Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 TEMMUZ 2000 PERŞEMBE
HABERLER
DUNYADA BUGÜN
ALİSİRMEN
'Kaybeden Kazanıyor'
26 yıl olmuş, Kıbrıs'ta "Banş Operasyonu"
başlayalı. Ve 26 yıldır, ilgili tarafların hepsini tat-
min edecek bir çözüm bulunamamış Kıbns ko-
nusunda.
Banş Harekâtrnın 26. yıldönümü dolayısıyla,
Klerides'in isteği ile Cenevre'deki dolaylı görüş-
melere, 24 Temmuz'a kadar ara verildi.
Kıbrıs'a bakarken yıllardır iki düşünce egemen
oluyor kafamda.
Bunlardan birincisi, ilhan Selçuk'un çeyrek
yüzyıl önce söylediği tümcedir.
- "Şu Ecevit", demişti alaycı olmayan bir ifa-
deyle, "ilginç formüller bulmakta üstat; savaş
yaptı, adını banş harekâtı koydu".
Bu sözler uzun süre kulağımda çınladı. Aradan
geçen sürede, 1974 müdahalesinin gerçekten
"banş harekâtı" olduğunun anlaşılabilmesi için,
Yugoslavya'daki kanlı olaylan yaşamamız gerek-
ti. Ve onlan gördükten sonra, çeyrek yüzyıl önce
etnik temizliğin eşiğinden müdahale ile dönen,
adada kan dökülmeden geçen bunca zamanın
askeri harekât olmamış olsaydı neterin yaşana-
cağı düşünülünce, hazin bir çelişki de olsa, ger-
çekten banş operasyonu oiduğu anlaşıldı.
•••
Kıbns'ta 1974 "Banş Harekâtı"r\m kazananla-
n ile kaybedenlerine baktığım zaman da aklıma
hep, ünlü Ingiliz yazarı Graham Greene'in,
"Üçüncü Adam" ile birtikte en tanınan yaprtı olan
"Kaybeden Kazanıyor"u geliyor.
Gerçekten de, "Kıbns 'ta birinci ve ikinci aske-
ri harekâtta kim kazandı" sorusunun yanrtı açık-
tır "Tabii ki, Kıbns Türkleri ve onlann garantisi
olan Türkiye."
Ne var ki, "Peki ondan sonrâ geçen zaman
içinde kim kazandı" sorusunun yanrtı da o denli
açıktır: "Tabii ki, Rum tarafı ile onlann garantisi
olan Yunanistan."
Türk tarafının da, Türkiye'nin de 1974'ü izleyen
yıllan yeterince değerlendiremedikleri, askeri za-
feri, politik ve ekonomik zafere dönüştüremedik-
leri, KKTC'nin de bu alanda dünyaya pek iyi bir
görüntü veremediği ortadadır. ....
•••
Politik bakımdan, KKTC'nin bütün dünyadan
soyutlanmış olmasını, kimse tarafından tanınma-
masını, geçmişin yanlış politikalarına ve de kar-
şı tarafın aslında bölünmüşlüğün sürmesine yol
açan, gerçekte kendisine de fazla yarar sağlama-
yan manevralanna bağlamak mümkündür.
Peki ama, iç rejimde iki taraf arasırtdaki demok-
rasinin kalite farkına ne demeli?
Dosyasını iyi bilen ve uluslararası çapta diplo-
masi yeteneğini herkesin takdir ettiği Denktaş,
yanm yüzyıldır hâlâ demokrasiyle banşmış ve
onu içine sindirmiş bir görünüm sergilemiyor.
Çok uzağa gitmeye gerek yok, casus diyeiu-
tuklanan muhalif gazeteciler ve herkesin nasıl
sonuçlanırsa sonuçlansın, attından gelen pis ko-
kulan duyduğu son olaylar yeter de artar bile...
Ekonomik durum daha fazla değilse bile onun
kadar beter. Radikal'den Erdal Güven'in belirt-
tiğine göre, Kıbrıs işlerinden sorumlu Devlet Ba-
kanı Şükrü Sina Gürel'e bağlı Kıbns Müşavirli-
ği'nin eşgüdümünde hazırlanmış olan rapor, bir
türiü üretici hale getirilememiş, asalak ekonomi-
nin Türkiye'nin sırtına bindirdiği yükleri ve tem-
muz maaşlarını ayın 7'sinde almış olan, ağus-
tosta ne olacağı belirsizliğini koruyan memurîa-
nyla Kıbnslılann çektiklerini anlatıyor ve bu işin
artık böyle gitmeyeceğini vurguluyor.
Bütün kabahati, Kıbns halkındabulmamak ge-
rek. Daha operasyonun hemen ertesinde, o yıl
adanın kuzey kesimindeki ekonomik yapılanma-
yı eleştiren ve yeni bir model öneren zamanın Ma-
liye Bakanı Ziya Müezzinoğlu, henüz tümüyle
dağılmamış ağır faşist ortamda, komünistlikle
suçlanmıştı.
Başka bir deyişle Ankara, kendi yükünü kendi
hazırtadı.
Şu anda adanın güneyinde 15 bin dolar olan
kişi başına gelir, kuzeyde bunun beşte biri düze-
yinde.
Kısacası 26 yıl içinde kaybeden kazandı ya da
daha doğru aeyişle kazanan kaybetti.
Emekliler sorunlarını iletti
Sezer: Şurada kasam
olsa da ücret ödesem
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Tüm Işçi
Emeklileri Demeği Ge-
nel Başkanı tsmafl Ars-
lan, Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer' in,
emeklilerin sorunlanna
ilişkin görûşlerine hak
vererek "Şurada bir ka-
sam olsa da, hepinize
mağduriyetierinizi gide-
recek ücreti ödesem"
dediğini bildirdı.
Cumhurbaşkanı Ah-
met Necdet Sezer dûn
ilk olarak Anayasa
Mahkemesi Başkanı
Mustafa Bumin ve bera-
berindeki Anayasa
Mahkemesi heyetiyle
görüştü. Sezer'i daha
sonra Türk Hukuk Ens-
titûsü Genel Başkanı
tbrahim Ükyaz ve bera-
berindeki enstitü genel
merkez idarecileri ziya-
ret etti.
Tüm Işçi Emeklileri
Demeği Genel Başkanı
îsmail Arslan ve bera-
berindeki heyet de, Se-
zer'i ziyareüerinde
emeklilerin sorunlannı
dile getirdiler. Arslan,
halen Anayasa Mahke-
mesi'nde bulunan Sos-
yal Güvenlik Yasası'yla
ilgili SSK'den görüş is-
tendiğini beürterekken-
dilerinden de görüş
alınmasını istedi.
Arslan, dile getirdik-
leri konularda Sezer'in
kendilerine hak verdiği-
ni anlatırken, "Sayın
Cumhurbaşkanı 'Me-
mur da çok rahatsız. Şu-
rada bir kasam olsa, he-
pinize mağduriyetieri-
nizi giderecek ücreti
ödesem. Bundan çokra-
hatsızlık duyuyorum'
dedi" bilgisini verdi.
Sezer'in daha sonra
görüştüğü Tûrkiye tşçi
Emeklileri Cemiyeti
Başkanı Ethem Ezgü
de, işçi emeklisi ayhkla-
rının yetersiz olduğunu
dile getirdi. Bu konuda
Sezer'in kendileriyle
aynı görüşte olduğunu
belirten Ezgü, şöyle ko-
nuştu:
"Sorunlanmızı bilen
bir kişi bulduk karşı-
mızda. Sayın Cumhur-
başkanı işçi emeldisi ay-
hklan konusundaki ya-
kmmamızıhakhbuktu."
Genç'i Tantan'a şikâyet eden Sema Pişkinsüt, işkence mağdurlannın adlarını vermedi
6
Savcılar işkenceye eğflsm'
Pişkinsütortaya konan ka-
rarh rutumun yabancı be-
yetler üzerinde olumlu et-
Idsi oktuğunu söyledL
Helikopter satışı
ABD'den
Türkiye'ye
savunma
desteği
WASHEVGTON(AA)-
ABD Kongresi'nin 38 se-
natörü, ABD Dışişleri
Bakanı Madeleine Alb-
right'a mektup yazarak
Türkiye'ye saldın heli-
kopterleri ve diğer savun-
ma malzemelerinin so-
runsuz satışına destek
verdi.
Albright'a mektup ya-
zan senatörler, "Bu mek-
rupla, Tûrkiye ile güçlü
savunma işbirtiğine verdi-
ğbniz desteği vurgulamak
istryoruz. Geiecek aylarda
Kongre'desakfan heukop-
terleri ve diğer savunma
malzemelerinin Türki-
ye'ye sa&şıfia sorunsuz
Kongre onaymm sağkna-
bilnıesi için sizinle birük-
te çalışacağız'' ifadelerini
kullandı. Mektupta, Bö-
tent Ecevit başkanhğında-
ki hükümetin bu yönde
geçen aylarda çok etkili
değişiklikler gerçekleştir-
diği kaydedildi. Mektup-
ta, demokratik ilkeler, hu-
kuk kurallan ve ifade öz-
gürlüğüne büyük önem
veren Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer'in
seçilmesinin de, Türki-
ye'de bugün önemli bir
sürecin yaşandığına iliş-
kin bir kanıt oiduğu vur-
gulandı.
Mektupta imzası bulu-
nan senatörler arastnda,
yapılacak başkanlık seçi-
minde Cumhuriyetçi Par-
ti'de George Bush karşı-
sında parti adayhğını kay-
beden Arizonalı Senatör
John McCain, Cumhuri-
yetçi Partili North Caro-
lina Senatörü ve Senato
Dışilişkiler Komitesi
Başkanı Jesse Helms,
Mississippi'den Senato
Çoğunluk lideri Trent
Lott, Demokrat Parti
West Virginia Senatörü
Robert Byrd, New York
Senatörü Daniel Patrick
Moynihan, Silahlı Kuv-
vetler ve tstihbarat Komi-
teleri üyesi Cumhuriyetçi
Partili Colorado Senatörü
Wayne ADard, Cumhuri-
yetçi Partili Nebraska Se-
natörü Chuck Hagel,
Cumhuriyetçi Partili
Kansas Senatörü Sam
Brovmback, Silahlı Kuv-
veüer Komitesi Başkanı
Cumhuriyetçi Parti Virgi-
nia Senatörü John War-
ner, Cumhuriyetçi Parti
Utah Senatörü Orrin
Hatch gibi çok etkili
isimler bulunuyor.
ABD'de ilk kez Türki-
ye'ye ticari ilgiyi çekmek
amacıyla Kongre binası-
nın içinde, Robert
Byrd'in öncülüğünde çok
sayıda önde gelen senatör
ve Temsilciler Meclisi
üyesinin katılımıyla bir
Tûrkiye resepsiyonu dü-
zenlendi. Tûrkiye için ilk
kez Senato binasında dü-
zenlenen resepsiyonda,
Washington Büyükelçisi
Baki tÜdn ve ABD'nin
sonbaharda göreve başla-
ması beklenen yeni An-
kara Büyükelçisi Robert
Pearson da bulundu.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-TBMM Insan Haklan Ko-
misyonu Başkanı Sema Pişkin-
süt, raporlannda sözü edilen iş-
kence mağdurlannın kimlikleri-
ni isteyen cumhuriyet savcılan-
na olumsuz yanıt verdi. Pişkin-
süt, "Görüştüğümüz mahkûm-
lara kinıliklerinin gizli tutulaca-
ğı güvencesini verdik. Tekrar kö-
tü muamele görmeyeceklerinin
güvencesininverilmesi lazım.Ay-
nca başka bazı endişelerimiz var.
tşkenceyapmaktan hükümgiyip
cezae\lerindeyatan hiçbir kamu
göre\lisi yok. Raporianmızda iş-
kence atetieri, suç mahalli tarif-
leri ortaya kondu. Savcüar asü
bunlar üzerinde durmalT dedi.
Pişkinsüt, "Bu taraflara geüp
bunları görse, biraz da polis - va-
tandaş işbuüğinden bahsetse iyi
olur.iyipolislerdevar" sözleriy-
le kendisini hedef alan Emniyet
Genel Müdürü Turan Genç'i
Içışlen Bakanı SadertinTantan'a
şikâyet etti. Pişkinsüt, Genç'in
sözlerinin düşündürücü olduğu-
nu vurgulayarak "Bir kamu gö-
revüsinin, pariamentoda bir ko-
misyon başkanına siyasi icerikii
ve yüzeysel biçimde eleştiri yö-
neltmesiniyersiz bir değeriendir-
me olarak görüyorum" dedi.
TBMM tnsan Haklan Komis-
yonu Başkanı Sema Pişkinsüt,
önceki gün Avrupa Konseyi Iş-
kenceyi Önleme Komitesi Baş-
kanı Sirvia Casale ile yaptığı gö-
rüşmenin ardmdan, dün de Ka-
nada Büyükelçisi Jean Marc Du-
val ve Isviçre Büyükelçiliği'nin
mülteciler ve insan haklan ile il-
gili ataşesi Katarine Dalher ile
görüştü. Pişkinsüt daha sonra
düzenlediği basın toplantısında,
ortaya konan kararlı tutumun ya-
bancı heyetler üzerinde olumlu
etkisi olduğunu, konuya "dene-
tim" değil, "inceteme" amaçlı
yaklaşıhnası gerektiğini söyledi.
Pişkinsüt, bir soru üzerine "Hiç-
bir iyileştirme ounadığuu söyle-
mek mümkün değiL Konulann
taroşüır hak gefanesi çokönemli
bir iyileştirme olarak değerlen-
dnilfyor'' dedi. Hazırladıklan ra-
porlarla ilgili olarak kamuoyun-
dan olumlu tepkiler geldiğine
dikkat çeken Pişkinsüt, "Rapor-
larunız sonunda, Adalet Bakan-
hğı'nın pek çok soruşrurma baş-
latması memnunryetverici" diye
konuştu.
Pişkinsüt, savcılıklardan gelen
kimlik bilgisi isteklerini geri çe-
virdiklerini vurguladı. Çalışma-
lannı, adli tatbikat değil, toplum-
sal görev amaçlı gerçekleştirdik-
lerini vurgulayan Pişkinsüt,
"Binlerce mahkûmla görüştük,
kendilerine kinüiklerini gizli tu-
tacağmuz konusunda güvence
venfik" dedi.
Şişli Cumhuriyet Savcısı Tur-
gay Esen'in Bakırköy Kadın ve
Çocuk Tutukevi'nde, komisyo-
nunyaptığı inceleme sonucunda
hazırlanan raporda yer alan bazı
mağdurlann isimlerinin çok ace-
le büdirihnesini istemesine tep-
ki gösteren Pişkinsüt, Esen'e
gönderdiği yazıda, "Komisyonu-
muzagönderdiğinizyazıyızarfin
içine konulmadan, dısına zımba-
lanmış olarak göndermeniz ya-
nında, yazınuı teamûllere aykin
bir biçiinde emir anlamı taşınıa-
s, rica sözcûğü üebitmesiveaçık
kimliklerin ne amaçla istendiği-
nin beiüiumemesi son derecedü-
şfindürücüdür" ifadesine yer
verdi. Pişkinsüt, savcılıklara ne-
den isim bildirmediklerine iliş-
kin bir soruyu yanıtlarken de ba-
zı endişeleri olduğunu söyledi.
Pişkinsüt, kendisine sitemde
bulunan Genç'i de bir yazıyla
Tantan'a şikâyet etti. Pişkinsüt
bu yazıda, Genç'in sözlerini
"yersiz bir değeriendirme" ola-
rak gördüğünü \-urgularken "lyi
polislerin de bulunduğu sözkri
ile ne anlatümak istenmektedir?
Amacımız hiç 'kötü polis'imizin
olmamasıdır. İyi polis tarumla-
ması yapıhnca akla kötü poüs
kavramı da gelmektedir. Oysa
komisyon olarak görevimiz, iyi
poüsleri ilan etmek, iyi ve kötü
diye ayınnak ya da halkuı karşı-
sında göstermek değfldir. Böyle
bir alguamayı yaratacak değer-
lendirmeyi son derece yanhş bul-
maktayım" diye konuştu.
tĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
Katılım Ortaklığı Belgesi 8 Kasımda
Verheugen: Kürtçe
eğitim konuşulmadı
Haber Merkezi - AB Komis-
yonu'nun genişlemeden sorum-
lu üyesi Günther Verheugen,
Tûrkiye zıyaretı sırasında
"Kûrtierden" ve "Kürtçe eği-
timveyatdevKyondan" söz edil-
mediğini açıklayarak bu konuy-
la ilgili çıkan haberleri yalanla-
dı.
Verheugen'in sözcüsü Jean-
Christophe Flori de Verhe-
ugen'in Türkiye ziyareti su^sm-
da "Kûrüerden", "Kûrtçe eği-
timveyatekvizyondan" söz edil-
mediğini, basında bu konuda çı-
kan haberlerin asılsız olduğunu
bildirdi. Sözcü, dün Brüksel'de
yaptığı açıklamada, Verhe-
ugen'in "TûmTûrkvatJuıdasla-
nrun Kopenhag Kriterleri bağ-
Unndan yararlanmalan gerek-
tiği" görüşü üzerinde durduğunu
bildirdi.
Verheugen'in Türkiye'deki te-
maslannda Türkiye-AB ilişki-
lerinin kapsamlı olarak değer-
lendirildiğini bildiren sözcü,
Türkiye'ye ihşkin Katılım Or-
taklığı Belgesi'nin, aday ülke-
lerin izleme raporlan ile aynı an-
da, 8 Kasım'da açıklanacağım
duyurdu. Yapılan açıklamada,
Verheugen'in Ankara'daki ziya-
reti sırasında bir "taslak belğe*
sunarak "Tûrldye'den bckknti-
leri" yansıttığı ifade edüdi. Res-
mi niteliği bulunmayan bu bel-
gede de temkinli bir dil kullaml-
dıgı ve bazı basın organlannda
iddia edilen ifadeleTe yer veril-
medığı kaydedildi.
Verheugen'in Türkiye temas-
lannda, "Ankara'nm AB'yetam
üyetik konusunda irade ve ka-
raruhğuun gnzlemlendiği" de
belirtildi.
Verheugen'in geçen haftasonu
yaptığı ziyaretin ardından, basm-
da çıkan bazı haberlerdc, AB
Komisyonu üyesinin Türk mu-
hataplanna Katılım Ortaklığı
Belgesi'nin bir "taslağffiT bu^k-
tığı iddia edilmiş ve bu taslakta
"Kürtçetetevizyonve dütainkul-
lanınu" konulannda bazı istek-
lerde bulunuldugu savunulmuş-
tu.
Gençlerin avukatları, sanıkların savunma vermeyerek davayı uzattıklannı ilerisürdü
Manisa dcmısında lpoUse tntııldama
NECATİ AYGBN
MANİSA- Manisalı gençlere
işkence yaptıklan gerekçesiyle
10 polisin yargılandığı davada,
sanık polislerden Van Emniyet
Müdürlüğü'nde görevli Atilla
Gürbüz hakkında "savunma
yapmaktan kaçuMhğı
n
gerekçe-
siyle gıyabi tutuklama karan ve-
rildi. Gençlerin avukatlan, sanık-
ların savunma vermeyerek dava-
yı uzattıklannı ve zamanaşımın-
dan yararlanmayı amaçladıklan-
ru öne sürdüler.
Yargıtay 8. Dairesi ve Yargıtay
Ceza Genel Kurulu'nca da "iş-
kence yapnklarT onaylanan l'i
başkomıser 10 polisin yargılan-
dığı Manisa Ağır Ceza Mahke-
mesi'nde davanın dünkü oturu-
muna, sanıklardan Baskomiser
Halil Emir ile Levent Ozves ka-
tıldı. Mahkeme Başkanı, sanık-
lardan MehmetEminDal'ın, gö-
revli oiduğu lskenderun"dan sa-
vunmasının geldiğini, Van'da gö-
revli sanıklardan Atilla Gür-
büz'ün savunmasının ise henüz
gelmediğini bildirdi. Söz alan
gençlerin avukatlan Pelin Erda
ile Sema Pektaş, davaya ilişkin
Yargıtay Ceza Genel Kurul kara-
nnuı bir yıl önce verildiğini, ye-
di aydan bu yana sanık polis me-
murlanmn talimat ile alınacak
ifadelerinin beklenmesi nedeniy-
le davanın uzadıgını \'urguladı-
lar. Avukatlar şu istemde bulun-
dular: "Adresleri ve görev yerle-
ri beffi otan, aynca dcvlet memu-
ru olan sanıkların buhınup taB-
mat ile ifadelerinin almmaına.<ı-
manbunakmümkündeğfldir. Bu
anlaşıhnaz nedenle davanın uza-
ması,AvTupa tnsanHaklanSöz-
leşmesi'nin 6/1 maddesinde be-
Kurum dalındaki ödüller, deprem bölgesindeki tüm yerel basına
Basm Özgürlüğü Ödülü Kuçuradi'ye
tstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti'nin (TGC) Geleneksel Basın
Özgürlüğü Ödülü, bu yıl kişi dalında
Hacettepe Üniversitesi Felsefe Ana Bilim Dah
Başkanı Prof. Dr. loanna Kuçuradi'ye
verilecek. Kurum dalındaki ödülü ise deprem
bölgesindeki tüm yerel basın kuruluşlan
alacak. TGC tarafından yapılan açıklamada,
Prof. Dr. Kuçuradi'nin basın özgürlüğünün
öğelerinden, insan haklan konusunda yararh
ve etkin çahşmalanyla dikkat çektiği
belirtildi. Açıklamada, deprem felaketinin
olumsuzluklanna ve olanaksızhklanna karşın
deprem bölgesinde yayınım sürdüren yerel
basın kuruluşlannın tümünün kurum dahnda
ödüle değer görüldüğü vurgulandı. Aralannda
TBMM'de grubu bulunan siyasi partilerin
temsücüeri, tstanbul Üniversitesi, Türkiye
Barolar Biriiği, Türkiye Gazetecuer Sendîkası
ve TGC temsilcilerinin de bulunduğu Neih
Demirkent başkanlığındaki Büyük Seçici
Kurul'ca sahipleri belirlenen ödüllerin, 24
Temmuz Pazartesi günü Dolmabahçe
Sarayı'nda töTenle verileceği kaydedildi.
urrilen 'makul süre'mn aşdması
sonucunudoğurmaktadır. Bu ne-
denle sözleşmenin söz konusu
maddesinde düzenlenen 'davala-
nn makul sürede bitirilmesi ge-
rektiği' hükmü dikkate annarak
davanuzm sonuçlandınhnası içm
etkmönkmkrinahnmasmıtak'p
ediyoruz.'' Görüşü sorulan sav-
cı, sanıklardan Atilla Gürbüz için
Van Ağır Ceza Mahkemesi Baş-
kanlığı'na yazılan talimaün bek-
lenmesini, makul süre içerisinde
sanığınbulunmamasıhaliode gı-
yabi tutuklama karan verilmesi-
ni istedi.
Mahkeme, avukatlann ve sav-
cının istemlerini değerlendirdik-
ten sonra sanıklardan Atilla Gür-
büz'ün9.11.1999 tanhindenbu-
güne kadar savunmasınm tespit
edilemediğini, bu sanığın savun-
ma vermekten kaçtığını dikkate
alarak, CMUK'un 223 ve 229.
maddeleri gereğince hakkında
gıyabi tutuklama karan verdi.
TBMM Trafik Kazalarını Araştıraıa Komisyonu Başkanı Tan, Diyarbakır'da konuştu
6
Trafik canavarı, teröra geıide bırakb^
Ahmet Tan. Türki-
ye'ninuygarbirülke
olmasıiçintrafikka-
zabrmı>"azgıohnak-
tançıkannasıgerek-
tiğini vurguladL
DİYARBAKIR(CunıhuriyetBûrosu)-DSP
Istanbul Milletvekili ve TBMM Trafik Kaza-
lannı Araşnrma Komisyonu Başkanı Ahmet
Tan, Türkiye'deki trafik terörünün, diğer terör
olaylannı gölgede bırakacak seviyeye ulaştı-
ğmı söyledi. Tan, "Türkiyeuygarbirûlkeola-
caksa trafik kazalannı yazgı obnaktan çıkar-
malıdır. Vatandaşm bu yûkselen feryaüanna
TBMM kararuhkla yanıtvermekdurumunda-
du-
w
dedi.
TBMM Trafik Güvenliği ve Kazalan Araş-
tırma Komisyonu, Diyarbakır Valiliği'nin ev
sahipliğinde Doğu ve Güneydoğu'daki 22 ilin
emniyet, trafik, karayolu ve belediyelerin ula-
şım yetkililerinin katdunıyla Dedeman Otel'de
dün toplandı. Toplantıya Komisyon Başkanı
Ahmet Tan ve üye milletvekilleri Aydın Ayay-
dm, CahitYaacu Hüsametrin Korkutata, tsma-
ü Çevik, Osman Aslan, Teoman Rıza Güneri,
Sühan Özkan, Fazü Ağaoğlu, Kemal Çeük ve
Sevgi Esen katıldılar. Istanbul Bağdat Cadde-
si'nde kızı Setin Uras'ı kaybeden ve trafik ya-
sasının çıkanhnası için Ankara'ya yürüyerek
dikkatleri çeken Boray Uras da toplantıya ka-
tüdı.Komisyon Başkanı Ahmet Tan, komis-
yonun farklı bir özellik taşıdığım, partilerüs-
tü kimliği ve niteliği bulunduğunu söyledi.
Toplantıya katılanlar arasmda yakınlannı tra-
fığe kurban vermiş kişilerin bulunduğunu be-
lirten Tan, "Bunun sorummluğu ve vebafi Üe
hareket edeceğiz"' dedi.
Komisyonun Ankara dışında çalışma kara-
n ahnasıyla trafik ve ulaşım konusunda Doğu
ve Güneydoğu illerini özel olarak gûndemle-
rine aldıklarmı vurgulayan Tan şöyle konuş-
tu: "Ulaşun alanmda yaşanan felaket, dü, din,
n-k ve yaş farkı gözetmivor. Herkesi vuruyor,
evinden dışan çıkan bervatandaştraftğin müs-
takbel kurbanıdır. O>sa güven içinde ulaşım
hakkı insanhk hakkıdır. Yalmzca vatandaşla-
nmızm değil, kenti ztyaret eden 10 mflyotı do-
layuıdaki yabanoyı da kapMyan topyekun bir
seyahat özgürlüğü, insan hakkı, anayasa ve uy-
gartak sorunudur. Kısacası can güvenngi soru-
nudur."
Yurdun her köşesinde ulaşımda can güven-
liği sağlanmadan devletin yurttaşlanna karşı
olan sorumlulugunu yerine getirmiş olamaya-
cagına dikkat çeken Tan, "EBbette vatandaşla-
ra da insan veyurtsevgisi adına büyük görev-
lerdüşmektedir. Devletin öngöreceği ulaşım
dûzenine sahip çıkmalan gerekn-" diye konuş-
tu. Tan, Doğu ve Güneydoğu illerinde asayiş
yönünden sağlanan huzurun trafik ve ulaşım-
la desteklenrnesi gerektiğini ifade ederek şöy-
le devam etti: "Ülkemizde trafik terörü diğer
terörügölgede bırakacak düzeye ulaşmıştır,her
yd yoUarda can verenkişflerin sayısı artmakta-
dn*.Trafik terörünüaşmakiçin topyekunbir sfl-
Idnişdaha fazla ertetenemezdurumdadır. Top-
hıiDcabirzflmiyet değiş&liğmegitmekgereknf
Tan, komisyonun çalışmalannı 100 gün için-
de tamamlayacağını bildirdi.