27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 8 MAYIS 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI /JZiJVVfll V/1TJJ. / ekonomi(5 cumhuriyetcom.tr Thatcher'm danışmanı, Türkiye'nin, bankanın kredisine gerek duymadığını söyledi 'Dünya Bankası gereksiz' 13 ŞtRKETLERDEN • OSMAMJ BANKASI, reklam buzmetleriru yûrüten ',-Arancı Duyu Reklam Fîlmve Tekkomünikasyon AŞ' Qc anlaşmasını sona erdirdi. Bankanın yeni reklam ajansı konusundaki temaslan sürüyor. • PÎRELLl yeni ûretimi 'P2500 Euro' ile ağır vasıtalar için dizayn edilen FR25 ve TR25 lastiklerini düzenlenen toplantıda bayilerine tanıttı. Yeni ürünler mayıs ayından ıtıbaren satışa sunuldu. • TANSAŞ'ın Çanakkale İşletmesi'nin açıbşını Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer gerçekJeştirdL Tesis 4 bin metrekareük alanda 15 bin ürün çeşidiyle hizmet verecek. • ÇUKUROVA ÎTHALAT-IHRACAT AŞ yürüttüğü kalite sistem çalışmalannın sonucunda ISO 9002 belgesi aldı. Firma tesislerinin denetimi Alman RWTÜV kuruluşu tarafından yapıldı. • BAYRAKTAR YATIRIMHOLDtNG Samsung hafıf ticari araçlann Türkiye distrbütöriüğünü akü. Araçlar grubun bünyesindeki Baytur Motorlu Vasıtalar AŞ. tarafmdan sabşa sunulacak. • MAGIC LIFE'ın Tûıkiye'de bulunan 9 tesisi yaz sezonunu açtı. Firmanın yeni tesisleri Side Clup Seven Seas ve Antalya Club Sirene City bu yaz ilk müşterilerini ağırlayacak. SIEMENSsatişve saüş sonrası hizmetieri için garanti sûresini 1 yıldan 3 yüa çıkann. TOketkiler isteğe bağh olarak yapılacak ek ödeme karşdığmda 3 yühk garanti sûresini 6 yıla çıkarabikcek. • MCV YÖNETÎM DANIŞMANLIĞI ve Avrupa'nın önemli yazılım firmalarından DynaSys 'Tedarik Zinciri Planlaması' konulubir seminer dûzenliyor. Seminer 22 Mayıs gûnü Conrad International Otel'de saat 14.00'te yapılacak. • ÜNİTEL'in düzenlediği bahar kampanyasında cep tekfonlan indirimii olarak satışa sunuldu. Motorola Timeport L7089 79müyon900bin ündan,Ccd93049 mflyon 900 bin ttradan sanşa sunuldu. -•GOLDAŞ 2000^111 ilk 3 aylık döneminde künnı arttırdı. Şirketin net dönem kân bir önceki yıia göre yûzde 241 artarak 1 trilyon 248.7 mılyar liraya ulaştı. • TESHÎD (Temizük ve ^SCTVB Hizmctmeri tşvsrenleri Derneğî)~ - ûyderi, dûzenlenen gdeneksel sektör topiantısmda bir s gddüer. TESHÜ) dizenleyeceği 'Uhısal Tanizük Kongresi'yle de sektör temsilcflerini btkışturmavı hedefliyor. NİLÜFERŞENSÖZ Eski Ingütere Başbakanı Mar- garet Thatcher' ın baş ekonomi danışmanı Sir Alan Walters, Dünya Bankası politıkalannı eleştirerek, "DünyaBankaage- reksiz bir kurum. Ülkelere ya- rardan çok dezavantaj sağlı- yor" dedi. Dünya Bankası 'nın "Türki- ye'nin, çeşhü yasalanm değiş- tirmesini şart koşarak" vere- ceğini söylediği krediye ihti- yacı olmadığını belirten Walters, "Türkiye'nin uluslararası (i- • Eski tngiltere Başbakanı Margaret Thatcher'ın ekonomi baş danışmanı Sir Alan Walters, Dünya Bankası'nın 'Türkiye'nin, çeşitli yasalannı değiştirmesini şart koşarak' vereceğini söylediği krediyi istese uluslararası piyasalardan rahatlıkla alabileceğini belirtti. nanspiyasalanndan borç alabfl- mesi mümkün" dıye konuştu. Koç Üniversitesi'nde "Eu- ro'nun Geleceği'' konulu bir konferans veren Walters, Tür- kiye-AB ilişkileri, Euro'nun gi- dişatını değerlendirdi. - SürekH değer kaybeden Eu- ro'nun uzun vadede geleceğini nasü görüyorsunuz? - Euro'nun geleceği konu- sunda şüphelerim var. Kişisel olarak Avrupa'nın ortak para sistemine geçmesine karşıyım. Avrupa ortak para biriminin bu- gün içinde bulunduğu değer kaybetme sürecinin önümüz- deki aylarda da sürdüreceğini dü- şünüyorum. AB'ye üye olmak için Euro sistemine girmek şart koşulmamalı. Euro yerine Al- man Markı veya başka bir güç- lü Avrupa ülkesi para birimi kullanılmalı. AB'ye üyeBk konusu - Avrupa MerkezBankası'nın potintalannıdoğru buluyormu- sunuz? - Avrupa Merkez Bankası'nm ANKARA TİCARET ODASI'NIN TAKSITLENDÎRMEİSTEMINEILIMLI YAKLAŞTT OnaPdan vergi afliııa destek ANKARA (CumhuriyetBü- rosu) - Devlet Bakanı Recep Önal, dün makamında kabıîl ettiği Ankara Ticaret Odası heyetinin gecikmiş vergi borç- lannın "affi" anlamına gelen borçlann takside bağlanarak indirime tabi tutulması iste- mine destek verdi. Önal, "Bugün cebünize gi- renle, yarın girecek para ara- sında çok büyük fark var. Ca- nı göoülden destckledigim bir olay. Devietin vatandaşıyla ala- cak-borç ilişkisini sona erdir- meklazun" dedi. Önal ekono- mideki son gelişmeleri şöyle değerlendirdi: Enflasyon özel sektörün taşın altına elini koyduğu görülüyor. Enf- lasyon bağımlılıktır. Kurtul- mak belli bir iradeyi gerekti- rir. Biz bu bölümü aşük. Bu hepimizin meselesi. Cellr dağılımı Temel nedeni enflasyoa Bu- nu, ülkenin geliri arttınlarak düzeltebiliriz. Artık devlet ya- hnm yapmayacak, özel sektör yapacak. Yeterli sermaye bi- • Devlet Bakanı Recep Önal, "Bugün cebimize girenle, yann girecek para arasında çok büyük fark var. Canı gönülden desteklediğim bir olay. Devletin vatandaşıyla alacak-borç ilişkisini bitirmek lazım" dedi. rikimi var. Devlet sadece iç ve dış gûvenlik, dış temsil, yargı, adalette ve özel sektö- rün yetemediği yerde sağlık ve eğitimde olacak. Hatta bura- larda da yeterli birikim varsa devlet sadece gözetim yap- malı. Devlet ne kadar küçül- tülürse o kadar etkın olacak. Teşvlk mevzuatı 22 Mayıs Pazartesi günü ye- ni teşvik mevzuan açıklanacak. KOBÎ teşvikleri ve genel teş- viklerde değişik bir anlayış getirildi. Öncelik Dünya Ban- kası'nın mali sektör için ve- receğı kredide degil, ekonomik reform kredisinde. Paradan sıfır attna Zamanlaması tartışıhyor. Merkez Bankası, banknot üret- meye hazırdır; ama Darpha- ne bozuk para üretmeye hazır mıdır? Banka kayıtlanna yan- sıması nasıl olacak? Bankama- tiklernasıl dönüşecek? Insan- lann hayatını, alıştıklan ma- tematik kalıplan altüstedenbir olay. Psikolojisini bile düşün- mek lazım. (ECB) politikasının ne olduğu bilinmiyor. Hedeflerin neler ol- duğu konusunda da bir fikri- miz yok. ECB yetkilileri, akıl- lannı başlanna toplamalı. - AB'nin Türkrye'yi kabul edeceğinidüşünüyormusunuz? - AB 'ye aday diğer ülkelerle karşılaştınldıgında Türkiye AB için çok kalabalık bir ülke. Siz bir Macaristan veya Polonya değilsiniz. Nüfiısu 70 milyonu aşan bir ülkeyi AB'nin 'yutma- a' çok zor. Bu nedenle AB'ye katılacaksanız bunun şartlanm eksiksiz yerine getirmeniz ge- rekiyor. Bugün Fransızlar Tür- kiye'nin AB'ye kaülmasına kar- şı çıkıyorlar. Eğer Fransızlar bir şeye karşı çıkıyorsa bu konuda dikkatli olmak gerekir. Türki- ye'nin 2004 yılına kadar AB'ye üyeliği mümkün gözükmüyor. -Dünya Bankası Başkanı önü- müzdeki günlerde Türkiye'ye gelecek. Banka vereceği kredi için kinüyasalarm değiştiriane- sini şart koşuyor. Türİdye'nin Dünya Bankası kredflerine ih- tiyaavarmı? - Dünya Bankası kurum ola- rak gereksiz. Vvblfenson bura- ya geldiğinde 'özeDeştirmeter başta ofanak üzere pek çok dü- zenlemeyi gerçekieştirin' diye baskı yapacakür. Ulkelere ge- nellikle dezavantaj sağhyor. Kredi almak için pek çok konu- da bankanın rotasında pek çok düzenleme yapmak gerekiyor. Türkiye'nin Dünya Bankası ser- mayesine ihtiyacı yok. Mali di- sıplınınızı sağladıgınız sürece uluslararası piyasalardan borç alabilmeniz mümkün. Sabit ücrete savaş açan tüketici örgütleri, GSM vericilerine karşı da mücadele başlattı Çekin anteninidçatimızdan'Ekonomi Servisi -tnsan sağlığma cid- di tehdit oluşturduğuna yönelik uyanla- ra karşın parklara, okullara, hastanelere yakın yerlere ve konut çatılanna gelişi- güzel biçimde dikilmesi sürdürülen GSM vericileri ile ilgili yasal düzenleme ya- pılması istendi. Avrupa Birliği (AB) ve ABD'de yerleştirilme koşullan yasalar- la belirlenen, üstelik sağlığa zarannın azaltılması açısından 'fıberoptik kabto- lar' kullanılan GSM vericilerinın Türki- ye'de 'Çernobü faciası düzeyinde tehlike oluşturduğuna' dikkat çekilerek ilgili kuruluşlar göreve çagnldı. GSM vericilerinin yerleşim yerlerin- de yaygınlaşması tüketici örgütlerini ha- rekete geçirdi. Turkcell ve Telsim'in hak- sız yere aldığı sabit ücret için 'çek elini cebimden' kampanyası başlatan üç ba- ğımsız tüketici Örgütü, şimdi de verici- ^ AB ve ABD'de yerleştirilme koşullan yasalarla belirlenen, üstelik sağlığa zarannın azaltılması açısından 'fiberoptik kablolar' kullanılan GSM vericilerinin Türkiye'de 'Çernobil faciası düzeyinde tehlike oluşturduğuna' dikkat çekildi. lerin kaldınlması amacıyla 'çek anteni- niçatnndan' kampanyası başlatıyor. Tü- keticiler Derneği (TÜDER) Başkanı En- gin Başaran, Tüketiciyi Koruma Derne- ği (TÜKODER) Başkanı Mehmet Se- vim ve Tüketici Haklan Derneği (THD) Başkanı Turhan Çakar, ortak toplantı- lannda, halkın vericilerin etkileri konu- sunda doğru bilgilendirilmesini istedi. Yasa ya da standart yok Dernek başkanlan, vericilerin yerleş- tirilmesiyle ilgili herhangi bir yasal dü- zenleme ve standartbulunmamasını eleş- tirerek "Nereye, nasılyerieştirileceği, fir- malann sorumluluğu yasalarla beürlen- meK" görüşünde bırleştiler. Konuyla il- gili şikâyetleri de alarak bugüne kadar çeşitli kuruluşlardan bilgi derleyen der- nek başkanlan, aynca Türkiye'deki GSM operatörlerinin kullandığ: antenlerin ka- lite açısından da denetlenmediğini vur- gulayarak "Gelişmiş ülkelerde bir stan- dartvar. Zarannı a/alûcı önlemler ahnı- yor. Türkrve'de ise bu da keyfi. GSM şir- ketlcrinin kuDandığı antenler ne marka, ithal edilivor, ama bunlar neyin nesi bi- Bnmiyor'" dediler. TÜDER Başkanı Engin Başaran, ilgili bakanlan göreve çagırarak "Maddiçıkar- lar «ıghirt«n önce gelmemetL Biz cep te- lefonlannı kuflanmakistiyoruz, ama tek- nolojiyi getirmeden önce alryapısuu, ba- kım. onanm ve denetün kuruluşlarmı otuşturun" dedi. Raporiar hasıralfa Başaran, 1994'tenbuyanabilimadam- lannın Türkiye'de bu konuya eğıldiğini belirterek 1995'te Çevre, Ulaştırma ve Sağlık bakanlıklanna 200 kişilik bir bi- lim adamı heyetinin raporiar sunduğu- nu anlattı. Başaran, "Büfan adamlannın bakanhklanuyardığınıöğrendik.Ancak sunulan bilgi ve belgeler nerede, befli de- ğiL Bakanhklar berhangi bir öoJem al- mamış. Rağhğımıy ğh» htınlara «nanft" biçiminde konuştu. NE SINffiLARI BELLİ, NE ÖLÇÜMÜ zararı saymaUa bitmiyor Genellikle 4 metre boyun- da, dolap biçimi iki çubuk antenle bir çanak antenden oluşan vericilerin telefon ko- nuşmalan arttıkça gücü yük- seliyor. Herhangi bir sınır be- lirlenmeksizin, ölçüm yapıl- maksızın binlerce dolar kar- şılığında yerleştirilen verici- ler için GSM operatörleri, "ampul kadar zararh" der- ken bilim adamlan. "Ampu- lun frekansı 50 GHz, antenin ise 1 miryar GHz kadardır" açıklamasını yapıyorlar. Mik- rodalgalan çevreye yayan ve- riciler, 4 kilometrelik alanı doğrudan etkileyebiliyorlar. Tüketici örgütlerinin dün gerçekleştirilen toplantısında, ABD Çevre Koruma Ajan- sı'nın mikrodalgalan kanser yapıcı ilan ettiği anımsatıla- jak vericilerden yayılan dal- galann kısaveuzun vadeli za- rarlan sıralandı: • Uykusuzluk, sinirlilik, unutkanlık, depresyon, ba- şağnsı, baş dönmesi, bunama hastalığı, kas sertleşmesi gö- rülebiliyor. • Kİnser yapıcı madde- lerin hücreye girişini kolay- laştınyor. • Işitme kaybına ve göz- de bulanmaya yol açabiliyor. • Bağışıİdık sistemini za- yıflatıyor. • Kadınlarda düşük riski- ni arttınyor, erkeklerde kı- sırlığa yol açabiliyor. • Özellikle bedeni ve bey- ni gelişmekte olduğu için en fazla çocuklan etkiliyor. Düğme biçiminde cep te- lefonlanna takılarak satılan mikrodalga emiciler, kişilerin korku ve bügisizliğinden ya- rarlanmak isteyenlerin piya- sayasürdüğüyaransınınalet- ler olarak nitelendiriliyor ve çözüm olmadığı vuıgulanıyor. tş Bankası'ndan GSM'de altyapı taktiği ( ) y _sı-Telckûm İulia'nm, 2.5 mıİyar dolarhk . lede izkdiği "agresif rekabet" taktiğiyle 5katrilyonTT >GSM-l-8û&şebekesinin altyapısı için "seçenekli firma" formülü- islettıği öğreruldı. ^^^ Konsorsiyumun, Tırma bağunhhğmuı yaratacağı sakmcalan'' ortadan kaldırmak ve daha kısa zamanda GSM 1800 opera- törünün altyapısmı kurmak için iki ayn fir- ma ile anlaşmayı planladığı belirtüdi. Iha- 1800 piyasasına rakipsiz gırme he- defîne ıılaşaa tş Bankası-Telekom îtalia,- pjsffli kuracak fırmalan "seeenekMfinnjı*' formülüylebehrleyecek. Konsorsiyumun, her adımda "ince ince" düşünülerek aynn- Ulara bağianmış taktıklerie iierliyor. Ulaştırma Bakanlığı ile başlahlan söz- leşme görüşmelerini "rakipsizliğinin ve B- sans için ödeyeceği yüksek befteİDi" avan- tajıyla yürütenkonsorsiyum, yaklaşık 2.5 milyar dolar ödeyeceği operatörün altya- opcratörûnûnaltyapı lıi/ıuetleıkükurma^ işini, hemen hemen seçtiği öğrenilen Is- veçli Ericsson firmasııuıı yam sna bugüu- lerde belhieyeceği iki firmaya ihale ede- ceği kaydediliyor. Bu alanda Nokia, Si- emens, Alcatel, Nortel Netvvorks, Moto- rola, IBM Türk gibi fırmalar faaliyet gös- teriyor. ŞÎRKET OYUNLARI 'Bilim adamlan alet oldu' GSM vericilerinin yerleştirilmesi için şirketlerin çeşitli oyunlara başvurduğu ıddialan gündeme geldi. Katılımcılann da katkısıyla yapılan tartışmalarda, hem Turkcell ve Telsim'in kimi bilim adamlannın görüşlerini halkı yanıltma aracı olarak kullandığı hem de bilim adamlannın bu şirketlere alet olduğu iddialan dile getirildi. GSM operatörlerinin 'befli bir nokta için yapılan ve yalmzca o nokta için zararfa olmadığını' gösteren raporlan çoğaltarak vericiyi yerleştirmek istedikleri yerin sakinlerini ikna ettikleri vurgulandı. TÜDER Başkanı Engin Başaran ın verdiğİYe^ toplantıda gösterilen ömekler ise dikkat çekiciydi. Başaran şöyle konuştu:"Ataköy 4. Kısun'da bir binaya yerleştirilmiş. Onun hemen yanında Ataköy Lisesi, bir okul daha ve koca bir park var. Bunun 4 kflomejreyi etkikdiğini düşünün." Toplantıya getirilcD,— yapraklan sararmış, gövttesi kurumuş büyük saksı çiçeğinin sahibi ise u Çiçeğim veridnin 1 metre yakmmdayken bir ay içinde bu hale geldi. Çiçek köklü, sapasağlamdı. Faturası yanımda, 50 mUyon nrahk, ne „_. okhığunu sonradan anladık" diye konuştu. İŞÇİINİNEVRENİINDEN ŞÜKRAN SONER Kurumlaşma ; Türkiye'nin 10.Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer gelirken kırmızı ışıkfarda aracın durması için talimat vermiş. Bize gazetecilik okullannda Hk öğretilen köpeğin insanı ısırmasının değil insanın köpeği ısırmasının ha- ber olduğudur. Ortada kırmızı ışıklarda durmanın ha- ber olabildiği bir durum var olduğuna göre durumu- muz vahim. Ama artık kırmızı ışıklarda durulmasını uyaran bir cumhurbaşkanına sahip olabildiğimize göre de pek umutsuz değil. Zaten daha önce de aynı duyariılığı gösteren, uya- nyı yapan bir başbakanımız olmuştu. Sahi son gün-, lerde medyamızda yer almadığı için bilemiyoaım. Doğ- rusu merak da ediyorum. Başbakan Bülent Ecevrt hâlâ kırmızı ışıklarda araçlann durdurulması talima- tı veriyor mu? Yoksa düzene uydu mu? llkesinden vazgeçmediyse, iyice umutlanabiliriz. Çünkü artık trafiğin en vazgeçilmez kurallarından bi-; rine uyulmasını isteyen hem Başbakanımız, hem de Cumhurbaşkanımız var demektir. Ola ki bakanlar, par- ti liderleri, diğer protokolden zevatlar, valiler, kayma- kamlar, emniyet müdürieri bu durumdan bir ders alırlar da bir ayıplı durum ortadan kalkar. Ya da onlann tek tek akıllarını başlarına almaları beklenmeden, bu yolda yönetsel, akılcı bir karar alı- nabilir. Çağdaş, uygar, demokratik bütün ülkelerde. olan uygulamalarla, yöneticilerin içinde bulunduğu, araçlann datrafik kurallanna uymaları istenebilir. De-, mokrasi, hukuk ilkeleri işletilebilir. \ "Bu kadar çok önemli sorun, demokrasi, hukuk çiğneme eylemlerinin arasında büyütecek ne var?" • diye tepki verebilirsiniz. Yine de valilerin, emniyet mü-! dürlerinin, bakanlann.. yola çıktıklan saatlerde. tra-, fiğin en yoğun olduğu yollann, kavşaklann kapatıl-; mastnın, o ülkenin yolda olan bütün insanlan için iş-. kence oimasının çok ötesinde, simgesel anlamı var. Protokol için yollan kapatmamak, uygarlaşmada; anlamlı bir görüntü olabilir. Yöneticiliğin görev ve( sorumluluklar anlamında ayncalıklı bir durum oldu- ğu, yöneticileri hukuk, haklar anlamında diğer insan- • lardan ayırmadığı gibi bir gerçeklik algılanmaya baş-, lanabilir. Belki de bizi yönetenler kendilerini padişah- > lar gibi ayncalıklı, her konuda hak sahibi görme alış-, kanlığından vazgeçmek zorunda kalabilirler. Bu günlerde yeni Cumhurbaşkanımızın ilk davra-1 nışlan, ilk konuşmalan ölçü alınarak yapılan değer- lendirmelerde, yeninin yere göğe sığdınlamamast; hali yaşanıyor. Doğrusu pek çok anlamda "iş bilir, iş< bitiren" lider tipinden, "demokratik hukuk devlet ya-' pısı ile uyumlu" lider tipine geçişte umut veriyor.i Türkiye'de başta Cumhurbaşkanının görev ve sorum-! luluklan, toplumsal alanda pek çok kavram ve ku-! rumlann yeni yerine oturtulmasında önemli işlevi ola-' bilir. i Sadece medya yıldızlannın abartılı övgülerinden; ürkmek gerekiyor. Henüz Demirei'in Cumhurbaşkan-1 lığının demokrasimiz için vazgeçilemez olduğunuj vurgulayan yazılannın mürekkebi kurumadı. Köşkünı medyanın çıkarianna kullanılabilmesi, köşk yazariı- 1 ğının yanşı alabildiğine kızışmışa benziyor. Elbette! her yeni gelenle değişen konumlan, iktidar, başba- kan, hükümet değişikliklerinde aynen sıntıyor. - Hal böyle olunca da Özal vizyonu(!), Demirel sf- 1 ya^dengeleri, Ecevrt dürüstlüğü ile putlaştınlırtafei; ken, Özalizm Türkiye'de en büyük yoksullaşma.ı borçlanma sürecini, hertürahlaki çöküşü kurumlaş-J tınyor. Demirel'in kimliğinde aile fotoğraflan meşru-. luk kazanıyor, sağın ırkçı ve dinci önlenemez yükse-! lişi gerçekleşiyor. Halkçı Ecevit'in son iktidan ise IMR Dünya Bankası, küresel ideoloji dayatmalarının en 1 hızlı uygulanması dönemi oluyor. Medyanın dayanılmaz çıkarcı, abartılı övgüleri sı-' rrtırken, insan yeni Cumhurbaşkanının gerçektenı olumlu ilk konuşmalanna, davranışlanna yeterince sevinemiyor. Dahası her Cumhurbaşkanının olağaa kimlik özellikleri olması gereken kimi söylem ve dav-| ranışlara duyduğumuz büyük sevinç, daha önce ya- şanmış yoksunluklann boyutunu sergiliyor. Söz kurumlaşmadan, daha doğrusu yeni Cumhur-. başkanı ile demokrasi ve hukuk devletine yaraşır 1 Cumhurbaşkanı kimliğine, uygulamalarına doğru adımlar atılması umudundan açılmışken, bir başka umudumdan söz etmek istiyorum... Geçen hafta Sıvas örneğinden söz ederek, Es- kişehir'den sonra başka Anadolu üniversitelerinde de kurumlaşmanın başladığı umudundan söz et- miştim. Hafta başı yine bir toplantı nedeni ile pek çok, kez gittiğim Edime'ye ve üniversiteye bir kez daha; gitme şansım oldu. Aradaki hızlı gelişimi görmek gerçekten sevindirici. Büyüme sadece öğrenci, öğretim üyesi artışı değil,ı asıl önemlisi üniversite kimligi, kentle etkileşım üzerine.1 Istanbul'da özel üniversitelerin, pıyasanın kendi! çabalan ile bir şey yapmadan, para ile öğretim üyeteri; çalmalan, kadrosu ile almasalar da enerjilerini gasp etmelerinin kamu üniversiteleri üzerindeki büyük 1 erozyonu yaşanırken, Anadoiu'da toparlanma, yeniden| filizlenme gibi bir şey oluyor. insanı umutlandınyor. '• sukransonerfnyahoo.com ASO Başkanı zafer çağlayan 'TOBB seçimletine adayolmuyorum' \ ANKAR4(Cumhuri- yetBürosu)-Ankara Sa- nayi Odası(ASO) Baş- kanı Zafer Çağlayan, TOBB başkanhğına aday olmayacağım açıkladı. Çağlayan, "TOBBtie ön- ce deİege demokrasisini ohtşturarak demokrasi- nin temsffi değü ka- tuk yanşı olacağı endişe- sinitaşıdığun için TOBB başkanhğma adayofanam mümkün dcğüdir" dedijj Bir gazetecinin,"De-!' ttenaoknasmısağ- lamak zorunda- i ya" dedi. ı ASO toplantı % salonunda dün ba- sın açıklaması düzen- leyen Çağlayan, dünya- i ekonomik ve tek- mesi için aday olnıanız gerekmiyor mu" sorusu|, üzerine Çağlayan. "Şim-ı| ^ ben hakfamı «t-|- nolojik gelişmelerin önemli bir "degşinvsğ— redni" başlattığını, ken- disı de bu değışım süre- cini çeşitli toplantılarda dile getırdığı için isminin TOBB başkan adaylan arasında geçtiğini belir- terek, "Bugün gelinen noktadahizmetdeğflkol- vunmak için ada-|| \Tmdesenı,Deniz, Ticaret Oda- 1 ! ^ sı'ndan listeye aday olamayacağ»-' mı bilebüe bunu yap- sam ne anlamı olur? Dİe-' ğişimsüreciwilişkinjy) f rüşlerimi nnttiaka adayır otorakaçıklamakzorun- dadeğffim'< dedı. Çağlayan, amaçlan TOBB'ye zarar vermek 1 değil kuramsal kimliğe!. kavuşturarak, çözüm bek-'i leyendeğil çözüm üreten 1 bir yapıya kavuşturmakj'' olduğunu belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle