Katalog

SAYFA CUMHURİYET 28 TEMMUZ 2000 CUMA HABERLER Muzaffer Özdemip Zeytinburnu'nda • İstanbul Haber Servisi -Zeytınburnu Belediyesi'nin düzenlediği yaz şenliği kapsamında bu akşam halk müziği sanatçısı Muzaffer Ozdemir sevenleriyle buluşacak. Zeytinburnu sahilinde saat 21.00'de başlayacak konserde Muzaffer Özdemir, bağlamarun yanı sıra kendi icat ettiği enstrümanlardan Şıllık'ı, Toti'yi veTa'yı da kullanacak. ÖSS sayısal birincisine ödiü • İstanbul Haber Servisi- Öğrenci Seçme Sınavında (ÖSS) 190.338 sayısal puanla Türkiye birinciliğini paylaşan Cengiz Pehlevan, mezun olduğu yehbi Koç Vakfı Koç Özel Lisesi tarafından çeşitli hediyelerle ödüllendirildi. Cengiz Pehlevan, bütün liselerin, öğrencılerini üniversite sınavına hazırlayacak şekilde eğitim verdiklerini söyledi. Toplantıdan sonra, VKV Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel, Pehlevan'ı tebrik ederek motosiklet, mûzik seti ve bilgisayardan oluşan hediyelerini verdi. 17 Ağustos Için öneri • istanbul Haber Servisi- Bahçelievler Belediye Başkanı Saffet Bulut, Marmara depreminin yaşandığı 17 Ağustos tarihinin "Depremi Unutmayahm Günü" olarak ilan edilmesi için TBMM Başkanı Yıldınm Akbulut'a başvurdu. Bulut, yaptığı başvuruda, ülkenin büyük bölümünün deprem kuşağında bulunduğunun yurttaşlara anımsatılması için 17 Ağustos'un "Depremi Unutmayalım Günü" olarak ilan edilmesi gerektiğini belirtti. ANAP Aydın Millervekili Cengiz Altınkaya da aynı istemle TBMM'ye kanun teklifi verdi. Kommagene filme alınıyop • KÂHTA(AA)- Anadolu uygarlıklanndan Kommagene, "Nemrut; Throne of the Gods" isimli filmle dünyaya tanıtılacak. Kültür Bakanhğfnın desteği, Türkiye Iş Bankası ve istanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanlığrnın kadalanyla yapılacak çekimler, 20 Ağustos'ta başlayacak ve 20 gün sürecek. Film, ABD üzerinden yurtdışına pazarlanacak. fitanic'in uykusu kaçacak • VVTST PALM BEACH (AA) - Okyanus dıbinde 88 yıldır uyuyan TitamVin enkazından ilk kez değerli eşyalar çıkanlmaya calışılacak. 4 bin metre derinde yatan enkazı inceleyecek ekip, minik denizaltılar kullanacak. Ekip bir ay boyunca enkazı inceledikten sonra uzaktan kumandalı bir robotla enkazın içinden eşyalan çıkarmaya çahşacak. Ekibe Rusya Bilimler Akademisi'nden iki denizaltıyla donatılmış araştırma gemisi de katılacak. Sayıları pek çok ülkenin nüfusundan dahafazla yurttaşımız yurtdışında yaşıyor urtdşuulakiTfwkhvANKARA (AA) -Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlannın sayısı 3.5 milyon kişiye yakla- şırken, bu sayı, dünyadakı "ba- ğımsız ya da yan bağımsız" 58 ülkenin nüfusunun üzennde bu- lunuyor. Devlet Planlama Teşkilatı ve- rilerine göre, yurtdışında yaşa- yan Türk vatandaşlannın sayısı (Çifte vatandaşlar dahil) 3 mil- yon 462 bin kişiyi bulurken, bun- lann yaklaşık yüzde 90'hk kıs- mına denk gelen 3 milyon 131 bini, Avrupa ülkelerinde yaşı- yor. Yurtdışındaki Türk vatandaş- lannın yaklaşık yüzde 3.8'lik oplamı 3.5 milyonu bulan yurtdışındaki Türk yurttaşlannın sayısı, 58 ülkenin nüfusunun üzerinde. Türkiye dışındaki yurttaşlanmızın sayısı Lübnan, Kuveyt, Letonya, Makedonya, Slovenya gibi ülkelerin nüfusundan fazla. bölümünü oluşturan 131 bin ki- şi Ortadoğu ve Kuzey Afrika ül- kelerinde yaşarken, geriye ka- lan vatandaşlar da Rusya, Türk cumhuriyetleri, ABD, Kanada, Japonya ve diğer ülkelerde ha- yaünı sürdürüyor. 58 ülke nüfusunun üzerinde Öte yandan, Birleşmiş Millet- ler (BM) verilerine göre, yakla- şık 3.5 milyonu bulan sayısı ile yurtdışındaki Türk vatandaşla- nn sayısı, 58 ülke nüfusunun üzerinde bulunuyor. Türk vatan- daşlannın sayısı Lübnan, Ku- veyt, Letonya, Makedonya, Slo- venya ve Panama gibi ülkelerin nüfusunun üzerinde yer alırken, Singapur ve Ermenistan'ın nü- fuslanna eşit seviyede bulunu- yor. Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlannın sayısı Irlanda, Lirvanya, Bosna-Hersek, Yeni Zelanda, Kostarika gibi ülkele- rin nüfuslanna da yaklaşmış du- rumda. Bu arada, Izlanda, Lüksem- burg, Malta, Bahreyn, Brunei Sultanlığı, Komor Adalan ve Katar ülkelerinin nüfuslannın toplamı, yurtdışuıdaki Türk va- tandaşlannın sayısuıa ulaşamı- yor. Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarınuı sayısına yalon ve bu sayıdan daha az nüfusa sa- hip olan ülkelerden bazılannın yaklaşık nüfuslan ise şöyle: Bosna-Hersek 3.8, Yeni Ze- landa 3.8, Irlanda 3.7, Litvanya 3.7, Singapur 3.5, Ermenistan 3.5, Uruguay 3.3, Lübnan 3.2, Arnavutluk 2.1, Liberya 2.9, Pa- nama 2.8, Jamaika 2.6, Oman 2.5, Birleşik Arap Emirlikleri 2.4, Letonya 2.4, Makedonya 2.0, Slovenya 2.0, Kuveyt 1.9, Namibya 1.7, Estonya 1.4, Ga- bon 1.2, Bahreyn 0.6, Katar 0.6, Lüksemburg 0.4, Malta 0.4, Bru- nei Sultanlığı 0.3, Izlanda 0.3 milyon kişi. 11. Olağan Genel Kurul'da 'kuruluş ilkeleri' gözden geçirilerek mücadele çizgisi belirlenecek DISK'te yeni yön arayışıtstanbul Haber Servisi - Türkiye Devrimci Işçi Sendikalan Konfederas- yonu'nun(DtSK) 11. Ola- ğan Genel Kurulu bugün toplanıyor. Genel kurul- da, 'kuruluş ilkelerinde kaymalar var' yönünde tartışmalar yaşayan DtSK'in yeni döneme iliş- kin mücadele çizgisi be- lirlenecek. Üç gün süre- cek genel kurulda yeni genel başkan ve yönetim organlan da seçilecek. Istanbul-Dedeman Ote- li'ndesaat 10.00'da Genel Başkan Vahdettin Kara- bay'ın konuşması ile baş- layacak genel kurulun ilk günkü gündeminde ko- nuklann konuşması, di- van heyetinin oluşturul- ması ve komisyonlann se- çimi var. tkinci gün, başta yüzde 10baraj! ofanak üzere sen- dikal hak ve özgürlükle- rin önündeki engellerin kaldınlmasına yönelik ey- lem programı ile yeni dö- neme ilişkin mücadele çizgisinin belirleneceği tarnşmalar yapılacak. Ge- nel kurul, bu amaçla ko- misyonlarca alınan karar- lan ve tüzük değişiklikle- rini oylayarak karara bağ- layacak. Genel kurul, 30 Tem- muz Pazargünü yapılacak seçimlerle sona erecek. Başkan adaylan DlSK genel başkanlığı için, şimdiki Genel Baş- kan Karabay'ın yanı sıra Sosyal-tş Genel Başkanı Özcan Keskeç ve Nakli- yat-lş Sendikası Genel Başkanı Ati Rjza Küçü- kosmanoğlu adaylıklannı resmen açıkladı. Ancak başkanhk yanşının, DtSK'in üç güçlü sendi- kası, Lastik-tş Genel Baş- kanı Vahdettin Karabay ile aday olduklaruıı res- men açıklamayan Tekstil Işçileri Sendikası Genel Başkam Sükyman Çele- bi ve Birleşik Metal-Iş Sendikası Genel Başkanı KanüiKinkırarasında ge- çeceği biüniyor. Seçim- lerde, aynı delege sayısı- na sahip Genel-Iş Sendi- kası'nın tavn da önem ka- zanıyor. Tek aday üzerinde uz- laşma arayışlannı sürdü- ren başkan adaylan, işçi sınıfina ve sendikal hare- kete yönelik yoğun saldı- nlar nedeniyle DİSK'in bu saldınlara nasıl yanıt vereceğinin belirlenme- sinin genel başkanlık ya- nşından çok daha önem- li olduğunun altını çizi- yor. DlSK Genel Sekreteri MuratTokmak, DİSK'in kuruluş amaçlannın ve il- kelerinin geçerliliğini ko- ruduğu konusunda genel birgörüş birliği bulundu- ğunu belirterek, bu ilke- ler ışığında yeni bir mü- cadele anlayışının sapta- nacağı genel kurula iliş- kin şunlan söyledi: "Gerçekten kuruluş amaçlannuz ve ilkeleri- miz devam ediyorsa bu- na uygun birpolitika oluş- turmak gerekiyor. DİSK Rindezaman zaman bu fl- keferden uzaklaştığına da- ir görüşler var. Bunlara hakvermek gerekiyor. Do- layısıyla bu kongrede ön- ceMdeDİSKOkeleriniya- şama geçirebflecekbir ör- gûtyaratmak vesaptanan AHmPfliçveAHmGıda%tt^kideselbirgösterryleişvereıüprotestoet&(Fotoğraf: HATİCE TUNCER) Sendikalhaklariçin eylemİstanbul Haber Servisi - DİSK'e bağh Gıda-İş Sendikası'nda örgütlendikleri için işten atılan tkitelli Organize Sanayi Bölgesi'nde (ESOT) bulunan Alün Piliç ve Altın Gıda işçileri işyeri önünde kitlesel bir gösteriyle işvereni protesto etti. 'Sendika hakkmuz, söke söke ahnz', 'Anayasal hakkımız engeUenemez' sloganlan atarak işyeri önünde dün toplanan ışçiler, arkadaşlannın işten atılmasını protesto etmelerinin ardından kendilerinin de işyerine almmadığını söylediler. Gıda-tş Sendikası Genel Başkanı Seyit Aslan yaptığı basm açıklamasında, Altm Piliç ve Altın Gıda işvereninin 25 Temmuz günü Gıda-Iş'e üye bazı işçileri işten çıkardığını anımsatarak şöyle konuştu: "İşçSer faiçbir hukuksal dayanağı otmadan yoğun mesai koşullannda dfişük ücretle çaüştınhnakta, sağhksız koşuBar albnda çabşünlmakta, fazla mesai ücretieri gasp edilmektedir. İşveren, isçflerin anayasal hakkı olan sendikalaşma faatryetini işçi kıyımı yaparak karşıJanuştır. Ülkemizde sendikal örgütienme faafivetteri anayasal bir hak olmasına karşın çeşitli yasal ve fîOi engeflerie öntenmeye çahşıbvorr Başkan Aslan, işverenin fiilen işçilerin çahşmasını engellediğini notere tespit ettireceklerini belirm'.Altın Piliç işçilerinin eylemine destek veren Tekstil-lş Sendikası Genel Başkanı Süteyman ÇeJebi de, Türkiye'de sendikal harekete baskılann yoğun olarak sürdüğünü belirterek "Sendikalan baskı altma alan işverenler kayıtdışı, sigortasız, düzeni devam ettirmek istiyorlar. Yann (bugün) genel kurulunu gerçekleştirecek olan DİSK, sendika] mücalede verenJerin ber zaman vanmda yer aiacakür" dedi. DlSK Yönetim Kurulu Üyesi ve Oleyis Sendikası Genel Başkam Enver Öktem ıse işçilere hitaben yaptığı konuşmada, "Anayasal hakiannızı kullanarak sendikalaştunz. Ancak işverenin tahammülü yok, DİSK, anayasal hakkını kullanan işçilerin her zaman yanında olacakür" dedi. ilkeleri uygulamava koya- bilecek bir vönetim oluş- turmak gerekiyor. DİSK, rüm bunlan gerçekleşti- recekveönümüzdekigün- lerde daha da artacak st- kınhlann önlemini ala- caktu-." Tekstil işçileri Sendi- kası Genel Başkanı Sü- leyman Çelebi de, "Gend kurulda önemli olan, bi- reysel olarak birinci ol- mak değil, DİSK'i birin- ci yapmakür" dedi. t Birfik sağlanmah' Ayn ayn yanşarak so- runlann çözülemeyece- ğini, bunun için DtSK'in kendi içinde birlik sağla- ması gerektiğini anlatan Çelebi şöyle devam etti: "DİSK üyeleri bunu sağlayacak dene> inıdedir- ler. Bunda ısrarlı olaca- ğun. Sorun, DİSK'in sen- dikal mücadeleyi nere>e taşryacağı, sınıf mücade- lesindeki yerini nasd ala- cağıdır. Sürmekte olan kan kaybını durduracak, DİSK'i yeniden tophımia buluşturacak biryapdan- maya ihtiyaç var. Bunu sağJamamn yolu illa ki ge- nel başkan seçibnek da- ğiL Kimin genel başkan olacağmdan daha çok il- kelerimizi tarüşmalıvız. T ' 'Mutabakat gerek1 Birleşik Metal-tş Sen- dikası Genel Başkanı Ka- mil Kinkır, DtSK'in mu- tabakatla yapılacak bir kongreye ihtiyacı bulun- duğunu belirterek "Bu yüzden dayarmacı deği- liz. Kimin etrafmda top- lanabilirsek, tek listeyle seçüne gmneye taraftanz. Genel kurullarda seçim- ler yüzünden politikalar tartışılmryor, kulis faali- yetlerine dönüyor" dedi. Sosyal-lş Sendikası Ge- nel Başkam Özcan Kes- keç ise Genel-tş, Oleyis ve Sosyal-lş sendikalannın adayı olduğunu, ancak tüm sendikalann onayını almış bir listeyle seçime girmek istediğini söyle- di. Ordu, deprem bölgesinde hizmetini tamamladı Çadırkentlerde törenKOCAELİ / BOLU (AA) - Marmara ve Düzce depremlerinden sonra oluştu- rulan askeri çadırkentler ve Lojistik Des- tek Koordinasyon Merkezi, 15. Kolor- du Komutanlığı tarafından Afet Bölge Koordinatör Valiliği'ne devredildi. 4. Kolordu ve Afet Bölge Komutanlığı yö- netiminde Bolu ve Düzce'de bulunan lojistik destek koordinasyon merkezle- ri ve Mehmetçik çadırkentleri de mülki makamlara teslim edildi. Devirteslim dolayısıyla tzmit'teki İn- terpeks Lojistik Destek Koordinasyon Merkezi'nde dün tören düzenlendi. Tö- rene, Afet Bölge Koordinatör Vali Yar- dımcısı Hasan Özhan. Kocaeli Valisi KemalÖnal. Yalova Valisi NihatÖzgöl, Yalova Belediye Başkanı Yakup Koçal, Sakarya Vali Vekili Idris Kurtkaya ve 2. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Ercan Birol katıldı. 15. Kolordu ve Afet Bölge Komuta- nı Muzaffer Aydın Şen, depremde aske- ri birlik ve kunımlann da etkilendiğini belirterek "Depremle UgiM çahşmalan- mız sırasında çok şeyler gördük. Yaşa- dık ve öğrendik. Büyük tecrübeler edin- dik, dersler aldık. Bu birikim ve tecrû- bekrimizi ihtiva eden dokümanlan ha- zırladık. Istifade edilmesi için üst ma- kamlara sunduk" dedi. Özhan, törende Korgeneral Şen'e şükran plaketi, Lojis- tik DestekKoordinasyon Merkez Komu- tanı Topçu Albay Mehmet Erdem'e de takdir belgesi ve şilt verdi. Özhan ile Erdem'in devir teslime ilişkin protoko- lü imzalamalanndan sonra törene katı- lanlar ve basın mensuplan lojistik des- tek merkezini gezdi. 10 çadırkentten 10 bin 351 kişi yarar- lamyor. Bugüne kadar 5 Mehmetçik ça- dırkentinden yaklaşık 40 bin kişi yarar- landı. 4. Kolordu ve Afet Bölge Komutan- lığı yönetiminde Bolu ve Düzce'de bu- lunan lojistik destek koordinasyon mer- kezleri ve Mehmetçik çadırkentleri de dün mülki makamlara te«lim edildi. "17 Ağustos gerçeğini yansıtmıyoı" İmar planı endişesi YurtHaberleriServisi-Adapazan 'nın yeni imar planının büimseUikten uzak ol- duğu ve eski hatalann tekrarlandığı id- dia edildi. Sakarya Üniversitesi (SAÜ) tnşaat Mühendisliği Öğretim Oyesi Prof. Dr. Muzaffer Eunas, "Yeni imar planla- n, 17Ağustos gerçeğini yansrtmıyor" de- di. Düzce'de, Kızılay, UNICEF ve Vail- lant'a ait, kullanılmayan 62 konteyner içinde bulunan malzemeler çalındı. SAÜ Inşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Ada- pazan Büyükşehir Belediyesi'nden ra- dikal kararlar beklerken, hayal kınklığı- na uğradıklannı belirterek, yeni imar planında, daha önce yapılan yanhşlann tekrarlandığını öne sürdü. Büyükşehir Be- lediyesi'nin 1/1000 ölçekli imar planla- nnın, 17 Ağustos gerçeğini yansıtmadı- ğını belirten Ebnas şöyle konuştu: "17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinde, özeOOdeAdapazan'nda w Düzce'demey- dana gelen yapısal hasarlann en önemli nedeni, taşıma gücü düşük, smlaşmaya meyiIB zeminde önlem aluunadan yapı- laşma meydana gelmesidir. Yeni imar planlannda ise bu durum göz ardı edil- miştir. Bir veya iki katlı yapüann bile ze- mine gömüldüğü srvılaşma adalan, ya- pılaşmaya yasaklanmahdır. Sıvüaşma bölgesi dışında kalan. taşıma gücü düşük zemin üzerinde ve kazıklı, derin ve bod- rumlu temel gibi özel önlem alınmamış yapılarmkatirtifasL hasardunımuna ba- lalmaksızuı 3, bina yükseküği ise en az 10 metre civanna üıdirilmelidir." Adapazan'nda, depremin ardından yurttaşlann parklara, bahçelere yaptık- İan barakalar yıkıhnaya başlandı. Düz- ce'de, 12 Kasım depremi sonrası bir sü- re kullanılan ancak daha sonra D-100 Ka- rayolu'ndaki Köy Hizmetleri şantiyesi ya- nında bulunan boş alana çekilen Kızılay, UNICEF ve Vaillant'a ait 62 konteyner içinde bulunan şofben, musluk, batarya, lamba, santrifüj ve duşakabinler kimli- ği belirlenemeyen kişi ya da kişilerce çahndı. BIRBAKIMA SERVER TANtLLİ Kaçsam, KaçsamUzaMara... Strasbourg son günlerde ıssızlaşmaya başladı; kent halkından çok turist kafileleriyle karşılaşıyor- sunuz. Ağustosta iyice ıssızlaşır. Çünkü yazın ortasındayız. Fransızın, çoğu Avrupalılar gibi bir âdeti vardır. Yaz geldi mi, özellikle de okullarda sınavlann so- na ermesinin arkasından, öldürseniz yaşadığı kent- te kalmaz. Mallarme, "Kaçsam, kaçsam uzakla- ra"deryao ünlü şiirinde; o da başını alırgider. Gi- deceği yerter de, maddî olanaklanna göre ayarian- mıştır: Çoğu, Fransa'nın güneyine doluşur; biraz daha parası olanlar, yabancı ülkelere doğru yola çıkariar. Ita/ya, Ispanya, Yunanistan, Güney Akde- niz ülkeleri... Son yıllarda, ülkemiz de enikonu gir- miştir aralanna ki pek sevindiricidir. Teknik de, yolları ardına değin açmıştir. önce otomobil, arkasından uçak, hızın baş dön- dürücü artışının temsilcileri. Bir "hız uygariığı" di- yebiliriz yaşadığımız çağın uygariığına. Sonra, ile- tişimde bir devrim oldu: Teknik, nerede olurlarsa olsunlar, insanlara, aynı anda aynı heyecanlan pay- laşma olanağını sağlıyor. "Işte küreselleşmenin bir erdemi daha!" diye- ceksiniz. Hayır, ne tekniğe ne de başta onun açtığı küre- selleşmeye karşı çıktığımız yok. Tartıştığımız, tek- niğin kultanılış biçimidir, örneğin onu doğayı kirle- tecek ya da doğal dengeleri bozacak biçimde kul- lanamazsınız; küreselleşmeye de, kapitalizmin ağa babalannın arkastnatakjlmamaya dikkat ederek bak- malısınız. überalizm de öyle değil mi? Onu "demokratik- leşme" anlamında kullanıyorsanız, hoş geldiniz! Yok, bizdeki "Hayek döküntûleri'nın anladığı gibi, ya- ni "Bınakıntzyapsınlar, bırakmızgeçsinler" kafasıy- la algılıyorsanız, çoğu insanı karşınızda bulacak- sınız. Özetle, sapla samanı birbirine kanştırmamalı! • Konu konuyu çekiyor. Niyetim, bir dinlence ya- zısı yazmaktı. Ama bu tür yazı "havaiyat"\a uğraş- mak anlamına da gelmediğine göre, şu konuyu da işleyebiliriz: 6O'lı yıllann başlannda, Kanadalı birfi- lozof olan Marshall McLuhan, yeni teknolojilerin, insanlan hızla, bir "dünya çapında köy"ün sakin- leri olmaya götüreceğini haber veriyordu. Ama orada, ilkel kabilelere has ilişki biçimlerinin yeni- den ortaya çıkacağını da söylüyordu: Aynı heye- canlan duymak; aynı duygulan, hele hele aynı gru- ba bağlı olmanın duygusunu paylaşmak... Bir Fransız düşünürü olan Jacques Attali, dili- mize de çevrilmiş olan XXI. YCızyılın Sözlüğü adlı eserinde, daha da az bir iyimseriik içinde, yeni yüzyılda insanlann üç grupta toplaşacağını söy- ler Zengin, eğltimli, araştırma ve büyük işletme- ler için gerekli ve her türlü teknikle donanımlı bir yüz bin kadar insanın oluşturduğu birtabaka; onun yanı sıra, birkaç yüz milyonluk hali vakti -görece- yerinde emekçiler, video ve tetevizyon hastalan, zen- ginlerin yaşamıyla gözleri büyülenmiş seyirciler topluluğu; son olarak, yazgılanna terk edilmiş, ger- çek ekonominin de dışında yaşayan -her türlü pı- nttıdan uzak- milyonlar, milyonlar, mityonlar... Pek trajik bir varsayım değil mi? Teknik ilerliyor, daha da ilerleyecek; ancak, ''da- ha insanca bir dünya "ya götürmeyecekse bu ne- ye yarar? Ne var ki ben, ilerlemeye inanan ve öy- lesi bir dünyanın kurulacağına da inanan bir insa- nım. • Ama siz de öylesinizdir sevgili okurlar! Bu duygularla yola çıkınız ve kaçıp gidiniz uzak- lara: Kendinizi dinleyiniz orada, doğayla sarmaş dolaş olup düşlere dalınız! Tembellik, diyeceksiniz; olabilir, ona da hakkı- nız var! Çağımızın ahlakı, bir etkinlik, bir zaman yitirme- yi reddetme ahlakıdır; ama aynı ahlak, bireye, ken- disine "boş vakitler" ayırmayı ve eğlenmeyi de öğütlemektedir. Su konuda da bir devrim olmuştur çağımızda. Şu sırada kalkan her uçak, hareket eden her tren, yola çıkan her gemi ve otomobil, boş vakit- lere taşıyor insanlan. Bu yolda, büyük bir sanayi de örgütlenmiştir: Oteller, pansiyonlar, kamplar, karavanlar... Paranızçıkışmıyorsa, birçadırdaku- ramaz mısınız bir tenha yerde? Derneklerin, partilerin, hele hele devletin önayak olup yurttaşlanna sağlayacağı bir şey de, sanıyo- rum insanca bir dinlenmenin olanaklandır. Buyurun, yola çıkın! Ama ne o? Bir felaketi duymuş gibi yüzünüz şu anda. Zeugma'ya takıldı aklınız değil mi? Sorma- yın, o canım kentle batar gibiyim ben de... Mezopotamya kazıları lObinyıllık îskeletbulunduBATMAN / DtYAR- BAKIR (Cumhuriyet) - Dicle ve Fırat nehirleri arasında "BereketK Hi- lal" olarak adlandınlan Mezopotamya'nın antik tarihinin gün ışığına çı- kanhnasına yönelik ka- zılarda çok önemli bu- luntulara rastlandı. Batman Çayı havza- sındakı Demirköy Höyü- ğü'nde yapılan kazılar- da 10 bin yıl öncesine, Diyarbakır'ın Bismil il- çesindeki Körtik Tepe'de de MÖ 1200'lere ait ol- duğu belirlenen insan is- keletleri ortaya çıkanldı. Demirköy Höyü- ğü'nde, ABD Delaware Universitesi'nden Prof. Dr. Michael Rosenberg ile Pennsylvania Üniver- sitesi'nden Dr. Brian Pe- asnall başkanlığındaki yapılan kazılarda 10 bin yıl öncesine ait ev kalın- ülan ortaya çıkanlırken yine aynı döneme ait, 2'si çocuk 4 insan iskeletine rastlandı. Kazı bölge- sinden çok sayıda hay- van kemiği ile taş aletle- rin çıkanldığuıı bildiren Dr. Rosenberg, Dicle kı- yısında 100'den fazla önemli höyüğün bulun- duğuna dikkat çektı. Diyarbakır'daki Kör- tik Tepe bölgesınde baş- laulan kazılara başkanhk eden Dicle Üniversitesi (DÜ) öğretim üyelerin- den Doç. Dr. Vecihi Öz- kaya da şimdiye dek eşi- ne rastlanmayan eserle- rin çıkanlacağını tahmin ettiklerini söyledi. Özkaya, henüz yanm metrede yapöklan çalış- malarda, MÖ 1200'lere ait olduğunu belirledik- leri mezarlarda insan is- keletleri, işlenmiş taştan vazolar, çakmaktaşından yapılan kesici savaş alet- leri ve süs eşyalan çıkar- dıklanm bildirdi. Kenan Tepe ve Yuka- n Salat bölgelerinde de 93 kişiden oluşan kazı ekibi çalışmalanna baş- ladı.