23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 EYLÜL 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kııtan: Demirel ombudsman • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP Genel Başkanı Recai Kutan, dün gazetecilere yaptığı açıkJamalar sırasında bir gazetecinin, "Sayın Dtmirel ombudsman olarak tnı daha iyi olur. yoksa siyasete dönmesi mi?" şeklindeki sorusu üzerine, "Sayın Demirel bu meselelerde fevkalade tecrübeli. Siyasette boş alan var mı, yok mu. Bunu en iyi kendısi takdir edecek durumdadır. Kanaatime göre siyasette boş bir alan yok. Bu nedenle benim gönlümden geçen, ombudsman için Sayın Demirel herhalde akla gelecek adaylardan birisidir" yanıtını verdi. Ttoterolmayı kabd etmeyiz1 • ANKARA (Cumhuriyet Bûro) - DlSK Genel Başkan Yardımcısı Enver öktem, Ekonomık ve Sosyal Konsey'de (ESK) noter görevi yapmayı kabul etmeyeceklerini söyledi. öktem, ESK toplantılanna katılmayacaklannı belirterek, diğer işçi konfederasyonlannı çalışanlan aldatmakla suçladı. Konseyin, temsil anlamında sorunlan olduğunu dile getiren Öktem, hükümetin konseyin yapısını ve gündemini belirledigini ve bunun ardından kendilerini toplantıya çağırdığını belirterek, "Gündemi belirleyip bizi toplantıya çağınyorlar, katılan örgütlere yalnızca evet demek düşüyor" dedı. Shril Girişim • ANKARA (AA) - Tûrk- îş, Hak-Iş, TİSK, TESK, TOBB ve TZOB genel başkanlannın oluşturduğu Sivil Girişim Başkanlar Kurulu, bugün saat 10.00'da Başbakanlık'ta Başbakan Yardımcısı Hüsamettin özkan'ın başkanlığmda toplanıyor. Hükümet, IMF'nin maaş ve ücretlerle ilgili istemleri konusunda meslek örgütlerinin tepkisini önlemek amacıyla "toplumsal uzlaşma" anyor. Başbakan Bülent Ecevit'in 1978yılında başansızlıkla sonuçlanan "toplumsal uzlaşma" çağnsını yinelemesi ûzerine düzenlenen toplantıda, öncelikle hükümetin gündemi dinlenecek. Hak-Iş Genel Başkanı Salim Uslu, hükümetin taraflara toplantının gündem maddeleri ile ilgili açıklamada bulunmadığını belirtti. Paraşüt davası • ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'nin en büyük hayali ihracat operasyonu olarak bilinen "Paraşüt Operasyonu"nun sanıklan, 6 Ekim'de yargı önüne çıkanlacak. Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin dava ile ilgili olarak görevsizlik karan vermesi üzerine, Yasin Altınbaş, Fatih Ağcakala, Kemal Özsönmez ve Mehmet Emin Altınbaş'ın yargılanacağı "Paraşüt Operasyonu" davası Adana DGM'de görülecek. Sanıklar hakkında, 5 yıldan 28 yıla kadar ağır hapis cezası ısteniyor. AB'nm koşuhı MHP'ye koz AB Parlamentosu'nun mali yardım için 'Güneydoğu sorununun çözümünü' koşul olarak getirmesi hükümetin MHP kanadının tepkisine neden oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Grup Başkanvekili Ömer İzgi, ûlkenin bölûnmesine, devletin tekJiği ve vatanın bütünlüğünün bozulmasına neden olacaksa AB'ye girmelerinin mümkün olmadığmı söyledi. ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın açıklamalan ve AB ANAP Baskanlık Divanı ParüdeKHK mhatsı:lığı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Genel Başkanı MesutYıhnaz, Tür- kiye'nin AB üyeliğine bugün hiçbir çev- renin itiraz etmediğinı, ancak bunun ge- rektirdiği yükümlülüklerin yerine getiril- mesi konusunda bazı görüş aynlıklan bu- lundugunu söyledi. ANAP Baskanlık Divanı, dün Mesut Yümaz başkanlığmda 2 saat süren bir top- lantı yaptı. ANAP Genel Başkan Yardım- cısı Bülent Akarcah toplantı öncesınde yapnğı açıklamada, AB'ye girerken Tür- kiye'nin bütün kesimleri rahatlaücı önlem- ler alması gerektiğini belirterek "Yani, AB'nin bütün incefiklerini bflip 'AB konu- sunda gönlümrahat'dhenlerin yanında,bu ülkevi en az bizler kadar sevenlerin arasro- da da acaba 'bu konuda bir endişemiz, sı- kıntımız olur mu?' diyenler varsa vardır. otacaknr da_ Bize düşen görev, bu endtşe- leri gkterici tedbûier abnaknr" dedı Yılmaz toplantıda gazetecılenn "Baa kesimler ABûyefiğiniistemiyorlar'' sözle- ri üzerine "Bu endişeleriıı haksa endişeler oHuğunu söylemedim. Sadece, bu endişe- lerin açıkça tarbşıbnasuıda yarar gördü- ğümü söyledim. Ben bu endişelere katunu- yorum. Bunun hiçbir örneği de yok, Ama mesekyi kamuoyu önündetaroşmaktaya- rar görûyorum" dedi. Baskanlık Divanı üyeleri KHK tasansmın sorunlara yol açacağmı belirte- rek "trticave bölücühlğün tanımı netkşri- rihnetidir" görüşünü dile getirdiler. Bazı üyeler, 12 Eylül'ün ardından Danışma Meclisi'nde bile böyle bir düzenlemeye karşı çıkıldığını anımsataraktasannın TB- MM'de gözden geçirilmesi gerektiğini sa- vundular. Parlamentosu'nun mali yardım için "Güneydoğu sorununun çözümünü" koşul olarak getirmesi hükümetin MHP kanadının tepkisine neden oldu. MHP Grup Başkanvekili Ömer Izgi. MHP olarak AB'nin emir vermesini asla kabul edemeyeceklerini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: "Benim Güneydoğu'daki halkun AB'nin dediğinc göre haklannı eide edecekse benim varfak sebebim ortadan kalkar. Halkın çıkarlanmn tümünün özgürlüklerinin sağlannıasını en önce ben düşünürüm. Ama ülkemin içindeki koşırilar neyse ona göre tavır ahnm. AB, 'şöyle böyle yap' diye bir şeyle gelirse MHP'nin kapısmdan geri çe\Tİh*r. ÇÎZMEDEN YUKARI MUSA KART Bunlar onlara düşmez." tzgi, Yılmaz'ın "AB konusunda MHP ve askerlerin tereddüdü var" sözlerinin anımsatılması üzerine Yılmaz'ın hata yaptığmı, MHP'nin tabanı ile tavanı arasında fark olmadığmı vurguladı. Izgi, AB'nin ıdam cezasınm kaldınlması yönündeki ısrannm anımsanlması üzerine ise şu görüşleri dile getirdi: "Kimseyi Güneydoğu'ya kanşnrmayız. tnsan haklan beynehnilei bir konu. tnsan haklan açısından idamı kakhnn, drvorlar. Ben de diyorum Id 'İdamı kaldırmak bizün de en öncelikli hedeflerimizden birisidir'. Ama idam, bazı suçlan önlemek için caydıncı ohnak nedeniyk gelen bir husus. 125. maddedeld suçlar mesela. Bunun içine Abdullah Öcalan da, Şemdın Sakık da, Osman Öcalan da, Cemil Bayık da girebilir. Biz bir ilke üzerinde duruyoruz. Biz 125. madde dışında idanun kalkmasını istiyonız. Demek ki idanun kakunlması yönünde bir eğuun gosteriyor MHE" Izgi, AB'nin öngördüğû koşullaruı yerine getirilmesi konusunda ısrarlı olması durumunda tavırlannın ne olacağının sorulması üzerine, "OzamanABbizi almazsa ahnaz. OAB,ülkedekimiUet birtiğini, devletin tekliğini ve vatanm bütünlüğünü bozacaksa zaten MHP o AB'yi eMnin tersyfe itmiş demektir" diye konuştu. FP lideri: Sorunumuz aile içi Erbakan 5 gün içinde savahğa başvurmakzorunda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kapatılan RP'nin yasaklı lideri Necmettin Erbakan'ın, Bingöl'de yaptığı konuşma nedeniyle Diyarbakır DGM tarafindan hakkında verilen 1 yıUık hapis cezasınm tebligaünı almamak için denediği yollar, önceki gün çağnmn yazlığının kapısına yapıştınlmasıyla sona erdi. Yasaya göre, ihbarnamenin kapıya yapıştınldığı tarih tebliğ tarihi olarak kabul ediliyor. Erbakan'ın 12 Eylül salı gününe kadar savcılığa gitmemesi durumunda, hakkında yakalama müzekkeresi çıkanlabilecek. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Erbakan'ın kesinleşen 1 yıllık hapis cezasım çekmesi için gönderilen davetiye 20 gün sonra Altınoluk'taki yazhğına ulaştınldı. Alınan bilgiye göre posta dağıücısı, Tebligat Yasası çerçevesinde çağruun kopyasını konutun kapısına yapıştırdı. tebligat aynca mahalle muhtanna da teslim edildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP Genel Başkanı Recai Kutan, yeni parti çalışmalan içinde oldu- ğu belirtilen eski Istanbul Büyük- şehir Belediye Başkanı Recep Tay- yip Erdoğan'la bu akşam Istan- bul'da yapacağı görüşmeyle ilgili olarak, "İki eski dost olarak FP'nin çeşhÜ mesetelerini değerlendirece- ğiz" dedi. Erdoğan'm FP'ye ve Necmettin Erbakan'a yönelik eleş- tirileriyle ilgili yorum yapmaktan kaçınan Kutan, "Aile içi meseleleri dışarda konuşmayacağınT söyle- di. FP'de yenilikçiler ile genel mer- kez arasındaki kavga tırmanışa ge- çerken Erdoğan'm yeni parti olu- şumuna yönelik çabalannın hızlan- masından rahatsız olan Kutan ve parti yöneticileri harekete geçti. Kutan ve bazı parti yöneticilerinin bugün Istanbul'da akşam yemeğin- de Erdoğan'la bir araya gelmeleri bekleniyor. Kutan, dün FP Genel Merke- zi'nde gazetecilerin bu konudaki sorulannı yanıtlarken "Bu, parti- nıizin iç meselesktir. Tayyip Erdo- ğan şu anda sivasi fatiyette buluna- masada iki eski dost olarak FP'nin -tm çeşhÜ meselelerini dcğeriendirece- ğiz" dedi. Kutan, Erdoğan'm yeni bir parti oluşumu için çaba harcadığının anımsatılması üzerine. "Yeni bir parti, yeni bir oluşunı kesin olarak söz konusu değildir. Tayyip Erdo- ğan'm bu konuda kendi beyanlan var" yarutuıı verdı. Recai Kutan, Tayyip Erdoğan'm "Erbakan'la yola devam edüeme- yeceği açtk" şeklindeki sözleriyle ilgili sorular üzerine yorum yap- maktan kaçınarak, "Bu tip mesele- leri biz basının önünde müzakere etmiyoruz. Kendi iç bünyemizle U- gilidir, kardeşler topluluğunun me- seleleri, aile içi meselelerdir. Hiçbir aitede meseleler dışanya ifade edil- mez, dışanda konuşulmaz" dedi. Kutan, ANAP lideri ve Başba- kan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın MHP ve Türk Silahlı Kuvvetle- ri'nin (TSK) AB'ye üyeliği engel- lediği yönünde açıklama yaptığını anımsatan gazeteciye yanıt verir- ken "MHP'nin AB üyeliğine karşı olduğu yönünde bilgilervar. Ancak AB'ye girme konusunda TSK'nin çok açık ve net bir şeküde karşı ol- duğu yönünde bir bilgi yok bende" dedi. AB üyeliğinin demokratik- leşme ve evrensel hukuk kurallan- nm yerleşmesi açısından önemli katkılar sağlayacağına dikkat çe- ken Kutan,"TSK'nin deenDerise- vry^dedemokrasiyletaçlanduıhııış bir cumhuriyet anlayışma sahip ol- duğunu düşünüyorum. TSK'nin AB üyefiğûıe soğuk baknğı kana- atinde değüim" diye konuştu. Kııtan'ın Avrupa turu FP lideri Kutan'ın bir süreden beri planlanan Avrupa gezisiyle il- gili tarihler kesinlik kazandı. Ku- tan'ın 23 Eylül'de Belçika'nın başkenti Brüksel'e giderek NA- TO, parlamento ve hükümet yetki- lileriyle görüşmeler yapacağı be- lirtildi. Daha sonra Fransa'nm Strasbo- urg kentine geçecek olan Kutan'ın bazı uluslararası kuruluşlann tem- silcileriyle de bir araya gelmesi bekleniyor. Kutan'ın 28 Eylül'de Türkiye'ye döneceği ve ekim ayımn ilk hafta- sında Ahnanya, Fransa ve lngilte- re'yi kapsayan bir başka geziye çıkmayı planladığı belirtiliyor. IRMIKI AYDEV ENGtN aengin@doruk.neLtr "Azzz sonra!.. Yani yann" di- ye noktaladığımız dünkü Tır- mık^a kakJığımız yerden yürü- yeJim. Dünkünü okumayanlar için ktsa özet (Biliyorum özet zaten kısadır. "özetin özeti" demek is- tedim de...): Nurcu şeyhi Müslüm Gün- düz'le yaptığım röportajdan do- layı Asliye Ceza Mahkeme- si'ndeyargılandım; 18ayamah- kûm oldum (bereket ceza erte- lendi). Mahkemenin yargıcı, Nurcu yayın organı olarak bili- nen Zaman gazetesini, duruş- malar boyunca gözümün içeri- sine sokarcasına yargıç kürsü- sünün üstünde tuttu. Yani, şeriat özlemcilerinin, en azından yandaşlannın yargıya da sızdığının kendi yaşamım- dan süzülmüş bir kanıt. Eh, gündemin en sıcak tartış- ma konusu da bu değil mi? Ta- aa "KHKfcnz7"ndenberi aslında devlet memurlan arasına, özel- likle üst düzey memurlar arası- O Yargıç Beni Mahkûm Etse de... na ve yargıya sızan seriatçılarm ayıklanması, ayıklamanın yön- temi, ayıklamanın öncelik ve rvediliktaşıyıp taşımadığı tartışıl- makta. Benim anı-tanıklık da bu tar- bşmada, "Şeriatçılar ayıklansın da nasıl ayıklanırsa ayıklansın, arada hukuk, gugukgibi enge/- terfe gecikmeyelim" diyenlere bir kanıt daha sunmuş okıyor gibi. Gel gör ki şeytan dürtüyor. Nurcu Yargıç mahkûm etti diye, yargıyı sılip supürecek bir ope- rasyonun değirmenine su taşı- malımı? örneğin, Türkiye Büyük Mil- let Meclisi'nde gorüşlerini be- nimsediğim, demokratlığına gü- vendiğim, hukuka baglılığından emin olduğum milletvekillerinin sayısj bir avucu geçer mi, kuş- kuluyum. Ama bu böyle diye, parla- menter demokratik rejimi red- dedip başka "rejimiere mi bel bağlayacağız? Yoksa, var olan "parlamenterdemokrasi'nin tır- nak içinde anılması gerekecek kadar eksikli, yer yer gösterme- lik denecek kadar yalınkat oldu- ğunu bile bile daha iyisi icat edi- lene kadar, onda ısrarlı olmamız gerekmiyor mu? llle de kollar sı- vanacak, yurttaş bilinci ve so- rumluluğuyla eyleme geçilecek- se bunun yönü yönelimi de- mokrasiyi daha derinleştirmek, temsili demokrasiyi katılımcı de- mokrasiye evrilecek bir dinamı- ğe kavuşturmak, parlamento- nun kompozisyonunu ülkenin aydın birikiminin ağırlık taşıya- cağı bir düzeye sıçratmak olma- lı değil mi? Yargıya bulaşmış, yurttaş hu- kukunu uygulamakla görevli ol- duğu halde, kul hukukuna (şe- riat) hayran yargıçlan, yargıç ya- pıp sonra ayıklamak yerine, böylelerinin yargtç olamayaca- ğı bir demokratik süzgeç oluş- turmanın yolunu yöntemini bul- madıkça, bataklığı kurutmak yerine sivrisinek avına çıkıp sıt- mayla mücadele ettiğini sanan şaşkınlardan farkımız mı kalır? Şu anda -yanılmıyorsam- 26 hukuk fakültesi, hanl hanl "aka- demik hukuk eğitimi" görmüş mezunlar veriyor. Sizce ülke- mizde 26 hukuk fakültesinde gerçek bir hukuk eğitimi verebi- lecek sayıda hukuk öğretmeni var mı? Ankara, Istanbul'dan günübirlik gidip gelerek hukuk oğretilirse o mezunlann hukuk- çuluğu, bir yargı sürecinin ge- rektirdiği düzeyi tutturabilir mi? Birkaç soru daha. Meslek lisesi olarak kurulan, ancak daha sonra Batı'daki Ka- tolik liselen gibi eğitim kurumla- nna dönüştürülen imam-hatip mezunlannın hukuk fakûlteieri- ne girebilmelerine, girip sava, yargıç olabilmelerine otanak sağlayan yasal düzenlemeleri yapanlaria, bugün yargıya stz- mış "şeriat öztemc/ferin/" ne pa- hasma olursa oteun, örneğin hu- kuk pahasına ayıklamak tste- yenter bir ve aynı kişHer okna- sın? 12 Eytül'den bu yana bir üst paragrafta sözü edilen yasal dü- zenlemeleri yapıp" molla mek- teb/"mezunlannın ayaklannın aJ- tına serenlerte ilgili bir araştır- manın sonuçlarmı, araşnrmaya- pılmadan, siz de onu okurna- dan kestiremiyor musunuz? Yeni adli yıl açılırken bir yan- da Yargıtay Başkanı Sami Set- çuk'u, Anayasa Mahkemesi Başkanı'nı, hukukçu Bakan Hikmet Sami Türkü, karşı yanda ise... Neyse... önceki gün dedikya, bu çet- refil konu bir iki yazıda brtrnez. Kalanı önümüzdeki günlere kat- sın... POLÎTtKA GÜNLÜĞÜ HÎKMET ÇETtNKAYA Ahlak Zabıtası... Gecenin o kolsuz kanatsız sevişmeleri midir loşiuklarda oynaşan gölgeler, yoksa yüzyıllık bir baskının yarattığı içimizdeki sınırsız istek midir bilinmez!.. Eylül hınzırdır, eylül acımasızdır!.. Sabahın ilk ışıklan gölün mavisi üzerine dü- şerken siyaha boyanmış iiman kenti düşüverir anılanmızın bir bölümüne... Sonra gözlerinizde bir giz yanar, bir fırtına tu- tuşur!.. Renklerin altüst olduğu yarım kalmış bir gece- de duygulannızın şahlandığını hissedersiniz; çocuksu beklentilerin dalgalı suyunda dünü ve bugünü duşünürsünüz!.. Aşılmamış engeller, bir uçurum kenannda bek- leyiş sizi mevsimter ötesine taşısa bile, yiten za- manın ağırkanlı yorgunluğu tum bedeninizi sarar... Eylül güneşleri tutsak eder, eylül mevsimlerin en zorbasıdııi.. Günlük yaşamın içinde laf ebesi politikacılar kendi çıkartan uğruna günü geçiştirirlerken aca- ba neden utanç duymazlar? Hava serin, gökyüzü yorgunL Ağaçlar ilkyazda sürgün verdiği dallannda yeşile doymuştu. Bugün ise yeşil üzerinde uçuk sanegemen. Sevgiye mi hasretiz, dostluğa mı, yoksa aşka mı? Bilmiyoruz!.. Avrupa Brrliği'ne kim karşı çıkıyor, asker mi, MHP mi? Peki, Mesut Yılmaz ne kadar demokrat, Bü- lent Ecevtt'teki değişim ne? Ölümlere alkış tutan bir toplum, idam cezası- nın kalkmasmı neden istemez? 12 Eylül 1980'nin ürünü siyasi partıler yasası, anayasa neden degişmez? Bahçeli'den Ecevit'e; Çiller'den Kutan'a; De- mirel'den Erbakan'a; Yılmaz'dan Baykal'a dek tüm siyasilere şu soruyu neden yöneltmiyoruz: "Seçimlerde ülke barajını yüzde 10'danyüzde 5'e çekmeyi askeher mi istemiyor?" Ardından ikinci soru: "Doğu'ya ve Güneydoğu'ya sağlık, eğitim hiz- metini getirmeyi; ekonomik yatınmlan askerier mi engelliyor?" ., • • • Eylül kıskançtır, eylül derbederdiri. Sabahın ilk ışıklan pencereye vururken çok uzaklarda dağlar içinde yrtirilmiş bir yürek, içi- mize acı salanlara bile umut saçıyordu... Peki, bizler umutlanmızı neden çoğaltamıyo- ruz? Sağır bir günün sonunda, dilsiz gecenin baş- langıcında tlliz süren tutkunun körlüğünde yü- rüyorduk hep birlikte... Demokrasi ve insan haklan!.. Yaşama ve seyahat özgürlüğü!.. Boşvermiştik tüm bunlara!.. Evrenin daha karanlık, nemli, derin zamanlann- da umutlann bittiği, anılann yıkıldığı yerlerde dolaşıyor otmuştuk!.. Demokratik bir devlet olmanın yolu köklü ve yapısal değişiklikten geçmiyor muydu? Bağnazlık tepeden tırnağa kuşatmıştı toplu- mu!.. Kuşadası'nda Efes kalıntılanna giremeyen ABD'li eşcinseller, televizyon ekranlanndan hay- kınyordu: "Bize bu çağdışı uygulamayı Mısır'da bile yap~ madılar!" Kaymakam, emniyet müdürü suskundu!.. Turizmcıler şaşkındı!.. Ahlak zabıtası kesilen topluma göre, polisimi- zin ABD'li eşcinsellere karşı takındığı bu tutum al- kışlanmaya{!) değerdi!.. Beyoğlu'nda travestileri her gece coplayan gü- venlik güçleri, Efes'te aynı yöntemi denememiş- ti ama ABD'li eşcinselleri tek tek geldikleri oto- büse bindimneyi başaımıştı!.. • • • Eylül hınzırdır, eylül acımasızdır, eylül acıdır!.. Acımasızlık tüm toplumu kuşatmış... Biryangın sonrası onman gibi hüzünlü, gelece- ği göremeyen körter ve sağırlar ülkesinde bir kü- çük ışık görsek rahatlayacağız!.. Aşksız bir toplum sevmeyi becerebilir mi? Çıplak kadın ve erkek heykellerini çöplüğe atan düşünce, bir zamanlar üniü ressamların çıplak kadın resimlerini yasaklamıştı... Laik ve demokratızL Atatürkçülüğü kimseye bırakmayız!.. Çağdaşız!.. Zorba balesi için alkış tutar, sanata karşı ne denli ilgili olduğumuzu kanıtlanz!.. Biz Avrupa Biriiği'nin kapısındayız!.. Her gün trafık kazalannda 34 kişi can veriyor ülkemizde!.. Halkımız zehirii mantan bile bile yiyip ölüyor!.. Her şey vatan için!.. hikmetcetinkaya(a cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 T âf Cumhuriret > ^ ^ kitap kulübü ÇAİtNIN TANl6l ÜÇ TAZM RVIİUT 0UTIVIIAIİKAT lUUVUUd 4. BASI MNCIUY1LURKUŞATHHI$ SOKMLAI 4. BASI I|Z|POSTÜ«AKBRT ZJUUAK SANA DA BUIA$TI KAM 2. BASI ftİII IAROHÜNUM KAZLARI 2 BASI A$IK KAMNLM SOKAİI 2 BASI JERİAT PAIMI SIVDA1IIN ADRESİ BELÜ DEĞİL TİMİYE'NİH JEYTAM «C6ENİ CÖZURİN POYIAZ Cumhunyet Kitap Kulûbu Çağ Pazarlama A.Ş. Turkocağı Cad. No:39/41 (34334) Cağaloğlu-istanbul Tel: 514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle