25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 EYLÜL 2000 PAZAR EGITIM8 Eğitim-Sen, bütçeden eğitime aynlan payın yüzde 7'den yüzde 20'ye çıkanlması için eylem programı oluşturacak 4 Sorunhı' eğifmı başbyorFİGENATALAY Türkiye'de ilk ve ortaöğretimde görev yapan 650 bin eğitim çalışanı var. Eğitim-Sen'in üye sayısı ise 120 bin. Sendikalı öğretmenlerin ya- şadıklan soruşturma, ceza ve sürgünlerle, sen- dikanın, çalışanlar için somut bir kazarum elde edememiş olması, öğretmenleri sendikadan uzak tutuyor. Alaattin Dinçer. 18 Temmuz 2000 tarihinden bu yana, Eğitim-Sen'in üçüncü genel baskanı. Dinçer, Türkiye Öğretmenler Sendikası'nın (TÖS) 1969 yılındakı dört günlük boykotu ön- cesinde ortaya koyduğu istemlerle bugünküle- rin farklı olmadıklannı vurgulayarak şöyle de- di: "O günden bugüne değişen sadece beslenme için Marshall Yardımı çerçevesinde \erilen sütto- zıı vediğerbeslenme ürüııkt-iıün kakiınlnıasL Sağ- dan vesoktan iktidariar değişmiş, ancakeğitimin ve çahşanlann içinde bulunduğu sorunlar ve ül- keyi yönetenlerin bu sorunlann çözülmesine iHş- Idn anlayışlan 31 yıl geçmesine karşın değişme- miştir. Bütçeden eğitime a\ nlan kaynakJann art- • Eğitim çalışanlan ve kamunun diğer çahşanları olarak önemli bir eşikte olduklannı söyleyen Dinçer, "Evrensel bir hak olan eğitim hakkının parayla alınıp satılan bir meta haline dönüşmesi, çalışanlardaki yozlaşma ve kirlenmeyi arttırmakta, örgütlenmeye katılımı engellemektedir. Bu bağlamda parasız eğitim talebimiz, ideolojik anlamda özelleştirme karşısındaki tutumumuz olacaktır" dedi. tmhnası gerekiyor. Bizegöre bu pay ilk sıraya ahn- mah ve bugûnkü oran olan yüzde 7'den yüzde20'ye çıkanlmahdır. Aslında devletin silahlanmaya ve bankbankalankurtarmayaayirdığıkaynağıniiç- te birini eğitime ayırması durumunda sorunla- nn çözüleceğini düşünüvoruz." Dinçer, sendikal mücadeleye başladığı yıllar- dan bu yana çeşitlı ıdan ve adli yaptınmlarla kar- şı karşıya kalmış. Kınama cezası başta olmak üze- re meslekteki en ağır yaptınm olan kademe dur- durma cezası ile defalarca cezalandınlmış. tl içi ve il dtşı sürgün uygulamalan yaşamış, onlarca kez gözaltına alınmış, yargılanmış, bir davadan 18 ay hapıs cezası almış. Bunca yasak ve baskı altında mücadele ver- menin ve aynı zamanda öğretmenlık mesleğini sürdürmenin bedelleri olduğunu söyleyen Din- çer. "Bu bedelleri ödeyeceğimizi bilerek yola çık- nk. Aldığumz cezalan, yaşadığımız gözaltılan onur belgesi olarak nitelendiriyorum*' dedı. Sendıkalara ılginin yoğun olmamasının, bu alanda yaşanan idari ve yönetsel baskılar, sen- dikalann çalışanlann ekonomik ve sosyal yaşam- lannı kolaylaştıracak somut bir hak elde etme nok- tasında bir kazanım elde edemermş olmalan ve örgütlenmelere duyulan güvensızliklerden kay- naklandığını belirten sendıka başkanı, "'Yînede bana göre suçlu olan eğitim çahşanlanndan çok sistemin kendisi. Bu alanda faaliyet yürüten on binlerce eğitim çalışanının yaşadığı soruşturma, ceza ve sürgün uvgulamalan. örgütlenmemiş in- sanlarda yugınlık. korku ve kaygı yaratmakta- dn-"diye konuştu. Sendika başkanı, önümüzdeki dönem için he- deflerini ıse şöyle sıraladı. "Eğitim çalışanlan ve kamunun diğer çalışan- lan olarak önemli bir eşikteyiz. Yeni kazanımlar- la örgütlenmemizi geliştirecek politikalar belir- lemeüyiz. Evrensel bir hak olan eğitim hakkının parayla ahnıp saülan bir meta haline dönüşme- su çahşanlardaki yozlaşma ve kirlenmeyi arttır- makta,örgütlenmeye kanlıını engellemektedir. Bu bağlamda parasız eğitim talebimiz. ideolojik an- lamda özelleştirme karşısındaki tutumumuz ola- caktır. Kirtenmeye karşı örgûflenme __ Devlet okullan da giderek paralı hale geüyor. ÖrneğinEskişehir'de bir okulda velikre, 'Oğren- cilerinizin tek kişilik sıralarda eğitim yapması- nı istıyorsanız okulumuzda buna uygun sınıflar oluşturacağız ve bu sınıflann sıra giderleri baş- ta olmak üzere diğer ihtiyaçlannı sizin karşıla- manız gerekiyor' deninyor. Özelleştirme uygulamalannın en çok etküedi- ği kesimlerin başında ögretmenler geliyor. Kısa yoldan köşeyi dönnıe anlayışı öğretmenlerdeki kirlenmey i arttırmaktadır. Ögretmenler, mesleki ideallerini yaşama ge- çirmek için kendilerini geüştirmek yerine özel kurs, parah ders, dergi sahcıhğj. kitap saücıhğı gibi yollara yönelerek bu kirlenmeye alet oluyor- lar. Oysa yapmalan gereken. yaşanan bu kirlen- me ve yabancılaşmaya karşı örgütienmek olma- hdu-."" Dinçer, sendikanın eğitime hazırhk ödeneği- nin en az net 2 maaş tutarında olması ve bütün eğitim çalışanlanna ödenmesi. ek ders ücretle- nnin ve eğitim tazminatının iki katına çıkanlma- sı. çalışan sayısının 3()'un üzerinde olduğu işyer- lerlerinde kreş açılması, zorunlu tasarruflann nemalarıyla birlikte geri ödenmesi, işkolunun dığer çahşanları olan yardımcı personelin öğret- menlerin yararlandığı haklardan yararlandırılrna- sı, eğitimmdemokratik. bilimsel ve laik olması ve herkesin kendi ana dilinde eğitim yapabilme- sı için önümüzdeki dönemde mücadele ve ey- lem programlan oluşturacaklannı da açıkladı. Uzmanlar, anne-babakm çocukUunnı bedensel, zihinsel vepsikobjik olarak okula hazırlamalan konusunda uyarty SOSYALLEŞMEYEİLKADM• Pedagog Belgin Temur, 6 yaşında ve okula başlaması düşünülen bir çocuğun öncelikle yeterli özgüvene sahip olması gerektiğini söylüyor. Temur, "Bunun için de anne ile babaya olan bağımlıhk probleminin çözümlenmiş olması gerekir" diyor. Okullar yann açılıyor. Okula yeni başlayacak çocukların evlerinde tatlı bir telaş var. Alışverişler yapıldı, çan- talar, formalar hazırlandı. Pekı acaba bu çocuklann hepsi yeterli okul olgunlu- ğuna sahip mi?. . . ^ .- . Bedensel. zihinsel ve psıkoiejıfc'Oİa- rak okula başlamaya hazır mı? Anne-babalar. çocuklarının hazır olup olmadığını kolayca anlay abilirler. Bu konuda endişelen olan ya da çocu- gu okula başladığında okula uyumla ilgili sorunlar yaşayan anne-babalann mutlaka bir uzmana başvurmalan ge- rekiyor. Mavi Pedagojik ve Psıkolojik Danış- ma Merkezi'nden uzman pedagog Bel- gin Temur, her çocuğun, okula haşla- madan önce yeterli okul olgunluğuna sahip olup olmadığının incelenmesi ge- rektiğini vurguluyor. Okula hazır ol- manın yalnızca bedensel ve zihinsel yetileri içermediğini, aynı zamanda ço- cuğun psikolojik olgunluk seviyesinin de yeterince gelişmiş olmasının zorun- lu olduğunu belirten Temur, psikolojik olgunlaşmanın nelen kapsadığını şöy- le anlatıyor: Yeterli özgüvene sahip olmalı "6 yaşında ve okula başlaması düşü- nülen bir çocuğun öncelikle yeterli öz- güvene sahip olması gereklidir. Bunun için de anne ile babay a olan bağımülık probleminin çözümlenmiş olması gere- kir. Çocuk, kendi başma hareket edebU- me, kendini rahat ifade edebibne, sos- yal ortamlarda çıkabilecek problemkr- le baş etme ve probJem çözme becerisi- ne sahip ounahdır. ÖzelÛkle çocuğunuz okul öncesi eğitimi almamışsa psikolo- jik gelişiminin dikkatle değerlendiril- Okul öncesi eğitim alan, kendine güvenen çocuklar, ilkokula başlarken uvum sorunu yaşamıyor. Çocuğun, sevgi ve Ugiyi paylaşabilecek olgunluğa ulaşması da önemli. mesi gereklidir. Sürekli tek ve ilgi oda- ğı olmaya ahşnuş bir çocuğun birden- bire birsosyal grubun parçası otanası baş- langıçta zor olabilir. Okul öncesi bir kuruma devam eden, kendine güvenen ve duy gularmı rahat ifade edebilen bir çocuk genellikle ilko- kula başlarken ciddi bir uyum sorunu yaşamıyor. Anne-babadan ve aile ortammdan ilk kez aynlan çocuklarda uyum sorunu yaşama olasıhğı daha yüksek oluyor." Temur'a göre psikolojik olgunlaşma- nın yam sıra okula başlayacak bir çocu- ğun sosyal gelişiminin. dil becerilennın, hareket yeteneğinin ve akademik bece- rilerinin de gelişmiş olması gerekiyor. Yeterli kelime hazinesine sahip olma, düzgün cümle kurabilmek, olaylan bir düzen içinde anlatabilmek ve yorum yapabilmek. el becerilerinin gelişmiş ol- ması, (kaleme hâkimiyet, çizgi beceri- leri vb) bedenini rahat kullanabümek, bedensel koordinasyon yeteneği, kav- ram bilgisinin (sayı. renk, şekıl, yer bil- diren kavramlar) gelişmiş olması ve so- rumluluk alabilmesi. yaşıtlanyla rahat sosyal ilişkıler kurabilmesi ve bu iliş- kileri sağhklı bir şekilde sürdürebilme- si gerekiyor. Sevgi ve ilgiyi paylaşabi- lecek olgunluğa ulaşması. paylaşmayı bilmesi de önemli. İlk okul deneyimi Ilkokulun çok önemli bir ilk deneyim olduğunu vurgulayan Belgun Temur, çocuğun öğrenme ve eğitim süreciyle ilk deneyiminin neredeyse onun tüm yaşamı boyunca 'okul veokumak' kav- ramlannı nasıl algılayacağını belirledi- ğinı söylüyor "Bu nedenleokula gide- cek çocuğunuzun okul ile ilgili ihtiyaç- lannı tamamlarken onun psikolojik ve akademik olarak okula ne kadar hazır olduğunu da değeıiendirmeniz gere- kir'' diyen Temur. çocuğun kendi olgun- luğu kadar dış koşullann da uyumu et- kileyebildiğini belirtiyor. Örneğin öğrenci sayısının çokluğu, öğretmenın ve ailenin ilk günlerinde çocuğun perfonnansına ait yüksek bek- lentileri de çocuğun ilk günlerdeki uyu- munu objnisuz yöttde etkıleyebılıyor. Anne-babalara öneriler Pedagog Belgin Temur. çocuğun okul olgunluğuna erişip erişmediğini anla- ma konusunda anne-babalara şu öne- rilerde bulunuyor: - Bağımsız olarak hareket edebilme ve sorun çözebüme becerisine sahip mi? - Kendini ifade edebilecek yeterli ke- lime bılgisine ve cümle kurmayetene- ğine sahip mi'.' Duygulannı ifade ede- bilir mi'.' - Kendi ıhtiyaçlannı karşılayabilir mı'? (Yenıek. giyinme, temizlik vb) - Yaşıtlanyla sosyal ilişki kurabilecek beceriye sahip mi? - El becensı yeterince gelişmiş mi? - Genel koordınasyonu yeterli mi? - Yaşının gerektirdiği kavram bilgi- sine sahip mi? - İhtiyaçlannı geciktirebiliyor mu? - Kurallara uyma becerisi gelişmiş mi? Temur" un. okul seçimiyle ilgili öne- rileri ise şöyle: - Okul ve öğretmenle işbirliği yapın, çocuğunuzu iyi tanıyın. - Öğrenci sayısmı göz önünde bu- lundurun. - Okulda rehberlik servisi olmasma dikkat edin. - Çocuklann bireysel farklılıklanna özen gösteren bir okul seçin. - Çocuğunuzun potansiyeline uygun bir okul seçin. Hasatiı okııüar yenüenîyor SELEN BAYCAN Istanbul'da, 17 Ağustos ve 12 Ka- sım depremlerinde hasar gören. 13 'ü ağır, 118'i orta hasarlı toplam 131 okul, hayırseverler ve Milli Eğitim Ba- kanlığı işbirliği ile yenileniyor. Deprem yönetmeliğine uymayan ve yıpranmış eski okullann yeniden ya- pımı için Müli Eğitim Bakanhğı'ndan 40 trilyon liralık bir ödenek talep edildi. Suadiye, Çatalca, Bahçeliev- ler ve Maltepe'de toplam 5 okul ha- yırseverler tarafından yıkılarak yeni- den yapıldı. Bir yıldır süren çalışmalar çerçe- vesinde Istanbul'daki hasarlı okulla- nn yüzde 80'inin eğitim öğretime hazır hale getirildiğinıjbelirten tl Mil- li Eğitim Müdürü Ömer Balıbey şunlan söyledi: "OkuBann bir kısmının fınansma- nı hayırseverler tarafından sağlandı. 8 tanesi Milli Eğitim Bakanlığınm. Menkul Kıymetler'le yaptiğı protokol çerçevesinde yapdıyor. Diğer okullar ise, bakanlığm sağladığı ödeneklerle eğitime hazır hale getirildi Birçokil- köğretim okulu. özel ilçe müdürlük- leri ve maliy enin işbüüği ile hızla dep- rem şartlanna uygun şekilde yeni- den yaptınlarak veya onanlarak eği- time açdacak." Depremle ilgili yapılan çalışma- lar kapsamında bu yıl 62 okulda, ona- nm. takviye ve yeni bina inşaatı ta- mamlanarak eğitime başlanacak. Hasarlı okullann 38 tanesinin ma- liyeti bakanhk yatınmı ile yeniden ya- pıldı. Yıkımlan ve yeni bina inşaat- lan süren 12 okulun yanı sıra 57 oku- lun takviye projeleri de sürüyor. Ha- zırlanan çalışma raporuna göre top- lam 131 okulun yapımı tamamlanan 69'u, tamamen, 62 okulun da labo- ratuvar, iş atölyesi, kütüphane gibi ba- zı bölümleri dışında bu yıl eğitime açılacak. Çocuğun derinlemesine gözlenmesini temel alan Montessori eğitim metodu yaygınlaşıyor Once özgürlük sonra eğitiııı"Çocuğu iyi eğitebflmek için iyitanımakgerekir. İyi tanımak için de çocuk, özgür olabilece- ği bir ortamda gözJenmelidir. Çocuğu gözlemede genel ilke, çocuğun fiziksel olarak özgür olabileceği ve çocuk için doğal olan birçevreyaratmaknr. Oğ- retmen, bilgi aktaran değil, yön verendir.'' Kısaca böyle özetlenen ve 144 ülkede uygulanan Mon- tessori yöntemini Türkiye'de benimseyen anaokulu ve özel ilkokul sayısı giderek artıyor. Türkiye'de çok az sayıda Mon- tessori eğitimcisi olması yüzünden me- todu uygulamak kolay değil ama Mon- tessori materyallerini evde ve okul ön- cesi eğitim kurumlarında kullanmak mümkün. Montessori eğitimi üzerine yüksek lisans tezi hazırlayan Dilara Ke- hale. bu yöntemin, çocuğun özbenliğini fark etmesini hedefleyen, belli kurallar dahilinde özgür ortamı sağlayıp çocuğun gelişimini hızlandumayı amaçlayan bir gelişim teorisi olduğunu belirtiyor. Dilara Kehale, Montessori yöntemin- de dısiplini ve yöntemin uygulanışını • Montessori metodunun temel ilkeleri şöyle sıralanıyor: Çocuklar duyulannı harekete geçiren ve fiziksel aktiviteye izin veren nesnelerle ılgilenirler. Çocuklar yetişkinlerden farklı öğrenirler. Eğitim programının en önemli boyutu 'hassas dönemler'dir. Hassas dönemler çocuklann öğrenmeye ve işleri yapabilmeleri için duyarlı ^ olduklan zaman bloklarıdır. şöyle anlatıyor: " Yegâne disiplin öz disipündir. Kendi ihtiyaçlannı kendi başma giderebüen \c öncefiziksel(0-5 yaş), sonra da sosyal (5 yaş) açıdan bagımsızlaşan çocuk disipün- li çocuktur. Montessori yönteminde ders bir deneydir. Ders sımfa verilmez çocu- ğa verilir. Malzemesnufagösterüirve her çocuğun malzeme ile ilişkisini kendisinin kurması beklenir. Oğrenmeancakçocu- ğun kendi y aptiğı faaliyetier sonucunda gerçekleşir ve öğrenmeyi sağlayan faali- yetlerin belli bir sıra izlemesi şartur. Çocuğun eğitimi düzenli bir günlük yaşantiy a ahşmakla başlar. Burada çocu- ğun kendi temizngi başta gelir. Her sabah öğretmen çocuklarda temizlik kontroiü yapar. Çocuğun bakım işlerini bitinuesiuinar- dından öğretmen çocuğun Ugisini çevre- sine yöneltir. Çocuk aynı şekilde smınnı düzene koymasuu ve temidemesiniyapa- rak öğrenir. Temizlik ve bakım işleri bi- tiriklikten sonra çocuk. sınıf arkadaşla- nnın varhğmı kabul ederekonlan selam- lamay ı öğrenecek ve sonra yerine otura- caknr. Ancak bu düzen sağlandıktan son- ra Montessori malzemesi ile eğitime baş- lanacaktır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle