27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1O TEMMUZ 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Burdur Cezaevi'ndeki siyasi tutuklular, dövüldüklerini ve cinsel tacize uğradıklannı öne sürdü CezaeAİnde işkence savı SERGÜLCANIGÜR BURDUR-Burdur Cezaevi'nde eyleme katılan siyasi tutuklulann çeşitli cezaev- lerine sevk edilmelerinin ardından ceza- evinde kalan 17 tutuklu, cezaevi görevli- lerinin işkence ve cinsel tacizinin devam ettiğini iddia ettiler. Yerin 2 metre altında, içinden kanalızasyon geçen hücrelerde ka- lan tutuklular, operasyon sırasında görev- lilerin baa eylemcıleri 3 metre yukandan aşağı attıklannı, bazılannı da kepçeyle toprak boşaltır gibi müdahale ederek hüc- relere attıklannı öne sürdüler. Burdur Cezaevi'nde siyasi tutuklulann kaldığı koğuşlara geçen günlerde yapılan operasyonun ardından önceki gün eyleme katılan bazı tutuklular çeşitli cezaevlenne sevk edilmişlerdı. Ankara ve Izmir'den ge- len 24 avukat, cezaevinde kalan 17 tutuk- luyla birebir yaptıklan görüşmelerin ar- dından yaptıklan açıklamada cezaevinde- ki işkencenin devam ettiğini söylediler. Tutuklular, avukatlan aracılığıyla yaptık- lan açıklamada 5 Temmuz'daki operas- yon sırasında yangın çıkarmadıklannı, yangını kendilerini dumanla boğmak iste- yen jandarmanın bizzat gerçekleştirdiği- ni savundular. Tutuklular şu iddialarda bu- lundular: "5.07JOOO tarihinde saat 8.00'de tûm koğuşlann çevresinde ve çaolarda asker- lerigördük,endişelendik. Uhıcanlar'daya- şananlann tekraryaşanacağını düşünerek barikatlar kurduk. 830 sıralannda gaz, ses ve sis bombalan aülmaya başladL Biz de geri, koğuşlara kaçmaya başladık. Taz- yikli su püskûrtüyorlardL Suda yapışkan bir madde vanh. Bariyerleri biz yakmadık. Bizidumandaboğumakiçinkeııdfleriyak- ülar. Ellerinde ateş püskürten bir şey var- dL Bu yüzden Yunus Aydemir ve Cemil Aksu'nun yûzû yandı. Azime Arzu Torun, gardiyanlar tarafindan floresan lamba fle tecavüze uğradı Şu anda da kanaması de- vam edryor. Adıl Coşar'ın cinsel organla- nna vurulan cop darbesi nedeniyle kana- ması devam ediyor. Tuncay ve Yusuf Timur isimli hükümlüler tuğlalara tutunurken 3 metre yûksekükten aşağı aüknlar. tnayet Kandemir, Makbule Akdeniz kepçeye ko- nularak toprak gibi hücreier tarafina bo- şalükülar. Yerde cop ve tekme Ue dövûldû- ler. Halil Tiryaki cop ve kalasla dövüktü. Yere yatmhp üstünde tepinildi. Kazım Ceylan'ın ise aknğı kalas darbeleri nede- niyle nefes abrken dğerieri zorlanıyor. Ali Mitıl ve Hüseyin Kilit'in ayaklan, kalasla vurulması nedeniyle kınk ve alçıda. Yusuf Demir'in kafası ve yûzûnde derin yara iz- leri var. Asiye Güden'in çenesinde 7 dfldş var. Hüseyin Bulut'un boynu mor ve yara içmde, Şahın Geçıt'in efine çarpan sis bom- bası nedeniyle eli parçalandL Veli Saçı- lık'ın kohı koptu. Sadık Türk'ün, kafası- na bomba ablması nedeniyle kafataa çat- ladL Özgür Kılınç'ın kohı, demir darbek- riyle kınkn. Hülya Tulunç'un da kaburga- lan kmkh. Asüm hastası olan Birsen Der- manlı'nm durumu, akhğı darplar nede- niyle çok ağn*." Operasyondan sonra da darp, işkence, küfur, tehdıt ve cinsel tacizin devam etti- ğini, işkencenin daha da şiddetlendiğini söyleyen tutuklular, insanca yaşamak is- tediklerini belirttiler. ĞRETÎM ÜYELERÎNÎN TEPKİSİSÜRÜYOR 'YOK oylanmızla alay ettnektedir' • DEÜ'de rektörlük seçimlerinde öğretim üyelerinin en çok oy verdiği iki adayın liste dışı bırakılmasına Üniversite Öğretim Üyeleri Demeği tepki gösterdi. tstanbul Haber Servisi - Ünı- hal istifasuu istiyoruz" diye ko- versite Öğretim Üyelen Demeği, Dokuz Eylül