21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 MAYIS 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA 17 Gençler Universitelerin Atatürkçü Düşünce Topluluk ve Kulüpleri ile Atatürkçü Düşünce Derneklerinin Gençlik Komisyonlanna üye gençler "Tam Bağımsız Türkiye" için yann Samsun'dan Ankara'ya doğru yürüyüse geçiyor. Mustafa Kemal Atatürk'ün "Manda ve himaye kabul edilemez" sözüyle yola çıkarak Amasya ve Çorum üzerinden 19MayıstaAnkara'da olacak gençlere katlmak isteyenler 0.535 217 63 58 ve 0.532 582 37 58 numaralı telefonlardan aynntlı bilgi alabilir. Tupkcell'den Marmara Depremi'nden sonra cep telefonu alan ve Adapazan'nda oturduğu halde faturasına "deprem vergisi" yansrtılan Nurten Erus'un yakınmasına Turkcell Kurumsal lletişim Direktörü Okşan Atilla Sanön'den yanıt geldi: "Sayın Erus'un Şubat, Mart, Nisan 2000 faturalanna yansıyan vergi tutan, bir sonraki faturasından düşülmek üzere hesabına alacak olarak kaydedilmiştir." EJektronik posta: [email protected] Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Demlrel bugün Çankaya'dan Güniz Sokak'a iniyormuş... "Tavuklar umutlanmasın!" G izlilik ilkesine bağlı kalınarak başlatılan UMIJT Operasyonu belli bir aşamada açı- ğa vurulsadayeni umutlaryaratıyor... Uğur Mumcu cinayeti çözülürken Ânmet Ta- ner Kışlalı cinayetini çözecek ipuçtanna ulaşılıyor... Gidişat, Türkiye'de yıllardır faili meçhul kalan ay- dınlara yönelik siyasi cinayetlerin çorap söküğü gi- bi aydınlanacağını gösteriyor... Miladın, Beykoz'daki Hizbullah operasyonu ile başladığı anlaşılıyor. Hizbullah'taki çözülme dalga dalga yayılıyon llim, Menzil, Tevhid, Kudüs Cephesi, Selam, Islami Ha- reket ve benzeri şeriatçı terör örgütleri bir bir açığa çıkıyor. Sincan'da tariaya atılan, toprağa gömülen "cep- hanelik"ler şeriatçılann yaşadığı panik ve dagılma- yı gösteriyor. Sincan ki, "Kudüs Gecesi" ile Türkiye Cumhuri- yeti'ne başkaldın provaJan yaptıklan yerdi... C-4 Şimdi, suikastlarda kullanılan C-4'lerden Sin- can'da kurtulmaya çalışıyorlar. C-4, silah kaçakçılannın piyasasında bile kolay- ca alınıp-satılan bir patlayıcı değil... Askeri amaçlaıia kullanılan ve Amerikan yapımı ise de formülü belli fakat üretimi "devlet" olanaklan ile gerçekleştinlebilen bir patlayıcı. C-3'ü de olan C-4'ün en büyük özelliği, çok güç- lü bir patlama yaratması. Hamur gibi yoğrulup her yere kolayca yerieştiri- lebilmesi ve frtilinin ateşlenmesi, herhangi bir hare- ketlenme ya da uzaktan kumanda ile farklı biçim- lerde patlatılabilmesi. Uğur Mumcu, her siyasi cinayetten sonra C-4'ün izini sürerdi... Yaralı kurtulma olasılığını ortadan kaldırmak için Uğur Mumcu'nun otomobiline olabildiğince çok miktarda C-4 yerieştirildi. Ahmet Taner Kışlalı'nın otomobiline de... Türkiye'yi kana bulayan şeriatçı teröristlerin en büyük "silah"ı C-4 kalıplanydı. Uzmanlar, C-4'ün acıbadem kokusunda olduğu- nu anlatıyor; terleme yaptığını ve koku yaydığını söylüyor. Saklanması bile belli kurallar gerektiren ve koku- su kolayca çıkan bir patlayıcı. Fakat kolayca bulunmayan... Her yerde satılmayan... Şimdi bakıyoruz da kalıp kalıp C-4'leri atıyorlar... Tariaya atıyorlar... Zaman buluriarsa toprağa gömüyorlar. Panik halinde... Çözülüyorlar... Ellerindeki patlayıcılar ellerinde patlıyori hk Athm'da son adım: Hgürter yerinde Heykeltıraş Hakkı Atamulu'nun 1983 yılında yaptığı Samsun'daki "llk Adım" anıtından 12 Eylül döneminin Devlet Başkanı Orgeneral Kenan Evren tarafından "çıplak" bulunarak kaldınlan kız ve erkek flgürlerinin 17 yıllık esareti sonunda bitti. Anıtta, Atatürk'ün yanında Türk gençliğini simgeleyen figürler, Samsun Garnizon Komutanı Tümgeneral Doğu Silahçıoğlu'nun önerisi, eser sahibi Hakkı Atamulu'nun Başbakanlığa yaptığı başvuru ve Kültür Bakanı Istemihan Talay'ın talimatı üzerine geçen hafta sonunda yerlerine kondu. Samsun Valisi Metin llyas Aksoy, "halkın tepkısini çeker" diyerek fıgürlerin yerine konma önerisine karşı çıkmıştı. Kültür Bakanlığı'nın sözlü ve yazılı talimatlarında ısrarlı ve Başbakanlığın da konunun takipçisi olması karşısında Vali Metin llyas Aksoy, geçen hafta sonunda "anıt dosyası"nı Samsun Büyükşehir Belediyesi'ne göndermek durumunda kaldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz da Samsun'daki Atakum Belediye Başkanı Metin Burma'nın yıkıntılar arasında bularak koruma altına aldığı iki figürü hiç geciktirmeden anıttaki orijinal yerlerine koydurttu. 17 yıllık bir gecikmeyle de olsa sonunda Türkiye'de sanat, sanatçı ve çağdaş düşünce kazandı! 80 yaşındaki yontu sanatçısı Hakkı Atamulu'ya düşüncelerini sorduk... Mutlu olduğunu söyledi... DANÎMARKA MEKTUBU Kopenhag'ı Tamyalını HÜSEYtN DUYGU Galatasaray-Arsenal UEFA Kupası karşılaşmasının 17 Mayıs'ta Danimarka'nın baş- kenti Kopenhag'da oynana- cağını herkes biliyor. Galata- saray Kulübü'nün UEFA Ku- pası final karşılaşması bilet satjştanndan rekör gefir'eide ettiğini de bilmeyen yok. Sa- rı-Kırmızılılar, kulübe verilen 12 bin biletten 2 milyon 100 bin dolar, TV ve reklam gelir- lerinden de 5 milyon dolar ka- zanıyor. Benim evim karşılaşmanın oynanacağı stadyuma 3 ki- lometre olmasına karşın, bir bilet alamadım, bulamadım. 41.700 bilet, Galatasaray-Le- eds United karşılaşmasının bittiği tarihte satılmış. Bilet tacirlerinden yüzlerce dolar karşılığı, bilet bulunabileceği söyleniyor. Buraya kadar yazdıklarımı dedim ya herkes biliyor. Ga- latasaray-Arsenal karşılaş- masını izlemek için Kopen- hag'a gelecek olan Cumhu- riyet okurlarmın Danimarka ile ilgili bilmedikleri ya da az bildiklerini sandığım konular üstüne bilgi sunmak istiyo- rum. Danimarkalılann atalan olan Vıkingler, yaklaşık binyüz yıl önce (882) Finlandiya ve Rus- ya üzerinden Istanbul'a gel- miş, bu kente Miklagaard (Bü- yük Çiftlik) adını vermişti. Da- nimarka ile Istanbul arasında bilinen en eski ilişki budur. Dünyaca ünlü Danimarkalı masal yazarı Hans Christi- an Andersen 1841 'de Istan- bul'a gelir ve gezisini aynntı- lı bir şekilde kaleme alır. Dili- mizde kullanılan "daniska" sözcüğünün bu dönemde gösteri yapmak için Istanbul'a gelen Danimarkalı kızlann gü- zelliğini anlatmak için türetil- diği söyleniyor. Danimarka bir yarımada ve 400'den çok adadan oluşur. Iskandinavya'nın 5 milyonluk bu ülkesınde yaklaşık 200 bin dolayında yabancı yaşıyor. 1960' lı yıllann sonunda Dani- marka'ya gelmeye başlayan Türkiyelilerin sayısı 50 bin do- ^FayTricTâ. YerTeşik yaşâmlTge- çen Türklerin çok sayıda ma- nav ve pizza dükkânları var. Kopenhag'ın merkezinde iyi yemek yapan Türk restoran- lannın sayısı her geçen gün ar- tıyor. Türkiyeliler politika, eği- tim ve yazın alanında da son ^yıilarda başanlı bir grafik çi- ziyortar. Danimarkalı Türkjer^ artık hayatın her alanında var. Orneğin Danimarka hapisha- rtelerînde yâtanTûrklerin sâ^ ytsı da az değil. Kuğuların, tilkilerin, geyik- = leringünümüzdeözgürcedo- ~~ laşabildiği kuzeyin beş mil- yonluk ülkesi Danimarka, çok sayıda bilim ve kültür adamı yetiştirmiştir. Iskandinav bili- mine, kültürüne katkı sağla- yan ve demokrasi savaşımı veren çok sayıda Danimar- kalı aydını, ülkemizdeki de- mokrasi savaşımı içinde de görmek olasıdır. Yunus Erare, Oehan Veli, Nâzım Hikmet, Yaşar Ke- mal ve Orhan Pamuk'un ki- mi yapıtlarının Danimarka di- line çevrilmesiyle, kültürel iliş- kilerde bir canlanma olmuş- tur. 199O'lı yıllann başında özellikle şiir alanında Dani- marka ile Türkiye arasında çok canlı bir ilişki kurulmuş- tur. 1997 yılında Fazıl Hüsnü Dağlarca ve Kemal Özer'in Danimarkacaya çevrilmesi buna örnek gösterilebilir. Me- lih Cevdet Anday'ın şiirlerin- den bir seçki de önümüzde- ki günlerde yayımlanacak. Galatasaray-Arsenal karşı- laşmasını izlemek için Kopen- hag'a gelen Türk izleyicisi, Danimarka'da iyi bir sınav ve- recek mi? Avrupa Birliği'ne adaylığı onanmış bir ülkenin olgun, çağdaş izleyicisi var mı? Bu tür soruların yanıtla- rını 17 Mayıs günü aiacağtz. Karşılaşmayı izleyecek olan 9 bin Danimarka izleyicisi ya tarafsız davranacak ya da In- gilizlerden yana sesini yük- seltecek. Buna 12 bin Ingiliz seyircisi ile öteki Avrupa ülke- lerinden gelenleri de eklersek yaklaşık 30 bin seyirci Arse- nal'ı destekleyecek. Danimar- ka polisi her türiü önlemi al- mış durumda. Böyle olsa da Ingilizler Türk taraftarlannı pro- vokasyona getirmek için elin- den gelenı yapacaktır diyor Danimarka polisi. Galatasa- ray'ı Kopenhag'da canla baş- la, çağdaşça destekleyen se- yirci, seyircilerin daniskast ol- ma özelliğine kavuşacaktır. Danimarka'ya gelmişken Galatasaray-Arsenal karşılaş- ması dışında Kopenhag ve çevresinde turistik gezi yap- mak isteyenler, Kopenhag bc- tanik bahçesini, bir eğlence merkezi olan Tivoli'yi, Millı Müze'yi ya da bir efsaneyi simgeleyen Denizkızı'nı gö- rebilirler. Danimarka yemyeşil bir ül- ke, ülkenin büyük bir kısmı ormanlarla kaplı. Kopen- hag'dan Hamlet'in şatosunun bulunduğu Helsingör kenti- ne sahilden gidenler, Dani- marka ve Isveç kıyılarını aynı anda görebilirler. Yanında o l ^ tasını getjren Galatasaraylı- lar. Hamtet'in şatosunun ya- nında zargana balığı da tuta- bilirler. Aynca Kopenhag'da çok sayıda camimizin, okey ve pişpirik oynamak isteyenler için de kahvehanelerimizin ol- duğunu anımsatalım. Size içtenlikle Danimarka'ya hoşgeldiniz diyorum. HAYVANLAR ISMAÎL CİLCEÇ [email protected] ÇİZGİLtK KAMftMASARACI HARBl SEMtH POROY [email protected] MIRMIRLAR UĞUR DURAK TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 16 Mayıs /6 Y/L SONRA. ALMAN YOLCU UCAKLARI LONDRA'DA BKSİKLİSİA/İ İNGıLreRE İLE HANKARA22.ASLtYEHUKUK HÂKİMLİĞl'NDI 1999/508 Esas Davacı Vahdet Kurtuldu tarafından Necmiye Kurtuldu aleyhine geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açılmış, davalı Necmi- ye Kurtuldu'nun adresi yapılan araştırmaya rağmen meçhul kaldığından 6.6.2000 günü saat 10.30'da bizzat duruşmada hazır bu- İunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, dava dilekçesi ve duruşma günü yerine kaim olmak üzere ilan olımur. Basın: 26190 GÖRÜŞ SONMEZ TARGAN Bitsin Artık Şu Soğuk Savaş!.. Uğur Mumcu suikastı gerçek anlamı ve tüm bo- yutlan ile aydınlanabilecek mi? Bu soruya 'evef' de- meyi zorlaştıranlar, ne yazık ki yine bu konuda açık- lama yapanlar oldu. Açıklama Içişlerı Bakanı'ndan geldi ve içerik olarak şöyleydi: "Uğur Mumcu cina- yeti faillennin yakalanması için başlatılan UMUTope- rasyonu tamamıyla bakanlıûımız tarafından yürütül- dü ve bunda MITin (Milli (stıhbarat Teşkilatı) hiçbir katkısı yoktur." Bu açıklama beni düşündürmeye başladı. Bir an- da gerilere, Gazı Mahallesi olaylannın yaşandığı gün- lere gittim. Belleğım benı yanıltmıyorsa, Gazı Mahal- lesi olaylannın yaşandığı süreçte sıyasal erkı elinde tutanlar güvenlik birimlerıne yüklenerek, "Neden olaylar büyümeden polis gerekli önlemleri almadı" biçiminde bir eleştiri yöneltmişler ve yöneltilen bu eleştiriye şu yanıt verilmişti: "MİT'ten bu olaylarta il- giliyeterlibilgiakışı Emniyet teşkilatımıza gelmemiş- tir." Bir suçlama niteliği taştyan bu açıklamaya MtTten gelen yanıt ise çok daha düşündürücüydü: "Gazı Ma- hallesi olaylan örgütlü ve organize birgirişim değil.. kendiliğınden oluşmuş bir olaylar zinciridir, değilse haberimiz olurdu.. çünkü bütün örgütler içinde ele- manlanmız var.. bizi uyanrlardı." Şimdi soruyoruz, gerek MİT gerekse polis örgü- tü bu ülkenin güvenliğinden sorumlu devlet birim-- leri değil mi? Peki nasıl oluyor da birtakım olaylar-' da ve örtülü operasyonlarda değişik davranıyor ya, da değişik açıklamaJarda bulunabilıyorlar?.. Uğur Mumcu suikastı ile ilgili sürdürülen UMUT,^ operasyonu için Içişleri Bakanı Sadettin Tantati: yaptığı bir açıklamada, "MİT kanşmadı.. Emniyet* yaptı" diyor (*)• Benim yine kafam kanşıyor. Kavra- ma yetisi kıt bir yurttaş olarak, acaba Sayın Bakaffı bu operasyonu, MİT'e karşın biz yaptık mı demek' istiyor biçiminde bir sonuca vanyorum. ft Kanşan kafamın ulaşmak istediğı sonuç bununla-' da kalmıyor. Sayın Bakan'ın bu açıklamasından yo-'- la çıkarak şöylesi bir sonuca daha ulaşmak istiyo-» rum: Gazi Mahallesi olaylannda MİT tarafından ya: pılan açıklamada, "örgütler içinde adamlanmızvarV) denerek çalışma yöntemi ilk kez o olay nedeniyle açı-' ğa vurulduğuna göre, Uğur Mumcu operasyonunurt' hedef aldığı cinayet şebekelerinin içinde de MlT'irt' adamları olabilir varsayımından yola çıkılarak "MİT kanşmadı, Emniyet yaptı" biçiminde bir açıklamâ- yapılmasınagerekduyuldu,diyedüşünüyorum. '- Düş evreni geniş olanlar bu soru ve yanıtlan ço>'. ğaltabılirier. Ama bir gerçek var ki, soğuk savaşın ya-) şandığı yıllarda gerek Türkiye'de gerekse NATO' bağlaşması içinde bulunan ülkelerde devlet içinde yuvalanmış ve aklını komünizm tehlikesiyle bozmuş özel güvenlik birimlerinin kurulduğu artık bilinmek- tedir. Ama 9O'lı yıllann başında sosyalist dizgenin çok- N , mesi ve gezegenimiz için potansiyel bir tehlike ol- maktan çıkmış olduğu düşüncesine vanlmış olun-v malı ki, giderek kendine de ayak bağı olan ve za-' 1 man zaman denetım dışı tasarruflarıyla siyasal erk- leri sıkıntıya sokan bu gıbı özel amaçlı örgütlenme-. ler, özellikle Batı ülkelerınde devletın içınden sökü-. 4~4üp atıldı. Uğur Mumcu suikastını aralamak için yapılan ope- rasyonlar üzerine Içişleri Bakanı'nın açıklamasını, Türkiye'nin hâlâ soğuk savaş psikolojisinden çıka- madığının bir belgesi olarak değeriendirdim. Türki- ye bu ortamdan çıkamadığı sürece de, okurlar be- ni bağışlasın, ne Uğur Mumcu ne de yitirdiğimiz ni- ce aydınımızın gerçek katillerinin bulunacağı inan- cındayım. Tetikçileri bulunsa bile... Türkiye'de karanlık ve kirli işlerin, alçakça işlenen cinayetlenn tümüyle son bulması için bir bütün ola- rak devletın soğuk savaş psikolojısi ve bunun do- ğal bir uzantısı olan kadrolaşma eğilıminden annma- sı, çağdaş demokratık hukuk devleti temelleri üze- rinde yenıden yapılanması gerekmektedir. Bu hedefe ulaşabilecek miyiz? Bu hedefe ulaşmak elbette kolay değil, ama düş de değil. Düş deyince usuma 6O'lı yıllann devrimci ortamında sazıyla, sözüyle kitleleri ayağa kaldıran ozan Âşık Ihsani geldi. Elimde onun Hasat Yayın- lan'ndan 2. baskısı çıkmış "Düş Değil Bu" adlı şiir kitabı var. Kitaptaki ilk şiiri Uğur Mumcu için yazıl- mış. Bu şiirin son dörtlüğünü okurlarla paylaşmak istiyorum: "Devhldi biryüce çınarl Hançerlenen ya- ra kanar/ Uğurgidermumu yanarl Karanrmı karanr mı?" O 8 Mayıs 2000 günlü Posta gazetesi. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ Osmanlılar döneminde Rumeli'deki bazıbölgelenn o valilerine, özellikle Eflak ve Boğdan prenslerine ve- rilensan. 2/Is- ° tenilen nitelik- leri taşıyan... „ Kefaltüründen birbahk-3/Es- 9 ki Türklerde ölen kanramanın me- zannın kenanna diki- len taş... Ilgi eki. 4/ 2 Zumayabenzerbirtür 3 halkçalgısı. 5/Safran. 4 amber ve misk kanş- 5 tınlarak yapılan güzel bir koku... Sipersiz ~-. şapka. 6/ Tropikal Amerika'da yaşayan 8 içki. II Çıt, perde... tçine sofra takımlannın konuk duğu dolap. 8/ Güzel, hoş, latif... "Kadd-i dildâra ki^ mi — dedi kimi elif / Herkesin maksudu bir amma rivayet muhtelif" (Kanuni Sultan Süleyman). 9/ Hır ristiyanbkta, gençleri bilgilendirmek, kiliseye yen> üye kazanmak amacıyla sorular ve yanıtlar biçimin,-, de düzenlenmiş ınanç ve ibadet kılavuzu. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ TİfreŞtm nlııştııran aı^ıç Jf fa —": Ressamımız. 3/ Sara, tutank gibi adlar da ve rilen sınir hastahğı... Olumsuzluk belirten bir önek/ 47 Ortası bir direkle bölünmüş, ıki kanatlı balık ^ înce ve düzgün dokunmuş pamuklu k u m a ş . . p lak vücut resmi. 6/ Bal beteği... Açığa vurulmuş, or- taya dökülmüş. 7/ Yıyecek bulamayan, yoksul kim- se... Maharet. 8/ Afrika'da yaşayan, bacaklan beyaz çizgili bir hayvan... Ender, seyrek. 9/ Birkimseye ça^ lıştığı yerce verilen tatil... Yerleşmiş ilke ya da ya« saya uygun durum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle