Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 EYLÜL 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'Sendikalar toplu pazarlıkta ulusal düzeyden uluslararası pazarlık düzeyine geçmelidirler'
Rüreseltophısözleşıne• Çokuluslu
şirketlerle uluslararası
işçi sendikalan
federasyonları
arasında imzalanan ve
giderek yaygınlaşan
çerçeve anlaşmalar,
küresel
toplusözleşmelerin ilk
modelleri olarak
değerlendiriliyor.
ALİER
Kapitalizmin kûresel kıska-
cına karşı küresel toplusözleş-
me dönemi başlıyor. Çokuluslu
şirketlerle uluslararası işçi sen-
dikalan federasyonlan arasında
imzalanan ve giderek yaygmla-
şan "çerçeve anlaşmalar"(Fra-
mework Agreements), ''Küre-
seltoplusözleşmelerin ilk modd-
fcri" olarak değerlendiriliyor.
Guatemala'da silahlı çetelerin
kanştığı yasadışı işten cıkarma
ve sendikal sorun, bir başka kı-
tada, çokuluslu şirket Del Mon-
te ile IUF (Uluslararası Gıda,
Tanm, Otel Işçileri Sendikalan
Federasyonu) arasında Ceno-
va'da imzalanan çerçeve anlaş-
mayla çözüldü. Telekomünikas-
yon devi Telefonica ile UN1
(Uluslararası Sendikalar Ağı)
arasında imzalanan anlaşma ile
de Telefonica şirketi sendikal
haklar başta olmak üzere küre-
sel düzeyde ILO standartlanna
uyacağmı garanti etti. Dünya
genelinde 7.5 milyon işçi ve 328
sendikanın üye olduğu UN1 Ge-
nel Sekreteri Philip Jennings,
"Bu büyük bir cephevarmadır"
dedi.
Bugüne dek imzalanan çeT-
çeve anlaşmalarla en dikkat çe-
kici sonuç, taze gıda alanında
faaliyet gösteren çokuluslu şir-
ket Del Monte ile IUF arasında
imzalanan anlaşmayla elde edil-
di. Latin Amerika'da silahlı çe-
telerin de kanştığı, ancak Avru-
pa'da imzalanan anlaşmayla
mutlu biten olayın gelişimi
özetle şöyle:
Del Monte'nin Guatema-
la'daki yan kuruluşu olan Ban-
degua şirketi geçen yıl 3 muz
plantasyonunda çalışan 900 iş-
çiyi yasadışı yöntemlerle işten
çıkardı. İşten çıkarmalara kar-
şı geniş çaph protesto gösteri-
leri düzenleyen yerel işçi sendi-
kası Strabi yöneticileri silahlı
çetelerin saldınsma uğradı. Öl-
dürülme tehdidi altmdaki Stra-
bi yöneticileri Guatemala'yı
polis koruması altında terk et-
mek zorunda kalırken IUF mü-
cadeleyi sahiplenerek dünya
kamuoyunun gündemine getir-
di. Gelişmelerden rahatsız olan
Del Monte, sorunun çözümü
için RJF ile masaya oturdu.
Uzun ve çetin geçen görüşme-
ler geçen mart aymda Ceno-
va'da bir çerçeve anlaşmanın
imzalanmasıyla sonuçlandı.
Anlaşma ile işten atılan tüm iş-
çilerin geri ahnacağı, işçilerin
sendikal örgütlenme ve toplu
pazarlık hakkına saygı gösteri-
leceği, aynca saldın olayına adı
kanşan Bandegua yöneticüeri-
nin hiçbirine yönetim kademe-
sinde görev verilmeyeceği ga-
ranti edildi.
S e n d i k a l h a k i h l a l l e r i
TürkiyeILO'ya karşıisteksiz• Uluslararası Hûr İşçi
Sendikalan
Konfederasyonu
Cenevre Ofisi Direktörü
ve Uluslararası Çabşma
örgütü îşçi Grubu
Sekreteri Dan Cunniah,
"Türk hükümeti, ILO
standartlanna uyma
konusunda isteksiz"
dedi.
tstanbolHaberServisi-
Uluslararası Hür İşçi
Sendikalan Konfederasyonu
(ICFTU) Cenevre Ofisi
Direktörü ve Uluslararası
Çalışma Örgütü (ILO) İşçi
Grubu Sekreteri Dan Cunniah,
Türk hükümetmin ILO
standartlanna uyma
konusunda isteksiz
davnukhğmı söyiedL
Cumhuriyet'e konuşan Dan
Cunniah, sendikal hak
ihlallennın dünyanın her
yanında görüldüğünü,
ILO'nun yardım önerilerine
sıcak yakîasan ülkelerde
ihlallenn önemli ölçüde
azaldığun ya da ortadan
kalktığını söyledi. Son olarak
Nijerya ve Endenozya
hükümetlerinin ILO ile
işbırliğı yaparak sözleşmelere
uyum sağlama yolunda
gelişmeler katettiğini anlatan
Cunniah, Türkıye'nin ise
DLO'nun çağnlanna karşın
sözleşmelere uyum konusunda
isteksiz davrandığını kaydetti.
Türk hükümetinin grev
erteleme kararlanna değinen
Cunniah, örgütlenme
özgürlüğü, toplu pazarlık
hakkı ve grev hakkuun
birbırine bağlı ve birlikte
anlam ifade ettiğınin altını
çizerek grev ertelemenin kabul
edilemez olduğunu söyledi.
Cunniah, Türkiye'de işyeri,
işletme ve ışkolu barajlarmın
sendikal örgütlenme önünde
ciddi engel oluştururken ışkolu
barajmı savunan ICFTU üyesi
Türk-îş'e bir şey empoze
edecek durumda
olmadıklannı, ancak, genel
olarak prensipleri
hatırlaönakla yetineceklerini
ve soruna işçi çıkarian
açısından baküması gerektiği
tavsiyesinde bulunacaklanm
belirtti.
Telefonica
Sınırdan kaçak
geçişler artiyor
• Edirne'de, son 4 yılda sının kaçak
yollarla geçmek isteyen yabancı uyruklu 47
bin 717 kişi yakalandı. Bu yılın ilk 8 ayında
yakalanan kaçaklann sayısı 9 bin 952'yi
buldu. Smırdan adam kaçırmada trilyonluk
raht dikkati çekerken cezalann caydıncı
olmaması mücadeleyi olumsuz etkiliyor.
EDtRNE(AA)- Edir- Suriye, Fas, Cezayir, Bul-
ne'de, son 4 yıl içinde sı-
nın kaçak geçmek isteyen
yabancı uyruklu 47 bin
717 kişinin yakalandığı
bildirildi. Bu yılın ilk 8
aymda yakalanan kaçak-
lann sayısı ise 9 bin
952'yi buldu.
Edirne II Jandarma
Alay Komutanlığı'ndan
alınan bilgiye göre, yasa-
dışı yollardan sının geçe-
rek yurtdışına gitmek is-
terken yakalananlann sa-
yısında her yıl artış gözle-
niyor.
Bölgede, yurtdışma git-
mek isterken yakalanan-
lann sayısı 1996'da 6 bin
258 iken bu sayı 1997'de
llbin9O9'a, 1998'de 12
bin 178'e, 1999'da da 17
bin 372'ye ulaştı. Bu yılın
ilk 8 aymda ise yörede ele
geçirilen kaçaklann sayı-
sı 9 bin 952 oldu. Bölge-
de ele geçirilen kaçak sa-
yısındaki artışın, sınırda
alınan önlemler ile yaban-
cılann sınıra ulaşmada
kullandıklan güzergâh-
lardaki kontrollerin arttı-
nhnasından kaynaklandı-
ğı belirtildi.
Güneyden geüyoriar
Yetkililer, genellikle
Yunanistan ya da ttal-
ya'ya gitmek için bölgeye
gelen kaçaklann, Türki-
ye'nin güney bölgesinden
yurda girdüderini ve Is-
tanbul'a geçtiklerini be-
lirterek şunlan söyledilen
"Üzerinde kendisini s-
rurdan geçirecek kişilere
verecek kadar yeterli pa-
ras bulunanlar,' ınsan ta-
cirleri' olarak adlandm-
lan Idşflerle temasa geçer-
ken yeterli parası olma-
yanlar ise çaİışacak iş an-
yoriar. Insan tadıüği işini,
Tirkler kadar yıüardır
Tirkiye'de yaşayan ve a-
nrdan çok defa geçiş ya-
parak bölgeyi iyice öğre-
n«ı yabancı uyruklulann
da adam başuıa ortalama
bber dolar alarak yapbğı
bfiniyon"
Sınırda yakalanan ka-
çaklar arasında ilk sırala-
n Irak, Iran ve Afrika ül-
kelerinin vatandaşlan
okışturuyor. Yakalananlar
aıasmda, Pakistan, Afga-
nstan, Bangladeş, Mısır,
garistan, Hindistan, Tu-
nus, Güney Afrika Cum-
huriyeti, Lübnan, Zaire,
Gana, Gine, Liberya, Si-
rilanka, Çin, Nijerya, So-
mali, Siera Leone, Filis-
tin, Senegal, Gambiya,
Azerbaycan, Moldova,
Romanya, Makedonya,
Arnavutluk, Ruanda, Za-
ire, Gürcistan, Hollanda,
Ürdün, Ingütere, Uganda,
Moritanya, Burundi, An-
gola, Yemen, Kongo, Su-
udi Arabistan, Kuveyt,
Fransa, Ermenistan, Eti-
yopya, Özbekistan, Ne-
pal, Jamaika, Tanzanya,
Kamerun, Kenya, Porte-
kiz, Libya, Rusya, Papua
Yeni Gine, Senegal ve Su-
dan uyruklular bulunu-
yor.
akkâri'de kuru gıda dağıtımı g % ^ ^ 19%
yilmda kuruian aşevimn
kakbrdarak yemek yerine kuru gıda dağrtümasma karar verildL Hakkâri Vaüsi Örhan Işın, yaklaşık 10 bin kişiye
bizmet veren aşevini, yurttaşlarm talepleri doğrumısunda kapattıklannı benrterek bunun yerine kuru gıda dağrt-
maya başladıklannı anlato. Işın. yardûn yapmak yerine, yurttaşlara üretime yönelik çahşmalar başlatnklannı be-
lirtti. Gıda yardımiDin kademeli olarak kaldmlacağını ifade eden Işın, "Sosyal Yardımlaşma ve Dayaruşma Fonu'n-
dan finansmanı sağlanan aşevi ve kuru gıda dağıtamı için harcanan para ile uygulamaya konulan ancıhk, seraahk,
koyuncuhık, me> vecüik, alabahk üretimi projeleri desteklenecek. Bu yolla dâğıtüacak kredi ve yardımlarla vatan-
daslanmız gelir sahibi küınacak" dedi Aşevinden yararlanan yurttaşlar ise "Gıda yannmı onunımuzu kınyor.
ancak başka çaremizyok. Uygulanan projeleri desteküyoruz. Bu yoDa ascvine bağunlîuğımız kalkacak, kendi üret-
tiğjmizi yiyeceğiz'' diye konuştular. (Fotoğraf: ALİ SEVMÎŞ)
Telefonica ile UNI ara-
sında geçen nisan aymda
imzalanan çerçeve anlaş-
mayla ise Telefonica şir-
keti, dünya genelinde ken-
disıne bağlı kuruluşlarda
çalışan 120 bin işçinin
sendikal haklanna saygılı
olacağı, ILO standartlan-
na uyacağı ve üretimde
çevre faktörünü gözetece-
ği konusunda kendisini
bağladı. Telefonica, ayn-
ca çalışanlanna güvenli iş
ortamı sağlamayı ve refah
düzeyinde bir ücret öde-
meyi de kapsayan bir dizi
taahhütte bulundu.
Kûresel pazarfak
Çerçeve anlaşmalan ga-
zetemize değerlendiren
Uluslararası Hür İşçi Sen-
dikalan Konfederasyonu
(ICFTU) Cenevre Ofısı
Direktörü ve Uluslararası
Çalışma Örgütü (ILO) İş-
çi Grubu Sekreteri Dan
Cunniah,çokuluslu şirket-
lerin birleşmesine dikkat
çekerek sendikalann bu
yeni duruma karşı kendi
çözümlerini bulmak zo-
runda olduklannı söyledi.
Cunniah şöyle devam etti:
"Getecekte dünya ölçe-
ğindesadece5-6de\sirket-
le kanılaşabüiriz. Sendi-
kalar da toplu pazarlıkta
ulusal düzeyden uhıslara-
rası pazarfak düzeyine geç-
melkurler. Bununörnekk-
rivar."
Tûketkinin gficfi
Çerçeve anlaşmalann
doğuşunda, çalışanlann
"üretimden gelen güçleri-
nin" yanı sıra "tüketkdola-
rak da arü güçleri buhın-
duğunu" fark ederek bu
güçlerini çokuluslu şirket-
lere karşı kullanmaya baş-
lamasımn önemli katkısı
oldu. Avrupa genelinde iş-
veren örgütleriyle 'part-ti-
me' anlaşması imzalayan,
Avrupa Sendikalar Fede-
rasyonu (ETUC) ve Dünya
Hür İşçi Sendikalan Fede-
rasyonu (ICFTU) çerçeve
anlaşmalann yaygınlaştı-
nlmasına çalışıyor.
H a b e r - İ s B a ş k a n ı ' n d a n M H P y a n l ı s ı t a ş e r o n ş i r k e t e t e p k i
4
Işçiye köle muamelesr
StBEL KIZHJŞIK
Anadolu Yakası Posta Dağı-
tım lşi Üıalesi'ni kazanan Aktif
Servis Sosyal Temizlik Hizmet-
ler AŞ'nin arkasında MHP'nin
olduğu, ücretleri düşük bulan
işçileri de "döve döve çanşnr-
makla" tehdit ettiği öne sürül-
dü. Haber-Iş Genel Başkam
CengizTeke, 150. Yıl Anadolu
Yakası Posta Işleme Merkez
Müdürlüğü'nde (AYPİM) yaşa-
nanlann Türkiye'nin en büyük
sorunu olan 'kölezihnryethle iş-
çi çahşünna' mantığının bir
uzanüsı oldugunu söyledi.
AYPlM'de taşeron olarak ça-
lışan bir grup, gazetemizi ziya-
ret ederek sorunlannı anlattı.
AYPlM'de yaklaşık 5 yıldır ta-
şeron olarak çalıştıklarmı belir-
ten postacüar, asgari ücretle ça-
lışmaya zorunlu tutulduklarmı,
ihaleyi kazanan yeni firmanm
da 'hukuk tanunaz, MHP des-
tekB' tavır sergiledığıru öne sür-
düler. Yaklaşık 300 taşeron fır-
ma elemanımn AYPİM'den ay-
nldığını anlatan taşeron posta-
cılar, 10 gün içinde merkeze ge-
len postalann yüzde 80'inin,
aynlamadığı için yurttaşlara
dağıtılamadığını belirttiler. Ta-
şeron postacüar, işten aynlan-
lardan 100'ünün ise yurttaşlan
daha fazla mağdur durumda bı-
rakmamak için kendi istekle-
riyle bu hafta yeni firmayla
sözleşme imzalamadan görev
başı yaptığını anlattılar.
Müdürlükte kadrolu çalışan-
lar 300-350 milyon lira ile ise
başlatılırken, 5 yılhk taşeron
firma elemanlannm ise 110
milyon lira maaş aldıklannı ifa-
de eden taşeron postacüar şun-
lan söylediler:
le yaptığı tanışma toplantısmı
şöyle anlattılar:
"Şirket yetkinsine ücreti dü-
şük buktuğumuzu söyiedik. O
da 'Arkamda MHP var. Yasal
süremde işe yeterli elemanla
başlayamasam da bu durum be-
ni bağlamaz. Arkamda 3 bin
adamım var, onlan buraya yı-
ğar, gerekirse döve döve çalış-
tırınm' dedL '3 bin adamım
var' diyen Aktif Servis Sosyal
TemiznkHizmetlerAŞdeilklO
• 150. Yıl Anadolu Yakası Posta Işleme Merkez
Müdürlüğü'nde yaklaşık 5 yıldır taşeron olarak
çalıştıklannı belirten postacüar, asgari ücretle
çahşmaya zorunlu tutulduklarmı, ihaleyi kazanan
yeni firmanın da hukuk tanımaz, MHP destekli tavır
sergilediğini öne sürdüler.
"Tavnmız Posta tşletmesi'ne
değiL Biz çalışmak istiyoruz..
ancak taşeronlaşma olacaksa
aradan şirketler çıksm, ücretle-
rimiz artsın. bizim üzerimizden
başkalajı para kazanmasm."
Eski finnalanmn sözleşme-
lerinin sona ermesinin ardından
ihaleyi kazanan yeni şirketin
106 milyon lira teklif ettiğini
anlatan postacılar, şirket yetki-
lisinin yemekhanede personel-
gün içinde dağrtım işini yapa-
cak 50 adam büe bulamadj."
Aktif Şirketler Grubu'nun
Yönetim Kurulu Başkam, Te-
mizlik ve Servis Sosyal Hizmet
Işverenler Derneği Yönetim
Kurulu üyesi BolatAnkarah ise
\ Eylül'den itibaren ciddi bi-
çimde provoke edildiklerini be-
lirterek, "Eğittiğimiz yeni ele-
manlar, rakip firmalar tarafin-
dankışkırtıkİLİ-l5Ey1ültarih-
leri arasmda eksik elemanla ça-
uşük. Ancak şu an ihtiyaçtan
fazla elemana sahibiz, yasal sü-
remiz içerisinde elemanlarunı-
n tamamladık. Bu taritakr ara-
smda eksik gönderi yapılsa da
yasaya göre biz sorumhı deği-
liz" diye konuştu. Ankarah
özetle şunlan söyledi:
"Taşeronlann ilk başta tekli-
fimizi kabul etmemelerimn ne-
denL önceki firmanm, taşeron-
lann başka firmav la çahşmala-
nnı engeDemek için her birinin
eünden senet aunasL Taşeron-
lara tekfif ettiğimizen düşük net
ücret de 135-140 milyon liradır.
Önceki tekBfimizi kabul etme-
yip daha sonra bizimle çabsan-
lar da sözkşmeyle çahşmakta-
dır. Yöneticflerünizden hiçbiri
iddia edüdiği şekDde bir tehdit
de savuramaz."
Cengiz Teke ise bir an önce
İş Güvencesi Yasası'nın çıkma-
sı gerektiğini vurgulayarak,
"Bu mûdûrhlkteki taşeron ça-
hşanlar, sendikamızm işkolu
alamna girmesine karşın onlan
üye yapamıyoruz. Çünkü üye
yapüğmuz zaman ertesi gün iş-
ten çıkanhyorlar. Bu nedenle
postaa taşeronlann yaşadıklan
sorun, bizimle Ugüi değfl" diye
konuştu.
AYDENLANMA
EMRE KONGAR
12 Eykn'den Bugüne
Değişmenin Dinamiği-I
Türkiye nereye gidiyor?
Bu soru tümcesini, bir felaket habercisi olarak
ya da bir hesap sorma amacıyla değil, yalın bir so-
ru biçiminde kullanıyorum.
Aslında bu soruya doğru yanıt verebilmek için,
önce sadece Türkiye'nin değil, "herhangi birtop-
lumun nereye gittiği nasıl anlaşılır" diye sormak
gerekli.
Gerçekten de hiç düşündünüz mü, birtoplumun
nereye gittiği nasıl anlaşılır?
Acaba salt medyanın kullandığı başlıklara ya da
haber içeriklerine bakarak bir toplumun nereye
gittiği kestirilebilir mi?
Belki kısa dönemli değişmeleri anlayabilmek
için bunlar bazı ipuçlan verebilir.
Ama uzun dönemli değişimi kestirebilmek için
daha başka yerlere de bakmak zorunludur.
örneğin, o toplumun sınıfsal yapısına, teknolo-
jisine, ulusal gelirine, siyasal rejimine, bu rejimin
ürettiği siyasal iktidara, bu iktidann temel nitelik-
lerine ve nasıl bir zihniyet sahibi olduğuna, zaman
içindeki değişme eğilimlerini de görmeye çalışa-
rak bakmak gerekir.
Aslında bunlar da yetmez; dünyanın genel gidi-
şine, ilgilenilen ülkenin bu gidiş içinde nerede yer
aldığına ve gidişten nasıl etkilendiğine dikkat şt-
mek gerekir.
Ben, 21. Yüzyılda Türkiye adlı kitabımda bû-
nu yapmaya çalıştım ve çok zorlandım.
Ne denli başanlı olabildiğim ilerki yıllarda daha
net olarak ortaya çıkacak.
Tabii, bir kitap çerçevesinde Türkiye'nin nere-
ye gittiği, daha temel ve genel eğilimlere göre, da-
ha uzun dönemli bir çözümleme bağlamında ele
alınıyor.
Şimdi o kitapta kullandığım yöntemle, çok kıfea
dönem için bir öngörüde bulunmak istiyorum. "•
Türkiye'nin nereye gittiğinin, "kuruluş" ve
M
de-
ğişme" dönemleri dediğim ikiz ideolojik dönem-
lefin, birbiri ardından, diyalektik bir etkıleşım, ya-
ni karşıtlann etkileşimi çerçevesinde birbırini ızle-
mesi modeline göre yakalanabıleceğine ilişkin bir
kuram geliştirmiştim daha önce. (Bunu "Toplum-
sal Değişme Kuramlan ve Türkiye Gerçeği"
adlı kitabımda anlatmıştım.)
Teorinin işleyişi çok kısaca, bir ideolojinin, mev-
cut yapıya ve iktidara tepki olarak gelişmesi, son-
ra bu ideolojinin güçlenerek iktidara gelmesi ve
belli uygulamalardan sonra kurumlaşma aşama-
sında, kendisine tepki olarak başka ideolojileri do-
ğurması esasına dayanıyor.
Bu teorinin bir özelHği var
Insanlık tarihini etkileyen büyük ideolojiler çer-
çevesinde kullanılabileceği ve böylece uzun dö-
nernli değişmeleri açıklayabileceği gibi, kısa dö-
nemde siyasal partilerin karşıt programlan ya da
"seçmen zihniyeti" açısından da geçerti ve böy-
lece kısa vadelı değişmeleri de açıklayabiliyor.
Şimdi teorik laflan bir yana bırakıp bu modelin
ana mantığını oluşturan "diyalektik etkileşim"
yani "tepkilerie oluşan gelişmeier" açısından
Türkiye'ye bakarak, ülkemizin yakın gelecekte ne-
reye gittiğini kestirmeye çalışacağım.
Bugünü belirleyen ve yarını da biçimlendirecek
olan "ideolojik dönemlerin diyalektik etkileşi-
mine" baktığımızda kısa dönemli olarak şunu
görüyoruz:
12 Eylül'ü doğuran ideolojik dönem, "teröre
boyun eğmiş demokrasi" dönemi idı.
Bu dönemde bütün sert ideolojiler, ülkeyi ken-
di istedikleri yönde, terörie biçimlendirmeye çalı-
şıyoriardı.
"Teröre boyun eğmiş demokrasi" dönemi
"can güvenliğini sağlayan baskıcı yönetim"
ideolojisini güçlendirdi ve 12 Eylül öylece iktida-
ra geldi.
12 Eylül ile başlayan "can güvenliğini sağla-
yan baskıcı îdeoloji" dönemi, can güvenliğini
sağlayınca, derhal diyalektik olarak "özgürlükçü
demokrasi" özlemleri ortaya çıktı.
Özal, hem "baskıcı yönetim döneminin uzan-
tosı" kimliğiyle hem de "özgürlükçü demokra-
si ideolojisinin" temsilcisi niteliğiyle "çelişkili"
ve "çelişkili olduğu için de istikrarsız" bir ide-
olojinin simgesı olarak ortaya çıktı.
Devamı haftaya.
Avrupa ekonomisine uyum yolunda önemli bir adım
Türkiye
J
ye Avrupa
standardı patent
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk
Patent Enstitüsü, Avrupa Birliği üyesi tüm
ülkelerin taraf olduğu "Avrupa Patent Söz-
leşmesi"nin (APS) üyesi oluyor. Avrupa
devletleri arasında ortak bir patent hukuku
kurulması amacma yönelik olan sözleşmey-
le Avrupa ekonomisine uyum yolunda
önemli bir adım aulmış olacaL
Sözleşmeye 20. taraf ülke olan Türkiye
üyelikle beraber Avrupa Patent Sözleşme-
si'nin kararlann alındığı idari konseyde
temsil edihneye başlanacak. Üyeliğin baş-
layacağı 1 Kasım'dan itibaren ise Türki-
ye'den yapılacak tek bir başvuru ile istenir-
se 20 ülkede patent koruması elde edilebi-
lecek. Sözleşme Avrupa Patent Ofisi'nin
300 bin patent kaydının bulunduğu veri ta-
banına ücretsiz erişimi de sağlayacak. Böy-
lelikle bilim ve teknik alanındâki her türlü
gelişme Türkrye'den de günü gününe izle-
nebilecek. Avrupa Patent Ofisi'nde Türk
uzmanlanmn çalışmasını da sağlayacak
üyelik yabancı sermaye akışını hızlandıra-
cak.
Topluluk patentinin uygulanamaması ne-
deniyle gündeme gelen Avrupa Patent Söz-
leşmesi, Avrupa Birliği ile doğrudan bağ-
lantüı ohnasa da sözleşme ile ilgili kurum-
lar AB'nin birer yan kurumu olma yolunda
ilerliyor. Uzmanlar sorunlann çözülüp top-
luluk patentinin 2001 'de uygulanmaya baş-
lanmasıyla sözleşme ve Ugüi kurumlann
AB'ye bağlı hale gelecegini belirtiyorlar.
Yürürlüğe 1977 yılında gıren sözleşme ile
ilgili konferanslara başından itibaren katı-
lan Türkiye eczacılık ürünlerine patent vör-
mediği için üyelik statüsüne geçemıyordiı
Eczacılık ürünlerine patent uygulamasınin
1999 yılında başlamasıyla beraber üyeBk
süreci de işlemeye başladı.
Türkiye de katılıyor
Cebelitarık'ta •
NATO tatbikatı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- îspanya Donanma Komutanı'nca
icra ettirilen TAPON-2000 Deniz
Tatbikatı, NATO kuvvetlerinin de
katılımı ile Cebeütank Boğazı böl-
gesinde yann başlıyor.
Türkiye, 10 gün sürecek tatbika-
ta TCG Muavenet Firkateyni, NA-
TO Akdeniz Daimi Deniz Kuvveti
(STANAVFORMED) bünyesinde
görev yapan TCG Trakya Firkatey-
ni ve NATO Akdeniz Daimi Mayın
Harbi Kuvveti (MCMFORMED)
bünyesinde görev yapan TCG Er-
demli mayın avlama gemüeri ile ka-
tılacak.