27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 TEMMUZ 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA J. U İ A kultur@cumhuriyet.com.tr 15 CAZ FESTİVALİNİN YÖNETMENİGÖRGÜN TANER, PROGRAMDAKİİSİMLERİDEĞERLENDİRDİ *Akmtıya ters kiirek çekemeyiz' CUMHUR CANBAZOĞLU Uluslararası îstanbul Caz Festiva- li, yedinci yaşına, çarşamba gecesi Buena Vista Social Club'ın Harbiye Açıkbava Tiyatrosu'nda vereceği kon- serie giriyor. Mekânlar bu yıl yine bil- dik yerler: Açıkhava, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı, Hilton Con- vention Center, Roxy ve Babylon. Buena VTsta'nın açılış konseri ve Fazd Say ile Kudsi Erguner'in dışın- da diğer gösterimlerin biletlerinin hâ- lâ bulunabıldıği festival programı hak- kında organızasyonun yöneticisi Gör- giin Taner'den programdaki ısımleri tekertekerdeğerlendirmesini istedik: Bnena Vlsta Social Oub: Bu insan- lar hayatlan boyunca müzikle yaşamış- lar; oradan oraya tume, konser için koş- mamışlar. Müziği içlerinden geldi- ğince çalmışlar. Dünya çapında bir- den ûnlenmelerinin nedeni de bu. Christan Mc Bride Quartet: McBri- de'ı herkesın blues çalarken bir din- lemesini isterim. Kalıplannın dışında. blues çalarken kendinden geçiyor. DJ Krush: Atmosferik müzikler ya- pıyorlar; Japonya'dan 2001'in müzi- Mingus Amungus: Mıngus müzı- ğinin iki rapperla çağdaş biçimle yo- rumlanması. Mingus müziğininnere- lere kadar gideceğini deniyorlar. Mingus Big Band: Senelerdir Min- gus'un müziğini yaşatan bir ekip. Wicholas Payton Big Band- Louis Armstrong Centennial Project bu yılın en güzel projesi. Bob Dylan neyse Lou Reed de odur müzikte. Yeni Brya» Ferry, Roxy Music'ten birkaç gömlek daha büyük. Aşkın Arsunan Ethno Krama Pro- ject (Levent AJündağ Ue): Provalannı izledim ve çok beğendim. Son za- manlarda böyle projelerde müzisyen- lerin bir kısmı bir tarafta, diğerleri di- ğer tarafta çalıyor. Ondan sonra da birlikte bir parça çalıyorlar. Burada bü- tün sazlar aynı anda müziğin ıçinde. Lou Reed: En son albümü Ectasy ıyi ama.. herkes onu Perfect Day'le ha- tırüyor. Çağımızın mûziğine damga- sını vurmuş bir ozan. Bob Dylan ney- se Lou Reed de odur müzikte. Bağdat Avenue: Roxy birincisini al- mak gıbı nıyetımiz yoktu; ama Roxy'nin genç müzisyenlere platform sağlamasını desteklemek istedik. Fes- tivalin bir amacı da buralı müzisyen- lerin ne yaptıklannı yabancılara gös- termek. Radio Days: Bana gönderdikleri al- bümün ılk parçasını dinler dinlemez programa alalım dedim; kendilerini çok geliştirdiler. Depeche Mode ele- manlannın etkisi var mûziklerinde. Ühan Erşabin & Wax Poetic 2000: Erşahin böyle ürettiğı sürece bütün programlarda olacak. Biz bundan son- ra ilk defa Îstanbul Caz Festivali'nde sergılenecek projeleri istiyoruz. Er- şahin'inki de böyle. Bryan Ferry: Herkes onu Roxy Mu- sic'le özdeşleştiriyor hâlâ; ama bana sorarsanız yeni Bryan Ferry. Roxy Music'ten birkaç gömlek daha bü- yük DI Yakuza: Roni Size'dan önce çı- kıp ısınma turlan attıracak. Bence Dakamoto belki de 2500 ılının müziğini bugünden yapıyor. dnn'n'bass'ta Türkiye'nin en iyisi looiSize Reprazent: Onun için Hil- totConvention'ı aldık programa. Bi- ra.daha dansa yönelik ve karanlık h>İ3tmosfer olması gerekli onun mü- zijne. Vîbutee: Cazland ekolünden bir elo; iki yıl içinde birçok festivalde Lsnlerini göreceksiniz. jıdreas VoUenvveider: Bence Sek- s«ler'de kalmıştı; onunla bir şey yap- mayı düşünmüyorduk, taa ki son al- bümü Cosmopoly'ye kadar. Bu al- büm son dönemin en iyi dünya mü- ziğı çahşmalanndan; çalıştığı insan- lar da iyi. Vollen- \veider, Gaspar- yan ve Öçal'ın sahnede neler ya- pacaklannı me- rakla bekliyoruz. Audio Fact-Tı- gerOkosha: Ekip çok ilgınçişler ya- pıyor, atlanrnama- h. Mick Gerber: Çeşitli elektronik enstrümanlarla bassı ve perküs- yonu buluşturu- yor.Bunabirölçü- de dans müziği denilebilir. Festi- valin sürprizlerin- den... NkholasPayton Big Band-L. ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ Armstrong Cen- tennial Project: Bu senenin en güzel projesi. Konser saatıni 20.00'ye al- dık. Gece 24.00'te keseceğiz. Bupro- jedeki sanatçılann jam-sessionlan önemli. Roxy'ye John Nugent akşam- lannda jam-sessionlara gidecekler. Juan Nugent Trio: Esas güzel ge- celer bunlar. Patricia Barber 'dan On- der Focana. Kerem Görsev'den Nic- ratricia Barber, sahnede gördüğüm en karizmatik kişilik. Christan Mc Bride blues çalarken kendinden geçiyor. Esas güzel geceler John Nugent Trio ile. F%ndreas Vollenweider'in yeni albümü son dönemin en iyi dünya müziği çahşmalanndan. Michel Camilo, nihayet istediğimiz kadrosuyla geliyor. holas Payton'a kadar herkes orada olacak. Ryiuchi Sakamoto: Özel bir insan; belki de 2500 yılının müziğini bu- günden yapıyor Orishas: Dört tane 'Herkes yeni Kübalı rapper Küba klasik müziğini hip hopa uyarlamış. Önder Focan 'Purple In Blue": Çok inandığımız bir proje; çünkü Deep Purple'ın müzi^i- nin altyapısı Ön- der Focan'ın da dediği gibi son de- rece caza uygun. Michel Camilo Trio-Tomatito: Camilo nihayet is- tediğimiz kadro- suyla geliyor; ya- nında da meşhur flamenkocu To- matito var. Ekipte- ki Horado bence şu anda bir numa- ralı davulcu. Fazıl Say & Kudsi Erguner: Olmayacak oldu; iki ilginç isim bir arayageldı. Yanla- nnda getirdikleri ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ perküsyoncuya da dikkat çekmek is- tiyorum. Patricia Barber: Sahnede gördü- ğüm en karizmatik kişilik; bu kadan yeter. NatachaAÜas-ChebMami: Sonuç- müziklere açıldı' - Yedinciyaşuıda festhafin yenirotası ne sizee? Programda cazuı yûzdesindeki dûşûşü nasıl açıkbyorsunuz? TANER-lspanyollannharicinde herkes yeni müziklere açıldı. Akıntıya ters kürek çekemezsin. Caz dünyası eski formatta müzik yapan isimler yetiştiremiyor, biz de genel yapıyı uyguluyoruz. Yan müziklerden destek görmek festıvallerin kaçınılmaz projesi artık. Bızım yaptığımız, metal haricınde dünyadaki bütün müziklerden örnek verebılmek. Birde festivaller ülke müaği için inci birgüç oluyor. Bugün bir Sakamoto, bir Glass zor ve entelektüel müzikler. Yedi yüz kişi dinler ve dinlemesi emek ister. Ancak bu tür isimlerle müzik ileri gider. Onun için programımıza ahyoruz. - IKSV'nin Ayazağa'daki kompleksinin yetişmemesi projelerinia aksatb mı ? TANER-Biz yaz festivalı olarak kaldık yine; salonlann bitmemesi bütün sene içinde çalışmamızı engelhyor. O merkez bittığinde biz sene içinde turne yapan birçok grubu da misafir edebileceğiz. Ömeğin Santana bu laş gezdığı için onu getiremedik. Bu fırsatlan kaçırıyoruz. Sene içinde müzikte neler yapıldığını görmek çok önemli. - Bu yılın en fada para akm ismi kim olacak ? TANER - Bu yılki en pahalı isim Lou Reed. Yüksek bir rakam istedığini söyleyebılirim ama.. bızden alınmış en büyük rakam değil. - Gelecek yıl için Hstede khnler var ? TANER - B.B. King, Santana. Phil COOİBS, Sting'le görüşüyoruz. Kudsi Erguner'in büyük ihtimalle gazeller ve gospel diye bir projesi olacak. Bakalım bızım bluesla Amenkan blues nasıl birbiriyle örtüşebilecek ? - Neden Akdenizliler azınlıkta kahyor programda? TANER-Yunanistan'lahayli uğraştıkbuyü; bir Dalaras olmadı. Elefteria Arvanikati projesi vardı, gerçekleşmedı. Önümüzdeki yıl için, aralarmda MısrlıAhmet'in de bulunduğu birMısırprojemız var, onu da OmerAhunbay yapacak. ta bir yaz festivaliyiz; eğlenmek de ge- rekiyor. Ikisi de, uzun seneler tu ka- ka denen müziğin ne kadar önemli olduğunu gösterdiler. LTJ Bukem: 'Çakal' fılmınin mü- ziğini sevenler içm kaçınlmaması ge- rekenbır isim. Bırtürtechno-hip hop. Y. tbrahimova-Okay Temiz-1. Pa- pazov: Yeni bir Balkanatolia projesi. Burhan Öçal-DJ'ler: Ekipte Söke- li bir hafız var; Habibi ismi. Yeni NusratFatehAB-Khan. Dinlediğiniz- de hak vereceksıniz. Ute Lemper: Olağanüstü bir ses ve yorum. Tim HagansSextet: Caz gruplan, ye- ni müzik buysabiz de kendimızi uyar- layayun dediler son dönemde ve DJ aldılar aralanna. Artan ADen-Montreal Tribal Trio: Kulüp atmosferi için bir proje bu. Compay Segundo: İki saat kalacak sahnede ve orkestrasıyla çalacak. Sah- ne arkasında Montecristo numara4 pu- ro istiyor. Kerem Görsev & StPetersburg P. Orc: Müzik dünyasındakı geçmişe dönüş rüzgânnı anımsahyor bana. Ilk defa çalacaklar Türkiye'de. Sürpriz- ler de var; o gece bolca tango da din- leyebiliriz. Radio Oxi-gen 95.9, Urban Groove Party: Bir tür kapanış partisi... Hollywood 'alaycı bakışlı' ustasını yitirdi Kültür Servisi- Sinema dünyasın- daki yaprak dökümü sürüyor. ttalyan sinemasının devlerinden VTöorioGass- mandan sonra bu kez de Hollywood en önemli karakter oyunculanndan \^Ker Matthau'yu geçirdıği kalp kri- ziyle(d. 1920) yitirdi. Yüzünden eksik etmediği alaycı ve sinsi tavnyla belleklerimize kazınmış birçok komedi kadar avantüre de ha- yat vermiş Matthau, birçok oyuncu gibi yokîuklardan zirveye ulaşmış bi- JİydLNew York'tagöçmenlerinbira- rada yaşadığı çok fakir bir semtte dün- yaya gelmişti. Babasınm tanıdıklan aracıhğıyla tiyatrodaküçük rollerbul- mayı başarmış, oradan kazandığı üç ku- ruşla öğrenımini sürdürme olanağı buhnuştu. Broadway'e ise ancak savaş sonra- sı adun atabilmiş, kısa sürede kendi- nigöstermeyibilmişti. 1950'denin'ba- ren de tiyatroyla sinemayı bir arada gö- türmeye başlamıştı. Hollywood'daki ilk rollerinde, şaîisuıa, hep ters riplerrast- lamıştıona; EBaKazan m 'Kaiabahk- taBirYüz'üyle BurtLancaster'ın yö- netbği 'KentakiB' bu fümler arasınday- dı. Matthau'nun suratmdan eksik ol- mayan alaycı bakışı o fılmlerden son- ra adeta simgesi haline gelmişti. 1960'da ise kameranm hem önüne hem ardınageçip GangsterStory'i yapmış- u, ancak beklediği olumlu tepkiyi gö- remeyince yeniden tiyatroya ağırlık vermişti. Smemada ise bakışındaki 'özgün' ıımarsamaylılf VP. hainliV seYİTCİnİlL büyük ilgisini çekiyordu. Beklediği gün ise BiBy Wikkr'ın 1966 tarihli filmi 'TheFortuneCookie'ilegeldı ve En İyi Yardımcı Oyuncu olarak Oscar heykelciğini evine götürdü Matthaa Jack Lemmon'la başrollen paylaştıği NeOSimon'ınoyunundanGeoeSaks'm sinemaya aktardığı 'The Odd Coup- le- GaripBir Çift' (1968) Hollywo- od'un en başanlı uyarlamalanndan bi- ri olarak kabul edıldi. Wilder'dan aynhnamakta kararhy- dı; bu kez de Jack Lemmon'la başrol- len paylaştığı Wilder fılmi 'Baş Say- fa*yîa (1974) harikalar yaratmışlardı. Alayh yetiştığinden Matthau için rol seçmek diye bir ka\Tam yoktu; binbir kılığa girmeyi beceriyordu. Bulvar tiplerinden (ILRoss'un Ca- üfomia Suit'i) serüven tutkununa (DJSi- egd'in Charley Warrick'i), tarihi kişi- üklere (Roman Polanski'nin Korsan- lar'ı) kadar bır çok role girip çıkn. Heito Doflv,JFK, The BadNews Be- ars, First Monday in October gıbı bır.. dolu fümle sinema sananna büyük kat- kılardabulunmuş ünlü 'karakter oyun- cusu' seksenıne gelmesıne karşın set- ten sete koşmaktan bıkmamış, her ya- şm rolünü denemekten yılmamıştı. Son olarak 1998'de yine Jack Lemmon'la bir araya geldiği Out to Sea adlı film- de zn-veden kopmadığmı kanıttayan Matthau'nun serüvene devam etmek- teki kararhlığı, yeni sezon için çekile- cek bir çok yeni fılmın listesinde adı- na yer venlmesmden anlaşılıyordu. Writer Matthau,tiyatroyuda denenüşti. KUŞBAKIŞI MEMET BAYDUR Vanilya Kokusu Banş Bıçakçı ismini yeni duydum. iletişim Ya- yınları enfes bir ilk roman yayımladı. Yazar için bir buçuk satırlık bir bilgi verilmiş. "Banş Bıçakçı 1966'da Adana'da doğdu. Hüseyin Kıyar ve Ya- vuz Sanalioğlu ile birlikte, Ocak 1994 ve Ekım 1997 tahhlerinde iki şiir kitabı yayımladı." Hepsi bu! Otuz dört yaşında, Adana doğumlu bır şairin ilk roma- nı: Herkes Herkesle Dostmuş Gibi... Küçük bir başyapıt bu. Okumaya başlar başlamaz güîümse- meye de başlıyor insan. Arka kapakta "Şair elin- den çıkma bir roman" deniyor ama, bence roman yazannın elinden çıkma bir roman bu. İnsan dolu ama yazanndan başka 'kahramanı' olmayan bir ro- man. Epeydir özlediğim bir ses, renk ve ton var an- latımda. Ankara anlatılıyor. Sakarya Caddesi, Yük- sel Caddesi, Tandoğan Meydanı, Gar, Ulus, Bah- çeli, Kumrular, Tunalı, Kuğulu Park, Gençlik Par- kı... Bu Ankara yollannda yolları birbiriyle kesişen, birbirlerineteget geçen insanlan anlatıyor Banş Bı- çakçı. Herkes Herkesle Dostmuş Gibi'nin 59. sayfasın- dan biralıntı yapalım: "Berberden çıktığında cad- de iyice kalabalıklaşmıştı. Aşağıya doğru yürüme- yebaşladı. Elini saçlannda gezdirdi. 'Kendimi Ay- lak Adam'dan daha iyi hissediyorum.' Kimse duy- du mu diye çevresine bakındı. Vanilya kokusu al- dı. Gaz sobasının üzerine serperdi annesi, evin içi gazyağı kokmasın diye. Evin içinde başka koku- lar; tarhana serilirken, bibersalçasıyapılırken, ha- mur kesilirken, nane kurutulurken, aşure yapılır- ken, süt taşarken, ev bu kokulann üzerinde yük- selirdi." Banş Bıçakçı hem romanımızın doruklanndan Yu- suf Ablgan'a bir şapka çıkanyor hem de bir ber- ber çıkışının kokusundan yola çıkarak okurunu burnundan tutup çocukluğuna götürüyor. Kolay iş değildir bu. Herkes Herkesle Dostmuş Gibi'yi se- verek, hayranlıkla okudum. Ne arabesk, ne uka- la, ne krtıpiyos işlerin alkışlandığı yazın dünyamız- da bu güzelim kitabın yankısı ne olur diye düşün- düm sonra. Herkes herkesle dostmuş gibi okusun, üzerinde yazılsın çizilsin isterim. Kırk yıl önce kar- deşim Ahmet Baydur'la yürüyüşe çıkar, insan yüzleri seyrederdik ve her surata bir öykü uydu- rurduk. Gülmekten yerlere yattığımız da olurdu, ses- sizce geçen yüzü konuşmadığımız da. Bunu da anımsattı Banş Bıçakçı'nın romanı bana. Yusuf Atılgan'ı, Oktay Rifat'ı okuyup anlamış bir genç ustanın ilk romanını okurken keyıflendim. iyi bir şey yapmış! ••• Haldun Taner'i özlüyorum nedense! 1983 yılın- da yazdığı Dinlemek Üzerine adlı deriemesinde unutulmaz şeyler söylüyor Haldun Taner. "Bilge bir adamdı" der Euripides biri için Orestes adlı tra- gedyasında. "Bilge bir adamdı o, başkalannı din- lemesini bilirdi." Başkalannı dinlemeyi bılmek! İn- san olmanın temel şartlanndan biridir bu, olmaz- sa olmaz. Duymak, duyumsamak, duyarlı olmak... Hepsinin önşartı başkalannı dinlemeyi bilmektir. Bel- ki bundan ötürü titreyıp kendilerine dönenler, dün- yanın bir mllliyetçi merkezi olduğunu zannedenler' bir türlü anlamazlar "başkalannı dinlemenin öne- mini"... Yalnızca kendileriyle dolup taşan, yalnız- ca kendileriyle dolup taşmış kültürsüzlük kabada- yılan sevmezler dinlemeyi. Yabancıyı dinlemek iyi— dir oysa. Elzemdir. Öğretıcıdir. Kabızlığı azaltır. Zi- hin açıklığını sağlar. "Bir insanı dinlemek ona en büyük insancıllığı göstermektir" diyor Haldun Ta- ner. Buysa akıllı bir insan olmayı gerektirir doğal olarak. Belki Banş Bıçakçı'nın romanında bana Haldun Bey'i anımsatan bir şey vardı, bilmiyorum. Bugün- lerde okunması gereken kitaplar birikti yine, ben- se küçük kaçamaklaryapıp eski gözağnsı kimı ki- taplan yeniden okuyorum. Haldun Taner'ın dene- meleri, Sait Faik'in hikâyelen, Edip Cansever'ın şiirieri, Metin Eloğlu'nun şiirieri giriyor araya. Ca- hit Srtkı Tarancı okudum geçen gün. Vedat Gün- yol'un Yeni Ufuklar dergisinin eski sayılannı kanş- tırdım. Yine Anton Çehov vakti geliyor galiba! Iskelede günlerdir çırpınan deniz bugün az bi- raz duruldu. Aklıma nedense yıllarca önce uzak bir dilden çevirdiğim iki-üç dıze geliyor: "Şimdiyaka- mozlan tamırederken duraklayıp yoldan geçen yel- kenli kamyonlara bakıyorum. Çocuklarüzülme di- yoharamca, yine tutulurgüneş." I Kültür Servisi - Kıbns Sanat Derneğı'nin düzenlediği, Ali Akay'ın küratörlüğünü yaptığı 'Geçişlilik' başhklı sergi, 30 Haziran Cuma günü Magosa'da, 1308 yılında Rodos Şövalyeleri tarafından yaptınlan Ikiz Kiliseler'de açıldı. Resim, enstalasyon, kâğıt işler, video projeksıyon ve heykel gibi eserlerden oluşan sergide, Ömer Uluç, Seza Paker, Emre Zeytinoğlu, Tayfun Erdoğmuş, Hakan Onur, Inci Kansu, Emel Samioğlu, Filiz Ankaç, Kemal Ankaç, Ümit hıatçı gibi Türk ve Kıbnslı Türk sanatçılar yer aldı. Msar gecelem başlıyor • Kültür Servisi - Rumelihisan Konserleri 7 Temmuz Cuma akşamı Yeşım Salknn'm konseriyle açılacak Bu yıl yerli ve yabancı sanatçılann yer alacağı program çerçevesinde, 14 Temmuz'da Zerrin Özer, 15-16 Temmuz da Ajda Pekkan, 20 Temmuz'da Eıffel 65 grubu, 21- 22 Temmuz'da Muazzez Ersoy, 23 Temmuz'da lzel. 24 Temmuz'da Yeni Türkü. 30-31 Temmuz'da Sertab Erener konser verecekler. Konserlerin yanı sıra 9 Temmuz'da Yılmaz Erdoğan'ın, 17-18-19 Temmuz'da Beyaz'ın, 27 ve 28 Temmuz'da Mehmet Ali Erbil'in gösterileri ile 10-11-12 ve 13 Temmuz'da l Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü?' adlı oyun yer alacak. BüyüKada Küitürevimte yaz • Kültür Servisi - 'Büyükada Kültürevi'nin yaz etkinlikleri, 16 Temmuz Pazar günü 'Barok Dönemı Antik Aryalar ve Kıyafetlen" başhklı bir performansla başlayacak. Karım Fizzınin kostümlerinin sergileneceğı gecenin yam sıra 22 Temmuz'da 'Bir Yaz Gecesi Konseri' (arya), 23 Temmuz'da 'Latın Gecesi', 28 Temmuz'da piyanoda Zümriit Özdemır'in yer alacağı 'Düetler', 30 Temmuz'da ise 'Koyutürk Tango Orkestrası' yer alacak. Aynca Köşk'ün içinde 'Halk Eğitım Vakfı'nın resim ve el sanatlan sergisi 3 Temmuz'a kadar devam edecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle