Katalog

16 HAZİRAN 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'Picasso'yu koruyacağız' kam tstemihan Talay, Ankara'da sergüenecek olan Pi- casso tabtosunun çok iyi korunacağmı söyfcdl Kraliçe için parti tngütere'nin tstanbul Baş- konsoiosu PeterHunt, Kra- liçe n. EBzabeth'in 74. res- mi doğum günü nedeniyle öoceki akşam başkonsotos- hık bahçeknde bir resepsi- yon verdi. Kraliçe II. Eliza- beth'in doğum günü 21 Ni- san obnasına karşın İngilte- re'de soğuk havaJann do- ğum günü partUerini güç- leştirmesi nedeniyle 1748'den bu yana kral ve kraliçeler için 14 Haziran günü resmi doğum günü kutiamalan düzenleniyor. Antalya kavruluyor Antalya ile sahil kesi- mindeki ilçeler, son yülann en sıcak hazi- ran ayını yaşıyor ve bunalba sıcaklaria kavruluyor. Meteoro- ktji yetküileıi, Antal- ya'da gölgede yapüan ölçümlerde hava a- caklığının 40 derece- nin üzerinde beürleo- diğmi bUdirdiler. Yet- küiler, Antalya sahtt- lerinde deniz suyu a- cakhğmiD da 24 dere- ce okiuğunu kaydettL Çocuklar için proje Vıldız Teknik Üniversitesi'nce (YTÜ) haznianan "Korunmaya Muhtaç Çocuklar İçin AMa-Ağabey ProjesP adh çataşma devam ediyor. YTÜ Fen-Edebi- yat Fakükesi ile Sosyal Hizmetier Çocuk Esirgeme Kununu'na (SHÇEK) bağb Üsküdar Çocuk Yuva- sı işbirliğiyie bir yıldır yürütülen proje, dün YTÜ Oditoryumu'nda çocuklann sergjkdiği gösterilerle kutiandı. (Fotograf: ZEYCAN GÜL) Mimarlar Zeugma için süre istemi Istanbul Haber Servisi - Mimarlar Odası'nca düzenlenen "GAPta Uygarhk SuıavT konulu forumun sonuç bildırgesınde tarihsel mirasın kurtanlmasına kadar Zeugma'nın sular altında kalmasının engellenmesı çağnsında bulunuldu. Mımarlar Odası/Zeugma Hasankeyf Forumu tarafından açıklanan sonuç bildirgesındekı bazı görüşler özetle şöyle: • Zeugma kazılannın sürdürülebılmesi ve taşınabilecek parçalann alınabilmesi için yeterb süre tanınmahdır. • Rumkale ile Halfeti'nin su altında kalmayan kjsımlan sağlamlaştuılarak korunmalıdır. • Baraj projesi değıştirilerek Hasankeyf'in su altında kalmaması garanü edilmelidir. • Zeugma 'nın kurtanlması için su seviyesınin yükselmesı durdurulmahdır. Deprem aleti Patent 1999'da alındı BURSA/İSTANBUL (AA)-Başbakanlık Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet YefıkAlp tarafından açıklanan ve depremi önceden tespit edebildıği büdirilen sistemin, 4 gün önce Bursa'nın Mudanya ilçesinde kurulu Türk Pirelli Fabrikası'nda tanıtımının yapıldığı belirlendi. Elektrik Yüksek Mühendisı Lütfü Canyaran ile Burak Berk Üstündağ tarafından icat edilen sisteme, 1999 yüuıda patent aluıdığı öğrenildi. Istanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan, kamuoyuna sistem hakkında detayh bilginin 28 Haziran'da tstanbul'da düzenlenecek bir basın toplanüsıyla duyurulacağını kaydetti. ÎTÜ Maden Fakültesı Dekanı Prof. Dr. Nad Görürıse "Henüz ortada 'müjde' diyebüeceğimiz ya da dryemeyeceğimiz bir şey yok"dedi. ABD Temsilciler Meclisi Terörle Mücadele Komitesi Başkanı Bodansky ^Islaıncı terör tamanıyor' Yossef Bodansky LEYLA TAVŞANOĞLU Dünyada terör, özellikle de Islami terörün önü alı- namıyor. Bırtakım ülkele- rin bu terörist eylemleri, çeteleri destekledikleri, pa- rasal kaynaklar sağladıkla- n biliniyor. ABD Temsil- ciler Mechsi'nin Terörle Mücadele Komitesi'nin başkanı olan Yossef Bo- dansky de Islami terörün artan tehdıdine ve kaynak- lanna önemle dıkkat çeki- yor. Bununla mücadelenin gıttikçe daha zorlaşacağı- na işaret ediyor. Geçen günlerde Istanbul'a gelen ve "Avrasya'nın Gûveno- ği" konulu uluslararası top- lantıya katılan Bo- dansky'yle terörün kay- naklannı, nedenlerini ve amaçlannı konuştuk. - Siz bir terörle mücade- le uzmanısınız. Dûnyadaki terör odaklannı ve bunun neden kaynaklandığmı an- lanr mısınız? - Şimdiye kadar pek dikkat çekilmeyen bir kon- uya değınmek ısriyorum. 0 da Avrasya bölgesindekı ts- lami terör ve şiddet hareket- leri. tŞÇİ DİRENtŞt'NİN 30. YILI Emekçflere miting iznî Haber Merkezi - DÎSK, Türk-lş ve KESK'e baglı bazı sendikalann oluştur- duğu Istanbul Emek Plat- formu'nun '15-16 Hazinuı tşçi EHrenişi'nın 30. yılı ne- deniyle yapmak isteğı mi- tinge izin çıktı. "Geçmişi- miz geleceğimizi ayduılao- yor" temasıyla yarın ger- çekleştınlecek mitıng saat 12.00'de Çağlayan Meyda- m'nda baslayacak. •-> Istanbul Emek Platfor- mu'ndan dün yapılan açık- lamada "Bundan 30 yıl ön- ce konfederasyon farkına bakmaksızm hep birlikte ayağa kalkarak sendikal hak ve özgürlüklerini bü- yük bir kararhhk ve cesa- retle savunan Türidye tşçi Smm bugün de aym ortak biUnç ve duyarhhkla müca- deleye girişmenin olanakla- nnı yaratmaya çabşıyor" denildı. DİSK Çukurova Bölge Temsılcısi Yusuf Yürekli, ise Türk işçi sınıfının, DİSK üyelerinin hak ve özgürlüklennı korumakta- ki kararlıhğmın bir ürünü olan '15-16 HazirantîçiDi- renişi'nin ardında önemlı dersler bıraktığını belirte- rek " 15-16 Haziran'ı yara- tan kuşağı örnek atayoruz" dedi. DİSK'e bağlı sendika şu- be başkanlan ve üye işçile- rin hazır bulunduğu toplan- nda, haklann ve özgürlük- lerin mücadele vermeden kazanılamayacağını, koru- aamayacağını vurgulayan Yürekli, işçi sınıfının yaşa- ma damgasını vuran, gelış- melen etkileyen ve biçim- lendiren bir güç olduğunu anımsattı. DtSK Ege Bölge Temsil- cisi Musa Çam da emekçı- lerin önünde zorlu bir müca- dele süreci olduğunu belir- terek "15-16 Haziran Dire- nişi bize önemli dersler bı- rakmıştn*. 1970 yıiında ko- nulmak istenen sistem çok gefişmişbiçimdekarşunızda durmaktadır. Bu yasaklar- dan, kısıtlamalardan ohışan duvarian aşmak, 15-16 Ha- ziran'da başlayan direnişi- mizizaferie sonuçJandmnak zorundayız" dedi. MeraVden işçüere destek TQrk-tş Genei Başkanı Baynun Meral, özefleştirme kapsamına almanHatiçveCanıiaKıtersanelerindeçahşanişçileri zryaretetti. Hükümetin aylardır EVfF emrinde çnhfogHn öne süren Meral, "Sözünü unutanlara sesleniyorum. Burası kapaakhğında bu insanlar ne olacak? Hükümetierin yurttaşlara karşı sorumluluğu var. Hükümet ben senin işyerini kapattım, nereye gidersen git diyemez. Dünyanın biçbir yerinde böyie hükümet yoknır" dedi KooDşması sık sık alkışlaria ve "Tersaneler bizimdir kapaalamaz", "Kahrobun IMF, bağûnsız Türidye" sloganlanyla kesilen Bavram Meral, işçilerden her zaman birlik içinde ve tek ses ohnalanm istedl Yürütmenin durdunıfanası için mahkemeye başvuran sendika üyeleri ise yapüldan açıklamada, "Umuyoruz ki Türk adaleti lenimize karar verir. Çabalarumz sonuç vermezse kadırgalarla Ankara'ya vürüyeceğiz'* diye konuştular. (FOTOGRAF: UGUR GÜNYUZ > 'Siyam üçüzü' benzetmesi 'Siyam öküzü' olarak algılanınca tartışma çıktı TBMM'de MHP-FP kavgasıANKARA(CumhurryetBü- rosu) - TBMM Genel Kuru- lu'nda FP'li Bekir Sobaa'nın hükümet ortaklannı eleştirir- ken yaptığı "Siyam üçüzü" benzetmesinı, "Siyam öküzü" olarak anlayan MHP'liler tep- ki gösterince tartışma çıkü. Ba- zı MHP ve FP milletvekileri birbirlerinin üzerine yürüdüler. TBMM Genel Kurulu'nda 17 Ağustos ve 12 Kasmı 1999'da deprem yaşanan böl- gelerdeki oda ve borsa üyele- rinin kayıt ücretleri ve yıllık ai- datlannının ertelenmesine iliş- kin yasa tasansının görüşülme- si sırasında tartışma çıktı. FP Tokat milletvekili Sobacı, ko- nuşmasında hükümeti eleştirir- ken, "Ortaklann adeta Siyam ikizi, üçüzü gibi hareket ettik- lerini" söyledı. Sobacı'nın bu sözleri üzerine MHP'li Idare Amiri Ahmet Çakar ve Agn milletvekili Nidai Seven başta olmak üzere ayağa fırlayan ba- zı MHP'liler bağırmaya başla- dılar. Hava birden gerginleşir- ken bazı FP'liler de MHP'lile- re tepki gösterdi. Oturumu yöneten FP'li TB- MM Başkanvekili VecdiGönül MHP'lıleri sakınleştirmeye ça- lıştı. MHP Grup Başkanvekili tsmail Köse. Sobacı'nın "Si- yam öküzü sözüne açıkhk getir- mesini" isteyince durum anla- şıldı. Kürsüde yanm kalan ko- nuşmasını tamamlamaya çalı- şan Sobacı "Siyam öküzü değfl Siyam üçüzü" dediğini söyle- di. Bu sözler de gerilimı gide- remedi. FP ve MHP sıralan arasında bağnşmalar ve sataş- malar, bazı milletvekillerinin birbirlerinin üzerine yürüme- leri boyutuna vannca Gönül oturuma bir süre ara verdi. Bu arada araya giren ANAP ve D- SP'li milletvekilleri, MHP ve FP'lileri sakinleştırmeye çalış- tılar. Toplantı yeniden başladı- ğında tutanaktan Sobacı'nın sözlerini okuyarak yanlış an- lama olduğunu bir kez daha vurgulayan Vecdi Gönül, "Si- yam üçüzü" sözlerinin "Başka türlü, insan dışı bir şey olarak anlaşıldığmı" söyledı. Önemli sorunlara nasıl çözüm bulunacağı konu- sunda sürekli fıkirler, öne- riler üretiliyor. Ama ben müteveffa ABD Başkanı Ronakl Reagan'ın bir sö- zûnü sıze hatırlatmadan geçemeyeceğim. Reagan, "Tango, iki kişiyle yapıhr" demıştı.Pek çok ınsarun yaşamma mal olan olay- lar yaratan, istikran bo- zan kilıt dunımdaki bir oyuncu karşınıza çıkarsa ne olacak? Bu oyuncu meşnıiyeti ve dünyanın düzenini altüst edecek noktaya gelırse ne yapıla- cak? Bugün karşı karşıya kaldığımız tehdit böyle bir tehdittir. Durum git- tikçe daha kötüleşecektir. - Siz bu sözlerle, dünya- da her yü meydana gelen terör olaylaruun sayts&l olarak artmasma mı dik- kat çekmek istiyorsumız? - Hayır, esas sorun bu değil. Esas sorun, devlet dışındaki terörist oyuncu- nun dünyanın düzenini al- tüst etmektekı kararhlığı- du*. Bunu yaparken de dûnyadaki gittıkçe yükse- len iki mega trendın bir- birleriyle çelişkisinden yararlanmaktadır. - Bu iki megatrend han- gfleri? - Birincisi, kalkınmak- ta olan dûnyadaki durum. Afrika'nın dennlıklenn- deki ya da Orta Asya'da- kı en ücra köşelerde bulu- nan ülkelerde yaşayan in- sanlarm nasıl bir yoksul- luk, nasıl bir çaresizlik içinde olduklarını bilıyor musunuz? Bulunduklan durum akıllara durgunluk vericidir. Bu insanlar umutlannı tümden yitir- mişlerdir. Pakistan gibi bir ülkeyi ayağa kaldır- mak için harcanması ge- reken para ABD ya da Avrupa'yı iflasa sürükler. Hiç kimse de Pakistan kurtulsun diye iflasa sü- rüklenmeyi doğrusu göze almaz. - Peki, tslam teroriz- minden söz ettiniz. tslam ülkelerinin de yoksulluk snunnda oldukİarmı bü> yoruz. Bu yoksulluk ve ça- resizlik tslam terorizmini nasd besKyor? - Bu ülkelerde radika- lizm, nefret gittikçe yayüı- yor. Bunu kontrol etmek de arnk çok güç hale geldi. - Üçüncü dünya ülkele- rindeyaşayan berbireyte- rorizme yatkm mı sizce? - Hayır, günümüzde te- rorizm artık çok önemli uzmanlık ve para gerekti- ren bir eylem. DUZYAZI ORHAN BtRGtT HangJsiAnlaşılabiliyopki? önceki gün DSP Grubu'nda yaptığı konuşma- da Ecevit, Soruşturma komisyonlannda Mesut Yılmaz'a karşı takındıkları tavrı kastederek "MHP'nin ne yaptığını anlayabilmış değilim" di- yordu. Başbakan'ın, koalisyon içindeki gerilimin bü- yümesinden, hele istikrarsızlığa dönüşmesinden kuşku duyması doğaldır. Ancak gerilimi önleme- nin yolu da, özellikle bu aşamadan sonra mesela MHP'li temsilcılerin tükürduklennı yalarcasına, bir- kaç gün önce şaıbeli gördükleri bir dosyayı, ge- nel kurul aşamasında aklamak için tam bir dönüş yapmalanndan geçmemelidir. Bu yüzden de, Ana- vatan Partisi Genel Başkanı ile ilgili soruşturma komisyonlanndan ikisi tarafından verilen "Yüce Divan'a gidilmeli" bıçımindeki kararlann genel ku- rul görüşmeleri sırasında koalısyonu sarsabılecek bir gerilime dönüşmesi için muhalefet milletvekil- lerinin ellerinden geleni arkalanna koymayacak- lannı da göz önünde tutanlar, bu siyasal amaçlı davranışlar yerine, bakan ve başbakanların so- rumluluklannı Meclis'in sırtından alarak yargıya bırakmayı öneriyoriar. Ne hikmetse, önerinin geçmiş yıllarda fikir ba- balığını yapan Anavatan Partisi yöneticileri, özel- likle genel başkanlannın dosyaları söz konusu olunca, stratejı değışıklığıne gıttıler. Sayın Mesut Yılmaz, önce bir açıdan pek de haksız sayılma- yacak bir itiraz yolu ile SEKA ve GSM ile ilgili ta- sarruflann Bakanlar Kurulu kararianna dayandığı- nı söyleyerek, bu kararnameyi imzalayan tüm ba- kanlan da kendisiyle birlikte Yüce Divan'ın sanık sandalyelennı paylaşmayaçağırdı. Hemen ardın- dan da onceki gunkü grup konuşmasıhda eski or- tağı DSP'den (ki bugün de ortaklık birtikteliği sür- mektedir^ hukuki destek istediklerini söyledı. Dün de, Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ta- şar, Ecevit'e çağn yaparak daha açık konuşma- sını söyledi. Taşar, 55. hükümetin aldığı bu iki ka- rarda herhangi bir usulsüzlük olmadığının adeta bir bilirkişi raporu gibi kamuoyu önünde açıklan- masını, 55. hükümetin Başbakan Yardımcısı'ndan talep ediyor. Ecevit ve DSP'nin bu çağnya nasıl yanrt vere- cekterini bilmiyorum. Ama, kamuoyu önünde yapılacak öyle bir açık- lamanın MHP'yi hedef alan bir tartışmada, hükü- met içindeki gerginliği daha da arttıracağından endişe ederim. llk bakışta, her hükümet karannda ımzası olan tüm bakanlann sorumluluğu paylaştıklarını söyle- mekdoğrudur. Ama uygulamalarda, soruşturma- yı isteyen milletvekilleri, kimi zaman sadece baş- bakanı ya da o işlemi birinci elden omuzlayacak bakanı hedef almaktadır. Bazen de birden çok bakan için yapılan ıstemler, soruşturma komisyo- nu karaıiannda kımi bakanlar için "soruşturmaya •gerekolmadığı yönündeki" karartarta yol aynmı- na sokulmaktadır. 21. dönem parlamentosunda dokunulmazlık- lar ve bakanlann sorumluluğu ile ilgili dosyalann ele alınmasından bu yana, çok sık, bazen de ar- dı ardına konuya eğılmekle okurlanmı sıktığımı bil- sem de, anayasanın 83 ve 100. maddelerinde ön- görülmüş olan prosedürün günümüzde düpedüz politik amaçlaria yozlaştınldığını yakından bilen bir kişi olarak, hem de fikır babalığını 55. hükümet dönemınde ANAP'lılann ustlendığı değışımi savu- nuyorum. Yani bu tür dosyalar hakkında soruştur- mayı Başsavcı'nın yapması ve ondan sonraki ev- rede de önce Yargıtay Ceza Daıresi'nin, daha son- ra da Yüce Divan'ın devreye girmesinin bu tür ak- lamayadasuçlamalardaki "algülüm - vergülûm" alışvenşinı önleyeceğini biliyorum. Anlayamadı- ğım, Anavatanlı kurmaylann, özellikle genel baş- kanlan için yapılan bu ağır ithamlar karşısında öy- le bir değişikliği hızla ele almaya, "5+5" olayını çağnştınr kuşkusuyla sırt çevırerek, yaz tatilinden önce sorunu genel kuaılda sonuçlandırma ıstem- leridir. O görüşmelerde muhalefet, ortamı ve ortaklar arasındaki havayı adamakıllı ısrtarak kaynama noktasına getinnek isteyecektir. Yine aynı görüş- melerde yapılacak oylamalarda, Yüce Dıvan öne- rileri 276 oyu bulamadığı için sonuçlanmayacak, ama söytentiler kasıtlı olarak sürdürülebilecektir. öylesi Sayın Mesut Yılmaz için, hıç de hak et- mediği halde daha mı ehveni şer olarak değerien- dirilmektedir? Anavatan Partili milletvekillerinin, anayasanın 83 ve 100. maddeleri ile ilgili işlemlerde Başsav- cı'yı yetkili kılma önerisine, önce fikır babalığı ya- pıp şimdi alerji duymalarını anlamak güç. Korkanm böyle ısrartar sonucunda bir gün ge- lecek, kendi düşen ağlamaz sözünü, partinin en görünür bir yerine adeta kalıcı bir anıt gibi asacak- lar. Faks:0212 677 07 62 E-mail: orhan.birgit(§ do.net.tr 2S.ULUSLARARASI İSTMNBUL MUZIK FESTIVHLI 7 IADMI -1 TIHMIZ !••• ısı««mı 28 ULUSLKRARASI """";, İSTHNBUl ı MÜ2İK FESTİVHLİ 7IUİUUİ-1TUnHZ2MI istanbul Kültür ve Sanat Vakfı 28. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali programında 10 Haziran 2000 tarihinde yer alan Kennedy, keman ve Lynn Harrell, viyolonsel resitalinin- gerçekleştirilmesindeki değerli katkıları için '2 Borusan Holding A.Ş.'ye teşekkür eder =-—• ~- - KUKUMSAL S^ONSOMLAft Istanbul Kültür ve Sanat Vakfı 28. Uluslararası Istanbul Müzik Festivali programında ' " 11 Haziran 2000 tarihinde yer alan The English Concert & The English Concert Korosu konserinin gerçekleştirilmesindeki değerli katkıları için Osmanlı Bankası A.Ş.'ye teşekkür eder. —^ — . = FESTfVAL STONSORU llfEczacıbası KUKUMSAL SPONSORLAA KOCBJUIK VEFAT Es\ Dr. Masume Çöl ile birlikte kursianmızın yıllarca doktorluğunu yapan, Op. Dr. NURİ ÇOL'ün babası, Darüşşafaka mezunu, SSK Istanbul Hastanesı Ortopedı ve Travmatoloji Klintği emekli Şefi, Kızılay Lalelı Teşhıs Kliniğı Ortopedı Şefi Op. Dr. AZİZ ÇÖL 14.06.2000 Çarşamba günü vefat etmiştir. Aziz naaşı 16.06.2000 Cuma günü (bugün) Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra, — = s = s _ ^üpSultanAiteMezarhğı'ndatopragaveritecektir. Çeten/c göndermek isteyenlerin Darüşşafaka Cemyet'ne bağışta bulunmalan nca olunur. VEFAT •Eşt Dr. *Masufne Çöt ıte bniikt6 gazetemtzın ytHarca doktoiiuğunu yapan, ~ p7-Dr. MJftf ÇÖL'ün babası, Darüşşafaka mezunu, SSK Istanbul I lastan«w_ Ortopadi VB Travmatoloji Kliniği emekli Şefi, Kızıtay Lateii Teşhis Klıniği Örtopedi Şefi 14.06.2000 Çarşamba günü vefat etmiştır. Cenazesi 16.06.2000 Cuma günü (bugun) Teşvikjye Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra, Eyüp Suttan Aite Mezartığı'nda toprağa venlecektir. Cumhuriyet