Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 EYLÖL 2000 PERŞEMBE
8 HABERLERİN DEVAM
Istanbul
Edime
B 2 5 Sinop
İYt
PB 23
B 27
Kocaeli B 26
Çanakkale B 27
Izmir A 27
Manisa A 30
Aydın A 31
Denizli A 31
Zonguldak B 23 Antalya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
PB
Y
PB
PB
PB
PB
Y
23
22
22
25
27
24
23
A 28 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
PB
PB
PB
PB
PB
B
B
PB
29
27
31
31
29
30
26
22
PB 20
Yurdun iç ve doğu ke-
simleri parçaiı bulutlu,
Doğu Karadeniz, İç
Anadolu'nun doğusu
ile Doğu Anadolu'nun
batsı sağanak ve gök
gürültülü sağanak ya-
ğtşh, diğer yerler az
bulutlu ve açık geçe-
cek. Hava sıcaklığın-
da önemli bir değişik-
lik olmayacak.
DIS MERKEZLE
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
B
PB
PB
PB
PB
PB
B
A
15
14
16
23
19
24
23
25
Münih PB 24 Zürih
Beriin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
PB
B
Y
B
B
B
Y
19
27
32
23
29
24
25
28
PB 23 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
PB
PB
B
B
Y
Y
Y
A
13
32
26
35
27
30
25
36
A 36
0Aç.k Parçaiı bulutlu Buluöu k
Çok bulutlu ı Yağmuriu
°Adj*Aİ
Kart S u l u k a f . Gök gürüttaû
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
sıtmıyor. Kendine özgü gerekçeler bulduğunda Ke-
nan Paşa'nın "icraatı nerelere kadar" götürmeye
kararlı olduğunu da kanıtlıyor.
Nazi Almanyası'nda, Pinochet rejiminde, huku-
ka, hakka dayanmayan kimi icraatın daniskasını
darbeden 20 yıl sonra, hiç çekinmeden Kenan Pa-
şa açığa vuruyor.
atv'de AJİ Kırca, 12 Eylül'ün 20. yılında Evren'le
canlı yayında söyleşti.
Kırca; 12 Eylül anılannı bir kitapta toplayan eski
MHP Genel Başkan Yardımcısı Rıza Müftüoğ-
lu'nun "Evren'in cezaevlehndeki MHP'lileri amaç-
layarak suikast girişiminde bulunan klm varsa 'öl-
dürün' tavsiyesinde bulunduğunu" yazdığını söyle-
di. Evren, olağan bir durumu açıklıyormuş gibi ga-
yet sakin şu yanıtı verdi:
"Bize karşı suikast teşebbüslerinin herzaman ol-
duğu söylenirdi. Bir gün Konsey üyeleriyle Genel-
kuımay makamında oturup konuşurken bu konu
açıldı. Veozaman onlara dedim ben, 'Içimizden bi-
rini, mesela beni öldürürlerse 'o örgütün' mensup-
lan hapishanede varsa, hepsini öldürmek lazım' cte-
dim".
Arada emrin nasıl sızdığını anlamadığına özenle
değindi.
Kırca sordu: "Böyle biremir verdiniz mi?"
Evrensel Paşam gönül rahatlığıyla soruyu doğru-
layan bir yanıt verdi: "Evet ama, gerçekleşmedi.
Korksunlar diye söyledim."
TV'de, radyoda 12 Eylül'ün erdemini anlattığı ilk
günler Paşam; yargıdan yürütmeye kadar hemen
her alanda yasalann ülkeye egemen olması için ça-
lışaçaklannı yineledi durdu.
"Ülkeyi uçuruma düşmekten kurtardığım" söyle-
yegelen Evrensel Kenan Paşam'ın itiraf niteliğinde-
ki son açıklamasından öğrendik ki... Dışarda halka
bunlan söyleyen 12 Eylül lideri, dört kuvvet komu-
tanı ile baş başa kaldıgında, gerçek yüzünü göste-
riyor.
Güya korkutma amacryla "suikastyapan örgütün
hapishanede bulunan üyelerini" suikastla ilişkileri-
ni araştırmadan, en azından ifadelerini almaya bile
gerek duymadan... Yargılamayı aklına bile getirme-
den.. evet, evet:
"Öldürün!" diyebiliyor.
Saklamaya çalışmasına karşın şu olası gerçek sı-
ntıyor; Konsey'e o sırada MHP'lilerin bir eylem ya-
pacaklanna ilişkin bilgi gelmiş olmalı ki, suikasta
karşılık hapishanede "o örgütün mensuplannın öl-
dürülmesini" emrediyor.
Nereden bakarsan bak, sakat
Paşa ne kadar saklasa, bugünden başlayarak
atv'deki gan gidermeye ne kadar uğraşsa artık ba-
şanlı olması olanaksız! ..,. . . . . , . , »
Açıklama bir iki noktayı doğruluyor (1)- Paşam'ın
emri Genelkurmay'da yaygınlaştı ki, "öldürün" err\-
ri "dışanya -hapishanedeki MHP'lilere- sızdı". (2)-
O sıralar ve daha sonralan Evrensel Paşam'ın ordu-
da yandaşları olduğu söylenen MHP lideri Tur-
keş'ten "hazzetmediği" kulislerdeyaygındı. Türkeş,
12 Eylül 'den sonra iki gün ortaya çıkmadt. Bu ara-
da Türkeş'in "ordudaki 'taraftarlannın' karşı bir dar-
be yapacağından" söz edildi.
Toplumu sarsan bu doğrulan 20 yıl sonra, hadi iti-
raf etti demeyelim, ama açıklayan 12 Eylül liderinin
"vicdanı" rahat mı?
Işte yanıtı: "Benim vicdani olarak rahatsız oldu-
ğum bir şey yok."
Ya yargısız yüzlerce kişiyi "öldürün" emri? Vicda-
nını rahatsız ediyor mu acaba?
Paşam, "Hele 'bu konuda' katiyen yoktur" diyor.
Pesssss!
Vakıfüniversüelerine
arod tahsisine iptal
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Anayasa
Mahkemesi, YÖK Yasa-
sı'nda değişiklik yapan
4498 sayılı yasanın iki
maddesini iptal etti. Iptal
edilen düzenlemeler, va-
kıf üniversitelerine arazi
tahsisinin usul ve esaslan-
nı belirliyordu. Yasa, vakıf
ûniversitelerinin yasanın
getirdiği koşullan yerine
getirirse önceki tahsis ka-
rarlannın geçerli olacağı-
nı düzenliyordu.
Anayasa Mahkemesi
heyeti, FP'nin 4498 sayılı
Yükseköğretim Yasa-
sı'nda Değişiklik Yapıl-
masına Dair Kanun'un 2.
ve geçici 1. maddesinin
iptal istemini sonuçlandır-
dı. Anayasa Mahkemesi,
yasanın 2. ve geçici 1.
maddelerini anayasanın
çeşitli maddelerine aykın
bularak oybirliğiyle iptal
etti. Yüksek mahkeme, ip-
tal ettiği düzenlemelerin
yürürlüğünü de durdurdu.
Anayasa Mahkeme-
si'nin iptal ettiği 2. madde,
vakıf üniversitelerine ara-
zi tahsisinde aranacak ko-
şullan belirliyor. tptal edi-
len maddenin kimi hü-
kümleri şöyle:
# Kamuya ait taşınmaz
maddelerin 49 yıllığına
vakıflara devredilebilece-
ğini,
# Vakıflarca kurulmuş
yükseköğretim kurumla-
nnın en az 2 eğitim-öğre-
tim yılı, eğitim-öğretim
yapmış olması, bilimsel
dergilerde öğretim üyesi
başına düşen yayın sayısı-
nın devlet ûniversiteleri-
nin ilk yansına girecek
durumda olması,
# Öğrencilerinin en az
yüzde 15 ine eğitim-öğre-
tim masraflannı karşüaya-
cak miktarda sürekli ola-
rak burs vermesi gerekir.
Vakıf üniversitesi, Orman
Bakanhğı'nın göstereceği
arazide, tahsis edilen ala-
nın 2 katı kadar bir bölü-
mü, tahsisten itibaren en
geç 5 yıl içinde ağaçlandı-
nr ve ilk beş yıllık bakım
giderlerini üstlenir.
• Yukanda belirtilen
amaçlann yanında tahsisi
yapılan arazilerde konut
alanı açılamaz, lojmanlar
üniversitenin tam gün sta-
tüsünde görevli akademik
personel ile hizmetin ak-
samadan yürütülmesi için
gerekli idari personel dı-
şındakilere tahsis edile-
mez.
Danıştay 8. Dairesi,
Koç Üniversitesi'ne arazi
tahsisine ilişkin Bakanlar
Kurulu karan ile Orman
Bakanhğı'nın kesüı izin
ve tahsis işlemlerinin ipta-
line ilişkin açılan davada,
"dava konusu işlemlerin
hukuki denetim imkânı
kalmadığT gerekçesiyle,
"esasa ilişkin karar verü-
mesine yer olmadığma"
karar vermişti. TMMOB
Mimarlar Odası Istanbul
Büyükkent Şube Başkan-
lığı, bu karan temyiz et-
miş ve dairenin karannın
"yürütmesinin durdurul-
masını" istemişti.
ZehirLeyen skandal• Baştarafı 1. Sayfada
ölümkrin artnğı, su kaynaklan-
nın hızla kirlendiği, 4 yıkfar anla-
nn bal verinıinin smra düştüğü,
tanm ûrünleri rekohesinde hızlı
bir düşüş yaşandığu hayvanlar
arasında nedeni tespit edilemeyen
öiûmlerde arüş gözlendiği ve bu
sebeple bölgede turist sayısında
azalma oWuğu"na dikkat çekti.
Zehirli varillerin Karadeniz'e
atılmasmdan 12 yıl sonra, 21
Haziran 2000 tarihinde de Si-
nop'un Türkeli ilçesi Helaldı
beldesi yakınlannda 6 yeni va-
ril bulunduğunu anlatan Uzun-
kaya, Aytekin'e şu sorulan yö-
neltti:
"- Bugüne kadar konu hak-
kında niçin kabcı bir çöziim bu-
lunamamışör? Yakm bir gele-
cekte bu konuva bir çözûm bul-
mayı planhyor musunuz?
- Nükleer atık ihtiva eden 130
varilin imha ve depolanmasına
çözûm bulunamayışı karşısında
o bölgede kurulması planlanan
nûkleer enerji santrahnın çevre-
ye zaran obnayacağı konusunda
nasıl bir garanti vermeyi düşü-
nüyorsunuz?
-Zehirli variDerin iade edflme-
siya da tazminat ödenmesi konu-
sunda, Italyan hükfimeti, BM ve
diğer Ugüi kunüuşlar nezdinde
ısrarfa bir güişimde bulundunuz
mu, ahnan netke nedir?
-Karadeniz'in nükleeraoklar,
petrol atiklan ve diğer kimyasal
aüklarla hızla kirlenen bir deniz
olma tehlikesine karşı, diğer ba-
kanlık ve kuruluşlarla ortaklaşa
hazırlanacak bir koruma planı
ortaya konulabüecek mktir?"
215'idolu
Çevre Bakanı Fevzi Aytekin,
27 Temmuz 2000 tarihinde ver-
diği yanıtta, varillerin Italya'dan
yüklenmesinden Karadeniz'e
atılmasına kadar tüm aşamalan
açıkladı. Aytekin, yanıtına ayn-
ca 1988-1989 yıllannda Emni-
yet Genel Müdürlüğü Merkez
Kriminal Polis Laboratuvan'nın
varillerin içeriğiyle ilğili incele-
me sonuçlanm da ekledi.
Aytekin, 4 Ağustos 1988 tari-
hinde ilk kez Samsun Alaçam'da
bulunan varillerin, 1988 yılı
sonlanna kadar karaya vunnaya
devam ettiğine, Istanbul 'dan Ri-
ze'ye kadar Karadeniz sahille-
rinde görülen varillerin yüzde
80'inin Samsun ve Sinop'ta bu-
lunduğuna dikkat çekti. Varille-
rin 152 'sinin boş, 215' inin dolu
olduğunu, üzerlerinde
4
R' amb-
lemi bulunduğunu belirten Ay-
tekin, "Varillerde radyoaktif
madde olduğu zannedilmiş, an-
cak Merkez Kriminal Polis La-
boratuvan'nın anaUzleri sonu-
cundaabklanntoksikkimyasal-
lar olduğu anlaşıhmşür" dedi.
Varillerin yurtdışında bertara-
fı için Almanya, Hollanda ve
Finlandiya'da bulunan atık ber-
taraf tesislerinden teklifler alın-
dığını, ancak tekliflerin değer-
lendirilmesi sonucu bunun eko-
nomik bulunmadığını belirten
Aytekin, varillerin ancak Türki-
ye'de lisanslı bir işletme açılma-
sından sonra bertaraf edileceği-
ne dikkat çekti.
Bakan Aytekin, soru önerge-
sine verdiği yanıtında, varillerin
Türk karasulanna nasıl bırakıl-
dığını anlattı.
Varillerin ilk adresinin Ro-
manya olduğunu açıklayan Ay-
tekin şunlan söyledi:
"Bu çerçevede Hazine ve Dış
Ticaret Müsteşaruğı kontrolörle-
rinin araştırmalan neticesinde,
tehlikeli aük yüklü varillerin
1987 yıh başuıda AKBAY-1 ve
Corina isinili gemilerie, itaJ-
ya'nın Marine di Carara ve Go-
iggk) limanlanndan yola çıkarak
Romanya'nın geçici mallann ara
deposu olduğu öğrenilen SuKna
Serbest Bölgesi'ne götürüldüğü
ve buradan Temmuz-Ağustos
1988 tarihlerinde ttalyan künya-
gerlerin kontrolü altinda Pana-
ma ba\raklı Türk gemüerine
v üklenerek Karadeniz'e bırakü-
dığı kanıtlarla tespit edilmiştir.''
Açıklamasında, Türk gemile-
riyle ilgili aynntılı bilgi verme-
yen Aytekin, olayın yaşandığı
tarihte Italya'nın Türk hüküme-
tinden gelen işbirliği çağnlanna
olumlu yaklaştığını belirtti.
Çevre Bakanı Fevzi Aytekin,
1988 ve 1989 yıllannda varille-
rin içeriğiyle ilgili olarak Mer-
kez Kriminal Polis Laboratuvar-
lan'nda yapılan inceleme so-
nuçlannın birer kopyalannı da
açıklamasına ekledi. Polis labo-
ratuvan ekspertiz raporlanrun 9
Ağustos 1988 tarihli sonuçlan-
na göre, varillerde "böcek öldü-
rücii olarak bUuıen DDT türev-
leri" bulunduğu, bunun da göz-
leri etkileyeceği ve zehirli oldu-
ğu belirtildi. 13 ayn kavanoz ile
getirilen örneklerde 20'nin üze-
rinde değişik kimyasal maddeye
rastlandığı belirtilen raporda,
varillerde bulunan diğer madde-
ler ve etkileri de şöyle:
"Pichloro: Deriyi tahriş ve
merkezi sinir sistemi üzerindeet-
kL
Klorobenzoik asit: Sudaçözül-
meyen ve düşük ka\nama nok-
tah bu madde, buhar nedeniyk
srvı üzerinde toksik gazlar oluş-
turuyor.
Tetrakloro ethene: Narkotik
etkili ve deri tahrişL
Toluen: Merkezi sinir sistemi-
ni etkiler, solunum yoUannı tab-
rişeder."
Dünya Bankası sert öııleııı istedi
• Baştarafı 1. Sayfada
yasaya" göre nasıl şekil-
lendirileceğini ortaya ko-
yuyor. "PbUtikalarpiyasa
dengelerini ne kadar az
bozarsa üretim faktörlerî
de o kadar çok verimli
kullanacaknr" ifadesi
çerçevesinde hazırlanan
raporda, geniş halk ke-
simlerine faturası çıkacak
"yapısal reform" adı al-
tmda sunulan bir dizi dü-
zenleme şöyle:
• 2000 yılında başlatı-
lan ve birçoğu geçici gelir
artışlanna dayalı olan ma-
li tedbirler süreci uzun va-
dede devam etririlmeli. Bu
da daimi vergi artışlan, ya-
pısal mali reformlar ve
harcama önlemlerinin da-
ha dengeli bir kanşımını
gerektirecek.
# Fiyat destekleri çiftçi-
lere yapılan doğrudan ge-
lir desteği lehine aşamalı
olarak kaldınlacak. Tanm-
sal fiyat ve kredi destekle-
ri ve bunlann uygulanma-
sı için gerekli olan KİT,
çiftçileri çok verimli olma-
yan ûrünleri yetiştirmeye
yöneltmekte, rekabeti
boğmakta ve özel sektörü
engellemektedir. Dışalım
konıması önemli ölçüde
devam edecek olmasına
karşın azaltılacak ve yerli
tanmsal fiyatlar, dünya fı-
yatlanna bağlanacak.
Doğrudan gelir ödemeleri
ilk başta mütevazı bir dü-
zeyde tutulacak ve çiftçi
başına sabit bir meblağa
dayanacak. Mevcut tanm-
sal politikalann maliyeti-
nin 1999'da yaklaşık 5
milyar dolardan 2002'ye
kadar 400 milyon dolara
düşmesi öngörülmekte.
Yapılan tasarrufun ne ka-
dannın doğrudan ödeme-
lere kanalize edileceği he-
nüz kararlaştınlmadı.
Doğrudan gelir desteği de
tanmsal büyûme yeniden
eski hızma kavuştuğunda ..
azaltılmah ve belirli grup-
lan hedef almalı. Suni
gübre desteği, 2001 yıhn-
dan sonra uygulanmaya-
cak. Kredi destekleri 2002
içinde aşamalı olarak kal-
dınlacak. Tahıla ilişkin it-
halat gümrük tarifleri de
azaltılacak. TEKEL, Çay-
Kur, Türkiye Şeker fabri-
kalan dahil tanmdaki
KlT'ler özelleştirilecek.
• Sosyal güvenlik re-
formu, gönüllü özel emek-
lilik sistemleri ile özel sek-
tör katıluruna kapıyı aç-
maktadır. Uzun vadede,
ortalama yaşam süresinin
artışma paralel olarak yaş-
lanan nüfusun gereksinim-
lerini karşılamak için Tür-
kiye'nin sosyal güvenlik
sısterrunde daha derin ya-
pısal reformlar uygulama-
sı gerekecek.
# Sosyal güvenlik re-
formunun kazandığı ivme,
sağlık sektöründe daha ge-
niş reformu başlatma po-
tansiyeline sahiptir. Bunun
bir parçası sonuç-kalite
yönetimini kontrol edebi-
lecek bir Sağlık Bakanlığı
oluşturulması, bir yönü de
rekabete dayalı bir hizmet
piyasasından bir temel pa-
keti sahn alan ve finanse e-
den bir sosyal güvenlik
sistemidir. Üçüncüsü ise,
ilave sigorta sunan ve si-
gorta acenteleri ile yapılan
anlaşmalara uygun şekil-
de hizmetleri satarak bu
piyasada rekabet eden iyi
düzenlenmiş bir özel sek-
tördür.
# tşsizlik sigortasının
mali etkilerinin izlenmesi
ve işçilerin korunması ile
çalışmaya teşvik etme ara-
sında bir denge kurulması
için başka adımlar gerek-
li. Ancak işsizlik sigortası-
nın uzun vadedeki mali so-
nuçlan belirsiz ve sistemin
gelecek 2 yıl içinde tam
olarak uygulamaya konul-
ması sırasında dikkatli iz-
lenmeli. İşsizlik sigortası
yürürlükte olduğuna göre
zorunlu kıdem tazminatı
Dışişleri Bakanlığı'nda atama
Demirerin danışmanı
Ortadoğu sorumlusu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demi-
rd'in Çankaya Köşkü'nde dış politi-
ka danışmanlığı görevini yürüten AB
Ekonomik îşler Genel Müdür Yar-
dımcısı Feridun Hadi Sinirfioğhı, Or-
tadoğu Genel Müdür Yardımcılığı'na
getirildi. Dışişleri Bakanhğı'na ait çe-
şitli atama kararlan dün Resmi Gaze-
te'de yayımlandı. Kararlara göre
Cumhurbaşkanlığı Dışişleri Danış-
manı Tacan tkkm'in Dışişleri Bakan-
lığı 'ndaki kadrosu Bilim Dairesi Baş-
kanlığı olarak belirlendı. Dışişleri Ba-
kanlığı Sözcü Yardımcısı Hüseyin Di-
riözise Enformasyon Dairesi Başkan-
lığı'na getirildi. Konsolosluk İşleri
Genel Müdür Yardımcılığı'na Fatma
FıratTopçuoğru, NATO ve BAB Ge-
nel Müdür Yardımcılığı'na Kadriye
Şanrvar Kızddeii, lstihbarat ve Araş-
tmna Genel Müdür Yardımcılığı'na
Necip Engüz, Doğu Avrupa Genel
Müdür Yardımcılığı'na da H. Taner
Seben getirildiler.
Uluslararası Siyasi Kuruluşlar Ge-
nel Müdür Yardımcısı Osman AKfey-
y_az Paksût olurken Hasan Mehmet
Ozyıldız da Konsolosluk Emlak ve
Hudut Genel Müdür Yardımcıhğı gö-
revini üstlendi. Güney Asya, Uzak-
doğu ve Pasifik Genel Müdür Yar-
dnncılığı'na Avrupa Birliği Siyasi îş-
ler Müdür Yardımcısı Cevat Nezihi
Ozkaya, Özkaya'dan boşalan göreve
de Orta Avrupa ve Baltıklar Genel
Müdür Yardımcısı Zergün Korutürk
atandılar.
ödemelerinin gerekçesi ar-
tık mevcut değil. Her iki
sistemin birleşmesi, açık-
ça bir çarpıklık olan yüz-
de 100'ün üzerinde ikame
sunmaktadır. Zorunlu kı-
dem tazminatının aşamalı
olarak kaldınlması halin-
de tahakkuk etmiş olan
haklar muaf tutulabilİT.
Bu, işsizlik sıgortasına
tam geçiş için bir köprü
oluşturabilir. Gelecekte
firmalann, işçilerin, işçi-
nin genel tazminat paketi
içinde kıdem tazminatlan-
nı serbestçe belirlemeleri-
ne izin verilmeli.
• Ormancılıkla ilgili
kuruluşlann yeniden yapı-
landınlması, ticari faali-
yetlerinm özelleştirilmesi,
bazı sorumluluklann o
bölgede yaşayanlara dev-
redihnesi ve hükümetin
sorumluluklannın ulusal
eşgüdüm gerektiren meşru
görevler üzerinde odak-
lanması gerekmektedir.
• Bankacıhkta yeni ve
daha sıkı düzenlemelerle
birlikte enflasyonun düşü-
rülmesi sürecinden kay-
naklanan yeni çerçeve, de-
ğişim baskısı yaratacak ve
muhtemelen önemli "bir-
leşme ve böhmmetere" yol
açacak. Geçiş döneminde
ilgili makamlann etkin de-
netimi gerekli olacak.
Halk ve Ziraat bankalan
için ticarileştrrme karma-
şık bir süreç olacak. Bu,
kâğıt üzerinde yaklaşık 20
milyar dolara ulaşmış gö-
rev zararlannm ortadan
kaldınlmasını kapsamalı.
Hükümet, Vakıfbank, Em-
lak ve Halk bankalannın
2OO2'ye kadar özelleştiril-
mesini öngönnektedir. Zi-
raat Bankası'nın özelleşti-
rilmesi ise daha uzun bir
sûre alacak.
BaBnacılar
9
11 trflyon KDV iadesi aldı
ÎZMİR/ADANA (Cumhuriyet)
- Mali şube ekiplerince sürdürii-
len "BalinaoperasyonuT>
nda orta-
ya çıkanlan hayali ihracat rakam-
lan giderek büyüyor. Operasyon
kapsamındaki firmalann hayali
ihracattan 11 trilyon lira KDV ia-
desi aldıklan bildirildi. Izmir
DGM Savcıhğı'na sevk edilen 8
kişiden 6'sı tutuklandı. Adana
DGM ise "Paraşüt operasyonu"
davasmın dosyasını 'eksUdUderin
giderUmesi' için Ankara DGM'ye
gönderdi.
Izmir'de "Bafina operasyonu"
olayıyla ilgili olarak hesap uz-
manlan ve mali şube görevlileri,
inceleme sırasında Yeşer ve Gün-
cekteks tekstil fırmalanrun bağ-
lantılı olduklan tzmeks-Güntûrk
Tekstil, Tür Day Tük, Yağız ile
Güntürk dış ticaret ve EZO Teks-
til adlı altı şirkete ulaştılar. Bu şir-
ketlerin yönetici ve mali müşavir-
leri gözaltına alındı.
Izmeks-Güntürk ve Yağız fir-
malannınbelgelerinde yapılan in-
celemede, gözaltına ahnan zanlı-
lann bu iki şirket üzerinden Tu-
nus'taki Es Sadaka firmasına 30
milyon dolar tutannda hayali ihra-
cat yapnklan beUrlendi. Bu şirket-
lerin hayali ihracatı, Istanbul Hay-
darpaşa Gümrûğü'nden yaptıkla-
n belirlendi. Izmir DGM Savcılı-
ğı'nın bilgısi dahilinde operasyo-
nu sürdüren mali şube ekipleri, ha-
yali ihracat yapan şirketlerin or-
taklan olduklan belirlenen Adnan
Şentürk, HaydarCeylan ile şirket-
lerin muhasebe işlemlerini yürü-
ten Maliye Bakanlığı Müsteşar
Yardrmcısı Hasan Hüseyin Şe-
ner'in kardeşi mali müşavir Şerif
Sener ve eski Izmir Büyükşehir
Beledıye Başkanı Burhan Ozfa-
tura'nın bürokratı Yeminli Mali
Müşavir Erdinç Mayacı, Erdoğan
DirHk, VeB BUal Yalçuı tutuklanır-
ken şirketın ortaklanndan SaKh
Kurtve tsmaflÜnaltutuksuzyar-
gılanmak üzere serbest bırakıldı.
Zanlılann sorgulan sırasında,
hayali ihracatın Tunus'ta kurulu
Es Sadaka firmasına yapıldığını
söyledikleri öğrenildi. Salih Kurt
sorgusunda, kendisinin olayla il-
gisinin olmadığını, şirkette 150
milyon lira maaşla şoför olarak
çalıştığını, Adnan Şentürk'ün
kendisine, içeriğini bilmediği bir
belgeyi imzalattığını, bu belge ile
şirketin ortağı olduğunu emniyet-
te öğrendiğini söyledi.
Gaziantep'te gözaltına ahnan
ve tzmir'e getirilen Türkmenoğ-
lu Tanm Ûrünleri, Ergün Tekstil
ve Yahtek Dış Ticaret şirketleri-
nin sahibi AhmetÖztürkmen. Ye-
minli Mali Müşavir Resul Yıhnaz
ile Mehmet Taras'm sorgusu sü-
rüyor.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
günyeri" olmayacağı, öteki bölgelerindeki yaşam
olanaklanna yakın bir iklimin burada da yaratılaca-
ğı günlerden geçiyor.
Bugünü, Başbakan Bülent Ecevrt'in çok az bir
bölümünü açıkladığı "Güneydoğu Eylem Ptanı'na
ayıralım. GAP'a gönderme yapmak gerekirse, bu
plana da GEP diyebiliriz.
Geçen yıl aralık ayında başlayan hazıriık, şubat-
ta ete kemiğe büründü. Mayıs ayında da Başba-
kanlık'tan Devlet Planlama Teşkilatı'na, MGK Ge-
nel Sekreterliği'nden ilgili bakanlıklara kadar bütün
birimlerin ortak iradesiyle düğmeye basıldı.
Planın altyapısını oluşturmak üzere gerçekleşti-
rilmiş araştırmalar bölge gerçegini bütün çıplaklı-
ğıyla ortaya koyuyor. Bazı rakamlar aktaralım:
- Tanm Bakanhğı'nın bölgedeki kadrolannın sa-
dece yüzde 28'i dolu. Bu rakam Sağlık Bakanlı-
ğı'nda yüzde 46, Milli Eğitim'de yüzde 66.
- Bölgedeki devlet kurumlannın hemen hiçbirin-
de halkla ilişkiler birimi yok.
- Genel ortalamada 2141 kişiye bir uzman dok-
tor düşerken Güneydoğu'da 7600, Doğu Anado-
lu'da 5300 kişiye bir doktor düşüyor.
- Güneydoğu'da kadınlann yüzde 38'i, Doğu'da
yüzde 55'i okuma yazma biliyor.
- Yapılan toplumsal sorun anketlerinin tümünde
birinciliği işsizlikle topraksızlık paylaşıyor.
- Bölge halkının yüzde 50'den fazlası, "Burada
ilk ne yapılmalı" sorusuna, "Devlet güçlendirilme-
li" karşılığını vermiş.
Terörün yarattığı buzlar eriyince, öteki sorunla-
nn kokusu daha hissedilir biçimde ortaya çıkıyor.
GEP'te çözüm için hazırlanan plan sayısı 107.
Bunlardan 30'u kamu yönetimi, 47'si ekonomi,
17'si eğitim, 13'ü sağlıkla ilgili.
Planın bölgedeki uygulayıcılan vaJiler ve kayma-
kamlar olacak. Ankara ne karar alırsa alsın, il-ilçe
yöneticileri benimsemezse hiçbir hükmü yok.
Planda, öncelikle valilerin "iktidar partilerinin em-
rinde" olmayacağı bir yapı öngörülüyor. Valilerin de
tıpkı hâkim-savcılar gibi, atandığı yerde 3 ya da 4
yıl güvence altinda görev yapması planlanıyor.
önemli bir adımın da eğitim alanında atılması he-
defleniyor. Bölgedeki yatılı okullarda hem eğitim
hem iş öğretimi yapılacak. Her türtü sorunun başı
cehaletin ortadan kaldınlması, dileyelim ki "ortak
gündem" olsun.
GEP'te gelinen noktanın ölçümü için bu ay için-
de art arda birkaç toplantı planlanıyor.
Terör örgütünün durumu
GEP'in aynntılannı Ecevit'in açıklamasına bıra-
kalım, gündemin ait sıralanna düştüğünü vurgula-
dığımız terör olgusuyla ilgili gelişmelere bakaiım.
Başkente ulaşan istihbarat bi^ileri şöyle:
- Terör örgütünün Kuzey Irak'ta 4 bin silahlı mi-
litanı var. Bunlar hâlâ buradaki kamplarda silahlı
eğitime devam ediyor. Türkiye içinde 500, Iran'da
da 500 olmak üzere toplam 5 bin terörist henüz si-
lahı bırakmış değil.
- Özellikle uyuşturucu trafiğine yönelik darbeler
örgütün gelirini etkiledi. Avrupa'daki bağış alma
bölgeleri de azalıyor.
- Örgüt Ocak 2000'de yaptığı 7. kongresinde si-
yasallaşma karan aldı. Bu çerçevede adımlar at-
maya devam ediyor.
GEP'le terör örgütünün durumu birlikte ele alın-
dığında Güneydoğu, sözcüğün tam anlamıyla "bı-
çaksırtında".
GEP çerçevesinde yapılan araşrjrmaJar, bölge in-
sanının büyük bölümünün yeniden kazanılabilece-
ğini ortaya koyuyor. Bu yolda sağlanacak başan,
bökje insanının, bölge belediyelerinin, devletin bü-
tün katlannın ortak bir hedefte buluşabilmesine
bağlı.
Bu sağlanabilirse Güneydoğu Eylem Planı ken-
disini çoğaltır. Sağlanamazsa, "eylem "in "y"sidü-
şer...
Elem olur...
Bunun da başta bölge insanı olmak üzere kim-
seye faydası olmaz! .
balbay@cumhuriyetcom.tr
Devlet Bakanı Yücelen
'2001 'de insan hakları
Malikalmayacak'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Devlet Ba-
kanı Rüştü Kazmı Yüce-
len, "Kopenhag Siyasi
Kriterieri Iştğında Türki-
ye'nin Alması Gereken
Onlemler" konulu rapo-
nın gelecek hafta yapıla-
cak Bakanlar Kurulu top-
lantısına sunulacağını bil-
dirdi.
Yücelen însan Haklan
Koordinatör Üst Kurulu
toplantısının ardından
yaptığı açıklamada, gele-
cek günlerde 10 ilde in-
san haklan toplantılan
yapılacağını kaydetti. Bu-
na göre, Insan Haklan
Koordinatör Üst Kurulu,
Yücelen'in başkanlığında
ilk olarak Tunceli'de bir
araya geldikten sonra sı-
rasıyla Kırşehir, Trabzon,
Ağn, Kastamonu, Diyar-
bakır, Bursa, Mersin, Ma-
nisa ve Istanbul'da topla-
nacak.
Daha sonra Ankara'da
bölge toplantılanna katı-
lanlann da yer aldığı 2
gün sürecek bir toplantı
düzenlenecek. Devlet Ba-
kanı Yücelen, bu çalışma-
lann ardından 2001 yılın-
da Türkiye'de insan hak-
lan ihlalinin kalmayaca-
ğını savunarak bu konuda
her türlü önlemi toplu-
mun tüm kesimleri olarak
almaya hazn- olduklannı
dünyaya ilan edeceklerini
söyledi.
Aralık ayında yapıla-
cak toplantıyla sivil top-
lum kunıluşlan, üniversi-
teler, hükümet ve devle-
tiyle tüm Türkiye'nin al-
tına imza atabileceği bir
metni dünyaya duyurma-
yı planladıklannı anlattı.
Yücelen, insan haklan
başkanlığı kunılmasıyla
ilgili tasanmn da TBMM
açılmadan bakanlann im-
zalan tamamlanarak sevk
edilmesini kararlaştınldı-
ğını bildirdi.
Yücelen, Adalet Ba-
kanhğı'nın Ceza Muha-
kemeleri Usulü Yasası ile
Türk Ceza Yasası'na iliş-
kin çahşmalannı bitirdi-
ğini kaydetti.