Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16MAYIS2000SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Pasaportiar
değişiyop
• ANKARA(ANKA)-
Içışleri Bakanı Sadettin
Tantan, pasaportlann
değiştirilerek. sahteciliğin
önlenmesi amacıyla
gelışmış ülkelerdeki gibi
optik okuyucuya uygun
hale getirileceğini
bıldirdi. Insan
hareketlerinin izlenmesi
amacıyla hazırlanan
Mernis Projesi'nin
tamamlanmak üzere
olduğunu ıfade eden
Tantan, önümüzdeki
günlerde bilgısayar
ıhalcsi açılacağını,
projeye uygun kimliklerin
hazırlanacağıru kaydetti.
Içişleri Bakanı Tantan,
insan, mal ve para
hareketleri izlenemezse
polis ne kadar donanımlı
olursa olsun sonuç
alınamayacağını belirtti.
Tantan, Emniyet
Teşkilatı'nda eğitime
önem verdiklerini,
înternet suçlanyla
mücadele için polısın
ABD'de eğitim
gördüğünü anlattı.
Eşcinseller
buluşuyop
• İSTANBUL(ANKA)-
4. Türkıye Eşcinseller
Buluşması 19-20-21 Mayıs
tarihlerinde çeşitli
etkinlıklerle Ankara'da
gerçekleşecek.
Eşcınsellerin biraraya
geldiği gruplar olan Kaos
GL ve Gayankara
tarafından organıze edilen
buluşmanın davetı
Înternet'te duyuruldu.
Etkinlik ilk gün
Kızılaydaki Cafe
Angora'da Murat
Yalçtnkayanın 'Kimlik'
konulu sunumu ve
tartışmayla başlayacak.
Buluşmanın ikınci
gününde Işık Dağı'nda
piknik ve psikodrama
çalışması yapılacak,
güvenli cinsel yaşamın
nasıl yaşama
geçirilebileceği ve
cşcınsellere nasıl
anlahlabileceği ele
aJınacak Buluşmanın son
gûnü ise Kavaklıdere Cafe'"'
Bar'da yapılacak.
Konya'da
deprem
• Haber Merkezi-
Konyanın Ilgm ılçesinde
hafif şıddette bir deprem
meydana geldi. Olayda
can ya da mal kaybı
olmadı. Kandilli
Rasathanesi'nden alman
bilgiye göre, önceki gece
saat 01.19 "da meydana
gelen depremin aletsel
büyüklüğü 4.0 olarak
ölçüldü.
Düzce'ye okul
• DÜZCE(AA)-
Düzce'de, depremden
sonra ortaya çıkan okul
ihtiyacının gıdenlmesıne
yönelık girişimler
çerçevesinde, Alman
Hoechst Marion Roussel
fırması, 8 derslıkli
ilköğretim okulu
yaptıracak. Şaziye köyüne
yapılması kararlaşnnlan
ve Aventis Ilköğretim
Okulu adı venlecek okul
içın, Düzce Valiliği ile
Hoechst Marion Roussel
fırması arasında protokol
imzalandı. Protokole göre,
okulun projesi Bayındırlık
\e lskân Bakanlığı'nca
yapılacak, inşaatın kum ve
çakıl ihtıyacı ise Düzce
Valiliği tarafından
karşılanacak.
MB'denburs
• ANKARA(AA)-MiUi
Eğıtım Bakanlığı (MEB),
ögretmenliği ilk 5 tercihi
içınde göstererek bu
bölümde okumaya hak
kazanacak 5 bın
ögrencıye, 2000-2001
ögretim yılından itibaren
burs verecek. MEB'in
"korTûya iîîşkîn duyurusü,
"2000 Yükseköğretim
Programlan ve
Kontenjanlan
K)lavuzu"nda yer aldı.
Kılavuzda,
ögretmenlikle ilgili .
programlann karşısına
kontenjanlar da komrfdu.—
—Kontenjan aynlmayan
progıaııılaıı kazanacak—
öğrencılere burs
verilmeyecek. Bürs, ^ =
ögrencıye öğrenimi
süresince veriliyor.
Gelecek öğretim yılı için
aylık burs miktannın 25
mılyon lira olarak
bdırlendığı öğrenildi.
Valiler için 'koruma semineri' düzenliyor, okullarda 'koruma dersi' istiyor
Tantan'ın kültür hamlesi
DUZYAZI
ORHAN BİRGİT
• Valilere gönderdiği genelgede ilköğretim ve lise
öğrencilerine kültürel ve doğal zenginliklerin
tanıtılması ve koruma bilincinin verilmesi için
çalışma başlatılmasını isteyen Içişleri Bakanı
Sadettin Tantan, aynı konuda il özel idarelerine de
"eski eserlerin restorasyonu" görevini yükledi.
OKTAYEKtNCİ
Tarihsel ve doğal çevre-
nin korunmasıyla ilgili he-
men tüm toplantılarda söz
dönüp dolaşıp "eğitime''
gelir ve sonuç bildirgeleri-
nin en başına şu ortak "öz-
lem" yazılır: "Kültür ve
çevre değerlerimizin önemi
ilköğretim çağıyla birlikte
eğMm programlannda yer
afanah ve bu değerieri tanı-
yan, konıyan bilinçli kuşak-
laryetiştirflmeiidir»n
Nitekim bizler için hâlâ
bir "dilek" olan bu kural,
birçok ülkede yıllardır eği-
timin "önceHkkri" arasma
girmiş durumda.
Örneğin tarihsel kent do-
kulanm ve eski yapılannı ti-
rizlikle konıma konusunda
ün yapan Italyanlar, özellik-
le ilkokulda tarih dersıni si-
yasal süreçleriyle değil,
"uygarnk ve sanat tarihi"
ağırlıklı veriyorlar.
Yine halya'daki yaygın
bir uygulamada, her ilkokul
çocuğunun bir eski eser ya-
pıyla "arkadaş" kılındığı-
m, aynı çocuğun büyüyün-
ceye kadar da o arkadaşıyla
"ügüendiğüıT. böylece kül-
türel mirasm yaşamın daha
ilk bilinçlenme yıllanndan
itibaren sevilip kucaklandı-
ğını, "imrenerek" öğren-
miştik...
Işte Türkiye'de de böyle-
si bir eğitim anlayışının ar-
tık devreye girmesi için yıl-
lardır Milli Eğitim Bakanb-
ğı'ndan bir adım atması
beklenirken aynı konuda
"öncü" diyebileceğimiz bir
girişim Içişleri Bakanı Sa-
dettin Tantan'dan geldi.
Fatih'teki belediye baş-
kanlığı döneminde kültür
ve çevre değerlerine karşı
gösterdiği duyarhlığı Içiş-
leri Bakanlığı görevinde de
sürdürmekte olan Sadettin
Tantan'ın. "81 il \aliliğüıe"
gönderdiği 19 Nisan 2000
tarih ve 2808 sayılı "Içişle-
ri Bakanlığı GenelgesTnde;
"Çocuklanmızın ve gençle-
rimizin kültür ve tabiat var-
hklannuzı tanımalan ve ko-
ruma biünci edinmeleri
için" tüm okullarda gezi ve
öğrenim prograrrüanmn dü-
zenlenmesi öngörülüyor...
'\urt sevgisi'nin
temeli
Yine 81 ilin valiliğinden,
bu yönde yapılacak çahş-
malarla ilgili "düzenli bilgi
ve raporlar" da isteyen Içiş-
leri Bakanı Sadettin Tantan,
tarihsel ve doğal zenginlik-
Bdediye başkanhğı straanda amnmıı kültürel değerler arasında geçiren Tantan, aynı rurumunu tçişieri Bakanlığı"na da yansrtıyor.
tÜ'de Hemşirelik Haftası kapsamuıdafgrum düzenlendi
'Sağlıkpolitikası değişmeli'Istanbul Haber Servisi - Türk Tabib-
ler Bırlığı Genel Sekreten Dr. Eriş Bi-
laloğhı, "Türkiye'de insanlan öldûr-
meyecek kadar >
>
aşatacak bir hekün ye-
tiştirme potitikası uygulanıyor" dedi.
Bilaloğlu, son 20 yılda sağlık politika-
sının hiç değişmediğini, hekim sayısı-
nın sürekli artınlarak ücretlerin düşü-
rüldüğünü dile getirdi.
12-18 Mayıs Hemşirelik Haftası
kapsamında Istanbul Üniversitesi'nce
düzenlenen "Sağhkta Vlzyon" konulu
forumda konuşan Bilaloğlu. "Ozelleş-
tirme, insan ve topJum sağüğına zarar-
hdır. 1995'de OECD, 1997'de Dünya
Sağhk Örgütü, 1998'te Dünya Banka-
sı bunu ortaya koymuştur" diye konuş-
tu.
Eczacılar Birliği Başkanı Eczacı
MehmetDomaç, Türkiye'deki ilaç pa-
zannın her yıl yüzde 15 büyümekte ol-
duğunu ve 10 şirketin ilaç piyasasının
yüzde 55'ini elinde tuttuğunu vurgula-
yarak "Ekonomisini l.VIF'ye, siyaseti
diğer ülkelere havale eden bir ülke ge-
lecekte ithal cenneri olacakür" dedi.
IÜ Florance Nightingale Hemşire-
lik Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr.
Çaylan Pektekin ise "Hemşirelik asla
lise düzeyine çekümemelidir" diye
konuştu. Forumda Doç. Dr. Şehvar
Çağlayana hemşireliğe hizmetlerin-
den dolayı plaket verildi.
lerimiz konusundaki tanıma
bilgilenme sürecınin; "yurt
sevgisi ve yurttaşhk bilinci"
açısından büyük önem taşı-
dığmı vurguladığı genelge-
sinde özetle şunlan belirti-
yor:
"Bakanhğımızca yapılan
tespitlerde, öğrenim çağm-
daki cocuklannuzve gençle-
rimizin çoğunun çevrelerin-
deki kültür ve tabiat varlık-
ianndan habersiz ya da bil-
gili olmadıkian görülmüş-
tür. (...) Ulkemizin her alan-
da çağuı gerektirdiği seviye-
ye ulaşabilmesi için gerekli
yurt sevgisi, birçok medeni-
yete beşiktik etmiş ve milli
mücadeleyle kazanılmış bu
topraklar üzerindeki kümır
ve tabiat varhkla nnın bizzat
gezüerek gösterilmesi ve öğ-
retibnesiyle kazandınlabi-
tir_."
Valiliklenn yanı sıra Milli
Eğitim Bakanlığı ve Kültür
Bakanhğı'nın illerdekı ve il-
çelerdeki bırimleri ile tüm
okul yönetimlerine bu konu-
da "görev ve sorumhıluk"
düştüğü de anımsatılan ge-
nelgede; "tarihsel ve doğal
çevrenin ders programlann-
da ve müfredatta yeterince y-
er almasr içın de çalışmalar
yapılması isteniyor...
VaHlerte toplanûlar
Sadettin Tantan'ın aynı ko-
nudaki bir başka girişimi de
"tl Özel tdarelerinûT her
kentteki tarihsel yapılardan
birkaçını "restore etmesj"
yönündekı talimatıydı.
11 özel idarelerinin 2000 yı-
lı bütçelerinden itibaren her
yıl restorasyonlarla ilgili ye-
terli "ödenek" ayırmalannı
isteyen Tantan, kaymakamla-
nn ve valilerin "Hyakatlany-
k" (kademe yükselmesi) ilgi-
li göstergeleri belirleyen dü-
zenlemeye de "görev yapok-
lan bölgede eski eser yapılan
korumak ve restore etmek"
koşulunu ekledi.
Eğitim semineri
Bütün bu çabalann "yerd
yönetimlerde kültürel sorum-
luluk" açısından önemi ve
gereğini vurgulamak için de
yine Sadettin Tantan'ın iste-
ği ve katılımıyla 2-3 Haziran
2000 günlennde Kastamo-
nu'da genış katılımh bir "eği-
tim semineri" yapılacak.
Valilerin ve bazı il beledi-
ye başkanlannın katılacağı
seminerin ikincisinin de Ey-
lül (2000) ayında Antakya'da
düzenlenmesi planlanıyor...
Sadece Ton Farkı..
Fazilet Partisi Kongresi'nde Recai Kutan ile Abdullah Gül'ün
başında bulunduğu yeşil ve san listeler arasında geçen çekiş-
menin arkasında iki politika yasaklısının bulunduğu bilinıyor.
Dolayısıyla kongrede olup bitenlere bakarak Recai Kutan ya
da Abdullah Gül adına, özellikJe FP'nin geleceğine yönelik ola-
rak yapılacak yorumlar, o iki yasaklının, yani Erbakan ile Erdo-
ğan'ın konumlannı göz önüne almamışsa gerçekçı olmaz.
Milli Görüş'ün kurucusu ve lideri Erbakan, önceki günkü FP
Kongresi'ni, kendi ekseni etrafında başlatılıp tamamlanan bir
gövde gösterisı olarak sahneye koydurtmuştu. O sahneye ko-
yuluşta, Hoca'ya karşı tam bir biatı ifade eden ve "Erbakan ^ ~
redeyse biz oradayız" sloganlanyla özetlenecek davranışların
karşısında, "tekadam" sultasının tek listeli kongreler geleneği-
ne karşı çıkanlar, kararsız ve çekingen davranışlar yerine, ne ya-
pacaklannı bilen bir hareketin öncüleri olduklannı gösterebilse-
lerdi, önceki günkü sonuç bambaşka olabilirdi.
Çünkü önceki günkü sonuç, yani sandıklardan Recai Kutan
ve arkadaşlanna yeşil listeler ile çıkan oylar, tutanaklara göre
633'tür. San listeler ile Abdullah Gül ve ekibine ise 521 oy kul-
lanılmıştır. Kongrecıler, iki liste arasındaki farkı sade yurttaşla-
nn yaptığı gibi 112 olarak değil, bu sayının yandan bir fazlası
olan 57 olarak hesaplamaya özen gösterirler. Yani, Gül ve ar-
kadaşlan 521 yerine 57 oy daha fazla almış olsalardı, önceki
günkü genel kurulun gerçek galibi Tayyip Erdoğan ekibi olacak,
bu sonuç ile Kutan, genel başkanlık koltuğunu kongrede görü-
nen rakibine bırakmak zorunda kalacaktı. Bu sonuç, Erbakan'ın
otuz yılı aşkın misyonunu tamamlaması ve liderlik yolunun Tay-
yip Erdoğan'a açılması demekti.
Ancak öyie bir sonuç, bir "değişim talebi" olarak nitelendiri-
lebilirdi.
Ama öyle olmadı. Kutan ve ekibi, deliksiz bir liste ile parti içi
iktidan iki yıl daha yürütme görevini sürdürmek için delegeden
yetki almış göründü.
Çünkü Gül ve ekibinin, delegeye de kendi kamuoylanna da
"Bu görevi biz onlardan daha iyi yapanz"dar\ başka mesajlan
yoktu. Bu türiü mesajlan da "Mücahit Erbakan"a kayıtsız bağ-
lılık ve sevgi duygulannı en yüksegine çıkartan iyi planlanmış
bir gündem akışı, az farkla da olsa hükmen yenilgi olarak so-
nuca bağladı.
Gül ve kurmaylan, hem tüzükte örgütün ağırlığını duyuracafc
bir değişiklik için önerge verdiler, hem de o önergenin günde-
me alınması için delegelerie kamuoyunun ne olup bittiğini an-
lamalanna yol açacak bir yönteme başvuımadılar. Yani önerge-
len için söz almayı bile külfet saydılar.
Gül ve arkadaşlannın "Milli Görûş"e yenı bir yorum getıren
hiçbir söylemi olmadı. Parti içi demokrasinin örselenişıni, me-
sela kendi yasaklı liderieri Tayyip Erdoğan'ın genel kurula gön-
derdiği mesajın okunuşu sırasında sansür edildığinı fark ettik-
leri halde, kürsüye getirmeyi bile denemekten korktular.
FP'nin genel başkanından genel idare kurulu üyelerine, par-
ti içi muhalefet öncülerine, milletvekillerine, belediye başkanla-
nna ve öteki sade delegelere kadar, kimse o genel kurulda "O
muyoksa bu mu seçilecek?"m hesabını yapmaktan başka hıç-
bir şeyle meşgul olduğunu göstermedi.
Hayır. Çünkü öyle bir zahmet içinde olsalardı, mesela Recai
Kutan, genel başkanlık mazbatasını Hoca adına bir kez daha
cebine yerleştirdikten sonra kürsüde yapbğı teşekkür konuşma-
sında, sıra Emniyet görevlilerine gelince, "Şehrin içinden bu sa-
lona kadar heryerde güvenliğimiz için tedbir alan..." sözlerini
söylemekle yetinmez, Türk polisinin Uğur Mumcu ve Ahmet
Taner Kışlalı'nın Tahran güdümlü katillerini bulup ortaya çıkar-
mak için gösterdiği başanyı da sıcağı sıcağına dıle getirebilırdi.
Refah Partisi'nin kalelerinden Sincan'daki silah ve cephane
yığınağını, yeni kurbanlar vermeden bulduklan için güvenlik
güçlerine teşekkür edilebilirdi.
Ya da öyle bir kadirbilirtiği, Abdullah Gül veya Bülent Annç,
yahut o kendilerini "değişimci" olarak takdim edenlerden her-
hangi birisi yapabilirdi. Belki de o arada Kutan'ın Iran için yapı-
lan suçlamalar karşısında kendi gövdesıni kalkan yapan sözle-
riyle acelecı davrandığı da söylenebilirdi.
Politik eylemlerde kararsızlık, tereddütü çağnştınr.
Tereddüt ise yenilgiyi.
Gül ve ekibi unutmamalı. Siyasetin kitabında yenilgi, ilk fır-
satta tasfiye demektir.
Faks: 0212 677 07 62
E-Mail:orhan.birgit(a do.nettr.
Talay, Belkıs'ta kamulaştırma alanının genişletileceğini söyledi
'Her yerden tarih fişkınyor'
BEKİRŞAHİN
GAZİANTEP
Kültür Bakanı tstemi-
han Talay, sular altın-
da kalacak olan Bel-
kıs'taki Zeugma antik
kentinin önemli bölü-
münün kurtanlabilme-
si için bölgedeki ka-
mulaştırma alanının
genişletileceğini, tari-
hi eser kaçakçılığı-
nı önlemek için de her
türlü önlemin alınaca-
ğını açıkladı. Talay,
daha önce yurt dışına
kaçınlan mozaiklerin
de haziran ayına kadar
tekrar Türkiye'ye geti-
rileceğini bildirdi.
Önceki gün Gazian-
tep'e gelen Kültür Ba-
kanı Istemihan Talay,
Birecik Barajı suları
altında kalacak antik
18 MAYIS - 4 flJUİRAN 2000
Beflasta buhınan Zeugma antik kentindeki tarihi eserlerin kurtanlma çalışmalan
devam ediyor. Zeugma antik kenti Birecik Barajı'nın suları altında kalacak.
kent Zeugma'da incelemelerde bu-
lundu. Ortaya çıkanlan mozaikle-
re hayran kaldığuıı ifade eden Ta-
lay, Türkiye'nin her yennden tarih
fişkırdığını söyledi.
Zeugma'daki mevcut bölümde
kazı çalışmalannın arahksız de-
vam edeceğini belirten Talay şöy-
le konuştu:
"Ben buraya, bu tarih zengmb-
gine zarar vermeden en kısa za-
manda nasd kurtarabiliriz, Zeug-
ma'yı, Tûrkiye ve dünya medeni-
yetierine en iyi şeküde nasıl tanıta-
bfliriz onu araşarmak için geküm.
Izlenimlerimize ve arkeologlann
da verdiği büghe göre, Zeugma'da
şuana kadar çıkan kısmıncok da-
ha büyük bir bölümü BeDas tepe-
lerinde toprak altında. Biz şimdi
ikinci bir Zeugma projesi ile istim-
lak alanını genişletip kazı çahşma-
lannın devamı için gerekli karan
alacağız. Sorun sadece sulann al-
tında kalan kısım değD, sorun bu
tarihi zenginBğin dünyaya açıtamı-
nı sağlamak."
Talay, Zeugma'daki tarihi zen-
güıliğin öneminin cok büyük oldu-
ğunu, ancak Birecik Barajı'nın da
bölgede sulu tanm yarjılabilmesi
için^ok önemli oldujunu.ifade et-
ti.
Zeugma'da çıkan eserlerin sular
altında kalmadan kurtanlacağını
belirten Talay, "Burada şunu unut-
mamak gerek, Birecik Barajı yöre
için son derece önemü. Barajın ta-
mamlanması ile birlikte bölgedeki
100 bin hektar arazi suya kavuşa-
cakve sulu tanm yapılabüecek. Ni-
zip ilçesinde de yıllardır yaşanan
susuzluk sona erecek" dedi.
Geçmış yıllarda çeşitli yollarla
yurt dışına kaçınlan tarihi eserler
arasında bulunan ve ABD'nin Ho-
uston kentindeki müzede sergıle-
nen mozaiklerin de haziran ayı içe-
risinde tekrar yurda getirileceğini
anlatan Talay. "ABD'ye yapağan
ziyaretier sırasında oradaki yetki-
Kler ile görüştüm ve kaçınlan mo-
zaikkrimizin yasal olarak iadesini
istedim, onlar da ohımru yaklaşü.
Bu mozaikler haziran a> ı içerisin-
de Türkiye'ye getirüerek müzede
sergflenecek" dedi.
Talay, Gaziantep Müze Müdür-
lüğü bınası bitişiğinde bulunan ve
inşaatının büyük brr bölümü ta-
mamlanan Kültür Merkezi binası-
nın da "MozaikMüzesi" olacağını
sövledi.
Festival Başlıyor
Medea - 18 Mayıs / AKM Büyük Salon
Can - 19, 20 Mayıs / Muammer Karaca Tiyatrosu
Aşk Hastası - 20, 21 Mayıs / Muhsin Ertuğrul Sahnesi
Brecht Burada ve Şimdi: Hanna Schygulla - 21 Mayıs / AKM Büyük Salon
Fişne Pahçesu - 22, 23 Mayıs / Ses Tiyatrosu
Lillian - 23, 24, 25 Mayıs / Aziz Nesin Sahnesi
Hırçın Kız - 25, 26, 27 Mayıs / Muhsin Ertuğrul Sahnesi
Sahte Kimlikler 5 - 26, 27, 28, 29 Mayıs / İSM Kumpanya Sahnesi
Önceki Günler: Ölüm, Yıkım ve Detroit III - 27, 28 Mayıs / AKM Büyük Salon
İdeal Bir Koca - 29, 30 Mayıs / Muhsin Ertuğrul Sahnesi
Hep Aşk Vardı - 30, 31 Mayıs, 1 Haziran / Kenter Tiyatrosu
Dumrul İle Azrail - 1, 2, 3, 4 Haziran / Aziz Nesin Sahnesi
Masurca Fogo -2^3, 4 Haziran / AKM Büyük Salon -
Festival biletleri Atatürk Kültür Merkezi gişeleri ve
gösterilerden bir saat önce gösteri mekanlarında...
FESTİVAL SPONSOflLARI KURUMSAİ SPONSORLAH_
unZrZuu •îfiVİIIIH MARMÂRA
KDÇBANK I>IMI TMHHOT >« ."E^V/NIE'S R E N A U U
8u ılan Cumhunyet Garetesr'nin
katfcısıyia yayınlanrnıştır
Cumhurryel