27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 MAYIS 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER w Din dersi zorunhı değiPRoma da din dersleri ve bunlann anlatımı ile ilgili araştırmalaryapan ve halen Arap Dili Eğitim Enstitüsü Kurulu 'nda çalışan Hans Wötzing, Avrupa'daöğrencilerin dersleri alıp almamada özgür olduğunu söyledi BARIŞDOSTER Roma'da din dersleri ve bun- lann anlatımı ile ilgili araştır- malar yapan ve halen Arap Di- li Eğitim Enstitüsü Kurulu'nda çalışan Hans VVötzing, Avru- pa'da din derslerinin düzenlen- mesüıin ülkeden ülkeye değış- tiğini belirterek "Okullannda din dersi verikn ülkelerin ço- ğunluğunda, derslerin mezhep- lere göre aynlıp aynlmadığına bakılmaksızm, öğrencilerin ya da velilerin bu derslere katıhp katümama haklan var" dedı. Wötzing, mezheplerarası din derslerinin verildıği Avrupa ül- kelen de olduğunu vurgulaya- rak, din derslerine katılmayan öğrenciler ıçin, bu derslerin ye- rine geçebilecek olan dersler ya da alternatıf derslerin açıldığı- nıkaydetti. Bu derslerin dedev- letin genel sorumluluğu altında olduğuna dıkkat çeken Wöt- zing, ülkelerde verilen din ders- leri hakkında şu bilgileri verdi: - Mezhep dersleri olarak din dersleri: Belçika, Almanya, Finlandiya, Fransa'nın Alsas- Loren bölgesi, Irlanda ve Lük- semburg'da veriliyor. Aynca Hollanda. Avusturya ve Ispan- ya'daki bazı okullarda din ders- leri mezheplere göre aynlmış. Türkiye Araştırmalar Merkezi'nden uyarı 'MGV,diğer eyaletler için de hareketegeçti' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tûrkı- rekli arttıran şeriatçı Islam örgütleri hakkın- ye Araştırmalar Merkezi Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen, Almanya'da en fazla maddi gü- cü ve elemanı olan Diyanet Işleri Başkanlı- ğı'nın en sessiz örgüt olduğuna dıkkat çeke- rek Milli Görüş Vakfi'na (MGV) bağlı Ber- lin Islam Federasyonu'nun Berlin'deki Müs- lümanlara din dersi verme hakkı elde etme- sinin ardından, 15 eyalette de benzer karar- lar aJinmasını önlemek üzere Tûrkiye'yi uyardı Almanya'daki 15 eyaletteDiyanet fş- leri Başkanlığı'nın din dersi vermesı için Türkiye'nın harekete geçmesini isteyen Şen, "Tûrldye, Milü Görûş Vakfi'nın Alman- ya'daki göcûnfi kavrayamadı" dedı. Prof. Faruk Şen, Almanya'da etkılerini sü- da uyanlardabulunmak üzere dün basın top- lantısı düzenledi. Bu konuda hazırladıklan raporu Başbakan Bûfcnt Ecevh, Diyanet îş- leri Başkanhğı'ndan sorumlu Devlet Baka- nı ve Başbakan Yardımcısı Hösamettin Öz- kan, Kültür Bakanı lstetmhan Talay, Diya- net Işleri Başkam Mehroet Nuri Ydmaz'a sunacaklanm kaydeden Türkiye Araştırma- lar Merkezi Başkanı Faruk Şen, Almanya 'da- ki 15 eyaletteki din derslerinin de Milli Gö- rüş Vakfi'nca verilmesini önlemek üzere ha- rekete geçilmesini istedı. Alman anayasası- na göre dini ınançlann güvence altına alın- dığına ışaret eden Şen, "Bertin'deainuHİo- rar değişariJ«nez,ama 15eyalettebenzerks- ranoaİBiması«geBeaebffir"dedi. Şen, Al- manya'da 3 milyon Müslümamn yaşadığı- na, bunun 2.1 milyonunu Türklerin oluştur- duguna dikkat çekti. Şen, dığer eyaletlerde din dersinin Türk hükümetmin gözetimınde verilmesi için şu öneride bulundu: # Ders- lerTürkçe verilsin. • Islamdin dersinin yet- kin öğretmenlertarafindan verilmesi için Al- manya'da îslam ilahiyat fakültesi kurulma- !ı. • lslarn din dersi verilmesi için eyaletler- de yetki ve sorumluluklan olan komisyon- lar kuruhnalı. Bu komısyonda Alman resmi kurum temsilcileri, kıtlesel çatı örgütlennin temsilcileri, Diyanet îşleri Başkanlığı tem- silcileri yer almalı. # Dersler, okul saati için- de, sabah saaüerinde verilmeli. Din dersleri, ilgili din toplulu- ğunun ya da kiliselerin ilkeleri- ne uygun olmalı. Bu uygunluk din derslerinin üç faktörü ile il- gili: Öğretmen, öğrenciler ve dersin içeriği. -Mezbepaynlığıolmayandin dersleri: Danimarka, tngıltere, Galler, Yunanistan ve lsveç'te kanun, din derslerinın belirli bir mezhebe bağlı olmaması gerek- tiğini belirtiyor. Bu tür din ders- leri dini topluluklann ya da ki- liselerin etkisi altında kalmadan devlet denetiminde. Danimar- ka, Ingiltere ve Galler'de din derslerinm mezheplere göre ay- nlmayan karakteri göz önüne alınırken Yunanistan'daki din dersleri Ortodoksluktan etkile- niyor. Mezheplere göre aynl- mayan ya da mezhepler arası eğitim veren din derslerinin mezhebi içeriği bilinçli olarak dışlanır. Böylece mezhepler arası eğitim veren din dersleri- ni, bu içeriklerin bir kanşımı olarak sunmaz. - Seçmeli ders: Belçika, Ital- ya, Lüksemburg ve Ispanya 'da- ki bazı okullarda mezheplere göre aynlan din dersleri seçme- li ders konumunda. Belçika ve Lüksemburg'da öğrenciler, din dersleri ve bu derslerin yerine geçebilecek başka dersler ara- sında seçim yapabilirler. - Öğrencinin din dersini bı- rakması: Okullannda din dersi verilen ülkelerin çoğunluğun- da, öğrenci ya da veli din dersi- ni seçmeme hakkına sahip. Din derslerinin temelini oluşturan vicdan ve dini mezhep özgürlü- ğü farklı motıflerden dolayı der- si bırakmadan doğan tetkik edı- ci önlemlerle sınırlanamaz. Bu duruma istisna oluşturan ülke- lerden biri olan Yunanistan'da Hıristiyan ohnayan öğrenciler, Hıristiyan mezheplen arasuıda eğitim veren din derslerine ka- tümama hakkına sahipler. Müs- lüman öğrenciler, tslam eğitirru veren din derslerine katılma olanağına sahip. - Devlet okullannda Idnsenin sorumluluğu: Bazı AB ülkele- rinde din dersleri kiliseler tara- findan örgütlenir. Buna ömek olan Fransa'da, Katolik eğitimi veren dersler müfredaün dışın- da ve tatil günlerinde verilir. Danimarka'da mezhep ayrımı yapmayan resmi derslerin ya- nında Protestan dini dersleri de verilmekte. Bu derslerin sorum- luluğu devlet idaresi ile işbirli- ği yapan bölgesel Protestan ki- lisesinde. Lüksemburg, Avus- turya ve Berlin federal eyaletin- de mezheplere göre aynlan din dersleri kilisenin sorumlulu- ğunda. - Azmhklar için din dersleri: Neredeyse her AB ülkesinde Yahudi ve Müslüman öğrenci- ler ile birlikte diğer dini azınlık- lann üyeleri için özel düzenle- meler bulunuyor. Orgütsel ne- denlerle bu tür dersler devlet okullarmın müfredanndan çıka- nlmış ve ilgili dini topluluklara ait öğretmenler tarafindan okul dışında venhneye başlanmışür. Belçika, tngıltere, Yunanistan, Avusturya ve tspanya gibi ülke- lerde tslam dini eğitimi veren dersler devlet okullan bünye- sinde zaten verilmektedir. Öte- ki ülkelerde bu durum tarüşma konusu. SaitFaikAbasıyanık sevenlerince anüdı tstanbul Haber Servisi - Türk edebiyatının ölümsüz isimlerin- den Sait Faik Abasryanık'ı gele- neksel anma günlerinin 23'üncü- sü, Burgazada'dakı Sait Faik Aba- sıyanık Müze Evi önünde önceki gün gerçekleşti. Adalar Kayma- karnı Mustafa Farsakoğtu, "Sa- kenin güzel insarüannı seviyoruz. Bu güzeOikleri geleceğe aktarma çabasındayız" dedı. Ada Dostlan Demeği, TYS ve PEN Yazarlar Derneği'nce düzen- lenen anma gününde Adalar Kay- makamı Mustafa Farsakoğlu, Hû- seyin Rahmi Gürpınar'ın Heybe- hada'da bulunan harabe halındeki evini restore ederek 19 Ağustos'ta müze olarak açmayı planladıklan- nı söyledi. Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) adına konuşan Naim Tîra- Bde, Abasıyanık' ın 2006 yılında- ki 100. doğum yıldönümünde et- kinliklerin yalmzca Burgaza- da'yla smırlı kalmaması gerektiği- ni belirterek, "Adaçerçevesindeki kuüama, Atatürk Kültür Merke- zi ve tüm Türkrye'ye vaydsm" di- ye konuştu. Tirali, Sait Faik Müzesi'nde bu- lunan Sait Faik kitaplanna ek ola- rak ünlü öykücüyle(,^£^i>ç^kan tüm yazı, eleştiri ve anılaruı oa. müzede yer alması gerektiğini ıfa- deetti. Ada Dostlan Derneği Başkam Perihan Ergun ise sanat ınsanı olan Sait Faik'in, Burgazada'yla bütünleştiğini belirterek, "Abası- yamk'm, 'Bir insanı sevmekle baş- lar her şey', özdeyişi Ada bahkçı- sını. emekçisinu mavisini yeşilini, tüm yaraüklan da içerir" dıye ko- nuştu. Av Dönüşleri adlı öykü kitabıy- la bu yıl Sait Faik Ödülü'nü alan Faruk Duman da "Aşk, dostluk, insanlıktan başka bir şeye prim vermeyen bu Türk hikâyecisine te- şekkür ederim" dedı. Abasryamk'ı anma günlerinin 23'üncüsü Burgazada'daki Sait Faik Abasıyanık Müze Evi önünde gerçekkştirfldi .Dinlendiler, Dinleniyorlar, Dinlenecekler... AHMED ARIF SALTUR MASRETiriDE.. PRANGALAR ESKİTTİM Dünyada Türkçe ogretimi sempozyumu w Tiü*kçeııiıı ortak clil olıııası içiıı açılın kapılar E HASRET GÜLTEKİPJ tstanbul Haber Servisi - Ankara Üni- versitesi TÖMER Dil Öğretim Merkezi tarafından düzenlenen "Uluslararası Dünyada Türkçe Oğretnni" sempozyu- munun sonuç bildirgesi yayımlandı. So- nuç büdirgesinde, dünyada ortalama 6 bin dil olduğu, Türkçenin de bu diller arasmda 7. sırada yer aldığı belirtildi. Istanbul'da 11-13 Mayıs 2000 tarihle- rinde gerçekleştirilen sempozyumun ya- zılı olarak açıklanan sonuç bıldirgesin- de, Türkçenin bilim ve ana dil olarak hak ettiği yerde ohnadığı ifade edilerek bu- nu sağlamak için ortak çahşmalar yapıl- ması gerektiği kaydedildi. "Türkçeyi Öğretenler BirBği" (TÖB) kurulması gerektiği vurgulanan bildir- gede, ortak sertifika ve smav sistetni ge- liştirilmesi gerektiği ve TÖMER'in bu konuda hazırhk yapmaya, öncü olmaya aday olduğu ifade edildi. Bildirgede, Türkçe öğretenleri ve onlann çalışmala- rmı tanıtan kitapçık haznianması gerek- tiği belirtildi. Kılavuz kitap hazırlannıalı Bildirgede, çağdaş yazm ürünlerinin öteki dillere çevrilmesi, tanıtırrunın ya- pılması ve Türkçe öğretiminde kullanıl- ması gerektiği ifade edilerek yabancüar için Türkçe Dilbilgisi kitabına paralel kılavuz kitap hazırlanması ve Türkçe öğ- renen öğrencilerin bu kitabı edinmeleri- nin sağlanması gerektiği de vurgulandı. Türkçenin Türk dünyasında ortak ile- tışim dili olması içm gereklı çalışmala- nn yapılmasının zorunluluğuna dikkat çekilen bildirgede, "Türkçe Öğretmeni Eğitim Programı"mn da TOMER'de ya- pdması gerektiği belirtildi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Düzce'deydjm... Türkiye'nin gündemi çok yoğun. Fakat bunca yo- ğunluk arasmda ben bugün sizlere, Düzce ve Düz- celilerle ilgili bir şeyler anlatmak istiyonım. Fazilet Partisi'nin kongresini, Hasan Celal Güzel'in yeni- den özgürlüğüne kavuşmasını, Mumcu cinayetinin dası failterini vb. nice önemli noktayla ilgili görüşle- rimi ertelemek pahasına... Zira Düzce'nin ve Düzcelilerin durumu çok "va- him". Devletın şefkatli elinin uzaması çok gecıkmiş ve çok yetersiz. Başta Sayın Vali ve Sayın Belediye Başkanı ve yakın çalışma arkadaşlan olmak üzere, tüm yöneticiler, görebildiğim kadanyla "can havliy- te " çalışıyoriar. Ama "açık" o denli büyük ve "yama" olabilecek şeyler o kadar küçük ki, tüm çabalanna rağmen dertlere derman olmakta çok zorlanıyorlar. • • • Marmara Bölgesi'nde yaşanan deprem felake- tinden sonra, bölgedeki kimi merkezlere defalarca gittim. Elimizden geldığınce bir şeyler yapmaya ve kendimce "moral düzeltmeye" çabaladım. Fakat Düzce'ye yolum hiç düşmedi. Daha doğrusu, defa- larca Düzce'den geçmeme karşın, içeri girerek du- rumu yerinde görme fırsatım olmadı. Bunun kusu- ru biraz bende, ama biraz da benım dışımdaki ge- lişmeler bu ihmali doğurdu. Neyse, geçen cumartesi ilk kez giderek, güzel bir şeyler için bir "başlangıç "yaptım. Bu konudaki "ku- surumu" zaman içinde telafi edeceğim. Zira deste- ğe çok gereksinimleri var. • • • Evet, geçen cumartesi günü Düzce'deydim. Is- tanbul Bilgi Üniversitesi'nin, tamir ettirerek Inter- net'e bağlı btlgisayariarla donattığı kitaplığın açılışı- nı yaptık. Çok yoğun bir ilgi vardı. Zaten kurdelenin kesilmesinden 15 dakika sonra, Düzceli gençler bıl- gisayartannın tümünün başına oturmuşlardı bile. Bu arada Düzce'nin iki ilçesinin kitaplıklanna da birer bilgisayar amnağan ettik. llçe kültür müdürle- ri, bilgisayarlannı aldılar. Tabiı tüm bu yapılanlar, ge- reksinimlerin binde birini bile karşılamıyor. Ama en azından, çocuklanmıza biraz "moral" oldu. Kendi- lerini düşünen "birilerinin" olmasından mutluluk duydular. ••• Deprem felaketinin yaşandığı günden beri, kale- mime doladığım bir konu var. Bu konuda, Mıllıyet'ten Abbas Güçlü dışında, sürekli kaJem oynatan baş- ka bir köşe yazan da yok. Konu; deprem bölgesinde okuyan çocuklanmıza, hertüriü müsabaka sınavlannda belli bir katsayı uy- gulayarak, mağdur olmalanna engel olmak. Zira bu bölgede okuyan çocuklanmız, tam bir "şok" yaşa- dılar. Aradan bunca zaman geçti, cumartesi günü ben de benzer bir şok yaşadım. Ne morallen var, ne de eğitim göreceklerı adam gıbi dershanelen. öğ- retmenlerinin durumu da herhalde daha "pariak" değil. Açılışını yaptığım kitaplığın yanında, öğrencilerin ders gördükleri büyük çadırlar vatdı. Kış aylannın so- ğuk günlerinde, katalitik sobalarla ısınmışlar. Ama sıcaklar başladığı zaman, çocuklar perişan otmuş. Çadırlardan birine girdim. Tam bir hamam... Işin kötüsü, bu iyi "koşullan" (!), sağlayamayan okullar da varmış. örneğin; meslek yüksekokulu öğrencileri, henüz (!) derslerine başlayamamışlar. Izzet Baysal Üniversrtesı'nın bu ışe ıvedilıkle bir çö- züm bulması gerek. ••• Bu bölgede okuyan çocuklanmız, değişik sınav- lara girecekler. Parasız yatılı sınavlan yapıldı bile. Eğer bu sınava giren bökje çocuklanna bir katsayı uygulanmazsa, sınavı hiçbiri kazanamaz. Ve muh- temelen bir bölümünün, eğitim hayatı biter. önümüzde Anadolu liseleri için, endüstri meslek liseleri için, yabancı okullar için ve en önemlısi üni- versite ve yüksekokullar için sınav var. Bu çocukla- nn hali ne olacak? ÖSYM, galiba bir katsayı uygu- lamayı kabul etmiş. Ama Milli Eğitim Bakanlığı'nın çrtı çıkmıyor. Yapılması gereken şey, herhangi bir "iyilik" de de- ğil. "Bu çocuklarbirfelaket yaşadılar, yazık..." gibi- sinden yaklaşımlar, son derece yanlış olur. Yapılma- sı gereken şey; bu çocuklara haklannın verilmesi ve devletimizin bu çocuklara olan "borcunu ödeme- si". Zira bu çocuklar; arkadaşlan okula gider ve ders görürken aylarca okula gidemediler, derslerinden geri kaldılar. Yetkililer, "telafi edeceğiz..." diyorlar- mış. Peki, ne zaman telafi edecekler? Sınavlar baş- ladı bile. Zor bir iş de değil bu. Bu çocuklar; (hangi düzey- de olurlarsa olsunlar) derslerinden ne kadar geri kal- dıysalar, yanı okullan ne kadar geç açıldıysa, o oran- da bir katsayıyla değertendırilırler. Psıkolojık yarala- nnı (ne kadar sarabilırlerse) artık kendıleri sararlar. ••• Törenden sonra değişik fakülte ve yüksekokullar- dan öğrencilerle biraz sohbet ettik. En kısa zaman- da gene Düzce'ye gideceğim ve "Yeni Dünya Dü- zeni" ve "globalleşme" palavrası konusunda söy- teşi yapacağız. Artık yaşamı "normale" döndürme- ye çabalamamız gerek. Şimdilik belki erken, ama bir yerden başlanmafı. Geçen yıllarda, değişik vesilelerie defalarca Düz- ce'ye gitmiş ve konferanslar vermiştim. Şimdi ka- nayan yüreğimizi elimizle bastırarak, her şeye yeni- den başlayacağız. • • • Düzce beni öytesine sarst ki; "Bursa Üniversite- si'nin ilk mezunu oğrencilerimin yemeğine gidecek mecalim kalmadı, üstelik bu ikinci kez oluyor. Hepsini ayn ayn kucaklıyorum. 155 öğrenci, MEF okullannın organizasyonundaJ9 projesini tanıtacak: Useli gençlerin l>iliııı yanşı başladı GECH İ Ü GÜW:BİFÎ' AIÎASINCA CD ve KASETLERI çıktı Müzik Marketlerde ISALTUK PRODÜKSİYON Meşrutiyet cad. No:35kat:4 D:8Beyoğlu-İST. Tel:(0.212) 293 53 53-54Fax:(0.212) 293 53 ; llİMC:6.Blok 6511 Unkapanı Tel:(0.212)528 50 10-11Fax:(0.212) 512 35 45 tstanbul Haber Servisi- Türki- ye"nın çeşitli liselerinden 155 si- vil ve askeri öğrencinin 79 fizik, Jdmya, biyoloji projesiyle katıldı- -ğıMEF okullannın geleneksel 9. Araştırma Projeleri Yanşması, düzenlenen törenle başladı. Yanşmaya bir kimya projesiy- le katılan FîgenGüler,Özgün Yü- maz ve Fatma Nur Gök adlı Bur- sa Erkek Lisesi öğrencılen, me- zarlıklann üzennde gece görûlen ışımanın, fiziko-kimyasal ve bi- yokimyasal bir nedeni olduğunu ortaya koydular. öğrenciler, karanlıkta görülen bu olaym nedeni, mezarhktan al- dıklan toprağı analiz ederek bul- dular. MEF Okullan kurucusu İhra- him Ankao, yanşmanın uluslara- rası ölçeğe kaliteli eğitim veren okullara sa- hip olması için öğrenen ve öğre- ten okul modelini yaygınlaştır- ması gerektiğini söyledi ÖdfiBer 18 Mayıs'ta Sergilenen projeler arasmda deprem uyan sistemleri, depre- me dayanıklı betonarme teknik- Hpnİ7 ğ ^ diklerini söyledi. Ankan, geliş- miş ülkelerm bilimsel patent üre- tip az gelişmişlere sattıklarmı, Türkiye'nin de gençlerin bilimsel araştırmaya yönlendirilmesiyle patent üretip satan ülkeler arasm- da yer alabileceğini kaydetti. Törende konuşan Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Necdet Ozkaya da Türkiye'nin TRT Ankara Radyosu Çokses- li Kflrosu'nun bir konser verdıgı törene, Devlet Bakanı Şuayip Üşenmez de katıldı. Yanşmaya katılan projeler, dört gün süresin- ce MEF Okullan'nda 10.00- 18.00 saatleri arasmda sergılene- cek. Yanşmada dereceye giren- lere 18 Mayıs 'ta düzenlenecek törenle ödülleri verilecek. n«n betondaki etkılen, hayvaa- ^übresinden pil yapımı, Florya- açıklannda batan fueloil yüklü Rus gemisinin deniz canlılan nın DNA yapısına etkileri gibi ılginç ve güncel araştırmalar yer ah- yor. Yanşmaya 9 yıl süresince kaö- lan projelerin 709"u sergilenme- ye değer görüldü. Sergilenen pro- jelerden bazılan sanayıde uygu- lanmaya başladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle