Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 TEMMUZ 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA
17
Nükleer
propaganda
ANAP'lı Devlet Bakanı
Edip Safter Gaydalı'ya
bağlı Türkiye Atom
Enerjisi Kurumu,
"Sürdürülebilir
Kalkınma ve Nükleer
Enerji" başlıklı bir
rapor hazııiamış ki,
nükleer santrallann
üstüne bal dök yala!
Raporda, 'Nükleer
enerjiyi kamuoyunda
fobi haline getiren
etkenler' başlığı
altında bir madde var
Halkın bilim adamlan
ve politik sistemler
tarafından
teknolojiden
soyutlanması...
Yani, "bir
kısım" bilim
adamı ve bazı
polrtikacılar nükleer
santrallar konusunda
halkı yanlış
yönlendiriyor,
toplumda korku
yaratıyor. Polrtikacılar
için söyleyecek bir
sözümüz yok, ancak
bilimin ortaya
koyduğu gerçekleri
hangi bilim adamı
çarprtabilir? Sorunun
yanıtı Türkiye Atom
Enerjisi Kurumu'nun
raporunun içinde
saklı: Nükleer santral
kurmak için
cansiperane çalışan
hükümet
ortaklanndan birine
bağlı bilim kurumunda
çalışan ve bilim adam
srfatı taşıyan
memurlarl
Elektronik posta: som@posta.ctmihuryetcom.tr Tef: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Avukata danışmak 50
milyon lira olmuş...
"Hatır soran. borclu cıkar!"
T
ürkiye Odalar ve Borsalar Birliği TOBB'nin
aylık yayın organı Ekonomik Forum, son sa-
yısında Türkiye'nin mal varlığf nı kapak
konusu yapmış. Dergi, Anadolu Sigorta için
yapılan araştırmanın sonuçlarını, "Türkiye, enflas-
yon ve işsizlik başta olmak üzere yaşadığı bir çok
olumsuzîuklara rağmen, önemli bir ekonomik potan-
siyele sahip" diye yorumiuyor.
Ay sonunu getirmek için buyrun size potansiyel
umut kaynakları:
"Bugün ekilen arazimizin yüzölçümünü tümüyle
ekili bir tarla olarak düşünürsek, Israil büyüklüğün-
de; tahıl üretimi yapılan bölüm Lübnan kadar. Tür-
kiye'nin sadece tanmsal arazi büyüklüğü Belçika,
Danimarka ve Isviçre'nin toplam yüzölçümünden
fazla."
Tanmsal makine parkımızın değeri 100 milyar
doların üstünde."
"Istanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem gö-
Mal varlığımızren çoğu sanayi fiıması 300'e yakın şirketin piyasa
değeri 300 milyar dolara yakın."
"Türk hazır giyim sanayii, dünya giyim ihracatçı-
lan sıralamasında altıncı durumda ve AB pazarında
Çin'den sonra ikinci sırada."
"Karayollarımızın değeri otoyollarla birlikte 225
milyar doları buluyor."
"Yük ve yolcu taşıyan karayolu taşıtlarının varlığı
50 milyar dolardan fazla."
"Çoğu cumhuriyetin ilk yıllarında inşa edilen de-
mıryollarımızın değeri 50 milyar dolar."
"Telefon santral kapasitesi 20 milyon, abone sa-
yısı ise 21 milyon; dört yıl sonra cep telefonu abo-
ne sayısının 25 milyon olması bekleniyor."
"Enerji yatırımlarının değeri 52 milyar dolar."
"Guneydoğu Anadolu Projesi'nin mal varlığı 20 mil-
yar dolar."
"Turizm sektöründe 1 milyon turist yatağı var."
"Son 30 yılda konuta yapılan yatırım 131 milyar
doları buluyor."
"Bankalarda 114 milyar dolar mevduat var; vatan-
daşın elinde altı ton olarak tahmin edilen altının de-
ğeri 70 milyar dolar."
"Son 10 yılda, sanayiye yılda ortalama 7 milyar do-
lar yatınm yapıldı."
Savunma Sanayii Fonu'nda her yıl 1 milyar dolar
birikiyor."
"Sanayi işyerlerinde yaratılan yıllık gelir 30 milyar
dolar; sanayide irili ufaklı işyerlerinde 1 milyon 600
bin kişi çalışıyor."
"Türkiye 200 milyar dolan bulan ulusal geliriyle dün-
yanın en büyük 23. ekonomisini oluşturuyor."
"Kişi başına gelir 3 bin 160 dolar."
Bir de şu fukara halk olmasa!
SESStZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE
Yüksek Yerilim Hattı
Erdinç UTKU
Koyun sürüsünün parçası olmak ıstemeyeni
günah keçısi yapıyorlar!
ASaSAN, Kamoy Ale Şrked miokıyor?
Bir işadamının, Askeri Elektronik Sa-
nayii ASELSAN'da çalışıyormuş gibi
kartvizit bastınp, Genel Müdür Hacim
Kamoy'un ASELSAN'da görevli dama-
dı Haluk Tatver'in bölümünün tele-
fonlarını verdiğini ve bazı şirketlerin
ASELSAN'mış gibi devlete "çok giz-
li" iş yaptığını yazdık ama kimseden bir
yanıt alamadık. Belli kı aşağıdaki iddi-
alar da yanıtsız kalacak:
"Elektronik mühendisliği yoğun şir-
kette iki inşaat mühendisinden biri
olan Kamoy'un damadı, ASELSAN'ın
karar mekanizması sayılan direktör-
ler kurulunun da uyesidir. Şırkete yıl-
lardır emek vermiş onca elektronik
mühendisine rağmen Kamoy'un ev
hanımı olan kızlarından biri işe alındık-
tan kısa bir süre sonra Izmir'e bölge
müdürü olarak atanmıştır. Kamoy'un
yine ev hanımı olan öteki kızı ise ASEL-
SAN'ın iş ilişkilerinde bulunduğu bir
şirkette Ankara Bölge Müdürü olarak
çalışma hayatına başlamıştır. Şimdi sı-
rada ikinci kuşak Kamoylar vardır ve
ASELSAN'da yeğenleri görmek ola-
sıdır. Kamoy soyadını taşımayan ar-
kadaş çocuklan hakkında ise kesin bir
bilgi yoktur."
Bu iddialar neden ortaya atılıyor?
"Turkiye'de elektronik sanayiinin
öncülüğüne soyunmuş ve halkın/
parasal desteği ile kurulmuş bu ulu- [
sal şirket, kuruluşundan beri genel j
müdürlüğünü yapan ve inkâr edi-'
lemez yararlı çalışmalan olan Hacim
Kamoy'un son yıllarda değişen yöne-
tim anlayışı ile kötüye gıdıyor!"
GENİŞ AÇI
HİKMET BtLA
www.hayal.com
Atalarımız üç kıtayı atının
nalıyla damgalarken kimileri
atı alıp Üsküdar'ı geçmiş. Ay-
dınlanma ve sanayi devrimini
ıskalayan Osmanh'nın bırak-
tığı üç yüz yıllık boşluk, ancak
'tfumnuriyetle biraz doldurula-
bilmiş.
Cumhuriyetin ilk kuşakları-
nın sanayıleşme, kalkınma,
çağdaş uygarlığa yetişme ça-
baları, kahramanlık destanla-
n gibi hâlâ belleklerimizde de-
ğil mi? 1950'lerden bugüne
Cumhuriyet devrimlerinin önü
kesilmese, bugün Türkiye, o
büyük hedefine çoktan ulaş-
mış olacaktı.
Modern teknolojinin kullanıl-
dığı sanayi ve tarım üretimin-
de, araştırma-geliştirmede
Türkiye, dünyanın sayılı ülke-
lerinden biri haline gelecekti.
Ama olmadı. Türkiye, son
elli yılda üreten değil, rant yi-
yen bir ekonomik sistemin kur-
banı oldu. istanbul Sanayi
Odası'nın önceki gün açıkla-
dığı rakamlara göre sanayici-
ler zarar ediyormuş. Son 32 yı-
lın en kötüsü 1999'muş. Sa-
nayi durmuş da para nereye
gitmiş? Ranta... Yarattığı sos-
yal adaletsızlikler, sınıfsal uçu-
rumlarbiryana, ülkenin insan
ve doğa kaynaklannı sorum-
suzca harcayan bir sistemdi
bu...
Bu sistemin son dönemde-
ki sözcüleri şimdi yeni bir sa-
vi kabul ettirmeye çalışıyorlar.
Diyortarki: "Olsun, zaran yok.
Nasıl olsa küreselleşme var.
Küreselleşme Türkiye'yidesa-
np sarmalayacak, biz de kur-
tulacağız."
Bugüne kadar kim kimi kur-
tarmış ki?
Şu Avrupa'ya bakın... Son
yüzyılı düşünün. Avrupa'nın
kime, ne hayn dokunmuş? Eli-
ne geçeni sömürmekten ve
dünya savaşlan çıkanmaktan
başka?..
• • •
Çağımız bilgi çağı, bilgisa-
yar çağı. Bilgi, elektronik or-
tamda inanılmaz bir hızla do-
laşıyor. Bilgisayarınız varsa,
telefonunuz varsa, her şey eli-
nizin altında demektir. Internet
ortamında artık bankacılık da
yapılıyor, alışveriş de yapılı-
yor, gazetecilik de yapılıyor.
Ve her geçen gün teknoloji ye-
nileniyor. Cihazlar küçülüyor,
hız artıyor.
Bu sözleri artık kanıksadık.
Çok söyleniyor. Ama öyle söy-
leniyor ki, sanki dünyanın her
tarafında herkes Internet'ten
aynı oranda yararlanıyormuş
sanılıyor. Oysa durum, hiç de
iç açıcı değil.
"Bilgi süperotoyolunda " ki-
mileri Üsküdar'ı geçmiş, ki-
mileri yaya...
Dünyada her 20 kişiden bi-
ri Internet'ten yararlanabiliyor.
Dünya nüfusunun sadece yüz-
de 5'ini oluşturan Kuzey Ame-
rika'da Internet kullananların
oranı yüzde 60.
Tüm Afrika'daki telefon hat-
tı sayısı 14 milyon. Amerika'da
sadece New York'un Manhat-
tan semtindeki telefon sayısı
bu kadar... Yaşamı boyunca
elini bilgisayartuşunadeğdir-
mediğini utana-sıkıla söyle-
yen Japon Başbakanı Yoşiro
Mori'nin Tokyo'sunda da bu
kadar telefon var. Yani, "kü-
re"selleşme döneminde Afri-
ka "yamuk".
Amerikan Hazine Bakanı
Lavvrence Summers geçen-
lerde şöyle konuştu: "Afri-
ka'nın büyük bölümünde bu-
gün küçük kızlann beş yaşına
gelmeden ölmeleri olasılığı,
okuma yazmayı öğrenme ola-
sılığından daha fazla. Bu ra-
kamda bir düzelme olmadığı
sürece dünyanın en yoksul ül-
kelerinin hızlı teknoloji ve kal-
kınma yoluna ginnesi bir ha-
yaldir."
• • •
Türkiye Afrika ülkesi değil.
Avrupa Birliöi adayı.
Türkiye'dekiTntemet rakam-
lan Avrupa'dan çok Afrika'ya
benziyor:
Internet'e bağlı makine sa-
yısı: 100.000.
Kayıtlı kullanıcı sayısı:
700.000 (Tüm servis sağlayı-
cılar ve kablo net dahil).
Intemet kafelerle birlikte kul-
lanıcı sayısı: 1.500.000.
Türk Telekom abonelerinin
binde 9'u telefonunu Internet
için kullanıyor. Internet kulla-
nanlann sosyal ve ekonomik
durumlan, yabancı dildeki se-
falet ayn bir konu...
Türkiye'nin Avrupa Birliği
yolunda yapması gerekenleri
sıralayan yazar-çizer arkadaş-
lanmız acaba işin bu yönüyle
de ilgilenirler mi? "Azınlık hak-
lannı venveden Avıvpa Birii-
ği'ne giremeyiz" diye düşü-
nen bilginlerimiz, "Avrupa Bir-
liği'ne giden yol Diyarbakır'dan
geçer" diyen siyasetçilerimiz
için bu rakamlar ne ifade edi-
yor acaba?
hikmetb@ntv.com.tr
HAYVANLAR ÎSMAÎL CÜLGEÇ igulgec@yahoo.com
ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACl
TARlHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN 28 Temmuz
AMSTERDAM OUMPtYAT OYUNIARI.
İ92SDE BUGUfJ, HIODSRN OLİMPİXAV OYUMLAH.
SEZıZİNCICI, AMSrE*OA**'OA BAŞLAMIŞTT. 46 UL-
Ö &AŞAG/U OLGUĞU
PAAVO AJC/tZMl 'A/W DB BULUNDUĞU
Fl*JLlLE£ BEÇ ALTtUA ULAÇMfŞrt. fS2O -Y924
</£ Y9Z8 OLtMPİY/ir OyUNLAg./AIA /CAr/CAAİ
SO *UÇAN &NU" , TOPO4M 7 AL77M İZA-
. /M4ST£&0<4M OUMPİyAT OYUfiJ-
MO4 31 Y/iŞtND/l
f f , 40.000 Meneere ÖND£ Si
Tİ. NUKMİ DtÇtNDA, OrUNLAŞ/fit
DAH SZ DE,/480'U yÛZÛCÛ WE/SS/UtC/£jLGe'O<.
TÜRKKALPVAKFI
"Çocuk Kardiyolojisi"
Türk Kalp Vakfı
kalitesi ve titizliğiyle hizmetinizde
19 Mayıs Cd. No. 8 Şışlı/İSTANBUL
Tel(0 2î2)212 0707(pbx) Faks (0 212)212 6835
Oniver»tte»i
Boclc Forward Stop Re(r«lh Home Autohll Prınl Moıl
j Q bnp //www beykent edu tr/fokulte hfrr
« Tapm © OlnFntİMİftsiı
Beykent Univer!
Kaliteyi, Farklılığı ve Başarıyı
Tercih edenleri
Davet Ediyoruz...
Profesyonel Yıtşanı İçin Doğru Adını
Genel Bilgiler
Fakülle ve Bölümler
Sosyal Bilimler
EnsHHisû
Idari Birimler
Bilgi Islem
Yafam
Kütüphane
Dvyurvlar
"TIRÇİH -4&ör* KAYIT
' DiNISMMIĞI
0212 872 64 32-37 (pbx)
www.beykent.edu.tr
2041162
Fen-Edebiyat Fakültesi
Matematik-Bilgisayar 2041036
İngiliz Dili ve Edebiyatı 204101
iktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
İşletme 2041077
Uluslararası İlişkiler 2041105
Yönetim Bilişim S/sfem/er/2041121
Uluslararası Ticaret
Mimarlık Fakültesi
Mimarlık 2041146
İç Mimarlık*
Güzel Sanatlar Fâkfiftesi
Sinema-TV 2041052
Tekstil Tasarımı*
Grafik Tasarım*
Oyunculuk*
İletişim ve Tasarım*
SAY.
söz.
Bütun programlarımız 4 yıllık olup, öjreom dılı Ingılızcedır
<Bu bölOmlere ön Kayıt löSS 105 Puan • özel Yetenek Sınavı ile ogrena alınır
Kampusde 400 kışı kapasıtelı ogrencı yurdu, kafeteryaiar
sağfık, spor ve sanat merkezten bulunmaktadır
BeylikdflzO Gûrpınar E-5 yol ayrımı Beykent 34900 Bfiyûkçekmece - İSTAMBUL Faı. 0212. 872 24 89
w \jnk www.bevkentedu.lr
ANKARA...ANKA...
MUŞERREF HEKİMOGLU
Foça'da Bir Akşam
Telefonda sesi güldü, hemen gitmemizi istedi.
Atladık arabaya, ver elini Foça. Atatürk Mahalle-
si, başka nerede oturur Avni Arbaş. Kapıda bek-
liyor bizi. Kırk yıllık dostlarla buluşmanın mutlu-
luğunu yaşıyoruz. Hepimiz neler geçirdik, hasta-
landık, öldük, dirildik, yeniden başladık yaşama.
Deniz kıyısında rakı içiyoruz şimdi! Abidin'den söz
ediyoruz, Henriette'den, Paris'ten, Ankara'dan,
şiirden, resimden, atlardan, çiçeklerden, sonra Fo-
ça'dan. Yıllarca önce yine Emel ve Hamrt Batu
ile geldim buraya, bir kez de Güldat ve Uğur
Mumcu, Ayla ve Oktay Akbal ile geldim Kale'de
bir söyleşiye. Sorular ve yanıtlaria gece uzadı, gü-
zel bir Foça sabahı yaşadık sonra. Deniz çok ma-
viydi o sabah. O maviler Avni'nin tablolannda
şimdi! Paris'ten beri ilk kez görüyorum atölyesin-
de. Sehpada iki kedi var. Mavi yeşil tüyleri, ka-
natlan yok ama uçmaya hazırlanmış gibi yayla-
nıyor, şahlanıyorlar. Belki de at soyundan!
Yüzyılımızın en güzel atlan Avni Arbaş'ın fırça-
sında doğuyor kuşkusuz. Çünkü Kuvayi Milliye
atları onlar. Nâzım'ın dizelerinde de şahlanıyor.
O atlan iyi tanıyorum. Biri 1960'ta Paris'teyayım-
lanan bir kitapçığın kapağında şahlanıyordu. So-
ruştuıma konusu da oldu ama şahlanıştan hoş-
lanmayanlann tepkisi bu.
Tepkilere karşı şahlanıyor atlar. Biri de Ruhi
Su'nun uzunçalarının kapağında. Özlem dolu
uzun yıllardan sonra ilk kez karşılaştılar Çanka-
ya'daki evimizde. Hepimiz coşku içinde, Kuvayi
Milliye destanını dinliyoruz. Destan bitiyor, Avni
plağın kapağını uzatıyor bana. At yapmıyorum di-
ye kızıyordun bana, al sana at, diyor. O at da gü-
zel şahlanıyor. Bir gazeteci söyleşi arasında sor-
du bir gün. At resimleri nereden kaynaklanıyor?
önce babasından, süvari subayı, Aydın'dan
başlayarak Anadolu illerinde dolaşıyor, atlı bir ba-
bayla, at binerek, at sevgisi gelişerek geçiyor ço-
cukluğu. Fırçasında da boyutlantyor at sevgisi. An-
cak daha çarpıcı bir sözü var.
- Ben de atım, diyor. Foça'daki akşam çok gü-
zel açıkladı gizemini.
- At bir simge, bir atılımı, başkaldınyı, şahlan-
mayı anlatıyor.
llginç bir açıklama değil mi? Avni'nin atlarını iz-
lerken korkuyu, uykuyu, uyuşukluğu da aşıyor
insan. Duman gibi tütüyor, soluk gibi hız veriyor,
resim dünyasına başka bir boyut katıyor bence.
Ne güzel sanatçılarımız var!
O akşam Tülin Erkardeş de soframızda. He-
pimiz teşekkürle selamlıyoruz onu. Avni'nin ya-
şamında sevgisini, dostluğunu güzel hissettiren
bir kişi. O bir Cumhuriyet okuru. İki oğluyla Fo-
ça'da yaşıyor on dört yıldır. Avni'nin Foça'da bir
ev sahibi olmasından da büyük onur duyuyor.
Bence tüm Foçalılan onurlandıran bir olay bu.
Yeteri kadar yaşıyoriar mı acaba?
Sevgili Hamit Batu'nun resim kültürüme güzel
katkıları var dönüş yolunda. Ben resim severim,
ancak müzikseverliğim gibi ilgim de, bilgim de sev-
giden kaynaklanıyor, gözlerimden, kulaklanm-
dan. Resim dalında çok sevdiğim kişiler, yeni fır-
çalar var ama kimi sergilerde ressamı bulamıyor,
boyacıları selamlıyorum ancak. Hamit Batu'ya
göre resim dalında güzel atları Delacroix ve De-
gas yapıyor, belli çizgileri, örneğin koşarken bel-
li bir anı yakalamaktan kaynaklanıyor başarılan.
Avni'nin başansı da rüzgârı yakalamak belki de.
Daha önce de yazdım ama Batu'lar başka aynn-
tılan da anlattı bu kez. Ünlü yazar Joseph Kes-
sei, Afganistan'ın Buzkaş oyunuyla ilgili bir kitap
yazıyor. Kitabı Avni Arbaş'ın resimlemesini istiyor.
O da yakın dostları Emel ve Hamit Batu'ya baş-
vuruyor. O zaman Kabil Büyükelçimiz. Ben de on-
dan dinledim. Yaban keçileri, atlılar, kırbaçlaria,
at sırtında süregelen bir yanşın vahşetinden kork-
tum, ama bugün daha acımasız oyunlar var dün-
yamızda.
Avni'nin eskizleri de müthiş güzel ama kitap ya-
yımlanmadı, ben de Avni'de değil, Türk asıllı Mon-
richard kontesinin evinde izledim onlan. Eski bü-
yükelçilerden Oktay Cankardeş'in kardeşi.
Foça'daki buluşmada onu da andık, kulaklan
çınladı mı acaba?
Eski dostlarla buluşmanın başka tadı, güzelli-
ği var. Dahası uretkenliği. Yaşam bahçesi yeşenyor,
çiçekler açıyor durmadan!
B U L M A C A SEDAT YAŞAYA1V
SOLDANSAĞA:
1/ içinde tek
mermi bulu-
nan tabancay-
la oynanan
ölüm kuman.
2/ Bir işi yap-
tırabilme gü-
cü...Herhangi
bir nedenden
doğan ıvecen-
lik. 3/ Namaz
çağınsı... Ni-
yobyum ele-
mentınin simgesi. 4/
tlden küçük yönetim
birimi... "Dünyayısa-
ran boşluğu bissetme-
yelim / Peymâneyi boş
bırakma doldur —"
(YahyaKemal).5/Ke-
nar süsü... Numara-
nın kısa yazılışı. 6/
Halk müziğine özgü
telli bir çalgı... Türk
müziğinde bir usul. 7/ tri, kart... Bağımlı. 8/ Neodim
elementinin simgesi... Orta Toroslar'ın en yüksek
kütlesi. 9/ Düşünmeden ve saygısızca davranan.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Bir nesnenin elektrik akımına karşı durma özel-
liği. 2/ Tümör... Angola'nın başkentı. 3/ Güldürü
türünde kısa oyun... Eski Mısır'da güneş tannsı. 4/
Budızm'm, Japonya'da büyük önem taşıyan kolu...
Taşlık yer, çıplak tepe. 5/ Japon halk türkülerine ve-
rile ad... Müstahkem yer... Bir nota. 6/ Göze takı-
lan bir tür mercek... Bir yanşın belirli uzaklığı kap-
sayan bölümlerinden her biri. II Yabancı... Büyük
ve güçlü donanma. 8/ Bir savaş aracı... Boyutlar 9/
Amaç ve çıkarlan bir olanlann oluşturduklan ça-
lışma ortaldığı.
1
2
3
4
5
|
1 2 3 4
AINMA
b
G
L
6
A
B
/
L
A
8
1
T
9
P
R
E •nıı D aK
U
T
AİLİI İKİOMA
YİEMOİKIAİP"
TmTfzMKÎÂ"
V
T
z
13UJ I*] MW tfi
lIzlOİL
S
A
K
S
A
Y
R
O
0
N