23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16MAYIS2000SALJ CUMHURİYET SAYFA HiJVİ_f 11 U l f J J . / ekonomi(5 cumhuriyet.com.tr 13 Borsalarda • tSTANBUL(AA)- tstanbul Menkul Kıymetler Borsası (IMKB) ile tstanbul Altın Borsası'nda (tAB) 19 Mayıs'ta işlem yapılmayacak. ÎMKB'den yapılan açıklamaya göre, Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nın resmi tatil olması nedeniyle 19 Mayıs'ta Borsa pazar ve piyasalannda işlem yapılmayacak ve bu tarihte takas gerçekleştırilmeyecek. Hisse senetleri piyasasmda 17 Mayıs'taki işletnlerin takası 22 Mayıs'ta, 18 Mayıs'taki işlemlerin takası ise 23 Mayıs'ta yapılacak. Tahvil ve Bono Piyasasf nda tescil işlemleri 18 Mayıs'ta gerçekleşecek. tstanbul Altın Borsası'nda da işlem yapılmayacak. SBM ÜPünlerine zam • KOCAELİ(AA)- Türkiye Selüloz ve Kağıt Fabrikalan AŞ (SEKA) Genel Müdürlüğü, ûrettiği bazı kağıt ve karton çeşitlerinin fiyatına ortalama yüzde 2,1 oranında zam yaptı. Gazete kağıdı ise zam kapsamı dışında tutuldu. SEKA Basın ve Halkla Hişkiler Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıkJamada, zammın, elektrik, fuel oil ve odun gibi ana girdilerdeki artışlar dikkate alınarak yapıldığı, yeni fıyattan satışlara ise 13 Mayıs Cumartesi gününden itibaren başlandığı belirtildi. Ihracatta sorun teknik engeller' • ANKARA (ANKA) - Devlet Bakanı Tunca Toskay, ihracatta ." T beklenilen düzeyde atılımın gerçekleşmesini engelleyen ana etmenin, Türkiye'deki mevzuatın gelişmiş ülkelerle uyumlu bir yapı sergilememesi olduğunu söyledi. Toskay, Tûrk Akreditasyon Kurumu'nun (TÜRKAK) birinci Olağan Genel Kurulu'nda dûnyadaki serbestleşme eğilimi çerçevesinde gümrük vergisi, fon ve miktar kısıtlamalan gibi engeller kalkarken, bunlann yerini teknik engellerin aldığını vurguladı. Turizmde dev büHeşme • HANNOVER(AA)- Avrupa'nın en büyûk tur operatörü Alman Preussag'ın. Ingiliz fırması Thomson Travel Group'u 2.73 milyar dolara satın alacağı bildirildi. Preussag'dan yapılan açıkJamada, Thomson Travel 'in yönetim kurulunun şirketin satışıru kabul ettiği, anlaşmanın kesinlik kazanması için hissedarlar kurulunun onayının beklendiği bildirildi. Off-shorezede tepkifi İSTANBUL/KADIKÖY (AA) - lmpex Bank Mudilerini Koruma Derneği Başkam Kerim Kerimoğlu, VAVEK Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ^"Tasamıf Mevduatı Sıgorta Fonu'na devredilen bankalarda off-shore hesabı bulunanlara Hazine kaynaklanndan ödeme yapılması halinde bunu dava konusu yaparalrian' -keousuadaki açıklamalannı elestirdi. Kerimoğlu, "Fon, parasal kaynaklannı bankalardan mevduat üzerinden aldığı pjimlerle oluşturur. Odemeyi yapacak olan da Hazine değil Fon'dur" dedi. Yasal olmayan uygulama hâlâ sürüyor. Bireysel başvurular ise güçleştiriliyor Cepfce sabit ücret eziyetiFATMAKOŞAR GSM operatörlen "yasal da- yanağı olmadığT yargı tarafın- dan karara bağlanan sabit ücret uygulamasını sürdürürken Ulaş- ürma Bakanlığı ile Sanayi ve Ti- caret Bakanlığı'nın gelişmele- re seyirci kalmalan yurttaşı çi- leden çıkanyor. Yurttaşlar, yar- gı kararlanyla haksız olduğu saptanan sabit ücret uygulama- sıyla GSM şirketlerinın tahsil et- tiği parayı gen alabilmek için kapı kapı dolaşmak durumun- da bırakılıyor. llgıli bakanlıklar sabit ücret uygulamasıyla yıllardır tahsil edilen paranın gen almabilme- si ve faturadan kalkması için "bireysel başvuru" zorunlulu- ğu getirdiğı için uygulamada • Ulaştırma Bakanlığı ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, GSM operatörlerinin, yasal dayanağı olmayan sabit ücret uygulamasını sürdürmesine seyirci kalıyor. Daha öncekı aylarda ödediği sabit ücreti geri almak için uğraşan yurttaşlar da kapı kapı dolaşmak durumunda bırakılıyor. Hakem heyetleri ise tüketicileri gerektiği şekilde yönlendiremiyor. karmaşa sürüyor. Tüketici so- runlan hakem heyetlerinden ba- zılan, yurttaslan "ceptelefonu- nu satm aldığı yerin kaymakam- hğma" başvurması gerektiği yönünde bilgi veriyor. Bazıla- n ise faturayı bulamayacağını öngörerek "tûketicinin işini ko- laylaşünnak amacryüT, Turk- cell için, firmanın merkezinin bulunduğu Beyoğlu Kayma- kamlığı' nı, Telsim içinse Kü- çükçekmece Kaymakamlığı 'nı adres gösteriyor. Oysa abone- lerinu saüş fişiyada faturasınT bulmasa bile telefonu satın al- dıklan ya da oturduklan ilçenın hakem heyetlerine başvurması- nın yeterli olması gerekiyordu. 'Bakanlıklar çözmeü' Hakem heyetlerinin dilekçe- leri kabul etmek zorunda oldu- ğunu bildiren Tüketiciyi Koru- ma Derneği (TÜKODER) Baş- kanı Mehmet Sevim, "Ulaşür- ma Bakanlığı ile Sanayi ve Tî- caret Bakanlığı, birtikte çahşa- rak bu işi çözmenler. Bu sûreç- te hakem heyederinin de göre- vi, tüketicileri Beyoğlu ya da Küçükçekmece'ye göndermek değİL dflekçelerini kabul etmek. Dflekçelerini aldıktan sonra B- gili hakem heyetlerine kendile- ri göndersinler" dedı. Ulaştır- ma Bakanlığı'nın yetkisini kul- lanmadığına dikkat çeken Se- vim, satış faturası istenmesinin de "işjyokuşasürmek" anlamı- na geldiğini belirterek tüketici- nın fatura ile abonelik sözleş- mesi üzennde yer alan adresi- nin en büyük kanıt olduğunu söyledi. Bu arada, başvuru sı- rasında istenen belgeler de de- ğişebüiyor. Hakem heyetlerin- den kimileri, aynca, tüketici- den cep telefonu satış faturası- nı ve sabit ücreti hesapîamak için geçmiş aylara ait konusma fa- turalannı isteyebiliyor. Kimi- leri de, yalnızca mart ayı fatu- rasıyla yetiniyor. Uygulamanın sona erdirilme- si için çalısma başlatüdığını açık- layan Ulaşnrma Bakanlığı'ndan, GSM operatörleriyle yaptığı söz- leşmelerden bu uygulamayla il- gili maddeyi iptal etmesi bekle- nirken Bakanlık çalışmanın yıl- başında bitebileceğini duyurdu. Böylece, zaten parasını şırketler- den geri alması "iyicezoriaşnn- lan" aboneler yılbaşına kadar sabit ücret ödemek durumunda bıraküıyor. İANSITICILAR VE tSTASYONLAR GSMvericüerine karşı savaş başladı Ekonomi Servisi - Sağlığa zararlı etkilenne dikkat çekılen GSM vericılenyle ilgili şikâyetlergiderek ar- tarken Fizik Mühendislen Odası "manyetik dalga ölçümü" yapmaya hazırlanıyor. Sözkonusu odanın vereceği ölçüm sonucu mahkemelere sunulabilecek. Kanser yapıcı etkisi başta ohnak üzere çeşitli za- rarlanna dikkat çekılen cep telefonlannın, baz istas- yonlannın ve yansıtıcı direklerinin yaydığı radyas- yon tüketicilerin şikâyet konusu oluyor. Özellikle binlerce dolar karşılıgında, yerleşim yerlerine yakın noktalarda kurulan GSM vericilerinın kaldınlması için girişimler yoğunlaşırken tüketıciler baş ağnsı, tele- fonlarda parazit oluşması ve Internet bağlantısının sü- rekli kesilmesi gibi etkilerinden söz ediyorlar. Yasal olarak daire sa- yikâyetçi tüketicilerin, vericilerin kaldınlması istemiyle dava açmak dışında bir seçeneği bulunmuyor. Fizik Mühendiskti»/ ; Odası'run ' manyetik dalga ölçümü sonuçlan mahkemeye sunulabilecek. hiplerinin birisinin bile iti- raz etmesi bir apartmana GSM vericınin konması- nı engellemeye yetiyor. Ancak kimi mahallelerde oy çokluğuna göre karar ahnmış ya da yalnızca apartman yöneticisinin onayıyla yerleştirilmiş. Buna karşın şikâyetçi , tüketicilerin, vericilerin lSrdinlfiiainsttmiyfe da- va açmak dışında bir se- çeneği bulunmuyor. Oda- nın Başkanı Ali Alat, baş- vurulan kısa bir süre son- ra kabul etmeye başlaya- caklarını belirterek "tste- nen yer için ölçüm yaparak dûnyadaki standart bu iken buradaki yoğunluk şu kadar diye sonuç verebi- leceğiz'' dedı. En geç ıkı ay ıçınde ölçüm yapmaya başlayacaklannı kaydeden Alat, ölçüm ücretinı he- nüz belırlemedıklennı ve tüketici dernekleriyle işbir- liğine hazır olduklannı ıfade etti. TüketıcilerDemeğı Başkanı Engin Başaran da, GSM operatörlerinin, vericileri çocuk parklan, okullara yakın noktalar gibi kamusal alanlara da kurduklan- nı belirterek yetkilileri bu- an önce harekete geçme- ye çağırdı. Bu arada, tüketici örgütlen, yann saat 10.30'da tstanbul Mecidiyeköy Kültür Merkezi'nde bu konudakı son gelişmeleri ele alacaklar. Tüketiciler, başağna, telefonlarda parazit gibi etkflerden şikâyet edryor. LJERVİS SAĞLAYICI Türk Telekom şikâyetetti ANKARA (ANKA) - Ulaş- orma Bakanı EnisÖksûz, Türk Telekom tarafından işletılen TTNET şebekesinde yer alan servis sağlayıcı firmalardan 4'ü hakkında, sözleşme hü- kümlerine aykın davrandık- lan için suç duyurusunda bu- lunuldugunu bildirdi. Öksüz'ün verdiği bilgiye göre, sözleşme hükümlerini ihlal ettiği için haklannda Cum- hunyet Savcılıklan 'na suç du- yurusunda bulunulan servis sağlayıcı firmalar arasında, Comnet lletişim Hizmetleri AŞ, Global One Telekom Li- mited Şirketi, Access Veri tle- tişim ve Enformasyon Tekno- lojileri AŞ ve Kumtek Elekt- ronik Sanayi ve Ticaret Limi- ted Şirketi yer alıyor. Türk Telekom üe akdettık- leri sözleşme koşullannı ve dolayısıyla Türk Telekom te- kelini ihlal eden şirketler hak- kında noter aracıhğıyla tespit yaptınldığmı belirten öksüz, bunun sonucunda düzenlenen raporlara göre gereken işlem- lerin yapıldığını kaydetti. Servis sağlayıcılann kulla- mcılanna uyguladıklan tari- feler konusunda Türk Tele- kom'un herhangi bir yaptm- mı bulunmuyor. Her şirket ta- rifesinı kendisı belirliyor. Türk Telekom, TTNET şebekesin- de servis sağlayıcı olarak yer alacak şirketler ile "Türk Te- lekom InternetServis Sağlayı- cı Sözleşmesi" ımzalanıyor. Servis sağlayıcılar imzaladık- lan bu sözleşme ile Türk Te- lekom'un koymuş olduğu ku- rallariçinde hizmet vermeyı ta- ahhüt ediyorlar. Türkiye gelir adaletinde sınıfta kaldı • Petrol-Iş yılhğında Türkiye'nin, = Brezilya, Gûney Afrika, Şili ve Meksika'dan sonra gelir dağılımının en kötü5'inciülke olduğu vurgulandı. ISTANBUL (AA) - Petrol-Iş sendikası tarafindan yayımlanan "97-99 Petrol-İs Yühğı''nda yer alan venlerden derlenen bilgiye göre, Türkiye, gelir eşitsizliği- nin en yoğun biçimde görüldüğü üst orta geür grubunda Brezilya, Güney Afrika, Şili ve Meksika'yı izhyor. Dünya Bankası verileri- ne göre, yapılan sıralamanın li- deri Brezilya'da, nüfusun en zen- gin yüzde 20'si, gelirin yüzde 64.2'sine sahipken, en yoksulla- nn toplandığı yüzde 20'lik ke- sinı gelirin yüzde2.5'ine sahipbu- lunuyor. Gelirin yansı zenginlerin Türkiye'de nüfusun en zengin yüzde 20'sı geünn yüzde 54.9'una sahipken en yoksullann toplan- dığı yüzde 20'lik kesim gelirin yaklaşık 4.9'una sahip bulunuyor. Türkiye'de gelirin tek başma yüzde 27.5'ini kullanan tstan- bul'da sahip olunan gelirin yüz- de 37'sini rant gehrleri oluştu- rurken kentin en zengin ailesi ile en yoksul ailesi arasmdaki ge- lir farkı ise 1437 kata kadar ula- şıyor. Geür dağılunmdaki eşitsizli- ği ortaya koyan bir diğer çarpı- cı gösterge de, mevduat dağılı- mında. Raporda yer alan Türkiye Ban- kalar Birliği verilerine göre, mev- duaûn yüzde 76.7'sine, hesap aç- tıranlann yüzde 2.9'u sahip. Tasarruf mevduatının bolge- ler arasındaki dağdımında da cid- di uçurumlar görülüyor. Toplam mevduatın yüzde 5O'si Marinara Bölgesi'nde yer alıyor. Yurdal, Radyokomünikasyon Konferansı 'nı değerlendi 'Kararlart, üreten ülkeler alıyor'Ekonomi Servisi -Küresel haberleşmenin geleceğinin ele alındığı Dünya Radyokomü- nikasyon Konferansı'nda ülkeler arasındaki frekans spekturumu tartışmalan sürerken Te- tekomünikasyon Kurumu Başkanı Fatih Meh- met Yurdal. konferansta alınan kararlarda, te- lekomünikasyon sektöründe önde gelen üre- tici ülkelerin etkili olduğuna dikkat çekti. Yur- dal, "Nekadarüretimyapıyorsanızkoııfenuıs- taokaa^retküisiniz.MaalesefTürkiveüretinı yapnnyor. Yapıidığı sanıbyor.Ancaküretikn ürii- nün arkasmda başkalannm adı var" dedi. Frekans tartıstaalannı&devam ettigine-işa- reteden Yurdaİ, **B« tarâşraalar konferana- sı'nda tartışılan konulan değerlendiren Yur- dal, BSS (Broadcast Satellite Service-Uydu Yaymcıuk Hizmetleri) planlamasınm bu kon- feransta yapılmasının kararlaştınldığını be- lirtti. 1997 yılmda gerçekleştirilen BSS ka- nal tahsisinin tüm ülkeler için yeniden plan- landığım söyleyen Yurdal, "Avrupa, Afrika, Rusya ve Orta Asya'yı kapsayan birinci böt- geye onar kanal; Hindistan, Japonya,Koreve Avustralva'yı içerenfiçüncüböige için de oni- kişer kanal tahsisi yapılacak" dedi. Tfiririye, BSS uydusu atacak t»n sonra da olacak. Henüz bir anlaşma söz- konusu değO. Frekansta kavga her zaman sü- recek.Herkesinkabul edeeeğjfrekanslanbul- mayı hedefliyoruz. Konferansm bitiminde her- kes eşit biçimde mutsuz aynhrsa başan sağ- lanmış olur" diye konuştu. tki haftadu- tstan- bul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda devam eden Radyokomünikasyon Konferan- Ttirkıyemn BSS uydusu atmakiçinlJhıs^ lararası TclckonıûnikiisyottBirtiğt'TidenflJFU)^ gerekli izni aldığını da açıklayan Yurdal, "Kaydımız yapüdı. Hicbir proUem kahnaA- Türk Telekom Türksat 2A uv dusunun aülma- sının ardından bu uydu üzerine çahşacak. BSS, Türksat 2A'dan farklı olarak sadece rad- yovetelevizyonyayuıcılığına hizmet verecek" açıklamasını yaptı. tŞÇMNEVREMNDEN ŞÜKRAN SONER İlaç Üretmeyen Bir Türkiye 14 Mayıs Eczacılık Günü nedeni ile bir dizi etkin- lik yapıldı. Türkiye'de gazetecilik yapılıyor olsa or- taya konan her çarpıcı gerçeğin ayn ayn gazete man- şetlerinde, ana haber büttenlerinde günlerce yer alması, tartışmaiarda konu edilmesi gerekirdi. Ga- zetecilik mesleğinin şöyle bir geçmişini yokladı- ğımda, söz konusu olaytann 196O'lı, 70'li yıllarda ara- lıksız tartışıldığını, gündemde olduklannı, Meclis soruşturmalanna konu edildiklerini de anımsıyo- rum. Aradan geçen yıllarda yaşamın her aianında ol- duğundan galiba biraz daha fazla sağlık haklanmız- da kendimize, çıkarlanmıza tümden yabancılaş- mış, tam teslim olmuşuz. Sağlık hakkının, ilacını alabilme hakkının ancak parası olanlar için geçerli olacağı dayatmasına boyun eğmiştz. llacın bizim ula- şamayacağımız kadar pahalılaşması, para için yan- lış ilaç tüketimi, ilaçla vurgun.. sağlığımız üzenne oy- nanan büyük oyunlar katlanmış, ama bizleri ılgilen- dirmiyor gibi. Ankara Eczacı Odası'nın düzenlediği Türkiye'nin Sağlık Politikalan ve llaç" konulu toplantıda dinle- diğim kimi gerçekleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Hiç değilse sizlerle nereye grttiğimizin kaygısını bir kez daha paylaşmtş oluruz... • 1980'de Türkiye'de tüketilen ilacın yüzde 2"si it- halken, bu oran 1998'de yüzde 32'ye, 1999'da yüz- de 38'e çıkmıştır. 1990'da ıhracatın ithalatı karşıla- ma oranı yüzde 19 iken 1998 yılmda yüzde 10.4'e düşmüştür. Bu durum kanser ılaçlannın, bazı aşı ve serumlan ve ileri teknolojiyle üretilen ilaçlann ithali ile açıklanamaz. GATT Anlasması ve Gümrük Bir- liği Anlaşması, ithalatın önündeki tüm engelleri kal- dırmıştır. Çokuluslu şirketler ülkemizde üretmek ye- rine, ürettikleri ülkeden ithal etmeyi tercih etmek- tedirler. Ulusal ilaç sanayii giderek küçülmektedir. Ülkemizde 1980'li yıllann başında yerli ilaç sana- yii, pazann yüzde 62'sini alırken 1999 yılmda pazar payiaşımıtersinedönmüş, pazann yüzde 60'ını ço- kuluslu şirketler almıştır. Böyle giderse ilaç üret- meyen ülke konumuna gelmemiz kaçınılmazdır. Oysa biyoteknolojinin yeni gelişmeleri dışında ithal edilen ilaçlann yüzde 95'i Türkiye'de üretilebilir. Tür- kiye'de ilaç satışı yapan 37 çokuluslu firmanın sa- dece 8'i kimi ilaç kalemlerini Türkiye'de üretiyor. Ge- risi birer satış bürosu ile çok pahalı ilaçlan pazarlı- yor. Yerli üreticiler yok ediliyor. Aynı işlevdeki ilacın pa- halısının pazarlanması için büyük paralardağıtılıyor. Sağlık ocağı hekimine araştırma yaptınyoruz adı al- tında para veriliyor. Eğer bir firmanın bir kalem ila- cının Türkiye tüketimi dünya tüketiminin üçte biri- ne yaklaşmışsa bu korkunç bir pazardır. İlaç sana- yii yüzde 15-17 büyürken firma bazında, ürün ba- zında büyük bir tekelleşme yaşanmaktadır. Ulusal ilaç politikası diye bir konu kalmamıştır. Türk cum- huriyetlerine ihraç etme girişiminin gerçekteşeme- mesi nedeniyle sadece 500 milyar dolar heba edil- miştir. Çünkü istenen kalite standartlanna ulaşıla- mamıştır. llaç sanayii stratejik önem taşırken Türkiye etken ilaç maddelerinin hiçbirini üretemez konuma gel- miştir. Hiç değilse kimi alanlarda uzmanlaşıp dün- ya pazanna açılma politikalan üretilmemiştir. Sis- tem eczacılann dışında dönmekte, yüksek fiyat, promosyon, yanlış yazılma ile ülke insanının sağlı- ğı ile oynanmaktadır. Eski, yeni ilaç kalemleri ara- sındaki aşın fiyat pahalılaşması, tek başına halkın çoğunluğu için ilacı ulaşılamaz kılmaktadır. Sağlıkta, çalışanlannda mutsuzluk egemen. Sağ- lık bütçesinin payı yüzde 4.77'den yüzde 2.26'ya düşürüldü. Rakam değerleri olarak bir Nesim Mal- ki cınayetine konu edilen 700 trilyonun altına, 600 trilyona indirildi. OECD ülkelerinde 1500 dolar, biz- de 130 dolar. Ulusal değil, uluslararası sağlık poli- tikalan var. IMF sağlık bütçesinin indirilmesini da- yatıyor, sağlığın ticarileşmesini, özeileştirilmesini istiyor. İstenen ticarileşme gerçekleşmiş, toplumsal doğ- rular, bilimsel değerier yok sayılmış, özelleştirme- lerin sağlığa zararlı olduğu belgelenmiştir. Kâra da- yalı rekabet halkın sağlık hakkını, ilacını alabilme hak- kını tehdit etmektedir. Çoğunluk için, hizmetlerin neredeyse yaşamlanndan silindiği bir içerik kazan- maktadır. TOBB'deseçimyarışı İSTANBUL(AA)-İSO Başkanı HüsamettinKa- vi, TOBB seçimleri konu- sunda, özel sektörün ki- şi adına oy venne süre- cıni aşma noktasında bu- lunduğunu söyledi. Fikirlere destek veri- leceğini belirten Kavi, tSO'nun siyaset üstü ve tarafsız bir kurum oldu- ğunu da vurguladı. Kavi, "Odalar Birtiği Başkan- hğma talip olan kişüerin 'adayım' demeleri bana göreyeönez,adayolanla- rm kendi prognunlannı anlatması lazun" dedi. Hüsamettin Kavi, ayn- ca konsey üyesi sanayi odalan başkanlannm bir araya gelip bütün geliş- meleri değerlendirecegi- ni dile getırdi. Çiftçi eyleııı hazırhğuıda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ortak eylem için zemin oluşturmaya çalışan meslek örgütleri ve üretici kesimin temsilcileri, "Tanm Refonnu" aldatmacasıyla çiftçinin kısıth haklaruıı tırpanlamak isteyen siyasi iktidann "amndan kalkamayacağı" sorumluluklara gireceğini belirttiler. IMF'ye verüen— güvenceler karşısında Türkiye tanmının dummu Türk-tş'te düzenlenen panelde tartışıldı. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası'nın (ZMO) 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü kapsamında düzenlediği "IMF Taahhütleri "" _Karşısında Türkiye Tanmı" panelinde, • Üretici kesimin temsilcileri, 'Tanm Reformu' aldatmacasıyla çiftçinin kısıth haklannı tırpanlamak isteyen siyasi iktidann "altından kalkamayacağı" sorumluluklara gireceğini belirttiler. -ZMOBaşkatMGürolErgm 1990'k yıllarda tanmda "saçma sapan" bir özelleştirmenin yaşandığını, bunun başına balyoz gibi indjgipi söyledi. Türkiye Erozyonla Mücadele Vakfı Başkanı Hayretün Karaca da Türkiye'nin stratejik karar verme asamasında olduğunu belirterek tanmı ihmal etmenin sonucunun bağımsızlığı kaybetmek anlamma geldiğini söyledi. TMMOB Başkanı Yavuz Onen de tanmın toplam nüfusun yüzde 42'lik bölümünü ilgilendirdığını, verilen güvenceler gereği bu kesimin aldığı desteklerin daha da azaltılacağını kaydetti. Türkiye'de kendi -gerçekliklen üzerine kurulu cıddi bir eylem bırhğıne gereksınım olduğunu ^elirte&Öaenrteprakinölkiyeöae— dayalı yeni bir tanm ve hayvancüık utlaka gündeme—-•_—- ötçekteki hukuku ve çıkan savunmaya yönlendirmek üzere bizim direnmekten ve birtikte mücadele etmekten başka hiçbir caremiz kahnanuştır'' dedı. Ege Çiftçiler Bırlığı Başkanı Hulusi Tanman da 3 bin 200 üyesiyle örgütlerinin : eylemlere hazır olacağını söyledi. Adana Çiftçiler Birliği Başkam CumaM Doğru. köylüye verildiği söylenen desteğin hiçbirinin köylüye ulaşmadığını söyledi. Doğrudan tarun desteği uygulamasının Türk tanmını ileriye götürmeyeceğine dikkat çeken Doğru, "Zaten sistemin amacı tanmı çökertmektir" dedi. r^m getirihnesi gerektiğini belirtti. Önen, hukuksuzluğun yönetenlerin tarzı haline geldiğini savundu ve "IMF hukukunu ve yabana tekeflerin hukukunu savunanlan, ulusal türkiye Ziraatçılar Derneği Genet 4Jaşkası tbrahim Yetkin, çiftçilerin^ durumun önemını kavrayamadığını bu nedenle sessız kaldığını söyleyerek, "Çiftçi haziran ya da temmuz ayında ürününü TMO'nun deposuna verip vezneye gittiğinde en az bizim kadar tepki göstereceknr" görüşünü dile getırdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle