25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 TEMMUZ 2000 PAZAR 10 YA/ill i dishab@cumhuriyet.com.tr 'Almanlann • İslamı bir başka' Almanlann tslam dinine ilgisi üç-beş yıldır değil. Goethe, Rflke, Hegel ve Nietzsche gibi ünlü Alman edebiyatçı ve düşünürleri de yüzyıllar önce dinimizin etkisinde kalmış... Bu ilgi giderek artmış. Türklerin Almanya'ya tt yerfcşmderi"nden sonra da İsiamla iyice tanışmışlar. Hıristiyan dininden uzaklaşanlar, kiliseye arkasını dönenler ülkesinde Müslümanhğı yeğleyen AJmanlann sayısında belirli bir artış var. Çoğu okumuş- yazmış, iyi meslek sahibi, akademisyen. Ancak içlerinde kişiliği çok ilginç (!) olanlar da yok değil. Kimi Alman yayın organlannda yapacağınız dikkatli bir araştırma bazı gerçekleri su yüzüne çıkanyor. Örneğin, "Ahnan Müslümanlar Biıtiğrnin bugûnkü yöneticisi Bay DuHz, 1957 yılında Müslüman olduktan sonra Libya'ya yerleşmiş. BashirAhmad adını almış. Kaddafi'nin ülkesinde din STUTTCART AHMED ARPADöğrenimi görmüş, evlenmiş ve uzun yıllar Amerikan elçiliğinde çalışmış. Bu görevi sırasında "casusluk"tan tutuklanıp yıllarca hapis yatmış. 1983'te Almanya'ya döndükten sonra da Hamburg'da Hıristiyan/ tslam diyaloğunu yönlendırmış. Şu sıralar tran bağlantısı olduğu bilinen Imam Ali Camısi cemaatinden. Aynı zamanda Sefîna tarikatı kurucusu! Gelelim bir başkasına. Bay Scbfitt Doğu Almanya'da yaşamış. Alman Komünist Partisi'nde merkez yönetim kurulu üyelığı yapmış. Duvann yıkılmasından sonra Müslüman olmuş. Batı Almanya'ya gelmiş. Iranlı bir hanımla evlenıp Hamburg'a yerleşmiş. Müslüman Schütt Hıristiyan Demokrat Partisi'ne (CDU) girmiş, tran/Katolik ortak projesi "Hamburg dinkrarası drjaJog" grubunun liderliğini üstlenmiş. Bir başka "ügiııç" Müslüman da, bay Schütt gibi iki Almanya'nın birleşmesinin ardmdan Müslüman olup Lübnan'a göç eden eski bir Doğu Alman istihbarat teşkilatı ajanı. Bu ülkede kendine Yusuf al- Almani denen ajan eskisi, kısa sürede aşın Islamcı bir örgütün liderliğine getirilir. Yılbaşı gecesi de Israil ordusu ile "at-takfir waT-bJcra" cemaati arasında çıkan çatışmada şehit olur... Almanya'nın son yıllarda ortaya attığı "Alman tslamı" projesinin tezgâhlanması gerçekten ilginç. Konunun "uzmanlan" Klaus Gebauer ile peder Gregor Böckermann bakın ne diyorlar: "Şu anda Almanya'daki tslam gendliklefaçi,çöpçü ve süpürgeci Islamıdır» Biz Almanlann tslanu ise kültüriü, ayduı ve orta sınıf tslanudır" Son yıllarda Alman kökenli Müslümanlann arasına Türk kökenli, Alman pasaportlu Müslümanlar da "snmaya" başladı. Ancak pek Yaz ve Anaokulları anlaşamadıklan, geçenlerde Leipzig yakınlanndaki Freiberg'de yaptıklan hafta sonu toplantısında iyice su yüzüne çıktı. Suriye/Mısır ağırlıklı Müslüman Kardeşler ile Fazilet destekli Milli Görüş'ün yönlendirdiği, 800 kişinin katıldığı iki günlük toplantuıın sonunda Alman kökenli Müslümanlar «derth" idi. Almanya'daki ' Müslüman Öğrenciler Bırliği Başkam EkZayad da toplantıda ilginç bir konuşma yaptı. Konusu: "Avrupa'da 35 yaşına kadar çahşan Müslüman kadınların doğurganhklannı yıtirdiğT idi. Mısır asıllı El- Zayad ve ailesı, Enver Sedat'ı öldürenlerden biri olan Khaüd El-tslambuii'nin çok yakın dostlan. 32 yaşındaki El- Zayad, Almanya Müslüman öğrenciler Birliği'ni, Enver Sedat'ın katili El- tslambuli'nin amcaoğlu ile birlikte yönetiyor. Bir parmağında bın marifet bu insan, Necmetân Erbakan ile de uzaktan akraba olur. Çünkü ^ _ ^ _ ^ Milli Görüş şefı "yeğen" Mehmet Erbakan'ın kayınbiradendır. Mehmet Erbakan'm eşi Alman Sabrina'nın kızkardeşi El- Zayad'ın kansı olur... Alman kökenli Müslümanlar dertli olmasrn da kim olsun? Toplantıyı düzenleyen 10 dinci kuruluştan yansından çoğu anayasa karşıtı örgüt. Leipzig toplantısına katılan Alman Müslümanlan, bu insanlan artık aralannda istemıyorlar. "Tüm çabaian, gekiikleri ülkelerde politik değişimi gerçekleştirmek" diye Köln radyosuna konuşan Alman asıllı Ali Mohanuned de dertli. "Bizleri ve Almanya'yı amaçlan için kullanryorlar. Biz Alman Müslümanlan arük uyamnalryız. Çoğu Suriyeli ve Türkrjeli bu gözboyayittlara engel olmalrv ız. Geldikleri ülkelere geri ghsinlen-" Bu, bir düş. Helsinki'de beyaz geceler...12 Haziran gününden bu yana Helsinki, kuruluşunun 450. yıldönümünü kutluyor. Amerika ve Avustralya şehirleriyle karşılaştınldığında bu süre önemli olabilir belki, ama bizim yaşadığımız topraklar için çok kısa.. Kutlamalar oldukça sakin.. Kimi sanat etkinliklerinin yanı sıra kentin çeşitli noktalannda müzik, yöresel dans gösterileri ve sergiler.. tşin bir de resmi yanı var. tsveç Kralı, Kraliçesi ve Prensesi 12 Haziran günü Helsinki'ye gelip ilk kutlamalara kanldılar. Onlann gelişı bir komşuluk ziyaretinin çok ötesinde. 1155- 1809 yıllan arasında tsveç Krallığı'nm bir parçası olan Finlandiya, 1809-1917 arasında Rus Çarlığı'nın bir dukahğı olarak kalmış, ancak 1917 Rus Devrimi'nden sonra bağımsız cumhuriyet olmuş. tsveççe, Fincenin yanı sıra hâlâ Finlandiya'nın resmi dili. Beş milyon nüfuslu, 338 bin kilometrekarelik Finlandiya, adalar ve göller ülkesi. 179 bin 584 ada, 187 bin 888 göl. Ormanlan da unutmamak gerekiyor. Ulke toprağımn yüzde 10'u su, yüzde 69'u orman. Dantel kıyılan, daha uçak Helsinki Havaalanı için alçalırken görebiliyorsunuz.Ahşap sevgisini ise havaalanı binasında bile algılamak olanaklı. Ahşap döşeme kaplamalan, sonuçta sizi bagaj holündeki sanat ürünleri sergisine yönlendiriyor. tlginç sergiyi izlerken bavul beklemek daha az sıkıcı geliyor insana. Fin ekonomisinde yıllardan beri çok önemli olan onnan ürünleri dışsatımı bir numaralı yerini, son yıllarda yüksek teknoloji ürünlerine bırakmış. Orman ürünlerine dayalı üretim gerilememiş, ama yüksek teknoloji üretimi hız kazanmış. Bunun nedenini, 1980'lerden bu yana bılinçlı olarak yüzde 80 oranında armnlan araşürma- geliştirme harcamalannda aramak gerekiyor. Biraz da iç politik gelişmelerden söz edelim. Finlilerin hoşgörüye dayalı bir politik yaşamı var. 1906'da dünyada ilk kez _ ^ _ _ kadınlara seçme hakkı tanıyan ülkenın politikasuıda şimdi 'kadın' egemenliği başlamış diyebiliriz. Mart ayı başından bu yana cumhurbaşkanı bir kadın. Helsinki belediye başkanı da öyle. Eski bir avukat ve sendikacı olan sosyal demokrat Cumhurbaşkanı Tarja HaJonen hiç evlenmemiş. Buna karşın 21 yaşında bir kızı var, bir de erkek arkadaşı. Başkan seçilmeden önce erkek arkadaşı ile aynı binada, aynı dairelerde yaşarlarmış. Şimdi HELSİNKİ cumhurbaşkardığı konutuna birükte taşınmışlar. Evlenecekleri söyleniyor. Ancak bu davranışın seçim kampanyasında savunulan görüşlerle çeliştiğini ileri sürerek bunu hoş görmeyen seçmenlerin sayısı bir hayli kabank. Finlandiya'da kültür ve sanatın önemli bir yeri var. Müziğin yanı sıra mimarlık ve genelde tasanm Fin yaşamının aynlmaz bir parçası olmuş. Ünlü mimar Alvar Aalto, ulusal gururlan. 1998'dehükümet, mimarlık politikasını belirleyerek ilan etmiş, bununla da kalmayıp herkes DOĞAN okuyup öğrensin diye dağıtılan HASOL bir kitapçık haline getirmiş. Kısa aralıklarla da olsa - _ - ^ — _ _ Helsinkı'ye her gelişte yeni mimarlık öraekleri görülür. Son örnek, Kiasma Çağdaş Sanat Müzesi. Dekonstrüktivist akımın iyi örneklerinden biri olan yapı Helsinki yaşamı ile bütünJeşmış bile. Söz sanattan açılmışken ilginç bir açık hava sergisine değinelim. Bir sabah Senato Meydanı'ndan geçenler ünlü Helsinki Katedrali'nin meydana doğru bir tribün gibi inen çok geniş basamaklan üzerine ceketler (evet ceketler) yerleştirilmekte olduğunu biraz da şaşkınlıkla izlediler. Aynı gün öğleden sonra, kilisenin kapılanna doğru bırakılmış geçitler dışmda bütün basamaklar ceketlerle kaplanmıştı. Aşağıda koyu renklerle başlayıp bembeyaz katedralin eteklerinde onunla bütünleşmek üzere beyaza dönüşen tam 3216 ceket. Sayısuu nereden mi biliyorum? Ceketleri birbirine zımbalayarak tutmakta olan gençlere ne olup bittiğini sordum. Sanat öğrencileri idiler. "Sanat" diye yanıtladılar. u Anlamı?J> ' diyecek oldum, "Yorumlayana kalmış" dediler. Duyurulannda ise şunlar yazılıydı: "Sanatçı Kaanna Kaıkkonen ve Sanat ve Tasanm Ünrversitesi'ndeki öğrencileri katedral basamaklannın ' • anlamını, kutsal binaya sa\gı göstererek ve yeni nüanslar ekleyerek değiştiren bir sanat yapıtryla kamuovunun nabzmı tutuyorlar." Bu sanat gösterisi 10 gün süreyle izlenebılecekmış. Sanatın hayranük uyandırmak için mi, yoksa hayrete düşürmek için mi yapıldığını galiba bir kez daha sorgulamak gerekiyor. Helsinki'de şu sıralar, gelen yazla birlikte, ancak gece yansına doğru akşam olmakta. Biz Helsinki'yi arkamızda bu"akırken kalanlar, uzun günlerde aydınlık, beyaz gecelerin keyflni sürdürüyorlardı. , Finalhevecanı fîlleride sardı? Tayland'daki "fiıtbolcu" filler de nasipierini aldL Tayland'a özgü fîl fütbolunun "oyuncularmın" vücutlan yapacaklan maç öncesinde FVansız ve ttab an bayraklanyia donaüldL Tayland halkı, Av- rupa futboluna büyûk ilgi gösteriyor. (Fotoğraf: REUTERS) Bir de elleri kaleme varsa neler yazarlar! Stockholm'ün merkezine metroyla 20 dakika uzaklıkta bir "dış semfte oturuyorum. Yeşili, mavisi, sarhoşu çok olan bir semtte. Kira evi. Mavisi bölgenin şirin gölünden geliyor. Resmen kapunızın önünde dolaşan hayvanlar arasında ceylan ve oğlak bile var! Yaban tavşanı, sık olarak ortaya çıkmasa da tilki, engerek yılaru. zehirsiz kör yılan vs. de bulunuyor. (Sürüngenler daha çok gölün kıyısında, insanlann fazla dolaşmadığı, köpeklerini gezdirmediği yerlerdeler.) Sahipsiz kedi, köpek olmayan bu ülkede yerleşim yerlerinde bu tür hayvanların doğal olarak bulunması çok güzel bir şey, yılamn bile. Stockholm'e yıllar önce geldiğimde önce kent merkezinde oturmuştum. Sonra şimdiki semte taşındım. O zaman burada farklı bir kültürle tamştım: Kendi koyduğum adla, "dış semt küttürüyie". Bu kültürün, daha doğrusu bu dünyanın dayılan ve babalan, başta bizunkiler olmak üzere, göçmenler ve göçmen kökenli "yeni tsveçlfler''. Stockholm'ün içindeki ve dışındaki restoranlann çoğunluğu bizim insanlanmızın elinde; Türkiye'nin başta Konya ve çevTesi olmak üzere çeşitli yerlerinden gelenlerin. Bana en yakın restoran, "hakiki tngfliz pnb"ı New Castle Inn. Birbirinden ilginç kravatlan ve briyantinli saçıyla sükse yapan Zeki, bann duvanna gerekli olduğu kadar aydınlatıcı da olan bir duyuru asmış. Duyuruda, barmenden telefonlara yanıt verirken beklenen servise göre ödenecek ücret yer alıyor. (Bir biranın veya bir kadeh şarabın 30 kron olduğunu düşünerek okuyun.) Tdefon ederek sizin burada olup otanadığınızı STOCKHOLM sorankız arkadaşınıza veyaeşinize vereceğimiz yanra, hıtfen ilkiçkinizi atanadanönce bizebildirin. Seçenekler şunlar. Evet, burada oturmu; içivor (0 kron). Az önce kalkö (10: -). Birazdan kalkacak (20 -). Yeni gekii (30: -). Az önce hesabı istedi (50: -). "Kim?! Hiç tanmuyorum! (100: -)" Bizim çocuklar, özellikle hafta sonlan, devletin toplumsal hizmetlerle ilgili dairelerinin kapalı olduğu sırada büyük bir görev yükleniyorlar. Veresiye içki ve yemek servisi en çok bizimkilerde var. (Türkiye'den gelen Türk, Süryani/Asuri, GÜRHAN UÇKAN Kürt vatandaşlann restoranlannda.) Çocuklu çocuksuz, evli veya birlikte . yaşayan tsveçli konuklann dert babası durumundalar. Pazar günü öğleyin restoranın açıldığı anda tebeşir gibi bembeyaz bir yüzle gelen, elleri titreyerek ilk 'Şaüşüna'' içkiyi alan ve "üfler-püfler" ile ıçen konuklarla şakalaşan da onlar. Terk edilenlerin geçici kahnnı, yıllardır işsiz olup da her an ertesi gün iş bulmaktan emin olanlann yapmacık umudunu paylaşan da onlar. Kafayı bulup gıdenlerin unuttuklan alışveriş torbalannı, yanm bıraktıklan şarabı -pek sık görülmese de- saklayan da. Maaş günlerinde ve çocuk yarduru ödendikten sonra bol bol ahşveriş yaparak restorana gelen, çocuklanna şeker, şu bu almalan için para vererek onlan başlanndan savan ve biralanyla, şaraplanyla baş başa kalmaktan başka bir şey istemeyen "hafta sonu konuldannın" çocuklannı oyalayan. onlarla şakalaşan da bizimkiler. tşler sakinken bir sigara yakıp elinde bir köşede unuttuğu bir fmcan ılık kahveyle gelen Zeki, AK, Cebrafl, Mustafa, Özgür, Celal ve diğer dostlar, neler anlatıyorlar bu halkın dışandan bilinmeyen yönleri üzerine. Bir de elleri kaleme varsa, neler yazariar kimbilir... 293 89 78 (3 hat U II ( , l \ ( ( ) V K l l F.K. TFKNİk KONLI \K. •• •• FENERBAHÇE SPORKULUBU YAZ YÜZME OKUIU vV Tam gün - Yanm gün Tel: (0216) 345 05 35 - 345 05 51 TEMMUZ 2000 ^ SAYI.195 YELKEN SEYRİ, YELKEN KEYFÎ!.. DÜNYANIN EN BÜYÜK KATAMARAN1 SERTHAVA TEKNÖCLER1 -Sfr Ytt ÖNCE BODRUST Decnirciler Stesi, 8 Cadde, No 71 Zeyiinbomu- İSTANBUL Tel: (0212) 664 16 94 • 510 28 71 Falu. (0212) 558 67 85 DEVREN KİRALIK Üsküdar merkezde 3 katlı devren kiralık lokanta. Tel: 0216 - 341 10 38 (Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması) Hizmet Sistemi 212-257 06 46 SEZER OTEL BODRUM Merkezde 2 Kişi 15.000.000 Oda + Kahvaltı Tel: 0252 -3162698 Atatürk Cad. No: 84 Sıcaklar, çıplaklar ve sokak şeniiîderi Almanya'da son haftalarda yaşanan rekor sıcaklar sinirleri felç etti. Bir gün yağmurlu ve ertesi günü 30 dereceyi aşan ısı arhşlan Aknan milletini öylesine şaşırttı ki hiç sonnayın. Aynı anda tatile çıkmaya hazırlanan üç eyaletin yarattığı kargaşa, otoyollardaki tıkanıklıklar, Ahnan halkını kolayca kızdırmaya yetiyor! Hele hele Avrupa Futbol Turnuvası'ndan Ahnanlann silinmesi, burnu havada ve yenihneyi hazmedemeyen taraftarlannı fazlasıyla üzdü. Ve teknik direktör Erich Ribbeck istifa ederken Alman gazetelen de Türkçe, 'En büyük Türkiye' manşetlen attılar. Günlerdir futbolla yatıp kalktığımız şu günlerde, Türkiye'nin Belçika'yı yendiği gece, maçtan sonra Münih'te Türklerin yaşadığı coşku harika ıdı... Davullu zurnah, Tü bayraklı bızimkıterin- sevincinı Leopold Caddesınde bira tokuşturarak yaşadık. Gururlandık. Spor aşkı bir yana, geçen hafta ülke genelinde yaşanan bunaltıcı sıcaklar Münihlileri göl kenarlanna yöneltti ve işyerlerinde, alışveriş merkezlerinde bayılanlar oldu. Ve son 53 yıllık sıcaklık rekoru kınldı. Alman milleti ise şaşkın! Temmuz ayında tatile çıkmaya hazrrlanan Bavyerahlar, Münih'teki - ^ — — hafta sonlannı yûzme havuzlannda geçiriyorlar. Isar boylanna ve ünlü 'Engüsher Garden'a giderek serinleyenler de az değil. Ingiliz bahçelerinin Münih'te tam zamanı şu sıralar... Kentin ortasuıda 370 hektarhk bir araziye bağdaş kurmuş bu dev park, Avrupa'nın en eski ve büyük parkı ohnası bir yana, esasen çıplaklanyla da ünlüdür. Her milletten insanın yan yana serilip kremlendıği ve güneşlendiği bu koca parkın özellikle 'Monopteros' tapınağırun yanıbaşındakı çıplaklar köşesi tam bir curcuna... Ortelıkta kimseyi umursamaz tavırlanyla dolaşan adembabalarla anadân doğma hatunlara kimsenın dönüp de baktığı bile yok... Haftalardır içimizin dışımızın futbolla dolduğu şu günlerde, Münih'teki konserler ve sanat etkınliklen de hızlanrruş vaziyette... Son yıllarda dikkati çeken Münih Sinema Festivali'nin ardından 29 Temmuz'da König Meydanı'nda verilecek dev açık hava konserinde Theodorakis usta ile ZûM Livanefi ve Maria Faranduri'yi alkışlayacak Münihüler... Daha şimdiden Yunan komşulann kapıştığı bu konserlerin biletleriyle birlikte parasız klasik müzik konserleriyle sokak şenlikleri de başladı. Son yıllarda Münih'te hayli moda oldu bu sokak şenlikleri.. MUNIH EROL ÖZKAN Bunlann en tanınmışlanndan biri, Glockenbach semtınde yapılan sokak cümbüşü... Bu aslında doğrudan ^ doğruya bir 'gay ve lezbiyen' gösterisine dönüşüyor her yaz nedense. Kentin ünlü Müller Caddesi'ne bitişik Klenze Sokağı'nda yaşanan bir 'olay' bu' Kebap kokulan, Brezilya müziği ve fıçılarla tüketilen bira, bu bir günlük eğlenceyı renkli kılan aynntılar. Aynca 'sapık'lığın ve rezaletin açıkça sergilenmesine ne dersiniz?.. Her türlü çılgınlık yaşanıyororada... Kınalı saçlı uyuşturucu tutkunu kızlann. eşcinsellenn, göbekleri piercingli mor saçlı punklann, Neonazi müsveddelerinın bir araya geldiği bu cümbüşü seyretmek de aslında bir keyif. Kol kola dans edıp öpüşen gayllano, dadak dudağa karneralara poz veren 'lezbiş' hatunlann sevindikleri ve sarhoş olduklan bir toplu gösteri bu. Aslında bu sokak eğlencelerine en çok meraklı kesim ise 'fast food'cu esnaf. Ve tabii en başta bizim dönerciler... Sakın ha döner deyip geçmeyin. Almanya genelinde Türk dönerinin hamburgeri sollayıp yıllık cırosunun 3 milyar markı katlayıp —~—~*~~^ geçmesi ise var olan rekabeti kızıştırdı. Münih, buna canlı bir örnek. HCT köşede çığ gibi çoğalan döner büfeleri, şehirde yaşayan bizimkilerin buluşma merkezi. Merkez Gan etrafinda 'arabesk' görüntüleri de çoğaltıyor... Sıkma başlılar, çember sakallı mücrim tipler, Münih'te varhgı bilinen üç Islami holdingin ışyerleri, dükkânlar, döner kokulu görüntüleriyle ve 'Araplaşmış' yüzleriyle Almanlan şaşırtıyor...Metro ile 5 dakikada ulaşılan 'Englisher Garden'daki anadan doğma hemcinslerinden habersiz, bu sıcaklarda başörtüleri altında kavrulan bu kadmcıklara acu" mısınız, yoksa güler misiniz bilemem? Hele hele, şenatçı marketlerin kasalarında oturup, para üstü verirken erkek eline degmekten 'imtina' eden (!) bu zavalhlann hallen gülünçlüğün ta kendisi değil mi? Evet, bir yanda çıplaklar, öte yanda sıkmabaşlar... Münih'te insan manzaralan biraz da böyle. Insanı bunaltan sıcak pazar günleri. Sezen Aksu'nun son çalışması 'Deüveren' ile esrikleşip bir ' birahanede gazetelere dalmak ve düş kurmak güzel.. Ege ve Akdenız —=— kıyılanmızın düşleri bunlar.. Ayvalık'ın, Assos'un, Kazdağı'nın ve her köşesiyle Ege'nin büyüsü içimizde yaşayan... T.C İLAN ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ BAŞKANUĞI'NDAN DosyaNo. 1992/675 Davacı T. îş Bankası A§ Gen. Müd., T. Sınai Kalkınma Bankası AŞ ve Anadolu Ano- nim Türk Sigorta Şirketi vekili taranndan davalı Twenty First Century Oils Sdn. Bhd. aleyhine açtığı alacak davasının yapılan yargılamasında; Davacılar vekilinin mahkememize verdiği 30.12.1992 tarihli dılekçesinde özetle; müvekkıUeri ile davalı şırket arasında 16; 11.1989 taıihinde mırvekkiöere ait-Ödem^"" Tekstil ve San. AŞ'deki hisse senctlerinin davahya satıhnası konusunda sözleşme yapıl- dığını, sözleşme uyannca davalılann tüm edimlenni yerine getırmelerine rağmen dava- hnın hisse senedi bedellenru ödemediğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak 2.894.983 ABD Dolan'nın temenüt faizıyle birlikte davalıdan tahsıline karar venlme- sini ıstemiş olup davalı Twenty Frist Century Oils Sdn. Bhd. NVısma Stephens 1 Oth flo- or 88 Jalan Raja chulan 50200 Kuala Lumpur Malaysıa adresinde bulunamamış ve Dı- şişleri aıacılığıyla gönderilen tebligat bila tebliğ iade edilmiştir, bu itibarla dava dilek- çesinin ilanen tebliğine karar verilmiştir. Davalının yargılamanın atılı bulunduğu 27.9.2000 günü saat 09.40'ta dunışmada ha- zır bulunması veya kendisini bir vekıl ile temsil ettirmesi aksı halde yargılamanın gı- yabında devam edip sonuçlanacağı. duruşmanın mahkememizin Ankara (Türkiye) Ad- liye Sarayı 5. kattaki duruşma salonunda yapılacağı dava dılekçesi yerine geçerlı olmak üzere ilan olunur. 8.6.2000. Basın: 36578
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle