Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2O TEMMUZ 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Budak, DÎSK ve Türk-Iş'e bağlı sendikaların toplusözleşme yetkisini düşüren bakanlığı suçladı
9
işçi clüşmam
CHP hükümeti elestirdi
'Emekçüer
susturıûuyor'ANKARA (Cıunhariyet Böroso) - CHP Ge-
nel Saymanı Nihad Matkap, DlSK'e bağlı 6,
Tûık-Iş'e bağh 2 ve Hak-Iş'e bağlı 1 sendika-
nın da aralarında bulunduğu toplam 10 sendi-
kanın toplusözleşme yetkisinin kaldınlmasına
neden olan işkolu istatistiklerine tepki göstere-
rek "57. sennaye hûkümeti, poBtikalanna des-
tek venneyen sesleri susturmaya yönebaiştir"
dedi. Sendikalara yönelik bu girişünin demok-
ratik bir toplum için utanç verici olduğunu vur-
gulayan Matkap, Başbakan Bülent Ecevit'e de,
1960'h yıllan anımsatarakhalka, çalışanlarave
öıgütlerine karşın iktidar olma hırsının ağırbe-
delleri olduğu uyansında bulundu.
CHP Genel Saymaıu Matkap, dün yaptığı ya-
zıu açıklamada, yetki istatistikleriyle oynaya-
rak 10 sendikanın toplusözleşme yetki barajı-
nın altına duşmesine neden olan hükümeti sert
dille eleştirdi. İşkolu barajlannın Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı YaşarOkuyan tarafin-
dan sıkça dile getinldığini ve geçmiş istatistik
döneminde de aynı sendıkalann baraj altına dü-
şürülmekle tehdit edildiğini anımsatan Matkap,
u
Ocak^ındbüduygubuııagirişiminin,istatistik-
lerin Remıi Gazptp'deyayımUn
d ri
ANKARA(Cumhurrvet
Bürosu) - DSP Istanbul
Milletvekili Rıdvan Bu-
dak, Çalışma Bakanh-
ğı'nın önceki gün istatis-
tiklerle oynayarak, ağırlık-
lı olarak Türk-lş ve
DtSK'e bağh sendikaların
toplusözleşme yetkisini
düşürmesine tepki göster-
di. Budak, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Yaşar Okuyan' ı "işçi düş-
manı* olmakla suçladı.
Konuyu Başbakan Bülent
Ecevit'le görüşeceğini be-
lirten Rıdvan Budak,
"Ben, Tekstil-tş Sendika-
sı'nmeskibaşkaruyım. Bir
• DSP Istanbul Milletvekili Rıdvan Budak, Çalışma Bakanlığı'nın
istatistiklerle oynayarak 10 sendikanın işkolu barajının altına
düşürülmesini, Yaşar Okuyan'ın tavnna bağladı. Konuyu Başbakan
Bülent Ecevit'le görüşeceğini belirten Budak, "Ben, Tekstil-lş
Sendikası'nın eski başkanıyım. Bir operasyon yapılmışsa bu bana
karşı yapılmış demektir" dedi.
operasyon yapılmışsa bu
bana karşı yapılmış de-
mektir" dedi.
DSP Istanbul Milletve-
kili Rıdvan Budak, Çalış-
ma Bakanlığı'nın istatis-
tiklerle oynayarak 10 sen-
dikanın işkolu barajının
altına düşürülmesinı, Ya-
şar Okuyan'ın tavnna bağ-
ladı. Budak, yüzde 10'luk
işkolu barajının dünyanın
hiçbir yerinde rastlanma-
yacak bir baraj olduğunu
belirterek, barajlann 12
Eylül rejimi tarafindan iş-
çilerin örgütlenmesinin
engellemesi amacıyla ge-
tirildiğini söyledi. Türk-
lş'i de üstü kapalı olarak
eleştiren Budak. "Bir bü-
yük konfederasyon, bu ba-
rajm kalkmamasau savun-
du. ILO'ya gidip TİSK'le
birükte barajı savunmaya
devam etti. Bugün en bû-
yük geçinen sendikaların,
basta konfederasyon baş-
kanlannın sendikalan ol-
mak üzere yüzde 10 bara-
jını aşabileceğini sanmıyo-
nım" dedi.
Budak, Çalışma Baka-
da geri çekümesi siyasi bir şantajın varnğtnm en
somut göstergeskür" dedı. Matkap, bu olayda
hükümetın sözde sosyal güvenlik reformuna
karşı çıkan, emek karşıü politikalanna destek
vermeyeceğini Ekonomik Sosyal Konsey
(ESK) toplantılanna katılmayarak gösteren, bu
konuda etkin muhalefet yürüten ve çalışanlann
haklanmn korunması konusundaki kararhlığı-
nı vurgulayan scndikalann özellikle hedef alın-
dığının açıkça görüldügünü kaydetti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oku-
yan'ı da suçlayan Matkap, Okuyan'ın "kendi-
snrin de inanmadığ] sayüarbT, toplumsal mu-
balefeti bastırmaya yöneldiğini ileri sürdü. Mat-
kap, "Saym Bakan, durumlannı ıyüeştirmekle
görevB okiuğn çahşanlan korumak yerine, yet-
lrîsmikötüyekullanarakonlannörgütierinide
etkisizleştinnekte, 'niyet mektuplu piyasa düze-
ni' karşısında cahşanlan yamg birakarak ken-
di terrihini de açıkça ortaya kDymaktadır" diye
konuştu. Bugün bu sendikalar için ortaya çıkan
sonuçlann, diğerleri için de gözdağı niteliği ta-
şıyan ve demokratik bir toplum için utanç ve-
rici uygulamalar olduğunu dile getiren Matkap
şu görüşleri aktardı:
"Saym Okoyan'm Başbakaru, Saym Ecevit'e
de, kendisi istemese de 1960'h yı&annı arumsat-
mayvörgütknmeyevesendikalhaklarayöoelik
bu uygulaınayı, bu ûikenin emekçileri ve örgüt-
lerineyöneökbusaldınyıda sındırmemesi' ge-
rektiğini,taalka,çahşanlara ve onlarm örgûtk-
rine rağmen iktidar olma hıraran ağır bedelk-
ri olduğunu bikfirmeyi CHP olarak bir görev
büiyoruz.-'
Fatih BelediyesVnegrev kararı asıldı
Fatib Belediyesi ile DtSK'e bağh Genel-tş Sendikası
arasında süren toplu iş sözteşmesi göriişmelerinde
anlaşma sağlanamaması üzerine ahnan
grev karan, belediye binasma asddL Saraçhane
Parkı'nda öğle saatlerinde toplanan işçiler, davullar
eşliğinde halay çektikr. İşçiler, daha sonra
sloganlar atarak Fatih Beledryesi'ne yürüdüler.
Burada açıklama yapan Genel tş Sendikası Istanbul
S No'taı Şube Yönetim Kurulu Başkanı Kadir
Doğuteldn, belediye işçikrinin 500 miryon
lira maaş akhğı yönündeki söylentüerin gerçeği
yansıtmadığını belirterek, bu rakamın altında
sözleşme imzalamaya hazır olduklannı söyledL
Doğutekin, amaçlannın
grev yapmak olmadığuu, iş güvencesinden taviz
vermemek olduğunu beürtti. tşçiler, Fatih
Belediyesi'ne grev karan asıhnasınm ardından
dağıldılar.
nı'nın hiçbir zaman sosyal
taraflann görüşlenni al-
madığını, uygulamalann-
dan yalnızca IMF ve Dün-
ya Bankası'mn memnun
kaldığım söyleyerek "Ya-
şar Okuyan'ı orada oturt-
mazlar. Okuyan, en son
uğraşüması gereken yerle
ugraşnuşnr" dedi.
Budak, muhalif sendi-
kaların kapatılmasınm
DSP'nin CHP'ye karşı
operasyonu olduğu şeklin-
deki değerlendirmelerin
gerçeği yansıtmadığını,
bunlann zorlama yorum-
lar olduğunu savunarak
şöyle devam etti:
"DSP böyle bir şey yapı-
yorsa CHP PM üyesi Sü-
leyman Çelebi'nin basın-
da olduğu sendikaya bir
şey yapryorsa bunu bana
yapıyor demektir. Bu,
Okuyan'ın bana karşı yap-
bğı bir uygulamadm"
Rıdvan Budak, konunun
on binlerce işçiyi ilgilen-
dirdiğini söyleyerek "Ko-
nu mutlaka çözülecek. Ge-
rekirse Okuyan'la ben uğ-
raşacağun" dedı.
Hak-îş Genişletilmiş
Başkanlar Kurulu da dün
toplandı. SatimUslu, işko-
lu istatistiklerinin Resmi
Gazete'nin sabah saatle-
nnde basılan normal sayı-
sı yerine mükerrer sayısın-
da yayımlanmasını "dü-
sündürücü" diye yorum-
layarak "Yaşandan du-
rum, buradahiçbir kurala,
içtihada, teamüUere uyul-
madığuugösterivor" dedi.
Uslu, kurallann olma-
dığı yerde keyfıliğin, key-
filiğin olduğu yerde de
suiistimalin olacağını be-
lirterek, işkolu sıstemi
baştan değiştirilmeden
gerçekleştirilen uygula-
marun doğru olmadığını,
birçok çahşanı iş güven-
cesinden yoksun bıraktı-
ğını söyledi.
Yüzde 10'luk işkolu ba-
rajı üe etkin ve sayguı sen-
dikacıhğın yapılamayaca-
ğını söyleyen Hak-Iş
Genel Başkanı Salim Us-
lu, Türk-Iş'e yönelik ola-
rak "ILO'ya gidip yüzde
10 barajına karşıyun der,
bakanlığa ise yüzde 10 ba-
rajının devammdan yana-
yım derseniz,güvenifir sen-
dikacüık yapamazsınız. Bu
tavırdan yahuzca Türk-tş
değil, demokrasi de zarar
görür" dedi.
Yetkisi düşürülen Bank-Si-Sen, sektördeki diğer sendikaların üye sayılannın tespiti için dava açacak
Senclikaları hirbirine düşürdiiler
• Bank-Si-Sen Genel
Başkanı Sağlanmak,
hükümetin sendikalan
birbirine düşürerek toplu
sözleşmelerden kurtulmak
istediğini öne sürdü.
Sağlanmak, "Biz diğer
sendikalar için tespit isteyince
onlar da tespit süresince toplu
sözleşme yapamayacak" dedi.
Ekonomi Servisi - Istatistikleri ile
oynanarak 10 sendika yetkisiz kılınır-
ken, hükümetin sendikalan birbirine
düşürerek toplusözleşmelerden kur-
tulmak istediği öne sürüldü. Bankacı-
lık sektöründe örgütlü olan ve yüzde
10 barajının altında kaldığı için yet-
kisi düşürülen Bank-Si-Sen, Çalışma
Bakanlığı ve sektörde bulunan diğer
sendikalara, "üye sayüannı şişirdik-
feri" gerekçesiyle dava açarak tespit
isteyecek. "Tespit süresincediğer sen-
dikalann da toplusözleşme masasına
oturamayacaklaruu" ifade eden
Bank-Si-Sen Genel Başkanı Alptekin
Sağlanmak, "Hükümet yetkflöeri de
bunun farkında ve bir taşla ild kuş
vurmak istiyorlar. Bir yandan başla-
nna bela gördükleri sendikalardan
kurtulurken diğer yandan da toplu-
sözleşmelerden kurtuhnak istiyorlar.
Amaçlan,tmbbi)irimizedüsürmek?
'
dedi.
DÎSK'e bağh 6, Türk-Iş'e bağlı 2,
Hak-Iş'e bağlı 1 ve bağımsız 1 sendi-
kayı yüzde 10 işkolu barajının altına
düşüren Çahşma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığf na tepkiler sürüyor. Ban-
kacılık sektöründe örgütlü olan Türk-
Iş'e bağh Bank-Si-Sen Genel Başka-
nı Alptekin Sağlanmak, sektörde işçi
çıkarmalar hızla sürerken bakanhğın,
bilgisayann başına geçerek ocak ista-
tistiklerinde 112 bin 510 olan üye sa-
yısını temmuz ayı itibanyla 115 bin
386'ya çıkardığüu ifade ederek şöy-
le konuştu:
"tsci çıkarmalar, şube kapatmalar
sürerken üye sayısı 2 bin 876 kişi art-
mıs. Kimi kandınyor bunlar? Otur-
muşlar, kim sesini çıkanyorsa onun
üye sayısını barajın alnnda bırakmış-
lar. Üye sayısı 115 binin üzerine çıkın-
ca benim yetkim bir anda yüzde 10
barajının altına düşmüş. Yüzde 25
zamma direnenleri buyöntemle ayık-
ladıklannı sannonar."
Pazartesı günü gerekli davalan aça-
caklannı da kaydeden Sağlanmak,
bunun da hükümetin ekmeğine yağ
süreceğini kabul etti. "Yetkimi geri
aunakiçin, sektördeörgütlü diğersen-
dikalann üye sayüarı doğru olmadığı
için onlara da itiraz edeceğim ve tes-
pit isteyeceğim. Ö\le olunca da bu sen-
dikalar da tespit sürerken toplusözleş-
me yapamayacak. Hükümetde bunun
böyle olacağını biliyor ve dışandan bi-
zim birbirimui kırmamızı izieyecek"
diyen Sağlanmak, baraj ı savunan
Türk-lş Genel Başkanı Bayram Me-
ral'ı de "sendika ağası" olarak nıte-
lendirdi. Meral'in barajı savunarak
kendibindiği dalı kestiğini ifade eden
Sağlanmak. "Ona da itiraz edeceğim,
o da toplusözleşme yapamayacak. Son
dönemde sesimiz çıknğı için birileri
bizden rahatsızoldu vecezalandınnak
istedi; ancak kabul etmemiz, sessiz
kalmanuz mümkün değil" diye ko-
nuştu.
Dalaman ve Zonguldakta özelleştirme karşıtı işçi eylemleri sürüyor
SEKA işçileri bakanın yolunu kesti
ÖZCANÖZGÜR
MÜĞLA - SEKA Dalaman îşletmesi'nin satışı-
nı engellemek için başlatnklan eylemi kararhhkla
sürdüren kâğıt işçileri, Fethiye'ye gelen Enerji Ba-
kanı Cumhur Ersümer'in yolunu havaalanına gi-
derken kesti. Dalaman Belediyesi'nde işçileri din-
leyen Ersümer, Selüloz-îş Sendikası Dalaman Şu-
be Başkanı Mehmet Madencfye, "Heyet oluştu-
rup Başbakan'a gidin. Belki ihaleyi incelemeye al-
dınr'' dedi.
Dalaman Kâğıt Fabrikası'nda çalışan 642 işçi
dün de eş ve çocuklannın desteğinde işyerini terk
etmeme eylemine devamederken, Fethiye'yetemel
atma törenine gelen Enerji Bakanı Cumhur Ersü-
mer'le görüştüler ve ihalenin iptal edibnesini iste-
diler. Kâğıt işçileri, Ersümer'in yolunu havaalanı-
na giderken Dalaman Belediyesi önünde kestiler.
Bakan Ersümer, Dalaman Belediyesi'nde işçilerle
görüşerek gerekçelerini dinledi. Meclis salonunda
yapılan toplantıda Dalaman'm ANAPIı Belediye
Başkanı Şevket Durmuş, "SEKA'nın özeUeştirfl-
mesi nedeniyle sıkmtüanmız var. Yeteıülik belgesi
ahnayan ba1
firma ik ihaleve katüan MOPAK,fab-
rikajı 40 mih'on dolara satın aldı. MOPAK tarafin-
dan fabrikanın kapaülacağı endiseleri var. Keşke
güçlü bir firma obaydı. Siyaseten de sdanaya giri-
yoruz" diye yakınmada bulundu.
Enerji Bakanı Ersümer, özelleştirme operasyonu-
na birilerinin çomak soktuğunu behrterek "40 mil-
yondolanverengüçsüzolurmu?'*dedi. "Olaya bir-
çok insan siyasi yaklasryor'1
şekhnde konuşan Er-
sümer, şunlan söyledi:
"OzeUeştirmede demirperde ûTkekrinin gerisin-
deyiz. Bizden 10 yü sonra başlayıp öne gectfler. Bu
tesisi kapatmak için değil, yaşatmak için sanyoruz.
Benişçflerin end^elerinianh>t)rum.' Yeni gelen bi-
zi kapının önüne koyarsa" diye endişe duyuyorlar,
Öyk şey otanaz. Ihafc sözleşmesinde, iş akitleri fes-
holunmaz, diye bir akit vardır. Yüksel Yalova'ya
söyleyeUm, buraya birini göndersin, endiseleri gi-
dersin. Ben Çayuiıan'ı devrettim, hiç gürûltü ohna-
dı, çünkü işçflerin haklarun tenünat altına aldıkf
Selüloz-Iş Sendikası Dalaman Şube Başkanı
Mehmet Madenci, Bakan Ersümer'in sözünükese-
rek hiçbir iş güvencelerinin bulunmadığını, aynca
fabrikanın satışma sadece işten çıkanlma endişesi
ile karşı çıkmadıklannı, ihalenin şaibeli olduğunu,
200 milyon dolar değer biçilen fabrikanın 1600 dö-
nümlük arazisi ile birhkte 40 mih/on dolara satıl-
dığıru sö\ledi. Sendika Başkanı Madenci, "BizDa-
laman olarak diğer SEKA'lan besleyen bir işktme-
yiz. 40 milyona satacağınıza, verin biz çahşnrahm"
deyince tartışma yaşandı.
Enerji Bakanı Ersümer, "Şimdiyekadarneredey-
diniz? Neden bir şirket kurup ihakve kaolmadı-
mz?" diye çıkışınca Başkan Madenci, "Başta 200
milyon dolar değer biçilmistL Deviet BakanıYüksel
Yalova '200 milyondan aşağıya satmayız. Aşagıya
satacağımıza, size veririz' demiştL Şimdi aşağı bir
paraya satıhyor. Ozaman bizeverin. 200 milyondo-
lar değer biçilen bir yer nasıl 40 mttyona ihak edi-
lir? Üstelik MOPAKihaleye tek başma teküf verdl
Rekabet koşullan oluşmadL Bu ihalenin iptal edfl-
mesi gerekû-" diye karşılık verdı.
Zonguldak'ın Çaycuma ilçesindeki SEKA fab-
rikasında çahşan 380 işçinin özelleştirmeyi protes-
to etmek amacıyla 3 gün önce başlatnklan işyerini
terk etmeme eylemi sürüyor. Selüloz-îş Sendikası
ŞubeBaşkanı RecepÇapkm, "Fabrikayıterketme-
yekedntQdeniyetimizyok,lsteklerimizden tavizver-
meyeceğiz'' dedi.
ARAYIŞ
TOKTAM1Ş ATEŞ
Demokrasi Diye Diye...
Sabahlan Cumhuriyet't ele aldığım zaman, manşet-
lerden sonra baktığım birkaç yazar vardır. Attilâ llhan
bunlardan biridir. (Diğerterini yazmıyorum. Zira "ay-
nmcılık" ve "hatır kınalık" olur).
Bilmem, okurlanmızdan kaçının dikkatinı çekti. 7
Temmuz'da, "Kadro'nun Hesap/ayamadığ/" başlıklı
bir yazısı vardı. Ve her zaman olduğu gibi çok öğre-
tici ve aydınlatıcı bir yazıydı. Doğal olarak, yazının ay-
nntıiarına girecek değilim. Merak eden okumuştur,
etmeyen olduysa, o da arayıp bulsun...
Benim üzerinde durmak istediğim husus; zaman
zaman benim de ele aldığım "demokrasi talebi" ko-
nusu olacak.
Saym llhan, şöyle yazıyon "...Gazi'nin Cumhuriye-
ti'nde ortaya çıkan 'muhalefet' partıteri, daıma onun
'sağında'dır; o demokratik bir devrimci olarak, ken-
dini 'solda' tutuyor; muhtemel Türk burjuvazisi için,
sağında 'liberal' bir 'fırka' tasarlıyordu; ne yazıktır W,
herdefasında 'dinci', daha kötüsû 'şeriatçı'bir 'sağ'
bulmuştur, yoksa onun 'ulusal' bir liberalliğe' karşı,
devriminin başında, 'ulusalhalkçı'birpartıyte 'so/da'
kalacağı tartışılamaz..."
Yukarıdaki satırlar, Türkiye'nin dramını ve Türk de-
mokrasisinin açmazlarını, son derece doğru bir biçim-
de sergilemiyor mu?
Dünyanın her köşesinde; "demokrasi talebi", tutu-
cu ve çoğu kez sömürücü yönetimlere karşı, "so/"dan
gelmiş ve "devrimci- ilerici" bir karakter taşımıştır.
Sol, ilerici, devrimci vb. gibisinden kavramların; neyi
anlattığını, bu sütunda defalarca dile getirdim ve iler-
de gene dile getiririm. Bugünkü konumuz biraz fark-
lı. Ama şu kadannı söyleyeyim ki, "ilerici" olmak, top-
lumda siyasal katılımı daha geniş bir tabana yaymak
ve ekonomik fırsat eşitliği ile ekonomik paylaşımı, da-
ha dengeli bir hale getirmek için uğraşmak demektir.
1. Dünya Savaşı sonrasında Türkiye'deki "Islam-
cılann" birbölümü, "güç vekonumlannryftırmekor-
kusu ve "ittihatçı düşmanlığı" nedeniyie ve Vâhdet-
tin'in kuyruğuna takılarak "işgalcilerie" işbiıiiği yap-
tıklan için, Ulusal Savaş sonrasında güç ve etkinlik-
lerini yrtirmiş ve "Genç Cumhuriyet"'\n ilerici atılımla-
n karşısında seslerini çıkaramamışlardı.
Fakat unutmamak gerekir ki, her türlü yeniliğe ve
atılıma karşı olan bu türden "siyasal Islamcılar", ses-
lerini çıkaramasalar da her zaman variıklannı sürdü-
rebilmişlerdir.
Cumhuriyet'in ilanından sonra, kendi kimlikleriyle
ortaya çıkmaya ve siyasal bir örgütlenmeye "yüzleri
olmadığı için", farklı amaçlarla ortaya çıkan "siyasal
örgûtlenmeler" içine girmiş ve bu türden örgütlenme-
lere kendi "renklerini" aşılamaya çabalamışlardır. Te-
rakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve Serbest Fırka'nın
dramı burada yatar.
Nevin'in kitabında aynntılanyla ele alındığı üzere,
Terakkiperver Fırka'nın, "Atatürk'erağmen"mi kurul-
duğu konusu, çok tartışılır. Bu konu çok net olmasa
bile; Serbest Fırka'nın, Atatürk'ün direktifi ve özen-
dirmesiyle kurulduğu çok açıktır. Fakat, her iki "giri-
şim" de başansızlığa uğramıştır. Zira her iki parti de,
kısa bir süre içinde, Cumhuriyet düşmanı, şeriatçı
güçlerin akınına uğramıştır.
Ne Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kuruculannın
ne de Serbest Fırka kuruculannın, "Siyasal lslam"a
sıcak baktıklannı söyleyemeyeceğimiz gibi, böyle btr
şeyi düşünmemiz bile mümkün değildir. Bunlann ar-
zu ve umutlan,, daha "özgürlükçü" bir "çok partili
demokrasiye" geçişi sağlamak idi. Fakat çok kısa bir
süre içinde bu partilerin "kuruculan", kendi partileri
içinde "azınlığa" düşünce, her iki girişim de sonuç-
suz kaldı.
DP'nin kuruluşunda da, "niyet" çok iyiydi. Atatürk
sonrasındaki CHP'nin, kısmen "otoriterizme" kay-
ması, genel bir hoşnutsuzlukyaratmış ve DP hareke-
ti, özgürlükçü bir hareket olarak artaya çıkmıştı. Fa-
kat çok kısa bir sürede "devrim düşmanlan", bu par-
tinin saflarında da yer aldılar. DP yöneticileri karşıla-
nnda "iktidarolma avantajıyla" yer alan CHP'yi mağ-
lup edebilme umuduyla, düşüncelerini pek payiaşma-
salar da bu türden insanlara göz yumdular. Hatta ik-
tidar olduktan sonra, "diyet borçlannı" ödeyebilmek
için olmadık ödünler verdiler.
O günkü uluslararası ortam içinde, CHP'nin de bu
konuda alabileceği önlem kalmamıştı.
Ve dünyanın her yerinde "demokrasi talebi", ileri-
ci kitleler tarafindan tutucu iktidarlara karşı dile geti-
rilirken bizde tam tersi oldu ve devrimci-ilerici bir ik-
tidara karşı, "sağ"dan geldi. Ama, kendi anladıklan
türden bir demokrasi olarak...
Bu "ters" durumun sonuçlannı günümüzde de ya-
şamaktayız. "Sağ", tanımı gereği demokrat olamaz.
Zira çoğu kez, "dinsel bağlantılı" olan "doğrulanm",
tartışmadışı tutmak ister. "Siyasal katıhmcılık", hiç işi-
ne gelen bir yapı değildir. Fakat yanm yüzyıl önce, de-
mokrasinin nimetlerinden yararlanarak iktidaryolunu
açmıştı.
Günümüzde de durum aynı. Fakat palazlanmaya
başlayan "burjuvazi", liberal biranlayışla "merkezsa-
ğı" oluştumnaya çalışırken sağ, işine geldiği zaman
"demokrasi neymiş...", işine geldiği zaman da "de-
mokratik haklanmız..." demekte.
Ve işte bu "gelenek", çok ilginç bir "yapı" oluş-
turuyor.
Bizim, "liberal" süper zekâlılann kafalannı kanş-
tıran da bu ilginç yapı.
Üısu'da kurtarma
çahşıııası
YurtHaberkri Servisi-
Dicle Nehri üzerinde ya-
pılacak Ilısu Barajı'nın
sulan altında kalacakkül-
tür varlıklannın belirlen-
mesi ve kurtanlması için
Diyarbakır ve Batman'da
7 ayn bölgede kazı çalış-
malan başlatıldı. ABD'li
Arkeolog Dr. Bradley
Parker, geçen yıl yaptık-
lan kazılarda Ziyaret Te-
pe'nin Asur Imparatorlu-
ğu'nun başkenti olduğu
yönünde önemli ipuçlan
elde ettıklerini söyledi.
Nevşehir Göreme Açık-
hava Müzesi ıçerisınde
bulunan Elmalı KiÜse-
si'nde 19%yılındabaşla-
tılanrestorasyon çalışma-
lan da sürüyor.
Diyarbakır'ın Bismıl
Üçesi Boz Tepe (Göbeklı
Tepe), Müslüman Tepe,
Salat Tepe, Ziyaret Tepe,
Demirhöyük ve Bozçah
bölgeleri ile Batman'm
Hasankeyf ilçesindekika-
zı çahşmalan dünden ıti-
baren kademeli olarak
başlaüldı. Kazılarnede-
niyle bölgede uzun süre
bulunacaklan, bu neden-
le oturma izni almak için
başvurduklan belirtilen
yabancı arkeologlann ka-
zı yapılacak bölgelerde
yüzeysel araştırmalara
başladıklanbüdirildi. Ih-
su Baraj Gölü altında ka-
lacak Bismil ilçesi yakın-
lanndaki altı ayn noktada
kazı çahşmalanna baş-
kanlık yapacak olan
ABD'li Arkeolog Dr.
Bradley Parker, 1999 yı-
lında başlatılan arkeolo-
jik kazılara bu yıl da 83
kişilik ekip tarafindan de-
vam edileceğini belirte-
rek kazılann 20 Ağus-
tos'a kadar süreceğini
söyledi. Parker, Bismil
sınırlannda bulunan 6 ay-
n noktadaki kazılann
Türk, Ingiliz, ABD'li ve
Alman bilirn adamlan ta-
rafından yapılacağını ifa-
de etti.