Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 TEMMUZ 2000 PAZAR
10 YA/ill i dishab@cumhuriyet.com.tr
'Almanlann •
İslamı bir başka'
Almanlann tslam dinine
ilgisi üç-beş yıldır değil.
Goethe, Rflke, Hegel ve
Nietzsche gibi ünlü Alman
edebiyatçı ve düşünürleri de
yüzyıllar önce dinimizin
etkisinde kalmış... Bu ilgi
giderek artmış. Türklerin
Almanya'ya
tt
yerfcşmderi"nden sonra da
İsiamla iyice tanışmışlar.
Hıristiyan dininden
uzaklaşanlar, kiliseye
arkasını dönenler ülkesinde
Müslümanhğı yeğleyen
AJmanlann sayısında belirli
bir artış var. Çoğu okumuş-
yazmış, iyi meslek sahibi,
akademisyen. Ancak
içlerinde kişiliği çok ilginç
(!) olanlar da yok değil.
Kimi Alman yayın
organlannda yapacağınız
dikkatli bir araştırma bazı
gerçekleri su yüzüne
çıkanyor. Örneğin, "Ahnan
Müslümanlar Biıtiğrnin
bugûnkü yöneticisi Bay
DuHz, 1957 yılında
Müslüman olduktan sonra
Libya'ya
yerleşmiş.
BashirAhmad
adını almış.
Kaddafi'nin
ülkesinde din
STUTTCART
AHMED
ARPADöğrenimi
görmüş,
evlenmiş ve
uzun yıllar
Amerikan elçiliğinde
çalışmış. Bu görevi
sırasında "casusluk"tan
tutuklanıp yıllarca hapis
yatmış. 1983'te Almanya'ya
döndükten sonra da
Hamburg'da Hıristiyan/
tslam diyaloğunu
yönlendırmış. Şu sıralar tran
bağlantısı olduğu bilinen
Imam Ali Camısi
cemaatinden.
Aynı zamanda Sefîna
tarikatı kurucusu!
Gelelim bir başkasına. Bay
Scbfitt Doğu Almanya'da
yaşamış. Alman Komünist
Partisi'nde merkez yönetim
kurulu üyelığı yapmış.
Duvann yıkılmasından
sonra Müslüman olmuş.
Batı Almanya'ya gelmiş.
Iranlı bir hanımla evlenıp
Hamburg'a yerleşmiş.
Müslüman Schütt Hıristiyan
Demokrat Partisi'ne (CDU)
girmiş, tran/Katolik ortak
projesi "Hamburg
dinkrarası drjaJog"
grubunun liderliğini
üstlenmiş.
Bir başka "ügiııç"
Müslüman da, bay Schütt
gibi iki Almanya'nın
birleşmesinin ardmdan
Müslüman olup Lübnan'a
göç eden eski bir Doğu
Alman istihbarat teşkilatı
ajanı. Bu ülkede kendine
Yusuf al- Almani denen ajan
eskisi, kısa sürede aşın
Islamcı bir örgütün
liderliğine getirilir. Yılbaşı
gecesi de Israil ordusu ile
"at-takfir waT-bJcra"
cemaati arasında çıkan
çatışmada şehit olur...
Almanya'nın son yıllarda
ortaya attığı "Alman tslamı"
projesinin tezgâhlanması
gerçekten ilginç. Konunun
"uzmanlan" Klaus
Gebauer ile peder Gregor
Böckermann bakın ne
diyorlar: "Şu anda
Almanya'daki tslam
gendliklefaçi,çöpçü ve
süpürgeci Islamıdır» Biz
Almanlann tslanu ise
kültüriü, ayduı ve orta sınıf
tslanudır" Son yıllarda
Alman kökenli
Müslümanlann arasına Türk
kökenli, Alman pasaportlu
Müslümanlar da "snmaya"
başladı. Ancak pek
Yaz ve Anaokulları
anlaşamadıklan, geçenlerde
Leipzig yakınlanndaki
Freiberg'de yaptıklan hafta
sonu toplantısında iyice su
yüzüne çıktı. Suriye/Mısır
ağırlıklı Müslüman
Kardeşler ile Fazilet destekli
Milli Görüş'ün
yönlendirdiği, 800 kişinin
katıldığı iki günlük
toplantuıın sonunda Alman
kökenli Müslümanlar
«derth" idi. Almanya'daki
' Müslüman Öğrenciler
Bırliği Başkam EkZayad da
toplantıda ilginç bir
konuşma yaptı. Konusu:
"Avrupa'da 35 yaşına kadar
çahşan Müslüman
kadınların doğurganhklannı
yıtirdiğT idi. Mısır asıllı El-
Zayad ve ailesı, Enver
Sedat'ı öldürenlerden biri
olan Khaüd El-tslambuii'nin
çok yakın dostlan. 32
yaşındaki El- Zayad,
Almanya Müslüman
öğrenciler Birliği'ni, Enver
Sedat'ın katili El-
tslambuli'nin amcaoğlu ile
birlikte
yönetiyor. Bir
parmağında bın
marifet bu insan,
Necmetân
Erbakan ile de
uzaktan akraba
olur. Çünkü
^ _ ^ _ ^ Milli Görüş şefı
"yeğen"
Mehmet Erbakan'ın
kayınbiradendır. Mehmet
Erbakan'm eşi Alman
Sabrina'nın kızkardeşi El-
Zayad'ın kansı olur...
Alman kökenli
Müslümanlar dertli olmasrn
da kim olsun? Toplantıyı
düzenleyen 10 dinci
kuruluştan yansından çoğu
anayasa karşıtı örgüt.
Leipzig toplantısına katılan
Alman Müslümanlan, bu
insanlan artık aralannda
istemıyorlar. "Tüm çabaian,
gekiikleri ülkelerde politik
değişimi gerçekleştirmek"
diye Köln radyosuna
konuşan Alman asıllı Ali
Mohanuned de dertli.
"Bizleri ve Almanya'yı
amaçlan için kullanryorlar.
Biz Alman Müslümanlan
arük uyamnalryız. Çoğu
Suriyeli ve Türkrjeli bu
gözboyayittlara engel
olmalrv ız. Geldikleri ülkelere
geri ghsinlen-"
Bu, bir düş.
Helsinki'de beyaz geceler...12 Haziran gününden bu yana Helsinki,
kuruluşunun 450. yıldönümünü kutluyor.
Amerika ve Avustralya şehirleriyle
karşılaştınldığında bu süre önemli olabilir
belki, ama bizim yaşadığımız topraklar için
çok kısa.. Kutlamalar oldukça sakin..
Kimi sanat etkinliklerinin yanı sıra kentin
çeşitli noktalannda müzik, yöresel dans
gösterileri ve sergiler.. tşin bir de resmi
yanı var. tsveç Kralı, Kraliçesi ve Prensesi
12 Haziran günü Helsinki'ye gelip ilk
kutlamalara kanldılar. Onlann gelişı bir
komşuluk ziyaretinin çok ötesinde. 1155-
1809 yıllan arasında tsveç Krallığı'nm bir
parçası olan Finlandiya, 1809-1917
arasında Rus Çarlığı'nın bir dukahğı olarak
kalmış, ancak 1917 Rus Devrimi'nden
sonra bağımsız cumhuriyet olmuş. tsveççe,
Fincenin yanı sıra hâlâ Finlandiya'nın
resmi dili. Beş milyon nüfuslu, 338 bin
kilometrekarelik Finlandiya, adalar ve
göller ülkesi. 179 bin 584 ada, 187 bin 888
göl. Ormanlan da unutmamak gerekiyor.
Ulke toprağımn yüzde 10'u su, yüzde 69'u
orman. Dantel kıyılan, daha uçak Helsinki
Havaalanı için alçalırken
görebiliyorsunuz.Ahşap sevgisini ise
havaalanı binasında bile algılamak olanaklı.
Ahşap döşeme kaplamalan, sonuçta sizi
bagaj holündeki sanat ürünleri sergisine
yönlendiriyor. tlginç sergiyi izlerken bavul
beklemek daha az sıkıcı geliyor insana. Fin
ekonomisinde yıllardan beri çok önemli
olan onnan ürünleri dışsatımı bir numaralı
yerini, son yıllarda yüksek teknoloji
ürünlerine bırakmış. Orman ürünlerine
dayalı üretim gerilememiş, ama yüksek
teknoloji üretimi hız kazanmış. Bunun
nedenini, 1980'lerden bu yana
bılinçlı olarak yüzde 80
oranında armnlan araşürma-
geliştirme harcamalannda
aramak gerekiyor. Biraz da iç
politik gelişmelerden söz
edelim. Finlilerin hoşgörüye
dayalı bir politik yaşamı var.
1906'da dünyada ilk kez _ ^ _ _
kadınlara seçme hakkı tanıyan
ülkenın politikasuıda şimdi 'kadın'
egemenliği başlamış diyebiliriz. Mart ayı
başından bu yana cumhurbaşkanı bir kadın.
Helsinki belediye başkanı da öyle. Eski bir
avukat ve sendikacı olan sosyal demokrat
Cumhurbaşkanı Tarja HaJonen hiç
evlenmemiş. Buna karşın 21 yaşında bir
kızı var, bir de erkek arkadaşı. Başkan
seçilmeden önce erkek arkadaşı ile aynı
binada, aynı dairelerde yaşarlarmış. Şimdi
HELSİNKİ
cumhurbaşkardığı konutuna birükte
taşınmışlar. Evlenecekleri söyleniyor.
Ancak bu davranışın seçim kampanyasında
savunulan görüşlerle çeliştiğini ileri sürerek
bunu hoş görmeyen seçmenlerin sayısı bir
hayli kabank. Finlandiya'da kültür ve
sanatın önemli bir yeri var. Müziğin yanı
sıra mimarlık ve genelde tasanm Fin
yaşamının aynlmaz bir parçası olmuş. Ünlü
mimar Alvar Aalto, ulusal
gururlan. 1998'dehükümet,
mimarlık politikasını
belirleyerek ilan etmiş,
bununla da kalmayıp herkes
DOĞAN okuyup öğrensin diye dağıtılan
HASOL bir kitapçık haline getirmiş.
Kısa aralıklarla da olsa
- _ - ^ — _ _ Helsinkı'ye her gelişte yeni
mimarlık öraekleri görülür.
Son örnek, Kiasma Çağdaş Sanat Müzesi.
Dekonstrüktivist akımın iyi örneklerinden
biri olan yapı Helsinki yaşamı ile
bütünJeşmış bile. Söz sanattan açılmışken
ilginç bir açık hava sergisine değinelim. Bir
sabah Senato Meydanı'ndan geçenler ünlü
Helsinki Katedrali'nin meydana doğru bir
tribün gibi inen çok geniş basamaklan
üzerine ceketler (evet ceketler)
yerleştirilmekte olduğunu biraz da
şaşkınlıkla izlediler. Aynı gün öğleden
sonra, kilisenin kapılanna doğru bırakılmış
geçitler dışmda bütün basamaklar
ceketlerle kaplanmıştı. Aşağıda koyu
renklerle başlayıp bembeyaz katedralin
eteklerinde onunla bütünleşmek üzere
beyaza dönüşen tam 3216 ceket. Sayısuu
nereden mi biliyorum? Ceketleri birbirine
zımbalayarak tutmakta olan gençlere ne
olup bittiğini sordum. Sanat öğrencileri
idiler. "Sanat" diye yanıtladılar.
u
Anlamı?J>
' diyecek oldum, "Yorumlayana
kalmış" dediler. Duyurulannda ise şunlar
yazılıydı: "Sanatçı Kaanna Kaıkkonen ve
Sanat ve Tasanm Ünrversitesi'ndeki
öğrencileri katedral basamaklannın ' •
anlamını, kutsal binaya sa\gı göstererek ve
yeni nüanslar ekleyerek değiştiren bir sanat
yapıtryla kamuovunun nabzmı tutuyorlar."
Bu sanat gösterisi 10 gün süreyle
izlenebılecekmış. Sanatın hayranük
uyandırmak için mi, yoksa hayrete
düşürmek için mi yapıldığını galiba bir kez
daha sorgulamak gerekiyor. Helsinki'de şu
sıralar, gelen yazla birlikte, ancak gece
yansına doğru akşam olmakta. Biz
Helsinki'yi arkamızda bu"akırken kalanlar,
uzun günlerde aydınlık, beyaz gecelerin
keyflni sürdürüyorlardı. ,
Finalhevecanı fîlleride sardı?
Tayland'daki "fiıtbolcu" filler de nasipierini aldL Tayland'a özgü fîl fütbolunun "oyuncularmın"
vücutlan yapacaklan maç öncesinde FVansız ve ttab an bayraklanyia donaüldL Tayland halkı, Av-
rupa futboluna büyûk ilgi gösteriyor. (Fotoğraf: REUTERS)
Bir de elleri kaleme varsa neler yazarlar!
Stockholm'ün merkezine metroyla 20
dakika uzaklıkta bir "dış semfte
oturuyorum. Yeşili, mavisi, sarhoşu çok
olan bir semtte. Kira evi. Mavisi bölgenin
şirin gölünden geliyor. Resmen
kapunızın önünde dolaşan hayvanlar
arasında ceylan ve oğlak bile var! Yaban
tavşanı, sık olarak ortaya çıkmasa da
tilki, engerek yılaru. zehirsiz kör yılan vs.
de bulunuyor. (Sürüngenler daha çok
gölün kıyısında, insanlann fazla
dolaşmadığı, köpeklerini gezdirmediği
yerlerdeler.) Sahipsiz kedi, köpek
olmayan bu ülkede yerleşim yerlerinde
bu tür hayvanların doğal olarak
bulunması çok güzel bir şey, yılamn bile.
Stockholm'e yıllar önce geldiğimde önce
kent merkezinde oturmuştum. Sonra
şimdiki semte taşındım. O zaman burada
farklı bir kültürle tamştım:
Kendi koyduğum adla, "dış semt
küttürüyie". Bu kültürün, daha doğrusu
bu dünyanın dayılan ve babalan, başta
bizunkiler olmak üzere, göçmenler ve
göçmen kökenli "yeni tsveçlfler''.
Stockholm'ün içindeki ve dışındaki
restoranlann çoğunluğu bizim
insanlanmızın elinde; Türkiye'nin başta
Konya ve çevTesi olmak üzere çeşitli
yerlerinden gelenlerin.
Bana en yakın restoran, "hakiki tngfliz
pnb"ı New Castle Inn. Birbirinden ilginç
kravatlan ve briyantinli saçıyla sükse
yapan Zeki, bann duvanna gerekli
olduğu kadar aydınlatıcı da olan bir
duyuru asmış. Duyuruda, barmenden
telefonlara yanıt verirken beklenen
servise göre ödenecek ücret yer alıyor.
(Bir biranın veya bir kadeh şarabın 30
kron olduğunu düşünerek okuyun.)
Tdefon ederek sizin burada olup
otanadığınızı
STOCKHOLM sorankız
arkadaşınıza
veyaeşinize
vereceğimiz
yanra, hıtfen
ilkiçkinizi
atanadanönce
bizebildirin.
Seçenekler
şunlar. Evet, burada oturmu; içivor (0
kron). Az önce kalkö (10: -). Birazdan
kalkacak (20 -). Yeni gekii (30: -). Az önce
hesabı istedi (50: -). "Kim?! Hiç
tanmuyorum! (100: -)"
Bizim çocuklar, özellikle hafta sonlan,
devletin toplumsal hizmetlerle ilgili
dairelerinin kapalı olduğu sırada büyük
bir görev yükleniyorlar. Veresiye içki ve
yemek servisi en çok bizimkilerde var.
(Türkiye'den gelen Türk, Süryani/Asuri,
GÜRHAN
UÇKAN
Kürt vatandaşlann restoranlannda.)
Çocuklu çocuksuz, evli veya birlikte
. yaşayan tsveçli konuklann dert babası
durumundalar. Pazar günü öğleyin
restoranın açıldığı anda tebeşir gibi
bembeyaz bir yüzle gelen, elleri
titreyerek ilk 'Şaüşüna'' içkiyi alan ve
"üfler-püfler" ile ıçen konuklarla
şakalaşan da onlar. Terk edilenlerin geçici
kahnnı, yıllardır işsiz olup da her an
ertesi gün iş bulmaktan emin olanlann
yapmacık umudunu paylaşan da onlar.
Kafayı bulup gıdenlerin unuttuklan
alışveriş torbalannı, yanm bıraktıklan
şarabı -pek sık görülmese de- saklayan
da. Maaş günlerinde ve çocuk yarduru
ödendikten sonra bol bol ahşveriş
yaparak restorana gelen, çocuklanna
şeker, şu bu almalan için para vererek
onlan başlanndan savan ve biralanyla,
şaraplanyla baş başa kalmaktan başka bir
şey istemeyen "hafta sonu konuldannın"
çocuklannı oyalayan. onlarla şakalaşan
da bizimkiler. tşler sakinken bir sigara
yakıp elinde bir köşede unuttuğu bir
fmcan ılık kahveyle gelen Zeki, AK,
Cebrafl, Mustafa, Özgür, Celal ve diğer
dostlar, neler anlatıyorlar bu halkın
dışandan bilinmeyen yönleri üzerine. Bir
de elleri kaleme varsa, neler yazariar
kimbilir...
293 89 78 (3 hat U II ( , l \ ( ( ) V K l l F.K. TFKNİk KONLI \K.
•• ••
FENERBAHÇE SPORKULUBU
YAZ YÜZME OKUIU
vV
Tam gün - Yanm gün
Tel: (0216) 345 05 35 - 345 05 51
TEMMUZ 2000 ^ SAYI.195
YELKEN SEYRİ, YELKEN KEYFÎ!..
DÜNYANIN EN BÜYÜK
KATAMARAN1
SERTHAVA
TEKNÖCLER1
-Sfr Ytt ÖNCE BODRUST
Decnirciler Stesi, 8 Cadde, No 71 Zeyiinbomu- İSTANBUL
Tel: (0212) 664 16 94 • 510 28 71 Falu. (0212) 558 67 85
DEVREN KİRALIK
Üsküdar merkezde 3 katlı devren kiralık lokanta.
Tel: 0216 - 341 10 38
(Kadın Sağlığı ve
Aile Planlaması)
Hizmet Sistemi
212-257 06 46
SEZER OTEL
BODRUM Merkezde
2 Kişi 15.000.000
Oda + Kahvaltı
Tel: 0252 -3162698 Atatürk Cad. No: 84
Sıcaklar, çıplaklar ve
sokak şeniiîderi
Almanya'da son haftalarda yaşanan
rekor sıcaklar sinirleri felç etti. Bir
gün yağmurlu ve ertesi günü 30
dereceyi aşan ısı arhşlan Aknan
milletini öylesine şaşırttı ki hiç
sonnayın. Aynı anda tatile çıkmaya
hazırlanan üç eyaletin yarattığı
kargaşa, otoyollardaki tıkanıklıklar,
Ahnan halkını kolayca kızdırmaya
yetiyor! Hele hele Avrupa Futbol
Turnuvası'ndan Ahnanlann silinmesi,
burnu havada ve yenihneyi
hazmedemeyen taraftarlannı
fazlasıyla üzdü. Ve teknik direktör
Erich Ribbeck istifa ederken Alman
gazetelen de Türkçe, 'En büyük
Türkiye' manşetlen attılar. Günlerdir
futbolla yatıp kalktığımız şu günlerde,
Türkiye'nin Belçika'yı yendiği gece,
maçtan sonra Münih'te Türklerin
yaşadığı coşku harika ıdı... Davullu
zurnah, Tü bayraklı bızimkıterin-
sevincinı Leopold Caddesınde bira
tokuşturarak yaşadık. Gururlandık.
Spor aşkı bir yana, geçen hafta ülke
genelinde yaşanan bunaltıcı sıcaklar
Münihlileri göl kenarlanna
yöneltti ve işyerlerinde,
alışveriş merkezlerinde
bayılanlar oldu. Ve son 53
yıllık sıcaklık rekoru
kınldı. Alman milleti ise
şaşkın! Temmuz ayında
tatile çıkmaya hazrrlanan
Bavyerahlar, Münih'teki - ^ — —
hafta sonlannı yûzme
havuzlannda geçiriyorlar. Isar
boylanna ve ünlü 'Engüsher Garden'a
giderek serinleyenler de az değil.
Ingiliz bahçelerinin Münih'te tam
zamanı şu sıralar... Kentin ortasuıda
370 hektarhk bir araziye bağdaş
kurmuş bu dev park, Avrupa'nın en
eski ve büyük parkı ohnası bir yana,
esasen çıplaklanyla da ünlüdür. Her
milletten insanın yan yana serilip
kremlendıği ve güneşlendiği bu koca
parkın özellikle 'Monopteros'
tapınağırun yanıbaşındakı çıplaklar
köşesi tam bir curcuna... Ortelıkta
kimseyi umursamaz tavırlanyla
dolaşan adembabalarla anadân doğma
hatunlara kimsenın dönüp de baktığı
bile yok... Haftalardır içimizin
dışımızın futbolla dolduğu şu
günlerde, Münih'teki konserler ve
sanat etkınliklen de hızlanrruş
vaziyette... Son yıllarda dikkati çeken
Münih Sinema Festivali'nin ardından
29 Temmuz'da König Meydanı'nda
verilecek dev açık hava konserinde
Theodorakis usta ile ZûM Livanefi ve
Maria Faranduri'yi alkışlayacak
Münihüler... Daha şimdiden Yunan
komşulann kapıştığı bu konserlerin
biletleriyle birlikte parasız klasik
müzik konserleriyle sokak şenlikleri
de başladı. Son yıllarda Münih'te
hayli moda oldu bu sokak şenlikleri..
MUNIH
EROL
ÖZKAN
Bunlann en tanınmışlanndan biri,
Glockenbach semtınde yapılan sokak
cümbüşü... Bu aslında doğrudan ^
doğruya bir 'gay ve lezbiyen'
gösterisine dönüşüyor her yaz
nedense. Kentin ünlü Müller
Caddesi'ne bitişik Klenze Sokağı'nda
yaşanan bir 'olay' bu' Kebap kokulan,
Brezilya müziği ve fıçılarla tüketilen
bira, bu bir günlük eğlenceyı renkli
kılan aynntılar. Aynca 'sapık'lığın ve
rezaletin açıkça sergilenmesine ne
dersiniz?.. Her türlü çılgınlık
yaşanıyororada... Kınalı saçlı
uyuşturucu tutkunu kızlann.
eşcinsellenn, göbekleri piercingli mor
saçlı punklann, Neonazi
müsveddelerinın bir araya geldiği bu
cümbüşü seyretmek de aslında bir
keyif.
Kol kola dans edıp öpüşen gayllano,
dadak dudağa karneralara poz veren
'lezbiş' hatunlann sevindikleri ve
sarhoş olduklan bir toplu gösteri bu.
Aslında bu sokak eğlencelerine en çok
meraklı kesim ise 'fast food'cu esnaf.
Ve tabii en başta bizim
dönerciler... Sakın ha
döner deyip geçmeyin.
Almanya genelinde
Türk dönerinin
hamburgeri sollayıp
yıllık cırosunun 3
milyar markı katlayıp
—~—~*~~^ geçmesi ise var olan
rekabeti kızıştırdı.
Münih, buna canlı bir örnek. HCT
köşede çığ gibi çoğalan döner
büfeleri, şehirde yaşayan bizimkilerin
buluşma merkezi. Merkez Gan
etrafinda 'arabesk' görüntüleri de
çoğaltıyor...
Sıkma başlılar, çember sakallı mücrim
tipler, Münih'te varhgı bilinen üç
Islami holdingin ışyerleri, dükkânlar,
döner kokulu görüntüleriyle ve
'Araplaşmış' yüzleriyle Almanlan
şaşırtıyor...Metro ile 5 dakikada
ulaşılan 'Englisher Garden'daki
anadan doğma hemcinslerinden
habersiz, bu sıcaklarda başörtüleri
altında kavrulan bu kadmcıklara acu"
mısınız, yoksa güler misiniz bilemem?
Hele hele, şenatçı marketlerin
kasalarında oturup, para üstü verirken
erkek eline degmekten 'imtina' eden
(!) bu zavalhlann hallen gülünçlüğün
ta kendisi değil mi? Evet, bir yanda
çıplaklar, öte yanda sıkmabaşlar...
Münih'te insan manzaralan biraz da
böyle. Insanı bunaltan sıcak pazar
günleri. Sezen Aksu'nun son çalışması
'Deüveren' ile esrikleşip bir '
birahanede gazetelere dalmak ve düş
kurmak güzel.. Ege ve Akdenız —=—
kıyılanmızın düşleri bunlar..
Ayvalık'ın, Assos'un, Kazdağı'nın ve
her köşesiyle Ege'nin büyüsü
içimizde yaşayan...
T.C
İLAN
ANKARA 4. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ BAŞKANUĞI'NDAN
DosyaNo. 1992/675
Davacı T. îş Bankası A§ Gen. Müd., T. Sınai Kalkınma Bankası AŞ ve Anadolu Ano-
nim Türk Sigorta Şirketi vekili taranndan davalı Twenty First Century Oils Sdn. Bhd.
aleyhine açtığı alacak davasının yapılan yargılamasında;
Davacılar vekilinin mahkememize verdiği 30.12.1992 tarihli dılekçesinde özetle;
müvekkıUeri ile davalı şırket arasında 16; 11.1989 taıihinde mırvekkiöere ait-Ödem^""
Tekstil ve San. AŞ'deki hisse senctlerinin davahya satıhnası konusunda sözleşme yapıl-
dığını, sözleşme uyannca davalılann tüm edimlenni yerine getırmelerine rağmen dava-
hnın hisse senedi bedellenru ödemediğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak
2.894.983 ABD Dolan'nın temenüt faizıyle birlikte davalıdan tahsıline karar venlme-
sini ıstemiş olup davalı Twenty Frist Century Oils Sdn. Bhd. NVısma Stephens 1 Oth flo-
or 88 Jalan Raja chulan 50200 Kuala Lumpur Malaysıa adresinde bulunamamış ve Dı-
şişleri aıacılığıyla gönderilen tebligat bila tebliğ iade edilmiştir, bu itibarla dava dilek-
çesinin ilanen tebliğine karar verilmiştir.
Davalının yargılamanın atılı bulunduğu 27.9.2000 günü saat 09.40'ta dunışmada ha-
zır bulunması veya kendisini bir vekıl ile temsil ettirmesi aksı halde yargılamanın gı-
yabında devam edip sonuçlanacağı. duruşmanın mahkememizin Ankara (Türkiye) Ad-
liye Sarayı 5. kattaki duruşma salonunda yapılacağı dava dılekçesi yerine geçerlı olmak
üzere ilan olunur. 8.6.2000. Basın: 36578