Katalog

18 EYLÜL 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yasaklı lideri hapisten kurtarmaya yönelik tartışmalar koalisyon ortaklannı böldü Hükümette Erbakan çatlağıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ka- patılan RP'nın Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın. "cezaevinden kurtanlması- na" dönük, Türk Ceza Yasası'nın 312. madde ıle ılgilı değışıklik tartışması, hü- kümet ortaklannı böldü. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Taşar, 312. maddenın değıştırilmesıne karşı çıkılma- sının anlamsız oldugunu belırtırken; FP Grup Başkanvekıli Bûlent Annç, "Ey MHR. sen bu konuda ne düşünürsün? 2. fikranın değiştirihnesiııe dekarşrysan yan- hş yaparsuı ve yalnız kalırsuı" dedı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bûlent Yahnici ıse "FP bize soru soracağına han- gi tahriki yapmak için 312. maddenin kal- dmbnasmı istiyor, ilk önce onu açıklasın" diye konuştu. Kapatılan RP'nin yasak- lı lideri Necmettin Erba- kan'ın hapis cezasının erte- lenmesiyle başlayan 312. madde tartışması hükümet- te çatlağa neden oldu. MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçe- B'nin 312. maddenin değiş- tirilmesine karşı olduklan yönündeki açıklamasına ANAP'tan tepkı geldi. ANAP Genel Başkan Yar- dımcısı Mustafa Taşar, söz konusu maddenin ıkıncı fıkrasında demokratık bır açılım yapılması gerektığı- ni belirterek bu değışikle hiçbir biçimde devlete ırtı- canm gelmeyeceğini savun- du. Taşar, şunlan söyledı: "Hiç künsenin bu konuda endişesi olmamalıdır. 312. maddenin tamamen kaldı- nlmasma karşı cıkılmasını anlamak mümkündü. ama bu maddenin değişririlme- mesini istemeyi anlamryo- rum. Adalet BakanhğL, par- lamentodaki bütün partüer hemen hemen buna taraf- tardır, bazılan hariç. Hem AB'ye gireceğiz diye uğraşı- yonız hem de demokratik- leşmenin önündeki engeUe- ri kakknnakta direniyoruz. Bu mannğı anlamakta biz. FP ve MHP arasında söz düellosu: FP: Ey MHP. sen ne istiyorsun? MHP: FP, kimleri tahrik etmek istiyor? ANAP: Değişikliğe karşı çıkmak anlamsız. ANAP'hlar olarak zoriuk çekiyoruz." Taşar, FP'nin pazarlıkçı yaklaşımını na- sıl değerlendirdiğinin sonılması üzerine de, "O da onlann işL Biz hiçbir şeldlde herhangi bir partiyle pazarhk etmek, ya- nşmak veya tarnşmak durumunda deği- liz" diye konuştu. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Salih Yüdınm da AB ve çag- daşlığa giden yola düşünce özgürlüğunün önündeki engellerle vanlamayacağını be- lirterek, "GitmeyidüşündüğünüzyoLbaş- ka bir yol ise o zaman değişikliğe gerek duymavabilirsiniz" dedı. FP Grup Başkanvekili Annç, 312. mad- denin kaldınlmasını değıl, 2. fıkrasmın değıştırilmesmı ıstedıklenni vurgulaya- rak sözlennı şöyle sürdürdü: "Tüıidye'de sağırlar diyaloğu var her- halde. Yanhş anlaşıhnaya karşı söylüyo- rum bunu. Kardeşim ben 312'nin değişti- rilmesinden bahsediyorum, sen kaldıru- masından bahsediyorsun. Ey MHP.. sen bu konuda ne düşünürsün? Siyasi partiler içinde sadece MHP buna karşı dunıyor- sa. parlamento içerisinde ezici bir çoğun- luk değişmesi gerektiği yönündedir. MHP, ANAP liderişansını denedi ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın "ANAP, 312. Maddeflekorunmak istenen değerlere fevkalade duyartıdır. Tûrldye bu değerlerden vazgeçemez, ama bugûnkü 312 ile de yoluna devam edemez" sözierine Bahçeli "Bugüne kadar de- vam eden Türkiye bundan sonra da devam eder" diye yanıt verince koabsyondaki 312 sıkinüsı krize dönüstü. Bu arada Manisa'da açıhş ve incelemeler yapan Yılmaz, MiDi Piyango saocısından bir tam bilet alarak şansını denedi. bu konuda yalruz kalmayı göze ahyorsa, kendi takdirleridir." Annç, TCY'nın 312. maddesıninbugü- nün sorunu olmadığını, Türkiye'de pek çok aydının bu maddeden cezaevlennde oldu- ğunu belirterek "Bizim içimizden de sade- ce Erbakan haünna 312. maddenin değiş- tirilmesini arzu edenlervarsa,yanhşyapar- lar" dedi. 312. maddeden yargüananlann, "namussuz, hırsız, böfâcü" olmadıklannı söyleyen Annç, "Hakaretederek, bağıra- rak, çağırarak, devlete toz kondurmaya- rak, suçun unsurlanm muğlak hale getire- rek,eğer 312 zulmünün devam etmesmiis- tiyoriarsa, kamu vicdanında ve pariamen- toda yalnız kalacaklannı şimdiden kendi- lerinehabrlanyorum" diye konuştu. MHP Genel Başkan Yardımcısı Yahnici, 312. maddenin dil, din, mezhep, ırk ve bölge tahriki yapıl- mamasını öngördüğünü be- lirterek şunlan söyledı: "Biz birinci günden itibaren bir soru soruyoruz. 312. madde kalksm yada değissin diyen- ler hangi tahriki yapmak is- tiyorlar onu ortaya koysun- lar. FP, bize soru soracağına hangi tahriki yapmak için bu maddenin kaldınlması- nı istiyor. İlk önce onu açık- lasm." Yahnici, Adalet Bakanı Hikmet Sami Tûrk'ün, "MHP, idanun kaldınhna- sına san ışık yakn" sözleri- nın anımsatılması üzenne, bu konuda tavırlannda bir değışiklık olmadığını be- lirtti. FP Genel Başkanı Recai Kutan, Bahçeli'nin 312. maddenin 2.fikrasuunde- ğiştırilmesınden yana oldu- gunu söyledi. Kutan, eski b'aşbakanlardan Adnan Menderes ın mezarmı ziya- retinden sonra Bahçeli'nin 312. maddeye ilişkin açık- lamasına yönelik soruya verdiği yanıtta, kendileri için asıl önemlı olamn Bah- çeli'nin kendilerine yaptığı açıklamalar oldugunu söy- ledi. MHP lideri Bahceli FP'li Bûlent Annç'tan Türk'e 'ombudsman' desteği , devletimizin 'Yetki alanı genislemeli' birlik sigortasıdır' KIRIKKALE/KARAKEÇtLİ (AA) - MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet BahçeK. "TCK'nin 312. maddesi, devletimizin, milletimizin birlik \e berabertiğinin sgortasıdır" dedi. Türkıye'de terörün kökünün tamamen kazımncaya kadar 125. maddenin ölüm cezasının dışmda tutulması gerektiğini ifade eden Bahçeli. "Bu görüşü paylasıyoriarsa san, yeşil, kırmızı ışık kabul edebilirler" diye konuştu. Karakeçıh 6. Uluslararası Şenliği'ne katılan Devlet Bahçeli, dınlenmek için oturduğu büyük bir yörük çadrnnda gazetecilerin sorularmı yanıtladı. TCY'nin 312. maddesinden dolayı 1 yıllık hapis cezasma çarptınlan kapatılan RP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın bu madde ile ilgili görüşlennin anımsatılması üzerine Bahçeli, "312. madde, devletimizin, müktimizin birlik ve beraberüğinin sigortasıdır. Böyte bir maddeyi Idşflerle flşkflendirerek değiştirmek yanhş bir yoi ohır. Böyle bir yola hiç kimsenin vanaşmaması htrmuhr" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP Grup Başkanvekili Bûlent Annç, kamu denetçıliği yasa tasansını hazırlayan Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ü kutladıklannı söyledi. Tasannın yasalaşması ıçın her türlü desteği vereceklerini belirten Annç, ancak kamu denetçısinin yetki alanı dışında bırakılan "Cumhurbaşkanı ve Yüksek Askeri Şûra karaıiaru yargı organlan ve Bakanlar kuruhı kararlan" gıbi ıstisnalann daraltılması gerektiğini söyledi. Annç, katılımcılık ve çoğulculuğun önünü açan kamu denetçilıği kunımunun halkın yönetim ve ıdaredeki denetim gücünü de arttıracağmı söyledi. Idarede rüşvetin engellenmesi gerektiğini vurgulayan Annç, "Ancak kamu denetçiliği kummu için başdenetçi, 10 kamu denetçesi ve 80 personel öngörülüyor. 80 personel yetersz" dedi. Annç, kamu denetçısinin yetkı alanını smırlayan ıstisnalann azaltılmasını isterken Adalet Bakanı Türk'ün de bu konuda kendilerine söz verdiğini belırtti. Tasanmn yasalaşması ıçm destek vermeye hazır olduklannı vurgulayan Annç, "Eumizden geleni yapanz" dedi. Vakıf üniversitelenne arazi tahsisi sağlayan YÖK Yasası'nın geçicı 1 ve 2. maddelerinin iptali için başvurduklan Anayasa Mahkemesi'nm kendilerini haklı çıkardığını da kaydeden Annç, "Yanhş hesap, Anayasa Mahkemesi'nden döndü. 'Koç Kanunu' olarak anüan yasa maddesi Anayasa Mahkemesi tarafindan iptal edildi" dedı. Annç,"Vakıf ünh/ersitelerini destekHyoruz, ama devlet mahnı kimse yağma ve talan edemez. Anayasa Mahkemesi'nin karan, hukuk abidesi niteügindedir'' dedi. Annç, Meclis gündeminde öncelikle memur sendika yasa tasansı, zonınlu tasamıf hesabının tasfıyesi, mahalli idareler yasa tasansı ve TCK değişikliğinin görüşübnesini istediklerini söyledı. Istanbul'da 8.5 kilometre uzunluğundaki metronun yetersizlığine de işaret eden Annç, Avrupa ülkelerinde metrolann yeraltını bir örümcek ağı gibi ördüğünü vurguladı. Annç, belediyelerin içinde bulunduğu kaynak yetersızliğine işaret ederek, mahalli ıdareler yasa tasansının bir an önce Meclis'ten geçmesi gerektiğini ifade etti. Belediyelerin yetki ve kaynak gereksinimi içinde oldugunu anlatan Annç, "Bu yasama döneminde bu sorunu halkdetim. Bu konuda hûkûmete el uzaüyor ve gerekeni yapmaya destek sözü verivonız" dedı. IRMIKI AYDIN ENGtN [email protected] Ben galiba bir yanhş yaptım. Son on gün içinde CHP üstii- ne iki Tırmık yazdım. Bu yet- mezmiş gibı NİTV'nın bir sabah programında CHP konulu bir söyleşi yaptım. Yapmaz olaydım. Üç gündür ağır bir bombardıman altında- yım. Telefonumu bilenler doğru- dan, bilmeyenler Cumhuriyet santrah üstünden "konferans" yöntemıyle bana ulaşıyor ve... Ve -sıkı durun- başlıyorlar: - Sayın Engın TV'de söyledik- lerinize, Cumhunyet'te yazdık- Iannıza kesinlikle katılıyorum. Ancak bizim kanada haksızlık etmişsiniz. Oysa bizim grup... Sol kanat, genel merkez yan- daşlan ve hele -gene sıkı durun- "Baykalcılar" denen grup... Hiç fark etmiyor. Hepsi yaz- dıklanma ve söylediklerime ka- tılıyoriar(mış) ve hepsi de "öfe- ki" gruplar için kesinlikle doğru olan yargılarımın kendileri için geçerti olmadığı kanısında ve ıd- diasındalar. Bombardıman, önceki gün (cumartesi) 17 uzun telefon ko- nuşmasına ulaşıp ve iş gruplar- dan da çıkıp kişılere dönüşüp, "Söylediklehniz bütün öteki grup ve kişiler için kesinlikle doğru. Ama beeeeennnn..." CHP İçin Bir Test Denemesi... aşamasına vannca içimı sıkıntı bastı. CHP'li olmayan, sosyal de- mokrat da olmayan okuyucu- nun izniyle şu CHP'li dostlarla telefonda değıl, burada konuş- mak galiba en dogrusu: CHP'li arkadaşlar! Aynı anda hepinızin birden doğru ve haklı olması bu koşul- larda mümkün değil. Öyleyse, biz seçmenler, oy sandığı başına gitmeyi ödev bi- len, atacağı tek oy için ince ele- yip sık dokumaya kararlı yurt- taşlar bu durumda ne yapaca- ğız? Önümüzde bir sürü parti var. Üçü iktidar koalisyonunda. Ikisi muhalefette. Siz ve ÖDP ise parlamento dışında. Hepiniz "Bu işi biz daha iyi yapanz, ül- keyi biz daha iyi yönetiriz" iddi- asındasınız. Temsili demokrasinin geçerli olduğu ülkemizde biz sade seç- men ve yurttaşlara düşen, söy- lediklerinizi gözden geçirmek, yapacaklannızı, yapacaklannızı nasıl yapacağınızı kendi terazi- mıze vurmak, önerdiğiniz çö- zümlerin "daha iyi" olduğuna ınanır ve bunu gerçekleştirebi- leceğinize güvenirsek anamızın ak sütü kadar temiz ve bir o ka- dar değerli oylanmızı size ver- mekten ibaret. Demokrasimizin sınırian şimdilik bundan daha katjlımcı birseçmen-yurttaş ala- nı çizmiyor. Kuşkusuz bu alanı genişletmek için zoriayacağız a- ma bu bizim sorunumuz. Parti içi çekişmelerde, parti içi yanşta kim kimle ittrfak kurup, kimi devirdi ve parti içi iktidann kompozisyonu kimlerden oluş- tu? Delegeler kimlerden oluşu- yor ve bu delegelerin tercihleri ne? ll başkanlan ne diyor, parti içinde kimi tutup kime dirsek gösteriyoriar? Gelecek kurul- tayda parti meclisine kaç Bay- kalcı, kaç sol kanat üyesi, kaç Sıvaslı, kaç Karadenizli, kaç Tuncelili, kaç Türk, kaç Kürt gi- recek? Görünen o ki "sizin" günde- minizde bu sorular var. Valla arkadaşlar, bunlar "bi- zim" sorulanmız da değil, soru- numuz da değil. Biz, somut sorunlanmıza iliş- kin somut çözüm önerilerinızle ılgileniyoruz; terazimızin kefele- rine bu önerilerinizi koyup karar vermek istiyoruz. Yani... Hükümetı oluşturan koalis- yon, enflasyonu, IMF niyet mek- tubunda tanımlanan yöntemle düşünnek karannda ve kolları bu amaçla sıvadı. Sizin enflasyonu düşürme programınız var mı? Varsa hü- kümetinkinden farkı ne? Koalisyonun ana partilerin- den birinde "töre demokrasisi", ötekinde ise "Ecevit demokra- sisi" geçerli. Bu tercihlerini taa delegeler düzeyinde genel mer- kezin demir yumruğunu işlete- rek gerçekleştiriyorlar. Sizin delege sistemını aşan parti içi demokrası önerinız ne? Hükümet koalisyonu borsa, repo, faiz gelirierini vergilendir- mekten kaçınıyor. Siz bu gelirteri vergilendirecek misiniz? Hükümet koalisyonu batık bankalann 8.5 milyar dolar tutan mali yükünü Hazine'den, yani bizim cebimizden karşılıyor. Siz batık bankaları ve bata- cak bankalan ne yapacaksınız? Hükümet koalisyonu, Susur- luk'u toplumsal belleğın dibıne ıtip unutulmaya terk etmekte kararlı. Siz Susuriuk'ta sonuna kadar gitmek niyetinde misiniz ve siz- ce Susurtuk'un sonu nereye çı- kıyor? O çıktığı yerde de "kara- nnız karar" mı? Hükümet, Milli Güvenlik Ku- rulu'nun anayasal bir kurum ol- dugunu ve demokrası için sa- kınca taşımadığı kanısında ve inancında? Siz MGK için ne düşünüyor- sunuz ve ne yapacaksınız? Hükümet özelleştirme gelirie- rini kamu borçlannın odenme- sinde, kamu maliyesindeki açık- lann hafifletilmesinde kullanıyor ve bununla övünüyor. Siz özelleştirme gelirierinin kullanımı ve harcanma alanı söz konusu olduğundan hükü- metten farklı mısınız ve farkınız ne? ••• Şöyle çalakalem sıralayınca bunlar çıktı. Siz hele yanrtlannızı derleye- durun. Aynca bu yanıtlara parti içinde sizce "yanhş ve haksız" olan öteki gruplann verdikleri yanıtlardan sizin grubunuzun yanıtlannın farklı olup olmadığı- nı da bir gözden ve elden geçi- rin... 30 Eylül'e şunun şurasında ne kaldı? Nasıl olsa orada çoğu- nuzla karşılaşacağız... Kimin babası daha 'milliyetçi'? MHP kurultayı yaklaştıkça, milliyetçi taban hareketlenmeye başladı. MHP içindeki yanş büyürken milliyetçi kesimden de partiyi hedef alan suçlamalar eksik olmuyor. Alparslan Türkeş'in oğlu, ATP Genel Başkanı Tuğrul Türkeş de konuşmalannda eskı partisini hedef alıyor. Tuğrul Türkeş, Yozgat'ta RTV 66 adlı yerel televizyonda konuşurken, MHP lideri ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'ye verdi veriştirdi. "Anadolu'da erkek, Ankara'da ürkek olunmaz" diyen Tuğrul Çakal mı, bozkurt mu? MHP'ye bir sataşma da FP'den... FP ve MHP'nin seçim meydanlannda "ürkek- erkek" atışmasıyla başlayan tartışması, siyaset edebiyatına yeni katkılaria sürüyor. FP'lileri son günlerde en çok kızdıranlann başında gelen MHP Grdu Milletvekili Cemal Enginyurt, "çift dilli şeytan" dediği Necmettin Erbakan'ın idam edilmesi gerektiğini söyleyince FP'lileri öfkelendirdi. Erbakan, Kutan ve bazı milletvekillerinin hakkında hakaret davası açtıklan Enginyurt, FP'lilerin düzenlediği yerel topiantılarda önemli bir konu haline geldi. FP Trabzon Milletvekili Şeref Malkoç geçen günlerde seçim bölgesinde düzenlenen bir toplantıda partililere seslenirken hemşerisi Cemal Enginyurt'un "yerlı yersiz sataşmalanna" degindi. Malkoç da benzer bir üslup kullanarak "Seçim meydanlannda bozkurt olarak dolaşanlann bazılan Meclis'e geldiklerinde çakal bile olamadılar" dedi... Bu konuşma bazı yerel televizyonlarda yayımlanınca FP'li vekil art arda telefonlar açmaya başiadı. Malkoç "Yüreğimize su serptin" diyen FP'lilerin kutlama telefonlanyla meşgulken, • Trabzon'da MHP'nin önde gelen bir isminden gelen telefona şaşırdı. Arayan, Malkoç'a sitemde bulunmak yerine "Doğru tespitler yapnvşsın" diyordu... Türkeş, Bahçeli'ye "Ecevit'/e yakınlığı normal. Bahçeli'nin babası da CHP'li. O yüzden Ecevit'e destek venyor. Ama ben olsaydım yapmazdım, çünkü kurdun yavnısu da kurt olur" diye sataştı. Ancak bu konuşmalar sürerken bölgenin elektriği kesiliverdi... Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer'in danışmanının araması üzerine elektrikler yeniden verildi ve Türkeş konuşmasını tamamladı. Öyle anlaşılıyor ki, kurultay sürecinde MHP'yi "sıcak" günler bekliyor... Siyaset ve ticaret... Türkiye'de parti içi > demokrasinin işleyip . ,. s işlemediği hep tartışılır. , )) özellikle seçim dönemlerinde, "lider sultası" milletvekillerini, vekil adaylannı canından bezdirir. FP Osmanıye Milletvekili Şükrü Ünal, siyaset ve ticaretin benzeriiğini ortaya koyarak ilginç bir örnek verdi: "Tıcaretle siyaset çok birbirine benzer. Örneğin bir işadamı vardır. özellikle de yaşlandıkça içini daha fazla güç ve para hırsı kaplar. Her şeyin başında ben olayım ister. Çocuklanna işi öğretmez, hatta işin yanına yaklaştırmaz. Kasanın anahtan hep ondadır. O işadamı öldüğünde çocuklan işi devralır ama.. işi bilmediği için bir süre sonra sonu iflas olur. Bir işadamı tipi daha vardır. O, çocuklan büyüdükçe, işi öğretmeye başlar, yaşlandıkça da artık tamamen elini ayağını işten çekip çocuklanna bırakır. O işadamı öldüğünde de yerini alan çocuklan, ışinigayet güzel götürür, hatta şirkeü büyütûr. Işte siyasi partilerde yaşanan sorun da bu tercihlerden kaynaklanıyor. Genelde ilk işadamı modelini uygulayanlar kaybetmeye mahkûm. Ikinciyi tercih edenler ise partiyi büyütür." Ancak, şu anda siyasi partilere bakıldığında, "ikinci işadamı" tipine uygun lider bulmak oldukça güç... Özkan, tazminat zenginî Başbakan Bûlent Ecevit'in "sağkolu", "gölgesi" olan Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, öne çıkmayı sevmeyen bir polrtikacı. Gerek hükümet içinde gerekse muhalefetle ilişkilerde çoğu kez kilit roller üstleniyor. Ancak ne başında ne de televizyonlarda pek görünmüyor. Daha doğrusu, sadece resim karelerine Ecevit'in arkasındaki, yanındaki kişi olarak giriyor... özkan, zaman zaman hakkında çıkan ve pek hoşuna gitmeyen haberlerle, yazılarla ilgili olarak da açıklama göndermiyor. Kimselere veryansın etmiyor, basın toplantıları düzenlemıyor. Bunları yapmak yerine, sessiz sedasız tazminat davaları açıyor. DSP kulislerinden aldığımız haberlere göre bu tazminatlar oldukça fazlaymış. Hatta, Özkan'ın tazminatlarla bir ev aldığı söylentileri bile dolaşıyor... DSP de kurultay yapacak.. duyan var mı? Siyasi kulisler CHPve MHP'nin kurultay hazırlığı haberieri ile çalkalanırkenbir parti daha sessiz sedasız kuruttay sürecine girdi. TBMM'deki birinci parti olan DSP'nin kurultay süreciyle ilgili olarak ne başında bir haber yer alıyor ne de parti içinde bir yanş gözleniyor. Her şey sessiz sedasız olup bitiyor. Elbette, Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit'in denetiminde... Şu anda ilçe kongreleri yapılıyor. Bu süreçte, milletvekillerinin pek esamesi okunmuyor. örgütün tek hâkimi olar». Rahşan Ecevit, kongre sürecini bizzat yönetiyor, yönlendiriyor. Öyle ki, bazı ilçelerde 50-100 kişiyle kongre yaptlıyor. Ya da işlerin istendiği gibi gitmediği görüldüğünde, tam seçimlere geçilmek üzereyken genel merkezden gelen son dakika talimatıyla kongreler iptal ediliyor... DSP tabanı, "DSP tipi parti içi demokrasi"ye alışmış olabilir... Ancak öyle görünüyor ki bazı milletvekilleri oldukça sıkıntılı ve TBMM açıldığında "alışamadım" itirazları yükseiebilir... Tûrey Köse, Ayşe Sayın, Sebahat Karako\ıın, Emine Kaplan [email protected]