Katalog

SAYFA CUMHURİYET 10 TEMMUZ 2000 PAZARTESİ 8 HABERLER SSKkira geNrleri • ANKARA (AA) - SSK, 5431 sayıh yasa ile gaynmenkul kiralannda yıllık artış oranının yüzde 25'le sınırlanmasına karşın, gerçekleşen enflasyon orarunda zam uyguluyor. SSK yetkilileri, kurum hukuk müşavırlennin yüzde 25 zam sınırlamasının, 3395 sayıh yasa uyannca, SSK'yi bağlamadığı yönûnde mütalaa verdıklenni belirttiler. Yetkililenn verdiği bilgiye göre, SSK'ye ait çeşıtli illerdeki 704 mağaza, 1140 büro, 2 otel, 2 düğün salonu, 5 sinema, 2 otopark, 1 tiyatro salonu ve 1 tuvalet halen kirada bulunuyor. SSK, 1999 yıhnda kirada bulunan gayrimenkullerden toplam 5 trilyon 883 milyar 769 milyon 223 bin 294 lira gelir elde ederken sağlık ocağı ve dispanserlenn hızmet verdiği 377 ışyeri için de yine geçen yıl 220 milyar 800 milyon 89 bin lira tutannda kıra bedeli ödedi. SSK geçen yıl, 5 trilyon 662 milyar 969 milyon 134 bin 296 lira net kira geliri elde etti. Enfazla ziyaretçi Avpupa'dan • ANKARA (AA)- Türkiye'yi bu yılın beş ayında 2 milyon 831 bin 63 kişi ziyaret ederken en fazla ziyaretçi gönderen ülke, 545 bin 163 kışı ile Almanya oldu. Almanya'yı, lngıltere ve Rusya Federasyonu izledi. Devlet fstatistik Enstitüsü (DlE) verilerinden yapılan hesaplamaya göre, 2000 yılının ilk 5 ayında en çok ziyaretçi gönderen ikınci ülke olan Ingiltere'den 189 bin 560 kişi, Rusya Federasyonu'ndan ise 163 bin 871 kişigeldi. Aynı dönemde en fazla ziyaretçi girişi, 727 bin 742 kişi ile fstanbul Atatürk Havahmanf ndan oldu. Atatürk Havalimanı'nı 692 bin 48 kişi ile Antalya Merkez Havayolu ve 277 bin 254 kişi ile Edirne Kapıkule Karayolu izledi. Brlikte halay çekecekler • KAYSERİ(AA)- Kayseri'nin Melıkgazı ilçesine bağlı Ağırnas beldesinden, 1924 yıhnda Yunanistan'ın Gümülcine kentine giden ve burada Ağırnas Köyü'nü lcuran Yunanlılar, 23 Ağustos'ta düzenlenecek turizm festivali için Türkiye'ye gelerek eski komşulanyla halay çekecekler. Ağırnas Beledıye Başkanı Mehmet Osmanbaşoğlu, Mimar Sinan'ın doğum yeri olan beldelerinin tanıtımı için, 23 Ağustos'ta turizm festivali düzenlemeyi kararlaştırdıklannı büdirdi. KarayoNaraıın iyileştirilniesi • GAZİANTEP(AA)- Karayollannın üst yapılannda yapılacak iyileştirme, taşıt giderlerinde çok önemli azahnaya yol açıyor. Karayollan Genel Müdürlüğü verilerine göre yollardaki bozulmalar, proje ömrü boyunca katlanarak artıyor. Proje ömrû 20 yıl olan yolda, ilk 10 yılda kaplamarun servis kabiliyetindeki azalma yüzde 45 ıken peşinden gelen 2 yıl sonunda yüzde 70'e enşiyor. Bozulmanın hızlanacağı iyileştirmenin murlaka yapılması gerektiğine dikkati çeken Karayollan Genel Müdürlüğü, aksi halde bakım ve onanm yapılarak düşük maliyetlerde sağlanabilecek satıh düzgünlüğünün, ileride pahalı yatınm harcamalannı zorunlu kılacağı uyansında bulundu. Prof. Dr. Erol Düren, İstanbul'da yapılan Avrupa Cerrahi Birliği oturumunu değerlendirdi Tıpta Türk-Yunahdosthığıı• Avrupa Cerrahi Birliği Istanbul 2000 Kongresi Başkanhğı'nı yapan Prof. Dr. Erol Düren, Türkiye ve Yunanistan'ın proje safhasında ortak bir çalışmalan olduğunu söyledi. Düren, bu çalışmanın Yunan adalannda yaşayan insanların acil sağlık sorunlannda Bodrum'dan yardım gönderilmesini : amaçladığını bildirdi. • - - GÖ.NÜLKENTERENGEMANN ~ Alman Hastanesi Tıbbi Direktörü Prof. Dr. Erol Düren, îstanbuTda düzenlenen Avrupa Ce- rahhi Birliği 2000'in başkanlığını yapü. Türk- Yunan dosthiğunun oturumda en üst düzeye çıküğını belirten Düren, yakınlaşmanın ılen- de devam edeceğine emin olduğunu söyledi. Prof. Düren sorulanmızı yanıtladı: - Yunanlı kaühmcılann kongrenizdekiçok- luğanu nasıl acıklayabuiriz? - Kongre sonuçlannı toparlayıp da sunarken orada da diğer katılımcılann dikkatini çekti, Türkiye dışındankongreye kaolan ülkelenn ba- şında en yüksek sayıyla kanlımcılann Yunan- lılar olduğunu gördük. Bu tabıi ki herkesın dikkatini çektı. Yunanlı meslektaşlanmızla dostiuldannuz deprem sonrasına denk düş- müyor. Ondan çok daha evvehnden başlamış- tı. 70'li senelerin sonu 80'li senelenn başın- daydı galiba, bir Avrupa kongresinde ıkı genç Yunanlı meslektaşım gelıp kendilerinı tanıttı- lar. Bir tanesı tıp tahsılını Istanbul Tıp Fakül- tesı'nde yapmış, sonra Yunanistan'a geçmiş ve orada profesör olmuş; Prof. AposloÜdis. Diğe- n de onun arkadaşı Prof. Linos, o da aynı üni- versitede cerrahi profesörü. Kongrenin o bü- yük, kanşık kozmopolit grubu ıçinde adeta biz Yunanlılarla kutuplaşmıştık ve bir köşede toplanmıştık. İlk tanışmalardan sonra laf lafı açtı ve ortaya çıktı ki; Prof. Linos, İzmirli bir ailenin çocuğu, 1924 Türk-Yunan mübadele- sinde aılesi Yunanistan'a göç etmiş. Bu şekil- de baslayan dostluğumuz devam etti. - Avrupa Cerrahi Birtiği'nin(Euro Surgery) tstanbul'daki bu ilk kongresi öncesmdekiyine bu ilk Türk-Yunan oturumı naskta? - Ortak açılış oturumunda ben, Prof. Linos ve Prof. Geroulanos konuşmalar yapnk. Ko- nuşmama Bûlent Ecevit'in 1947 senesınde Prof. Dr. Erol Düren: 1928 Izmir doğumlu. Liseden sonra İstanhula gelerek üp tahsili gördü.Akademik kariyerinitamamladığıCerrahpaşaTıp FakültesTndeemekliolanakadar(1952- 1994) 42 sene görev yapü. Şu anda Alman Hastanesi Tıbbi Direktörü. Akademik yaşamında dış ilişkileri canlı tuttu. Alman-Türk ilişkilerine yaptığı katkılar nedeniyle 1990'da Alman Cumhurbaşkanı'ndan liyakat nişanı akh. 1990 yıhnda kurulan Avrupa Cerrahi Birliği nin temefini oluşruracak Akdeniz Cerrahi Kongresfnin 1987'de fikir babahğuu İstanbul'da yapü. ABC'nin kuruluş tarihinde başkan yanhmcıhğuıı yürütüp ild dönem de başkanhğını yapü. Türk-Yunan siirî Sıia derdine düşünce anlarsm Yunanhyla kardeş olduğunu bir Rum şarkısı duyunca gör gurbet eide Istanbul çocuğuou Türkçenin ferah gönlünce küfretmi^z ohnuşuz kanlı btçakh yine de bir sevgpdir içinıizde böyte banş günterine sakh bfr soyun kanı ohnastn varsm damarianmızda akan içimizde şiddetö rüzgâr bir havadan bu yağmurla çömert bu güneşle sıcak gönJöoıüzden bahar dohısu kopan iyilikler kucak kucak bu sudan bu tattandır üdmizde de günah bürün içfcUer gibi zaran kadar lezfe bir ikümin meyvesinden sızdınhnış bir içkidir kötülülderimiz aramızda bir mavi büyü bir s»cak deniz kıyılanınızda birbirinden gûzei OdmiSetiz bizimle dirüecek bir gûn Ege'nra aiön çağı yaıup yarmm ateşinden önce bir kahkaha çaiuur kulağa sonra Rum şiveü Tflrkçeler O Boğaz'dan söz eder sen rakıyı haûrlarsın Yunanbya kardeş olduğunu sda derdine düşünce anlarsm. Bülent Ecevit, 1947 Londra Londra'da yazdığı "Türk-Yunan Şnri"nin bir dostum tarafından yapılan nefıs çevirisi ile başladım. Şıın okuduğumda salonda duygu- lu anlaryaşandı. Dostum Linos'un yaptığı ko- nuşma alkışlarla sık sık kesildi. "Türkve Yu- nan miDetteri birbirierini sevmektekr. Bu sev- ginin üstüne ber şey inşa edBir" cümlesi beni etkıledı. Bu oturumda Prof. Geroulanos'un açılış konferansı çok ılginçti. Cerrahi ve Tıp Tanhi hocası olan, İstanbul'da yaşamış, Os- manlı Hariciyesi'nde görev yapmış fertleri bulunan bir aüenın çocuğu Prof. Geroulanos, tarihte tstanbul'un Avrupa ubbı üstündekı et- kisi ve rolünü anlattı Isfanbul tıbbının Avru- pa'nın en eskısi olduğunu, Bizans'tan başla- yarak Osmanlı'da ne şekilde devam ettığıni, hastane müesseselerinin o günün koşullann- da ultra modern olduğunu, Istanbul 'un tıp ta- rihindeki yerini vurgularnası bakımından önem- liydi. - Buoturumlann devamı öngörülüyor mu? - Gene bir şekilde, başka yerde devam ede- cek; başka yerde toplanacağız. Proje safhasuıda bir ortak çalışmamız var. Yetküilere sunmak üzere teklifedilecekbirşek- le getirmek istiyoruz. Bu projenin fikn Prof. Linos'un. Biliyorsunuz ki Yunanlılann bizim kıyılarımıza çok yakın adalan var. Bu adalar- da yaşayan ınsanlann herhangı bir sağlık so- rununda oradakı mahalli şartlann üstüne çı- kan bir ihtiyaç olduğu zaman Yunanistan'a ır- üban çok zor. Buna karşıhk kayığa bınse, kar- şıda Bodrum'a geçiyor. Önce özel sıgortalar kanalıyla, sonra da devlet düzeyinde birbiri- nı tanımak suretıyle yapılan masraflann fatu- ra edılıp karşı tarafın ödemesı şeklinde bir an- laşmaya girilebilir mi ve böylece orada otu- ranlann sağlık sorunlanna bizim daha yakın olarak hizmet verme imkânımız olur mu so- rusunu görüşmek istiyoruz Bu kongrenin so- nunda bunun ıçuı 3 gün Atına'ya gıdeceğım. Konuyu resmı makamlara sunma aşamasına getinnek istiyoruz. - Prof. Geroulanos'la yapbğun söyleşkk, kendisiııin Cem ve Papandreu'va çok güven- diğini ve her ikisindefl de çok umathı oiduğu- nu söyledi ve poKtikacüara mesajlar verdL Si- zin bu bağlamda mesajnuz nedir? - Türk-Yunan ılışkılennde politikacılann çok büyük şansı var. Bir şey yapmak isfiyor- larsa zemin çok müsait. Halk hazır. Böyle ol- duğu içm süratle başanlı oldular, çok benim- sendiler. Burada yapılan veyapılması gereken evvela çözümsüz olan konulara girip de sap- lanmayalım. Onlar olduğu yerde dursun, biz bütün onun etrafındaki kolay girişimleri ya- palım, kolay anlaşmalara gırelun. Onlarçözümü doğal hale getırecektir. Olabileceklere bak- mak, sonradangüç sorunlara da bırtakım kolay- lıklar getirecektir. 4nt i" ''A "s - mr tngitere'deortaçağköypanayıriannda kurulan ut türünügünceneştira^han&etfem gerçekleştiren STOMP Türkiye'ye geüyor. Brightonh Luke Cressv>eU ve Steve McNicolas'ın yaratüğı STOMP 20 ve 21 Temmuz akşamı Cemil Topuzhı Açık Hava Hyatrosu'nda Vakkorama'nın sponsoıiuğu ve Power FM'nin organizasyonuyla bir etküıük gerçekleştirecek. Dünya çapında bü-çoködül k«7anan STOMP, 23 ülkede 6 milyon izfcyici önüne çıkü. '¥•' Bilimsel eğitimi yadsıyan, diplomadan sonra 5 yıllık staj zorunluluğu yasal olarak yürürlüğe girdi Miilıeııclislik-ıııiıııai'lıkta 'çırakhğa' dömiş OKTAYEKİNCİ "Mimar" ya da herhangi bir dalda "mfihendis'' olabilmek içina 4yıDık" li- sans eğitiminin yeterli göıüldüğü Türki- ye'de, bu meslek sahiplerinin "uzman- uk yetkjsi" kullanabibneleri için ise "5 yıl mesleki deneyim edinmek" koşulu getirildi. Uzmanhk konusunda yükseköğrenim- den daha uzun bir süre "stajyerHkdöoe- mini" zorunlu kılan ve mühendislik ile mimarlıkta "akademik eğmm" yerine özel bir büroda ya da şantiyede mesleği öğrenmeyi daha önenüi sayan bu "garip" uygulamanın yasal kurallan da Baymdır- hk Bakanbğı'mn Yüksek Fen Kunıfaı (YFK) tarafından belirlendi. YFK'ce hazırlanarak Bayındırhk Ba- kanı KorayAydmtarafindan Bakanlar Ku- rulu'nun imzasına açılan ve Resmi Ga- zetenın2«Haziran2000tanhiı"müker- rer" (yenıden basılan) sayısında da ya- yımlanarak yürürlüğe giren 601 sayıh Kanun Hfikmûnde Kararname'ye (KHK) göreyükseköğrenim kurumlann- _da4 yıİLJcegiümini tamamlayarak "dip- kMnalarmı" alan mühendisler ve mimar- lar, mesleklenyle ilgili "uzmanhk yetki- lerini" kullanabilmek için daha önce bu yetkiyi almış meslektaslannın yanında 5 yıl staj yapacaklar. Bu süre sonunda girecekleri bir "smav- da" başanlı olma durumlannda da elle- rindeki üniversite diplomasına dayah ko- nularda mühendishTc ve mimarhk "sorum- hüuğu" üstlenebihneye hak kazanacak- lar... Aslmda Mimariar Odası ve diğer ba- zı odalar, birçok ülkede yülardır uygu- lanan ve Türkiye için de yine yıllardır sa- vunduklan bu kuralın çok daha "rasyo- neT(akılcı)ve'iifliegErçeideriDeuygun'' düzenleme şekillerini hem 17 Ağustos 1999 depreminden önce hem de dep- remden sonra "yasa taslaklan" biçimi- ne de getirip önermişlerdi. Danası özellikle "yapı deoetiminin özel şirketlere devredUdiği'' 10 Nısan 2000 tarihli ve 595 sayıh KHK'den son- ra "yaklaşan yenitehfikeyT' de gören Mi- mariar Odası, "tüm bakanhklara'' bırer yazı göndererek, Bayındırlık Bakanlı- ğı'nın mesleki uzmanhk yetkisini bir tûr "5yünkçırakBğa"baglayanKHKhazır- hğına dikkat çekmiş ve meslek odalan- nın görüşü ve onayı alınmadan hazırla- nan, hatta üniversitelerin bile haberinin ohnadığı bu KHK'ye "imza koymama- fauını" ıstemışti... Ne var ki yine "tûm bakanbJdar" bu uyanyı dikkate almak yerine, Mimariar Odası'nın başvurusunu "Ogisi nedeniy- le" Bayındırlık Bakanlığı'na havale et- tiler. Bayındırlık Bakanlığı'ndan Mimar- iar Odası'na gelen "görüşlerinizideğer- fcaıdiıiymu/" şeklmdcki yazıdan "birkaç gûn sonra" da aynı görüşlerin hemen hiç yansımadığı 601 sayıh KHK, "tüm bakanlarm imzasıyia" Resmi Gazete'de yayunlandı... 'Reddedflen' öneriler Oysa Mimariar Odası'nm 1998 yüın- dakı kendi genel kurulunda kabul edilen, aynca 1999 yılı Haziran ayuıda Çin'in başkenti Pekin'dc yapılan Uluslararası Mimariar Birliği (U1A) Genel Kurulu ve Dünya Mimariar Kongresi kararla- nnda da tüm ülkelere tavsıye edilen öne- risi özetle şöyleydi: "Mimarnktisanseğhimi en az 5yıl ol- mah; eğrtim sonrasmda 2 yılhk bir stajm ardmdan Meslek Odası ve üniversiteler- ce ortaklaşa düzenlenecek bir sınavla mesleki yetid verümelL." Aynı yıllarda (1998-1999) YÖK'e de bildsilen ve UIA'nın yanı sıra UNES- <X)'nun da benimsediği bu kural, Tür- kiye'deki birçok üniversite tarafından da uygun bulunduğuhalde, Bayındırlık Ba- kanhğı 4 yıllık "yetersiz" mesleki eğiti- min "aynen süreceği" bir ortamda, staj süresini de 5 yıla çıkararak dünyanm he- men hiçbir ülkesinde örneği bulunma- yan bir uygulamayı başlatmış oldu. Aynca staj sonrasmdaki "smavkonns- yonunun" da mesleki ve akademik an- lamda "deneyimli" mimariar ve mühen- disîerden değil, büyük çoğunluğunun "Bakanhkbürokrarlanndan'' oluşması- nı sağlayarak, üniversiteleri ve meslek odalannı "görevü ama işlevsiz" bir ko- numa getirdi. Yedi ülke dansçılan Ankara'da Uhuiararası Ankara Halkoyunbn Festivafi aedeniyie yedi ülkeden kadlacak halkoymılan toplulukian farkh kûttûrleri 10-15 Temmuz tarihleri arasmda Aııkara'dabuhışWuyw.AııadoluF<)icDamGnıbuDerneği(A KüttürSanatveYayımKurııHKûJtitrBalumlığıv« Ankara VafiBği'ıımhmMve vekatkılarıyiabuyıla^ördimcûroyapilacakUhıslar Fesüvsfi'ne Bulgaristan,Gürcistan,Makedoaya, Romam-a. Rusya, Ukravna ve Türkiye kadiıyor. Sponsoriuğunu Türk Tekkom, Migros, Çankaya Befcdiyesi, Özgün Tanıüîa, Ayder Turizm ve Mavi Efana Büro tletişün Hizmetleri'nin yaptığı festivakte, 300 dansçı bütüngösteriyerfcrmde a>m anda gösteriyapacak. ILMANYA 'ÜA TARTIŞMA llısıı BamjVna kreditıı-pam • Berlin'deki SPD-Yeşiller hükümeti, Ilısu Barajı'na yönelik kredi engellemeleri nedeniyle tartışıyor. Alman şirketlerinin Güneydoğu : Anadolu Projesi'nde yer alan Ilısu Barajı yapımı için öngörülen Hermes J - ihracata destek kredilerine, Federal Kalkınma Bakanlığı kuşkuyla bakıyor. HİLMtTOZAN FRANKFURT- Gü- neydoğu Anadolu Proje- si'nde yer alan Ilısu Bara- jı'nın yapımına katjlan Al- man şirketlerinın nskinı düşürmek için öngörülen 170 milyon mark hacmın- deki "Hermes'' ihracat kre- dilerinin onaylannjayabı- leceği üeri sürüldü. Yeşiller Partisi ve Fede- ral Dışişleri Bakanlı- ğı'ndan daha önce yapı- lan açıkJamalarda, baraj inşası için öngörülen kre- dılerin bazı Önkoşullar ye- rine getirilmesi halinde onaylanacagına dikkat çe- kilrniştı. Dıracat kredisi niteliğin- deki Hermes kredilennin engellenmesinın, SPD'nin elinde bulunan Federal Kalkınma Bakanlığı'ndan kaynaklandığı kaydedildi. Federal Kalkınma Baka- nı HeidemarieVVlec/orek- Zeul, federal hükümetin bir sorusu üzerine hazırla- dığı raporda, barajın ya- pımı için öngörülen kredi- lerin onaylanmasına kuş- kuyla baktıkJannı belırtti. Federal Kalkınma Bakan- lığı Basın Sözcülüğü'nden Cumhuriyet'e yapılan açıklamada, Bakan Wiec- zorek-Zeul'un tutumu, Türkiye'nin güneydoğu- sundaki bu barajın Suriye ve Irak'a su akımını kese- bileceği ve yöre halkından en az 12 bin kişınin yaşa- dıklan bölgeden taşuunak zorunda kalacaklanna dik- kat çekilerek açıklandı. Kalkınma Bakanlığı Sözcüsü, Suriye ve Irak'a su verme konusunda yasal sorunlann çözülmediğini öne sürerken Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Nihai Senedi'ni unzalamadığı- nı ve bunun da büyük tar- tışmalara neden olabıle- ceğını belirttı. Bır diğer kuşku noktasuun 12 bin ınsanın taşınması olduğu- nu söyleyen bakanhk söz- cüsübunun sosyal ve eko- nomık sorunlar yaratabi- leceğine dikkat çekti. Ba- raj sularuıın toplanacağı bölgede korumaaltmdaki tanhi birkentinde sularal- tında kalma riski olduğu- na değinen bakanlık söz- cüsü, bunun da kredilere yönelik kuşkulan teşvik ettiğuıı bildirdi. Türkiye'nin ağır bir enerji açığıyla yüz yüze olduğu ve nükleer enerji- nin yanı sıra Dısu Barajı tü- ründen projelerle bu so- runun üstesinden gelme hesaplan yapüğı yolunda- la vurgularm, projeninken- dısini doğrudan ügüendir- mediğıni ileri süren ba- kanlık, Türk hükümetının bu engeller nedeniyle Ak- kuyu gibı nükleer enerji- ye yöneleceği yönündeki iddialan da şöyle yanıtla- dı: "Biz bir proje hakknt- da değiL bir Hermes kre- disi hakkmda karar veri- jwruz Bu,bütünhicâyeon arka plau. Türkiye'nin hangiprojeyi gerceldeştir- mekistediği bize bağh de- ğB.Bu,bizim görevBnizde değiL Bizim kuşkumuz sadece bu projeye yönelik. Biz federal hükümetin bir parçasıVTZ ve tüm hükü- metin ne karar vereceğini şimdiden bUemeyiz." Öte yandan, konuyla il- gılı olarak başbakanlık ta- rafından yapılan açıkla- mada, sorunun henüz tar- üşma aşamasında olduğu- na ve sonuçlanmadığma dikkat çekildi.