Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 8 MAYIS 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI /JZiJVVfll V/1TJJ. / ekonomi(5 cumhuriyetcom.tr
Thatcher'm danışmanı, Türkiye'nin, bankanın kredisine gerek duymadığını söyledi
'Dünya Bankası gereksiz'
13
ŞtRKETLERDEN
• OSMAMJ
BANKASI, reklam
buzmetleriru yûrüten
',-Arancı Duyu Reklam
Fîlmve
Tekkomünikasyon AŞ'
Qc anlaşmasını sona
erdirdi. Bankanın yeni
reklam ajansı
konusundaki temaslan
sürüyor.
• PÎRELLl yeni ûretimi
'P2500 Euro' ile ağır
vasıtalar için dizayn
edilen FR25 ve TR25
lastiklerini düzenlenen
toplantıda bayilerine
tanıttı. Yeni ürünler mayıs
ayından ıtıbaren satışa
sunuldu.
• TANSAŞ'ın
Çanakkale İşletmesi'nin
açıbşını Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı
Cumhur Ersümer
gerçekJeştirdL Tesis 4 bin
metrekareük alanda 15
bin ürün çeşidiyle hizmet
verecek.
• ÇUKUROVA
ÎTHALAT-IHRACAT
AŞ yürüttüğü kalite
sistem çalışmalannın
sonucunda ISO 9002
belgesi aldı. Firma
tesislerinin denetimi
Alman RWTÜV kuruluşu
tarafından yapıldı.
• BAYRAKTAR
YATIRIMHOLDtNG
Samsung hafıf ticari
araçlann Türkiye
distrbütöriüğünü akü.
Araçlar grubun
bünyesindeki Baytur
Motorlu Vasıtalar AŞ.
tarafmdan sabşa
sunulacak.
• MAGIC LIFE'ın
Tûıkiye'de bulunan 9
tesisi yaz sezonunu açtı.
Firmanın yeni tesisleri
Side Clup Seven Seas ve
Antalya Club Sirene City
bu yaz ilk müşterilerini
ağırlayacak.
SIEMENSsatişve
saüş sonrası hizmetieri
için garanti sûresini 1
yıldan 3 yüa çıkann.
TOketkiler isteğe bağh
olarak yapılacak ek
ödeme karşdığmda 3
yühk garanti sûresini 6
yıla çıkarabikcek.
• MCV YÖNETÎM
DANIŞMANLIĞI ve
Avrupa'nın önemli
yazılım firmalarından
DynaSys 'Tedarik Zinciri
Planlaması' konulubir
seminer dûzenliyor.
Seminer 22 Mayıs gûnü
Conrad International
Otel'de saat 14.00'te
yapılacak.
• ÜNİTEL'in
düzenlediği bahar
kampanyasında cep
tekfonlan indirimii
olarak satışa sunuldu.
Motorola Timeport
L7089 79müyon900bin
ündan,Ccd93049
mflyon 900 bin ttradan
sanşa sunuldu.
-•GOLDAŞ 2000^111
ilk 3 aylık döneminde
künnı arttırdı. Şirketin
net dönem kân bir önceki
yıia göre yûzde 241
artarak 1 trilyon 248.7
mılyar liraya ulaştı.
• TESHÎD (Temizük ve
^SCTVB Hizmctmeri
tşvsrenleri Derneğî)~ -
ûyderi, dûzenlenen
gdeneksel sektör
topiantısmda bir s
gddüer. TESHÜ)
dizenleyeceği 'Uhısal
Tanizük Kongresi'yle de
sektör temsilcflerini
btkışturmavı hedefliyor.
NİLÜFERŞENSÖZ
Eski Ingütere Başbakanı Mar-
garet Thatcher' ın baş ekonomi
danışmanı Sir Alan Walters,
Dünya Bankası politıkalannı
eleştirerek, "DünyaBankaage-
reksiz bir kurum. Ülkelere ya-
rardan çok dezavantaj sağlı-
yor" dedi.
Dünya Bankası 'nın "Türki-
ye'nin, çeşhü yasalanm değiş-
tirmesini şart koşarak" vere-
ceğini söylediği krediye ihti-
yacı olmadığını belirten Walters,
"Türkiye'nin uluslararası (i-
• Eski tngiltere Başbakanı Margaret Thatcher'ın ekonomi baş danışmanı
Sir Alan Walters, Dünya Bankası'nın 'Türkiye'nin, çeşitli yasalannı
değiştirmesini şart koşarak' vereceğini söylediği krediyi istese uluslararası
piyasalardan rahatlıkla alabileceğini belirtti.
nanspiyasalanndan borç alabfl-
mesi mümkün" dıye konuştu.
Koç Üniversitesi'nde "Eu-
ro'nun Geleceği'' konulu bir
konferans veren Walters, Tür-
kiye-AB ilişkileri, Euro'nun gi-
dişatını değerlendirdi.
- SürekH değer kaybeden Eu-
ro'nun uzun vadede geleceğini
nasü görüyorsunuz?
- Euro'nun geleceği konu-
sunda şüphelerim var. Kişisel
olarak Avrupa'nın ortak para
sistemine geçmesine karşıyım.
Avrupa ortak para biriminin bu-
gün içinde bulunduğu değer
kaybetme sürecinin önümüz-
deki aylarda da sürdüreceğini dü-
şünüyorum. AB'ye üye olmak
için Euro sistemine girmek şart
koşulmamalı. Euro yerine Al-
man Markı veya başka bir güç-
lü Avrupa ülkesi para birimi
kullanılmalı.
AB'ye üyeBk konusu
- Avrupa MerkezBankası'nın
potintalannıdoğru buluyormu-
sunuz?
- Avrupa Merkez Bankası'nm
ANKARA TİCARET ODASI'NIN TAKSITLENDÎRMEİSTEMINEILIMLI YAKLAŞTT
OnaPdan vergi afliııa destek
ANKARA (CumhuriyetBü-
rosu) - Devlet Bakanı Recep
Önal, dün makamında kabıîl
ettiği Ankara Ticaret Odası
heyetinin gecikmiş vergi borç-
lannın "affi" anlamına gelen
borçlann takside bağlanarak
indirime tabi tutulması iste-
mine destek verdi.
Önal, "Bugün cebünize gi-
renle, yarın girecek para ara-
sında çok büyük fark var. Ca-
nı göoülden destckledigim bir
olay. Devietin vatandaşıyla ala-
cak-borç ilişkisini sona erdir-
meklazun" dedi. Önal ekono-
mideki son gelişmeleri şöyle
değerlendirdi:
Enflasyon
özel sektörün taşın altına
elini koyduğu görülüyor. Enf-
lasyon bağımlılıktır. Kurtul-
mak belli bir iradeyi gerekti-
rir. Biz bu bölümü aşük. Bu
hepimizin meselesi.
Cellr dağılımı
Temel nedeni enflasyoa Bu-
nu, ülkenin geliri arttınlarak
düzeltebiliriz. Artık devlet ya-
hnm yapmayacak, özel sektör
yapacak. Yeterli sermaye bi-
• Devlet Bakanı
Recep Önal, "Bugün
cebimize girenle, yann
girecek para arasında
çok büyük fark var.
Canı gönülden
desteklediğim bir olay.
Devletin vatandaşıyla
alacak-borç ilişkisini
bitirmek lazım" dedi.
rikimi var. Devlet sadece iç
ve dış gûvenlik, dış temsil,
yargı, adalette ve özel sektö-
rün yetemediği yerde sağlık ve
eğitimde olacak. Hatta bura-
larda da yeterli birikim varsa
devlet sadece gözetim yap-
malı. Devlet ne kadar küçül-
tülürse o kadar etkın olacak.
Teşvlk mevzuatı
22 Mayıs Pazartesi günü ye-
ni teşvik mevzuan açıklanacak.
KOBÎ teşvikleri ve genel teş-
viklerde değişik bir anlayış
getirildi. Öncelik Dünya Ban-
kası'nın mali sektör için ve-
receğı kredide degil, ekonomik
reform kredisinde.
Paradan sıfır attna
Zamanlaması tartışıhyor.
Merkez Bankası, banknot üret-
meye hazırdır; ama Darpha-
ne bozuk para üretmeye hazır
mıdır? Banka kayıtlanna yan-
sıması nasıl olacak? Bankama-
tiklernasıl dönüşecek? Insan-
lann hayatını, alıştıklan ma-
tematik kalıplan altüstedenbir
olay. Psikolojisini bile düşün-
mek lazım.
(ECB) politikasının ne olduğu
bilinmiyor. Hedeflerin neler ol-
duğu konusunda da bir fikri-
miz yok. ECB yetkilileri, akıl-
lannı başlanna toplamalı.
- AB'nin Türkrye'yi kabul
edeceğinidüşünüyormusunuz?
- AB 'ye aday diğer ülkelerle
karşılaştınldıgında Türkiye AB
için çok kalabalık bir ülke. Siz
bir Macaristan veya Polonya
değilsiniz. Nüfiısu 70 milyonu
aşan bir ülkeyi AB'nin 'yutma-
a' çok zor. Bu nedenle AB'ye
katılacaksanız bunun şartlanm
eksiksiz yerine getirmeniz ge-
rekiyor. Bugün Fransızlar Tür-
kiye'nin AB'ye kaülmasına kar-
şı çıkıyorlar. Eğer Fransızlar bir
şeye karşı çıkıyorsa bu konuda
dikkatli olmak gerekir. Türki-
ye'nin 2004 yılına kadar AB'ye
üyeliği mümkün gözükmüyor.
-Dünya Bankası Başkanı önü-
müzdeki günlerde Türkiye'ye
gelecek. Banka vereceği kredi
için kinüyasalarm değiştiriane-
sini şart koşuyor. Türİdye'nin
Dünya Bankası kredflerine ih-
tiyaavarmı?
- Dünya Bankası kurum ola-
rak gereksiz. Vvblfenson bura-
ya geldiğinde 'özeDeştirmeter
başta ofanak üzere pek çok dü-
zenlemeyi gerçekieştirin' diye
baskı yapacakür. Ulkelere ge-
nellikle dezavantaj sağhyor.
Kredi almak için pek çok konu-
da bankanın rotasında pek çok
düzenleme yapmak gerekiyor.
Türkiye'nin Dünya Bankası ser-
mayesine ihtiyacı yok. Mali di-
sıplınınızı sağladıgınız sürece
uluslararası piyasalardan borç
alabilmeniz mümkün.
Sabit ücrete savaş açan tüketici örgütleri, GSM vericilerine karşı da mücadele başlattı
Çekin anteninidçatimızdan'Ekonomi Servisi -tnsan sağlığma cid-
di tehdit oluşturduğuna yönelik uyanla-
ra karşın parklara, okullara, hastanelere
yakın yerlere ve konut çatılanna gelişi-
güzel biçimde dikilmesi sürdürülen GSM
vericileri ile ilgili yasal düzenleme ya-
pılması istendi. Avrupa Birliği (AB) ve
ABD'de yerleştirilme koşullan yasalar-
la belirlenen, üstelik sağlığa zarannın
azaltılması açısından 'fıberoptik kabto-
lar' kullanılan GSM vericilerinın Türki-
ye'de 'Çernobü faciası düzeyinde tehlike
oluşturduğuna' dikkat çekilerek ilgili
kuruluşlar göreve çagnldı.
GSM vericilerinin yerleşim yerlerin-
de yaygınlaşması tüketici örgütlerini ha-
rekete geçirdi. Turkcell ve Telsim'in hak-
sız yere aldığı sabit ücret için 'çek elini
cebimden' kampanyası başlatan üç ba-
ğımsız tüketici Örgütü, şimdi de verici-
^ AB ve ABD'de yerleştirilme koşullan yasalarla belirlenen,
üstelik sağlığa zarannın azaltılması açısından 'fiberoptik
kablolar' kullanılan GSM vericilerinin Türkiye'de 'Çernobil
faciası düzeyinde tehlike oluşturduğuna' dikkat çekildi.
lerin kaldınlması amacıyla 'çek anteni-
niçatnndan' kampanyası başlatıyor. Tü-
keticiler Derneği (TÜDER) Başkanı En-
gin Başaran, Tüketiciyi Koruma Derne-
ği (TÜKODER) Başkanı Mehmet Se-
vim ve Tüketici Haklan Derneği (THD)
Başkanı Turhan Çakar, ortak toplantı-
lannda, halkın vericilerin etkileri konu-
sunda doğru bilgilendirilmesini istedi.
Yasa ya da standart yok
Dernek başkanlan, vericilerin yerleş-
tirilmesiyle ilgili herhangi bir yasal dü-
zenleme ve standartbulunmamasını eleş-
tirerek "Nereye, nasılyerieştirileceği, fir-
malann sorumluluğu yasalarla beürlen-
meK" görüşünde bırleştiler. Konuyla il-
gili şikâyetleri de alarak bugüne kadar
çeşitli kuruluşlardan bilgi derleyen der-
nek başkanlan, aynca Türkiye'deki GSM
operatörlerinin kullandığ: antenlerin ka-
lite açısından da denetlenmediğini vur-
gulayarak "Gelişmiş ülkelerde bir stan-
dartvar. Zarannı a/alûcı önlemler ahnı-
yor. Türkrve'de ise bu da keyfi. GSM şir-
ketlcrinin kuDandığı antenler ne marka,
ithal edilivor, ama bunlar neyin nesi bi-
Bnmiyor'" dediler.
TÜDER Başkanı Engin Başaran, ilgili
bakanlan göreve çagırarak "Maddiçıkar-
lar «ıghirt«n önce gelmemetL Biz cep te-
lefonlannı kuflanmakistiyoruz, ama tek-
nolojiyi getirmeden önce alryapısuu, ba-
kım. onanm ve denetün kuruluşlarmı
otuşturun" dedi.
Raporiar hasıralfa
Başaran, 1994'tenbuyanabilimadam-
lannın Türkiye'de bu konuya eğıldiğini
belirterek 1995'te Çevre, Ulaştırma ve
Sağlık bakanlıklanna 200 kişilik bir bi-
lim adamı heyetinin raporiar sunduğu-
nu anlattı. Başaran, "Büfan adamlannın
bakanhklanuyardığınıöğrendik.Ancak
sunulan bilgi ve belgeler nerede, befli de-
ğiL Bakanhklar berhangi bir öoJem al-
mamış. Rağhğımıy ğh» htınlara «nanft"
biçiminde konuştu.
NE SINffiLARI BELLİ, NE ÖLÇÜMÜ
zararı
saymaUa bitmiyor
Genellikle 4 metre boyun-
da, dolap biçimi iki çubuk
antenle bir çanak antenden
oluşan vericilerin telefon ko-
nuşmalan arttıkça gücü yük-
seliyor. Herhangi bir sınır be-
lirlenmeksizin, ölçüm yapıl-
maksızın binlerce dolar kar-
şılığında yerleştirilen verici-
ler için GSM operatörleri,
"ampul kadar zararh" der-
ken bilim adamlan. "Ampu-
lun frekansı 50 GHz, antenin
ise 1 miryar GHz kadardır"
açıklamasını yapıyorlar. Mik-
rodalgalan çevreye yayan ve-
riciler, 4 kilometrelik alanı
doğrudan etkileyebiliyorlar.
Tüketici örgütlerinin dün
gerçekleştirilen toplantısında,
ABD Çevre Koruma Ajan-
sı'nın mikrodalgalan kanser
yapıcı ilan ettiği anımsatıla-
jak vericilerden yayılan dal-
galann kısaveuzun vadeli za-
rarlan sıralandı:
• Uykusuzluk, sinirlilik,
unutkanlık, depresyon, ba-
şağnsı, baş dönmesi, bunama
hastalığı, kas sertleşmesi gö-
rülebiliyor.
• Kİnser yapıcı madde-
lerin hücreye girişini kolay-
laştınyor.
• Işitme kaybına ve göz-
de bulanmaya yol açabiliyor.
• Bağışıİdık sistemini za-
yıflatıyor.
• Kadınlarda düşük riski-
ni arttınyor, erkeklerde kı-
sırlığa yol açabiliyor.
• Özellikle bedeni ve bey-
ni gelişmekte olduğu için en
fazla çocuklan etkiliyor.
Düğme biçiminde cep te-
lefonlanna takılarak satılan
mikrodalga emiciler, kişilerin
korku ve bügisizliğinden ya-
rarlanmak isteyenlerin piya-
sayasürdüğüyaransınınalet-
ler olarak nitelendiriliyor ve
çözüm olmadığı vuıgulanıyor.
tş Bankası'ndan GSM'de altyapı taktiği
( ) y
_sı-Telckûm İulia'nm, 2.5 mıİyar dolarhk
. lede izkdiği "agresif rekabet" taktiğiyle
5katrilyonTT >GSM-l-8û&şebekesinin
altyapısı için "seçenekli firma" formülü-
islettıği öğreruldı. ^^^
Konsorsiyumun, Tırma bağunhhğmuı
yaratacağı sakmcalan'' ortadan kaldırmak
ve daha kısa zamanda GSM 1800 opera-
törünün altyapısmı kurmak için iki ayn fir-
ma ile anlaşmayı planladığı belirtüdi. Iha-
1800 piyasasına rakipsiz gırme he-
defîne ıılaşaa tş Bankası-Telekom îtalia,-
pjsffli kuracak fırmalan "seeenekMfinnjı*'
formülüylebehrleyecek. Konsorsiyumun,
her adımda "ince ince" düşünülerek aynn-
Ulara bağianmış taktıklerie iierliyor.
Ulaştırma Bakanlığı ile başlahlan söz-
leşme görüşmelerini "rakipsizliğinin ve B-
sans için ödeyeceği yüksek befteİDi" avan-
tajıyla yürütenkonsorsiyum, yaklaşık 2.5
milyar dolar ödeyeceği operatörün altya-
opcratörûnûnaltyapı lıi/ıuetleıkükurma^
işini, hemen hemen seçtiği öğrenilen Is-
veçli Ericsson firmasııuıı yam sna bugüu-
lerde belhieyeceği iki firmaya ihale ede-
ceği kaydediliyor. Bu alanda Nokia, Si-
emens, Alcatel, Nortel Netvvorks, Moto-
rola, IBM Türk gibi fırmalar faaliyet gös-
teriyor.
ŞÎRKET OYUNLARI
'Bilim
adamlan
alet oldu'
GSM vericilerinin
yerleştirilmesi için şirketlerin
çeşitli oyunlara başvurduğu
ıddialan gündeme geldi.
Katılımcılann da katkısıyla
yapılan tartışmalarda, hem
Turkcell ve Telsim'in kimi bilim
adamlannın görüşlerini halkı
yanıltma aracı olarak kullandığı
hem de bilim adamlannın bu
şirketlere alet olduğu iddialan
dile getirildi. GSM
operatörlerinin 'befli bir nokta
için yapılan ve yalmzca o nokta
için zararfa olmadığını' gösteren
raporlan çoğaltarak vericiyi
yerleştirmek istedikleri yerin
sakinlerini ikna ettikleri
vurgulandı. TÜDER Başkanı
Engin Başaran ın verdiğİYe^
toplantıda gösterilen ömekler
ise dikkat çekiciydi. Başaran
şöyle konuştu:"Ataköy 4.
Kısun'da bir binaya
yerleştirilmiş. Onun hemen
yanında Ataköy Lisesi, bir okul
daha ve koca bir park var.
Bunun 4 kflomejreyi etkikdiğini
düşünün." Toplantıya getirilcD,—
yapraklan sararmış, gövttesi
kurumuş büyük saksı çiçeğinin
sahibi ise u
Çiçeğim veridnin 1
metre yakmmdayken bir ay
içinde bu hale geldi. Çiçek köklü,
sapasağlamdı. Faturası
yanımda, 50 mUyon nrahk, ne „_.
okhığunu sonradan anladık"
diye konuştu.
İŞÇİINİNEVRENİINDEN
ŞÜKRAN SONER
Kurumlaşma ;
Türkiye'nin 10.Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer gelirken kırmızı ışıkfarda aracın durması için
talimat vermiş.
Bize gazetecilik okullannda Hk öğretilen köpeğin
insanı ısırmasının değil insanın köpeği ısırmasının ha-
ber olduğudur. Ortada kırmızı ışıklarda durmanın ha-
ber olabildiği bir durum var olduğuna göre durumu-
muz vahim. Ama artık kırmızı ışıklarda durulmasını
uyaran bir cumhurbaşkanına sahip olabildiğimize
göre de pek umutsuz değil.
Zaten daha önce de aynı duyariılığı gösteren, uya-
nyı yapan bir başbakanımız olmuştu. Sahi son gün-,
lerde medyamızda yer almadığı için bilemiyoaım. Doğ-
rusu merak da ediyorum. Başbakan Bülent Ecevrt
hâlâ kırmızı ışıklarda araçlann durdurulması talima-
tı veriyor mu? Yoksa düzene uydu mu?
llkesinden vazgeçmediyse, iyice umutlanabiliriz.
Çünkü artık trafiğin en vazgeçilmez kurallarından bi-;
rine uyulmasını isteyen hem Başbakanımız, hem de
Cumhurbaşkanımız var demektir. Ola ki bakanlar, par-
ti liderleri, diğer protokolden zevatlar, valiler, kayma-
kamlar, emniyet müdürieri bu durumdan bir ders
alırlar da bir ayıplı durum ortadan kalkar.
Ya da onlann tek tek akıllarını başlarına almaları
beklenmeden, bu yolda yönetsel, akılcı bir karar alı-
nabilir. Çağdaş, uygar, demokratik bütün ülkelerde.
olan uygulamalarla, yöneticilerin içinde bulunduğu,
araçlann datrafik kurallanna uymaları istenebilir. De-,
mokrasi, hukuk ilkeleri işletilebilir. \
"Bu kadar çok önemli sorun, demokrasi, hukuk
çiğneme eylemlerinin arasında büyütecek ne var?" •
diye tepki verebilirsiniz. Yine de valilerin, emniyet mü-!
dürlerinin, bakanlann.. yola çıktıklan saatlerde. tra-,
fiğin en yoğun olduğu yollann, kavşaklann kapatıl-;
mastnın, o ülkenin yolda olan bütün insanlan için iş-.
kence oimasının çok ötesinde, simgesel anlamı var.
Protokol için yollan kapatmamak, uygarlaşmada;
anlamlı bir görüntü olabilir. Yöneticiliğin görev ve(
sorumluluklar anlamında ayncalıklı bir durum oldu-
ğu, yöneticileri hukuk, haklar anlamında diğer insan- •
lardan ayırmadığı gibi bir gerçeklik algılanmaya baş-,
lanabilir. Belki de bizi yönetenler kendilerini padişah- >
lar gibi ayncalıklı, her konuda hak sahibi görme alış-,
kanlığından vazgeçmek zorunda kalabilirler.
Bu günlerde yeni Cumhurbaşkanımızın ilk davra-1
nışlan, ilk konuşmalan ölçü alınarak yapılan değer-
lendirmelerde, yeninin yere göğe sığdınlamamast;
hali yaşanıyor. Doğrusu pek çok anlamda "iş bilir, iş<
bitiren" lider tipinden, "demokratik hukuk devlet ya-'
pısı ile uyumlu" lider tipine geçişte umut veriyor.i
Türkiye'de başta Cumhurbaşkanının görev ve sorum-!
luluklan, toplumsal alanda pek çok kavram ve ku-!
rumlann yeni yerine oturtulmasında önemli işlevi ola-'
bilir. i
Sadece medya yıldızlannın abartılı övgülerinden;
ürkmek gerekiyor. Henüz Demirei'in Cumhurbaşkan-1
lığının demokrasimiz için vazgeçilemez olduğunuj
vurgulayan yazılannın mürekkebi kurumadı. Köşkünı
medyanın çıkarianna kullanılabilmesi, köşk yazariı-
1
ğının yanşı alabildiğine kızışmışa benziyor. Elbette!
her yeni gelenle değişen konumlan, iktidar, başba-
kan, hükümet değişikliklerinde aynen sıntıyor. -
Hal böyle olunca da Özal vizyonu(!), Demirel sf-
1
ya^dengeleri, Ecevrt dürüstlüğü ile putlaştınlırtafei;
ken, Özalizm Türkiye'de en büyük yoksullaşma.ı
borçlanma sürecini, hertürahlaki çöküşü kurumlaş-J
tınyor. Demirel'in kimliğinde aile fotoğraflan meşru-.
luk kazanıyor, sağın ırkçı ve dinci önlenemez yükse-!
lişi gerçekleşiyor. Halkçı Ecevit'in son iktidan ise IMR
Dünya Bankası, küresel ideoloji dayatmalarının en
1
hızlı uygulanması dönemi oluyor.
Medyanın dayanılmaz çıkarcı, abartılı övgüleri sı-'
rrtırken, insan yeni Cumhurbaşkanının gerçektenı
olumlu ilk konuşmalanna, davranışlanna yeterince
sevinemiyor. Dahası her Cumhurbaşkanının olağaa
kimlik özellikleri olması gereken kimi söylem ve dav-|
ranışlara duyduğumuz büyük sevinç, daha önce ya-
şanmış yoksunluklann boyutunu sergiliyor.
Söz kurumlaşmadan, daha doğrusu yeni Cumhur-.
başkanı ile demokrasi ve hukuk devletine yaraşır
1
Cumhurbaşkanı kimliğine, uygulamalarına doğru
adımlar atılması umudundan açılmışken, bir başka
umudumdan söz etmek istiyorum...
Geçen hafta Sıvas örneğinden söz ederek, Es-
kişehir'den sonra başka Anadolu üniversitelerinde
de kurumlaşmanın başladığı umudundan söz et-
miştim. Hafta başı yine bir toplantı nedeni ile pek çok,
kez gittiğim Edime'ye ve üniversiteye bir kez daha;
gitme şansım oldu. Aradaki hızlı gelişimi görmek
gerçekten sevindirici.
Büyüme sadece öğrenci, öğretim üyesi artışı değil,ı
asıl önemlisi üniversite kimligi, kentle etkileşım üzerine.1
Istanbul'da özel üniversitelerin, pıyasanın kendi!
çabalan ile bir şey yapmadan, para ile öğretim üyeteri;
çalmalan, kadrosu ile almasalar da enerjilerini gasp
etmelerinin kamu üniversiteleri üzerindeki büyük
1
erozyonu yaşanırken, Anadoiu'da toparlanma, yeniden|
filizlenme gibi bir şey oluyor. insanı umutlandınyor. '•
sukransonerfnyahoo.com
ASO Başkanı zafer çağlayan
'TOBB seçimletine
adayolmuyorum' \
ANKAR4(Cumhuri-
yetBürosu)-Ankara Sa-
nayi Odası(ASO) Baş-
kanı Zafer Çağlayan,
TOBB başkanhğına aday
olmayacağım açıkladı.
Çağlayan, "TOBBtie ön-
ce deİege demokrasisini
ohtşturarak demokrasi-
nin temsffi değü ka-
tuk yanşı olacağı endişe-
sinitaşıdığun için TOBB
başkanhğma adayofanam
mümkün dcğüdir" dedijj
Bir gazetecinin,"De-!'
ttenaoknasmısağ-
lamak zorunda- i
ya" dedi. ı
ASO toplantı %
salonunda dün ba-
sın açıklaması düzen-
leyen Çağlayan, dünya-
i ekonomik ve tek-
mesi için aday olnıanız
gerekmiyor mu" sorusu|,
üzerine Çağlayan. "Şim-ı|
^ ben hakfamı «t-|-
nolojik gelişmelerin
önemli bir "degşinvsğ—
redni" başlattığını, ken-
disı de bu değışım süre-
cini çeşitli toplantılarda
dile getırdığı için isminin
TOBB başkan adaylan
arasında geçtiğini belir-
terek, "Bugün gelinen
noktadahizmetdeğflkol-
vunmak için ada-||
\Tmdesenı,Deniz,
Ticaret Oda-
1
!
^ sı'ndan listeye
aday olamayacağ»-'
mı bilebüe bunu yap-
sam ne anlamı olur? Dİe-'
ğişimsüreciwilişkinjy) f
rüşlerimi nnttiaka adayır
otorakaçıklamakzorun-
dadeğffim'<
dedı.
Çağlayan, amaçlan
TOBB'ye zarar vermek
1
değil kuramsal kimliğe!.
kavuşturarak, çözüm bek-'i
leyendeğil çözüm üreten
1
bir yapıya kavuşturmakj''
olduğunu belirtti.