Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16MAYIS2000SALJ CUMHURİYET SAYFA
HiJVİ_f 11 U l f J J . / ekonomi(5 cumhuriyet.com.tr 13
Borsalarda
• tSTANBUL(AA)-
tstanbul Menkul
Kıymetler Borsası
(IMKB) ile tstanbul
Altın Borsası'nda (tAB)
19 Mayıs'ta işlem
yapılmayacak.
ÎMKB'den yapılan
açıklamaya göre,
Atatürk'ü Anma,
Gençlik ve Spor
Bayramı'nın resmi tatil
olması nedeniyle 19
Mayıs'ta Borsa pazar ve
piyasalannda işlem
yapılmayacak ve bu
tarihte takas
gerçekleştırilmeyecek.
Hisse senetleri
piyasasmda 17
Mayıs'taki işletnlerin
takası 22 Mayıs'ta, 18
Mayıs'taki işlemlerin
takası ise 23 Mayıs'ta
yapılacak. Tahvil ve
Bono Piyasasf nda tescil
işlemleri 18 Mayıs'ta
gerçekleşecek. tstanbul
Altın Borsası'nda da
işlem yapılmayacak.
SBM ÜPünlerine
zam
• KOCAELİ(AA)-
Türkiye Selüloz ve Kağıt
Fabrikalan AŞ (SEKA)
Genel Müdürlüğü,
ûrettiği bazı kağıt ve
karton çeşitlerinin
fiyatına ortalama yüzde
2,1 oranında zam yaptı.
Gazete kağıdı ise zam
kapsamı dışında tutuldu.
SEKA Basın ve Halkla
Hişkiler Müdürlüğü'nden
yapılan yazılı
açıkJamada, zammın,
elektrik, fuel oil ve odun
gibi ana girdilerdeki
artışlar dikkate alınarak
yapıldığı, yeni fıyattan
satışlara ise 13 Mayıs
Cumartesi gününden
itibaren başlandığı
belirtildi.
Ihracatta sorun
teknik engeller'
• ANKARA (ANKA) -
Devlet Bakanı Tunca
Toskay, ihracatta ." T
beklenilen düzeyde
atılımın gerçekleşmesini
engelleyen ana etmenin,
Türkiye'deki mevzuatın
gelişmiş ülkelerle
uyumlu bir yapı
sergilememesi olduğunu
söyledi. Toskay, Tûrk
Akreditasyon
Kurumu'nun
(TÜRKAK) birinci
Olağan Genel
Kurulu'nda dûnyadaki
serbestleşme eğilimi
çerçevesinde gümrük
vergisi, fon ve miktar
kısıtlamalan gibi
engeller kalkarken,
bunlann yerini teknik
engellerin aldığını
vurguladı.
Turizmde dev
büHeşme
• HANNOVER(AA)-
Avrupa'nın en büyûk tur
operatörü Alman
Preussag'ın. Ingiliz
fırması Thomson Travel
Group'u 2.73 milyar
dolara satın alacağı
bildirildi. Preussag'dan
yapılan açıkJamada,
Thomson Travel 'in
yönetim kurulunun
şirketin satışıru kabul
ettiği, anlaşmanın
kesinlik kazanması için
hissedarlar kurulunun
onayının beklendiği
bildirildi.
Off-shorezede
tepkifi
İSTANBUL/KADIKÖY
(AA) - lmpex Bank
Mudilerini Koruma
Derneği Başkam Kerim
Kerimoğlu, VAVEK
Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu'nun
^"Tasamıf Mevduatı
Sıgorta Fonu'na
devredilen bankalarda
off-shore hesabı
bulunanlara Hazine
kaynaklanndan ödeme
yapılması halinde bunu
dava konusu
yaparalrian'
-keousuadaki
açıklamalannı elestirdi.
Kerimoğlu, "Fon, parasal
kaynaklannı bankalardan
mevduat üzerinden aldığı
pjimlerle oluşturur.
Odemeyi yapacak olan
da Hazine değil Fon'dur"
dedi.
Yasal olmayan uygulama hâlâ sürüyor. Bireysel başvurular ise güçleştiriliyor
Cepfce sabit ücret eziyetiFATMAKOŞAR
GSM operatörlen "yasal da-
yanağı olmadığT yargı tarafın-
dan karara bağlanan sabit ücret
uygulamasını sürdürürken Ulaş-
ürma Bakanlığı ile Sanayi ve Ti-
caret Bakanlığı'nın gelişmele-
re seyirci kalmalan yurttaşı çi-
leden çıkanyor. Yurttaşlar, yar-
gı kararlanyla haksız olduğu
saptanan sabit ücret uygulama-
sıyla GSM şirketlerinın tahsil et-
tiği parayı gen alabilmek için
kapı kapı dolaşmak durumun-
da bırakılıyor.
llgıli bakanlıklar sabit ücret
uygulamasıyla yıllardır tahsil
edilen paranın gen almabilme-
si ve faturadan kalkması için
"bireysel başvuru" zorunlulu-
ğu getirdiğı için uygulamada
• Ulaştırma Bakanlığı ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, GSM
operatörlerinin, yasal dayanağı olmayan sabit ücret uygulamasını
sürdürmesine seyirci kalıyor. Daha öncekı aylarda ödediği sabit ücreti geri
almak için uğraşan yurttaşlar da kapı kapı dolaşmak durumunda bırakılıyor.
Hakem heyetleri ise tüketicileri gerektiği şekilde yönlendiremiyor.
karmaşa sürüyor. Tüketici so-
runlan hakem heyetlerinden ba-
zılan, yurttaslan "ceptelefonu-
nu satm aldığı yerin kaymakam-
hğma" başvurması gerektiği
yönünde bilgi veriyor. Bazıla-
n ise faturayı bulamayacağını
öngörerek "tûketicinin işini ko-
laylaşünnak amacryüT, Turk-
cell için, firmanın merkezinin
bulunduğu Beyoğlu Kayma-
kamlığı' nı, Telsim içinse Kü-
çükçekmece Kaymakamlığı 'nı
adres gösteriyor. Oysa abone-
lerinu
saüş fişiyada faturasınT
bulmasa bile telefonu satın al-
dıklan ya da oturduklan ilçenın
hakem heyetlerine başvurması-
nın yeterli olması gerekiyordu.
'Bakanlıklar çözmeü'
Hakem heyetlerinin dilekçe-
leri kabul etmek zorunda oldu-
ğunu bildiren Tüketiciyi Koru-
ma Derneği (TÜKODER) Baş-
kanı Mehmet Sevim, "Ulaşür-
ma Bakanlığı ile Sanayi ve Tî-
caret Bakanlığı, birtikte çahşa-
rak bu işi çözmenler. Bu sûreç-
te hakem heyederinin de göre-
vi, tüketicileri Beyoğlu ya da
Küçükçekmece'ye göndermek
değİL dflekçelerini kabul etmek.
Dflekçelerini aldıktan sonra B-
gili hakem heyetlerine kendile-
ri göndersinler" dedı. Ulaştır-
ma Bakanlığı'nın yetkisini kul-
lanmadığına dikkat çeken Se-
vim, satış faturası istenmesinin
de "işjyokuşasürmek" anlamı-
na geldiğini belirterek tüketici-
nın fatura ile abonelik sözleş-
mesi üzennde yer alan adresi-
nin en büyük kanıt olduğunu
söyledi. Bu arada, başvuru sı-
rasında istenen belgeler de de-
ğişebüiyor. Hakem heyetlerin-
den kimileri, aynca, tüketici-
den cep telefonu satış faturası-
nı ve sabit ücreti hesapîamak için
geçmiş aylara ait konusma fa-
turalannı isteyebiliyor. Kimi-
leri de, yalnızca mart ayı fatu-
rasıyla yetiniyor.
Uygulamanın sona erdirilme-
si için çalısma başlatüdığını açık-
layan Ulaşnrma Bakanlığı'ndan,
GSM operatörleriyle yaptığı söz-
leşmelerden bu uygulamayla il-
gili maddeyi iptal etmesi bekle-
nirken Bakanlık çalışmanın yıl-
başında bitebileceğini duyurdu.
Böylece, zaten parasını şırketler-
den geri alması "iyicezoriaşnn-
lan" aboneler yılbaşına kadar
sabit ücret ödemek durumunda
bıraküıyor.
İANSITICILAR VE tSTASYONLAR
GSMvericüerine
karşı savaş başladı
Ekonomi Servisi - Sağlığa zararlı etkilenne dikkat
çekılen GSM vericılenyle ilgili şikâyetlergiderek ar-
tarken Fizik Mühendislen Odası "manyetik dalga
ölçümü" yapmaya hazırlanıyor. Sözkonusu odanın
vereceği ölçüm sonucu mahkemelere sunulabilecek.
Kanser yapıcı etkisi başta ohnak üzere çeşitli za-
rarlanna dikkat çekılen cep telefonlannın, baz istas-
yonlannın ve yansıtıcı direklerinin yaydığı radyas-
yon tüketicilerin şikâyet konusu oluyor. Özellikle
binlerce dolar karşılıgında, yerleşim yerlerine yakın
noktalarda kurulan GSM vericilerinın kaldınlması için
girişimler yoğunlaşırken tüketıciler baş ağnsı, tele-
fonlarda parazit oluşması ve Internet bağlantısının sü-
rekli kesilmesi gibi etkilerinden söz ediyorlar.
Yasal olarak daire sa-
yikâyetçi
tüketicilerin,
vericilerin
kaldınlması
istemiyle dava
açmak dışında bir
seçeneği
bulunmuyor. Fizik
Mühendiskti»/ ;
Odası'run '
manyetik dalga
ölçümü sonuçlan
mahkemeye
sunulabilecek.
hiplerinin birisinin bile iti-
raz etmesi bir apartmana
GSM vericınin konması-
nı engellemeye yetiyor.
Ancak kimi mahallelerde
oy çokluğuna göre karar
ahnmış ya da yalnızca
apartman yöneticisinin
onayıyla yerleştirilmiş.
Buna karşın şikâyetçi
, tüketicilerin, vericilerin
lSrdinlfiiainsttmiyfe da-
va açmak dışında bir se-
çeneği bulunmuyor. Oda-
nın Başkanı Ali Alat, baş-
vurulan kısa bir süre son-
ra kabul etmeye başlaya-
caklarını belirterek "tste-
nen yer için ölçüm yaparak dûnyadaki standart bu
iken buradaki yoğunluk şu kadar diye sonuç verebi-
leceğiz'' dedı. En geç ıkı ay ıçınde ölçüm yapmaya
başlayacaklannı kaydeden Alat, ölçüm ücretinı he-
nüz belırlemedıklennı ve tüketici dernekleriyle işbir-
liğine hazır olduklannı ıfade etti.
TüketıcilerDemeğı Başkanı Engin Başaran da, GSM
operatörlerinin, vericileri çocuk parklan, okullara
yakın noktalar gibi kamusal alanlara da kurduklan-
nı belirterek yetkilileri bu- an önce harekete geçme-
ye çağırdı. Bu arada, tüketici örgütlen, yann saat
10.30'da tstanbul Mecidiyeköy Kültür Merkezi'nde
bu konudakı son gelişmeleri ele alacaklar. Tüketiciler, başağna, telefonlarda parazit gibi etkflerden şikâyet edryor.
LJERVİS SAĞLAYICI
Türk Telekom
şikâyetetti
ANKARA (ANKA) - Ulaş-
orma Bakanı EnisÖksûz, Türk
Telekom tarafından işletılen
TTNET şebekesinde yer alan
servis sağlayıcı firmalardan
4'ü hakkında, sözleşme hü-
kümlerine aykın davrandık-
lan için suç duyurusunda bu-
lunuldugunu bildirdi.
Öksüz'ün verdiği bilgiye
göre, sözleşme hükümlerini
ihlal ettiği için haklannda Cum-
hunyet Savcılıklan 'na suç du-
yurusunda bulunulan servis
sağlayıcı firmalar arasında,
Comnet lletişim Hizmetleri
AŞ, Global One Telekom Li-
mited Şirketi, Access Veri tle-
tişim ve Enformasyon Tekno-
lojileri AŞ ve Kumtek Elekt-
ronik Sanayi ve Ticaret Limi-
ted Şirketi yer alıyor.
Türk Telekom üe akdettık-
leri sözleşme koşullannı ve
dolayısıyla Türk Telekom te-
kelini ihlal eden şirketler hak-
kında noter aracıhğıyla tespit
yaptınldığmı belirten öksüz,
bunun sonucunda düzenlenen
raporlara göre gereken işlem-
lerin yapıldığını kaydetti.
Servis sağlayıcılann kulla-
mcılanna uyguladıklan tari-
feler konusunda Türk Tele-
kom'un herhangi bir yaptm-
mı bulunmuyor. Her şirket ta-
rifesinı kendisı belirliyor. Türk
Telekom, TTNET şebekesin-
de servis sağlayıcı olarak yer
alacak şirketler ile "Türk Te-
lekom InternetServis Sağlayı-
cı Sözleşmesi" ımzalanıyor.
Servis sağlayıcılar imzaladık-
lan bu sözleşme ile Türk Te-
lekom'un koymuş olduğu ku-
rallariçinde hizmet vermeyı ta-
ahhüt ediyorlar.
Türkiye gelir adaletinde sınıfta kaldı
• Petrol-Iş
yılhğında
Türkiye'nin,
=
Brezilya, Gûney
Afrika, Şili ve
Meksika'dan sonra
gelir dağılımının en
kötü5'inciülke
olduğu vurgulandı.
ISTANBUL (AA) - Petrol-Iş
sendikası tarafindan yayımlanan
"97-99 Petrol-İs Yühğı''nda yer
alan venlerden derlenen bilgiye
göre, Türkiye, gelir eşitsizliği-
nin en yoğun biçimde görüldüğü
üst orta geür grubunda Brezilya,
Güney Afrika, Şili ve Meksika'yı
izhyor. Dünya Bankası verileri-
ne göre, yapılan sıralamanın li-
deri Brezilya'da, nüfusun en zen-
gin yüzde 20'si, gelirin yüzde
64.2'sine sahipken, en yoksulla-
nn toplandığı yüzde 20'lik ke-
sinı gelirin yüzde2.5'ine sahipbu-
lunuyor.
Gelirin yansı zenginlerin
Türkiye'de nüfusun en zengin
yüzde 20'sı geünn yüzde 54.9'una
sahipken en yoksullann toplan-
dığı yüzde 20'lik kesim gelirin
yaklaşık 4.9'una sahip bulunuyor.
Türkiye'de gelirin tek başma
yüzde 27.5'ini kullanan tstan-
bul'da sahip olunan gelirin yüz-
de 37'sini rant gehrleri oluştu-
rurken kentin en zengin ailesi ile
en yoksul ailesi arasmdaki ge-
lir farkı ise 1437 kata kadar ula-
şıyor.
Geür dağılunmdaki eşitsizli-
ği ortaya koyan bir diğer çarpı-
cı gösterge de, mevduat dağılı-
mında.
Raporda yer alan Türkiye Ban-
kalar Birliği verilerine göre, mev-
duaûn yüzde 76.7'sine, hesap aç-
tıranlann yüzde 2.9'u sahip.
Tasarruf mevduatının bolge-
ler arasındaki dağdımında da cid-
di uçurumlar görülüyor. Toplam
mevduatın yüzde 5O'si Marinara
Bölgesi'nde yer alıyor.
Yurdal, Radyokomünikasyon Konferansı 'nı değerlendi
'Kararlart, üreten
ülkeler alıyor'Ekonomi Servisi -Küresel haberleşmenin
geleceğinin ele alındığı Dünya Radyokomü-
nikasyon Konferansı'nda ülkeler arasındaki
frekans spekturumu tartışmalan sürerken Te-
tekomünikasyon Kurumu Başkanı Fatih Meh-
met Yurdal. konferansta alınan kararlarda, te-
lekomünikasyon sektöründe önde gelen üre-
tici ülkelerin etkili olduğuna dikkat çekti. Yur-
dal, "Nekadarüretimyapıyorsanızkoııfenuıs-
taokaa^retküisiniz.MaalesefTürkiveüretinı
yapnnyor. Yapıidığı sanıbyor.Ancaküretikn ürii-
nün arkasmda başkalannm adı var" dedi.
Frekans tartıstaalannı&devam ettigine-işa-
reteden Yurdaİ, **B« tarâşraalar konferana-
sı'nda tartışılan konulan değerlendiren Yur-
dal, BSS (Broadcast Satellite Service-Uydu
Yaymcıuk Hizmetleri) planlamasınm bu kon-
feransta yapılmasının kararlaştınldığını be-
lirtti. 1997 yılmda gerçekleştirilen BSS ka-
nal tahsisinin tüm ülkeler için yeniden plan-
landığım söyleyen Yurdal, "Avrupa, Afrika,
Rusya ve Orta Asya'yı kapsayan birinci böt-
geye onar kanal; Hindistan, Japonya,Koreve
Avustralva'yı içerenfiçüncüböige için de oni-
kişer kanal tahsisi yapılacak" dedi.
Tfiririye, BSS uydusu atacak
t»n sonra da olacak. Henüz bir anlaşma söz-
konusu değO. Frekansta kavga her zaman sü-
recek.Herkesinkabul edeeeğjfrekanslanbul-
mayı hedefliyoruz. Konferansm bitiminde her-
kes eşit biçimde mutsuz aynhrsa başan sağ-
lanmış olur" diye konuştu. tki haftadu- tstan-
bul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda
devam eden Radyokomünikasyon Konferan-
Ttirkıyemn BSS uydusu atmakiçinlJhıs^
lararası TclckonıûnikiisyottBirtiğt'TidenflJFU)^
gerekli izni aldığını da açıklayan Yurdal,
"Kaydımız yapüdı. Hicbir proUem kahnaA-
Türk Telekom Türksat 2A uv dusunun aülma-
sının ardından bu uydu üzerine çahşacak.
BSS, Türksat 2A'dan farklı olarak sadece rad-
yovetelevizyonyayuıcılığına hizmet verecek"
açıklamasını yaptı.
tŞÇMNEVREMNDEN
ŞÜKRAN SONER
İlaç Üretmeyen Bir Türkiye
14 Mayıs Eczacılık Günü nedeni ile bir dizi etkin-
lik yapıldı. Türkiye'de gazetecilik yapılıyor olsa or-
taya konan her çarpıcı gerçeğin ayn ayn gazete man-
şetlerinde, ana haber büttenlerinde günlerce yer
alması, tartışmaiarda konu edilmesi gerekirdi. Ga-
zetecilik mesleğinin şöyle bir geçmişini yokladı-
ğımda, söz konusu olaytann 196O'lı, 70'li yıllarda ara-
lıksız tartışıldığını, gündemde olduklannı, Meclis
soruşturmalanna konu edildiklerini de anımsıyo-
rum.
Aradan geçen yıllarda yaşamın her aianında ol-
duğundan galiba biraz daha fazla sağlık haklanmız-
da kendimize, çıkarlanmıza tümden yabancılaş-
mış, tam teslim olmuşuz. Sağlık hakkının, ilacını
alabilme hakkının ancak parası olanlar için geçerli
olacağı dayatmasına boyun eğmiştz. llacın bizim ula-
şamayacağımız kadar pahalılaşması, para için yan-
lış ilaç tüketimi, ilaçla vurgun.. sağlığımız üzenne oy-
nanan büyük oyunlar katlanmış, ama bizleri ılgilen-
dirmiyor gibi.
Ankara Eczacı Odası'nın düzenlediği Türkiye'nin
Sağlık Politikalan ve llaç" konulu toplantıda dinle-
diğim kimi gerçekleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Hiç değilse sizlerle nereye grttiğimizin kaygısını bir
kez daha paylaşmtş oluruz... •
1980'de Türkiye'de tüketilen ilacın yüzde 2"si it-
halken, bu oran 1998'de yüzde 32'ye, 1999'da yüz-
de 38'e çıkmıştır. 1990'da ıhracatın ithalatı karşıla-
ma oranı yüzde 19 iken 1998 yılmda yüzde 10.4'e
düşmüştür. Bu durum kanser ılaçlannın, bazı aşı ve
serumlan ve ileri teknolojiyle üretilen ilaçlann ithali
ile açıklanamaz. GATT Anlasması ve Gümrük Bir-
liği Anlaşması, ithalatın önündeki tüm engelleri kal-
dırmıştır. Çokuluslu şirketler ülkemizde üretmek ye-
rine, ürettikleri ülkeden ithal etmeyi tercih etmek-
tedirler. Ulusal ilaç sanayii giderek küçülmektedir.
Ülkemizde 1980'li yıllann başında yerli ilaç sana-
yii, pazann yüzde 62'sini alırken 1999 yılmda pazar
payiaşımıtersinedönmüş, pazann yüzde 60'ını ço-
kuluslu şirketler almıştır. Böyle giderse ilaç üret-
meyen ülke konumuna gelmemiz kaçınılmazdır.
Oysa biyoteknolojinin yeni gelişmeleri dışında ithal
edilen ilaçlann yüzde 95'i Türkiye'de üretilebilir. Tür-
kiye'de ilaç satışı yapan 37 çokuluslu firmanın sa-
dece 8'i kimi ilaç kalemlerini Türkiye'de üretiyor. Ge-
risi birer satış bürosu ile çok pahalı ilaçlan pazarlı-
yor.
Yerli üreticiler yok ediliyor. Aynı işlevdeki ilacın pa-
halısının pazarlanması için büyük paralardağıtılıyor.
Sağlık ocağı hekimine araştırma yaptınyoruz adı al-
tında para veriliyor. Eğer bir firmanın bir kalem ila-
cının Türkiye tüketimi dünya tüketiminin üçte biri-
ne yaklaşmışsa bu korkunç bir pazardır. İlaç sana-
yii yüzde 15-17 büyürken firma bazında, ürün ba-
zında büyük bir tekelleşme yaşanmaktadır. Ulusal
ilaç politikası diye bir konu kalmamıştır. Türk cum-
huriyetlerine ihraç etme girişiminin gerçekteşeme-
mesi nedeniyle sadece 500 milyar dolar heba edil-
miştir. Çünkü istenen kalite standartlanna ulaşıla-
mamıştır.
llaç sanayii stratejik önem taşırken Türkiye etken
ilaç maddelerinin hiçbirini üretemez konuma gel-
miştir. Hiç değilse kimi alanlarda uzmanlaşıp dün-
ya pazanna açılma politikalan üretilmemiştir. Sis-
tem eczacılann dışında dönmekte, yüksek fiyat,
promosyon, yanlış yazılma ile ülke insanının sağlı-
ğı ile oynanmaktadır. Eski, yeni ilaç kalemleri ara-
sındaki aşın fiyat pahalılaşması, tek başına halkın
çoğunluğu için ilacı ulaşılamaz kılmaktadır.
Sağlıkta, çalışanlannda mutsuzluk egemen. Sağ-
lık bütçesinin payı yüzde 4.77'den yüzde 2.26'ya
düşürüldü. Rakam değerleri olarak bir Nesim Mal-
ki cınayetine konu edilen 700 trilyonun altına, 600
trilyona indirildi. OECD ülkelerinde 1500 dolar, biz-
de 130 dolar. Ulusal değil, uluslararası sağlık poli-
tikalan var. IMF sağlık bütçesinin indirilmesini da-
yatıyor, sağlığın ticarileşmesini, özeileştirilmesini
istiyor.
İstenen ticarileşme gerçekleşmiş, toplumsal doğ-
rular, bilimsel değerier yok sayılmış, özelleştirme-
lerin sağlığa zararlı olduğu belgelenmiştir. Kâra da-
yalı rekabet halkın sağlık hakkını, ilacını alabilme hak-
kını tehdit etmektedir. Çoğunluk için, hizmetlerin
neredeyse yaşamlanndan silindiği bir içerik kazan-
maktadır.
TOBB'deseçimyarışı
İSTANBUL(AA)-İSO
Başkanı HüsamettinKa-
vi, TOBB seçimleri konu-
sunda, özel sektörün ki-
şi adına oy venne süre-
cıni aşma noktasında bu-
lunduğunu söyledi.
Fikirlere destek veri-
leceğini belirten Kavi,
tSO'nun siyaset üstü ve
tarafsız bir kurum oldu-
ğunu da vurguladı. Kavi,
"Odalar Birtiği Başkan-
hğma talip olan kişüerin
'adayım' demeleri bana
göreyeönez,adayolanla-
rm kendi prognunlannı
anlatması lazun" dedi.
Hüsamettin Kavi, ayn-
ca konsey üyesi sanayi
odalan başkanlannm bir
araya gelip bütün geliş-
meleri değerlendirecegi-
ni dile getırdi.
Çiftçi eyleııı hazırhğuıda
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ortak eylem için zemin oluşturmaya
çalışan meslek örgütleri ve üretici
kesimin temsilcileri, "Tanm
Refonnu" aldatmacasıyla çiftçinin
kısıth haklaruıı tırpanlamak isteyen
siyasi iktidann "amndan
kalkamayacağı" sorumluluklara
gireceğini belirttiler. IMF'ye verüen—
güvenceler karşısında Türkiye
tanmının dummu Türk-tş'te
düzenlenen panelde tartışıldı.
TMMOB Ziraat Mühendisleri
Odası'nın (ZMO) 14 Mayıs Dünya
Çiftçiler Günü kapsamında
düzenlediği "IMF Taahhütleri ""
_Karşısında Türkiye Tanmı" panelinde,
• Üretici kesimin
temsilcileri, 'Tanm Reformu'
aldatmacasıyla çiftçinin kısıth
haklannı tırpanlamak isteyen
siyasi iktidann "altından
kalkamayacağı" sorumluluklara
gireceğini belirttiler.
-ZMOBaşkatMGürolErgm 1990'k
yıllarda tanmda "saçma sapan" bir
özelleştirmenin yaşandığını, bunun
başına balyoz gibi indjgipi
söyledi. Türkiye Erozyonla Mücadele
Vakfı Başkanı Hayretün Karaca da
Türkiye'nin stratejik karar verme
asamasında olduğunu belirterek tanmı
ihmal etmenin sonucunun bağımsızlığı
kaybetmek anlamma geldiğini söyledi.
TMMOB Başkanı Yavuz Onen de
tanmın toplam nüfusun yüzde 42'lik
bölümünü ilgilendirdığını, verilen
güvenceler gereği bu kesimin aldığı
desteklerin daha da azaltılacağını
kaydetti. Türkiye'de kendi
-gerçekliklen üzerine kurulu cıddi bir
eylem bırhğıne gereksınım olduğunu
^elirte&Öaenrteprakinölkiyeöae—
dayalı yeni bir tanm ve hayvancüık
utlaka gündeme—-•_—-
ötçekteki hukuku ve çıkan savunmaya
yönlendirmek üzere bizim
direnmekten ve birtikte mücadele
etmekten başka hiçbir caremiz
kahnanuştır'' dedı. Ege Çiftçiler
Bırlığı Başkanı Hulusi Tanman da 3
bin 200 üyesiyle örgütlerinin :
eylemlere hazır olacağını söyledi.
Adana Çiftçiler Birliği Başkam
CumaM Doğru. köylüye verildiği
söylenen desteğin hiçbirinin köylüye
ulaşmadığını söyledi.
Doğrudan tarun desteği
uygulamasının Türk tanmını ileriye
götürmeyeceğine dikkat çeken Doğru,
"Zaten sistemin amacı tanmı
çökertmektir" dedi. r^m
getirihnesi gerektiğini belirtti.
Önen, hukuksuzluğun yönetenlerin
tarzı haline geldiğini savundu ve
"IMF hukukunu ve yabana tekeflerin
hukukunu savunanlan, ulusal
türkiye Ziraatçılar Derneği Genet
4Jaşkası tbrahim Yetkin, çiftçilerin^
durumun önemını kavrayamadığını
bu nedenle sessız kaldığını
söyleyerek, "Çiftçi haziran ya da
temmuz ayında ürününü TMO'nun
deposuna verip vezneye gittiğinde en az
bizim kadar tepki göstereceknr"
görüşünü dile getırdi.