15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10EYLÜL2000PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Gürtuna'ya ziyaret • İstanbul Haber Servisi - Amsterdam Belediye Başkanı Schelto Potijn, istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna'yı ziyaret etti. Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda yapılan görüşmede, iki başkan birbirlerine seçim sistemleriyle ilgili bilgi verdiler. Potijn, ülkesinde belediye başkanlannın 6 yılda bir atandıklannı söyledi. Kadın kolu tasfiye edildi • ANKARA (AA)-PKK •Başkanlık Konseyi'nin. örgüt içerisindeki muhalif kanada yönelik olarak başlattığı "aynştırma / anndırma" politikası çerçevesinde Kürdistan tşçi Kadınlar Birliği'nin (PJKK) tasfiye edilmesini kararlaştırdığı bildirildi. Abdullah Öcalan'ın talimatıyla kurulan PJKK'nin kongresinin Kuzey Irak'ta yapıldığı, kongrede PKK'nin Başkanlık Konseyi üyelerinin, birliği "dağınıklık ve hâkimiyetsizlikle" suçladıklan ifade edildi. Kadınlann duygusal yaklaşım sergilediği, konseyin kararlanna duyarsız kaldıklan anlatılan kongrede, PKK'ye karşı "hainlik" yaptığı belirtilen grupla bazı PJKK'lilerin işbirliği yapmalanmn da gündeme getirildiği kaydedildı. Iş güvencesi yasa tasarısı • ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - Çalışma Bakanlığı'nca hazırlanan ve Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılan iş güvencesi yasa tasanşı taslağını işçi sendikalan eksik, ancak olumlu bir adım olarak değerlendiriyor. Ilk kez toplusözleşme uygulanan işyerinde sendika üyesi olması nedeniyle işten çıkanlan işçiye iş güvencesi getıriliyor. fşveren haklı bir gerekçe göstermediği sürece sözleşmeyi feshedemeyecek. tş güvencesi yasa tasansının gerekçesinde. işçinin fesihlere karşı gerektiği şekilde korunmadığı, sendika özgürlüğünden, toplu iş sözleşmesi özerkliğinden ve grev hakkından söz edilemeyeceğine dikkat çekilerek "İş güvencesinin sağlanmadığı bir sistemde sendika içi demokrasi de yeterince işleyemez" denildi. Ülkücü yurtlar • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - . Tarikat yurtlanndan sonra şimdi de ülkücü yurtlar açılmaya başladı. Kamu Çahşanlan Vakfi ve Kamu-Sen tarafından Afyon'da ilki açılan Kaçava Orta ve Yüksek Erkek Öğrenci Yurdu'nun amacı "ülkücü üniversite gençlerine hizmet vermek" olarak belirlendi. Ücretiayhk 90-100 milyon lira arasında değişen yurdun "Türküm ve Müslümanım" diyen herkese açık olduğu kaydedilirken Afyon Kocetepe Üniversitesi'ni , kazanan ülkücü gençlere hizmet verileceği vurgulanıyor. Bir dershane gibi üniversiteyi kazandınna vaadinde bulunmasıyla dikkat çeken yurt, Türkiye Kamu Çahşanlan Vakfı ve Kamu-Sen tarafmdan işletihyor. Yenilikçilere karşı tavnnı 'yumuşak' bulan Erbakari partinin başına Asiltürk'ü geçirecek Kutan'ı by-pass planıSEBAHAT KARAKOYUN ANKARA - FP Genel Baş- kanı Recai Kutan'm Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyareti FP'yi kanştırdı. Erdoğan'ın görüşmenin ardından FP yöne- timini hedef alan sejt açıkla- malan ve geri adım atmayaca- ğını açıkça ifade etmesi Ku- tan'ı zor durumda bıraktı. Ku- tan'ı yenilikçilere karşı ''yu- muşak'' bulan ve Erdoğan'la görüşmesine tepki gösteren Necmettin Erbakan'ın sağ ko- lu Oğuzhan Asiltürk'ün ipleri ele ahnasını istediği öğrenildi. TBMM'nin açılmasından son- ra yapılacak olan grup yöneti-- mi seçimlenne el koyacak olan Erbakan'ın Asıltürk'ün grup başkanvekili olması için bastı- racağı kaydedildi. Ancak "kav- gacı" kimliğiyle öne çıkan Asiltürk'ün adayhğının sıkıntı yaratacağını savunan bazı FP yöneticileri, yenilikçilerin par- ti grubundaki ağırlıklannı da göz ardı etmeden başka isimler aranması gerektiğini savunu- yorlar. Bir süreden berı "yeni bir oluşum" ıçin çahşmalaryapan Tayyip Erdoğan'a uyanda bu- lunmak için yaptığı görüşme ters tepen Kutan. Erbakan ve ekibini kızdırdı. Erdoğan'la yapılan görüşmeye "Ayağına kadar gitmesine ne gerek var- dı" diye tepki gösteren Nec- mettin Erbakan'ın yakın çevre- siyle yaptığı değerlendirmede, "Bu böyle olmayacak. Açık açık meydan okuyoriar ama parti yönetimi gerekenleri yap- mıyor. Özellikk grupta büyük bir dağınıklık var. Bu başıboş- hığa son vermek gereldyor" de- diği behrtildı. FP Grup Baş- kanvekillerinin üçünün de kongre sürecınde Kutan'ın kar- şısmda yer aldıklannı. ancak buna sessiz kalındığını kayde- den Erbakan'ın. "Şimdi Meclis açıhnca grup yönetimi için se- çimler yapılacak. Yanhş yapü- mamah. Grubu çekip çevirecek bir isme ihtiyaç var. Bu da Asil- rürk'tür*' dediği öğrenildi. Kritik pek çok konuda Ku- Der Spiegel Tankyerine cephane fabrikası FRANKFURT (Cum- huriyet) - Alman hükü- metınin Türkiye'ye tank satışı yapılmaması konu- sunda anlaşma sağlama- sının ardından. 'Der Spi- egel' dergisi, hükümetin Türkiye'ye cephane fab- rikası sevkıyatı yapacağı- nı iddia etti. 14 milyar marklık Le- opard 2 tankının ihracatı- nın gerçekleşmeyecek ol- ması nedeniyle ortaya çı- kacak boşluğun kısmen olsa da cephane fabrika- sı üzerinden telafi edile- ceği bildirildi. Dergi, Başbakan Ger- hard Schröder'in bu ka- ran, Schlauch'un, parti- sinin federal meclis gru- bu başkanlığına yeniden seçilmesi için aldığı be- lirtildi. Savunma sanayii çev- relerinden yapılan açık- lamalarda gerek Fransız yaprmı 'Leclerc', gerek- se Amerikan yapımı 'Ab- rams' tanklarmdaki Al- man yedek parçalarının varlığını koruyacağına dikkat çekildi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Ziraat ve Halk bankalanndaki yolsuzluklann örtüldüğü iddia edildi DENETDE üyelerine baskıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Devlet Denetim Eleman- lan Derneğı (DENETDE) Ge- nel Başkanı Fazu Köksal, Zira- at ve Halk bankalarındaki çeşit- li yolsuzluk soruşturmalan ne- deniyle üyelerine baskı yapıl- dığmı ve sürgûne gönderildik- lerini kaydetti. Köksal, denetim elemanlannın geçmiş yıllarla kıyaslandığında ekonomik ve sosyal açıdan çok zor bir duru- ma düşürüldüğünü bildirdi. DENETDE Genel Başkanı Köksal ve Genel Sekreter Ab- lay Ergüven. dün düzenledikle- ri basın toplantısında üyelerine yönelik baskılan anlattılar. Köksal, bedelsiz ithalat reklam- lan kampanyasmdaki yolsuz- luk nedeniyle DGM'de tanık olarak ifade veren üyeleri Halil lbrahim Cebeci'nin Anka- ra'dan Yozgat'a tayın edildiği- ni kaydetti. Aynı davada tanık olan ve usulsüz işlemlere imza atma- yan Cengiz Uzun'un görev ye- Köksal, Ziraat Bankası Izmir Basmane Şube Müdürü Tevfik Fikret Üzel'e, bilgisayar altya- pısının döşenmesi ve onanmı işi nedeniyle baskı yapıldığını bildirdi. • Devlet Denetim Elemanlan Demeği Genel Başkanı Fazlı Köksal, çeşitli yolsuzluk soruşturmalan nedeniyle üyelerine baskı yapıldığını ve sürgüne gönderildiklerini kaydetti. rinin değiştirilerek pasifize edıldığini savunan Köksal, bir başka tanık, Hamit Üçer'in hem görev yerinin değiştirildi- ğıni hem de baskı yapıldığını kaydetti. Köksal, Üçer'in son olarak Kayaş'a sürüldüğünü sa- vundu. Ziraat Bankası'ndan Kula Mensucat'a usulsüz 34 milyon dolar kredi açıldığının Başba- kanlık Yüksek Denetleme Ku- rulu raporuyla da doğrulandığı- m anımsatan Fazlı Köksal. kre- dının tahsil edilemediğıni. dö- nemin sommlulan hakkında da yasal işlem yapılmadığını kay- detti. Köksal, Halk Bankası ndaki usulsüzlüklere. iktidar ortağı MHP'h Nidai Seven'in de dik- kat çektığinı anımsatarak yapı- lan yolsuzluklarla ilgili cumhu- riyet savcılığına suç duyuru- sunda bulunulduğunu belirtti. Büyük zorluklarla karşı kar- şıya bulunan denetim eleman- lannın. geçmiş yıllara oranla ekonomik olarak çok zor du- rumda olduğunu dile getiren Köksal, "Kamu personelinin ücret tespitine yönelik olarak Başbakanlık tarafından yapılan taslak çalışnıada. denetim ele- manlan maalesef görev statüle- rine hiç de u> gun olmayacak bir şekilde son sıralara atılmış du- rumdadır" şeklinde konuştu. tan'ı inisiyatifsiz bırakarak perde arkasından gelişmeleri yönlendiren. kongre sürecinde Abdullah Gûl ve ekibine yöne- lik sert açıklamalanyla gerili- mi tırmandıran Asiltürk'ün adayhğı durumunda FP'de ye- ni bir çalkantı ka/çınılmaz gö- rünüyor. Bazı FP yöneticileri Asiltürk'ün "kavgaa" kişilıği- nin kongrede ters teptiğinı ve Gül'ün işine yaradığını belirte- rek "Eğer Oğuzhan Bey'in adayhğında ısrar edilirse o za- man grup seçimlerinde büyük sorun yaşanır. Sert çıkişla- n nedeniyle Asiltürk'e tepki duyanlann sayısı ol- dukça fazla. Yenilikçilerin gnıptaki ağuiıklan bilini- yor. Üzerinde uzlaşma sağlanabilecek başka isimler aranmah" görüşü- nü savunuyorlar. Ğüİî Tırmandınyoriar Yenilikçilerin kongre- deki genel başkan adayı Abdullah Gûl Erdoğan- Kutan görüşmesiyle ilgili olarak. "Tayyip Bey'in söyledikleri benim açnn- dan sürpriz değiL Kong- reden sonra ikilik yarat- mamak için çaba harca- dık, ancak parti içi her toplannda benzer görüş- lerimizidilegetirdik. Yapı- lanlar yanhş. Durup du- rurken U başkanlan gö- revden alınıyor. Biluıçli olarak gerilim yaratüıyor, örmandınhyor'' değer- lendirmesini yaptı. FP'den aynlmalannın söz konusu olmadığını, ancak kasıtlı olarak bu yönde söylentiler çıkanl- dığını savunan Gül, "FP'nin en önemh" insan- lan bizleriz. Kim aynla- caknuş? Bütün bunlar hoş değil ama geri tepti" diye konuştu. Erdoğan'm kendîsine yönelik sert açıklamalan nedeniyle görüşme sıra- sında Kutan'a şikâyet et- tıği FP Genel Başkan Yar- dımcısı Bahri Zengin ise "Her şey açıkça ortaya çıkü. Bizim için Erdo- ğan'ın tavn sürpriz değil. Ancak tabanumzm her şe- yi açıkça görmesi gereki- jordu. Hem ayn bir parti niyerinin ohnadığmı söy- lüyor hem de yeni bir ohı- şumdan söz ediyor. Bu si- yasi oluşumdan kasıt 30 yılhk bir srvasi çizgiyi du- mura uğratmak mı aca- ba" dedı. Bundan sonra Erdo- ğan'ın gerçek niyetinin parti tabanı ve örgütlerine açıkça anlatılacağım ve gerçeklerin ortaya konu- lacağmı kaydeden Zen- gin. "Kimse kendini kan- dırmasın. Tayyip Bey'i herkes bu çizgiyk büiikte hareket ettiği için sevdi, yükseltti Şimdi 30 yılhk bu siyasi hareketi böbneye çaksması tabanımız tara- fından hiç de hoş karşılan- maz" diye konuştu. IRMIKIAYDIN ENGtN aenginfo doruk.nettr DENİZLİ - Geçen hafta sonunu men- dereslerden "Küçûk"ür\ün ovasında ge- çirince "Büyük" haber saldı; alınmış, "derhaJ atla gel" dedi. Gördüğünüz gibi Büyük Mende- res'in suladığı, bereket fışkıran ovanın doğu ucunda, Denizli'deyim. Yazının başlığına, girişteki "Denizli" notuna ba- kıp yazının içeriğini tahmin ettiyseniz, yanıldınız. Buraya ineli daha birkaç saat oldu. 50 dakikalık bir uçuştan sonra indiği- miz Çardak Havaalanı'ndan Denizli'ye kadar git git bitmeyen, "Acaba Istan- bul'dan benim Golfe atlayıp gazlasay- dım daha çabuk mu ulaşırdım" dedir- ten bir kara yolcutuğundan sonra De- nizli'ye varıp hiç oyalanmadan, Orta- doğu ve Balkanlar'ın ve Avrasya'nın en büyük açıkhava meyhanesi "Değir- men"de bir masaya çöküp Denizlili ar- kadaşlarla kaynatılan bol anasonlu bir "N'olcak bu memleketin hali" muhab- beti yeni bitti. Bir otel odastnda çizik- tirilen bu Tınvık'ta, Denizli'den söz et- meye olanak yok. Denizli yannki Tır- mık'a kalır. Yani yazıya başhk olan şu "Yol notla- n", sürtük gazetecinizin bitip tükenme- yen yolculuklannda, bir yerlere çiziktir- diği, bir türlü fırsat bulup yazıya dönüş- türemediği bölük pörçük izlenimlerden oluşuyor. Hani "star" köşe yazarlan, pazar gün- leri, sanki öteki günler çok sert yazılar ya- zarlarmışgibi, "yumuşak" yazılar döktür- Yol Notları meyi moda bellediler ya, ben de onlara özendim. Buyrun size yumuşak bir yazı. Afiyet olsun. • • • "Yeşil" Bursa'da çocuk, annesine sor- muş: - Anne, yeşil nedir? Anne, boyacı dükkânına gidip bir ku- tu yeşil boya almış, kapağını açıp çocu- ğa göstermiş: - Işte yavrum, buna yeşil derier! Uludağ yamaçlanna tırmanan Bursa adlı beton çölünde yaşayan çocuk, ikin- ci sorudan vazgeçmiş. ikinci soru: "Anne, ağaç nedir" imiş!. • • • Özeleştiri yapıyor, hatamı itiraf ediyo- rum. Bugünedekşu ünlü "Imtiyazsız, sınıf- sız, kaynaşmış bir kitleyiz" palavrasıyla çok alay ettim. Yanılmtşım. Ister BMW, ister Şahin, ister Bro- adway ister, Mercedes, ister 30 milyar- lık, ister üçüncü el 1.5 milyarlık arabalar olsun bu ülkenin sürücüleri kesinlikle "imtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış birkitle- dir". Zengin ya da fakir, okumuş ya da oku- mamış, kültürlü ya da kültürsüz, uygar görünüşlü ya da ter kokan bir kıllı ayı, ayıkyadasarhoş... Hasılı her boydan ve soydan, her renkten ve boyadan, bu ül- kenin bütün sürücüleri, aralanndaki sınıf farklannı tam anlamıyla yok ederek kay- naşmışlardır. Elli metre ötesi görünmeyen yokuş- larda, kalın ve kesiksiz çift çizgiye rağ- men önündeki aracı sollamakta... Tek arabanın geçebileceği bir huni ağ- zına beş araba birden aynı anda dalıp kendini kilitleyiptrafiği kördüğümeçevir- mekte... Arabasının beygir gücü ile kendi er- kekliği arasında doğrudan orantılar kur- makta... Trafik polisine en yılışık gülüşle rüşvet önermekte... Öndeki ya da yandaki arabanın ölüm- cül sonuçlar doğuracak bir davranışına ana avrat düz gitmekte... Ve aynı haltı otuz saniye sonra kendi- si yemekte... Hasılı çağdaş bir ülkede, ortak yaşa- ma kültürünün göstergesi olan trafik dü- zeninin sürekli ırzına geçmekte... ...Bu ülkenin bütün sürücüleri kaynaş- mış, aralannda hiçbir imtiyaz (ayncalık) gözetmeyen, sınıfsız bir kitledir. Bunca yıl, tek parti CHP'sinin bu "Im- tiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitleyiz" sloganını eleştirdim, alay ettim, rtiraz et- tim, hep tersini yazdım. Tükürdüğümü yalıyorum. ••• Susuriuk, "Mercedes'e çarpan kam- yon" yüzünden yitirdiği "Ayran başken- ti" ününü yeniden kazanmaktan umudu- nu kesmiş; ağırlığı çöpşiş ve gözlemeye venmiş. "Susurluk kördüğümü" er geç çözü- lecek umudunu diri tutmaya çalışan - bencileyin- kerizlerin dikkatine sunulur... * • • (Birinden duyup aktanlmayan, doğru- dan bir gözlem, bir kulak misafiriiğidir.) Akhisar-Manisa arasındaki dandik bir kahveden ibaret bir "dinlenme tesi- s/"nde mola veren, tatilden döndükleri derilerinin renginden ve giysilerinden an- laşılan üç-dört ailelik bir konvoy, önce okudukları gazetedeki "ombudsman" başlığını heceleyip söktüler; ardından haberi okuyup anlamını öğrendiler ve badem bıyıklı, orta yaşlı bir "aile re/s/"nin önerisini kafalannı hararetle sallayarak onayladılar. Aile reisi "ombudsman" olarak Reha Muhtan önerdi ve çok ciddiydi. ••* Karacabey-Kemalpaşa arasında tez- gâh açan köylülerden biri "hormonsuz şeftali-hormonsuz dpmates" yazan bir de tabela asmıştı. Üşenmeyip, durup "Nasıl honmonsuz oluyor bunlar" diye sorduk. Sırrtıp yanıtladı: - llacı, ziraat memurunun söylediğin- den fazla koymuyorum ağabey... • • • Gemlik'e doğru denizi göreceksin... Burnunutıka! POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA Aşk Çocuktur... Islak sokaklarda çıplak ayakla yürüyen su; duman gibi yayılan ince biryağmur Pablo Neruda'dan At- tila Jozsef'ten ince ve susmuş anılan biriktiriyor ol- malı... Fırtınanın kanştığı bir pınar, çürümüş yaprakların devingen tortusunu getiriyor... Gün batıyor!.. Gecenin lacivert atlasıyla kapanıyor gökyüzür.. Ay doğuyor, yıldızlar üşüyor!.. Gemiler geçiyor boğazdan!.. W.H. Auden ne demiş? Kimine göre ufak bir çocuktur aşk; kimine göre bir kuş... Lawrence'nin renklı penceresinden bakıyorum, ayışığı lacivert sulara vurduğunda... O anda usta direnç çöküyor!.. Bir sese kulak veriyoruz: "Seninkihuysuz biracı, oysa benim de yüzüm ka- ra; sevgin köklüydü eksiksizdi senin, benimki gü- neşe doğru büyüyen; tutkusuydu çiçeğin!" Derinbirtasa!.. ÇılgınlıkL Isyancıbirsevda!.. Sanki Lermontov'un suskun ve gururlu açılan bir eylül akşamında çogalıyor, güzetliğin pınltısı geçmiş yıllann hüzün yüklü günleriyle buluşuyordu... Bir söğüt dalı, bir şeftali çtçeği... Çocuklan güleç yüzleri, gelinlik kızlann düşteri!.. Ayışığı vuruyor, lacivert sulara!.. Kuşlar her akşam şarkı soylerler mi yuvalannda?.. Eskianılaranlatılıyor... Ben ise gökyüzüne bakıyorum!.. Aynı sırları veren iki ağzı göruyorum; Vıaçeslav Ivanov'un iki kaderli gövdesinde; bir tann mezan- nın mermerine yaslanmış; eski güzellığin gomüldü- ğütoprağa... • * • Gölgeler düşüyor kıyıya... Yeniköy kendi sessizliği içirtde salınıyor... Diyorum ki: Temiz şeyler düşündük, tertemiz; Uzun yollar boyunca beraber Eli elimde, yan yana, sessiz; Çevremizde karanlık çiçekler." Paul Valery'den Ivanov'a doğru yol alıyoruz geç saatlerde... Gemiler geçiyor boğazdan... Bizse iki gövdeyiz fırbnada tutuşan; camlarda geceyansı partayan iki alev; iki göktaşı karanlığın içinde akan... Aynı kaderin iki inatçı okuyuz biz!.. Ayışığı vedeniz!.. O üşüyen yıldızlar suskun öpüşlerin ötesinde dik yamaçlan aşağısında bulunan durgun sularda mı yıkanmışlardı yoksa?.. Herkes sustu!.. Konuşan sadece Emilia'ydıL Eski zaman masallan anlatılıyor, Özdemir Asaf'ın Lavinia'sı, Ahmet Muhip Dıranas ın Serenat'ıyla karşılanıyordu: "Sana gitme demeyeceğim •' ÜşüyoTSunceketinial. Günün en güzel saatleri bunlar. Yanımda kal." Nasıl yıkılırdı dün, nasıl yakılırdı ormanlar? işte bu soruya yanıt veremiyorduk o gece'.. Boğazdan geçen gemiler, kördüğüm olmuş bu- lutlar!.. Sevginin erişilmez zirvesi, göz açıp kapayınca- ya dek geçen zaman... Ne de güzeldi gençlik düşleri... Yıllar sonra aşk şarkılan Philip Larkin'in dilinden Ahmet Muhip Dıranas'a dek ne güzeldi!.. "Yeşil pencereden bir gül at bana Işıklarla dolsun kalbimin içi Geldim işte mevsim gibi kapına Gözlerinde bulut saçlanmda çiy" ••• Şarkı notalan saklamıştık o gece Yeniköy'de... Baharia uyanan bir ağaç gibi dal açmıştı içımiz- de gizli kalan tazeliğin türküsü... Birikip duran zamanın kesınliği, gözlerimizde hüz- nün sesi, uzaklara ama çok uzaklara taşımıştı bı- zi... Yüzümüzde ter olan su damlacıklan Edip Can- sever'i hatırtatmıştı: "Ekledim ben tattığım her şeyi denizlere Bildiğim ne varsa onlar da hep denizlerden Sen de bir deniz gibi yeheştir onu istersen Sevdayı Ve köpûklendir Ve yaşlandır ki işte kederi anlamasın Ama dur, her deniz yaşlıdır zaten Oğrenmez ama öğretir mutluluğu Bizim sevdamız da öyledir, iyi şiirier gibi Biraz da herkes içindir. Ve gelinciğin ikinci tadı- na benzemeli Var eden kendini birincisinden Yani bir sevdayı sevgiye dönüştüren." Yeniköy'de o akşam ay sulara uzanırken sade- ce yıldızlar üşüyordu... Derin bir tasayia yitrp giden mevsimler güzellığin pınmsını getiriyordu... hikmet.cetinkaya(a cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 krtap kulûbü (AtlNIN TANIİIVÇ YAZAR 2.BASI RUBİLAY 0UYI VE TARİKAT SANCIU YILLAR KUŞATILMIJ SOKAKLAR 4. BASI K|Z|POSTHNDAKHRT ZAMAK SANA DA BULASTI KAN DİNJARONUNUN KAZLARI A$IK KADINLAR SOKAĞI 2 BASI SERİAT FAZARI SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL TÜRKİYE'NİN $EYTAN ÜÇ6ENİ GÖZLERİN POYRAZ Cumhunyet Kitap Kulübü Çağ Pazarlama A.Ş Tûrkocağı Cad. No:39/41 (34334) Cağalofllu-lstanbul Tel. 514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle