16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 EYLÜL 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yapışık ikizter taburcu edildi • İstanbul Haber Servisi - İstanbul Ünıversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesı'nde 14 ay önce yapışık olarak doğan Semanur ve Sedanur kardeşler dün bır veda kokteyli ıle taburcu edildi. Özel bir hastanede önceki gün dünyaya gelen beşiz tüp bebeklerin de sağlık durumlannın iyi olduğu bıldirildı. Beşiz tüp bebeklerin en az üç hafta daha yoğun bakımda kalacaklan açıklandı. Nobel Barış ÖdüKi'ne aday bolluğu • OSLO(Cumhuriyet)- Bu yılın Nobel Banş Odülü'ne rekor sayıda aday gösterildi: 150 kişi! Osl'o'daki Nobel Banş komitesi'nın salı günü yaptığı açıklamaya göre, adaylardan 144'ü dışandan, 6'sı da komıtenin kendi üyeleri tarafından aday gösterildi. Bu yılın adaylan arasında ABD Başkanı Bill Clinton da var, ama şansının fazla olmadığı sanılıyor. Güney Kore Devlet Başkanı Kim Dae-Jung listedeki yeni adlar arasında. Geçen yıl bu ödüle aday gösterilen Yunan besteci ve şarkıcı Mikis Theodorakis'in de adaylar arasında olduğu san4ş,\£ff.t T^obel Banş Ödülü bjı yıl 13 EkınVde Üslo'da açıklanacak. KPOS'ye başvurular • ANKARA (C umhuriyet Bürosu) - Kamu Personeli Yabancı Dıl Bilgısı Seviye Tespıt Sınavı'na(KPDS) başvurular, 11 -22 Eylül tarıhleri arasında yapılacak. Smavın başvuru formlan, \ahliklenn, il ve ilçe milli eğıtim müdürlüklerinde oluşrurduklan bürolardan veya üniversite rektörlüklerinden alınabilecek. Adaylar, sınav ücreti olarak 15 mılyon lira ödeyecekler. Adaylar, başvuru belgelerini 22 Eylül Cuma günü mesai saati bitünine kadar ıl ve ilçe milli eğitim müdürlükleri veya üniversite rektörlüklerine teslim edecekler. Sınav, 5 Kasım'da yapılacak. Kokainticareti artıyor • ACAPULCO(AA)- Dünyada kokain tıcaretinin giderek arttığı, kokain ticaretinde dönen paranm ise 500 milyar dolar olduğu bildirildi. Meksıka'nın Acapulco kentinde yapılan Altıncı Dünya Kokain Trafıği Kongresi'ne katılan yetkililer, kokain ticareti yapan kişi ve gruplann çok gelişmiş teknoloji ve silahlar kullandıklannı söylediler. Interpol Müdürü Paul Higdon, geçen yıl dünya genelinde 350 ton kokain ele geçirildiğini, bunun da 5 yıl öncesinin 2 katı olduğunu söyledi. Adana'da deprem • ADANA(AA)- Adana'da dün sabah hafıf şıddette deprem meydana geldı. Boğaziçi Ünıversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü yetkilileri, saat 08.34'te meydana gelen, merkez üssü Adana kent merkezi olan depremin şıddetini 3.6 olarak açıkladı. Deprem can ve mal kaybına neden olmadı. Hukuksıızhığa hukuk freııi Alman mahkemeleri, Avrupa Birliği'ne bağlı ülkelerde yaşayan Türk yurttaşlannın haklarının Avrupa hukuk sistemi içinde değerlendirilmesi gerektiğini kabul etti GÜRSELKÖKSAL FRANKFURT - Almanya'da Baden Württemberg ve Bavye- ra'da mahkemelerin verdiği iki yeni karar, Türkıye Cumhuriyeti vatandaşlannın Avrupa'daki hak- lanyla ilgili önemli bır aşamanın başlangıcı olarak değerlendiril- di. Söz konusu kararlar, başta Al- manya olmak üzere çeşitlı AB ül- kelenndekı Türklenn durumunu yabancılarla ilgili genel ulusal mevzuaûn içinde değerlendırme- ye çalışan idari makamlann ina- dının "haksızhğı'' ve "hukuksuz- tağu"nu göstermesı açısından ör- nek kararlar olarak görülüyor. Ba- den Württemberg Eyalet Sosyal Mahkemesi ve Bavyera Idare Mahkemesi, peş peşe aldıkları kararlarla vatandaşlanmız içın Avrupa Hukuku'nun geçerli oldu- ğunu kabul ederek, davacı Türk- leri haklı buldu. Boşluklar dohıyor Yıllardır bu alandakı gelışme- leri takip eden, konu üzerıne bi- limsel çalışmalan ve vatandaşla- nmıza verdiği danışma hizmetie- riyle tanınanAvrupa Türkiye tlış- kilen Enstıtüsü'nün (ATA Ensti- tüsü - ITES) desteğiyle açılan da- valann önemı, kararlann Alman ulusal mahkemeleri tarafından ve Avrupa Adalet Drvanı'nda (AAD) daha önce Türk vatandaşlannın le- hine sonuçlanan eskı da\ alara da- yanarak alınmış olmalan. Gelişmeyi "Haklanmıa arük tektekveAAD'yeghmedenmah- kemeler kanabyla ahyoruz" söz- lenyle değerlendıren ATA Ensti- tüsü Başkanı Dr Harun Güm- rükçü, "Bu kararlar, AB ülkele- rinde yaşayan vatandaşlanmızm haklan açısından önemli boşhık- lan dolduruyor" dedi. AAD kararlanyla tamamlanan Avrupa Hukuku'nun Almanya'da- ki Yabancılar Yasası'nı ve diğer AB ülkelenndeki yabancılarla il- gili ulusal mevzuatı büyük ölçü- Vîzezorunluluğu tarUşûıyorFRANKFURT(Cumhuriyet)-1 %3 ta- rihli Ankara Anlaşması ve 1970 tarihli Katma Protokol, AB - Türkiye Huku- ku'nun temelini oluşturuyor. tkincil hukuk olarak da AT - Türkiye Ortaklık Konseyi kararlan ele almıyor. OrtaklıkHukuku'ndanyetki alan Ortak- lık Konseyı, şimdiye kadar 40'a yakın ka- rar aldı. Bunlardan 1976 tarihli 2/76 No'lu ve 1980 tarihli 1/80 No'lu ikısi konumuz- la ilgili. Birinci karann 7'nci, ikinci kara- nn da 13 'üncü maddeleri, aktif taraflar için mevcut haklann geriye doğru kötüleştiri- lemeyeceğinı kesın olarak içenyor. Söz ko- nusu 13'üncü madde özetle şöyle: "Top- luhığun üye ülkeleriveTürkiye, bu ülkeler- de kanuni olarak oturan ve çahşan işçâer- le aile fertlerinin işe gjnne şartlanna uygu- tanacak yeni kısıtlamalar getiremeztaf Buradakı "geriye doğru kötüleştireme- me ilkea" Avrupa Adalet Divanı'nda çe- şitli davalarda yorumlandı. Yüksek mah- keme bu yorumlannda söz konusu mad- delerin üye ülkeleri doğrudan bağladığı so- nucuna vardı. Dr. Gfimrükçü. bu durumu 1993'te yayunlanan "Göçün 30. Yıhnda Türkive - Ortak Pazar İlişküeri ve Umıtu- lan Ahernatif: Serbest Dolaşım" başlıklı kitabında şöyle yorumluyordu: "AvTiıpaTophduğu AdaletDivanı,20 Ey- lül 1990 tarihinde vermiş olduğu Sevince Karan'yla OrtakhkKonseyi kararlannın tüm Avıııpa Topluluğu ülkelerinde uygu- lanmaagerektiği sonucunavanİLMahke- me, bu karaıiara ters düşen ulusal yasa- lann da uygulamadan kaldınlması gerek- liliğini bu karannda özeiükle vurgulamış- ür. Bu karann sonucu olarak da 1 Ocak 1991'de Federal Almanya'da yürürlüğe girmiş olan yeni Yabancılar Yasası'nın TürkiyeCumhuriyeti vatandaşlanakyhi- ne olan hükfimlerinin bizedönük uygiıla- namayacağı, araşnrmalanmızda ortaya çıkn." Aradan 7 yıl geçti. Arük ulusal mahke- meler, hatta zaman zaman idari makam- lar da Avrupa hulcukunun bağlayıcıhğını görmeye başladılar. Son gelişmeler ışığında tek tek Avrupa ülkelerindeki yabancılarla ilgili mevzu- atm Türkler açısından ciddi değişiklikler içerecek biçimdedeğişmesi yolunda talep- ler gündeme geldi. Özellikle büyük Türk nüfusunun yaşadığı Almanya için bu ta- lep çok daha gündemde. Üst hukuk Türk işverenlerinin haklanrun 1973, Türk işçi- lerinin haklannın da 1980'den geriye doğ- ru kötüleştirilmesini kesin olarak yasak- lıyor. Bu durumda 1980'li yıllarda uygu- lanmasına başlanan ve bir "kötüleşme" olduğu konusunda şüphe olmayan vize zorunluluğunun hukuksuz olduğu tartış- ması öne çıkıyor. de geçersiz hale getirdiğine dik- kat çeken Dr. Gümrükçü, şöyle ko- nuştu: "1 lMayB 2000 tarihli Sa- vaşKaran'ylaAB'ninen sonyar- gı mercii olan AAD, inkâr edüen tarihi haklanmızı teyit etmişti. Mahkeme,bu karanakrkenşuge- rekçeyedayamyonfaı: AETie Tür- kiye arasında bir ortakhk kuran 12 Eylül 1963 tarihli Ankara An- laşmasıve 1970 tarihli Katma Pro- tokot'e göreAB ülkeleri, kendia- nııian içinde yaşayan Türkiye Cumhuriyetivatandaşlannınyer- leşme, çahşma, iş kurma ve dola- şun açısından durumlannı 1973 ve 1980 yıUanna göre kötükşon- ci yeniidarive hukukiuygulama- laryapamazlar. Ahnan yerel mah- kemelerinin, üç ay gibi kısa bir süre sonra bu karann daha res- men yayımlannıasmı bektemeden vatandaşlanmız lehine kararlar alarak, yanhş ve hukuka ters dü- şen idari uygulamalan görmele- ri sevindirici bir gefişmedüf Söz konusu davalarla ılgıh ge- lişmeler şöyle: • Baden VVürttemberg Eyalet Sosyal Mahkemesi, Almanya'da- ki nakliye firmalannda bu ülke- den çahşma ıznı almamış olan yabancı uyruklu sürücülerin ça- lışmasını 1995'teyasaklayanyö- netmeliğin Avrupa Hukuku'na aykın olduğunu kabul etti. Türk nakliye firması yöneticileri Na- diŞahin, ATA Enstitüsü'nün des- teğiyle açılan davalarda haklı bu- lundu(L12AL 1437-98). Bır di- ğernakliye firması sahibi Orhan Sokul'un actığı dava da olumlu so- nuçlandı. Mahkeme, Türk işvercn- lerin hukuki statülennin 01.01.1973 tanhındekınden ge- riye doğru kötüleştınlemeyece- ğine karar verdi. • Münih tdare Mahkemesi, üç yıldan fazla hapis cezası alan ve Yabancılar Yasası'nın 47'ncı mad- desine göre Almanya'dan Türkı- ye'ye sınır dışı edılmek istenen Türk vatandaşının ıtirazıru haklı buldu. Ankara Anlaşması ve Kat- ma Protokol'ü dayanak alan mah- keme, aynca 1990 tanhli Alman Yabancılar Yasası'nın suur dışı edılmelerde koyduğu kurallann 1%5 tarihli eski yasa ile karşılaş- tınldığuıda daha ağır olduğuna dikkat çekti ve yeni yasanın bu hü- kümlerinin Türklerin hukuki sta- tülerini geriye doğru kötüleştirdi- ğı gerekçesiyle uygulanamaya- cağı sonucuna vardı. Sınır dışı ve vize Son geüşmelenn başta Alman- ya olmak üzere AB ülkelerinde- ki Türk vatandaşlannın var olan haklan konusunda ınatçı mücade- le sürdürmenın gereklılığinı bır kez daha gösterdiğini belirten Dr. Harun Gümrükçü, sözlerini şöy- le sürdürdü: "AB'yiohışturan w Türkiyeile UişkUerini befirieyen anlaşmalar- ta, AAD'ninkararianA\TupaHB- kukn'nn befirtiyor. Butektek tüm Avrupa ülkekrüıin uymasw ken- di hukuk sistemlerini buna a>ar- laması gereken temel hukuktur. Yani bu kararlartüm ülkeleri bağ- lar. Ancakbu konu tam olarakbi- linmhor. Türkiye de bu konuda suskun kahyor. Yıllardır binlerce insan hukuksuz olarak sınır dışı edidL Bukonulansa\ urKİuğumuz içinAhnan makamlarmca smır dı- şı edümek istendik. Türkiye'deki bürokradann ka- ba ve yalaşıksız saklınlanna. ka- ralamalanna hedef olduk Hem Avrupa'da, hem de Türkiyv'de\a- tandaşlanmızın haklannı inkâr etme kolayhğuıa kaçıldı. Ancak gelinen nokta, bu konudaki dire- nişin önemliötçüde lankhğmı gös- teriyor. En azuıdan Avnıpa üni- versitelerinde yetişen genç avu- katlannuzın bu konuva eğilmeye başladığını görmek bizleri sevin- diri\or. Şimdi herkese büyük gö- revdüşüyor." Türkiye'de 23 Ağustos'ta Bakn'dan yola çıkanlan bir bidon (159titre)sembo- lu\hampetrol,Ce>1ıan'd^Tİ}RKPETROL\TtkihTerinetesBmedfl- di. Bakû-Ceyhan petrol bonı harnnı gerçekleştirmesi planlanan konsorsiyumu oluşturan şirkeüeri simgeleyen 12 motosiklet, Türk- gözü smır kapısmdan Türkrye'ye girdL Petrol bonı hattunn geçece- ği 1350 kilometrelikgüzergâhı takip eden kom oy için \umurtahk'ta yapdan törene TURCAS Petrol AŞ Yönetim Kuruhı Başkanı Er- dal Aksoy ve Genel Müdür Alistair Clark da kaöldı. Organizasyon sorumhısu gazeteci ve motosUdetçi Thomas Goltz, 5 günlük yolca- lukta Türkiye'yi tanrnıa şansı bulduklarmı ifade etti. Human Rihts watch örgütü raporu 'Türkiye'ııin AB yolu daha çok ıızun' GURHANUÇKAN STOCKHOLM - Türkiye'nin AB üyeliği öncesi bir gerekli önlemler raporu hazu-lamakta olan AB Komisyonu'na çarşamba günü bir Türkiye raporu veren Uluslararası tnsan Haklan Örgütü (Human Rights Watch), Türkiye'nin son bir yüı boşa harcadığını belirtti. Örgütün Türkiye masası şefı Jonathan Sugden, tsveç gazetesı Dagens Nyheter'e bu konuda şu açıklamada bulundu: "Türk hükümeti, resmen AB adayı olarak geçirdiği bir yıla yakm süreyi boşa harcadL tşkenceye karşı, görüş behrtme özgürmğündeid lasmamalan gidenne yolunda ve annhklan korumak için bu süre içinde çok az şey yapıkh.'' Sugden, örgütünün AB'den, Türkiye'ye söz verdiği reformlan yerine getirmesi için baskı yapmastnı istediğini de belirtti: "Türtdye zaman zaman kâğıt üzerinde güzel gözüken jestier yapnnştir. ama bunlar. ülkedeki insan haklan savunuculannın beklediği şeyler değüdir. Buna bir örnek, Akın Bırdal olayıdır. BirdaL Hebinki zirvesi öncesi serbest bırakıldı ve daha sonra yeniden hapse ankh." Sugden, AB'nin taleplerinin somut maddeler olarak Türkiye'ye verilmesinin Türkiye için de iyi olacağını belirtiyor. Böylelikle Türkiye'nin, açık bir şekilde, hangi koşullan yerine getirdiği zaman AB ile üyelik görüşmelerine başlayabileceğini göreceğini vurguluyor. Sugden, Türk Parlamentosu'ndaki İnsan Haklan Komisyonu Başkanı Sema Pişkinsüfün "cesur" çalışmalanndan dolayı övgüye layık olduğunu da sözlerine ekledi TAP-DER Sözcüsü Doktor Etem Ete 4 Almanya'da doğan 13 çocuktan biri Türk' ANTALYA (AA) - Türk-Alman Psikiyatri, Psikoterapi ve Psikososyal Sağhk Derneği (TAP-DER) Sözcüsü Psikiyatn Uzmanı Dr. Etem Ete, Almanya'da doğan her 13 çocuktan birinin Türk olduğunu söyledi. Merkezi Almanya'nın Marburg kentinde bulunan TAP-DER'in basın sözcülüğünü yapan Ete, yaptıklan araşnrmalara göre Almanya'da Türk nüfusunun çok hızlı çoğaldığını belirierek "Şu anda Almanya'da 2.2 mihonTurkyaşrvor. Türkiye'deki çok çocukhı yaşam, Ahnanya'da da devam ediyor. Ahnanya'da doğan her 13 bebekten biri Türk" dedi. Göç sorununun uzun yıllardu- devam ettiğini, 1900 ile 1975 yıllan arasında 75 milyon insanın ABD'ye göç ettiğini kaydeden Ete. şunlan söyledi- "ABD, 1975 \ ıhndan sonra göce tahdit kovdu. Mesleği olmayan ve İngüizce konuşamayanlar ABD'ye kabul edihniyor. Ancak Almama,göçteçok acemi. Dümanm her yerinden çeşitli nedenlerle Ahnama'ya göç oluyor. Aynca Almama. 17 mOyonluk Doğu Almanya'yı da bünyesine katü. Şu anda bunun sıkıntısnu yaşryor. İşsizHkoram da çok yüksek." Türkıye'den l%0'lı yıllarda Almanya'ya işçilerin gittiğini hatırlatan Etem Ete, "1980 yıhna kadar Türldye'den AIman>a'ya işçi gidişi oldu. Ancak 1980'den 1997 yıhna kadar göç şeldl değiştirdL İhka ve evfiiikler yoluyla göçler olmaya başladL ÖzeDikle tttica yoluyla gidenkr. Türkiye'yi kötülediler.Günde ortalama 63 Türk bu dönemde Vlmama'va göç etti. Ahnanya, 1997 yiundan sonra göç yoluyla gelenkri sıkı denetime ahnaya başlâdı" dedi. DUZYAZI ORHAN BtRGtT Zorf OyunuHepBozuyor.. GAZİMAĞUSA - Şayet Güney Kıbrıs Rum hü- kümeti, Dünya Basın Konseyleri Biriiği'nin (VVAPC) Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nde 7-9 Eylül ta- rihleri arasında düzenlediği salt mesleksel amaç- h bir seminer karşısında birtakım tertiplerin reji- söriüğüne soyunmasaydı; dün öyle bir toplantı, sadece birkaç yüz medya mensubu ile konuyla ilgili bilim adamlarının çevrelediği bir alan içinde kalacaktı. Ama böyle olmadı. Olmadı, çünkü nisan ayın- da Kahire'de toplanan VVAPC Yürütme Kuaı- lu'nda, biryandan Kıbns Türk Basın Konseyi üye- liğe kabul edilirken öte yandan da eylül ayı ba- şında yeni üyenin ülkesinde bir seminer düzen- lenmesi karara bağlanmıştı. Ve aynı anda da Rum Dışişleri Bakanlığı, ina- nılmaz bir hücum yöntemiyle, VVAPC üyesi ülke- lerde KKTC için kötüleme savaşımı açtı. Rum Dı- şişlen Bakanlığı'nın başhedefi; VVAPC'nin başkan- lığını yapan Yüksek Yargıç Savvant Hındıstanlı ol- duğu için Yeni Delhı Hükümeti oldu. Buradaki Rum Büyükelçisi, dışişleri bakanlığı- nı adeta ikinci bir ev gibi kullanarak, Savvant'ın "yasal olmayan bir ülkeye giderek kendisinin ve yüze yakın meslektaşının hayatını rıske atmama- sını" öğütlüyordu. . •* VVAPC'nin örgütlendiği öteki ülkelerde de ben- zer girişimler, Kıbns Rum hükümetinin büyükel- ? çilerince sürdürüldü, ama sonuçsuz kaldı. Çün- 2" kü örgütün Malezyalı genel sekreteri Gunasing- - ham, Kuala Lumpur'daki evine yağan Lefkoşa ÇK d kışlı resmi tehdit mektuplannın doğruluğunu ye- A rinde görmek için iki ay önce kalktı ve Kıbns Türk I Basın Konseyi Başkanı Ismet Kotak'ın çağrılısı ' olarak KKTC'ye geldi. Geldi ve gördüklerini, dün Gazımağusa'da Sa- 11 lamis Bay Conti Oteli Konferans Salonu'nda ça- u lışmalarına başlayan VVAPC seminerinde kürsü-. if. den bütün bir dünyanın bilgisıne sundu. y "Bize Rumlar, 'Kuzey Kıbns'ta havaalanı yok, yasal olmayan bir ulkeye gidıyorsunuz. Hayatı- i> nız tehlikeye gırebilir' dediler" dıye söze başladı ^ ve "Ben geldim, ön incelememı yaptım. Hava- / alanınıza indim. Ülkenızi dolaştım. Hepimiz bu- ^ gün buradayız. Yıne de bazı güçlüklenmız oldu. ,/ Iki-üç ülkeyi engelledıler" dıye konuşmasını sür- dürdü. Genel Sekreter'ın "Biz uluslararastbırgö- nüllülerkunjluşuyuz. NGO'yuz, siyasetlebırılış- kimizyok ve siyasi baskılan reddederiz" sözleri- ni hem Atina'da, hem Güney Lefkoşa'daki bazı politikacılann birebirdinlemelennı isterdim. VVAPC Genel Sekreten, örgütün önceki gün Gazımağu- sa'da yaptığı yürütme kurulu toplantısından da bahsetti ve birlik kongresıne götürülecek bır de- ğişiklik önerisiyle "Dünya Medya Konseyleri Bir- liği" adının alınmasından sonra Kıbns Basın Kon- seyi Başkanı'nın başkanlığında sureklı bir yeni üye- leredinme komıtesı kurulacağını dasoyledı. GMT, nasıngham, böylece Rum hükümetıne somut bir yanrt da vererek, gelecekteki ismi ile VVAMC'nin KKTC'de sürekli bir bürosu olacağını da anlat- mış oluyordu. 12 Eylül'de New York'ta başlaması beklenen toplumlar arası görüşmeler öncesınde Klerides karargâhının duymayı hiç istemediğı bazı ger- çekler, Gazimağusa'daki dünkü toplantının açı- lışı ile ilgili seremoni konuşmalan sırasında, Dün- ya Basın Konseyleri Biriiği'nin genel sekretennin ağzından böylesine dile getırıldı. Oncekı gece aynı uçakla Kıbns'a geldiğım Bangladeşlı dele- geler de kendilerine Kıbns Türk Basın Konseyi im- zalı mektuplar gönderilerek toplantının ıptal edil- diğinin bildirildiğini, kısa bir araştırma sonunda bu mektuplann düzmece olduğunu anladıklannı söylediler. Tüm bunlar, Rum hükümetinin ve o arada Ati- na'nın da Kıbns gerçeklerinden ne ölçüde ürk- tüğünü göstermiyor mu? Atina diye aynca vur- gulamamın nedeni, uçak biletlerini de almalan- na karşın son andayolculuktan vazgeçen Yugos- lavlara "Gitmeyin" direktifini veren kendi otorite- leri, Yunan hükümetinin bu konuda ısrarlı bir bas- kı politikası izlediğini de saklamamışlar. Dün kürsüdeki resmi konuşması sırasında Ge- nel Sekreter Gunasingham da "Altı çizilen bu tür baskılarbizeyansıyınca, hemen Türk meslektaş- lanmızı devreye sokup kendi dışişleri bakanlık- lannın o ülkelernezdinde girişimlerini istemekzo- runda kaldık; bunda epeyce başanlı da olduk' dedi. Rum-Yunan ambargo girişimini kıramayan, Yu- goslavya, Pakistan ve Sri Lanka olmuş. öteki üye ülkelerin delegeleri ise yalanın ve tehdidin en- gelini aşarak KKTC'deki ilk uluslararası toplanth yı gerçekleştiren kimseler olmuşlar. Gazimağusa'daki Salamis Bay Conf Oteli'nin önünde on yedı ülkenin bayraklan asılı. Aynı bay- raklan, konferans çalışmalarının yapıldığı salon- da da görüyoruz. Bir önemli ayrıntı özellikle dik- kat çekiyor. Hemen heryerde KKTC bayrağını ana- vatan bayrağı ile yan yana gönderleyen Kıbnslı- lar, bu toplantıda bir başka "ilk'e daha dikkat et- mişler. Bizim ay-yıldızlı bayrağımız da öteki kat- lıma üiketerinkilerie aynı sıradaEv sahibi KKTC'nin, , beyaz zemin üstünde kırmızı ay-yıldızlı bayrağf * ise kendi bağımsız yerinde. Masalann üstündeü de tek başına KKTC bayrağı bulunuyor ve gali- ' ba Kıbrıslı meslektaşlanm, böylelikle bütün dün- yaya KKTC'nin bundan böyle kendi ayakları üs- tünde dikHen ve o ayaklaria yürümeye hazırlanan ' bir olgu olduğunu, bu konferans aracılığı ile dün- ' ya medyasının temsilcilerine anlatmak istıyorlar. ; Yazıya "ZorOyunu Bozar" başlığını koyarak baş- lamıştım. Z Gazimağusa toplantısı, KKTC için yıllarca yö- : rütülen o insafsız ambargonun küçük de olsa bir' yerinden delindiğini ortaya koydu. Şayet bizim medyamız olupbitenleri fark ederek KKTC'ye ge- ' len iki yüze yakın yabancı gazeteci, politika ve bi- lim dünyası temsılcisinın önce Yunan ve Rum ' kamuoyuna, daha sonra da Avrupa Birliği adına - Kıbns üzerine senaryolar üretmeye meraklı kimi siyasetçilere vermekte olduğu dersın önemini kavrarsa, özellikle Rauf Denktaş'ın New York gö- rüşmeleri sırasında ışı adamakıllı kolaylaşır. Faks:0212-677 07 62 E-mail: obirgrrJe-kolay net. >Ij
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle