15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 EYLÜL 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sadık Perfnçek oldu • tstanbul Haber Servisi - Işçi Partısi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek'in babası, eski milletvekih Sadık Perinçek, geçirdiği beyin kanaması sonucu yaşamını yitirdi. Perinçek, cuma günü TBMM önünde yapılacak törenin ardından Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Yargıtay başsavcı yardımcılığı yapan Perinçek, 1954 yılından itıbaren TBMM 10, 11, 12, 13vel4. dönemlerinde Erzincan milletvekilliği yaptı. TBMM 1 ftim'de açılıyop • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - TBMM'nin yeni yasama yılı, 1 Ekim Pazar günü Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in konuşmasıyla başlayacak. Sezer'in konuşmasında memurlann işten atılmasını kolaylaştıran KHK bunalımına da dolaylı olarak değinmesi ve laik cumhuriyetin korunmasına vurgu yapması bekleniyor. TMF açlığı ve ölümü dayaüyop' • ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral dün gazetelere yansıyan, "Ekonomik ıstikrar programına destek olmak için gerekirse 2-3 ay ücret almayız" şeklindeki açıklamanın gerçeği yansıtmadığını söyleyerek "Benim böyle bir açıklama yapabilmem için Başkanlar Kurulu'ndan karar çıkartmam gerekır" dedi. Meral, IMF Türkiye Masası Şefi Carlo Cottarellı'nın "îşçılere zam verilmesın" şeklindeki sözlerine gerekli yarutın verildiğini de söyleyerek "IMF açlığı ve ölümü dayatıyor" dedi. Başbakanlık'tan önlemler • ANKARA (Cumhuriyet Burosu) - Başbakanlık, bürokratik işlemlerin basıtleştirilmesı, hızlandınlması ve kamu hizmetlerinin etkinleştinlmesi amacıyla bir genelge yayımladı. Genelge ile cep telefonlannın devlet tarafından karşılanacak miktannın yıllık tavanı, personelin bir aylık net maaşını geçemeyecek. Genelge, 500 milyar liradan az olan yatınm ile 300 milyar liradan fazla olan diğer harcamalarla ilgilı tasarruf önlemlerinin ilgili bakanlık tarafindan uygulanmasını öngörüyor. Çete üyeleri nakledildi • ADANA (AA) - Adana DGM'ce öncekı gün tutuklanan ve Kürkçüler E-Tipi Kapalı Cezaevi'ne konulan 'Tarzanlar' çetesi üyesi Turgay Gürler, Sadi Baysal, Osman Gürler, Yunus Yılmaz ve Tayfun Özgıl güvenlik nedeniyle dün Kozan Kapalı Cezaevi'ne nakledildi. Kürkçüler Cezaevı'nde bulunan' Şirinler' çetesi ile aralannda silahlı çatışmaya varan olaylara adlan kanşan 'Tarzanlar' çetesmın daha önce tutuklanan 9 üyesi de aynı nedenle Kozan Cezaevi'ne sevk edilmişlerdi. CHP Merkez Yönetim Kurulu seçimlerinde Karayalçın genel merkeze destek verdi 20 MYK üyesi istifa etliANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP'de Içel'deki usul- süz üye yazımı iddialan ile su yüzüne çıkan yönetim krizi so- nunda Merkez Yönetim Kuru- lu'nun (MYK) 20 üyesi göre- vinden istifa etti. 14MYKüye- sinin dün sabah saatlerinde is- tifalanm genel başkan Altan Oymen'e sunması, 6 muhalif MYK üyesini de istifa etmek zorundabıraktı. Muhalif üyeler istifalarmı genel başkan Öy- men'e değil Parti Meclisi'ne (PM) sundular. Akşam saatle- rinde ilk istifa eden 14 üyenin korunduğu yeni liste oylamaya sunuldu. Birkişinin bulunmadı- ğı PM'de ilk tur oylama 30 ka- bul-30 ret ile sonuçsuz kahrken geç saatlerde ikınci tur oylama- ya geçildi. CHP'de MYK krizini çöz- mek amacıyla önceki gün top- lanan PM, dün akşam geç saat- • 14 MYK üyesinin dün sabah saatlerinde istifalannı genel başkan Altan Öymen'e sunması, 6 muhalif MYK üyesini de istifa etmek zorunda bıraktı. Akşam saatlerinde ilk istifa eden 14 üyenin korunduğu yeni liste oylamaya sunuldu. Bir kişinin bulunmadığı PM'de ilk tur oylama 30 kabul-30 ret ile sonuçsuz kalırken geç saatlerde ikinci tur oylamaya geçildi. lere kadar sürdü. Altan Öymen, sabah 10.00'dabaşlayan PM'ye yanm saat sonra verdiği arada bir basın açıklaması yaparak MYK'nin, genel sekreter Tar- han Erdem, genel sayman Ni- hat Matkap, genel başkan yar- dımcılan Yaşar Seyman, İnal Batu, Yüksel Çakmur. genel sekreter yardımcıları Beldr Yurdagül, Şule Bucak. Orhan Vefi Yıldınm. Yiğit Gülöksüz ile üyeler Metin Arifağaoğtu, Mah- mut Yüdız, Mustafa Gazalcı, Sabri Ergül ve tbrahim Tez'den oluşan 14 üyesinin görevinden istifa ettiğini açıkladı. Öymen, MYK sorununu PM'ye getir- meden çözme yetkisinin elinde bulunduğunu, ancak PM'deki bütün arkadaşlannm görüşleri- ni dinlemeyi yeğlediğini belirt- ti. Çözüm olmaması durumun- da kurultayın her zaman yapıla- bileceğini belirten Öymen, "A- ma kunıltaya ghmeden kendi içinde çözmeye çabşıyoruz" di- ye konuştu. Bazı PM üyelerinin, eski Halkçı Parti Genel Başkanı Necdet Calp'ın ölümünün 2. yıldönümü nedeniyle Cebeci Asri Mezarlığı'na gitmesi ne- deniyle PM'ye 13.30'a kadar ara verildi. PM'ye verilen ara- da yoğun kulıs çalışmalan sür- dü. Eski genel başkan Deniz BaykaTa yakın olan isimlerin, Ertuğrul Günay ve Hasan Feta- mi Güneş'e yakın olan isimler- le sıkça bir araya geldiklen. Murat Karayalçın ve ekibinın ise genel merkeze olan desteği- ni sürdürdüğü dikkat çekti. PM'nin ikinci bölümünde ıse genel başkan yardımcısı Cev- det Sclvi genel sekreter yardım- cısı VeH Aksoy ile MYK üyele- ri Algan Hacaloğiu, Haluk Öz- dalga, Fuat Çay ve Ali Din- çer'den oluşan 6 üye de istifa etmek zorunda kaldılar. 6 MYK üyesi, hukuken ha- len üyelikierinin sürdügünü, DYP'den istifa İsen ANAP'a geçti ANKARA (Cumhuriyet Burosu) - DYP'de, Batnian milletvekilleri arasındaki çekişme istifa getirdi. DYP Batman Milletvekili Bur- han tsen, partisinden istifa ederek ANAP'a geçti. Isen'in, DYP'nin, aynı ıl milletvekili Faris Ozde- mir'le anlaşmazlığa düş- mesi nedeniyle parti içinde rahatsız olduğu öğrenildi. Isen'in, Bayındırlık 11 Mü- dürü olan kardeşınin görev- den alınmaması ve il yöne- timinde söz sahibi olma ko- şuluyla ANAP'a geçtiği kulislerde 'dile getirildi. tsen'in istifasıyla DYP'nin milletvekili sayısı 84'e dü- şerken ANAP'm sandalye sayısı 88 oldu. Parlamento- daici sandalye dağılımı şöy- le: DSP:136, MHP: 127, FP: 103, ANAP: 88, DYP: 84, Bağımsız: 6, Boş: 6. Sezer 60 yaşında ^J^^^?^^?^J 5 kunadL 13 Eylül 1941 tarihmde Aryon da dogan Sezer, cumhur- başkanJığı göre\ini yaklaşık 4 aydır yürütüyor. 60 yaşına basan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i kutiayan gazeteciler, kendisine bir demet çiçek armağan ettiler. (Fotoğraf: AA) boşalan üyeliklerin yerine se- çim yapılması gerektiğini, an- cak ileride doğabilecek herhan- gı bir olumsuzluğa siyaseten neden olmamak için partiyi dü- şünerek istifa ettıklerini söyle- diler. Bütün MYK üyelerinin isti- fa etmesinin ardından PM'ye yeniden ara verildi ve genel başkan Öymen lıstesıni hazırla- mak üzere makamına çekildi. İlk istifa eden 14 kişiyi listesin- de koruyan Oymen, muhalif 6 kişinin yerine ise Meroet Yula, Ethem Cankurtaran, Halfl Çul- haoğlu, Carvidan Demirağ, Saz- miye Halvaşi ve Berhan Şim- şek'i listesme aldı. Yeni liste üzerinden yapılan oylamada ilk tur sonuçsuz kal- dı. Baykal'a yakınhğı ile bilı- nen EsatCanan'ın bulunmadı- ğı PM'de genel başkan dahil 60 kişı oy kullandı. İlk tur so- > ". "^ nucunda Öymen'in listesi 30 kabule karşı 30 ret oyla geçersiz kaldı. Listeye dahil edilen yeni adlar ara- sında Nazmıye Halva- şi'ye yer verilmesinin PM'nin diğer kadm üyeleri arasmda rahat- sızlık yarattığı ve den- gelerin bu yönde de- ğiştiği ileri sürüldü. İlk rur oylamanın ar- dından yeniden yanm saat ara venlerek ikin- ci tur oylamaya geçildi. İkinci tur oylamada PM'nin ikinci bölü- münde istifa etmek zo- runda kalan muhalif 6 üyenin dışında 12 üye daha aday oldu. Muha- lif lerin listesi şöyle oluştu: Ali Dinçer. Haluk Özdalga, Fuat Çay, Al- gan Hacaloğiu, Cevdet Selvi, VeB Aksoy, De- met Işık, Oya Arasn, Bülent Baratah, Mesut Değer, Sinan Yernkava, Mehmet Ali Özpolat, Güklal Okuducu, Sev- gi Kökbudak, Esin Fat- ma Temel, Mehmet Moğultay. Mahmut Yıldız, Abdülkadir Ateş, tnal Batu, Deniz Pınar Aülgan. Başbakan Ecevit, alt düzeydeki atamalarda imzalan sınırlandıracaklannı söyledi 4 Masamda dosyalar yığdıyor'ANKARA (Cumhuriyet Bu- rosu) - Başbakan Bülent Ecevit, alt düzeyde bazı karamamele- rin devletin üst düzeyini gerek- siz yere meşgul ettiğini, bu za- man kaybını önlemek amacıy- la çalışmalann sürdüğünü kay- detti. Ecevit, konuyla ilgili çalış- mayı önümüzdeki Bakanlar Kurulu'na sunacaklannı dile getirdi. Hukukçular, imza ve iş- lem sınırlandınlması için ana- yasa değişikliğine gerek olma- dığını, özel yasalarda kanun hükmünde kararname (KHK) ile yapılacak değişıklik ile alt düzey atamalarda cumhurbaş- kanı 'nın imzasuıa gerek kalma- masının sağlanabileceğini kay- detti. Ecevit, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile olan haftalık olağan görüşmesi çıkı- şında gazetecilenn sorulannı yanıtladı. Ecevit, liderler zirvesinde ah- nan karariar hakkında Sezer'e bilgi sunduğunu söyledi. Ece- vit, gazetecilerin sorulannı da yanıtladı. Ecevit, devlette ve- rimliliğin arttınlması amacıyla Bakanlar Kurulu kararnamele- rinde yapılması düşünülen im- za ve işlem sınırlandmlmasının Cumhurbaşkanı'nın imzasını da kapsayıp kapsamadığının so- rulması üzerine şöyle konuştu: "Cumhurbaşkanhğı ile, Baş- bakan'la doğrudan ilgili bir ko- nu değiL Türkrye'de pekçok ko- nuda kararnamder yayımlanı- yor. Birkaç günde benim masa- mın üstüne dağlar gibi karar- name dosyalan yığılıyor. Bunu sizler de gözkmliyorsunuzdur. Çok küçük düzeydeki bazı ata- malar Başbakan"ın. Cumhur- başkanı'nın veya doğrudan ilgi- ii ounayan bakanlann imzalan- na sunuluyor. Yurtdışı geziler olup bittikten sonra bütün ba- kanlar ve cumhurbaşkanı tara- findan imzalanıyor, bunlar ge- reksiz zaman kaybına da yol açı- yor ve sorumlu sayısı o kadar çok ohıyor ki, sorumluluk dagt- hp gidiyor, ortada kahmyor. Bu aylardan beri üzerinde çahşma yapüğumz bir konuydu. Dün Sayuı Bahçeli ve Yılmaz'm da onaylannı aldık. Bu konudaki çahşmayi kısa sürede sonuçjan- dınp Bakanlar Kurulu'na su- nacağız." Hukukçular. hükümetin bazı atama kararnamelerinde ımza sınırlamasmı gerçekleştirmek için özel yasalarda değişiklik yoluna gidebileceğini dile ge- tirdiler. Bunun Yetki Yasası kapsamında olanaklı olduğunu dile getiren hukukçular, KHK ile yapılacak düzenleme ile ata- malarda Cumhurbaşkanı'nın ve Başbakan'ın imzalanna gerek kalmayacağını vurguladılar. Hukukçular uygulama ve ata- ma olmak üzere iki tür karama- me bulunduğunu, KHK ile Anayasa değişikliğı yapılması- nın olanaksız olduğunu anım- sattılar. Ecevit, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın, "Kıbns'ta ta- raflar siyasi açıdan eşittir. KK- TC ve Kıbns Rum Kesimi ken- ditaraflannı temsfl etmektedir" şeklindeki sözlerinın anımsatıl- ması üzerine de "Ohunlu bir aşama. Öteden beri biz Kıb- ns'ta iki ayn ve esitdevlet bulun- duğu Ukesini \ urguluyoruz. Fi- üen bu gerçek arok büyükölçü- de kabul edilmeye başlandı" dıye konuştu. IRMIKIAYDIN ENGtN [email protected] Eylüldür. Uzakta, çok uzakta Pasifik kıyısında uzanan bir ülkede, Şili'de, Eylül'ün 11 'inde radyo ve televizyonlardan, do- nuk sesli spikerfer haberi okudular: "...kavşaklann tanklarca tutulduğu ve büyük kentlerde dunımun sakin ol- duğu bildiriliyor..." Ardından ekranlarda cunta şefi Au- gusto Ugarte Pinochet belirdi. ''Ülke- de kardeş kavgasına son vermek ve huzuru sağlamak üzere silahlı kuvvet- ler idareyi devralmıştır..." diye konuş- maya başladı. Sonra seçilmiş Başkan Salvatore Allende zorba güce boyun eğmedi. Direndi ve Moncado Sarayı'nda öldü- rüldü. Şili kentlerinde ve kırlannda, üni- versitelerinde ve fabrikalannda sürek avlan başladı. Binlerce ve binlerce Şi- lili aydın, ilerici, yurtsever yok edildiler. Şili'nin üstüne kanlı, karanlık bir örtü çekildi. Şili en iyi evlatlannı yitirdi. Içlerinden biri Pablo Neruda, şiirlerinin üstünde çamurlu postal izlenni gördü ve yorgun yüreği durdu. içlerinden biri Victor Ja- ra'nın gitannın tellerinde büyücü hüne- riyle dolaşan parmakları Santiago de Chili Stadyumu'nda dipçik darbeleriy- le ezilerek kınldı. Bir daha hiç gitar ça- lamayacak parmaklar bile korkulannı Şili'de 11, Türkiye'de 12 Eylül ve vahşetlerini bastırmadı. Jara'yı da öldürdüler. Şili kanadı. 17 yıl sürdü. ••• Eylüldür. Eylül'ün 12'sinde, Akdeniz'e bir kıs- rak başı gibi uzanan bir ülkede, Türki- ye'de, radyo ve televizyonlardan do- nuk sesli spikerler haberi okudulan "... kavşaklann tanklarca tutulduğu ve büyük kentlerde durumun sakin ol- duğu bildiriliyor..." Ardından ekranlarda cunta şefi Ke- nan Evren belirdi. "Ülkede kardeş kavgasına son vermek ve huzuru sağ- lamak üzere silahlı kuvvetler idareyi devralmıştır..." diye konuşmaya başla- dı. Sonra seçilmiş Başbakan Süley- man Demirel şapkasını aldı, pijama- lannı ve dış fırçasını çantasına koy- dutıpıştıpış, askerierin kendisini "ko- nuk" edeceği Hamzakoy'un yolunu tuttu. Türkiye kentlerinde ve kırlannda, üni- versitelerinde ve fabrikalannda ve sen- dikalannda sürek avlan başladı. Binler- ce, binlerce ve binlerce aydın, ilerici, yurtsever gözaltına alındı ve işkence tezgâhlanna yatınldı. Bedenleri kalıcı sakatlıklariatahripedildi. Gencecikço- cuklar için, 12 Eylül öncesinin iç savaş benzeri ortamında ellerini kana bula- mış, yani suç işlemiş, ama herhalde Türk Ceza Kanunu'nun "Anayasal dü- zenizorkullanarak değiştirmek ve Tür- kiye Büyük Millet Meclisi'ni iskata..." diye başlayan ünlü 146. maddesinde öngörülenden daha hafif suçlar işle- miş gencecik çocuklar için ölüm ceza- lan verildi ve infaz edildi. Ülkenin en iyi evlatlan işkence tez- gâhlarında, cezaevlerinde tanımsız acılar içinde kıvrandınldı. Içlerinden bi- ri, Ruhi Su kanser bedenini henüz sar- madan, tedavi edilebilir aşamadayken yurtdışına çıkış yasağıyla bile isteye ölüme yollandı. Içlerinden biri, Orhan Apaydın, içlerinden birı Mahmut Di- kerdem ilerlemiş yaşlannda askeri ce- zaevlerinin taştan beter ranzalannda ve cehennemi andıran koşullannda sa- katlanan bedenleriyle ölüme yaklaştı- lar ve sonra da öldüler. Türkiye kanadı. 9 yıl sürdü... (Hey gazeteci dur! Bir daha düşün. Benzetmeler yaparak bir yazı döktür- mehesabındasın. Durbakalım.Oben- zetme burada biter. Bir düşün hele, gerçekten 9 yıl mı sürdü? 9 yıl sürdü? de bitti mi?) ••• Yıllardan 2000, aylardan eylül. Eylül'ün 11 'inde Şili kentlerinde so- kaklannda yüzbinler yürüdü. "Pinoc- het yargılanacak" diye haykırdılar. 85 yaşındaki moruk, korkudan büzülmüş gözlerie, evinin penceresinden, perde- lerin aralığından izledi sokaklarda yü- rüyen halkı. Korkusu yüreöinde büyü- dü; gözlerinde büyüdü, "Olüm benim için bir kurtuluş olsa gerek" diye dü- şündü. • • * Yıllardan 2000, aylardan eylül. Eylül'ün 12'sinde Türkiye'de TV ek- ranlannda baş köşeye cunta şefi, ge- neral emeklisi Kenan Evren kuruldu. Yüzünde pişkin bir gülücük, Iddiala- nn hepsiyalan, hepsi iftira" dedi. Son- ra gözlerimizin içine baka baka "Vıc- danım rahat" dedi. Orada emekli General Augusto Pi- nochet. Karşısındaaydınlanyia, demokratla- rıyla, yurtseverieriyle, yurttaşlan'yla Şili halkı. Burada emekli General Kenan Ev- ren. Karşısında... POLİTIKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA 12 Eylül ve MHP (1) atv'de emekli Orgeneral Kenan Evren, MHP eski milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun iddialarını yanıtlarken şöyle diyordu: "Içimizden birisine suikast yapılsaydı, suikas- tı yapan örgütün hepsini öldürecektik..." Kenan Evren'in bu sözleri, beni 20 yıl öncesi- ne taşıdı... Gerçekten 12 Eylül cuntasına karşı TSK için- de MHP lideri Alparslan Türkeş'e bağlı bir cun- ta var mıydı? Dün sabah, MHP davası askeri savcısı Albay Nurettin Soyer'in '12 Eylül Adaleti' anılarını bir kez daha okudum... Soyer, Uğur Mumcu'ya 12 Eylül 1980 sonra- sını anlatırken özellikle Ankara Sıkıyönetim Ko- mutanı Orgeneral Recep Ergun üzerinde duru- yor, onun 'ülkücü çeteleri' koruyup kolladığını; 'MHP Genel Merkezj'nin aranmasında yazılı de- ğil, sözlü emir verdiğini öne sürüyor... Savcılık karakol timi, operasyonda uzun nam- lulu silah, 5 tabanca, 500 mermi yakalıyor. So- yer, polislere "Komutana gidiyoruz" diyor. Birlik- te Orgeneral Ergun'un makamına çıkılıyor. Soyen "tyi haberim var komutanım!" Ergun, kaşlannı çatıyor: "Buyurun efendim!" Soyen "Efendim, uzun namlulu silah yakaJadık. 5 ta- banca ve çok sayıda mermi. Bunlar çok sayıda katliam, faili meçhul cinayeti aydınlatacak sanı- nm." Ergun: "Bırakın efendim onu, Kızılay'a solcularpan- kartasmış, siz savcısınız, gidın failleriyakalayın!" Soyer "Pankartı asanlan da yakalanz. O bizim göre- vimiz. Siz pankartı silahın önüne mi getiriyorsu- nuz?" Ergun: "Evet getiriyorum. Pankartı silahlardan önem- li görüyorum. Çünkü, ülkücüler sinmiş, tecritol- muş durumda. Çoğu dönmüş, bize yaklaşmış. Ama solcular boş durmuyor." Soyer "Efendim, ama bu silahlan kullananlar adam öldürmüş. Biz de silahlan ele geçirmişiz... Bu si- lahlarla insanlar ölmüş..." Recep Ergun sinirleniyor: "Beni ilgilendirmez!.. Beni ilgilendirmez!.. Ben istemiyorum bu silahlan!.." ••• Ben, askeri savcı Nurettin Soyer'i 1970 yılında Izmir'de tanıdım. Dürüst, onurtu, demokrat, ay- dın bir askerdi... 12 Mart 1971 'de Izmir Sıkıyönetim Savcısı ola- rak görev yapmıştı. Fethullah Gülen'in de ya- kalandığı, sonra salıverildiği 'Nurcular' davasın- da askeri savcıydı. Soyer, Nurcular davasında askeri yargıç Kaya Alpkartalın 'tarafsız davran- madığı' için reddini istemişti. 12 Eylül 1980 sonrası MHP davasında Kaya Alpkartal, Alparslan Türkeş'in avukatı olarak as- keri savcı Soyer'in karşısına çıkmıştı... 1987 yılında Izmir'in Mordoğan ilçesinde, Uğur Mumcu, Nurettin Soyer ve ben, '12 Eylül sonrası'r\\ konuşuyorduk... Soyer aynen şöyle demişti: "Başta Ankara Sıkıyönetim Komutanı Recep Ergun olmak üzere pek çok subay, Türkeş ve ar- kadaşlannm yanındaydı; Kenan Evren'e karşı fa- vıralmışlardı..." Bilmeyenler için hemen anımsatalım: Orgeneral Recep Ergun, 'herhangi bir sıkıyö- netim komutanı' değildi. MlT'te önemli görevler- de bulunmuş, 12 Eylül öncesini Kenan Evren'den daha farklı izlemişti. Ergun, MlT'te görev yapar- ken en yakın çahşma arkadaşlanndan birisi de Alparslan Türkeş'in dünürü, MİT hukuk müşavi- ri Şahap Homris'ti. Recep Ergun daha sonraki yıllarda ANAP'tan milletvekili seçildi, bir dönem de Cumhurbaşka- nı Turgut Özal'ın danışmanlığını yaptı... Nurettin Soyer, o akşam Mordoğan'da anıla- nnı anlatırken Ergun için şöyle demişti: "Recep Ergun, ülkücülerde yakalanan silahla- n hiç önemsemez, ama bir solcu pankart astı mı başta sıkıyönetim savcılığını, savcılığa bağlı ka- rakol timlerini ayağa kaldınrdı, Ergun Paşa için, bir insanın öldürülmesi hiç önemli değildi. Eğer bunu ülkücüler yapmışsa neredeyse alkışlardı. Biz hem silah, mermiyakalıyor, bunlan kullanan- ları saptıyor hem de pankart asanlan yakalıyor- duk. Ancak, Ergun Paşa'ya insan öldünmenin suç olduğunu bir türlü anlatamıyorduk." ••• Nurettin Soyer'in 1987de anlattıklan, 12 Ey- lül 1980 sonrası döneme, özellikle MHP Genel Merkezi'nin aranmasına ve yapılan soruşturma- yaışıktırtuyor... Soyer, hem arama hem de soruşturmanın açıl- ması için Ankara Sıkıyönetim Komutanı Orgene- ral Ergun'un yazılı emir vermekten kaçındığını söylüyor... Soyer diyor ki: "Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Recep Er- gun 'a üç kez yazıyla başvurdum, ama yanıt ala- madım." Acaba Orgeneral Ergun, Savcı Soyer'e neden yanıt vermemişti? Soyer, Recep Ergun'la biriik- tegittikleri konsey toplantısında Kenan Evren'e neler söylemişti? Yarına kaldı!.. hikmet.cetinkayaycumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Yiizen kütüphane İstanbul'da • îstanbul Haber Servısi - Turk Nokta Net'in sponsor olduğu M.V Logos II adlı kütüphane gemisi bugün istanbul'da demirleyecek. tstanbul Valisi Erol Çakır'ın Kuruçeşme Parkı'nda yapacağı açılışın . ardından gemi halka açılacak. 40 değişik ülkeden 200 gönüllü gencin çabştığı gemı haftanın yedi günü halka açık olacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle