15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 BTLÛL 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 20. YILINDA 12 EYLUL Süleyman Çelebi, 12Eylül'de 1477sendika üyesinin mahkemelerdeyargılandtğını söyledi 'DİSK darbeden onuruyla çıktı'V*V emokrasi şehidimiz Uğur m M Mumcu. 12 Eylül darbesini M^J "bir sosvalsmmn diğer btr sos- yılsnufûzerindeki tahakkûmü" olarak tanımlamıştı. Emek kesımının darbe sûrecınde uğradığı hak kayıplan ve sal- dmlara bakıldığında Mumcu'nun bu tammının ne kadar doğru olduğu orta- ya çıkıyor: Türkiye Devrimci Işçi Sen- dikalan Konfederasyonu (DİSK.) dar- benın boy hedefıydi. Darbenin ilk gün- lerinde DÎSK ve üye sendikalann sen- dika] faaliyetleri durduruldu, yönetici ve işyeri temsilcilerinden oluşan 5 bin DtSK'lı 90 güne varan sürelerle gö- zalnnda tutulup sorgulandı, onlarcası tutuklanarak yülarca cezaevlerinde tu- tuldu. Sıkıyönetım Askeri Mahkeme- sinde 1981 yılında açılan davada 78'i ıdam ıstemiyle olmak üzere 1477 DtSK'li yargüandı. 1986'da sonuçla- nan davada 268 kışı 8 yıl 10 ay 20 gün- den başlayan cezalara çarptınlırken DlSK ve üye sendikalann kapatılma- sına karar verildı. Temyiz olunan bu karar Askeri Yargıtay'ca 1991'de bo- zuldu. Bozma karannda, tüm sendika- cılann beraatına karar verildi, DlSK ve üyesi sendikalar hakkında verilen kapatma kararlan da kaldınldı. DlSK'in ve üye sendikalanntn faali- yetlerinin durdurulduğu dönemde, sü- resi biten toplu iş sözleşmelen Yüksek Hakem Kurulu tarafından bağıtlanır- ken üye işçiler sendikalanndan aynl- Sendikal faaliyetler yasaklandı, grevler kaldınldı Çalışma yaşamında 12 Eylül • Tüm sendikal faaliyetler yasaklandı, devam eden grevler kaldmkn, işçilerin toplıısözieşme haklan eüerinden ahndı • DlSK kapaüldı, tüm mal varlığına el konuldu, yönetici ve işyeri temsilcilerinden oluşan 5 bin yetkilisi gözaltına alınıp 90 güne varan sürelerle sorgulandı. • DİSK yöneticfleri hakkında Istanbul Sıkrj önetim Mahkemesi'nde açüan 1477 sanıkh davada 78 ölüm cezasi istendi. sendikacılar yıllarca cezaevinde tutuldu, dava 1991'de Askeri Yargıta) 'da beraatia sonuçlandı. Cezaevlerindeki DİSK'lilere Uluslararası Hür Işçi Seodikalan Konfederasyonu (ICFTU) düzenli maddi yardımda bulundu. • Kıdem tazminatına tavan sınm getirildi. Emekliliğı hak kazananlar büyük maddi kayıplara uğratıldı. •CuntalideriKenan Evren,foir konuşmasında, "Sendıkalı işçiler benden fazla maaş ahyor" diyerek ücretierin düşürülmesi gereküğini söykdi. Sonraki 5 yılda reel ücretkr yan yanya düştü. • Sendikalar Yasası ile Toplu Sözleşme ve Grev Yasası ortadan kaldınldı. Yerine getirilen 2821 ve 2822 sayılı yasalarla, sendikal hak ve özgürlükler büyük oranda tırpanlandı. maya zorlandı. Tüm baskılara rağmen DlSK, darbe döneminden alnının akıyla çıktı. DİSK'e yönelik husumet, Özal iktida- n tarafından da sürdürülerek mal var- lıklanna el konmak istendi, bu girişim Anayasa Mahkemesi tarafından engel- lendi. Darbenin lideri Evren'ın, "Bir garson bile benden çok ücret abyor" yakınmalan karşısında yaratılan baskı ortamında, yasaksız sendikalann dü- şük zam oranlan ile toplu iş sözleşme- si imzalanması sağlanmış, uyuşmazlık çıkması halinde de sorun Yüksek Ha- kem Kurulu'nda halledilmiştır. Böyle- ce, işçilerin uzun yıllar yaptıklan mü- cadelelersonucu elde edümış ileri hak- lar, bırer birer geri alınırken ışçilenn ücretleri reel olarak asgari ücret sevi- yelerine indi. Işverenlerin politik bas- kısı sonucunda, kıdem tazminatına ta- van uygulaması getirildi. Sonuç olarak 12 Eylül tam anlamıy- la emekçilerin ekonomık ve sosyal yönden tüm kazanımlannı hedef alan ve onlann yeniden elde edılmesıni en- gelleme dönük bir dizi hukuksal dü- zenlemenin ve uygulamanın yaratıcı- sı olmuştur. Üzerinden 20 yıl geçme- sine karşın 12 Eylül düzenlemelennın hâlâ varlığını sürdürüyor olması bu ül- kenın en büyük ayıbıdır. Bugün Tür- kıye'nin sıkıntı duyduğu ırticai ve bö- lücü faalıyetlerin baş mımarlan 12 Ey- lül uygulayıcılan ve yasal düzenleme- leridır. 12 Eylül darbesiyle getirilen yasal düzenlemeler ise şöyle özetlenebilir: -Sendikanınpolitik amaçgütmesi,si- yasi partilerin desteğini alması, mesiek kuruluşlan ve diğer sivil kuruluşlarla ilişki kurması yasaklandı. - Sendikalar üzenne devletin idari ve mah denetim yetkısi getınldi - Hak grevi, dayanışma grev1 genel grevyasaklandı. Lokavt bir hakolarak anayasada düzenlendL - Sendikalann kendi tüzüklerini, iş programlannı yapmalan, organlarıru oluşturmalanna engeller getirildi. - Sendikal üyeokte ve üyeükten isti- fada noter şarü getirildL Bu şartın sa- dece işçi sendikalanna getirilmesi dik- kat çekicidir. - Yüzde 10 ışkolu barajı ile işçilerin özgürce sendika seçme ve toplusöz- leşme yapma hakkı engellendi. Yetkilı sendikanın belirlenmesinde getirilen bürokratik detaylar ve uzun yargı sürecı toplusözleşme hakkmın kullanılmasını fiilen ortadan kaldır- maktadır. - Grev karan alınabilmesi için öngö- rülen prosedür ve süreler, grev yasağı bulunan işler ile işyerierinin kapsamı- nın geniş olması, hükümete tarunan grev ertekme yetkisi, grevin fiilen ya- saklanmasına yol açıyor. SAYRAMMERAL 'Haklar ettmi&ten ahndı'~T Tlkemizdeki demokratik hak ve özgürlükler m I 12 Eylül Anayasası ve 12 Eylül \m/ döneminde çıkan diğer yasalar ile büyük darbe yemiştir. Günümüzde çalışma ve sosyal güvenlik mevzuatının çok büyük bölümü 12 Eylül 1980 sonrasında kabul edilmiştır ve hâlâ bu dönemin izlerini taşımaktadır. 1982 Anayasası, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu, işci haklannı, sendikal hak ve özgürlükleri düzenleyen diğer mev zuat ve 506 sayılı SSK Kanununda yapılan değişiklikler, çalışanlar aleyhıne hükümlerden oluşmaktadır. Bu dönemde kazarulmış tüm haklan ellerinden alınan işçilere çıkanlan foplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası ile hak aramanm yollan da kapatılmıştır. 12 Eylül döneminde getirilen kısıtlamalarla, örgütlenme önünde ciddi engeller oluşturulmuş, çalışma banşını ve işçi-işveren çıkar ilişkilerini akılcı dengelere kavuşturabihnenin başlıca aracı olan toplu pazarhk hakkı lasıtlanmıştır. Grev hakkındaki kısıtlamalarla toplu iş sözleşmelerini bağıtlayabilme ve yapılmış toplu iş sözleşmesini koruyabilme olanağı ciddi biçımde azalmıştır. Grev ertelemeleri için getirilen hükümler, grev ertelemesi süresi bittikten sonra yeniden greve başlanmasının önüne de set çekmiştir. 12 Eylül yasalanyla sendikalar, her eyleminde siyaset yapıyor olmakla suçlanacaklan bir çembere sokulmuş, sendika-siyaset ilişkisi kopanlmış, sendikalann idari kararlarla bile kapatılabilecekleri bir sistem geliştirilmiştir. Lokavt anayasaya glrdl Batı demokrasilerinde "insanhk suçu " olarak kabul edilen lokavt anayasaya girmiş, hak grevi kaldınlmıştır. Anayasa ve yasalarda işçi hak ve özgürlüklerinin kısıtlanmasmı hedef alan işveren isteklerine agrrlık verilmiştir. Düzenlemelerle Türkiye'deki 20 yıllık uygulama, bu süre içinde yargı karanyla yapılan düzenlemeler, işçi-işveren ilişkilerinin sağhklı bir yapıya kavuşturulabilrnesinde son derece değer taşıyan deneyimler bır çırpıda ortadan kaldınlmısör. 12 Eylül hukuku. Türkiye'yi birçok alanda olduğu gibi çalışma hayatı açısmdan da uluslararası normlardan koparmış, hür sendikacılık anlayışının uluslararası ilkelennin çok uzağrna düşürmüştür. 12 Eylül Anayasası ve yasalan, zaman zaman değişikliğe uğramış, ancak Türkiye ve Türk çalışma hayatı hâlâ 12 Eylül'ün antidemokratik hükümlerinden kurtulamamıştır. Hükümetler başta anayasa olmak üzere 12 Eylül'ün antidemokratik hükümlerini değiştireceğiz vaatleriyle oy istemiş, ancak bu vaatler hükümet olduklannda pek hatırlanmamıştır. Anayasanın 90. maddesi hâlâ değişmeyi beklemekte, çalışma hayatuıı düzenleyen yasalann bir bütün olarak demokratikleşmesine hâlâ çekince ile bakılmaktadır. Bugün Türkiye'de 12 Eylül Anayasası ile yasalannı savunan kimse kalmamıştır. Dönemin devlet Başkanı Kenan Evren bile Anayasa ve yasalann değişmesi gerektiğini söylemektedir. Sendikalar, demokrasinin temel taşıdır. Sendikalann elini kolunu bağlayan 12 Eylül hukukunun bir an önce demokratüdeşmesi, Türk demokrasisi için aruk geciktirilmemesi gereken bir öneme sahiptir. Türk-lş, hükümetler nezdinde yaptığı girişimlerle 12 Eylül hukunun değiştirilmesi için ydlardan beri mücadele vermektedir. Türk-îş'in bu mücadelesi, 12 Eylül'ün karanhğından tümüyle çıkılana kadar sürecektir." 12 Eylül döneminde, işçilerin yıllardır yaptığı mücadeieler sonunda kazandıklan haklar geri alındı. Çanşanlann ücretleri en düşük düzeye indL SiyamiErdem, darbenin kime hizntet ettiğinin belli olduğunu vurguladı ' 12 EylüPle hesaplaşmalı'•^^fc Eylül'le hesaplaşalım ve a 7 12 Eylül'lere geçıt vermeye- JL& lim! Öncelikle 12 Eylül asken darbesinin, hangi amaca, kimlere hizmet ettığinı ve kimlen susturmak ıstedığini görmek ge- rekir. 80'li ve 9O'lı yıllar bütün dünyada neo-liberal politikalann egemenlığıni sürdürdüğü, bu çerçevede emekçilerin ekonomik ve sosyal haklannın adım adım budandığı yıllar olarak tarihe geç- ti. Dışa açık ve borçlanmaya dayanan ekonomik model, sınırsız rekabet, ko- ruma duvarlannın kaldınlması, serma- yenin dolaşımı önündekı ulusal engelle- rin kaldınlması, özelleştirmeler, kamu yatınmlannrn lasılması ve bır dizi kınl- ma noktası bu yıllarda derinleşti. Ülkemizde de kendisini 24 Ocak ka- rarlanyla ifade eden ve küresel kapitaliz- me hizmet eden ekonomik ve sıyasal dö- nüşümlen sağlamanın ilk yolu, yükselen toplumsal muhalefeti bastırmak, yok et- mektı. Askeri darbeyle önce sendıkala- n, demekleri, sıyasi partılen ve diğer de- mokratik kitle örgütlennı kapattılar. Ka- mu emekçılen de 12 Eylül'ün terör orta- mından doğrudan etkilendi, başta TÖB- DER olmak üzere, TÜM-DER, POL- DER, TÜS-DER vs. gibi dernekler ka- patıldı. Yargılanan demokratik kltle örgütlerl Özellikle sol-sosyalist ve demokratik kesimlere yönelik tam bir ınsan avı baş- latıldı. Binlerce kişi gözaltına ahndı, bin- lercesi fışlendi, binlercesi tutuklandı, binlercesi yurtdışına çıkmak zorunda kaldı ve idamlaryaşandı. Sendikalar, der- nekler, demokratik kıtle örgütleri yıllar- ca yargılandı, beraat ettı ve mal varlıkla- n ıade edildı. Ama TÖB-DER'in mal varhğı ıade edılmedi. Yıne asken mah- kemede yargılanan TÖB-DER yönetıci- leri ortalama 8 yıl hapis alırken aynı suç iddiasıyla sivil mahkemelerde yargıla- nanlar beraat etti. Aradan 20 yıl geçti, askeri darbeciler gitti ama anayasalan, yasalan, kurumla- n hâlâ yürürlükte. Anayasa ve yasalarla ve buralardan beslenen zihniyetle oton- ter devlet pekıştınlmış, bırey ve demok- ratik örgütlenmeler devlet karşısında sa- vunmasız bırakümak, etkisizleştirilmek, zayıflatılmak istenmiştir. Anayasa, bir bütün olarak "Yasaklar Manzumesi'' ve "Disiplin Yönetmeliği'' gorünümünde- dir. Toplumu örgütsüzleştırme, ışçi sen- dikalannı zayıflatma amacıyla 2821 ve 2822 sayılı yasalarla işkolu barajlan, no- ter şartı, grev yasaklamalan, grev erte- lemeleri ve bir dızı antı-demokratik hü- küm getirilmiştir. Baskı ve yasaklamalar Diğer yandan açıkça yasaklanmış ol- mamasına rağmen, kamu emekçılerinin sendikalan, toplusözleşme ve grev hak- lan tarunmak istenmemiş, sendikal faali- yetlerimiz baskılarla, dırençle, yasakla- malarla karşılaşmıştır. Bugün KESK, uluslararası konfederasyonlara üyedir ve siyasi iktidarlar bizı tanımak zorunda kalmışlardır. Ancak kamu emekçileri- nin toplusözleşme ve grev haklan önün- dekı engeller devam etmekte, siyaset yapma haklan hâlâ engellenmektedir. Siyasi partilerden derneklere ve diğer örgütlenme biçimlerine kadar yasaklar- la dolu mevzuat vardır. 12 Eylül bir bü- tün olarak örgütsüz toplum yaratma ça- bası ıçınde olmuştur. 12 Eylül bu ülkenin utanç \erici tari- hi olarak belleklerimizde. 12 Eylül'ü gerçekleştirenler,resimbile yapsalar, in- sanlık tarihinde dünyanın azılı dıktatör- leriyle anılmaya ve bu utancı taşımaya mahkûmlar. 12 Eylül'ün 20. yılında 12 Eylül zihniyetiyle hesaplaşmak zorun- dayız. Insan haklanna saygılı, demokra- tik bir hukuk devletınin ve buna uygun kurum ve kurallann hayata geçmesi ge- rekmektedir. Toplumsal muhalefet dina- mıklerinın kendinı ıfade edebıldığı, çok kımlıklı, çok kültürlü ve açık, şeffaf de- netlenebilır bir rejım yapılanmasına ıh- tıyacımız var. Böyle bır yapılanmada, askeri iradenin örtülü ya da açık bir bı- çimde sivil iradenin yenni alması söz konusu olamaz. SÜRECEK Kenan Evren, örgütsüz bir toplum yaratmakla suçlanıyor GÖRÜŞ Prof. Dn SEBATt ÖZDEMİR CHP'nin Seçim Yenilgisi ve İstikrar Üzerine 18 Nisan seçimlerinden sonra ve hâlâ sürdürü- len tartışmalarda CHP'nin seçim yenilgisinin ne- deni olarak ANASOL-D azınlık hükümeti hakkın- da yolsuzluk iddiasıyla verilen gensoru önergesi- ni destekleyerek hükümetin yıkılmasına neden ol- mak ve böylelikle de seçımlere gidilirken bir hü- kümet sorununa ya da bugünün populer deyimiy- le 'istikrarsızlığa' yol açması gösterilmektedir. Özellikle liboş kalemşoriar tarafından sürekli iddia edilen bu görüş, ne yazık ki bazı CHP'lilerce de desteklenmektedir. Bu görüşe DSP'li milletvekil- lerinin de sahip oldukları anlaşılıyor ki "Yolsuzluk dosyalanna destek verirsek ve böylelikle hükü- met krizine, yani 'istikrarsızlığa' neden olursak ilk seçimde CHP'nin durumuna düşeriz" diyerek bu aklama-paklama faaliyetlerinde başrolü oynadı- lar. Her ne kadar Bülent Ecevit'in *'İstikrar bozulur" iddiasıyla Süleyman Demirel'i bir süre daha Çan- kaya'datutma çabalan tutmadı ve buna karşın ül- kede istikrar bozulmadı ise de bu 'istikrar tezine' göre 'istikrann bozulmaması' uğruna Meclis'te ya- pılan aklama-paklama operasyonlannda başrolü oynayan 'dürüst' Ecevit'in DSP'sinin ilk gelecek seçimlerden daha da güçlü çıkmasını beklemek gerekecek. Bekleyip göreceğiz bakalım, ilk se- çimlerde 'istikrar' ve 'temizlik' düşkünü bu 'de- mokratik solcu' milletvekillerinin hallerini. CHP, Nisan-1999'da yapılan erken genel se- çimlerden sonra Meclis'e girememekle tarihin en büyük yenilgisini almış oldu. Ancak bu, sanıldığı- nın aksine ilk seçim yenilgisi değildi; çünkü CHP, Aralık-1995 genel seçimlerınde de yenilmişti. Tek farkı ise kıl payı barajı aşıp Meclis'e girebilmesiy- di. Bu yüzden, yenilginin nedenlerini daha geçmiş- ten başlayarak aramak gerekmektedir. 12 Eylül dönemi ve ardından iktidara gelen ANAP'ın altı yıl kadar süren icraatlan, Mart-1989 yerel seçimlerinde yüzde 36'lık bır oy oranıyla bi- rinci parti olarak SHP'nin zaferini sağfamıştı. Ama belediyelerin zayıf ve tabandan kopuk icraattan, partinin Ekim-1991 genel seçimlerinde belki birin- ci çıkmasını engellemişti; ancak SHP yine de yüz- de 20.8'lik bir oy oranıyla DYP ile birlikte iktidara taşınmıştı. O dönemde SHP'li seçmenin hemen tamamı, Demirel ile yapılan bu koalisyonu destek- lemişti. Çünkü sosyal demokratlann belki de tek isteği vardı bu hükümetten; o da 12 Eylül'ün hal- ka çektirdiği acılann hesabının sorulması ve yara- lannın sanlmasıydı. Ancak cumhuriyet tarihinde eşi görülmemiş bir halk destegiyle kurulan bu DYP-SHP koalisyo- nunda demokratikleşme ve özgürieşme, sivil ve temiz toplum yönündeki beklentiler boşa çıktı. Ak- sine, halk daha da yoksullaşırken, faili meçhul ci- nayetler ülkenin en popüler görüntüsünü oluştu- ruyordu. Tüm bunlann yanı sıra 1993 yılında Uğur Mumcu'nun katledilmesi, 12 Mart dönemınin ve Milliyetçi Cephe hükümetlerinin Demirel'inin SHP'nin oylanyla cumhurbaşkanlığına taşınması ve Erdal Inönü'nün başbakanlığa vekâlet ettiği gün devletin gözü önünde gekçekleştirilen Sıvas kattiamı, yenilgiler zincirinin habercileri olacaktı. Demirel'in yerine başbakanlığa gelen Tansu Çil- ler ile hükümete devam etmek, bu kişı hakkında- ki usulsüz malvariığı iddialarına sırt çevirmek; kı- sacası gerek Murat Karayalçın gerekse Deniz Baykal'ın lideriiği donemlerinde partiyi DYP'nin ik- tidan uğruna bir koltuk değneğine dönüştürmek, tabiatıyla sosyal demokrat seçmen tarafından as- la affedilmedi ve sandığa yansıtıldı. Tüm bunlar Mart-1994 yerel seçimlerinde solun ağır yenilgisine yol açtı ve neredeyse bütün bele- diyeler kaybedildi. Aralık-1995 genel seçimlerin- de ise CHP çatısı altında birieşmeye karşın oy ora- nı daha da düştü ve parti Ekim-1991 seçimlerin- de aldığı oyların yansını kaybederek sadece yüz- de 10.7'lik bir oy oranıyla zar zor Meclis'e girebil- di. Ancak Meclis'e girdikten sonra tüm bunlann muhasebesi yapılıp gereken dersler çıkanldı ve etkili bir muhalefet yapılabildi mı sorusunun yanı- tı ne yazık ki hayırdır. Parti ideolojisi hiçbir şekilde öne çıkanlmadı ve günübırlik siyaset anlayışı, ilke- sizlik ve hizipçilik partiye egemen oldu. Seçmeni- nin uyansını dikkate almayan; arzu, özlem ve bek- lentilerine uygun siyaset sergilemeyen ve örgüt- ten tamamen kopuk Baykal ve ekibi, kendileri dı- şındaki herkesi ve herdüşünceyi dışladılar. Bunun sonucu olarak birçok il ve ilçe örgütünden partili- ler ile Mümtaz Soysal ya da Aydın Güven Gür- kan gibi isimler partiden uzaklaşmak durumunda kaldılar. Bütün bunlara milletvekılı aday tespitin- deki örgütten uzak ve hizipçi anlayış da eklenin- ce Nisan-1999 seçimlerinde yuzde 8.8'lik bir oy oranıyla CHP Meclis dışında 'bırakılmış' oldu. Sonuç olarak CHP, gensoruya destek vererek hükümetin düşmesine, yani 'istikrarsızlığa'yo\ aç- tığı için değil, kendisi bu on yıllık dönemde istik- rarlı bir parti olamadığı için Meclis dışında kaldı. Aslında Baykal'ın belki de yaptığı en olumlu iş, gensoruya destek vermekti. Çünkü sosyal de- mokratlar, hiçbir yolsuzluk iddiasının sumenaltı edilmesini onaylamaz ve hiçbir 'pislik' iddiasında da 'deterjan' rolünü oynayamazlar. Yoksa bakma- yın bu sağcı kalemlerin ve liboş tayfasının sürekli bu 'istikrar' edebiyatını CHP'nin Meclis dışında kalma nedeni olarak göstermeye çalışmalanna. Ama hiç kimse merak etmesin ki Atatürk'ün önderiiğinde cumhuriyeti kurmuş ve çağdaş dev- rimleri gerçekleştirmiş bu parti ne derece ağır bir sorumluluk altında olduğunun da bilinciyle topar- lanarak ilk seçimlerde Meclis'te hak ettiği yeri ala- caktır, almak zorundadır da. Çünkü bugünün pra- tiğinde daha iyi anlaşılmaktadır ki çetelerie ve çe- tecilerie, yolsuzlaria ve yolsuzluklaria, devletin ka- sasını boşaltıp malını mülkünü ona buna peşkeş çekenlerie ve laik, demokratik cumhuriyet düş- manlanyla mücadele edebilecek tek sosyal de- mokrat parti vardır; o da CHP'dir. Çetedavası • tstanbul Haber Senisi - PKK üyesi olduklan, haraç ve tahsilat amacıyla adam yaraladıklan ve işyeri bombaladıklan öne sürülen l'i kadm 10 kişinin yargılanmasına dün Istanbul 6 No'lu DGM'de başlandı. Tutuksuz sanıklar Yelız Yıldınm ve Selim Tosun'un katıldığı duruşmaya, Bayrampaşa Cezaevi'nde tutuklu bulunan sanıklar, personel ve araç yokluğundan dolayı getirilemedi. Duruşmada sorgusu yapılan sanıklar suçlamalan reddettı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle