23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 TEMMUZ 2000 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 19 GUNCEL CUNEYT ARCAYUREK I Baştarafı 1. Sayfada Turgut Özal kol kanat gerdi. Son olarak 12 Eylül darbesinin hemen her yaptınmına karşı çıkan Süleyman Demirel, kendinden öncekilerin izlediği yoldan aynlmadı. Cumhurbaşkanı Sezer'in lis- teyi geri göndermesine neden olan olay; kuşku yok, 22 rektö- rün hemen hepsinin saptanma- sında yanlış yöntemler uygulan- dığına işaret eden bir gerekçe- den kaynaklanmıyor. Kamuoyundakı yaygın görüşe göre; Cumhurbaşkanı'nı bu ha- rekete Izmir Dokuz Eylül Üniver- srtesi'ne atanacakrektörüzerin- de YÖK'ün sergilediği anlaşıl- maz tutum zoriadı. Acaba bu yaklaşım doğru mu? Yoksa, hukukun üstünlüğü- nü devletin her kuaımuna sındir- meyi belli başlı görev sayan bir Cumhurbaşkanı olarak Ahmet Necdet Sezer; 15 yıldan fazla bir süredir var- lığı ve uygulamalanyla sürekli tepkilerin kaynağı olan YÖK'ü normal bir raya oturtmaya mı ça- lışıyor? Kimi işaretler ikinci nedene ağırlık kazandınyor. Cumhurbaşkanı Sezer; YÖK karannı tek cümlelik bir açıkla- mayla kamuoyuna duyurdu. Karanna dayanak olan gerek- çeyi bir mektupla YÖK'e bildirdi. Bu noktada bir eksiğe işaret etmek gerekıyor. Sezer, böylesi önemli bir ko- nuda hemen başlayan tartışma- lan tek yönlü yorumlardan ya da varsayımlardan kurtarması olası bir davranıştan -her nedense- kaçındı. YÖK'e gönderdiğı gerekçe mektubunu kamuoyundan esir- gedi, açıklamadı. Oysatam metnin açıklanması pek çok açidan gerekliydı, ya- rarlıydı. Resmen açıklanmadı da ne ol- du? Dığer sütunlanmızda göre- ceğiniz gibi, metin "sızan ifade- terte" bugün kamuoyuna yansı- dı. Bu türden olaylarda Cumhur- başkanhğı'nın aldığı karan ge- rekçelenyle kamuoyuna resmen duyurması, en azından kamu- oyunu bilgilendirmesi önem ta- şıyor. Zıra, gerekçenin gızli kalması; Çankaya'nın YÖK'ün hukuksal varlığına ve rektör atamalanna hangı açılardan baktığını anla- mamızı engelledı... -Olunkı tepkilerin yanı sıra bir başka hukuksal görüş ortaya atıldı: Cumhurbaşkanı'nın YÖK lıs- tesini gerı göndermeye yetkısı olup olmadığı tartışmaya açıldı. Başka yönler Bu tartışma uzayıp gideceğe benziyor. Kimıne göre, anayasa değişikliğini bıle TBMM'ye geri gönderme yetkısi olan bir Cum- hurbaşkanı'nın YÖK karannı ay- nı işleme tabi tutması yadırga- nabilir mi? Ağırlık kazanan görüşlerden bir diğeri ıse; kımse, yasasında kimi haklan bulunan YÖK de ol- sa Cumhurbaşkanı'na zorla ım- za attıramaz. Ama Cumhurbaşkanı'nın ım- zasından yoksun kararda "işlem tamamlanmamış" olur. YÖK çevreleri, geri gelen liste- yi tek isim değiştırmeden Çanka- ya'ya gönderme hevesınde. Bu harekete neden olarak YÖK Genel Kurulu'nda alınan bir karann ıkincı kez oylanamaya- cağı gösterıliyor. Cumhurbaşkanı'nın geri gön- derdiğı lıste aynen önüne gelir- se ımzalaması beklenebilir mi? Elbette hayır! O zaman? Durum bugüne oranla daha çelişik hale Kısacası; devletin bir kurumu, Cumhurbaşkanı'na rest çekmiş olacak! Oysa; YÖK, devlet içinde dev- let olma gibi bir ızlenimden kur- tulmak ıstıyorsa, kolayını bula- cağı yoldan olayın çözümlenme- sıne olanak sağlamalı. üste olayı artık YÖK'ü masa- ya yatırma saatının geldığını gös- teriyor. Çankaya'nın -görünürde- Do- kuz Eylül Ünıversitesi'nin dışında hangı rektör üzerinde "tereddüt- lü" olduğu bılınmıyor. Çankaya'nın YOK konusunu hukuksallık, demokratik açıdan ele aldığını içeren görüşe Dokuz Eylül Ünıversıtesi'ne reva görü- len uygulama da eklenebılır. Hiçbir gerekçe göstermeden çok oy alan iki profesörü listeden sılmek, daha az oy alan 3. ismı birinci sıraya getirmek, yasal ge- reksinımı karşılamak içın bireroy almalan sağlanan ikı profesörü de ikıncı ve uçüncü sıraya koy- mak ve.. Cumhurbaşkanı'ndan ilim eti- ğinden yoksun bu garabeti onaylamasını istemek! Ancak ve ancak YÖK'e yara- şııi îrtieayla savaşım plam• Baştarafı 1. Sayfada nnın çok açık olduğu, bu ko- nuda yeni bir dûzenlemeye gerek olmadığı vurgulanıyor. YÖK Yasası'nda değışiklik yapılmasını da öngören Baş- bakanlık Müsteşan AhmetŞa- ğar ımzalı, gızlı damgalı bel- gede şöyle deniliyor: "28 Nisan 2000 tarihinde yapılan Milli GüvenlikKuru- lu toplanüsına sunulan ve 18 Mayıs 2000 tarihinde Sayın Başbakan tarafindan onayla- narakyürûrlüğe konulan' Si- yasal Islam Faaliyetlerine Karşı Yürütülecek Mücadele Stratejisi' gereğince Yükse- köğretim Kurulu Başkanh- ğı'ncaalınacakönlemkrilişik listede belirtilmiştir. Söz ko- nusu tedbirierin tam olarak ve kararhhkla uygulanması- nı, her bir tedbire üişkin ola- rak yapılan işlem ve uygula- malann her ay sonunda Baş- bakanhk'a bildirilmesini önemlericaederim." Taşra ünıversitelenndekı ta- rikatçı ve gerici kadrolaşmala- n önlemek için doçent ve yar- dımcı doçent atamalannın rektörün yetkisınden alınarak YÖK'e verilmesını öngören "Irticai Faaliyetiere Karşı YÖK Başkanhğı'nca Aüna- cakTedbirler" başlıklı yazıda şu uygulamalar öngörüldü: 1- Universıte rektörlerinin her türlü olumsuz şartlara rağ- men Atatûrkçü düşünce mü- cadelesınden vazgeçmeyecek ve irticaya taviz vermeyecek akademık perSonel arasından seçilmesi sağlanacak. 2- Doçent ve yardımcı do- çent atamalan YÖK tarafin- dan yapılarak irticai yönetim- lerin hâkimiyetine son verile- cek. (2547 sayılı mevcut YÖK Yasası'na göre, yardımcı do- çent atamalan dekanlığın öne- risi ve rektörün onayı ile; do- çent atamalan da doğrudan rektör tarafindan yapılıyor. Şu anda YÖK Yasası değişikliği yapılamadığı için YOK, de- kan atamalannda rektörü bız- zat telefonla arayarak uyan- larda bulunuyor. Dicle Üni- versitesı'nde Rektörü telefon- la arayan YÖK Başkanı Prof. Dr. KemalGürüz, atanmama- sım ıstediği dekan ve dekan yardımcılannın adlannı bil- dirdı.) 3- Universite gençliğini he- def alan ve bıre bir diyalog yönteminin uygulanacağı ge- niş kapsamlı psikolojik hare- kât plam hazırlansın. 4- Üniversite seçme sınav- lannda, meslek lıselerinden nonnal liselere yatay geçiş ya- panlar için bu okullann ikı sı- nıfında okuma mecburiyeti getirilsin. (Üniversite sınav sisteminde alana göre tercih sisteminin getinlmesinden sonra meslek yüksekokullan- nı tercih etmek zonında kalan meslek lisesi öğrencilerinin, bu durumu engellemek için düz liselere geçişi yasaklan- mıştı. Başbakanlık, Milh Eğitim Bakanlığı'mn bu sistemi bi- raz daha yumuşatarak meslek lıselennde yalnızca 1 yıl oku- yan öğrencilerin düz liselere geçişinin sağlanmasını isti- yor.) 5- Irtica faaliyetlerinin yo- ğunlaştığı illerde yurt sorunu- nun çözümüne öncelik veril- sin. 6- Yükseköğretimin eğitim ve öğretim kadrolannda gö- rev alacak personelin; cumhu- riyetin temel niteliklerini, Atatürk ilke ve inkılaplannı özümsemiş, Türkiye'nin bö- lünmez bütünlüğü ile milli birlik ve beraberliğıne inan- mış, Türk milletinin çağdaş uygarhk düzeyine çıkması amacı dogrultusundakı geliş- melere açık, milli kültürümü- ze, örf ve âdetlerimize inan- mış, öğrenciler arasında milli birlik ve beraberliği kuvvet- lendirecek, bu yönde ruh ve irade gücü kazandıracak me- lekelere sahip egiticı personel olması konusunda hassasiyet- le durulsun. 7- Üniversite ve yükseko- kullarda bayanlann siyasal Is- lamın simgesi olarak türban kullanmalanmn önlenmesi konusunda anayasa, yasa ve yönetmelik hükümleri yeterli olup bu konuda kararlı bir uy- gulama ıradesi gösterilsin. Medyaya para cezası Paraşüt'te 7 ıızaklaştarma • Baştarafı 1. Sayfada Bırleşık Basın Dağıtun ve Biryay'ı da "tekeloluştur- duklan" gerekçesiyle toplam 1.7 trilyon lira pa- ra cezasına çarptırdı. Uluslararası Moda Ya- yıncılık tarafindan yapı- lan şikâyeti sonuçlandıran Rekabet Kurulu; Hürri- yet, Mılliyet ve Sabah ga- zeteleri ile Simge Yayıncı- Iık hakkındaki karannı açıkladı. Kurul, bu gaze- telenn, satış fiyatlannı uyumlu eylem ıçerisinde belirledıklerine hükmede- rek para cezasına çarptı- nlmalanna karar verdi Rekabet Kurulu Başka- nı Tamer Mûftüoğhı tara- findan açıklanan karara göre, Hürriyet Gazeteci- lik ve Matbaacılık Ano- nim Şırketi 246 milyar 142 milyon lira, Milliyet Gazetecilik Anonim Şir- keti 177 milyar 811 mil- yon lira, Simge Yayıncı- lık ve Dağıtım Anonim Şirketi 35 milyar lira, Sa- bah Yayıncıhk Anonim Şirketi 183 milyar 397 milyon lira para cezasına çarptınldı. Rekabet Ku- rulu, Multımedya Basım ve Yayıncıhk'ın şikâyeti ile açılan dağıtım tekeli soruşturmasında da kara- nıu verdi. Müftüoğlu, Birleşik Basm Dağıtım'a toplam 537 milyar 324 milyon lira, Yaysat'a top- lam 990 milyar 252 mil- yon lira ve altıncı madde- yi ihlalinden dolayı Bir- yay'a 128 milyar 427 mil- yon lira para cezası veril- mesine oybirligiyle karar verdiklerini bildirdi. Gazeteler ve Rekabet Ku- rulu kararlan ıçın Danış- tay yolu açık bulunuyor. GAZİANTEP (Cumhuriyet) - Paraşüt operasyonu ile ılgılı yürü- tülen soruşturma çerçevesinde, Ga- zıantep gümrüğünde görevli 7 per- sonel teşkilattan uzaklaştınldı. Paraşüt operasyonu çerçevesin- de yürütülen soruşturma sürüyor. Altınbaş Holdıng ve bağlı şirketle- rinin yaptıklan ışlemlerde görevi- nı suiistimal ettiği belirlenen güm- rük memunı Kemal Aslan görevin- den uzaklaştınldı. Aslan, Altınbaş Holdıng'e bağlı Doğal AŞ'nın ışlemlennde bazı eş- yalan eksik ya da fazla düzenleye- rek yurtdışına göndenlmiş göster- mekle suçlanıyor. Gümrük muayene memunı Ayte- kin GûBü, Doğal AŞ'ye bağlı şir- ketlerin Suriye'ye yapılan işlem- lerde suiistimal suçu işledigi iddi- asıyla görevinden uzaklaştınldı. Gümrük muayene memurlan Hanifı Aslan ile Flkret Doğan, gümrük kolculan Abdullah Şan- verdi, Musa Kavak ve Şıho Erten de depolanarak konulan toz şeker- leri Suriye'ye gönderimıiş gibi göstererek görevlerini suiistimal suçunu ışledıklen gerekçesiyle gö- revlennden uzaklaştınldılar. TPAO'nun doğalgaz anlaşması ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Türkıye Petrollen Anonim Or- taklığı (TPAO)ıleABD'liElPa- so finnası arasında Mersin ve ts- kenderun körfezlennde doğalgaz arama çalışmalan yapmak için or- taklık anlaşması dün ımzalandı. Anlaşmaya göre, 1 yıl içinde 100- 500 metre su sevıyelerinde yakla- şık 2 bin 500-3 bin metre derinli- ğinde açüacak 2 arama kuyusu ve sismik etüdün 20 milyon dolar tu- tanndaki ilk arama masraflan El Paso tarafindan karşılanacak. Ke- şiften sonrakı harcamalar ve üretim ise eşit olarak paylaşılacak. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada bir "teslak" koyup koymadığı sorusuna yanrt aramak- la başlayan tartışma, AB'ye gırme konusunda birbi- rimize girmekte olduğumuzu göstenyor. Günlerdir renkli bir "taslak demokrasisi" ızliyoruz. Söylenti çeşitli: - Verheugen masaya, katılım ortaklığı belgesinin taslağını koyup gitti. "Hayırefendim, ortada taslakmaslakyok..." - Eee evet taslak yok denebilir, ama bir metin var... "Metin de yok beyler, metin olun!" - Yok yok koydu, masaya bir metin koydu. Buna belki taslak taslağı denebilir... "Işin içine taslağı kanştırmayın. O zaman resmi belge niteliği olur. Adam sadece neler düşündüğü- nü içeren bir metin koyup gitti..." - Bu da bir nevi taslak sayılır! "Kesinlikle sayılmaz... Buna Amerikalılann beyin gıdası dediği birdeğertendirme notu demek daha uy- gunolur..." Tartışma uzayıp gıdıyor... Belki de Devlet Bahçe- li, "Verheugen bize fazla demokrasıcilik taslamasın, herşeyin zamanı var"dedı. Etrafındakıler, "Hayırefen- dim taslayamaz" diye çıkıştılar. Biri de sordu: - Ne taslağı? Şöyle de olmuş olabilir; Verheugen peribacalannı dolaştıktan sonra, perilerden ya da bacalanndan et- kilendi, Cem'e seslendı: "Bu işi bir an önce bitirelım Cemo, hep buralarda gezelim. Uzarsa, tepemin tası atacak..." Cem karşılık verdi: "Ben de uzamasın isti- yorum Ferhoy. Kararlıyım. Beceremezsem tası tara- ğı toplanm..." Görüşmeleri ucundan izleyenler dışanya diyaloğu şöyle yanstttı: "Çok taslı konuşuyohar. Galiba ortada bir taslak var..." Eğer olmayan, varsa da tanımlanamayan metin, taslak değil de beyin gıdası ise yandık. Bu kadan ne bize ne AB'ye yeter... 2004'e kadar gıda zehirlenme- sinden gideriz... Bu olasılığı ilerletirsek, Verheugen şöyle bir diplo- masi de izlemiş olabilir: "Türkleraklını peynirekmekle yemeyi sever. Biz de yanına biraz sos koyalım!" AB düşmanı-vatan haini! Kara mizahı uzattık, ızaha geçelım... Başbakan Bülent Ecevtt'ın ve AB'den sorumlu ko- ronun açıklamalanndan masaya iki konunun dolaylı ya da direkt geldiği anlaşılıyor: -Kıbns veKürtler... AB'nin bu iki konudaki tezi, ettiğini silecek bezi ol- madığını gösteriyor. Çok genel bir yaklaşımla şunu söylüyorlar: - Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti diye bir şey yok- tur. KKTC'yi unutun. Tek Kıbns vardır. - Türkiye'de Kürtler de birinci sınıf yurttaştır diye bir şey yoktur. Bunu unutun. Kürtlere ayrı haklar verin! Kıbns'ta zaman içinde oluşmuş iki ayn yapıyı zor- la birleştirmek için dayat, Türkiye'dekı üniter yapıyı zorla ayırmak içın dayat! Her şey bir yana, salt bu ikilem bile, AB'nin sarni- mi olmadığını göstenyor. Peki bunu yapıyorlar diye, yönümüzü AB üyesi ülkelerin yakaladığı uygarlığa dönmekten vaz mı geçeceğız? Hayir. İlk bakışta ay- nıymış gibi görünse de farklı şeyler. Ancak konuyu tar- tışırken salt AB'nin ikıyuzlülüğunü ya da salt Türki- ye'nin eksiklıklennı ele alıp, tek pencereden bakma- mak gerekjyor. AB'nin ikıyuzlülüğunü vurgulayanlara "AB düşmanı", Türkiye'nin eksikliklerinı sıralayanla- ra "vatan haini" damgası vurmanın, her şey bir yana bize faydası yok. baibay@cumhuriyetcom.tr Henüz katılamayan dostlarımızı da aramıza alabilmek için... Cumhuriyet Mahallesi'ne bir Cumhuriyet Mahallesi daha ekleniyor URÎYET KlNALI MAHALLESt (2. BÖLÜM!) \ CüMH (P'umhuriyet mahallesi I. Bölüm'deki 565 parsel sahiplerini buldu ve proje çalışmalan hızla ilerliyor. Ancak, mahallemize henüz katılamayan okurlanmızın, dostlanmızın istekleri de sürüyor. Şu anda bu istekleri de karşılayabildiğimiz için mutluyuz. I. Bölümün yaklaşık 2 km güney doğusunda, denize yaklaşık 800 metre uzaklıktaki yeni bir arazi üzerinde Cumhuriyet Kınalı Mahallesi'ni kurmak için çalışmalara başladık. 122.450 m 2 büyüklüğünde olan bu arazideki 140 parseli okurlarımıza jeolojik zemin raporları hazırlanarak düzenlenmiş imar plam ve depreme dayanıklı projeleriyle birlikte sunuyoruz. Ayrıca, ağaçlandırmaya olabildiğince geniş alan ayrılabilmesi için de parsel sayısı sınırlanmış ve parsel büyüklüğü en az 500 m 2 olarak belirlenmiştir. Parsellerde inşaat izni oranı, tabanda %20 olup projeler tek ve ikiz villa olarak tasarlanmıştır. Denize daha yakın olan ve I. Bölüm'de oturan dostlarımızın da yararlanacağı sosyal tesislerin de yer alacağı Cumhuriyet Kınalı Mahallesi'nde parsellerin metre kare fiyatı 14 milyon TL'dir. Peşinat 1,5 milyar TL olup kalam 6 eşit ve sabit taksitle ödenecektir. Okurlarımızla, dostlarımızla birlikte yaşayacağımız Cumhuriyet Mahallesi adım adım gerçekleşiyor. Mahallemizle ilgili her yeni gelişmeyi size bildireceğiz. CumhurtyGtmaballesi "Doğayla uygarhk buluşuyor" Cumhuriyet Mahallesi nerede kuruluyor? •Cumhurryet Mahallesi Istanbul'un batısında, Tekirdağ-Çortu yotu Kınalı kavşağı uçgeninde, Çanta Köyu beledıye sınırtan içinde kuruluyor Istanbul'a uzaklığı TEM ydundan 45 dakıka, E5 yolundan 55 dakıkadır. •1. Bolumun hemen guneyınde yer alan Kınalı Bolumu arazısının de stabılıze yollan vardır. •Bu arazının de yalnızca % 14'ü evlere aynldı. Kalan % 86'nın küçük bir bölümü yoJ ve otopark, çok büyük bir bolumu ıse bahçe ve park olacak. Başvunı: ÇAĞ PAZARLAMA Basın Sarayı Kat.4 (Gazetecıler Cemıyeti Ostü) Cağatoğlu - İSTANBUL Satış yapılan Cumhuriyet Kitap KulübO büroian: Ankara: Atatürk Bulvan No: 125 Kat:4 Bakanlıklar - ANKARA Izmir Halrt zrya Bulvan 1352. Sok. No: 2/3 Alsancak - İZMİR Tel: (0212) 520 21 91 - 92, Faks: (0212) 520 50 23 Tel: (0312) 419 50 20 pbx, Faks: (0312) 419 50 27 Tel: (0232) 441 12 20 pbx, Faks: (0232) 441 91 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle