Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 TEMMUZ 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
J. U İ A kultur@cumhuriyet.com.tr 15
CAZ FESTİVALİNİN YÖNETMENİGÖRGÜN TANER, PROGRAMDAKİİSİMLERİDEĞERLENDİRDİ
*Akmtıya ters kiirek çekemeyiz'
CUMHUR CANBAZOĞLU
Uluslararası îstanbul Caz Festiva-
li, yedinci yaşına, çarşamba gecesi
Buena Vista Social Club'ın Harbiye
Açıkbava Tiyatrosu'nda vereceği kon-
serie giriyor. Mekânlar bu yıl yine bil-
dik yerler: Açıkhava, Lütfi Kırdar
Kongre ve Sergi Sarayı, Hilton Con-
vention Center, Roxy ve Babylon.
Buena VTsta'nın açılış konseri ve
Fazd Say ile Kudsi Erguner'in dışın-
da diğer gösterimlerin biletlerinin hâ-
lâ bulunabıldıği festival programı hak-
kında organızasyonun yöneticisi Gör-
giin Taner'den programdaki ısımleri
tekertekerdeğerlendirmesini istedik:
Bnena Vlsta Social Oub: Bu insan-
lar hayatlan boyunca müzikle yaşamış-
lar; oradan oraya tume, konser için koş-
mamışlar. Müziği içlerinden geldi-
ğince çalmışlar. Dünya çapında bir-
den ûnlenmelerinin nedeni de bu.
Christan Mc Bride Quartet: McBri-
de'ı herkesın blues çalarken bir din-
lemesini isterim. Kalıplannın dışında.
blues çalarken kendinden geçiyor.
DJ Krush: Atmosferik müzikler ya-
pıyorlar; Japonya'dan 2001'in müzi-
Mingus Amungus: Mıngus müzı-
ğinin iki rapperla çağdaş biçimle yo-
rumlanması. Mingus müziğininnere-
lere kadar gideceğini deniyorlar.
Mingus Big Band: Senelerdir Min-
gus'un müziğini yaşatan bir ekip.
Wicholas Payton Big Band-
Louis Armstrong Centennial
Project bu yılın en güzel
projesi. Bob Dylan neyse Lou
Reed de odur müzikte. Yeni
Brya» Ferry, Roxy Music'ten
birkaç gömlek daha büyük.
Aşkın Arsunan Ethno Krama Pro-
ject (Levent AJündağ Ue): Provalannı
izledim ve çok beğendim. Son za-
manlarda böyle projelerde müzisyen-
lerin bir kısmı bir tarafta, diğerleri di-
ğer tarafta çalıyor. Ondan sonra da
birlikte bir parça çalıyorlar. Burada bü-
tün sazlar aynı anda müziğin ıçinde.
Lou Reed: En son albümü Ectasy
ıyi ama.. herkes onu Perfect Day'le ha-
tırüyor. Çağımızın mûziğine damga-
sını vurmuş bir ozan. Bob Dylan ney-
se Lou Reed de odur müzikte.
Bağdat Avenue: Roxy birincisini al-
mak gıbı nıyetımiz yoktu; ama
Roxy'nin genç müzisyenlere platform
sağlamasını desteklemek istedik. Fes-
tivalin bir amacı da buralı müzisyen-
lerin ne yaptıklannı yabancılara gös-
termek.
Radio Days: Bana gönderdikleri al-
bümün ılk parçasını dinler dinlemez
programa alalım dedim; kendilerini
çok geliştirdiler. Depeche Mode ele-
manlannın etkisi var mûziklerinde.
Ühan Erşabin & Wax Poetic 2000:
Erşahin böyle ürettiğı sürece bütün
programlarda olacak. Biz bundan son-
ra ilk defa Îstanbul Caz Festivali'nde
sergılenecek projeleri istiyoruz. Er-
şahin'inki de böyle.
Bryan Ferry: Herkes onu Roxy Mu-
sic'le özdeşleştiriyor hâlâ; ama bana
sorarsanız yeni Bryan Ferry. Roxy
Music'ten birkaç gömlek daha bü-
yük
DI Yakuza: Roni Size'dan önce çı-
kıp ısınma turlan attıracak. Bence
Dakamoto belki de 2500
ılının müziğini bugünden
yapıyor.
dnn'n'bass'ta Türkiye'nin en iyisi
looiSize Reprazent: Onun için Hil-
totConvention'ı aldık programa. Bi-
ra.daha dansa yönelik ve karanlık
h>İ3tmosfer olması gerekli onun mü-
zijne.
Vîbutee: Cazland ekolünden bir
elo; iki yıl içinde birçok festivalde
Lsnlerini göreceksiniz.
jıdreas VoUenvveider: Bence Sek-
s«ler'de kalmıştı; onunla bir şey yap-
mayı düşünmüyorduk, taa ki son al-
bümü Cosmopoly'ye kadar. Bu al-
büm son dönemin en iyi dünya mü-
ziğı çahşmalanndan; çalıştığı insan-
lar da iyi. Vollen-
\veider, Gaspar-
yan ve Öçal'ın
sahnede neler ya-
pacaklannı me-
rakla bekliyoruz.
Audio Fact-Tı-
gerOkosha: Ekip
çok ilgınçişler ya-
pıyor, atlanrnama-
h.
Mick Gerber:
Çeşitli elektronik
enstrümanlarla
bassı ve perküs-
yonu buluşturu-
yor.Bunabirölçü-
de dans müziği
denilebilir. Festi-
valin sürprizlerin-
den...
NkholasPayton
Big Band-L. ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^
Armstrong Cen-
tennial Project: Bu senenin en güzel
projesi. Konser saatıni 20.00'ye al-
dık. Gece 24.00'te keseceğiz. Bupro-
jedeki sanatçılann jam-sessionlan
önemli. Roxy'ye John Nugent akşam-
lannda jam-sessionlara gidecekler.
Juan Nugent Trio: Esas güzel ge-
celer bunlar. Patricia Barber 'dan On-
der Focana. Kerem Görsev'den Nic-
ratricia Barber, sahnede
gördüğüm en karizmatik
kişilik. Christan Mc Bride
blues çalarken kendinden
geçiyor. Esas güzel geceler
John Nugent Trio ile.
F%ndreas Vollenweider'in
yeni albümü son dönemin en
iyi dünya müziği
çahşmalanndan. Michel
Camilo, nihayet istediğimiz
kadrosuyla geliyor.
holas Payton'a kadar herkes orada
olacak.
Ryiuchi Sakamoto: Özel bir insan;
belki de 2500 yılının müziğini bu-
günden yapıyor Orishas: Dört tane
'Herkes yeni
Kübalı rapper Küba klasik müziğini
hip hopa uyarlamış.
Önder Focan 'Purple In Blue": Çok
inandığımız bir proje; çünkü Deep
Purple'ın müzi^i-
nin altyapısı Ön-
der Focan'ın da
dediği gibi son de-
rece caza uygun.
Michel Camilo
Trio-Tomatito:
Camilo nihayet is-
tediğimiz kadro-
suyla geliyor; ya-
nında da meşhur
flamenkocu To-
matito var. Ekipte-
ki Horado bence
şu anda bir numa-
ralı davulcu.
Fazıl Say &
Kudsi Erguner:
Olmayacak oldu;
iki ilginç isim bir
arayageldı. Yanla-
nnda getirdikleri
^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ perküsyoncuya da
dikkat çekmek is-
tiyorum.
Patricia Barber: Sahnede gördü-
ğüm en karizmatik kişilik; bu kadan
yeter.
NatachaAÜas-ChebMami: Sonuç-
müziklere açıldı'
- Yedinciyaşuıda festhafin yenirotası ne sizee?
Programda cazuı yûzdesindeki dûşûşü nasıl
açıkbyorsunuz?
TANER-lspanyollannharicinde herkes yeni
müziklere açıldı. Akıntıya ters kürek
çekemezsin. Caz dünyası eski formatta müzik
yapan isimler yetiştiremiyor, biz de genel
yapıyı uyguluyoruz. Yan müziklerden destek
görmek festıvallerin kaçınılmaz projesi artık.
Bızım yaptığımız, metal haricınde dünyadaki
bütün müziklerden örnek verebılmek. Birde
festivaller ülke müaği için inci birgüç oluyor.
Bugün bir Sakamoto, bir Glass zor ve
entelektüel müzikler. Yedi yüz kişi dinler ve
dinlemesi emek ister. Ancak bu tür isimlerle
müzik ileri gider. Onun için programımıza
ahyoruz.
- IKSV'nin Ayazağa'daki kompleksinin
yetişmemesi projelerinia aksatb mı ?
TANER-Biz yaz festivalı olarak kaldık yine;
salonlann bitmemesi bütün sene içinde
çalışmamızı engelhyor. O merkez bittığinde
biz sene içinde turne yapan birçok grubu da
misafir edebileceğiz. Ömeğin Santana bu
laş gezdığı için onu getiremedik. Bu fırsatlan
kaçırıyoruz. Sene içinde müzikte neler
yapıldığını görmek çok önemli.
- Bu yılın en fada para akm ismi kim olacak ?
TANER - Bu yılki en pahalı isim Lou Reed.
Yüksek bir rakam istedığini söyleyebılirim
ama.. bızden alınmış en büyük rakam değil.
- Gelecek yıl için Hstede khnler var ?
TANER - B.B. King, Santana. Phil COOİBS,
Sting'le görüşüyoruz. Kudsi Erguner'in büyük
ihtimalle gazeller ve gospel diye bir projesi
olacak. Bakalım bızım bluesla Amenkan
blues nasıl birbiriyle örtüşebilecek ?
- Neden Akdenizliler azınlıkta kahyor
programda?
TANER-Yunanistan'lahayli uğraştıkbuyü;
bir Dalaras olmadı. Elefteria Arvanikati
projesi vardı, gerçekleşmedı. Önümüzdeki yıl
için, aralarmda MısrlıAhmet'in de bulunduğu
birMısırprojemız var, onu da OmerAhunbay
yapacak.
ta bir yaz festivaliyiz; eğlenmek de ge-
rekiyor. Ikisi de, uzun seneler tu ka-
ka denen müziğin ne kadar önemli
olduğunu gösterdiler.
LTJ Bukem: 'Çakal' fılmınin mü-
ziğini sevenler içm kaçınlmaması ge-
rekenbır isim. Bırtürtechno-hip hop.
Y. tbrahimova-Okay Temiz-1. Pa-
pazov: Yeni bir Balkanatolia projesi.
Burhan Öçal-DJ'ler: Ekipte Söke-
li bir hafız var; Habibi ismi. Yeni
NusratFatehAB-Khan. Dinlediğiniz-
de hak vereceksıniz.
Ute Lemper: Olağanüstü bir ses ve
yorum.
Tim HagansSextet: Caz gruplan, ye-
ni müzik buysabiz de kendimızi uyar-
layayun dediler son dönemde ve DJ
aldılar aralanna.
Artan ADen-Montreal Tribal Trio:
Kulüp atmosferi için bir proje bu.
Compay Segundo: İki saat kalacak
sahnede ve orkestrasıyla çalacak. Sah-
ne arkasında Montecristo numara4 pu-
ro istiyor.
Kerem Görsev & StPetersburg P.
Orc: Müzik dünyasındakı geçmişe
dönüş rüzgânnı anımsahyor bana. Ilk
defa çalacaklar Türkiye'de. Sürpriz-
ler de var; o gece bolca tango da din-
leyebiliriz.
Radio Oxi-gen 95.9, Urban Groove
Party: Bir tür kapanış partisi...
Hollywood 'alaycı bakışlı' ustasını yitirdi
Kültür Servisi- Sinema dünyasın-
daki yaprak dökümü sürüyor. ttalyan
sinemasının devlerinden VTöorioGass-
mandan sonra bu kez de Hollywood
en önemli karakter oyunculanndan
\^Ker Matthau'yu geçirdıği kalp kri-
ziyle(d. 1920) yitirdi.
Yüzünden eksik etmediği alaycı ve
sinsi tavnyla belleklerimize kazınmış
birçok komedi kadar avantüre de ha-
yat vermiş Matthau, birçok oyuncu
gibi yokîuklardan zirveye ulaşmış bi-
JİydLNew York'tagöçmenlerinbira-
rada yaşadığı çok fakir bir semtte dün-
yaya gelmişti. Babasınm tanıdıklan
aracıhğıyla tiyatrodaküçük rollerbul-
mayı başarmış, oradan kazandığı üç ku-
ruşla öğrenımini sürdürme olanağı
buhnuştu.
Broadway'e ise ancak savaş sonra-
sı adun atabilmiş, kısa sürede kendi-
nigöstermeyibilmişti. 1950'denin'ba-
ren de tiyatroyla sinemayı bir arada gö-
türmeye başlamıştı. Hollywood'daki ilk
rollerinde, şaîisuıa, hep ters riplerrast-
lamıştıona; EBaKazan m 'Kaiabahk-
taBirYüz'üyle BurtLancaster'ın yö-
netbği 'KentakiB' bu fümler arasınday-
dı. Matthau'nun suratmdan eksik ol-
mayan alaycı bakışı o fılmlerden son-
ra adeta simgesi haline gelmişti.
1960'da ise kameranm hem önüne hem
ardınageçip GangsterStory'i yapmış-
u, ancak beklediği olumlu tepkiyi gö-
remeyince yeniden tiyatroya ağırlık
vermişti.
Smemada ise bakışındaki 'özgün'
ıımarsamaylılf VP. hainliV seYİTCİnİlL
büyük ilgisini çekiyordu. Beklediği
gün ise BiBy Wikkr'ın 1966 tarihli
filmi 'TheFortuneCookie'ilegeldı ve
En İyi Yardımcı Oyuncu olarak Oscar
heykelciğini evine götürdü Matthaa
Jack Lemmon'la başrollen paylaştıği
NeOSimon'ınoyunundanGeoeSaks'm
sinemaya aktardığı 'The Odd Coup-
le- GaripBir Çift' (1968) Hollywo-
od'un en başanlı uyarlamalanndan bi-
ri olarak kabul edıldi.
Wilder'dan aynhnamakta kararhy-
dı; bu kez de Jack Lemmon'la başrol-
len paylaştığı Wilder fılmi 'Baş Say-
fa*yîa (1974) harikalar yaratmışlardı.
Alayh yetiştığinden Matthau için rol
seçmek diye bir ka\Tam yoktu; binbir
kılığa girmeyi beceriyordu.
Bulvar tiplerinden (ILRoss'un Ca-
üfomia Suit'i) serüven tutkununa (DJSi-
egd'in Charley Warrick'i), tarihi kişi-
üklere (Roman Polanski'nin Korsan-
lar'ı) kadar bır çok role girip çıkn.
Heito Doflv,JFK, The BadNews Be-
ars, First Monday in October gıbı bır..
dolu fümle sinema sananna büyük kat-
kılardabulunmuş ünlü 'karakter oyun-
cusu' seksenıne gelmesıne karşın set-
ten sete koşmaktan bıkmamış, her ya-
şm rolünü denemekten yılmamıştı. Son
olarak 1998'de yine Jack Lemmon'la
bir araya geldiği Out to Sea adlı film-
de zn-veden kopmadığmı kanıttayan
Matthau'nun serüvene devam etmek-
teki kararhlığı, yeni sezon için çekile-
cek bir çok yeni fılmın listesinde adı-
na yer venlmesmden anlaşılıyordu. Writer Matthau,tiyatroyuda denenüşti.
KUŞBAKIŞI
MEMET BAYDUR
Vanilya Kokusu
Banş Bıçakçı ismini yeni duydum. iletişim Ya-
yınları enfes bir ilk roman yayımladı. Yazar için bir
buçuk satırlık bir bilgi verilmiş. "Banş Bıçakçı
1966'da Adana'da doğdu. Hüseyin Kıyar ve Ya-
vuz Sanalioğlu ile birlikte, Ocak 1994 ve Ekım 1997
tahhlerinde iki şiir kitabı yayımladı." Hepsi bu! Otuz
dört yaşında, Adana doğumlu bır şairin ilk roma-
nı: Herkes Herkesle Dostmuş Gibi... Küçük bir
başyapıt bu. Okumaya başlar başlamaz güîümse-
meye de başlıyor insan. Arka kapakta "Şair elin-
den çıkma bir roman" deniyor ama, bence roman
yazannın elinden çıkma bir roman bu. İnsan dolu
ama yazanndan başka 'kahramanı' olmayan bir ro-
man. Epeydir özlediğim bir ses, renk ve ton var an-
latımda. Ankara anlatılıyor. Sakarya Caddesi, Yük-
sel Caddesi, Tandoğan Meydanı, Gar, Ulus, Bah-
çeli, Kumrular, Tunalı, Kuğulu Park, Gençlik Par-
kı... Bu Ankara yollannda yolları birbiriyle kesişen,
birbirlerineteget geçen insanlan anlatıyor Banş Bı-
çakçı.
Herkes Herkesle Dostmuş Gibi'nin 59. sayfasın-
dan biralıntı yapalım: "Berberden çıktığında cad-
de iyice kalabalıklaşmıştı. Aşağıya doğru yürüme-
yebaşladı. Elini saçlannda gezdirdi. 'Kendimi Ay-
lak Adam'dan daha iyi hissediyorum.' Kimse duy-
du mu diye çevresine bakındı. Vanilya kokusu al-
dı. Gaz sobasının üzerine serperdi annesi, evin içi
gazyağı kokmasın diye. Evin içinde başka koku-
lar; tarhana serilirken, bibersalçasıyapılırken, ha-
mur kesilirken, nane kurutulurken, aşure yapılır-
ken, süt taşarken, ev bu kokulann üzerinde yük-
selirdi."
Banş Bıçakçı hem romanımızın doruklanndan Yu-
suf Ablgan'a bir şapka çıkanyor hem de bir ber-
ber çıkışının kokusundan yola çıkarak okurunu
burnundan tutup çocukluğuna götürüyor. Kolay iş
değildir bu. Herkes Herkesle Dostmuş Gibi'yi se-
verek, hayranlıkla okudum. Ne arabesk, ne uka-
la, ne krtıpiyos işlerin alkışlandığı yazın dünyamız-
da bu güzelim kitabın yankısı ne olur diye düşün-
düm sonra. Herkes herkesle dostmuş gibi okusun,
üzerinde yazılsın çizilsin isterim. Kırk yıl önce kar-
deşim Ahmet Baydur'la yürüyüşe çıkar, insan
yüzleri seyrederdik ve her surata bir öykü uydu-
rurduk. Gülmekten yerlere yattığımız da olurdu, ses-
sizce geçen yüzü konuşmadığımız da. Bunu da
anımsattı Banş Bıçakçı'nın romanı bana. Yusuf
Atılgan'ı, Oktay Rifat'ı okuyup anlamış bir genç
ustanın ilk romanını okurken keyıflendim. iyi bir şey
yapmış!
•••
Haldun Taner'i özlüyorum nedense! 1983 yılın-
da yazdığı Dinlemek Üzerine adlı deriemesinde
unutulmaz şeyler söylüyor Haldun Taner. "Bilge bir
adamdı" der Euripides biri için Orestes adlı tra-
gedyasında. "Bilge bir adamdı o, başkalannı din-
lemesini bilirdi." Başkalannı dinlemeyi bılmek! İn-
san olmanın temel şartlanndan biridir bu, olmaz-
sa olmaz. Duymak, duyumsamak, duyarlı olmak...
Hepsinin önşartı başkalannı dinlemeyi bilmektir. Bel-
ki bundan ötürü titreyıp kendilerine dönenler, dün-
yanın bir mllliyetçi merkezi olduğunu zannedenler'
bir türlü anlamazlar "başkalannı dinlemenin öne-
mini"... Yalnızca kendileriyle dolup taşan, yalnız-
ca kendileriyle dolup taşmış kültürsüzlük kabada-
yılan sevmezler dinlemeyi. Yabancıyı dinlemek iyi—
dir oysa. Elzemdir. Öğretıcıdir. Kabızlığı azaltır. Zi-
hin açıklığını sağlar. "Bir insanı dinlemek ona en
büyük insancıllığı göstermektir" diyor Haldun Ta-
ner. Buysa akıllı bir insan olmayı gerektirir doğal
olarak.
Belki Banş Bıçakçı'nın romanında bana Haldun
Bey'i anımsatan bir şey vardı, bilmiyorum. Bugün-
lerde okunması gereken kitaplar birikti yine, ben-
se küçük kaçamaklaryapıp eski gözağnsı kimı ki-
taplan yeniden okuyorum. Haldun Taner'ın dene-
meleri, Sait Faik'in hikâyelen, Edip Cansever'ın
şiirieri, Metin Eloğlu'nun şiirieri giriyor araya. Ca-
hit Srtkı Tarancı okudum geçen gün. Vedat Gün-
yol'un Yeni Ufuklar dergisinin eski sayılannı kanş-
tırdım. Yine Anton Çehov vakti geliyor galiba!
Iskelede günlerdir çırpınan deniz bugün az bi-
raz duruldu. Aklıma nedense yıllarca önce uzak bir
dilden çevirdiğim iki-üç dıze geliyor: "Şimdiyaka-
mozlan tamırederken duraklayıp yoldan geçen yel-
kenli kamyonlara bakıyorum. Çocuklarüzülme di-
yoharamca, yine tutulurgüneş."
I Kültür Servisi - Kıbns Sanat Derneğı'nin
düzenlediği, Ali Akay'ın küratörlüğünü yaptığı
'Geçişlilik' başhklı sergi, 30 Haziran Cuma günü
Magosa'da, 1308 yılında Rodos Şövalyeleri
tarafından yaptınlan Ikiz Kiliseler'de açıldı.
Resim, enstalasyon, kâğıt işler, video projeksıyon
ve heykel gibi eserlerden oluşan sergide, Ömer
Uluç, Seza Paker, Emre Zeytinoğlu, Tayfun
Erdoğmuş, Hakan Onur, Inci Kansu, Emel
Samioğlu, Filiz Ankaç, Kemal Ankaç, Ümit
hıatçı gibi Türk ve Kıbnslı Türk sanatçılar yer
aldı.
Msar gecelem başlıyor
• Kültür Servisi - Rumelihisan Konserleri 7
Temmuz Cuma akşamı Yeşım Salknn'm
konseriyle açılacak Bu yıl yerli ve yabancı
sanatçılann yer alacağı program çerçevesinde,
14 Temmuz'da Zerrin Özer, 15-16 Temmuz da
Ajda Pekkan, 20 Temmuz'da Eıffel 65 grubu, 21-
22 Temmuz'da Muazzez Ersoy, 23 Temmuz'da
lzel. 24 Temmuz'da Yeni Türkü. 30-31
Temmuz'da Sertab Erener konser verecekler.
Konserlerin yanı sıra 9 Temmuz'da Yılmaz
Erdoğan'ın, 17-18-19 Temmuz'da Beyaz'ın, 27
ve 28 Temmuz'da Mehmet Ali Erbil'in gösterileri
ile 10-11-12 ve 13 Temmuz'da
l
Sen Hiç Ateş
Böceği Gördün mü?' adlı oyun yer alacak.
BüyüKada Küitürevimte yaz
• Kültür Servisi - 'Büyükada Kültürevi'nin yaz
etkinlikleri, 16 Temmuz Pazar günü 'Barok
Dönemı Antik Aryalar ve Kıyafetlen" başhklı bir
performansla başlayacak. Karım Fizzınin
kostümlerinin sergileneceğı gecenin yam sıra 22
Temmuz'da 'Bir Yaz Gecesi Konseri' (arya), 23
Temmuz'da 'Latın Gecesi', 28 Temmuz'da
piyanoda Zümriit Özdemır'in yer alacağı
'Düetler', 30 Temmuz'da ise 'Koyutürk Tango
Orkestrası' yer alacak. Aynca Köşk'ün içinde
'Halk Eğitım Vakfı'nın resim ve el sanatlan
sergisi 3 Temmuz'a kadar devam edecek.