Katalog

SAYFA CUMHURİYET 10 TEMMUZ 2000 PAZARTESİ HABERLERtN DEVAMI TURKIYE Istanbul PB 28 Sinop Y 31 Adana A 37 Edıme A 32 Samsun Y 30 Mersin A 32 Kocaeli Y 30 Trabzon Çanakkale A 33 Giresun Izmir  36 Ankara _Y 28 Diyarbakır A 40 Y 28 Şanhurfa A 42 Y 36 Mardin A 40 Manısa A 37 Eskişehir Y 33 Siirt A 40 Aydın Denizlı A 38 Konya A 36 Hakkâri A 39 Sıvas PB 32 Van Zonguldak Y 28 Antalya A 40 Kars / ^ Parçalı bututtu A 32 Helsinki Marmara'nın doğusu, Batı ve Orta Karade- nız, Doğu Karadenız O s | o kıyılan ıle iç Anado- w s l lu'nun kuzeybatıs sa- ğanak ve gokgunjltulu sağanak yağışlı, dığer yerier az bulutlu ve açık geçecek. Hava sı- caklığı batıda azala- cak, dığer yerierde önemlı bır değışıkhk Bonn olmayacak. Münih DIS MERKEZLER Y 18 Beriin Y 21 Y 20 Budapeşte PB 27 Stockholm Y 19 Madrid Londra Y 18 Viyana PB 32 Y 30 Amsterdam Y 17 Belgrad A 28 Brüksel Y 15 Sofya A 30 Y 19 Roma A 25 Y 18 Atina A 34 Y 20 Zürih Y 17 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflis Kahire Y A Y PB A Y A A 25 39 35 39 26 30 30 38 A 38 Taşkent •Tahraı Bulutiu k Çok buluttu ı Yağmuriu ***** Kariı > Gök gürüitülü Doğuda gençlikateşi • Baştarafı 1. Sayfada genin terörle gölgelenen doğal ve tarihsel güzellik- lerini de aralıyor. Kamp- lan "Anadohı'mın kültü- rel mirası, yurdun dört bir köşesindeki gençlerie çoğalacak" sözleriyle açan Devlet Bakanı Ünlü, bu yıl 30 bın öğrenciye "tatilde eğlenirken öğren- me" fırsatı sağlayacakla- ruıı vurguluyor. Gençlerin süngesel ça- hşmalanyla asma köprü, park ya da çeşme yapaca- gııu anlatan Unlü, "Böy- lece gençler o yörelerde kendileriy le aıulacak iz- ler bırakacak. Kampın gezi ve sosyal etkinJikle- riyle de o yörenin dansla- n, el sanatlan. gelenek ve tarihsel zengjnliklerini öğrenecekler. Ulkeyi an- siklopedilerden değil, ya- şayarak öğrenecekler" diyerek kamplann ama- cını özetliyor. 3 Temmuz'da açıhşı yapılan Ağrı Doğubeya- zıt Kampı, zengin kültü- rel etkinlikleri ile Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki albenisi en yûksek kamp olarak nitelendiriliyor. Kamp; ODTÜ, Atatürk, Ankara, Gazi, Boğaziçi, Anadolu, Istanbul, Ha- cettepe, Ege, Karadeniz Teknik Üniversitesi ve Ondokuz Mayıs ûniver- sitelerinden gelen öğren- cilerle bölgede gökkuşa- ğı etkisi yaratırken yöre- deki öğrencilerin katılı- mıyla da "doğu ve ban" kültüllerinın paylaşımına sahne oluyor. Mini etekleri, hızmala- n, farklı şapkalan, askıh bluzlanyla kampın hava- smı değiştiren 15 kız öğ- renci, önce yöredeki gençlerin yabancıladığı bakışlara hedef oluyor, samımı tanışıklıklann ar- dından da "Değişik, ama iyi insanlar" tanımıyla kabulleniliyor. Heyecan Lise 3'ü henüz bitiren, üniversite sınav sonuçla- nnı bekleyen Ağnlı Da- vut Aydın, ilk kez farklı bir ortamda bulunmanın heyecanında. Gazi Üni- versitesi Meslek Yükse- kokulu'nu kazanmayı u- mut eden Aydın, yaşa- mındaki ilk kampta kent dışından gelen üniversi- teli gençlerle çok çabuk kaynaşmanın esintili mutluluğunu hissediyor. Daha önce Izmir'de ve te- levizyonlarda gördüğün- de çok şaşırdığı, "bösti- yerii mini eteldi, şorthı lazlan" şimdi doğuda hem de yanıbaşında gör- mek, önce yadırgatmış onu, ama sonra da kısa sürede alışmış bu yeni duruma. "Onlara bazı Kürtce sdzcûkler öğrettik, çarşı pazar gezdirdik, yöresel kryafetleri gösterdik" di- yerek konukseverlikleri- ni sergıledıklerini akta- ran Davut Aydın, "Onlar rahatlar. tzmir'e ghtiğim- de böyle tipleri gördü- ğümden, onlara ahşkmım da dryebinrim. Bu bölge- deki kızlar gibi değiOer. Buradaki kızlar genelde tesettüriü. Gerçiterörne- deniyle boşalan köylerde- ki insanlann kentiere gö- çüyle insanlann fîkirieri daha çok değişti, daha öz- güvenleri geidi. Ama yine de btrim buralarda teset- tür önemlidir" diyor. Muhafazakâr bir aile- den gelen Aydın, imam- -fcatiplerdeki tûrban yasa- ğı nedeniyle bir kız kar- deşinin okuldan alındığı- nı anlatıyor. Aydın, "Türban yasağj nedeniy- le onu okuldan çektik. Bi- Byorum namusla tesettü- rün Ugisi yok. Ama bizim buralarda önemli Ben de evleneceğim kmn teset- türlü olmasuıı isterim. O- nun güzeüiği, boyu posu, fiziği benim için önemli değil. Temiz, sıcakkanh, dine bağh olsun yeter" sözleriyle de bölgede et- kisini gösteren tarikatla- nn gücûnü yansıtıyor. Aydın'ı eleştiren Banş Uca ise düıin tesettüre in- dirgenmesinin rahatsızlı- ğını taşıyor. Ailesinin muhafaza- kâr, ama dinci olmadığı- nı söyleyen Aydın, bir kız kardeşinin kendı ısteğı ile kapandığını, ancak bu- nun çarşaf yerine başör- tûsüyle gerçekleştiğini vurguluyor. "Namuselbi- sede değfl" diyen Uca, tûrbanın siyasi araca dö- nüştüğünü düşünüyor. Gardiyan, polis ve avu- kat akrabalannın ağırh- ğında hukuk fakültesını kazanmayı isteyen Uca, kampın kendısinde yarat- tığı etkileri şöyle betim- liyor: Güzclbirtatil "Açıkçaa kamptan bu kadar haz alafagımı bfl- miyordum. Baü Anado- hı'dan gelen öğrencflerin burnunun havada olaca- ğmı, ukala olacaklannı ve bideri dışlayacaklannı düşünüyordum.Ama öy- leotanadL Bu kadar güzel, bu kadar rahat insanlar- latotflyapabileceğimidü- şûnmüyordum. Onlann bize göre çok daha rahat olduklaruu, eleştirilerini vedüşüncelerini daha ko- lay aktardıklaruu, bizden daha gettşmiş olduklaruu gördûk. Maddi durumla- nmız nedeniyle dışanda tatil olanağunız olmuyor. Bu kamp açıkçası bizJer için iyi bir firsat oldu. Bi- zim de eksUdiklerimiz ol- sa da onlann yolunda ol- duğumuzu, eğitim açısm- dan onlan yakalamak ûzere olduğumuzu gör- dûk. Biz de onlara doğu- nun değişen imajını an- latmaya, doğuda yaşa- manın olumhı ve ohımsuz yanlannı göstermeye çab- şryoruz." 'Hiç şaşırmadım 1 Istanbul Üniversitesi Tıp Fakûltesi'nden kam- pa katılan Soner Ozaner, Dogubeyazıt'ın Dogu Anadolu'yu tanımak için seçtiği ilk yer olduğunu söyledi. Burada gördüğü hiçbir şeyin kendisıni şa- şırtmadığını söyleyen Ozaner, smır ticareti ne- deniyle zenginleşen bel- li kesimin lüks araba me- rakmı da yadırgamış ön- ce. Ozaner, "Yolu, ahya- pısı olmayan böyle bir yerde lüks araba furyası- m hiç anlayamryorum" diyor. Gazi Üniversite- si'nden Banş Uysal da Dogubeyazıt'ın Doğu Anadolu'da gördüğü ilk yerleşim yeri olduğunu söylüyor. Kampı doğuyu tanımak için seçtiginin altını çizen Uysal, "Ozel- likle Doğubeyazıt'ı seç- mem, kampprogrammm doğal ve tarihi güzeUik açısından çok yoğun ol- masrydi. Kamp boyunca Ağn Dağı, Patnos Kûm- betleri. Nuhun Gemisi, Tendürek Dağı, Meteor Çukuru, Ishak Paşa Sa- rayı, Bahkh Göl, Havaran Kaleleri'ni göreceğiz. Bu da benim için çok iyi bir firsat" diyor. Terörün bitmesiyle bölgenin üstündeki ağır kabuğu atmaya başladı- ğını gözlemleyen Uysal, *Burada yöre insanlany- lave kampnmzdaki Ağn- lı gençlerle sürekli konu- şuyoruz. Onlann çekin- gennklerinijı yavaş yavaş kınhnaya başladığını gör- dfik. Bölge, kampla daha da hareketlenecek inan- andajız" görüşünde. Gazi Üniversitesi Rus Dili ve Edebiyatı öğren- cisi Özgfir Taşkıran da, kamptaki öğrencilerle bu kadar çabuk kaynaşabile- ceklenni kendilerinin bi- le tahmin etmediğini an- latıyor. Erbakan'm işi zor• Baştarafi 1. Sayfada lenmesine neden oldu. Başbakan Bülent Ecevit'in Erbakan'ın "hapse girmesinden memnuniyet duymayacağmı" açıklaması ve ANAP'"tan da "312. madde deği- şebiür" mesajlannın gelmesi üzerine, FP lideri Kutan 312. madde değişikliğine sıcak bak- mayan MHP'yi ikna eöne giri- şimlerine hız verdi. Kutan'ın telefonda görüştüğü Devlet Bahçeli'nin, "MecKs'in açıfanasmı beklemeye gerek yok. Sizden ve bizden temsflciler bira- raya gelsin hemen çahşmaya baş- lasmlar" dediği belirtildi. Kutan, dün katıldığı bir piknik- te gazetecilerin 312. maddeye ilişkin sorulannı yanıtlarken TCY'nin 312. maddesinin de- mokrasi ayıbı olduğunu, mutlaka değiştirilmesi gerektiğini söyle- di. Bu maddenın değiştirilmesiy- le ilgilı görüşlerin Erbakan'ın al- dığı mahkûmiyet karanyla ilgısı olmadığını savunan Kutan, sade- ce bu maddenın değil, anayasa ve yasalardaki anti- demokratik maddelerin de değiştirilmesiru is- tediklerini belirtti. Kutan, tüm liderlerin 312. maddenin degişmesınden yana olduğunu, ancak TBMM'nin ola- ğanüstü toplanması konusunda bir mutabakat bulunmadığını söyledi. Meclis yeni dönem çalış- malanna başladığında ilk gün- dem maddesinin 312. maddenin değiştirilmesi olduğunu kayde- den Kutan,"Ancakbeklenmeden TBMM olağanûstü toplanarak bu maddedüzehilrDelidir. Bu haf- ta bazı Kderieriegörûşeceğim. Ya- rm (bugün) TBMM Başkanı ile görûşeceğim, bunun ardmdan da Cumhurbaşkam'ndan randevu isteveceğhn. Neticeden ümhüyim. Bu maddenin en geç3 ay içinde değtştirileceği görüşündeyim" açıklamasını yaptı. Kutan, Erba- kan'ın "Otanda hayır vantar. Bu karar Törk demokrasisinin ve hukukdevletinin önüniin açdma- 9 bakımından vesüe olur" dedı- ğiniaktardı. Kutan, gazetecilerin Cumhur- başkanı'ndan Erbakan için özel af isteminde bulunup bulunma- yacaklan sorulan üzerine, "Be- nim gördûğüm, Sayın Erbakan böyle bir af için müracat etmeyi düşünmüyor. Böyle bir hava sez- dim. Tabü net olarak böylebir şey ifade etmedL Ancak, Saym Erba- kan, künseden af istemeyi düşün- müyor" dedi. MHP: Değerkrimi/Je kumar oynanamaz MHP Genel Başkanı ve Başba- kan Yardımcısı Devlet Bahçeli, Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde yaptığı konuşmada, konuyu "ifa- de özgürlüğüne karşı ohıp oJma- mak" ve "demokrasiye taraftar ohıp ohnamak" ikilemının içme hapsetmeye kimsenin hakkının olmadığını söyledi. Hiçbir gerck- çenin demokrasiyle etnik ve mezhep aynmcılığını bağdaşnra- mayacağını vurgulayan Bahçeli, şu görüşleri dile getirdi: "312. maddenin ortadan kakn- rümasmısavunmanın hiçbir hak- h ve manükh izahı yapılamaz. B4- zfan açumzdan uygulamada orta- ya çıkan, tarbşmalann ve yorum farküoklanmn giderilmesi hem cumhuriyetimizin hem de de- YprflİtJ>TM* İ l k i T l f T l i n h i n i l l V ^ r r l i tstenbıdEğinmvçKühürVakfi(lSTEK)tarafin- l e o u e p e IIK mezunıannı veroı ^ k u r u l a n Y e d i t e p e 0,,^,^^ ^ mezanb>. rmı verdi Aobadem İSTEK Vakfi'ndaki dipk>matörenindekonuşan tSTEK Vakfi ve Yeditepe Lnrversite- » Mütevelli Heyeti Başkanı Bedrettin Dalan, u Ümverskenıizin mayaa, hara, Atatürk Skekriylevoğrulmuş- tur. Yeditepe ÜniversitesL, Ata'smın istediği hedefe koşan kurumdur" dedi Törende, Yeditepe'nin tktisadi ve ldari Bffimkr, Gûzd Sanatiar, Üetişim, MühıeiMtislik-MimaıiıkveHukuk fakülteleıindenmezunolantop- lam 191 öğrendye diplomalan, dereceye giren ögrencflere ise plaketieri verSdL mokrasinıizin geJeceğj bakımın- dan yararhvetutarh bir yaklaşun biçimi olacaktır. Bütün bunlar düşünüiüp yapılırken. hukuk sis- temimizin etnik ve mezhep aynm- cıhğj ve çaOşmasma cevaz veren bir özelliğe kavuşturmamn ileri- de telafisi mümkün olmayan so- runlaravolaçacağı unutuunama- bdır." Bu konuda madalyonun di- ğer yüzünün ise demokratik ge- lişme ve insani duyarlılıklar ba- kımından sıkıntı kaynağı olduğu- nu anlatan Bahçeli, "Uzun yıflar- dır, gyaset dünyasmda yer almış ve başbakanhk yapnuş bir siyasi şahsiyetin karşı karşıya olduğu dunun, hukuki açıdan ohnasa bi- le vicdani açıdan üzücüdür. Sö- zün ktsası, demokratik cumhuri- yetimizin bünyesine aynmahk vi- rüsü sokmadan makul birçözüm yolunun buhınması en sağhkh y- ol olacakör" diye konuştu. MHP Genel Başkan Yardımcı- sı Şevket Bülent Yahnid, Bahçe- li ve FP liderleri arasındaki tele- fon görüşmesine ilişkin sorulan yanıtlarken şu aşamada iki partı arasmda bir çalışma yapılmadığı- nı söyledi. FP'nin bütün sözcülerinin maddenin kaldınlması yönünde açık- lama yaptıklanna işaret e- den Yahnicı, "Bu madde kahnahdır. Kaldığı takdir- de de kanun koyucunun 312. maddeyi koyarkenld endişeleri muhafaza edil- metidir, bir değişikiik ola- caksa öyle olmalidır'' diye konuştu. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Cengiz Altm- kaya, Erbakan'ın ancak Meclis'ten çıkacak bir af- la kurtulabilecegini belır- terek "Biz ber şeyden önce laik bir ûlkede yaşıyoruz. Din işteri ayn, devlet yöne- thni ayndır. Zaten demok- raside de böyledir. Erba- kan bunu bilmiyor mu, eğer büiyorsa, neden konu- şuyor" dedi. DYP Genel Başkan Yar- dımcısı Haa Fflizde, "312. maddenin kakhrüması yanhşür" dedi. Aytbıılaıuııa\ aıı davalar tSTANBlJL(AA)-Ge- çen yıl Türkiye genelinde- ki 8 DGM cumhuriyet başsavcılığındaki dosya- lann yüzde 63.4'ünü, il ve ilçe cumhuriyet başsavcı- lıklanndaki dosyalann da yüzde 27'sinı faili meçhul- İer oluşturdu. Adalet Ba- kanlığı Adh Sicil ve tsta- tistik Genel Müdürlü- ğü'nün 1999 yılı verilerin- den derlenen bilgilere gö- re, geçen yıl Adana, An- kara, Diyarbakır, Erzu- rum, Istanbul, Izmir, Ma- latya ve Van DGM cum- huriyet başsavcılıklanna, 1092 adet faüi belli olma- yan olaylara ilişkin yeni dosya geldi. Bu sayı, ön- ceki yıllardan devrolan 17 bin 547 dosya ile başsav- cılıklardaki toplam genel dosyalann içerisinde yüz- de 63.4'lük bir yer tutarak 18bin639'aulaştı. Toplam iş yükündeki faili meçhul dosyalann dağılımı, Adana DGM'de yüzde 27.3, Ankara DGM'de yüzde 41.4, Di- yarbakır DGM'de yüzde 82.2, Erzurum DGM'de yüzde 71.3, Istanbul DGM'de yüzde 0.8, Izmir DGM'de yüzde 11.8, Ma- latya DGM'de yüzde 65.4 ve Van DGM'de de yüzde 77.1 olarak gerçekleşti. Faili meçhul olaylara ilişkin en çok dosya Di- yarbakır DGM'de yer ah- yor. 11 bin 348 dosyanın bulunduğu Diyarbakır DGM'yi,3bin327dosya ile Van DGM, 1.605 dos- ya ile Erzurum DGM, 1.326 dosya ile Malatya DGM, 612 dosya ile An- kara DGM, 266 dosya ile Adana DGM, 127 dosya ile Izmir DGM ve 28 dos- ya ile Istanbul DGM izle- di. Yıl içinde Adana DGM'deki 56, Erzurum DGM'deki 35, Diyarbakır DGM'deki 32, Ankara DGM'deki 16 ve Malatya DGM'deki dosyalardan da 6'sının faüleri bulundu. ts- tanbul, Izmir ve Van DGM cumhuriyet başsav- cılıklannda failleri bulu- nan dosya ise olmadı. Yine 1999 yılı içinde, Erzurum DGM'deki 468, Adana DGM'deki 88, An- kara DGM'deki 79, Diyar- bakır DGM'deki 60, Izmir DGM'deki 29, Van DGM'deki 13, Malatya DGM'deki 8 ve Istanbul DGM'deki 4 dosya da za- manaşımından dolayı iş- lemden kaldınldı. Yine geçen yıl il ve ilçe cumhuriyet başsavcılıkla- nnda da 576 bin 705 'i ön- cekiyıldan,145bin685'i de yıl içinde gelmek üze- re toplam 722 bin 390 fa- ili meçhul dosya oluştu. Toplam iş yükü içinde yüzde 27'lik bir pay alan bu faili meçhul dosyalar- dan 6 bin 515'in yıl için- de faili bulundu. Dosya- lardan 96 bin 104'üzama- naşımına uğrarken, top- lam 619 bin 771 dosya ise 2000 yıhna kaldı. DGM'lerdeki faili meç- hul dosyalann sayısı, 1992'de5bin40,1993'de 8 bin 230, 1994'de 11 bin 593, 1995'de 13 bin 665, 1996'da 15 bin 321, 1997'de 19 bin 962, 1998'de 18 bin 390, 1999'dada 18 bin 639 ola- rak gerçekleşti. tl ve ilçe cumhuriyet başsavcılıklanndaki faili meçhul dosyalann sayısı da 1992'de 237 bin 830 iken, 1993'de 310 bin 6, 1994'de 359 bin 40, 1995'de 443 bin 83, 1996'da 508 bin 381, 1997'de 633 bin 596, 1998'de 683 bin 632, 1999'dada 722 bin 390'a ulaştı. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada mesıne kadar geniş bır yelpaze var. Veriliş biçimi tartışmalı olan bu yetkilerin bakalım kullanış biçi- mi nasıl olacak... Gündemin Vkinci maddesine gelelim! Diyarbakır DGM'nin Erbakan'la ilgili karannt Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin onaylamasının ar- dmdan ilk tartışmalan şöyle özetlemiştik: "Kişiye özel demokrasi!" Tartışma bu zeminde devam ediyor. Ipin ucu daAB'ye kadar gidiyor. Erbakan karannın AB'ye girişımizde önemli bir engel oluşturacağı yazı- lıp çiziliyor. AB temsilcileri bu tür fırsatlan sever! Biz içimize dönelim... Hafta sonu tatili dinle- meyen 312 tartışmalannı bir oyun yazan dikkat- lice izlese, ortaya hoş bir komedi çıkar. FP Genel Başkanı Recai Kutan, dün piknik piknik dolaştı. Bu hafta yapacağı yeni liderlertu- runa ancak böyle hazırlanılabilirdi. FP lideri ge- çen haftaki turiarının da ışığında 312'de nasıl değişikiik yapılabileceğini hesaplayıp ortaya tar- tışılabilir metin çıkarmaya çahşıyor. MHP, 312'deki değişikliğe baştan karşı olduğunu söy- lediği için dün şu değeriendirmeyi yaptı: "MHP'nin hassasiyetlerine uygun bir deği- şiklik!" Kutan'ın geçen haftaki ziyaretlerinde de her parti farklı telden çalmış, bu yaklaşımlara uygun, ortak değişikiik metninin zor olduğu ortaya çık- mıştı. Gelinen noktada 312'de yapılacak deği- şikiik şu özelliklere sahip olmalı: - Erbakan'ı kurtarmalı... - Yasanın ruhu zedelenmemeli. Yani, aynmcı konuşma suç olmaya devam etmeli. - MHP'nin hassasiyetleri dikkate alınmalı. - ANAP'ın dinci kanada selam verebileceği in- celikte olmalı, ama parti tabanındaki MHP'ye eğilimli kesimleri de ürkütmemeli... - Ecevit'in "demo/craf/We?/yonYz"diyebilece- ği bir çerçevede olmalı, ama başbakanı MGK toplantısında zor duruma düşürecek kadar da ileri gidilmemeli... Ister misiniz, bu kadar hassas değişikliğin ar- dından ortaya çıkacak madde, eskisinden da- ha ağır olsun! MHP'nin davranış biçimini ayn bir paragrafta değerlendirelim... Idamdan 312'ye, aftan de- mokratikleşme adımlanna kadar tabanına zor anlatacağı konularda şöyle bir yol geliştirmiş görünüyorlar:' ' "'"" • •"•• i | / Koalısyonun öteki iki ortağının girişimi ve bir kısım muhalefetin desteğiyle yasanın çtkması- na karşı olmayacaklar... Kendileri destek verme- yecekler... Tabanlarına, "Bakın biz bu türişlerin içinde yokuz" diyecekler... Ortaklanna, "Bakın istediğiniz değişikliği yapıyorsunuz, sorun çı- karmıyonjz, hükümet ne güzel gidiyor" diye- cekler... AB ya da öteki dış kurumlarla karşıla- şınca, "Bizim hükümetimiz atılımcıdır, bakın Meclis ne kadar çok çahşıyor" diyecekler... Birden çok karariı bir politik çizgi! Ödün ödünü getiriri Cumartesi günü konuyu değerlendirirken Vbl- taire'in, "Oüşüncelehne katılmıyonım, ama on- lan söyleyebilmen için herşeyiyapanm" sözü- ne gönderme yapıp bu yakiaşımı jdeaJ buldu- ğumuzu, ancak karşı karşıya bulunduğumuz aurumun bununla örtüşmediğini söylemiştik. Hafta sonundaki Islamcı yayın organlannın baş- lıkları, bu bakışı tamamen doğruluyordu. Sık kullandıklan başlıklardan biri şuydu: .: "Bu karara saygı duymuyoruzl" O zaman size kim saygı duyar? Demokrasiyi sadece kendilerine lazım oldu- ğu zaman anımsayan bu kişiler, hukuku da ay- nı "lazımlık" çerçevesinde görüyorlar. Sistemin bütün kurumlarına aynı mantıkla yaklaşıyorlar. Lehlerinde karar verilince, "bra- vo"... Durum aleyhlerine olunca, "yuh, saygı duymuyomz"'... Dertleri demokrasiye ulaşmak değil, onu kul- lanmak... O zaman demokratikleşmenin ölçü- süne, bu kesimin tatmini diye bakmak, akıl dı- şı olur. Çünkü, alabildikleri ödün, almak istedik- leri ödünü arttıracaktır! [email protected] Tümgeneral Silahçıoğlu'na 5 milyar ödeyecekler Akit'e cezanın gerekçeK kararı 'ParçaHanon kuruluşlar zararda' SAMSUN (Cumhuriyet) - Samsun Gar- nızon Komutanı Tümgeneral Doğu Suahçı- oğhı'nun açtığı davada Akit gazetesine 5 milyar üra manevi tazminat cezası veril- mesinin ardından gerekçeli karar açıklan- dı. Kararda, "Haber tümüyle hıcefcndigin- de davacryı aşağdamak, tdşOik haklanna rmı aşağı kamsma vanlnuşür" denildi. Akit gazetesinde "lşteÇagdas Yobaziar" başlığı İle yayımlanan haber üzerine Gar- nizon Komutanı Tümgeneral Doğu Silah- çıoğlu, 10 milyar lıralık manevi tayminat davası açmıştı. Geçen hafta sonuçlanan davanın ardın- dan karan veren Samsun Aslıye 3. Hukuk Mahkemesi Yargıcı HamdiBozknrtlar ge- rekçeli karan açıkladı. Haberde amacın davacıyı aşağılamak ol- duğu ifade edilen kararda. "Haberdedava- cnuc önceki görev yerindeki tutum ve dav- ranışlarmıokunara anunsatmakyohı seçfi- nriştir" denildi. Kararda, Prof. Dr. Ahmet Kıhçoğhı'nun "Şeref, Hayayet ve Özel Ya- şama Basm Yohı Oe Sakhnlarda Hukuksal Sorumluhık" adh yapıtının konuyla ilgili bölümünden alıntı yapılarak şu görüşlere yer verildi: "Yapıtta, 'Aracın amaç için uygunluğun- dan söz edebilmek içinlıer şeyden önce o- nun hizmetinde ohnası gereku-. Açıklama, işlenen kamu yaran amacıy- ia uyuşmalı, bu amacın gerçekleşmesine yönelmelidir. Eğer açıklama şekil bakımın- dan kamu yaran amacından çok sübjektif birtakım amaçlara -fazla sürüm, sansasyon, kin, intikam, rekabet gibi- hizmet etmek- teyse uygun ohnayan bir aractır. Bu duru- mun basm açıklaması kamu yaran için de- ğü, şeref haysiyet veya özel yaşama saldı- n için bir araç olarak kullanılmış ohnakta- dır' denttmektedir. Bu bügUerin somut ola- yınuza tam olarak uyduğu açıkça görül- mekle, gazetede haber verme amaa ve hu- kuka uygunhık ve eteştiri smırlanmn dışı- na çık fahk ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Devlet Bakanı Şuayip Üşen- mez, BOTAŞ'ın bölünmesine kar- şı olduğunubelirterek yeniden ya- pılanmanın kunımlardakı ekono- mik verirrüiligi artnrması için ya- püması gerektiğini söyledi. Üşen- mez, "Türldve PetroDeri, Demir- Çeük ve Etibank parçalandı, şim- di hepsizarar ediyor. Hadi bakalım şimdi kim alacak bu kuruluşlan" dedi. Üşenmez, Enerji ve Tabü Kay- naklar Bakanı ve Başbakan Yar- dımcısı Cumhur Ersümertarafın- dan Bakanlar Kurulu'na sunulan petrol ve petrol piyasasını yeniden düzenleyen yasa tasansına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 0şenmez,doğalgazda BOTAŞ'ın tekelini kaldırarak gaz temini ve iletimi konusunda iki yeni şirket oluşturuhnasını, iletimın de ikiye aynlarak Bursa ve Eskişehir Ano- nım Şirketi adıyla iki şirket daha kurulmasını öngören tasanyla BOTAŞ'ın yeniden yapılandınl- masının öngörüldüğünü kaydetti. Yeniden yapılanmanın ekonomik verimliliği sağlaması durumunda anlamlı olacağına işaret eden Üşenmez, bunun gerçekleştirile- memesi durumunda yapılan işle- min "yeni yönetim kurullan, yeni genel müdürtüklervedaireterohış- turuhnasmdan ibaret kalacağuu" vurguladı. BOTAŞ'ın büyük kâr elde eden bir kuruluş olduğuna dikkat çeken Üşenmez, gecmişte Demır-Çelık Işletmelen, Türkiye Petrolleri ıle Etibankgibi kuruluşlann daha ko- lay özelleştirilebileceğı düşünce- siyle parçalandığını kaydetti. Üşenmez, "Şimdi bu kuruluşlann bepsi zararda. Hadi bakahm şim- di kim alacak bu kuruluşlan? V ö- netimkademefcnndeeş, dostveak- rabalara güzel yer var ama Türid- ye'ye neticesi smr" diye konuştu. Üşenmez, son günlerde dünya- nuı önde gelen şirketlerinin birle- şerek sagladıklan ekonomik fay- dayı artırmaya yöneldiğine, ülke- lerin bile para birimlerini birleştir- meye çalıştıklanna dikkat çekti. Doğalgazın bu yeni sistemde de ) r apılanmanın yine devlet tarafin- dan sağlanmasının öngörüldüğünü anlatan Üşenmez, özel sektör şir- ketlerinin özkaynaklanyla yatınm yenne daha az riskli bulduklan devlet garantısiyle dışandan kredi alarak yatınm yapma yoluna git- tiklerini belirtti. Üşenmez, "Varsaöyleşirket,efi- ni öpeüm, kendi özkaynaklanyla yannma gitsin" dedi. Üşenmez, yeni yasa tasansına daha çok bu açılardan bakılması gerektiğini sözlerine ekledi. Üşenmez'in, Bakanlar Kuru- lu'nda Ersümer'in getirdiği yasa tasansına itiraz etmesi nedeniyle hükümet ortaklan arasında bir ko- misyon oluştunıhnuştu. Tasan, Devlet bakanlan Recep Önal, Mehmet Keçecfler ve Üşen- mez'den oluşan komisyon tarafin- dan son biçimi verildikten sonra Bakanlar Kurulu'na getirilecek.