18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 HAZİRAN 2000 CUMA 8 HABERLERİN DEVAMI GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK M Baştarafi 1. Sayfada mayan" çatışmaya doğaı saptamayı Başbakan Ecevit yaptı. "MHP'nin ne yapmak istediğini anlamadığını" söyledi. Bu söylem doğrusu kamuoyunun, hatta siyasal çevrelerin hem duygularını hem de yorum- lannı yansıtıyor. MHP çevrelerinden Başbakan'a verilen yanıt - komik yanıta yanıt denilirse- duydunuz elbette: "Biz de Ecevit'i anlamıyonız." Oysa, anlaşılmayacak ne var ki: Başbakan iki or- tağın kapışmasının bir hükümet bunalımı çıkara- cağından kaygılı. Eğri oturup doğru konuşalım. MHP lideriyte mil- letvekillerinin diğer partilerin üstüne yoğun biçim- de gitmelerini sağlayan gerekçe nedir? Gelmiş geçmiş koalisyonlarda akçeli işlerde gö- rev almamalan. Bu, bir. Bu nedenle bugüne değin soruştunmaya malzeme olacak herhangi bir olay yaratmamalan. Bu da iki! Bahçelı dışındaki liderlerin bir gün gelecek MHP'nin de hukukagereksineceğini söylemelerin- deki asıl amaç apaçık ortada: Siyaset bu. Gün gelir MHP'li bakanlann da aya- ğı sürçebilir ve bugün horozlanan MHP de Yüce Ovan'lık olabilir. Ortaklar arasında bu denli ağır konuşmaya ne gerek vaıi ANAP lideri örneğin SEKA arazisinin Koç'a be- delsiz verilmesini sağlayan kararnamede Başba- kan Yardımcısı Ecevit'in de imzası bulunduğunu, hak ve hukuk yerini bulacaksa yargılanması gere- kenin sadece kendisi olmadığını söylerken haksız mı? Hatta, kararnameyi imzalayan bakanlann pek çoğu bugünkü hükümette de görevli. Sistemde bir hata var. Sorumluluk varsa ortada, ortak! Ne çare, so- rumluluk sadece Başbakan'ın sırtında. TBMM'deki soruşturmalar temelde böylesi bir yanlışlıkla daha başlangıçta yaralı. Memur ayakta, işçi ayakta, emekli ayakta, son olarak IMF'zede çiftçiler de ayakta. Ülke nüfusu- nun neredeyse yüzde 80'i yaşamdan, tabii IMF'ye teslim olan hükümetten yakınıyor. Halk, hatta medya cumhuriyete damgasını vur- muş, artık klasikleşmiş soruyu sormuyor. "Ne ola- cak memleketin hali" unutulmuş gibi. Soru, çok- tandır "Ne olacak bu partilerin hali"ne dönüştü. Mesut Yılmaz'ı Yüce Divan'a gönderecek dos- yalann bir an önce TBMM'ye gelmesi ve genel ku- rulda oytanıp kesin karara bağlanması her açtdan zorunlu. Yargıda aklanmak yeterli mi? Bir yaz boyu dedikoduya elverişli ortamda hü- kümetin "istikrariı ve verimli çalışabileceğini" dü- şünebilir misiniz? Aralannda SEKA dosyasının da bulunduğu 4 so- ruşturma raporunun gelecek perşembe genel ku- rulda görüşüleceği bildiriliyor. Hatta ay sonuna kadar bütün dosyalann genel kuruldan geçmesine çalışılacağı söyleniyor. Doğru olan da bu. Ama arkasından Ecevit'in ha- zııiattığı anayasanın 83. ve 100. maddelerini de- ğiştiren teklifin ele alınması da zorunlu. Siyasetçilerin dokunulmazlık zırhına sanlmadan yargıda hesap vermeleri, halkımızın pariamentoya azalan güvenini belki bir ölçüde yükseltebilir. Kuşkusuz; yargıda aklanmakla halkın vicdanın- da aklanmak arasında kimi siyasetçilerin -ömeğin Çiller'in- söylediğinin tersine herhangi bir bağlan- tı yok. Çiller durup durup "Biz yargıda aklandık" diye- rek yargıda aklanmakla kamu vicdanında aklan- mayı birbirine bağlıyor.. Onemli olan halk vicdanında temize çıkmak. Bu kargaşanın bir hükümet bunalımına yol aça- cağı bekleniyor. -••.•.. Daha doğrusu "beWenryordu". Karşılıklı ağır suçlamalar galiba siyasal şaka, bi- rerlatife. MHP de ANAP da hükümetten aynlma niyetin- de olmadıklannı açıklıyoriar. Onca ağır savlardan sonra MHP ile ANAP hü- kümette sarmaş dolaş! : , , ; ; Sorunun yanıtı: Işte partilerin hali! Muta Urgon yaşammıyitinti Istanbul Haber Servi- si-Türk okurunun gözde edebiyatçısı 84 yaşında- ki Mîna Urgan, tstanbul Üniversitesi Tıp Fakül- tesi Hastanesi'nde yaşa- mını yitirdi. Yaklaşık 2 hafta önce "sm elektro- Bt dengesizngine bağh hakizük" şikâyetiyle hastanenin nöroloji ser- visinde tedavi altına alı- nan, ancak önceki gün aniden fenalaşarak yo- ğıın bakıma aktanlan ya- zar Mîna Urgan, dûn ak- şam öldü. Nöroloji ser- visi nöbetçi doktoru FV gen Irfanoğlu, Urgan'ın saat 20.00 sıralannda öl- düğünü açıkladı. frfanoğlu, Urgan 'ın ölûmüyle ilgili açıkla- manın yazann yakın ^ dostü ve Nöroloji Anabi- lim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gencay Gürsoy tara- fından bugün saat 09.30'da yapılacağmı : kaydetti. IÜ Edebiyat Fakülte- ~si'nde uzun süre öğretim iiypıiifti ygpan vf frmfaHap re ve Shakespeare üzeri- ne 2 ciltlık bir kitap da yazdı. Mîna Urgan'ın "Sha- kespeareve Haırüet" ad- lı incelemesi 1984'te, 5 ciltlık "tngihz Edebiya- ü Tarihi" 1986-1993 yıllan arasında, Vîrginia Woolf incelemesi 1995 'te, Lawrance ince- leraesi de 1997 yılında yayımlandı. Solcu olduğunu her zaman açıkça söyleyen Urgan, politik eylemle- rin içinde yer aldı. 1962'de Türkiye Işçi Par- tisi'ne üye oldu. Demok- rat parti hükümetince profesörlüğü engellendi. 27 Mayıs'tan hemen son- ra profesör olan Urgan 3 ay sonra 147'lerlebirlik- te K kommuıt n oldugu gerekçesiyle üniversite- den uzaklaştınldı. Sos- yalist Birlik Partisi kuru- cu üyesi olan Urgan, son genel seçimlerde Ozgür-" lük ve Dayanışma Parti- si'nden mılletvekili ada- vı nlHıı -emekli olan Prof. Dr. Mî- na Urgan, Thomas Ma- kwy, Henry Fîelding, Bal- ,Akk>usHuxky,Gra- ham Greene, WflHam Goldin&JohnGahvorthy ve Shakespeare çevirileri yaptı. Urgan, "EHzabeth Çağı Tîyatrosu'nda Soy- taruar"! SirThomas Mo- aha- nnda yayımlanan "Bir Dinozonın Amlan" adlt kitabıyla elde eden Mîna Urgan, sayısız baskı ya- pan bu kitabının ardın- dan, geçen yıl da "Bir Gezginin Ajulan"nı ya- yımladı. M. Aii Ağca'nın Papa'ya su- ikast girişiminden bu yana on yıl geçti. Bu on yılda olay aydınlatı- lamadı. Tersine, suikast otayı gibi ipekçi cinayeti de gün geçtikçe karanlıklara gömüldü. Bugün konuyu "soru ve yanıt" biçiminde ele aJarak bu karanlık- lara ışık tutmaya çalışalım: - Ipekçi'yi kim öldürdü? - Ağca ve Oral Çeiik. . • „ - Kaç el ateş edildi? - Olayyerinde 11 mermi kova- nı bulunduğuna göre on bir el ateş edildi. - Olayda hangi tip silah kullanıl- dı? - Silah ele geçmediği için bu konu belli olmadı. - Gorgü tanıklan ne dediler? - Ikikişinin olayyerinden kaça- rak kendilerini bekleyen arabanın arka kapısından içeri girdiklerini söylediler. - Arabayı kim kullanıyordu? - Yavuz Çaylan. - Nerede şimdi bu Yavuz Çay- lan? - > - « -Işadamıoldu.* * *• '*• * - Ağca nasıl yakalanmıştı? - Bir ihbar üzerine Istanbul Be- yazıt'ta Marmara Kıraathane- si'nde yakalanmıştı. - İhbar eden kimdi? - Ramazan Gündüz adlı bir ül- kücü. - Ne oldu bu ülkücüye? - Ûlkücülerce öldürüldü. - Mehmet Şener kimdir? - İpekçi cinayetini planlayan 01- kûcûlerden biridir. - Nerededir şimdi? - Şener, Türkiye'de hiç yaka- lanmadı. Isviçre'de uyuşturvcu madde kaçakçılığı suçundan tu- tuklandı. önce mahkûm oldu, sonra aklandı. Isviçre'de yaşadı- ğı santlıyor. - Türkiye'ye iadesi istendi mi? - İstendi, ancak Isviçre Federal Mahkemesi, 22 Mart 1983 gûn ve 455/82 sayılı karan ile Şener'in Kürt olduğunu, Kürtlere de Tür- GOZLEM13Maytsl991 UGUR MUMCU Soru-Yanıtkiye'de işkence yapıldığını ileri sûrerek iatJe istemini reddetti. -AbduMahÇatJı kimdir? - ÛGD Genel Başkan Yardım- cısı'dır. Ankara'da 7 TlP'linin ka- til sanığı olarak aranırken 22 Şu- bat 1982 günü Mehmet Şener ile Zürih'te yakalanmış; Türkiye'ye iadesi gerekirken 24 Şubat günü serbest bırakılmıştır. Çatlı, Isviç- re'nin Basel kenti savcılığınca açılan bir uyuşturucu madde ka- çakçılığı soruşturması nedeniyle Fransa'da tutuklanmıştır. - Ağca'yı cezaevinden kimler kaçırdı? - Başta Oral Çelik olmak üzere ülkücü grup ve bazı cezaevi per- soneli. - Ağca'yı Istanbul'dan Anka- ra'ya götüren araba kimin araba- sıydı? -06RF601 plaka No'lu Rena- ult araba Mehmet Şener'in kar- deşi Hasan Hûseyin Şener'in üzerine kayıtlıydı. - Bu aracın Mehmet Şener'in kardeşi üzerine kayıtlı olduğu po- lisçe biliniyor muydu? - Tabii biliniyordu. - Ağca, Roma'da üzerinde bu- lunan pasaportu nasıl sağlamıştı? - Pasaport, Nevşehir Emniyet Müdüriüğü'nce Faruk Özgün adına düzenlenmiş, Abdullah ÇarJı'nın kardeşi Zeki ÇatJı ve O- ral Çelik tarafından Ağca'ya ulaş- tınlmıştır. - Nevşehir Emniyet Müdüriü- ğü'nce başka ülkücülere de sah- te pasaport düzenlenmiş mi? - Evet, ülkücü Ömer Ay, Meh- met Şener ve Abdullah Çatlı'ya da sahte pasaportlar Nevşehir"de düzenlenmiştir. - Ağca'ya yurtdışında yardımcı • •• olanlar kimlerdir? - Kaçakçılar, gümrükçüler ve ülkücüler. - Kimler örneğin? - Abuzer Uğuriu adlı ünlü ka- çakçı Ömer Mersan adlı bir ya- kını aracılığı iie Ağca'ya 1000 mark gönderdi. Doğan Yıldınm adlı gümrükçünün deAğca ile iliş- kileri oldu. - Hangi ülkücüler yardım etti- ler? - Türk Federasyonu Başkanı Musa Serdar Çelebi, Mehmet Şener, Abdullah Çatlı, Mahmut Inan adını kullanan ülkücü Feri- dun Akkuzu, Isviçre'nin Otten Ül- kü Ocağı Başkanı Eyûp Erdem, muhasebecisi Ömer Bağcı, Vah- dettin Özdemir, Erdal Unal. - Ağca'nın Bulgariar ile ilişkisi var mıydı? - Ağca, kaçakçılık örgütlerinde görevliydi. Bu nedenle Bulgariar ile yakın ilişkisi vardı. - MİT ile ilişkisi var mıydı? -Ağca, Roma'da Türksavcıla- nna verdiği ifadede MlTte görev- li Şahin Tolunoğlu ile ilişkileri ol- duğunu söyledi. - Ağca, Papa suikastından ön- ce Mayorka Adası'na niçin gitmiş- f? - Bu hiç anlaşılmadı. Adada MlTten aynlan bireski istihbarat- çı ile görüşmeye gittiği ileri sürül- dü, ancak bu kanıtlanmadı. - Ağca bu MİT görevlisini tanı- yor muydu? - Tanıması gerekirdi. Çünkü bu MlTgörevlisi, İpekçi cinayetini in- celemişti. - Ağca suikastta tek başına mıydı? - Hayır, yanında büyük olasılık- la Oral Çelik vardı. - Oral Çelik ve Çatlı'nın MİT ile ilişkileri var mı? - Bazı MlTgörevlileri ile ilişkile- ri olduğunu sanıyorum. Bu yolda duyumlanmız var. Kanrt ise yok. Bu gibi ilişkilerin kanıtı olmaz. - Federal Almanya'daki ülkücü- lerin Alman istihbaratı ile ilişkileri oldu mu? - Oldu, MHP'nin Federal Al- manya'daki temsilcisi Enver Al- tayiı'nın -ki bireski MİTgörevlisi- dir- Alman istihbaratından Dr. Kannapin ile ilişkileri belgelendi. - Ağca'ya, Roma'daki ikinci da- vanın açılması için ifade vermesi- ni sağlayan kimdi? - Italyan Askeri Istihbarat Ser- visi SISMI'nin Başkan Yardımcısı General Musumici. - Nerede şimdi bu General Mu- simici? - Cezaevinde. - Suçu ne? - Üst düzey SISMI görevlileriy- le biriikte 80 kişinin ölümü ile so- nuçlanan Bologna Gan bombala- ması olayında kanıtlan değiştire- rek neofaşist terör örgütlerini ko- ruma. - Hangi avukat savunmuştu bu SISMI görevlilerini? - Avukat D'Mdio? - Kimdi bu avukat? - D'lvidio, Ağca'nın da avuka- ttdır. Çok mu kanşık bu olaylar? - Evet, ama hiç de aydınlana- maz nitelikte değil. Fransa'da başka bir ad altında tutuklu bu- lunduğu ileri sürûlen Oral Çelik, Türkiye'de sorgulanırsa bu işler aydınlanır. - CMayın aydınlanmasını isteme- yenler var mı? - Evet, birçok çevre ve insan, bu işlerin aydınlanmasından kor- kuyor. -Neden? - Bu sorulan ve yanıtlan bir kez daha dikkatli okuyun antarsıntz, bu korkunun nedeninin ne ol- duğunu!.. .-•••*>••' Sonıstıırma sıııırlı kaldı• Baştarafi 1. Sayfada Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Nus- ret Ince, gazetecilerin so- rulan üzerine yaptığı açık- lamada, Mehmet Aii Ağ- ca'nın mahkemelennde Koşuyolu'ndaki Fnıko Gazoz Fabrikası deposun- dan para ile bu olayda kul- lanılan ticari otomobilin gasp edilmesi suçlanndan yargılanacağını anımsata- rak "Zamuıaşımı olması için bu sucun işlendiği ts- rihten itibaren 22^ yıl geç- mesi gerekir. Bu süre 3 Ekim 2001'dedoiacak" de- di. Bu davayla Ağca'nın Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki kuyum- cu gaspı olayıyla ilgili da- vanm ileride birleştiribne- sinin söz konusu olabile- ceğini ifade eden Nusret tnce, "Ancak, Ağca'nın bu davada yargılanması için ttah/a'run izni gerekir. Bu dununda ifadesi bûe abna- maz" dıye konuştu. Televizyonlann canlı yayrn araçlan, Ağca hak- kmdaki gıyabi tutuklama karannın vicahiye çevrile- ceği Kadıköy Adliyesi önünde dünden itibaren beklemeye başladılar. Bir dava daha Sıkıyönetim Başsavcılı- ğı'ndal6Ocakl984tari- hinde açılan, Ağca'nın da aralannda bulunduğu top- lam 24 sanıklı davanın 53 sayfalık iddianamesinde Ağca'nın Ipekçi'yi öldür- mesinin dışında başka bır cinayetinın daha bulundu- ğu belirtiliyor. Ağca'nın, yakalanmasına neden olan Ramazan Gfirbûz'ü, ken- disini ihbar ettığı gerekçe- siyle 2 Şubat 1980'de öl- dürdüğünün ifade edildiği iddianamede, bu konuyla ilgili 82/937 esasına kayıt- h dava açıldığı kaydedili- yor. iddianamede bu ko- 3 nuşmayla ilgili bilgi özet- le şöyle devam ediyor: u Bu olayla ilgüî olarak Zeki Peker, Cihat SeverTe flgüi soruşturma yapdmış ve dava açümış, Mehmet AKAğca'nınffflengöreval- fhgij RamazanGürbüz'ün kaçoihp öldürûklüğü an- layhngtır" Türkiye'nin yakm geç- mişindeki faılı meçhul si- yasal cinayetlerin en önemlilerinden olan ve ay- dınlatılması durumunda benzeT amaçla işlenmiş di- ğer cinayetlerin arkasında- ki örgütlü gücü de ortaya çıkarabilecek durumda olan İpekçi davası ise bir ihbar sonucu yakalanan te- tikçi Ağca'yla sınırlı kaldı. ipekçi cinayetinin arka- sındaki güçleri açığa çıka- rabilecek en önemli ipucu, Ağca'yı sıkıyönetimin ol- duğu bir dönemde, Malte- pe Askeri Cezaevi'nden kimlerin kaçırdığını bul- maktı. Yahnzca 5 ay ceza- evinde kalan Ağca, "Ko- nuşunım" mesajının ar- dından Maltepe Askeri Cezaevi'nden adeta elini kolunu sallayarak çıktı. O- lay Bûnyamin Azeryılmaz adlı jandarma erinin üs- tünde kaldı. Adı İpekçi cinayetine kanşan ülkücülerden Yal- çm Özbey, 1993 yılında Almanya'da uyuşturucu ile yakalandı. 1995'te bu- lunduğu cezaevinde Türk Konsolosluğu yetkilılen ile görüşmek istediğini be- lirtti. Kendisiyle görüşen konsolosluk yetkilileri, Özbey'in İpekçi cinayeti, uyuşturucu ve PKK ile il- gili önemli açıklamalar ya- pacağını belirterek uzman görevliler istedi. Dışişleri Bakanlığı'mn istemi üzerine Özbey'i sorgulayan MlT ve Emni- yet Genel Müdürlüğü ele- manlanndan oluşan ekip Ankara'ya dönüşünde bil- gileri savcıhğa iletmedi. Dönemin Emniyet Genel Müdürü, Susurluk davası sanığı Mehmet Ağar idi. CHP Mılletvekili FUtri Sağbır'ın soru önergesiyle ortaya çıkan Özbey'in üa- The VVashington Post'un iddiası 'Ağca CM'danyardım aldı' WASHINGTON (AA) -Amerikan gazetesi The Washington Post, papaya suikast girişiminde bulunan terörist Mehmet Aii Ağca'yı, "uzman yahına ve kompk) teorisveni" olarak nitelerken Ağca'nm komplo teorilerinde, Amerikan Merkezi Istihbarat Teşküatı CIA'dan yardım aldığı iddiasını ortaya atb. Gazetede Mkhaet Dobbs imzalı ve "Kompk» teonsyeni-papa suikastçısı hakkmdaki gerçek hâkn büinemrv-or" başhklı yazı yayımlandı. Yazıda, 1981 'deki suikastm ardından Ağca'nın, kimi zaman tek başına, kimi zaman Tûrkiye'deki aşın sağcı teröristlerin desteğiyle davrandığını, kimi zaman da Sovyet ve Bulgar gizli servisleriyle işbirlıği yaptığım söylediği, en sonunda Vatikan'ın, suikastı, "Faoma'nm üçöacü sn-n" olarak nitelemesiyle durumun iyice kanşüğı belirtildi. Dobbs, Ağca konusuna özel ilgisi olduğunu ve 1984 yılında, Ağca'nm bahsettiği Bulgar baglantısını araştırmak için, Roma'da aylarca durumu izlediğini kaydetti. Dobbs, "O aman karti okium ki, Bulgar bağbmtı% hapisteki Ağca'nın serbest kahna umuduyla uydurduğu bir şeydL Uzman bir yatancı w perdeleyici olarak Itafyan savcılanna duymak istedflderini düşûndüğü şeykri söyledi ve ABD'deki sağ kanat kompk) teorisyenleri ve CIA'dan yardım akh" dedı. Dobbs, itiraf metınlerini incelerken Ağca'nm söylediklerinin aslında Bulgariar aleyhinde verdiği bilgilerin pek çoğunun soruşturma sırasmda elde edildiğini şaşkınlıkla fark ettiğini de yazdı. Kalan detaylan ise Ağca'nın tahmin ettiğini, doğru söylediği zaman soruşturmacılann, "içerden bilgi aldığı*' sonucuna vardığmı, yanhş bir şey söylediğinde ise hikâyesini düzeltmesine izin verdiklerini kaydetti. Dobbs, "Dava, bütünüyle Ağca'nın söyledikleriııin güveninr otup oimadığuıa dayamyordu ki, 1985 yıfcnda davanm tanımlayıp düır^'anın sonunu öngördüğü zaman bu güvemfirfik de yokoMu" diye yazdı. Ağca'nm, sık sık değiştirdiği hikâyesine, CIA baglantısını katmayı ihmal etmediği de yazıda belirtildi. deleri, İpekçi davasınm görüldüğü mahkemenin ısrarlı talebine karşın gön- derilmedi. Önce yanlış dosya gönderildi, ardından bant çözümlerinin "önem- siz" bulunarak yok edildı- ğı bildirildi. ~^.', ' Ifadeyi alan MÎT görev- lileri özbey' in anlatnklan- nı "unuttuklarmı" söyle- diler. Davanın Yargıtay'da sonuçlanmasından sonra, hangi makamdan geldiği belli olmayan bir dosya mahkemeye iletildi. Olay yerinde toplanan deüller, ipekçi cinayetinde ikinci bir tetikçinin varlığı- nı sık sık gündeme getir- mişti. Oral ÇeHk'in Türki- ye'ye getirilrnesinden son- ra Abdullah Yavuz adlı ta- nık, olay yerinde ikinci te- tikçiyi gördüğünü ve gü- venliğinin sağlanması du- rumunda teşhis edebüece- ğini söyledi. Ancak Yavuz'a istenilen güvenceler sağlanamadı. İpekçi cinayetinde adı ge- çenlerMHPileilişkiliUl- kü Ocaklan ya da Ülkücü Gençlik Derneği'nin (ÜGD) önde gelen isimle- riydi. Ancak, dava kişiler- le sınırh tutuldu, cinayetin arkasmda, örgütlü bir güç olma olasılığı değerlendi- rilmedi. Ülkücü katilHalukKır- a, Ağca'nın kaçınldıktan sonra, Abdullah Çatlı'nın evinde saklandığını, ken- disinin de Ağca ile aynı ev- de karşılaştığmı açıkladı. Bu açıklama, Ağca'yı az- mettiren önemli kişilerden birinin, Çatlı olduğunu an- latmaya, tek başına yeti- yor. Susurluk kazası ise Çath'nın devlet ilintili bir çete içinde yer aldığını ve korunduğunu, isim ve de- lillerle ortaya çıkardı. ipekçi cinayetinin bu çetenin işi olabileceği o- lasılık olarak bile soruştur- ma konusu yapılmadı. Sı\ as davasmda karar beklenîyor . ANKARA (AA) - Sıvas'ta 2 Tfemmuz 1993 günü Madımak Oteli'nin yakıbnası ve 37 aydının yakılarak öldürühnesiyle ilgili ola- Tak açılan, 50 sanığm yargılandığı : Yargıtay'm yerel mahkemenm karanm iki kez bozduğu davanın bugünkû oturumunda "üçüncü Tarar verilmesi bekleniyor. düzenledığı şenlikte, Madımak Oteli şeriatçılarca ateşe verümiş ve çıkan yangın sonucunda 37 aydın hayatını kaybetmişti. Ankara DGM'de 124 sanığın yargüanmasına 21 Ekim 1993 gü- Yargıtay 9. Ceza Dairesi, mahke- menin ilk karannı esastan, 2. kara- nm ise usulden bozmuştu. Pir Sultan Abdal Kültür Derne- ği'nin, Sivas'ta 2 Temmuz 1993'te nü başlanmış, 26 Aralık 1994 gü- nü karar verilmişti. İlk kararda mahkeme, 124 samktan 26*sma 2O'şer yıl hapis cezası vermiş, da- ha sonra yazar Aziz Nesin'in tahri- kını gerekçe göstererek sanıklann cezalannı 15 yıla indirmişti. Mah- keme, 60 sanık hakkmda 3'er yıl hapis cezası verirken 38 sanığın da beraatını kararlaştırmıştı. Davamn temyizi üzerine Yargıtay, olayı, "Devietin anayasa ve temel nizam- lanm bozma'' hükmünü düzenle- ven 146. madde kapsammda de- ğerlendirerek karan 99 sanık açı- sından esastan bozmuş, 25 sanık için verilen karan ise onamıştı. 2. davaya Ankara 1 No'lu DGM'de 19Kasım 1996 günü baş- landı. 33 sanık ölüm cezasma, 4 sanık 20'şer yıl, 1 sanık 15 yıl, 27 sanık 7 yıl 6'şar ay, 2 sanık 5 'er yıl ağır, 1 sanık 2 yıl hapis cezasma mahkûm edildi. Mahkeme, 2. yar- gılama sonunda 14 sanığın beraatı- nı kararlaştırmıştı. 6 sanığın dava dosyasının aynlmasına karar ve- ren mahkeme, tutuklu 4 sanıgı da^ tahliye etmişti. Davamn tekrar temyâ edümesi üzerine Yargıtay. 33 sanık hakkmdaki idam karanm usul yönünden bozmuştu. Daire, usul eksikliği olarak sanıklann "nünıs cüzdanlanndaki mühürte- rin okunmaması ve soyadlarmda- ki çeKşkryi" göstermişti. G Ü N P E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi /• Sayfada da iki gasp suçundan da yargılanacak. Ama Ağ- ca'nın asıl gasplan hukuksal değil, toplumsal. Ağ- ca, bir dönene damgasını vuran olaylann da sim- gesel sorumuluğunu taşıyor. O dönemin enine- boyuna irdetenmesi, en azından benzer olaylann yinetenmemesi ve "kahraman" edasıyla ortalıkta dolaşanlann gerçek kimliğinin ortaya çıkması ba- kımından önemli. Görünümü maddeleyelim: 1 - Başbakan Bülent Ecevit, Ağca'nın Türkiye'ye getirilişini şu tümcelerie yorumladı: "Olay, İpekçi cinayetinin üzerindeki sırperdesi- ni kaldırabilir. Yakın tarihteki birçok karanlık sayfa- yı da aydınlığa kavuşturabilir." Ecevit'in bu değerlendirmesine katılıyoruz. An- cak İpekçi cinayetinin işlendiği dönemde başba- kan, Bülent Ecevit'ti. Sanınz, o günlerde Başba- kanlığa bazı btlgiler geldi. O gün için yorumlanma- sı güç olan kimi veriler bugün daha iyi değerlendi- rilebilir. Bu bağlamda sır perdesinin aralanmasın- da Ecevit'e düşen görevler de var! 2- Içişleri Bakanı Sadettin Tantan, son altı ay içindeki operasyonlan irdelerken yeri geldikçe şu tanımlamayı yapıyor: "20yıl geriye gidin. Arşivlerinizi iyi inceleyin..." Tantan gazetecilere bunu önerdiğine göre, ken- disi de benzer çalışmalar yapıyor olmalı. 1 Şubat 1979'da işlenen İpekçi cinayeti çerçevesinde biz de bir öneride bulunalım: "Şu 20 yılı 25'e çıkarsak!" 3- Yolsuzluklaria ve çetelerie mücadelede öne geçme çabası içinde olan MHP'nin de bu konuda yapabilecekleri olmalı. Hem o günleri yakından bi- len üyeleri var hem de bugün bilgilere ulaşabilecek olanaklara sahipler! Katilimci demokrasi... 4- Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, tüm adım- lannı hukuk çerçevesi içinde atıyor. Bu bağlamda Ağca hakkmdaki iki gasp suçundan açılan dava dı- şında yeni soruşturma başlatılamayacağını gerek- çeleriyle anlatıyor. Ancak, bilgi vermesinin müm- kün olduğunu ekliyor. Türk, ikinci şıkkı ciddiye alıp yürüyebilir mi? Olabilir, ama bu işi salt Türk'e bırakmak da hak- sızlık olur. İpekçi ailesinin avukatlanndan gazete kuruluşlanna kadar her kesim konuya olan duyar- lılığını dile getiriyor. Bunun bir adım ötesine geçip Ağca'yla ilgili gelişmelere müdahale edebilecek bir toplumsal platform oluşturulsa daha sağlıklı yü- rünmez mi? 5- Kimi meslektaşlanmız Ağca'yla "Fatima " mu- cizesini bağlayıp uzun uzun bilimsel-dinsei irdele- melerde bulundular. Ipekçi'nin gazeteci olmasının da getirdiği sorumlulukla, aöıriığı tümüyie bu cina- yete vermenin tam zamanınki uçtan gitmek gere- kiyor: - Ağca'yı kimler kullandı? - Kullananlann devlet içindeki uzantılan nereye kadar gidiyor? 6- Ağca, Kartal Cezaevi'ne kondu. Duyumlar doğruysa ilk Çakıcı'yı sormuş. Sormamış olsa bi- le, Çakıcı ile aynı cezaevinde. Çakıa, ikide bir has- taneye gidiyor. Hani neredeyse traş olurken kılı .dönse hastaneye gidecek. Bu sık gidiş gelişler, ay- nı cezaevine Ağca'nın da konması şu soruyu akla getiriyor: - Yoksa yeni bir kaçınlma senaryosu mu gün- demde? 7- Ağca'nın yeni davalar nedeniyle avukata ge- reksinimi var. Bu doğal. Ancak, avukatlık mesteğiy- le bağdaşmayan tavırlar içinde bulunduğu gerek- çesiyle hakkında baro tarafından soruşturma açı- lan Can Özbay'ın başvuruda bulunması ilginç. Ağ- ca'nın ailesinin de yeraltı dünyasından Sedat Pe- ker'in avukatı Ömer Yeşilyurt'u istemesi de akla her türiü derin bağlantıyı getiriyor. 8- Son sözü Ipekçi'nin kızı Nükhet İpekçi Izet'e verelim: "Ben, 'vatanımı, milletimi, dinimi çokseviyorum' diyeadam öldürenleri anlamıyorum. Bizler, bulun- mamış, teşhir edilip yargılanmamış görevli katille- rimizle, onlann işverenleriyle bir arada yaşıyoruz..." Ne büyük acı! Yoksa "katılımcı demokraside" değişiklik mi yap- tık: Katilimci demokrasi! [email protected] çok sayıda yaralı Tmfik küzcılannın bilançosu: 26 ölü Yurt Haberieri Servi- n- Yurdun çeşıtli yerle- rinde dün meydana ge- len trafık kazalannda 26 kişi öldü, 20 kışi yara- landı. Yozgat'ın Bogazlıyan ilçesinden Kayseri yö- nüne giden Hacı Altun (28) yönetimindeki oto- mobil, Kayseri-Boğaz- lıyan karayolunun Özler beldesi çıkışında, sol ön tekerinin patlaması so- nucunda şerit değiştire- rek karşı yönden gelen Mehmet Sinan'm (39) kullandığı küspe yüklü kamyonun altına girdi. Kazada, kamyonun al- tında parçalanan oto- mobilin sürücijsü Hacı Altun, tbrahia Altun, Durdu Altun, Hatice Kara, Ümit Kara, Hav- va Yılmaz, Aii Altun, Rasûn Yıtanaz ve Elmre Yılmaz öldü. Kamyon sürücüsü Sinan'ı jan- darma gözaltına aldı. Antalya'mn Korkute- li ilçesinden Antalya yönüne giden Ibrahim Unlü yönetimindeki kamyon, aşrn hız ve dıkkatsızlık sonucu Ce- hennemderesi mevkiin- de uçuruma yuvarlandı. Kazada Hûseyin Kö- mürcû, Ramazan Kö- mûrcü ve Süleyman Ya- zn- olay yerinde öldü. Ağır yaralanan tsmail ve tbrahim Ünlü tedavi altına alındı. Arafatyardım istedi^ — WASHINGTON (AA) - ABD'de bulunan Filistin^ Devlet BaşkanıYaser Arafat Israil Başbakanı Ehnd Barak'ı, kapsaiılı banş anlaşmasına engel olmakla suçlarken ABETyî Hnmma acilen müdahale ermeyel^ ça^trdl. Arafat,İ.srail ile "anlaynaoknnya riaolma- sm" eylül ayınd< Filistin Devleti'ni ilan edeceğini bü- dirdi. Washingion'da, lsrail-Filistin heyetlen arasın- aapazartesi gftü başlayan müzakereler önceki gün çıkmaza girerkm umutlar Arafat'm dün ABD Baş- kanı Bill ClinUa üe yapacağı görüşmeye kalmıştı. Ancak Beyaz S^ay îdaki görüşmeden sonra Arafat'nıs sözleri, tsrail ilt Filistin'in, aralannda bulunan ayn- lıklan aşmaya jakın olmadıklannı ortaya koydu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle