Katalog

1 0 TEMMUZ 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Marmara DeMzfrMte ıfepraıı • tstonbul Haber Servisi - Vfarmara Denizi açıklannda Adalar-Yalova arasuıda gece 00.04'te 3.1 büyüklüğünde hafıf şiddette bir deprem m-eydana geldi. Kandilli Rasathanesi Deprem Araştınna Enstıtüsü'nden alınan bılgıye göre deprem Adalar, Pendik, Kartal civarlannda hissedildi. rateekokart yönetmefiği • ANKARA (AA)- Emniyet Teşkilatı Personeli Kimlik Kartlan ile Polis Kimlik Kokartlan Yönetmeliği, Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlandı. Emniyet hizmetleri sınıfi personehyle emeklilerine verilecek Polis kimlik kokartlannın hazırlanması ve verilmesine ilişkin esaslan düzenleyen yönetmeliğe göre, emniyet müdürlen altın, diğer rütbedekiler ise gümüş kaplama polis kokartlan taşıyacaklar. Emeklilik halinde personelde kalacak olan kokartın üzerinde "emeklı" ibaresi bulunacak. VMUraizin • tstanbul Haber Servisi - Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Demeği'nce(TAYAD) düzenlenen 'Hapishaneler Gerçeği' konulu panele, tstanbul Valiliği izin vermedi. Beyoglu'ndaki Muammer Karaca Tiyatrosu'nda düzenlenen panele gelen ve aralannda eski Bayrampaşa Cezaevi Savcısı Necati Özdemir, Çağdaş Hukukçular Demeği Merkez Yönetim Kurulu Üyesı Ali Rıza Dizdar, TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Cemalettin Kûçük'ün de bulunduğu panelistler, polisler tarafından ıçenye alınmadı. KendM yakan Kl MşföUü • ADANA(AA)-FTıpı cezaevlerini protesto etmek amacıyla yaklaşık 40 gün önce, birer hafta arayla kendilenni yakan Dicle Üniversitesi Siirt Eğitim Fakültesi öğrencisi Mahmut Yener (19) ve Özgûr Halk Dergisi Diyarbakır Temsılcisi Nesrin Teke (20), tedavi gördükleri Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi ve Ortadoğu Hastanesi'nde dün yaşamlarını yitirdiler. Yener ve Teke'nin cenazelen, Diyarbakır'a götürülmek üzere yakınlan tarafindan hastaneden ahndı. Harp okuUarnn öğrencl profli • İSTANBUL(AA)- Türkiye'de toplam 4 bin 323 öğrencinin eğitim gördüğu kara, deniz ve hava harp okullannda, dost ve müttefik 10 ülkeden 466 misafır öğrenci de bulunuyor. Halen 3 harp okuhında eğitim gören Türk öğrenciler, ağırlıklı olarak emekli, memur, serbest meslek, subay, astsubay ve işçi çocuklan. Türk öğrencilerin ailelerinm eğitim düzeyine bakıldığında, yüzde 37'sinin üniversite, yüzde 30'unun lise, yüzde 9'unun ortaokul, yüzde 24'ünün ise ilkokul mezunu olduğu anlaşüıyor. Koprütepn hastfatı • İSTANBUL(AA)- Istanbul'un Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinden yıhn ilk 6 ayında elde edilen gelir 31 trilyon lırayı aştı. 2000 yılı Haziran ayı sonu itibanyla Boğaziçi Köprüsü'nden 14 trilyon 540 milyar 832 mılyon lıra gelir elde edildi. Aynı süre içerisinde Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden sağlanan gelir de, 17 trilyon 70 milyar 246 milyon 500 bin lıra oldu. Her iki köprüden geçen toplam araç sayısı ise 27 milyon 817 bin 591. CHP Genel Başkanı Altan Öymen, HADEP'le işbirliği yapmalannın söz konusu olmadığını söyledi w Demokratikleşme pakeii gerefcirERKANTUYSAL KONYA-CHP Genel Başkanı Altan Öymen, demokratik- leşme için sadece312. maddede değişiklik yapılmasının yeterli olmayacağını behrterek "312. madde. ortaya konacak demokratikleşıne paketi içinde ele ahnmabdır" dedi. Öymen, HADEP ile işbirliği içinde bulunmalannın söz konusu olmadığını söyledi. CHP'lı belediye başkanlannı ziyaret etmek için Konya'ya gelen Altan Öymen, partisinin Konya il merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Türkıye'nin demokratikleşmesi için yeni kanunlar yapılması ve yasalann uygulanışırun da değıştinlmesi gerektiğinı belirtti. Demokratikleşme için sadece 312. maddede değişiklikler yapılmasunn yeterli olamayacağını anlatan Öymen, "312. madde ortaya konacak demokratikleşme paketi içinde ele ahnmabdır. Bu madde kakhnlmaman. metninde değişiklikler yapılmalıdır" dedi. Demokratikleşme paketi için TBMM'nin olağanüstü toplanması gerektiğini ifade eden Öymen, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'ın yıllardır konuşmalannda demokratikleşme konusunu ele aldığını belirterek "Saym Sezer'i seçen Mecüs, Sezer'in dediklerini de yapması laznn" diye konuştu. Her parti ile diyalog Öymen, CHP'nin sadece HADEP'le değil, bütün yasal partilerle diyalog içinde olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: "Biz bütün partflerle konuşuyoruz. Başbakan olduğunda Ecevit'i ben ziyaret ettim. Saym Çiller ve Kutan da beni ziyaret etti. Osmaniye'ye gidince MHP'B, Diyarbakır'a gidiııce HADEP'K belediye başkanlanyla görüşüyoruz. Başbakan bize ' Şununla görüşürsen olur, şununla görüşmen lazım' mı demek istiyor? Biz tzmir'de ne konuşuyorsak, Urfa'da, Diyarbakır da da aynısıru söylüyoruz. Başbakan'm sözlerini yadırgadnn." Öymen aynca, olası bir seçimde HADEP'le birlikte seçime girmeyi düşünmedıklerini vurgulayarak "Geçmişte SHP ile DEP arasuıda yaşanan işbirliği, talihsiz sonuçlara yol açmışor. Biz, partimizi kuUandırtmayız. HADEP ile işbirliği içinde olamayız. Kakn ki, biz parti olarak iktidar adayıytz" dedi. Ozelleştinne kaygılan Özelleştirme ile ilgili endişeleri olduğunu anlatan Öymen, "ÖzeDeştinneter talan gibi olmasın. Bankalar özelkşti. Banka alan içini boşaloyor. Devfct bu bankayı tekrar ahp halkm vergfleriyle içini dokhınıyor. Özelleşen 12 Et ve Bahk Kurumu'nun H'i işletitanedL ÖzeOeştirmelerde itina geretdyor" diye konuştu. CHP Bderi Altan Öymen. AB'nin yeni dönem başkanı Fransa, reformlar için Türkiye'ye destek önerdi Âvrupa Birliği için Fraıısa moctefi AYHAN ŞtMŞEK ANKARA - AB'nin yeni dönem başkanı Fransa, Türkiye'nin adaylık sürecınde ger- çekleştinnesi gereken reformlara katkıda bu- lunmak için işbirliği önerisinde bulundu. Fransa'nm önerisi, Tür- kiye'nin yapacağı siya- sal, ekonomık, hukuksal ve idari reformlar için en uygun model olan Fran- sa'nın Türk bürokratlara daha yakından tanınlma- sı ve Fransa'nm AB sü- recinde deneyiminin Türkiye'ye aktanlması- nı içeriyor. Diplomatik kaynak- lardan edinilen bilgile- re göre Fransa, ilk aşa- mada Devlet Planlama Teşkilatı ile Fransız Devlet Planlama Teşki- latı, iki ülke yasama ve yargı organlan ve yerel yönetimler arasında iş- birliğinin arttınhnasım, Fransız akademilerinde Türk diplomatlara AB uzmanhk eğitimi ver- meyi, Türk kamu görev- lileri için staj olanakla- rını arttırmayı, Adalet Akademisi kurulmasma katkıda bulunmayı önerdi. 2000 yılının 2. döne- mi için AB dönem baş- kanlığını devralan Fran- sa, Türkiye'nin adaylığı- na verdiği siyasi desteğı, Helsinki Zirvesi sonra- sında teknik alanda sürdürüyor. Fransa Dışişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı'na yazı yazarak Türkiye'nin süreçte ne gibi reformlara girmeyi Mezar basında ÖDPIilerle Kemalistler tartıstı Sosyalist önder Aybar anıldı TtP'in esld genel başkanlanndan Mehmet Ali Aybar, ölümünün 5'inci yıhnda Aşiyan Mezarhğı'ndaki kabri basında solda bhük cağnlanyla amkfa. Eski DİSK Genel Başkanı ve eski TTP Milletvekui Kemal Nebioğhı. sağhğmda Aybar'm sosyatistliğini eleştirenlerin. bugün Aybar'ın doğrulan ile hareket ettikJerini belirterek "Aybar, Türk solunun birieşmesi için yaşammı ortaya koydu. O, kendisinin sosyalistKğine kürredenteri de affetti. Büvük bir hdere de bu yataşırcn" decti. ÖDP Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Masis Kürkçügfl de, Aybar'm 19601ı yülarda flkkez inandıncı bir sosyalizmi dfle getirdiğmi anımsatarak, Türkiye'nin Aybar'm fıkuierini tarnşmaya ihriyacı olduğunu söyledi. Törenin sona erdiğinin duyurulması üzerine törene karüanlardan bazüan düşüncelerini dfle getirmek istedikkrini söyledfler. Kendisini Kemafist olarak nitekndiren AbduDah Tuncay, yahuzca Mehmet Ali Aybar'm devrimci harekette zincirin bir halkası olduğunu belirterek "Mustafa Kemal Atatürkdebu halkalardan bhidir n dedi Tuncay ın. ÖDP binalannda Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafimn ohnadığmı öne sürmesi üzerine çıkan taroşmada katüıtncılardan bazılan, "CHP'de de Mustafa Suphi'nin, Aybar'm posterleri yok" dedi Aybar'm dostlannın, böyle bir taroşmamn yerinin mezar başı olmaması gerektiği şeklindeki uyansı üzerine tören sona enti. Törene, Aybar'm koa GûDü Aybar, vaknüan ve eski Tn"B arkadaşlan kadkfa. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) planladığını ve iki ülkenin hangı alanlarda işbirliği yapa- bileceğini sordu. Türkiye'nin AB uzmanı açığını kapatmak için işbirliği yapabıleceklerini kaydeden Fransa, bu çerçeve- de kendı önerilerini de Türk tarafına iletti. AB içerisinde anayasa ve ıdari yapılanma konusunda benzer konumlara sahip olan Türkiye ile Fransa, Kopenhag kriterlerinin "azuı- bkhaklan" maddesı başta ol- mak üzere birçok alanda ben- zer tutumlara sahipler. Dışiş- leri Bakanlığı, AB'nin azınlık haklan istemleri- ne karşı Fransa'mn ana- yasal yurttaşlık çerçeve- sinde bireysel haklan ta- myan modelini Türki- ye'de uygulamayı öneri- yor. Yerel yönetimler re- formu alanında önemlı adımlar atan Fransa, bu alanda da Türkiye ile de- neyimlerini paylaşmak istiyor. Türkiye hoşnut Türkiye, AB adaylığı sürecinde önemli destek sağlayan Fransa'nm dö- nem başkanlığmı devral- masını memnuniyetle karşıladı. Türkiye, Helsinki Zir- vesi'nde adayhğnun tes- cil edilmesinin ardından tam üyelik yolunda ya- pacağı reformlar konu- sunda önceliklerini be- lirteceği ulusal programı ekim ayına kâdar AB Komisyonu'na sunmak zorunda. Helsinki Zirve- si'nin ardmdan başlayan Katılım Ortakhğı Belge- si çalışmalan da Fran- sa'nm dönem başkanlığı sırasında sonuçlanacak. Fransa'nm Türkiye'ye karşı olumlu bakış açısı- nın bu belgelere yansı- ması bekleniyor. Fransa'nm dönem başkanlığı sırasında açıkladığı üç önceliği arasmda "genişleme sü- red nedenryie yeni üye- leri dikkate alacak ku- rumsal reformlara gidüecek" olması ve bu çerçevede Yuna- nistan'm veto hakkının kalka- bilecek olmasmı Türkiye olumlu karşılıyor. Fırat: Erbakan affı kabul etmemeli ANKARA (ANKA) - Düşünce suçundan dolayı 1996 yıhnda milletvekilliğinin sona ermesinin hemen ardmdan 69 yaşmdayken cezaevine konulan, Şeyh Said'in torunu ve eski milletvekili Ab~ dühndik Fu-at. Necmettin Erbakan sayesinde düşünce suçlanyla ilgili yeni düzenlemeler yapılırsa pek çok kişinin de bundan ya- rarlanacağını söyledi. Fırat, "Eğer Erbakan aftanyararlanırsa,af- fet beni Reisicumhur derse yuh obun onun ervahma" dedi. Eski milletvekili Abdülmelik Fırat. kendisinin daha önce söy- lediği ve mahkûm olduğu sözleri, bugün iktidardakı kişilerm bi- le söylediğini \"urguladı. Fırat, hukukun siyasallaştığıru da belir- terek "Derin devlet ne emredersemahkemelero karan veriyor. Bi- ze düşünce suçuyla ilgffi ne kadar madde varsa izafe ettfler. Komfi- nist dediler. böhîcü dediler, irtkacı dedöer. En son dmsizlik suçla- masıyla dava açtalar. Hem komünisdflde suçluyorlar hem irticacı- hkla. Erbakan'a da bu cezayı tatbik ettiler. Belki bundan bizim gi- bi mağdur ve mazlumlarm da istifadesi olur" diye konuştu. Erbakan'ın bir dönem başbakanlık yaptığmı anımsatan Fırat, "Avrupa bunu kabul etmediği için sryasetin ağa babalan ister iste- mez bu işi halledecekler. Birkaç aydır derin devletteki insanlann kesin talimarı vardu*. Sürdürühnekteolan davalan AB'den önceça- buklaştınn diye. Bizim gflrileri kaak ahnazianh. Erbakan bu işm içine girmce beDd bu yasabr biraz düzeHflebinr" dedi. IRMIKIAYDIN ENGİN aengin@doruk.net.tr Önce bilmeceyi andıran baş- lığı açıklayalım. Oradaki "UYSS" kısaltmasının açılmışı şöyle: "Uyanık Yurttaşlar Seç- me Sınavı". Meraklı iseniz ve uyanık yurttaş okjuğunuza inanıyorsa- nız ya da uyanık yurttaş olup olmadığınızı sınamak istiyorsa- nız buyrun sınava. ••• Kuşlu, kurtlu, anlı ve her der- de deva ve büyük medyamızın canla başla desteklediği yüce hükümetimiz işbaşına geldik- ten kısa süre sonra yaşamın her alanında "refonv" değeri taşı- yan önlemler, kararlar aldı ve uygulamaya soktu. Bunların en önemiılerinden tsiri, dış borçlanmızın faizterini ödemek üzere aldığımız yeni dış borçlann faizlenni ödemek için uluslararası tefecilik ve bankacılık kurumlanndan iste- diğimiz daha da yeni dış borç- lar için ihtiyaç duyulan yeşil ışı- ğı yakmak üzere IMF tarafın- dan sunulan reçetenin karariı- lıkia uygulanması. (Biliyorum bu cümle biraz ka- nşık oldu. Ama ben baktım, cümlede düşüklük yok. Mantı- Meraklısı îçin UYSS Testi ğı doğru. Içeriği de doğru. Lüt- fen, interaktıf okuyucu olun ve çetrefil cümleyi sabırla çözüm- leyin.) IMF reçetesinin en önemli kalemlerinden biri, kayıt dışı ekonominin denetim altına alın- ması ve enflasyonun makul öl- çülere indirilmesiydi. Kayıt dışı ekonomiyi kayrt al- tına almak belalı, netameli ve hükümet içinde çatlaklar yara- tabilecek bir konu olduğundan ağırlık enflasyonu düşürmeye verildi. Söylendiğine göre dü- şüyormuş. Söyleyen, hükümet otduguna göre dogrudur, dü- şüyordur... Bu amaçla (gayri) resmi para birimımiz "ABD Dolan "nın de- ğen sabitlendi. Dolann değeri, Merkez Bankası'nca belirlenj- yor. Aynca kiralann yüzde 25 artış sınınnda dondurulmasına karar verildi ve yasa çıkanldı. Bu arada tanm ürünlerinin ta- ban fiyatlan da hükümet tara- fından belirleniyor. Bu bilgiler ışığında aşağıda- ki sorulardan doğru olanı işa- retleyıniz: a. Bu uygulamalar serbest piyasa ekonomisine uygundur. b. Bu uygulamalar serbest piyasa ekonomisine aykırıdır. c. Serbest piyasa ekonomisi aslında palavradır. Aslolan ka- pitalizmin vahşi doğasının ge- rektirdiği ilkesizlik ve kaostur. d. IMF doğru dediyse, doğ- rudur. • • • Bir süre önce Uğur Mum- cu'nun, Ahmet Taner Kışla- lı'nın. Bahriye Üçok ve Mu- ammer Aksoy'un katttferi ya- kalandı. Hatta "ne olur ne ol- maz" hesabıyla cınayetler için ikişer katil grubu yakalandı. Her iki grubun tetikçileri de olay yerlerinde ayrı ayrı "tar- bikaf'a götürüldüler ve cina- yeti nasıl işlediklerini ayrıntılı olarak anlattılar. Tabii iki ayn katil grubu olduklanndan, rfa- deleri farklıydı. Örneğin Iran bağlantısında her iki katil gru- bu da mutabıktı ama, bir gru- ba göre bombayı Iranlılar yer- leştirmiş, "bizimkiler" gözcü- lük yapmışlardı; öteki gruba göre ise Iranlılar talimat ve para vermiş, bombayı yerleş- tirmek "bizimkiler"e düşmüş- tü. Ama önemli olan, katillerin yakalanmış oluşuydu. Cinayet- le ilgili aynntılar gazetelerin say- falanndan, TV'lerin ekranlann- dan "düştû". Şimdi tam birses- sizlik egemen. Bu bilgiler ışığında aşağıda- ki sorulardan doğru olanı işa- retleyiniz: a. KatiitergerçektenyakateBV dı. DGM savcılığı gerçek katilin hangı grup olduğunu anlama- ya çabalıyor. b. Yakalananlar gerçek katil- ler değilmiş. DGM savcılığı id- dianame yazmaktan vazgeçti, tatile çıktı. c. Katillere, cinayetleri kesin olarak kimin üstleneceğine ka- rar vermeleri için süre tanındı. Kararlan bekleniyor. d. Yeni bir katil bulunması için polise talimat verildi. Polis ça- İışıyor. • • • Içtşleri Bakanı Sadetb'n Tan- tan, "Patlayacak daha çok bomba var" demişti. Ama pat- ladığı söylenen bombalar Tan- tan'ın elinde patlamış gibi; ye- ni bombalar ise aylardır patla- madı. Bu bilgiler ışığında aşağıda- ki sorulardan doğru olanı işa- retleyiniz. a. Bombalann patlaması ha- linde hükümeti oluşturan ko- alisyonun bazı kanatiannda de- rin tahribat yapacağı anlaşıldı- ğından, bombalann fünyeleri çıkanldı. O yüzden patlamıyor- lar. b. Huküı ı ıel, haflon bomba- laria hiç ilgilenmediğini sapta- dı. Bombalann patlatılmasın- dan vazgeçildi. c. Hükümet, halkın bomba- laria fazla (tehlike yaratabilecek kadar fazla) ilgilendiğini fark et- ti. Bombalann patlatılmasından vazgeçildi. d. Örtada bomba momba yoktu. Tantan, devletin derin- liklerindeki kimi uygulamalan bomba sandı. Devlet Bahceli 'Affin gedkmesi sorunlam neden olur* • Bahçeli, 313. maddenin "Haluk Kırcı maddesi" olarak adlandınldığmın anımsatılması üzerine "Bunun 313. maddeyle alakası yok. Af yasası, sadece Kırcı meselesi de değil. Bu şekilde tarifij affın çıkmasını engelleyebilir" dedi. Olüm cezası konusuna da değinen Bahçeli, "TBMM'de 4 parti daha var. Bunlar kaldırabilirler" diye konuştu. RECEPBULUT KAYSERİ- Başbakan Yardımcısı ve MHP Ge- nel Başkanı Devlet Bah- çeli, af yasasının sadece 'Haluk Kıra konusu' olarak ele alınmasımn affın çıkmasını engelle- yeceğini, bunun da top- lumsal sorunlara yol aca- bileceğini söyledi. Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeh, Devlet Bakanı ŞuayfpÜşenmez ve Milli Savunma Baka- nı Sabahattin Çak- makoğlu ile Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesindeki 'Al- parslan Türkeş ve Türk- lfik Anm'm ziyaret etti, anıta çelenk koyarak şe- ref defterini imzaladı. Daha sonra Pınarbaşı Kaymakamı Zikri Şahin'i makamında zi- yaret ederek ilçenin so- runları hakkmda bilgi alan Bahçeli. gazetecile- rin sorusu üzerine, Tür- kiye'nin gündemine gi- ren af konusunun gecik- mesi halinde toplumsal sorunlara yol açabilece- ğini söyledi. Afla ilgili çahşmalann, TBMM'nin yeni döne- mınde başlayabüeceğini anlatan Bahçeli, 313. maddenin "Haluk Kıra maddesi'' olarak adlan- dınldığmın anımsatılma- sı üzerine şöyle konuştu: "Bunun 313. maddey- le alakası yok. Af yasaso, sadece Haluk Kırcı me- seksidedeğiLBu şekilde tarifi, amn çıkmasuu en- geöeyebüir. Haluk Kıra ile af konusunun, MHP'nin ne alakası var? Bu şekilde tarif edflirse iş kilitlenmiş olur. Bu da doğru değü" Bahçeli, ölüm cezası- nın kaldınlmasıyla ilgili bir soruyu ise "Saym Başbakan'm bu konuda- ki açıklamalan doğru- dur. MHP, 125. madde gündemde bulunduğu sürece, ölüm cezasuun karşısmda yer aur. TB- MM'de MHP dışmda 4 parti daha var. Bunlar bir araya getipöhunceza- suun kakünlması yolun- da çahşma yapabilirler" diye yanıtladı. Bahçeli, MHP'nin bu tavnnnı hü- kümet krizine yol açıp açmayacağının sorulma- sı üzerine de "Bunun hü- kûmede ne alakası var? Bu TBMM'nin görevi- dn-" dedi. Devlet Bakanı ve Baş- bakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, daha sonra Pı- narbaşı ilçesınde düzen- lenen 5. Vuslat Günle- ri'ne kaüldı. . Sınırlı af fa baro tepkisi Okoy:Aftoplumsal barışgetirmeyecek • Ankara Barosu Başkanı Okay, hükümetin, yalnızca F tipi cezaevlerine nakilleri kolaylaştırmak ve cezaevlerini boşaltmak için af çıkarmak istediğini savundu. Okay, affın tüm suçlulan kapsaması gerektiğini söyledi. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Ankara Barosu Başkanı Hakkı Suha Okay, altyapı ça- lışmalan yapılmamış affın çıkanlmasına kar- şı olduklannı belirterek "Aflar sadece adü ve adi suçlar için değil, eğer toplumsal banş uzlaşma gerektiriyorsa tüm suç- lar için olması laTimriı. Böyfesi afla karşryız, af- fedüenler beDj, çeteler, yokuzluk içindekiler, a- di suçlular. Böyksi bir af toplumsal banş getir- mezB dcdi; Ankara Barosu Baş- kam Okay, affin altyapı- sıyla ilgili yapılması ge- rekenlerle ilgili şunlan kaydetti: "Mahkûmu toplumayeniden kazan- dıracaksınız. Bunlann bundan sonraki gelece- ğmi hesap etmeHsiniz. 1974 affi sonrası mala karşı işlenen cürümler- de yüzde 50'den fazlası geridöndü cezaevlerine. Oysa bunlann üretken birey haKne dönüştürül- mesi gerekir.'' Hakkı Suha Okay, hü- kümetin, yamızca F tipi cezaevlerine nakilleri kolaylaştırmak ve ceza- evlerini boşaltmak için af çıkarmak istediğini savundu. Koğuş siste- minin yapısal görüntü- sünün suçluluk okulu iş- levi yaptığını söyleyen Okay, "F tipindeki uy- gulamada,sabahtan ak- şama, akşamdan saba- ha hiçbir şekilde dışan- çıkardmama noktasma vanrsa, bir düdükle ka- püar kapabhrsa hücre olur. Bu tamamen yöne- timin uygulamasma bağh. F tipinde önemli olan, mahkûmun gece konaklayacak, gündüz sosyalalanda üretken bi- rey olacak şekilde yetiş- tinhnesidir" diye ko- nuştu.