjluşuyuz. NGO'yuz, siyasetlebırılış-
kimizyok ve siyasi baskılan reddederiz" sözleri-
ni hem Atina'da, hem Güney Lefkoşa'daki bazı
politikacılann birebirdinlemelennı isterdim. VVAPC
Genel Sekreten, örgütün önceki gün Gazımağu-
sa'da yaptığı yürütme kurulu toplantısından da
bahsetti ve birlik kongresıne götürülecek bır de-
ğişiklik önerisiyle "Dünya Medya Konseyleri Bir-
liği" adının alınmasından sonra Kıbns Basın Kon-
seyi Başkanı'nın başkanlığında sureklı bir yeni üye-
leredinme komıtesı kurulacağını dasoyledı. GMT,
nasıngham, böylece Rum hükümetıne somut bir
yanrt da vererek, gelecekteki ismi ile VVAMC'nin
KKTC'de sürekli bir bürosu olacağını da anlat-
mış oluyordu.
12 Eylül'de New York'ta başlaması beklenen
toplumlar arası görüşmeler öncesınde Klerides
karargâhının duymayı hiç istemediğı bazı ger-
çekler, Gazimağusa'daki dünkü toplantının açı-
lışı ile ilgili seremoni konuşmalan sırasında, Dün-
ya Basın Konseyleri Biriiği'nin genel sekretennin
ağzından böylesine dile getırıldı. Oncekı gece
aynı uçakla Kıbns'a geldiğım Bangladeşlı dele-
geler de kendilerine Kıbns Türk Basın Konseyi im-
zalı mektuplar gönderilerek toplantının ıptal edil-
diğinin bildirildiğini, kısa bir araştırma sonunda
bu mektuplann düzmece olduğunu anladıklannı
söylediler.
Tüm bunlar, Rum hükümetinin ve o arada Ati-
na'nın da Kıbns gerçeklerinden ne ölçüde ürk-
tüğünü göstermiyor mu? Atina diye aynca vur-
gulamamın nedeni, uçak biletlerini de almalan-
na karşın son andayolculuktan vazgeçen Yugos-
lavlara "Gitmeyin" direktifini veren kendi otorite-
leri, Yunan hükümetinin bu konuda ısrarlı bir bas-
kı politikası izlediğini de saklamamışlar.
Dün kürsüdeki resmi konuşması sırasında Ge-
nel Sekreter Gunasingham da "Altı çizilen bu tür
baskılarbizeyansıyınca, hemen Türk meslektaş-
lanmızı devreye sokup kendi dışişleri bakanlık-
lannın o ülkelernezdinde girişimlerini istemekzo-
runda kaldık; bunda epeyce başanlı da olduk'
dedi.
Rum-Yunan ambargo girişimini kıramayan, Yu-
goslavya, Pakistan ve Sri Lanka olmuş. öteki
üye ülkelerin delegeleri ise yalanın ve tehdidin en-
gelini aşarak KKTC'deki ilk uluslararası toplanth
yı gerçekleştiren kimseler olmuşlar.
Gazimağusa'daki Salamis Bay Conf Oteli'nin
önünde on yedı ülkenin bayraklan asılı. Aynı bay-
raklan, konferans çalışmalarının yapıldığı salon-
da da görüyoruz. Bir önemli ayrıntı özellikle dik-
kat çekiyor. Hemen heryerde KKTC bayrağını ana-
vatan bayrağı ile yan yana gönderleyen Kıbnslı-
lar, bu toplantıda bir başka "ilk'e daha dikkat et-
mişler. Bizim ay-yıldızlı bayrağımız da öteki kat-
lıma üiketerinkilerie aynı sıradaEv sahibi KKTC'nin, ,
beyaz zemin üstünde kırmızı ay-yıldızlı bayrağf *
ise kendi bağımsız yerinde. Masalann üstündeü
de tek başına KKTC bayrağı bulunuyor ve gali- '
ba Kıbrıslı meslektaşlanm, böylelikle bütün dün-
yaya KKTC'nin bundan böyle kendi ayakları üs-
tünde dikHen ve o ayaklaria yürümeye hazırlanan '
bir olgu olduğunu, bu konferans aracılığı ile dün- '
ya medyasının temsilcilerine anlatmak istıyorlar.
;
Yazıya "ZorOyunu Bozar" başlığını koyarak baş-
lamıştım. Z
Gazimağusa toplantısı, KKTC için yıllarca yö-
:
rütülen o insafsız ambargonun küçük de olsa bir'
yerinden delindiğini ortaya koydu. Şayet bizim
medyamız olupbitenleri fark ederek KKTC'ye ge- '
len iki yüze yakın yabancı gazeteci, politika ve bi-
lim dünyası temsılcisinın önce Yunan ve Rum '
kamuoyuna, daha sonra da Avrupa Birliği adına -
Kıbns üzerine senaryolar üretmeye meraklı kimi
siyasetçilere vermekte olduğu dersın önemini
kavrarsa, özellikle Rauf Denktaş'ın New York gö-
rüşmeleri sırasında ışı adamakıllı kolaylaşır.
Faks:0212-677 07 62
E-mail: obirgrrJe-kolay net.
>Ij