Ünıversitesi'nde yapılan rektörlük seçimlerinde en çok oy alan iki adayın, Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer'e YÖK'ün gönderdiği liste- de yer almamasına tepki göster- dı. YÖK BaşkanTnın ıstifasım isteyen Dernek Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin, "Yapılan, öğretim üyelerinin oylanyla alay etmek demektir" dedi. Prof. Erdin, YÖK'ün gerçek- leştirdiği antıdemokratik uygu- lamalardan bıri ile karşı karşıya olduklarını söyledi. Erdin, "As- bnda seçim olarak tıitelemediği- miz, ancak biz öğretim üyelerinin çoğunhığunun isteklerine dayah rektör bdMeme işlemlerinia so- nuçlannı dahi çarpıtarak Cum- hurbaşkanlığı'na sunan YÖK'ün,YOK Başkam'nm der- nuştu. Öğretim üyelerinin oylan- nın yüzde 50'sinden fazlasını al- mış bınnin liste dışı bırakılıp bı- rer oy almış kişılerin listeye alın- masının "öğretim ûyelerüıin oy- lanyla alay etmek" olduğunu vurgulayan Prof. Erdın, YÖK'ün bu tavnyla öteden beri kınadık- lan çizgismi ortaya koyduğunu söyledi. Cumhurbaşkam Se- zer'in kendisine ilenlen listeyi ıa- de etmesini isteyen Kadir Erdin, "Üniversitelerde yaşanan bu an- tidemokratik uygulamalar, ashn- da ûlkemizin demokratikleşme sürecini de engeUeyki, frenkyki olaylardır. Bu olay demokratik bir şekilde sonuçİandınlmazsa sanınm bundan sonra buna ben- zer olaylar tekrarlanacaknr. Bu da ûnKershelerimizin daha da tarüşıhr konuma gelmesini hız- landiracaknr" dedı. MihrabatKorusu konsederibaşladı Beykoz'daki Mihrabat Korusu, açık harva konser alanı olarak değeriendirilmeye başladL Kültür ve Orman bakanhklan, Beykoz Belediyesi ile ÇEKÛL Vakfi arasnıda imTalangn protokol ği K hğ' EKÛL Vakfi arasnıda g protokol gereğince Kültür Bakanhğı'na bağh sanat kunımlaruun koruda dûzenK olarak gerçekleştireceği etkinlikler, tstanbul Devlet Türk Müziği Toplulugu'nun konserieriyle başladL Alemdağ Mihrabat Orman tçi Dinlenme Yeri'ndeki konserin açıhşma katılan Orman Bakanı Nami Çağan, Avrupa'nın pek çok yerindeki açık konser abuüarunn, geneUikle orman içj dinlenme yerlerinden otuştuğunu söyiedL Çağan, "Gergin ortamda yaşayan tstanbullular, 10 günde bir bu güzd ortamda doğa ve sanaü biıükte tadacaklar" dedi. Çağan, projeyi hazuiavan İTU Minıariık Fakühesi Öğretim Uyesi ProLDr. Ahmet Cengiz Yıkfaza'ya bir plaket sundu. AYDINLANMA EMRE KONGAR Kemalizm, Atatürkçülük ve AB - 2 Geçen haftaki makaJemi çok kı- saca şöyle özetleyebilirim: 1) Kemalizm ve Atatürkçülük terimleri, başkalan tarafından fark- lı anlamlarda kullanılsalar da, ben- ce aynı ideolojiyı rfade ederler. 2) 12 Eylül yönetimının Atatürk- çülük adı attında yaptıklannın Ke- malizm ya da Atatürkçülük ile uzaktan yakından hiçbir ilgisi yok- tur. 3) Kemalizm ya da Atatürkçü- lük çok kısaca çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak, bunun için de önce çağdaş uygariığın ileri ül- ketorinin sömürüsünden-dene- timinden kurtulmaktır. 4) Çağdaş uygarlık düzeyini gü- nümüzde laik ve demokratik sos- yal hukuk devleti kavramı temsil eder. Bugün önce Atatürkçülüğün, Ara Ok ile simgeleşen ideolojisinin yöntemine işaret ederek konuya devam edeceğim, çünkü Altı Ok, bize bugün de ne yapacağımızı be- lirtecek. Alt Ok, endüstrileşmeyi kaçır- mış birfeodal-teokraside, yani bir tanm-din imparatorluğunda, en- düstrileşmenin sonuçlarına kısa yoldan varmanın yollarını işaret eder. Alt Ok'un simgelediği, endüst- rileşmenin ürünleri olan milliyetçi- lik, vatandaş bilinci (halkçılık), ser- maye birikimi (devtetçilik), laiklik, demokrasi (cumhuriyetçilik) ve bütün bunlann birlikte uygulamaya konulması olan devrimcilik, en- düstri devnminı yaşamamış birtop- lumda kısa yoldan laik ve de- mokratik bir sosyal hukuk dev- letini üretebilmenin formülüdür. Bu hedefe henuz varabılmış de- ğiliz. Yani Anayasamızda da yazılı bulunan laik ve demokratik sos- yal hukuk devleti, bizim için ger- çekleştirilmiş bir olgu (fenomen) değil, henüz erişilmesi gereken bir hedef olarak göninmektedir. Işte tam bu noktada, Türkiye ile Avrupa Birliği ılişkileri konusunda ne yaptlması gerektiği de açıkça or- taya çıkmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti, Avrupa Birliği ile ne bahasına olursa ol- sun bütünleşmek için değil, Ata- türk'ün koyduğu hedef çerçevesin- de kendi vatandaşlanrun refahı ve mutiuiuğu için laik ve demok- ratik sosyal hukuk devletini gerçek- l^ştırmek zorundadır. Bu hedefe vanldığı zaman, Tür- kiye zaten çağdaş uygarlık düzeyi- ni yakalamış olacağı için, bu düze- yin Yirmi Birinci Yüzyıldaki yansı- malanndan biri olan Avrupa Birli- ğı'ne öteki üyelerle eşit bir statü içinde, otomatık olarak katılacak- tır. Bu katılma, hiç kuşkusuz, çağ- daş uygarlık düzeyini hedef olarak gösteren Atatürkçülüğe de ıdeolo- jik olarak uygundur. Peki Türkiye'nin bugun Avrupa Birliği ile yaşadığı sorunların kay- nağı nedir ve bunlara Atatürkçülük çerçevesinde nasıl bakılmalıdır? Türkiye'nin bugün AB ile yaşa- dığı sorunların kaynağında "eşit- siz statü" ve AB'nin Türkiye'ye karşı önyargılı tutumu yatmakta- dır. Birinci olarak, Türkiye, Gümrük Biriiği'ne üyedir, fakat bu Biriiğin karar alma mekanizmasına da- hil değildir. Yani pazannı AB'nin emnne ver- miştir, ama bu pazarda ne yapıla- cağı konusundaki karaıiara katılma hakkı yoktur. Böyle bir statü, bırakın Atatürk- çülüğü, "üyelerin eşitiiği" ılkesine göre kurulmuş AB çerçevesinde mantiken bile kabul edilemez. Ikincı olarak, AB, Türkiye'nin Gümrük Biriiği'ne girmesinden do- layı Türkiye'ye karşı doğan yardım yükümlülüklerıni yerine getirme- mektedir, çünkü Yunanistan ve- to hakkını kullanarak, bu yüküm- lülüklerin yerine getirilmesini en- gellemektedir. Işte tam bu noktada Turkıye ile AB arasındaki can alıcı soruna gel- miş bulunuyoruz. AB, üye ülkelerin eşit statüye sa- hip olması ilkesine göre kurulduğu için her üyenin "veto" hakkı vardır. Böylece, AB içindeki her üye ülke, AB'yi doğrudan denetlemektedır. Işte neredeyse, tüm tarihsel ve siyasal varfığını Türkiye düşmanlı- ğı üzerine kurmuş olan Yunanistan, AB'nin Türkiye'ye karşı "önyargı- lı" ve "eşitsiz" davranmasının te- mel nedenidir. Atatürkçülüğe göre de Türki- ye'nin hedefi, "tam ve eşit üye olarak" Avrupa Birliği'dir, ama AB-Türkiye ilişkilerinin bugünkü "eşitsiz'' durumu, sadece Ata- türkçülüğe değil, hem ulusal onurumuza hem de ulusal çıkar- lanmıza aykındır. STFA onanm çalışmalan için Ocak 200l'e kadar süre istedi Galata 6 yılan hikâyesi' advantage (0212)331 00 00 YEŞtMGÜL Karayollan Genel Mü- dürlüğü, Galata Köprü- sü'nde Şubat 2000 tarihinde başlanan onanm çalışmala- nnın Eylül ayında tamam- lanacağını belırtırken, mü- teahhıt fırma STFA, Karayollan 17. Bölge Müdürlüğü'ne gönderdiği ya- zıda, baskül köprü ana onanmının, Ocak 2001 'de tamamlanabileceğini bildirdi ve programına onay verilme- sini istedi. Bayındırlık Bakanı Koray Aydm tarafindan Şubat ayında açıklanan Galata Köprüsü Çalışma Progra- mı'na göre, ana tamir ile eksik ve ku- surlu işlerin yapüması için 1 Nisan- 30 Haziran tarihleri arasında köprü- nün Haliç tarafı, 1 Temmuz- 30 Ey- lül tarihleri arasında ise Marmara ta- rafı araç ve yaya trafığine kapaüla- caktı. Ancak, 10 gün geçmesıne karşın Ha- liç tarafı hâlâ trafiğe kapalı ve trafik Mar- mara bölümünden ış- liyor. STFA tarafından, Karayollan 17. Böl- ge Müdürlüğü'ne yollanan yazıda, programa onay veril- mesi isteniyor ve ida- renin iç ve dış finans- manla ilgili ödemele- rini zamanında yap- masının, çaJışmaİann gerçekleştirilmesi için en önemli etken olduğu vurgulanıyor. Karayollan Genel Müdürlüğü'nün STFA'ya vereceği ya- nıt beklenirken, Ge- • Karayollan, köprüde şubat ayında başlayan onanm çahşmalannın eylûl ayında tamamlanacağını belirtirken müteahhit fîrma STFA, ana onanmının Ocak 2001'de tamamlanabileceğini bildirdi. nel Müdürlük yetküilerince yapılan açıklamada, Bakan Aydın'ın duyur- dıığu programın geçerliliğini sürdür- düğü belutildi. Açıklamada, Hahç'te mahsur kalan gemilerin çıkanlması için, köprü kapaklannın açılması ça- hşmalannın zamanında bitirildiği anımsatılarak şöyle denildi: "Ancak kahcı onanm çahşmalany- la ilgili teknik cahşmalann avrmnlan zaman almaktadır. Bu konudald ça- hşmalar geçtiğimiz günlerde tamam- lanmış ohm, 'Baskül Köprü Ana Ta- mir Projelen' onaylanmış, müteahhit malzemesiparişkriniyapmışveprog- Galata'da sürdürülen onanm çahşmalannın süresi yine uzadı. ramdaki unalat kalemlerini kendi süreleri içmde tanım- layacak şekilde faahyetine hâ venniştir. Sonradançıka- büecek sorunlar nedeniyle olacakgefişmelerdışmda,ça- iışmalar programlanan sü- rede tamamlanacaknr'' Istanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, yıllardır tamamlanmayan Galata Köprüsü'ndeki 130 dükkânın teslim edilmemesi nedeniyle 40 mil- yon dolar zararda olduklarını beürt- tiler. Belediyenın en mağdurtaraf ol- duğunu öne süren yetkıliler, köprü- nün 13 yıl önce tamamlanması ge- rektiğini anımsattılar. Galata Köprüsü'nün inşası için 1984'te Karayollan Genel Müdürlü- ğü ile Büyükşehir Belediyesi arasın- da bir protokol yapıldı. Karayollan işin ihalesi ve teknik kontrolünü ya- pıp köprüyü belediyeye tesüm etme- yi taahhüt etti. 1985'te Karayollan, köprü yapımını STFA- Thyssen ortak gınşimine ıhale etti. 1987 yıhnda tamam- lanması gereken köp- rü 486 metre boyun- da, 42 metre genişli- ğinde olacaktı. STFA- Thyssen devlete bir Alinan kredi kurulu- şundan kredi sağladı- ğını gösteren bir iyi niyet mektubu sun- muştu, ama bu kuru- luşun durumu büme- diği, imzalann sahte olduğu anlaşıldı. Şir- ket yapımı gecıktirdi. Tamamen bıtmemesi- ne rağmen 1992'de trafiğe açıldı. Sakaıya'da kahcı konutiartamamlanıyor I Advantage Card'ınızla tek seferde ödeyin. tstanbul Haber Servisi-17 Ağustos Marmara Depremi'nin yaralannı sarmak için başlatılan girişımlerden biri olan "Ariston Köyû" konutlan sahiplerine teshm edildı. Deprem sonrası tamamlanan ilk kahcı konutlann teslim törenıne Devlet Bakanı Hasan Gemki, Sakarya Üniversıtesı Rektörü Prof. Dr. Ismafl Çalh ve Merlonı Elettrodomestici Yönetim Kurulu Başkanı Vrttorio Merktni katıldı. Anahtarlann ev sahiplerine sunulduğu törende Kenan Doğuhı konser verirken, Anston Köyü meydanında şenlik düzenlendi. Sakarya Üniversitesi Kampusu arazisı içinde inşa edilen ve maliyeti 1 milyon dolan bulan köyde 68 metrekare büyüklüğünde 50 ahşap ev inşa edildi. Sakarya Üniversitesi'nin deprem mağduru personeüni ev sahibi yapmak amacıyla planlanan ve ortak bir çamaşırhanesi de bulunan köyün altyapısı ve çevre düzenlemesı de tamamlandı. 12 Temmuz'dan itibaren tüm BURGER KING^Ierde canınrzın çektigi herşeyi ısmariıyorsunuz. Kasada para vermeden Advantage Card'ınızla tek seferde ödüyorsunuz, üstelik %2 ödül kazanr/orsunuz. Bu nefis fırsao kaçırmıyorsunuz. www.advantage.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle