25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 MAYIS 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sol düşünce içinde yer aldıklannı belirten gençler okullannda söz sahibi olmak istiyor, haksız not sistemini eleştiriyof Heclef özerk üniversiteİPEKYEZDANİ Kendilennı değişik gruplarda, değişik platformlarda ifade etseler de, "Sol" ekse- ni içinde farklı siyası çızgılerde hareket et- seler de, aslında hepsinin ünıversiteye da- ir özlemi aynı: "Özerk, demokratik, para- sız eğitim.*' Onıversitedekı demokrası mü- cadelesını, ülkedeki demokrasi mücadele- sinden "ayn" görmüyorlar, ancak buna okuldan başlamalan gerektiğini düşünü- yorlar. Üniversiteli gençler, en çok "Okul- daki polis baskısından, kendilerini ifade edemeraekten, haksız not sistemkrinden, bilinıseUikten uzak eğitim verildiginden" şikâyet ediyor. Üniversiteli gençlenn, öğ- renci hareketı içerisınde kendilerini, siya- si kimlikleriyle ifade ettikleri gruplardan öğrencilerle görüştük. Gençllk İnlslyatm Pernek Girlslmi Üniversiteli, lıseli, işçi ve çalışan genç- lerin gençliğin sorunlanna çözüm bulabil- mek ve gençlerin sesinı duyurabilmek amacıyla bir araya gelerek Gençlik înisi- yatifi Dernek Ginşımı'nı oluşturdu. Genç- ler, ülke sonmlannda söz sahibi olmak ıs- tediklenni söyledi. Dernek adına konuşan Mübarek Bayrak, gençliğin sorunlannın sadece üniversite öğrencilerinin sorunlan olarak görülmemesı gerektiğini söyledi. Üniversite gençliğinin en önemli sorunla- nndan birinin YÖK olduğunu belirten Bayrak, YÖK'ün kaldınlması ve üniversi- teler arasında YÖK'e alternatıf, öğretım elemanlan ve öğrencilerin oluşturduğu bir koordinasyon kurulması gerektiğini söyle- di. Polısin ve her türlü güvenlık kuvvetinin ûniversiteden gitmesi gerektiğini ifade e- den Bayrak, üniversitelerin sermayeden ve siyası ıktidardan bağımsız olmasını iste- diklerini söyledi. Eğitime ve üniversitele- re bütçeden aynlan payın arttınlması ge- rektiğıni ifade eden Bayrak, öğretim ele- manlannın maaşlannın da arttınlarak ya- şam standartlanrun yükseltilmesı gerekti- ğini belirtti. Öğrencilerin oluşturduklan sanat ve kül- tür topluluklanna üniversitenin bütçesin- denpay aynlmasını ısteyen Bayrak, öğren- Üniversiteierde okuyan gençler ortak sorunlannı anlatblar. Demokratik Tûrkiye için yolun ilk önce demokratik ûniversiteden geçtiğiııi söylediler. (Fotoğraf: ÖZLEM GÜVENLt) cilerin bannma sonınunun da çözülerek yurtlann kapasitelenrun artırılması, yenı yurtlar açılması ve yurtlann kalıtesinin ar- ttınlması gerektiğini vurguladı. Bayrak, öğrencilerin örgütlenme ve siyaset yapma özgürlüklen önündeki özgürlüklerin de kaldınlması gerektiğuıi bildirdı. Bayrak, eğitımde özelleştirme uygulamalanna son verilmesıni ve paralı eğitımin önüne geçil- mesinı ıstediklerini de söyledi. SİP'll öörendler: "Sosyalist öflrencilerin temsilciylz" SlP'lı öğrenciler adına konuşan Erkan Baş, üniversitelerin bu ülkenin bir parçası olduğunu, ünıversite öğrencilerinin emek- ten, halktan yana tavır alması ve üniversi- telerdekı sorunlann da bu çerçevede ele alınması gerektiğini söyledi. Üniversite- lerde gencı ve bılımsellıkten uzak eğıtun venldığini savunan Baş, "Biz YÖK'e kar- şı sadece özerk ve demokratik üniversiteyi savunmamn eksikolduğunu düşünüyonız. Örneğin paralı eğitim sorunu, özelleştirme uygulamalannın ünh ersitelere yansıması- dır, dolayısıyla sadece paralı eğitime değU, özelleştirmeye de karşı olmamız gerekıyor" dedı. öğrencl Cephesi:"öğrencller arasında yabancılasma var" Iktısat Öğrenci Cephesi'nden Sinan Sû- lün, küreselleşmenin üniversıtelere yansı- ması üzerine fast food kûltürünün ünıver- sitelere gınnesiyle öğrenciler arasında bir yabancılaşmanın ortaya çıktığını söyledi. Eğitimin paralı hale getirilmesi nedeniyle ünıversiteye artık işçilerin ve emekçilerin değil, belli bir gelir düzeyinin üzerindeki toplum kesiminin çocuklannın gittığini ifade eden Sülün, "Bu da üniversite genç- Bği arasmdaki toplumsal muhalefetin zayrf- lamasına yol açü, düşünmeyen, üretmeyen, sorgulamayan ldtleleri ortaya çıkartn" de- dı. Demokratik öğrenci Blrllklerl (DÖB) lstanbul Üniversitesi'ndeki bir grup öğ- renci birliğinin oluşturduğu DÖB adına konuşan Serap Şahin, kendılennn "özerk ünrvresite"den çok "halk ünhersitesi"' ta- raftan olduğunu belirterek, üniversitelerin işçilerin ve emekçilerin çocuklannın oku- yabileceği eğitim kurumlan olmasını ıste- diklerini söyledi. lstanbul Üniversitesi'ne getirüen "Çan eğrisi'' not sısteminin ceza- ya ve rekabete dayalı bir sıstem olmasın- dan dolayı öğrencileri birbırine düşman kıldığmı ifade eden Şahin, "Artık öğrenci- ler birbirine ders notn bfle vermiyor'' dedı. Cençlere özgürtük cephesl: Gençlere Özgürlük Cephesi'nden Arzu Kaya, üniversitelerin 1980 sonrası süreçte bılımsel anlamda hiçbir çalışmanın olma- dığı, meslek eğitimı verilen kurumlar ha- lıne geldiğinı savunarak, "Bn da, sistemin tam istediği, tektip,yabancılaşmış, yalnız- laşmış insanlan doğurdu" dedı Kendıleri- nin ünıversıtede daha kolektıf, daha özgür ve demokratik çalışmalar yaparak üniver- site ortamını daha farklı kılmak istedıkle- rini ifade eden Kaya, "Özerk ve demokra- tik üniversite talebüıde bulunabilnıek için kendi alternatifimizi de koymanuz gereld- yor. Bizde genel toplum yaşamından soyut- lanamayacak bu talebimiz için çahşryoruz" diye konuştu. İstanbul üniversite öflrenclleri Koordlnasyonu lstanbul Üniversite Öğrencileri Koordi- nasyonu'ndan Yeşinil Yeşilyurt, üniversite gençliğinin "özerk ve demokratik üniver- site'' ıstedığını ancak sadece YÖK'ün kalk- masıyla bunun gerçekleşemeyeceğini gör- düklerini söyledi. Ömer Bul ıse 12 Eylül sonrasında sermayerun ünıversitelere mü- dahalesının, bilgınin metalaştınlmasını da berabennde getırdiğinı belirterek, özellik- le YÖK'le beraber ünıversitenm sermaye için daha kullanılabilir hale getirilmesinın, üniversite gençliğinde de toplumsal çıkar- lardan yana olmak gıbi bır tavır geliştirdi- ğini söyledi Bul, "Buna karşılık polis cop- lanyta, panzerlerivle, kaıneralarıv la. bu muhalefet parçalanmaya çahşıunakta" de- dı. Tunay Şentürk ıse mevcut eğitim siste- minin kışılen toplumsallaştırmaktan çıka- ng bıreyci bır hale getirdığıni belirterek, "Üniversite öğrencilerinin aydın olma, bi- lim üretme sorumluluğu hice zayıflanuş durumda, arnk amaç sadece kendini kur- tarma, meslek sahibi olma" dıye konuştu. Emek oençllfli Emek Gençliğı üyesı İÜ Edebıyat Fa- kültesi öğrencısi Ozgûr Köse, üniversıte- lerde uygulanan öğrenci temsilciliği siste- minm demokratik olmadığını savunarak, yönetimın istediği yapıda temsılcılenn se- çildığını söyledi. Köse, öğrencilerin gerçek öz örgütlülüğünün yaşama geçınlmesi için tüm öğrencilerin çaba göstermesı gerekti- ğuıi kaydettı. Emek Gençlığı'nden İÜ Ik- tısat Fakültesı öğrencısi Sait Ertunç ıse üni- versite öğrencilennın neo-lıberal ekonomi anlayışının geçerlı olduğu günümüz orta- mında "köşeyi dönroe" anlayışını benim- sediğını, bunun ünıversıtelenn sennaye ek- senli eğitim vennesinın önemli etkisi oldu- ğunu vurguladı. -fy/l Öğrencilerden itiraf 'Ezbercüikte biz de suçluyuz' YUSUFZtYAAY Üniversite gençliği, ûniversiteden bekledi- ğini bulamıyor. Onlar, üköğretımden liseye dek aldıklan eğitimin "ezberd öğretim" for- munun üniversitede değişeceğini umarken, üniversıteye geldıkle- rinde yaşadıklannın tam bir hayal kmklığı olduğunu söylüyor. Öğrenci gençlik, araş- tırmacı efitim alama- malannda iğneyi yük- seköğretim sistemine baonrken, kendileri- nin araştıncı olmadık- lannı itiraf edip, çuval- dızı da kendilerinden esirgemiyor. îktisat Fakülte- si'nden adtnın açıklan- masını istemeyen bir öğrenci, üniversitede öğretim üyelerinin derslere girip ilkokul- dan üse sonuna dek ya- pıldığı gibi geleneksel ezberci yöntemle ders- leri u ö^rettiğmi'';aktif, araşttrmacı, sorgulayı- cı, bilimsel eğitim ve- rilmediğini savunuyor. Bu öğrenci, derslerde araştırmaya yönelten ödevler verilmediğini, ezbere dayah smav sis- teminin uygulandığım vurguluyor. Hocalanrun derste anlattıklannı kelimesi kehmesine not alan ve sınavlarda bu ders not- lanm fotokopiyle ço- ğaltıp ezberleyen öğ- renciler, ezbercilikte kendilerini de eleştir- mekten kaçınmıyor. Edebiyat fakülte- sinden bir öğrenci, kendisi gibi birçok ar- kadaşının da dersleh araştırma yaparak öğ- renmek yerine, ço- ğunlukla fotokopiyle çoğaltılmış ders not- lanyla sınavlan geç- tiklerini anlatıyor. Bu öğrenci, bilimsel eği- timin gerektirdiği bir- den çok kaynaktan ya- rarianmak yerine, ders notlan ya da bir ders kitabıyla yetindikleri- ni vurguluyor. Ece Nur Demirağ Bürokrasiye eleştiri İstanbul Haber Ser- visi-Marmara Üniver- sitesi tleöşim Fakûlte- si'nde kültür ve tiyat- ro kulüplerinde çah- şan Ece Nur Demirağ üniversite yönetimle- rinin kulüpleri pek önemsemediğini, çok da hoşlanmadığmı be- lirtti. Kulûplerdeki diğer arkadaşlan gibi, ûni- versîte yöhetirnlenn- den kaynaklanan bü- rokrasi ve hiyerarşıyi eleştiren Demirağ, tasta Tcültûr kulüpleri olmak üzere kulüple- rin büyük bölümünde sol gruplarm etkili ol- duğunu söyledi. Etkinliklerin ağır- lıklı olarak panelier- den oluştuğunu, belli dönemlerde şenlikle- rin de düzenlendiğini anlatan Demirağ, "Öteki üniversitelerin öğrenci kulüpleriyle ilişki kurulurken de kıstas geneflflde aynısi- yasalgörüştenoünala- n oluyor. Üniversite yönetimkrinin kulfip- İerden çok hoşlandık- "Brinı, çahşnıalânn] çok önemseyip, des- tSTANBUL ÜNtVERStTESİ'NDEKİ ÖĞRENCt KULÜPLEgl Atanırkçü gençler, gericüiğe karşı son noktayı kendilerinin koyacağmı söylüyor ve laiküği savunacaklarmı beürtiyorlar. Üniversiteli Atatürkçü Düşünce Kulüplerine ilgi artıyor '(ieııçlik Atatürk'ü savunacak' İstanbul Haber Servisi- Üniversi- telerin Atatürkçü Düşünce Kulüple- rine üye olanlar, gençlik hareketinın öncüsü konumuna ulaştıklannı be- lirterek, "Tûrk gençliği, Atatûrk il- ke ve devrimlerini savunmav a. geliş- tirmeye veCumhuriyetin kazanımla- nna ödünsüzce sahip çıkrna- ya kararhdır" diyorlar. Istanbul'daki üniversitele- rin Atatürkçü Düşünce Ku- lüplerinin (ADK) ve Atatür- kçü Düşünce Derneklennde- ki gençlik komisyonlannm biraraya gelerek geniş bir platform oluşturmasından sonra, bu kulüp ve derneklere yöne- lık olarak son yıllarda artmakta olan ilgı daha da yoğunlaştı. tstanbul Üni- versıtesi ADK üyelerinden AliOzsoy ve Velat Kayar yeni örgütlenmelen- nin bır federasyona benzediğinı be- lirterek "Eğer ülkemizde bir gençlik taareketi başlayacaksa, bu Atatürkçü Düşünce Kulüplerinden ve Atatürk- çü gençterden başlayacak" dediler. Gencilığe son noktayıjençlığin ko- yacağını vurgulayan Ozsoy ve Ka- yar, ADD'lerin gençlıkle bağlannı daha da çok güçlendirmeleri gerek- • ADK üyelerinden Ali Özsoy ve Velat Kayar yeni örgütlenmelerinin bir federasyona benzediğini belirtiyor ve ekliyor: "Bir gençlik hareketi başlayacaksa, bu Atatürkçü Düşünce Kulüplerinden başlayacak." tiğine işaret ettiler. Laik, bilimsel, eşit ve parasız eğıtimi savunduklan- nm altun çizen ve Tevbid-i Tedrisat'a bu yönüyle de sahip çıktıklannı be- lirten Özsoy, "Toplumsal mücadele toplumun değerleriyle, ulusal kaza- nımlaria, doğru çizgiyle verüir. 68 gençliğini basarüı ve kahcı kılan bu- dur. Doğru çizgiyi saptamak ve kitie- lere doğru önderlik etmek gereldrn diye konuştu. Bundan böyle paralı eğitime ve yüksek harçlara karşı ey- lemlere de öncülük edeceklerini ifa- de eden Özsoy, halkçı eğitime en çok sahip çıkanlann Kemalistler olduğunu kaydetti. Soldaki bazı kesimlerin bayrak, mıl- lı marş, Atatürk konulann- dakı duyarsızlıklannı ve hat- ta tepkilerini "büyük yanhş- lar" olarak niteleyen Özsoy, toplumun ilerici değerlerine, ulusal devnme ve önderine en çok sahip çıkması gerekenlerin solcular olduğunu vurguladı. Bazı üniversite yönetünlennin ADK'lerin kuruhnasına karşı çıktık- lann anlatan Özsoy, bu tavırdaki üni- versite yöneticilerini de Atatürkçü gençlere güvenmeye çağırdı. ANAKŞtST GENÇLER, ÖĞRENCt KİMLİCİNİ VE EĞİTtMI REDDEDtYOB 'Toplumsal bir devrim amaçlıyoruz' lstanbul Haber Servisi- Anarşist Gençlik Fede- jasyonu'ndan ûzgür^fc- derasyonlan içinde öğ- Özgür, toplumsal, sos- yal bir devrim amaçladık- Janniy 4»yerarşinin ve otoritenia olmadıf ı bir versiteyi de otoriter- hı- yerarşik bir kurum olarak gordüklen IÇHI kendi iç- lerinde tutarh bir tavrm yetieri. Bu bağtamda, kla- sik anarşist yöntemden de farklıyız. Politik propa- ganda yaparak değü, ya- Oğrencıye güveüeîi yönetim istiyoruz' tekkdüderini söyleye- meyiz. Hatta bunun aksi gecerüdir. Kulûp- lerle üniversite yöne- timleri arasında taröş- manın çok fazla ofana- sı da bunun gösterge- si" diye konuştu. rencilerin de bulunduğu- dünyayı savunduklannı söz konusu olduğunu an şamımızı örnekleyerck in- nu ama öğrenci kimliğini ^ie, eğitimij-eddettiklerini söyledi. Özgür, "Salt ik- tidan ele geçirmeyi amaç- layan politik devrim değU, insanlann kendi yaşamla- rmı kendi ellerine alabil- melerini savunuyoruz" dedi. belirtti ve kendi yatay ör- gütlenmelennı yaşamaya çalıştıklannı, bireysel ve otoriter politik gruplarla kurumsal ve politik ilişki kurmamaya önem ver- diklerini ifade etti. Özgür, öğrenci kimli- ğini reddettiklerini, üni- lattı. Federasyonlan için- de çok farklı kesimlerden insanlar bulunduğunu ve bunu bir farklılık, zengin- lik kaynağı olarak algıla- dıklannı vurgulayan Öz- gür, "tnsanlann kahra- man ohnasmı beklemiyo- nız, önemli olan sanıimi- sanlan katmaya çalışıyo- ruz. Sistemden bütünöy- le koptuğumuzu da iddia edemejiz" diye konuştu. Özgür, sistemin dayat- ma ve zorunluluklann- dan olabildiğince sıynl- maya çabaladıklanm öne sürdü. tstanbul Haber Servjsi- Istanbul Üniversitesı Öğ- renci Kültür Merkezı (ÖKM) Halkbilim Kulü- bü'nden Yaçar Cfvdek, ÖKM'dekı öğrencilenn ile- rici, demokrat, aydın öğ- rencilerden oluştuğunu be- lirterek, etkinliklerine da- ha çok kaynak aynlmasını ve özerk bır yapıya kavuş- mak istediklerini söyledi. ÖKM 'deki bazı kulüple- rin çok venmli, bazı kulüp- lenn ise oldukça atıl du- rumda olduklanna dikkat çeken Civelek, 70 binden fazla öğrencisi olan ÎÜ'de, ÖKM'ye olan ilgi azlığı- mn, 12 eylül anlayışından kaynaklandığını ve gençle- ri politıkadan uzaklaştır- mayı öncelikle ve özelük- le isteyen 12 Eylül yöneti- mirun, bir anlamda amacı- na ulaştığını söyleyen Ci- velek, "Ne yazık ki üniver- siteögrenciİerinin çoğunhı- ğu artan bir hızla toplumu- na, ülkesine, kültürüne, halkuun gerçeklerine du- yarsız hale genyor. OKM'ler bu anlamda gençliğin bilinçlenmesi açı- smdan önemli bir işlev gö- rüyorlar. Ama gençlerin il- gjsi fazla değfl" dıye konuş- tu. Kültür günleri, halk oyunlan gösterileri, söyle- şi, panel, konset, füm gös- terimi, tiyatro, konferans, gezi gibi etkinlikler düzen- lediklerini ve bunlara oku- lun kaynak ayırmasını iste- diklerini vurgulayan Cive- lek, kaynak ıçın dılekçeyle başvurduklarmı, bunlann bazılanna olumlu, çoğuna ise olumsuz yanıt aldıklan- nı söyledi. Üniversite yönetiminin denetım görevini yapmak- la birlikte kendılenne daha esnek ve destekleyıci dav- ranmasını ve kulüplerin özerk bir yapıya kavuşma- suıı arzuladıklannj velek, kulüplerin öğrenci- lerin birlikte üretmenin ta- dmı aldıklan yerler oldu- ğuna dikkat çekti. Civelek, üye sayısı fazla olan her kulübün ekim ayında bır başkan ve yönetim kurulu seçtiğini söyledi. "Anava- saya uygun olan tüm etkin- likleri yapabilmeliyiz" di- yen Civelek, getırecekleri halkoyunlan hocasuu bıle okul yönetiminin behrle- meye kalkışmasını eleşhr- di. Etkinliklennın çoğunu kendi aralannda topladık- lan paralarla gerçekleştir- diklerini, öğrenci dayanış- masının maddi- manevı her alanda görüldüğünü ama yetersız olduğunu beluien Civelek şöyle devam ettı: "Üni>ersitev e veni başla- yan gençlerin kulüplere il- gİSİ var. Ama bu ramanla çok azahyor. Öğrenciler f3- me, konsere geliyoriar ama panele, konferansa gelnü- yorlar. Biz, paralı eğitime karşı çıktığımız için, etkin- liklerin paralı olmasına, sponsorlar tarafından des- teklenmesine de karşıyız. Ama bu konuda bizden farklı düşünen ve sponsor kullanan kulüpler de var." Civelek, "Kulüpler gönül- diriunesi gerekir,aksi halde öğrenci gelmez" dedı. Öte- ki ünıversitelerdeki öğren- ci kulüpleriyle de iletişim kurduklannı ama bu iliştri- de siyasal tavnn belirleyi- ci olduğunu vurgulayan Ci- Universiteler Kulüpler gençliğin örgütlenme okulu îstanbul Haber Servisi- Üniversıtelerin farklı adlarla kurduklan binmlere bağlı olarak çalışmalannı yürüten öğrenci kulüpleri, öğrencilerin sosyalleşmesi, birlikte üretoeleri, okul dışı etkinlikleri ve bilinçlemneleri açısından büyük önem taşıyorlar. Bu kuJüplerin parasal kaynak kosunda göreli olarak rahat olanlan, vakıf üniversitelermin çansıalünda olanlar. Devlet üniversitelerindeki öğrenci kulüplerinin ise en önemli sonmlan özerklik ve kaynak olarak gösteriliyor. JJniversitelerde çalışmalannı yürüten lcutûpler, genellikle olduklan belirtiliyor. Kulüplerin en yaygın olanlan şöyle: • Atatürkçü Düşünce Kulübü • Arkeoloji Kulübü • Bilgi Kulübü • Dil Kulübü • Dağcılık Kulübü • Dans Kulübü • Ebru Kulübü • Edebiyat Kulübü • Ekoloji Kulübü • Fotoğraf Kulübü • Felsefe Kulübü • Gezi Kulübü • Halkbilim Kulübü • Hnlnık Afaşftrmalan Kuhlbü • Karikatür ve Mizah Kulübü • Klasik Türk Sanat Müziğİ Kulübü • Müzik Kulübü • Resim Kulübü Kııliihıi • Sosyal Araşttfmalar • Kulübü- '- " ~ ~ aynı ya da benzer adlar altında örgütknıyorlar. Bunlar arasında en çok ilgi çeken ve üye sahibi olanlann Atatürkçü Düşünce Kulüpleri, sinema ve tiyatro kulüplen • Sosyal Dayanışma JCulübû = - ^ = • Tiyatro Kulübü • Tarih Kulübü • Diplomasi Kulübü • Uluslararası llişkfliFf Kulübü • îletişim Kulübü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle