Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 NİSAN 2000 ÇARŞAMBA
HABERLER
Doğramacı'dan
Haber Merkezi -
UNICEF Türkiye Milli
Komitesı Başkanı lhsan
Doğramacı Yapı Kredi
JBankası kredi kartı hesap
bildirim cetveli zarflanyla
halka dağıttıği mektupta.
kurum için bağış istedi.
Mektupta UNICEF'in
deprem bölgesinde
uyguladığı "Türk
Çocuklan Için Yeruden
Yapılanma
Plânı" ile 5 ilde 240 bin
çocuğa psiko-sosyal
destek verdiğini belirten
Dogramacı. "UNICEF'in
yukanda ifade ettiğim
konuyu tamamlayacak
ikinci bir çalışması da
'Olası Felaketlere
Hazırlanma' projesıdir.
Bunun için maddi
desteğinizi bekliyorum"
diye belirtti.
Tetekom'a
garantiyok
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Hazine'nin, Telekom'un
GSM 1800 işleticisi
olmak için ödemek
zorunda olduğu KDV'yle
birlikte 3 milyar dolara
yakın kaynağm
bulunması konusunda
garantör olmayacağını
açıklayan Devlet Bakanı
Recep Önal, 'Telekom'un
2.5 milyar dolarhk GSM
şebekesiyle ilgili konuyu
kendisinin çözümlemesi
gerekmekte' dedi.
Aysel Can'dan
suç duyupusu
• Ekonomi Servisi -
Meslek odalan ve çok
sayıda demokratik kitle
örgûtûnden oluşan
Beykoz Girişimi'nin,
daha önce Sağlık
Bakanlığı bünyesinde,
Çocuk Göğüs Hastanesi
iken Bakanlar Kurulu
karanyla Milli Saraylar'a
devredilen Beykoz
Kasn'yla ilgili
mücadelesi sürüyor.
Beykoz Girişimi Sözcüsü
mimar Aysel Can, yann
Milli SaraylarDairesi'nin
yöneticileri hakkında suç
duyurusunda
bnlunulacağını açıkladı.
1 Mayıs
haarlıklan
• ANKAR4
(Cumhuriyet Bürosu) -1
Mayıs Miting Tertipleme
Komitesi Başkanı Veysel
Yıldız, 1 Mayıs'ın tüm
dünyada olduğu gibi
Türkiye "de de
'Sermayenin kûresel
saldırılanna karşı emeğin
küresel mücadelesinde
gücümüz, birliğimiz'
sloganıyla kutlanacağını
söyledi. Yıldız,
Ankara'daki etkinlikte gar
önünde toplanılıp
Sıhhiye'ye yürünerek
Sıhhiye Meydanı'nda
gerçekleştirilecek olan
miting kutlama
programına izin
verildiğini açıkladı. "
Intenbank davası
• BURSA (Cumhuriyet)
- Eski Devlet Bakanı,
işadamı Cavit Çağlar ve
36 kişinin Interbank'tan
çeşitli paravan şirketler
adına krediler alarak
bunlan virman yoluyla
kendi hesaplanna
geçirdikleri ve bankayı
trilyonlarca lira zarara
soktuklan gerekçesiyle
yargılanmalanna Bursa 3.
Ağır'Ceza
Mahkemesi'nde devam
edildi. Çağlar'ın
avukatlarının, davanın,
Şişli 3. Asliye Ceza
Mahkemesi'nde devam
eden ve Çağlar ile eski
înterbank'ın yönetim
kurulu üyelerinin
yargılandığı davayla
birleştirilmesi talebi
reddedildi. Mahkeme
heyeti, duruşmayı 5
Mayıs 2000'e erteledi.
ANAP lideri Mesut Yılmaz, tepkili milletvekillerini yatıştırmaya çalıştı
'IMaşınayı bîz bozmayalım'ANKARA (CumhurivetBü-
rosu) - ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz, Anayasa Mah-
kemesi Başkanı Ahmet Necdet
Sezer'in adaylık başvurusunu
imzalamadan önce. Meclis dı-
şmdan adaya tepki gösteren
partili milletvekillerine uyanda
bulundu. "Cumhurbaşkanhğı-
na aday oJacağımı hiçbirzaman
söylemedim" diyen Yılmaz,
grubunu "Ülke çıkarlan duy-
gusal davranmayı bir kenara
bıraknıamtn gerektiriyor. O
nedenle istikran bozan biz ol-
mayahm. Siyaset mümkün ola-
nı bulabilme sanaüdır" diyerek
ikna etmeye çalıştı.
ANAP lideri Yılmaz, basına
kapalı toplanan Meclis gru-
bunda. önceki gün liderler zir-
vesinde alınan kararlan aktar-
dı. Toplantı öncesinde kuliste
• Sezer'in adayhğı ANAP milletvekillerinin tepkilerine yol açtı. ANAP'lılar
'Meclis içinden aday' isterken bazı milletvekilleri Güner'in kendi başına aday
olarak çıkmasını eleştirdi. Mesut Yılmaz ANAP'ın istikran bozan parti
olmayacağını belirterek "Ülke çıkarlannı ön planda tutmak zorundayız. Siyaset
mümkün olanı bulabilme sanatıdır" dedi.
çok sayıda ANAP milletvekili-
nin Meclis dışmdan bir isim
üzerinde uzlaşılmasına tepkili
olduğu gözlendi.
Bazı ANAP'lılar ise cum-
hurbaşkanlığına adaylığını ko-
yan TBMM Başkanı Yüdmm
Akbuhıt'a tepkilerini dile ge-
tirdiler. Genel merkeze yakın
ANAP milletvekilleri, Akbu-
lut'un "Yümaz'ın önünü kes-
mek" için aday oldugunu ileri
sürerek "TBMM Başkam'na
partidentekoyçıkmayacağınr
ileri sürdüler.
Grupta bazı milletvekilleri
de Balıkesir milletvekili Agâh
Oktay Güner'in kendi başına
aday olarak çıkmasını eleştirdi-
ler. Yılmaz'ın, Güner'in aday-
lığını çekmesi için uyanda bu-
lunduğu öğrenildi.
Basına kapalı toplantının ar-
dından ANAP Grup Başkanve-
kili Beyhan Aslan, Yılmaz'ın
grupta yaptığı konuşmayı ba-
sın toplantısıyla gazetecilere
duyurdu. Aslan'ın verdiği bil-
giye göre Yılmaz, Meclis'in
parçalı yapısı ıçinde ülke çıkar-
lannı gözeterek, cumhurbaşka-
nının en geniş uzlaşmaysa se-
çilmesi üzerinde hükümet or-
taklanyla anlaşma sağlandığı-
m aktardı. Yılmaz, kendisinin
"hiçbir platformda cumhur-
başkanı adayı oldugunu söyle-
mediğini" belirterek "Ancak
gerek parti kademelerindeki
arkadaşlanmızdan milktvekil-
lerimize, hatta başka partiler-
den de birçokarkadaşumz,'Bu
yüce göreve siz layıksınız' di-
yerak aday olmamı istediler.
Ancak bu kadar önenli bir ko-
nuda duygusal davranmaya y-
er yoktur. Cumhurbaşkanhğı
onurlu bir görevdir. Ama ben
her zaman yüriitmeden yana
tavnmı koydum" dedi. "Cum-
hurbaşkanınm en geniş ıudaş-
mayla flkturda seçilmesi en bü-
yük dileğünizdir" diyerek par-
tililerden duygusal karar ver-
memelerini isteyen Yılmaz, si-
yasetin mümkün olanı bulma
sanatı oldugunu, milletvekille-
rinin de mümkün olanı bulaca-
ğına inandığını belirtti. Yıl-
maz, Sezer'in, demokrat ve la-
ik bir kişiliği, insan haklanna
bakış açısıyla Türkiye'nin ima-
jını olumlu yönde etkileyecek
bir isim oldugunu aktardı.
Bazı ANAP yöneticileri de
Ahmet Necdet Sezer'e destek-
lerini açıkladılar. ANAP Genel
Başkan Yardımcısı Bülent
Akarcah, Anayasa Mahkeme-
si Başkanı'nın cumhurbaşkanı
olmasının Türkiye'nin hukuk
devletine sahip çıkmasına yö-
nelik en büyük işaret olduğunu
söyledi.
Milletvekilleriyle görüştü
Bahçeti:tstikrar
için ırjaştık
• MHP lideri Bahçeli, partisinin grubunu
toplayarak milletvekillerinin düş kınklığını
giderdi. Bahçeli, basına kapalı yapılan top-
lantıda "Ülkücüler zikzak yapmaz. Başta ne
söylediysek o yolda yürürüz" dedi.
ANKAR4 (Cumhuri-
yetBürosu)-MHP Genel
Başkanj Devlet Bahçeli,
cumhurbaşkanı adayının
Meclis içinden seçilme-
sini isteyen milletvekil-
lerini uyardı.MHP Genel
Başkanı Devlet Bahçeli.
dün partisinin grubunu
toplayarak cumhurbaş-
kanhğı için MHP'li ada-
yın yarışmasını isteyen
milletvekillerinin düş kı-
nklığını giderdi. Bahçe-
li, basına kapalı yapılan
toplantıda "Ülkücüler
zikzak yapmaz. Başta ne
söytediysekoyolda yürü-
rüz'' dedi. Liderler zir-
vesinde partilerin aday-
lan üzerinde bir anlaş-
maya vanlamadığını an-
latan Bahçeli, bunun
üzerine Başbakan Bü-
lent Ecevit'in Sezer'in
adını gündeme getirdiği-
ni söyledi. Bahçeli. "Bu-
nu degerlendirdik. Eğer
4 parti de destek verirse
bizim hayir dememiz söz
konusu olamaz. Çünkü
baştan beri MHP uzlaş-
macı olmuştur. Hiçbirar-
kadaşunızı feda etmeyiz,
çizgimizden tavizverme-
yiz, ama istikran bozan
taraf da olmavTz" uyan-
sında bulundu.
Adaylarhaar
tutuldu
MHP. olası gelişmele-
re karşı dün başvuru sü-
resi bitinceye kadar Mil-
li Savunma Bakanı Sa-
bahattin Çakmakoğlu
ile Gazi Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Deka-
nı Prof. Dr. Kamil lu-
ran'ın başvuru dilekçe-
lerini hazır bekletti. Ak-
şam saatlerine kadar
"Bütün partiler Sezer'i
desteklese bile partilerin
ne yapacağj beüi değfl.
Bütün partilerin adayla-
n var, yahnzca MHP'nin
yok. MHP'nin de yedek-
tebirada>iofanah" diyen
MHP'liler, lıderlerin or-
tak basın toplantısının
ardından "Liderimizin
atoğıimzanmarkasında-
VE" görüşünü dile getir-
diler.Toplantının ardın-
dan kurmaylanyla geliş-
meleri değerlendiren
Bahçeli, Milli Savunma
Bakanı Çakmakoglu'nu
çağırarak gönlünü aldı.
Çakmakoğlu, Bahçe-
li'ye kendisini partinin
adayı olarak gösterdiği
için teşekkür ettığini
söyledi.
ANAP'a
gûvensizlik
MHP kurmaylan,
ANAP'ın anayasa deği-
şikliğinde olduğu gibi
yine bir "ovunbozanhk"
yapmasından kaygılan-
dıklannı gizlemediler.
TBMM Başkanı YüVn-
run Akbulut'un aday ol-
masına ve FP'nin Se-
zer'in adaylığını sevinç-
le karşılamasına kuş-
kuyla yaklaşan MHP'li-
ler, şu yorumlan dile ge-
tırdıler: "Oylamalarda
ANAP'ın hükümetle
birükte hareket edeceği
meçhuL Yüdınm Akbu-
lufa kayma olabüir. FP
de hükümetiçinde sıkın-
ü yaratmak içinovlama-
larda farkh tutum içine
girebUir. Zaten FP'nin
Sezer'i bu kadar çok is-
temesinin altmda bir bh-
yeniği olmah. Kapatüma
davaian var.Sezer'in ye-
rine gelecek olan yedek
üyenin kime yakın oldu-
ğuna dikkat etmek la-
zun."
1ĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
Recai Kutan, Başbakan Bülent Ecevit'e söz verdi
FP'den Sezer'e Hk: turda destek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- FP Genel Başkanı Recai Kutan,
cumhurbaşkanhğı seçiminde ilk
turdan başlayarak Anayasa Mahke-
mesi Başkanı AhmetNecdetSezer'i
destekleyeceklerini açıkladı. Kutan,
destek karannı dün resmen Başba-
kan Bülent Ecevite iletti.
Iktidar ortaklannın son anda tu-
tum değiştirmesi olasılığına karşı
FP'li Nevzat Yalçıntaş'ın
adaylıktan çekilmeyeceği ^"~"
belırtilirken, uzlaşmaya ay-
kın bir durum ortaya çıkar-
sa FP'nin, TBMM Başkanı
Yıldınm Akbulut a destek
noktasına gelebileceği savu-
nuluyor.
FP'nin, Ahmet Necdet
Sezer'in cumhurbaşkanı olmasıyla
birlikte Anayasa Mahkemesi'nde
ortaya çıkacak dengeler nedeniyle
kapatma davasında da "rahatiama"
hesaplan yaptığı belirtiliyor.
FP'nin. önceki akşam 4 saat sü-
ren grup toplantısı devam ederken
telefonla görüştüğü Başbakan Ece-
vit'e, Ahmet Necdet Sezer'e destek
verilmesi eğiliminde olduklannı ak-
taran FP lideri Kutan, dün bu yön-
deki karan resmen iletti.
Ecevit'in daveti üzerine dün öğle
saatlerinde Başbakanlık'ta gerçek-
leşen görüşme sonrası açıklama ya-
pan Kutan, parlamento dışından
adaylan konuşurken başından beri
Sezer'in akıllanndan geçtiğini be-
lirtti. FP grup toplantısında Ahmet
• FP'nin, Ahmet Necdet Sezer'in
cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte Anayasa
Mahkemesi'nde ortaya çıkacak dengeler
nedeniyle kapatma davasında da
"rahatlama" hesaplan yaptığı belirtiliyor.
Necdet Sezer'in desteklenmesi eği-
liminin ortaya çıktığını kaydeden
Kutan. Ecevit'e "flk turdan başla-
yarak Sezer'in seçilmesi için bütün
güçleriyle destek verecekleri" kara-
nnı aktardığını söyledi.
Bir soru üzerine, liderlerin sami-
mi olmalan durumunda Sezer'in ilk
turda seçihnemesi için birneden bu-
lunmadığını kaydeden Kutan, önce-
ki gün adaylık başvurusu yapan
FP'li Yalçıntaş'ın birinci turda aday-
lığını çekmeyeceğini söyledi. Ku-
tan, bir gazetecinin, "Sezer'in,
RP'nin kapatılması yönünde oy ver-
diğuıi" arumsatması üzerine "Eski-
ye bakmryoruz, ikriyt bakryoruz"
karşılığını verdi.
Kutan, liderler zirvesi öncesinde
Başbakan Yardımcısı
Hüsamettin Ozkan'ın
kendisini telefonla ara-
yarak Ahmet Necdet Se-
zer'in isminden söz et-
mesi üzerine kurmayla-
nndan bir araştırma yap-
malannı istedi.
Sezer hakkında olum-
lu görüşlerini aktaran kurmaylan,
FP grup toplantısında da bazı açık-
lamalanndan ve dergilerde çıkan
yazılanndan alıntılar yaparak mil-
letvekillerine bilgi verdiler.
FP'li Mehmet Bekaroğlu, Se-
zer'in yaklaşımlannın, FP'nin de-
mokrasi konusundaki görüşleriyle
örtüştüğüne dikkat çekti.
STFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislareyahoo.com
Ahmet Necdet Sezer'in
cumhurbaşkanı adayı olması,
Türkiye'nin geleceği açısından
yeni bir gelişmeye işaret edi-
yor. Bugüne kadar her askeri
darbenin ardından cumhur-
başkanı seçiminde dar alanla-
ra sıkışan siyaset, ilk kez bu
baskılardan uzak sayılacak bir
adayla seçime gidiyor. Ahmet
Necdet Sezer, herşeyden ön-
ce hukukçu. Seçilirse Türki-
ye'nin ilk hukukçu cumhur-
başkanı olacak.
Ahmet Necdet Sezer, en bü-
yük yargı kurumunun başı. Se-
zer, bu yıl ve geçen yıl yaptığı
konuşmalaria hukukun üstün-
lüğüne inanan, demokrasiye
inanan bir kişiliğe sahip oldu-
gunu gözler önüne serdi. De-
mokrasiyi, insan haklannı, hu-
kukun üstünlüğünü çeşitli ge-
rekçelerle geri plana itmek is-
teyen bazı hukukçulara da,
kararlı tutumuyla verdiği ders-
ler, henüz hafızalardan silin-
medi.
Cumhurbaşkanı adayı tar-
tışmalan arasında bir konu gü-
rültüye gider diye korktum.
Necdet Sezer ve MİT
Basında bazı MİT görevlileri-
nin bulunup bulunmadıgına
ilişkin tartışma üzerine MİT
Müsteşan Şenkal Atasa-
gun'un yaptığı açıklamadaki
bazı vurgular, MlT'e hâlâ ege-
men olan vahim bir anlayışı
gözler önüne serdi. Şenkal
Atasagun, "Basını kullanmıyo-
ruz" başlıklı açıklamasının bir
yerinde şunları söyledi: "Bir
dönemde, kendi iradeleri ve
felsefeleri doğrultusunda ba-
zı illegal örgütler içerisinde, il-
legal çalışmalara girmiş ve
mûcadelelerini kaybetmiş ki-
şiler, halen basın camiasında
mevcuttur. Bu kişiler, bu dö-
nemlehn sontmluluğunu
MlT'te aramakta ve ellerine
geçen herfırsatta MlT'iküçük
düşürme gayretinde bulun-
maktadıriar."
Bu ifadeyle soğuk savaş
döneminin geleneksel anti-
komünizminin MlT'e halen hâ-
kim oldugunu öğrenmiş bulu-
nuyoruz. "Değişiyoruz, halka
açılıyoruz, basına açılıyoruz"
türünden açıklamalar yapma-
nın yetmediği ortada. Şenkal
Atasagun'la birlikte değişim
için gayret gösteren MİT'in, bir
eleştiri karşısında, hemen
"Bakın bunlar illegal örgûtün
üyeleri, intikam için böyle dav-
ranıyonar" demesi, komünizm
düşmanlığının henüz MlT'te
egemenliğini sürdürdüğünü
kanrtlıyor.
MİT'in bir istihbarat örgütü
gibi değil, bir operasyon örgü-
tü olarak çalıştığını, askeri dar-
belerde kaçırma ve işkence ey-
lemlerine MİT elemanlarının
katıldığını bilmeyen var mı?
Bizzat MİT içinde görev almış,
yöneticilik yapmış kişiler, bu
konuda yazılar, hatıralar kale-
me aldılar. Şu anda MlT'te gö-
rev yapan üst düzey yönetici-
ler, özel sohbetlerde işkence
ortamlannda bulunduklannı bir
özeleştiri olarak anlatıyoıiar.
"illegal örgütler içinde mû-
cadelelerini kaybetmiş" ne
demek oluyor? Yıllarca bu ül-
kede yasal siyasi partilerin yö-
neticileri, askeri darbelerden
sonra Türk Ceza Kanunu'nun
141. maddesinden yargılanıp
mâhkum edildiler. Onlar MİT
raporlanna "illegal örgüt" üye-
si olarak geçtiler. Yüzlerce
genç insan 12 Mart 1971 ve
12 Eylül 1980 askeri darbele-
rinden sonra MlTelemanlann-
ca illegal yollardan gözaltına
alınıp illegal mekânlarda iş-
kencelerden geçirildiler. Ya-
zarlar, çizerler, aydınlar, siya-
setçiler MlT'çilerin uydurma
raporlanyla aylarca, yıllarca
hapishanelerde çürütüldüler.
Böyle bir kurumun müste-
şan, eğer yeni birdönem baş-
ladıgına bizleri inandırmak is-
tiyorsa, geçmiş dönemdeki
kanunsuzluklann, hukuksuz-
luklann ve illegal faaliyetlerin
özeleştirisini yapmalı. Bunu
yapmak yerine, "Basında MİT
ajanı var mı" sorusuna, "Bun-
lan eski illegal örgüt üyeleri
uyduruyor" demek ne derece
inandıncı olabilir?
Soğük savaş yıllannda,
MİT'in birçok kanunsuz eyle-
me katıldığı, provokayonlarda
bulunduğu, bizzat MıT yöne-
ticilerince, devlet yöneticilerin-
ce açıklandı. Bunlann bir öze-
leştirisinin yapılmasının zama-
nı gelmedi mi? Şimdi bazı ki-
şileri kullanıp kullanmadıklan
sorusuna, "Sen illegal örgüt
üyesiydin" diye cevap veren
bir MıTyetkilisi, aslında bu ko-
nudaki şüpheleri daha da art-
tınyor. Hâlâyoğun biranti-ko-
münizmin her yanından fışkır-
dığı bir istihbarat örgütünün
basında bazı ajanlar kullan-
madığı ne derece inandıncı
olabilir?
Türkiye değişiyor. Ahmet
Necdet Sezer'in cumhurbaş-
kanlığına aday olması, bu de-
ğişime işaret. Ama MİT Müs-
teşan, hâlâ soğuk savaştan
kalma alışkanlıkla komünistle-
rin peşinde koşuyor. MİT, geç-
miş illegal faaliyetlerinin bir
dökümünü ve özeleştirisini
yapsa daha inandıncı olacak.
GLOBALTOIİTİKÜLTÜR
ERGIN YıLDıZOGLU
PutinFarkı
Putin'in 26 Mart'ta başkanlık seçimlerini kazan-
masının üzerinden bir ay geçti. Putin'in daha şim-
diden yarattığı fark, Rusya'da yeni bir dönemin
başlamış olduğuna ilişkin saptamalan doğruluyor.
Şimdi, iktidara, yaşamına 1950'lerin basında
Stalin dönemi biterken başlayan yeni bir yönetici
kuşağı geliyor. Argumarrty I Fakf'nin biryorumu-
na göre bu kadro, SSCB'nin siyasi olarak en güç-
lü döneminde yetişti: SSCB, ABD'ye eşit bir he-
gemonik güçtü, uzay yarışında başa güreşiyor,
Olimpiyatlarda en üst dereceleri alıyordu. Devlet
kapitalizminin en istikrarlı ve müreffeh döneminde
yetişen bu kadrolar, Batı'yı yakından tanıdılar, pi-
yasa ekonomisinin kurallannı öğrendiler. Bugün
devletin en üst noktalanna yerieşen bu kesim, hem
Brejnev döneminin, kendine güvenini kaybetmiş
kadrolanndan hem de Post-Prestroika döneminin
Batı'ya yaltaklanan kafası kanşık liderliğinden fark-
lı. Bu kuşak, kendine güvenli, pragmatik, kendin-
den önceki iki kuşağın aksine, geçmişlerinden u-
tanç duymuyor, hatta "korumaya çalışıyor". Pu-
tin'in, böyle genç ve dinamik bir kadronun yanı sı-
ra Meclis'te de güçlü bir siyasi grubu var. Şimdi,
Yeltsin döneminin aksine, devletin yasama ve yü-
rütme organlan arasında bir işbirliği ortamı oluş-
muş gibi görünüyor.
Bu yeni siyasi iklim, daha birinci ayında ilk mey-
velerini vermeye başladı. Örneğin, IMF heyetinin
7 Nisan ziyareti, Stanley Fisher'ın ifadeleriyle,
"farklı birortamda gerçekleşti". "llişkiler, daha az
gergin, daha normal birseyir izleyecek gibi görü-
nüyor" (New York Times 7/04). Putin, hâlâ ekono-
mik programını açıklamadı, ama daha şimdiden
IMF'nin güvenini kazanmış görünüyor. Bunda,
ekonominin Putin yönetiminde. bu yılın ilk üç ayın-
da yüzde 7 büyümüş olmasının da önemli bir et-
kisi var.
Mayıs'ın 7'sinden sonra açıklanması beklenen
ekonomik programın içeriği büyük merak konusu.
Ancak kimi ipuçlan da var: Putin'in devlet kaynak-
lannı ekonomiyi disiplin altına almayı, büyük şir-
ketleri desteklemeyi, buna karşılık, jeopolitik ko-
nularda da büyük şirketleri kullanmayı planladığı
söylenebilir. Putin'in IMF heyetine "yatınm ortamı-
nı iyileştireceğine" ilişkin verdiği sözlerin yanı sıra
son gelişmeler de bu tür duyumlan destekKyor: Bi-
rincisi, geçmişte, kendini Chubais den daha ra-
dikal serbest piyasacı olarak tanımlayan Andrei II-
larionov, Putin'in ekonomik danışmanlığına atan-
dı. Geçmişte Rusya krizini, ruble devalüasyonunu
önceden bildiği için büyük prestij sahibi olan llla-
rionov, Russian Journal yorumcusu Ekatrina La-
rina'nın aktardığına göre (24/04), ilk basın toplan-
tısında bambaşka bir hava içindeydi: Basının kar-
şısında, neo-liberalizmi bir kenara bırakmış, dev-
letin gerektiğinde yapıcı ekonomik rolünden söz
açan bir lllarionov vardı. Ikincisi, Reuters'in bildir-
diğine göre Putin, Güvenlik Konseyi'nde yaptığı bir
konuşmada Rusya'ntn büyük petrol şirketlerini Har
zar bökjesiyle daha yakından ikjilenmeye davet et-
miş. Türkiye, ABD ve Ingiltere gibi uluslararası or-
taklanmızın bu bölgeyle ilgilenmesınin nedenleri-
ni çok iyi anlamamız gerekir" dedikten sonra, Pu-
tin eklemiş: "Bu sorunu çözmenin anahtan, dev-
letle şirketlerin çıkarlannı iyi dengelemektir. Her
seyi salt devlet gücüyle elde edemeyiz" (22/04).
Üçüncü haber ise, mayıs ayında Duma'ya gelme-
si beklenen çalışmayasası (Kzot) ile ilgili. Gözlem-
cilerin bildirdiğine göre bu yeni yasa, toplusözleş-
me düzenini büyük ölçüde etkisizleştirerek işçile-
ri, bireyler olarak pazarlık yapmaya zorlamayı
amaçlıyor.
Diğer taraftan, Putin'in en büyük farkı dış ilişki-
lerde yarattığını söylemek de mümkün. Ingiltere
Başbakanı Blair, Putin'i ziyaret etti ve desteğini bil-
dirdi. Clinton'ın ise temmuz ayında Moskova'ya
uğraması bekleniyor. Fransa, Yediler Grubu'na Pu-
tin'le ilişkileri daha da ilerietmeyi öneren bir mek-
tup gönderdi. Alman gizli servis şefinin Çeçenis-
tan'\ ziyaret ettiği söyleniyor. Bu yeni yaklaşımla-
nn yanı sıra, yıllardır bekleyen, STARTII, ve Nük-
leer Denemelerin Kapsamlı Olarak Yasaklanması
anlaşmalannın birbiri ardına hızla Duma'dan geç-
mesi de Putin ile birlikte Rusya'nın dış politika ini-
siyatrflnin hızlanmaya başladığını gösteriyor. /ran'la
ve Ç/n'le başlatılan petrol boru hattı projeleri, Ja-
ponya ile Kuril Adalan bağlamında anlaşma çaba-
lan, Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikis-
tan arasında yapılan terorizmi ve aynlıkçılığı bas-
tırma anlaşmalan da bu hızlanmanın diğer örnek-
leri olarak görülebilir.
Bu madalyonun öbüryüzündeyse, ABD dış po-
litika çevrelerinde şekillenmeye başlayan bir en-
dişe var. Bu çevreier, SALT-II ve Deneme Yasağı
anlaşmalannın Rusya'ya hemen hiçbir yeni yü-
kümlülük getinmemesine karşın uluslararası plat-
formda, özellikle de yeni Balistik Füze Savunma
Projesi tartışmalan bağlamında, ABD'ye karşı
önemli bir propaganda avantajı sağladığını düşü-
nüyoriar. Dışişleri Bakanı Ivanov'un da New York
Times'a verdiği bir yorumunda, topun şimdi
ABD'nin sahasında oldugunu, ABD'nin Balistik
FüzeSavunma Projesi'ni uygulamak için 1972 an-
laşmasını ihlal etmesi halinde tüm silahsızlanma
sürecinin tehlikeye gireceğini vurgulaması da
(24/04) ABD tarafının endişelerini doğruluyor. İs-
tihbarat analistleri, Putin'in bu yeni dış politika ini-
siyatifiyle bir taraftan olumlu bir hava yaratmayı
amaçlarken, diğer taraftan, sorun çıkması halinde
avantajlı bir konumda olmanın koşullannı hazıria-
dığını düşünüyoriar. ABD savunma çevreleri, Pu-
tin'in bu "ikili hamlelerinin", ABD ile Avrupa ara-
sındaki ilişkileri zayıfiatmasından da endişe ediyor-
lar.
Kısacası, Putin dönemi hızlı başladı. Bunun ye-
ni bir uluslararası ilişkiler sistemi doğurup doğu-
ramayacağını önümüzdeki dönemde göreceğiz.
Ben, bu bağlamda, çok fazla beklemeyeceğimizi
düşünüyorum.
Korucu ateş açü: 1 ölür
10 yaraiı
U BATMAN (Cumhuriyet) - Batman'ın Sason
ilçesinin Kayadüzü Köyü'nde daha önce koruculuk
yaptığı belirlenen Abdurrahman Başak, dün 09.30
sıralannda Cumhuriyet Meydanı'nda henüz
bilinmeyen bir nedenle Kalaşnikofla çevreye rasgele
ateş açtı. Olay sırasında çevredeki yurttaşlardan 50
yaşındaki Ferzende Barlak yaşamını yitirdi; Ibrahim
Bargın, Remzi Demir, Şevkı Ayhan, Aydın Basmç.
Abdullah Taş, Sait Rençber, Serbek Başar, Salih
Avcı ve Kadir Taş da yaralandı.