25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 TEMMUZ 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI /ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 Bro'da düşüş süpüyop • NEWYORK(AA)- Avrupa Birliği ûlkelerinde enflasyon oranı beklentilerin ûzerinde yükselirken, ABD'de enflasyonun kontrol altında oluşu Euro'yu geriletti. New York döviz borsasının önceki geceki kapanışında, ABD Dolan'nın Euro karşısındaki değeri son 7 haftanın en yüksek düzeyine çıktı. Euro'nun ABD Dolan karşısındaki değeri mayıs ayından bu yana olan en düşük düzeyine indi. Azerbaycan'da peklam yasağı • BAKÛ(AA)- Azerbaycan'da tütün ürûnlerinin reklamı yasaklandı. Milli Meclis'in önceki gün yapılan oturumunda, Cumhurbaşkaru Haydar Aliyev'in konuya ilişkin yasa tasansının reklam yasağı getirecek şekılde değiştirilmesi talebi olumlu bulundu. Ünivepsite sanayi işbirliği • ESKİŞEHÎR(AA)- Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ile Eskişehir Sanayi Odası arasında işbirliği protokolü imzalandı. Protokolü Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necat Akgün ve Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Savaş Özaydemir imzaladı. Akgün, üniversitelerde üretilen bilimin teknoloji olarak sanayıye sunulması gerektiğini söyledi. Gurbetçi, esnafı sevincfiptfi • KAYSERİ(AA)- Yıllık ızınlenni geçirmek için Kayseri'ye gelen gurbetçıler küçük esnafin yüzünü güldürdü. Kaysen Esnaf ve Sanatkârlar Odalan Birliği Başkanı Mustafa Alan, gurbetçilerin piyasaya canlılık getirdiğini, tüketimin arttığını belirtti. Alan, esnafin müşterilere güleryüzlü, saygılı davTanmalannı ve sattıklan ürünün üzerine etiketini mutlaka koymalannı istedi. vurdu • GtRESUN(AA)-Son 50 yılın en sıcak günlerinin yaşandığı Karadeniz'de, olgunlaşma dönemının son günlerindeki fındıkta büyük bir verim ve kalite kaybı meydana geldiği bildirildi. Giresun Ziraat Odası Genel Sekreteri Özer Akbaşlı, mevsim normallerinin çok üzerine cıkan sıcaklıklar ve azalan yağışlar nedeniyle findıkta verim kaybının yüzde 40'lara kadar ulaştığıru ifade etti. AB, antidampiımi mcdiyop • ANKARA(ANKA)- AB'nin, Türkiye'de üretilen ve birlik üyesi ülkelere ihraç edilen renklı televizyonlarla ilgili antidamping incelemesinin sonucu merakla bekleniyor. Karann Türkiye aleyhine olması durumunda, geçen yıl 580 milyon dolara yaklaşan miktarda bu ülkelere yapılan televizyon ihracatını olumsuz etkileyeceği bildirildi. Geçen yıl 5 milyon 422 bin 721 adet televizyon ihracatı yapan Türkiye, bunun 4 milyon 631bin432'siniAB ülkelerine gerçekleştirrruşti. TÜBİTAK, TTGV ve TÜSİAD teknoloji ödüllerinin üçüncüsünü vermeye hazırlanıyor KOBFlerîn yaratıcılık atağı# Uluslaramsı rekabettefazla ilerleme sağlayamayamk pek çok sektörde dışa . bağımlı hale gelen Türkiye 'nin teknoloji üreten ülkeler arasında yer alması için çaba harcanıyor. Türkiye'deyenilikçiürün geliştirme ve Türk sanayi ürûnlerinin dünya pazannda rekabet gücünü arttırma çabalannı teşvik etmek amactyla "Teknoloji Ödülü " veriliyor. # Ödülün KOBİ kategorisinde öşirket fınalde yanşacak CAMSER Seracıhk, normal seralara göre verimi üç kat arttıran teknolojiyi, dünyada ilk kez gerçekleştiriyor. Şanlıurfa Valiliği, Şişe Cam Holding ve Inser Seracıhk işbirliği ile kurulan CAMSER Seracıhk imalatı Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesi'nde gerçekleştiriyor. - c» Akdhgüç modüiü Haberleşme sektöründe faaliyet gösteren Sistaş, güç akışı kontrolünü elektronik devreler yerine yazılım ile gerçekleştirecek "akılü güç modüJkri" gelıştınyor. Ankara'da faaliyet gösteren Sistaş'ın yöneticileri Elektronik Yüksek Mühendisi Yîğjt Çadırcı ve Elektronik Mühendisi Bahir Oltulu, ürettıkleri ürünün yazılım geri beslemeli ilk telekom güç kaynağı olduğunu dile getirdiler. Yetkililer, üç ay içinde 100'e yakın sıstem kurduklannı bildirerek yurtdışına da açılmayı hedeflediklenni belırttiler. Akıllı güç modülüne benzeyen cihazlann yurtdışından çok pahah olarak ithal edıldiğini belirten yetkililer, "Yurtdışından ithal ederek akhğuuz bu tarzda cihazlan bozulduğunda çöpe anyorsunuz. Ancak bu istediğiniz gibi ayarlanabiliyor ve tamir edebuebinvor" açıklamasında bulundular. Çokuluslu şırketlerin pek çok Türk mühendisini transfer ettiğine dikkat çeken Sistaş yetkilileri, "Burada kalanlaria kendi olanaklanna göre ayakta kalmaya çahşıyor. Kurtuluş Savaşı'nın devamı gibi... Ilerieyemediğinizde düşersiniz* görüşünü dıle getirdiler. Geuştirilenseralardan diğenerinegöre3 kat fazla ve- rim ahn- ıyor. Seracılığa Türk imzası NtLÜFERŞENSÖZ Normal seralara göre verimi üç kat arttıran teknoloji, dünyada ilk kez Türkiye'de gerçek- leştiriliyor. Tamamı alüminyumla üretilen cam sera konstrüksiyonu ve otomasyon sistemleri- nin imalatı, Şanlıurfa Valiliği, Şişe Cam Hol- ding ve Inser Seracüık işbirliği ile kurulan CAMSER Seracılık tarafmdan Şanlıurfa Or- ganize Sanayi Bölgesi'nde yapılıyor. Şanlıurfa tl Özel Idare Müdürü M. Hakkı Çadırcı, alüminyumlu cam sera konstrüksü- yonunun dünyada ilk defa Türkiye'de geliş- tirildiğini ifade ederek seracılıkta önde gelen îsraillilerin ve Hollandalılann da bu teknolo- jiyi sahn almak için ilgi duyduklannı belirt- ti. Türkiye'de seracıhk sektörünün Önemli bir potansiyel oluşturacağım belirten Çadırcı, '•GAPTûrkiye'yibeskyecek bir proje.Biz se- racıhk sektörünü de fltinci bir GAP olarak gönıyoruz" diye konuştu. Geliştirilen alü- minyum seralardan diğer seralara göre 3 kat daha fazla verim alındığını belirten Çadırcı, "Is kaybı olmadığı için de hormon kuüand- madan firetim yapüabinnivor" dedı. CAMSER Seracıhk yetkilisı Ahmet Ak- knrt da, ürettiklen seralann diğer seralardan farkım şöyle açıkladı: "Türkiye'nin dış ülke- lerden ithal ettiği sendarda, çeBk konstrüksi- yon üzerine alüminyum giydiriliyor. Biz ise komple alüminyum kullandık. Bu ısı kaybım önlüyor.Seranın içindekiKJ, nem verûzgâr da bitldninmtiyacıııagöreotonıankavarlanıyoıf Ucuzmaliyet Alüminyum seralan yurtdışındangelen se- ralara göre üçte bir oranında ucuza mal ettik- lerini belirten Akkurt, "Yurtdışında buna ben- zer seralann metrekaresi 60 dolar. Bizim ürü- nümüz ise 20-22 dolar civannda" açıklama- sında bulundu. Akkurt, "Talep şu anda çok fazla. Yıflık hedefımiz 300 dönüm" dedi. # Haberleşme sektöründe faaliyet gösteren Sistaş, güç ahşı kontrolünü elektronik devreler yerine yazılım ile gerçekleştirek, "ahllı güç modülleri " geliştiriyor. Tekstilmakinalannı Türkiye'de üreten Tesan 'ınyeni üriinü "bilgisayarlı kahp hazırlama sistemi", özellikle küçük şirketlerin sektördeki teknolojik gelişmeleri yakalamasını sağhyor. Bügisayatia giysikahbı Tekstil makinelerini Türkiye'de üreten Tesan'ın yeni ürünü "bilgisayarh kahp hazırlama sistemi", özellikle küçük şirketlerin sektördeki teknolojik gelişmeleri yakalamasını sağlıyor. Tesan yetkilisı Dr. Belgin Bozkurt Görgün, giysi kalıplan ile ilgili sektörde yapılması gereken tüm işlemlerin bilgisayar ortamında hazırlanmasma yönelik bir yazılım gerçekleştirdiklerini ifade etti. Türkiye'de bu konuda geliştirilen ilk yazılım olduğunu belirten Görgün, ithal markalarla yanştıklannı belirtti. ithal markalann yıllarca ürünlerini Türkiye'ye yüksek fıyatla sunduğunu söyleyen Görgün, "Bu tarzda yazdunlara ve donanımlara sadece büyük şirketkr sahip ohıyordu. Ancak bizKOBİ'lerinbunlara ulaşmasını sağhyoruz. Ürünümüzün piyasaya çıkmasıyla birtikte ithal ürünlerin de fiyatlan düştü" diye konuştu. Yabancı şirketlerin bilgisayarlı kahp hazırlama sistemlennı 7-8 yıl önce 80-90 bin dolardan Türkiye'de sattıklan, daha sonra 45-50 bin dolarlara düşürdüklerinı söyleyen Görgün, "Ürünümüz piyasaya çıküktan sonra yaklaşık yüzde 30'lara varan oranlarda indirim yaptüar. Ancak biz buna karşın hâlâ ucuzuz" açıklamasında bulundu. AKi- minyum serabr, yurt- dışındakflerinüç- tebirimaiyedeûretifyoc Uzmanlar, üreticilere daha fazla kazanmalannı sağlayacak yöntemler öğretiyor Hindistantiaçiftçiye büim ışığı • Tanm uzmanlarının yeni fikirlerinin tümünü uygulamalannı kabul eden P. Manivel adlı küçük çiftçinin 1.7 hektarlık tanm arazisinde, uzmanlar, sürdürülebilir tanm teknikleri uyguladı. Beş yıl sonra, çiftçi Manivel'in yıllık geliri ikiye katlanıp 120 bin rupi'ye (2 bin 740 dolar) ulaştı. KEELMANAKKUDI (AA)-Hindis- tan'ın güneyinde sürdürülebilir tanm deneyimi çerçevesmde, tanm uzmanla- n ve bilim adamlan çiftçılere daha faz- la kazanmayı, gelirlerini arttırmayı öğ- retiyor.» Büyük ölçekli tanm için verimi yük- sek tanm ürünleri tohumlannı geliştirip Hindistan'ın Yeşil Devrimi'ne babalık eden M. S. Svvaminathan ve bağımsız Araştırma Vakfı, Bengal Körfezi yakı- nında, bir köyde küçük bir çiftliği, sür- dürülebilir tanm denemeleri için koru- ması altına aldı. Tanm uzmanlannm ye- ni fıkirlerinin tümünü uygulamalannı kabul eden P. Manivel adlı küçük çiftçi- nin 1.7 hektarhk tanm arazisinde, uzman- lar, sürdürülebilir tanm teknikleri uygu- ladı. Beş yıl sonra. çiftçi Manivel'inyıl- iık geliri ikiye katlanıp 120 bin rupi'ye ArazisiiKte denemetere izin veren çiftçi, hav-vanlann gübresini bi>T>gaz ünitesinde kullandı. (2 bin 740 dolar) ulaştı. Yüın büyük bölümünde kıraç olup, Ca- uvery Nehri'nin sulanyla sulanabilen bu arazide, çiftçiler yılın 7 ayında pirinç ve mercimekten ibaret sadece iki ürün yetiştirebiliyorlardı. Yağmur yağarsa ürün sayısı üçe çıkıyordu. Uzmanlara göre. sürdürülebilir, yo- ğun entegre tanm sistemi 7 ilkeye da- yamyor: "Toprakbakımı,suyunkorun- ması ve en optimal kuDammı, tanm za- rarülanyla mücadele. enerjinin idaresi, hasat sonrası bakııru pazar bağlanülan, örgütknme ve yetkilendirme.'' Küçük arazisinde denemelerin yapıl- dığı küçük çiftçi Manivel ise muson yağ- murlan mevsiminde düşen her bir dam- la yağmuru saklamak içinbüyük havuz- lar ınşa etti. Eskiden nehre boşa akan bu sulann toplandığı havuzlarda tatlı su ka- ridesi ve beş tür balık yetiştiriliyor. Ma- nivel, farklı meyve ağaçlanmn fıdanla- nnı dikti; sebze, muz, su keneviri, man- tar ve balansı yetiştirdi. Manivel'in geliri, iki inek, bir keçi alınıp kaz, güvercin ve tavuk yetiştin- lerek arttınldı; besi hayvanlannın güb- resi biyogaz ünitesinde yemek pişirme- de kullanılan gaza ve tanmsal amaçlı güb- reye çevrildi. Organik atıklar solucanlar kullanıla- rak kompost gübreye dönüştürüldü. Ge- celeri çiftlikteki fare ve sıçan gibi kemir- genleri yakalayan çiftlik baykuşlan ye- tiştirilip bu zararhlarla mücadele için künyasal maddelere harcanacak paralar- dan tasarnıf edildi. Verim 2 kat artn Deneme tarlasmdaki toprağm orga- nik içeriği 5 yıllık proje su^ısuıda ikiye katlandı; eskiden sert kayalann yer al- dığı arazi, sürdürülebilir, yoğun enteg- re tanm sistemiyle yumuşadı ve elde kolaylıklaufalanırhalegeldı.Hindıstan'da Yeşil Devrim'in öncüsü M. S. Swami- nathan'm adını taşıyan Araştırma Vak- fı'ndan sürdürülebilir, çevreci tanm tek- nikleri ve uygulamalannı öğrenmek is- teyenler için vakfın înternet adresi şöy- le: M.S. Svvaminathan Research Foun- dation: http:// www.mssrf.org ÎŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER ÖğretmeniGözAnl Ederek 1984 yıh 13 Şubatı'nda DİSK yöneticilerinin ser- best bırakılmasının ardından, dayanışma amacı ile uluslararası sendikal hareketin istanbul'da dü- zenlediği toplantıda, kamu sendikacılığınin dünü ve geleceği tartışılıyordu. Toplantının Türkiye bölümünün sorumlulan DİSK ve Türk-lş uzmanlan, Batı'nın kamu sendikaları- nın karşısına çıkarabilecekleri Türk kamu sendi- kalan bulamıyorlardı. Bankacılıkta kamu banka- sında örgütlü bir işçi sendikası ile idare ediliyor- du, ancak öğretmenler için örgüt yoktu. Çaresiz o tarihlerde yeni kurulmuş Eğit-Der düşünüldü. Toplantıda Eğit-Der Başkanı, "Ben Türkiye'de çalışan yüz binlerte öğretmen adına, emekli 16öğ- retmenin kurduğu demeğin başkanı..." diye sö- ze girince, yabancı sendika liderlerinin kulaklıkla- n ile oynamaya başladıklanna, etraflanna soru yö- netttiklerine tanıklık ettik. Duyduklarına inanama- mışlar, yanlış çeviri yapıldığını sanmışlardı. Sendikal hakları silindir gibi ezip geçen 12 Ey- lül düzeni, kamu çalışanlarının sendikal çatı altın- da toplanmasını düşünmek bile istememişti. An- cak 1982 Anayasası'na özel yasak konulması unutulmuş, kamu çalışanlarının özel yasalarına getirilen yasaklarla demekleşmeleri bile kuşa çev- rilmişti. Baskı ile örgütsüzlük sağlanmıştı. Yaşam dayatınca insanoğlunun direnci hesap edilme- mişti. Kamu çalışanları, öğretmenlerin öncülüğünde, 1982 Anayasası'nda yasak olmamasından yola çı- karak, 12 Eylül sonrasının Türkiye'deki en anlam- lı demokratik çıkışlarını yarattılar. Yasalarla gelen haklann güvence olduğu, demokrasilerde yasak olmayan alanlarda hakların geliştirilerek kullanı- lacağından yola çıktılar. Türi<iye'nin imza atmış ol- duğu, uymaklayükümlü kılındığı uluslararası söz- leşmelerden güç aldılar. Sendikalarını kurdular. Sendikalarının çatısı altında hızla örgütlendiler. 12 Eylül düzeninin ürünü siyasi iktidarlar, idari karariarla, polisiye önlemlerle, açılan sendikalan kapatmak için çok uğraştılar. Pek çok kez sendi- ka kapattılar, ancak kamu çalışanları direndiler. Mah- keme kapılannda süründüler. Örgütlenmelerini büyüttüler. Eylemleri ile var oldular. Sonunda si- yaset, kamu sendikalan gerçeğini tanımak zorun- da kaldı. Hâlâ sendikal haklar için güvence olacak yasa- lar çıkmadı. Tam tersine, sendikal haklan güdük kılmayı hedef almış pek çok yasa tasarısı var. Bu- gün konfederasyonlar çatısı altında örgütlenmiş yüz binlerie kamu çalışanı gerçeğini kimse yad- sıyamıyor. öğretmenler sayısal ve örgütsel olarak kamu sendikalan içinde en önemli grubu oluştu- ruyoriar. Günümüzde kamu sendikalan yasal toplu pa- zariık ve grev haklan olmamasına karşın üye sa- yısında ve hele de ekonomik güçte işçi sendika- lan ile yarışamayacak konumda iken kamuoyu oluşturmada, sokaklarda önde gidiyoriar. Belki para olmadığı için sendikal kirlenmeden henüz pay- lannı almadıklan için... Belki amatörlüğün güzel- liğini yaşadıklanndan... Belki üyelerınin kamu ça- lışanı, egitimli, denetleyebilen aydınlar ağırlıklı ol- masından... En çok da şu anda kullandıkları hak- ları dişe diş kazanmak zorunda olmalarından, kendilerini toplumun en mağdur ezilenleri olarak algılamalanndan... Düzenin çarpıklıklanna karşı çıkışlarda, meydanlarda, emek platformunda, ön- cü konumdalar. Yazın sıcağının insanı gevşettiği, tepkisiz kıldı- ğı şu günlerde dün Ankara'nın, sıcağın kavurdu- ğu sokaklannda yine kamu çalışanlan yürüyorlar- dı. "Direne direne kazanacağız" diye haykırarak bilmem kaç bininci eylemleri ile düşük ücretleri- ni, IMF reçetelerini, küresel saldınyı protesto edi- yor, sendikal haklannı istiyorlardı. önceki gün yüz binlerle öğretmenin çatısı altın- da toplandığı Eğitim-Sen'in genel kurulu vardı. Tûrkiye'nin heryerinden gelen öğretmen delege- lerin, kamu çalışanlarının, öğretmenlerin eğitimin sorunlarını masaya yatırdıkları genel kurulda par- lamento dışında kalmış sol muhalefetten başka siyasetçi yoktu. Medya birkaç yüz işadamının ör- gütünün toplantısını canlı yayın verirken yüz bin- lerin öğretmen örgütünü yok saymış, yine birkaç satıriık haber bile yapmamıştı. Öğretmenlerin uluslararası örgütünün başka- nının konuşmasında yer alan "öğretmenin rolü- nü göz ardı ederek eğitiminizi biryerden birye- re getiremezsiniz" uyansı bu nedenle çok daha fazla anlam kazanıyordu. Türkiye'de öğretmenle- rin sendikal haklannı kazanmalan, örgütlenmele- ri, özlük ve kimlik haklannı geliştirmeleri için yıl- lardır dayanışma yapan uluslararası örgüt başka- nının, Türkiye öğretmenlerinin sorunlan üzerine söy- ledikleri, tek kelime ile utanç vericiydi. Siyasi irade düzenin dalkavuklan, yüz binlerie öğretmenin, kamu çalışanının yoksullaşmasma, hak- lannı kullanamamasına, ezilmesine sırt çevirmek- ten yana. Kamuda polrtik atamalarla yarattıkları Türk-lslam sentezi kadrolarla, TÖS'ten, TÖB- DER'den gelen geleneği yok edeceklerini varsa- yabilirier. öğretmenlerin, kamu çalışanlannın so- kaklardan eksilmeyen seslerini duymazlıktan ge- lerek yıkmanın, yıldırmanın hesabını yapabilirier. Nereye kadar? Nereye varabilirler? sukransoner@yahoo.com Türklyenin tanm konusundakl polltlkasızlığına somut örnek Bilinçsiz hormondan dış pazar kaybı tZMİR(AA)-lzmir Ticaret Bor- sası Yönetim Kurulu Üyesi Tayfiır Gürcan, yaklaşık 40 bin ailenin geçimıni sağladığı kuru üzüm üre- timinde, aşın ilaç ve hormon kul- lanımının dış pazar kayıplanna yol açtığını söyledi. Izmır Ticaret Borsası'nın ayhk yayın organı olan dergide, çekirdek- siz kuru üzümle ilgili değerlendir- mesine yer verilen borsa yönetim kurulu üyesi Gürcan, dünyada or- ganık tanmsal üretime ağırlık ve- rilirken Türkiye'deki bilinçsiz hor- mon kullanımının giderek yaygın- laştığını belirtti. Tüm uyanlara rağ- men sürdürülen bu alışkanlığın, özellikle çekirdeksiz kuru üzüm ihracatım tehdit ettiğini kaydeden Gürcan şöyle konuştu: " Yaklaşık 40 bin ailenin geçimi- nisağladığıçekirdeksiz kuru üzüm. geleneksel ihraç ürünlerimizin ba- şmda gehnektedir.Yaratoğı istihdam imkânlan vesağladığı döviz geüriy- k ûlkemiz ve özellikle de Ege Böl- gesi ekonomisi için çekirdeksiz ku- ru üzüm büyük önem taşunakta- dır. Bununla beraber, sektörde son yıuarda, özellikle dış piyasalarda önemü sorunlar yaşanmaya başla- mış, aşuı ilaç ve hormon kullanımı pazar kayıplanna yol açımşar. Do- layısıylaçekirdeksiz kuru üzüm ko- nusunda,üretimden ambalajlama ve pazarlamaya kadar bir dizi ye- ni önlenıin abnması gereği bulun- maktadnf Uzûm kaütesi bozuldu Dünyanın en kaliteli çekirdeksiz kuru üzümünü yetiştiren Türki- ye'nin, gerek kullanılan ilaç ve hor- monlar, gerekse uygun ambalajla- ma tekniklennın kullanümaması ne- deniyle kalitesini bozduğunu ifade eden Gürcan, "En büyük rakibimiz yine kendimiz olmakta>ız~ dedı. KREDI KART1 SAHIPLERINE DUYURU Osmanlı Bankası Kredi Kartı faiz oranları, % 5 . 4 ' e indirilmiştir. Kartınızı iyi günlerde, zevkli alışverişlerde kullanmanız dileğiyle.. OSMANLI BANKASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle